un... - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

un...



"un..." teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 140 sonuç

İngilizce Türkçe
General
un-economic and social council i. birleşmiş milletler-ekonomik ve sosyal konsey
un-declaration of social development and progress i. birleşmiş milletler-sosyal gelişme ve ilerleme bildirgesi
un-declaration of human rights i. birleşmiş milletler insan hakları evrensel beyannamesi
vingt-et-un i. yirmi bir oyunu
u.n. correspondent i. bm muhabiri
un agency i. bm ajansı
wrong 'un i. yalancı kimse
wrong 'un i. vicdansız kimse
wrong 'un i. şerefsiz kimse
un-dead s. ölümsüz
un-named s. adsız
un put downable s. elden düşürülemez
un put downable s. sürükleyici
un put downable s. elden bırakılmayacak kadar ilginç
un-islamic s. islam dışı
un-pc s. belli kalıba uymayan
un-british s. ingilizvari olmayan
un-british s. ingiliz alışkanlıklarına ve geleneklerine uygun olmayan
un-english s. ingilizvari olmayan
un-english s. ingiliz kültürü ve geleneklerine uymayan
un-english s. standart ingilizceye uymayan
un-come-at-able s. ulaşılamayan
un-come-at-able s. erişilemeyen
un-come-at-able s. elde edilemeyen
un-come-at-able s. ulaşılamaz
un-come-at-able s. erişilemez
un-come-at-able s. elde edilemez
un-get-at-able s. ulaşılamayan
un-get-at-able s. erişilemeyen
un-get-at-able s. elde edilemeyen
un-get-at-able s. ulaşılamaz
un-get-at-able s. erişilemez
un-get-at-able s. elde edilemez
un-made-up s. yapılmamış
un-made-up s. son haline getirilmemiş
un-made-up s. hazır olmayan
un [dialect] zm. biri
un [dialect] zm. bir kimse
un [dialect] zm. bir şey
un [dialect] zm. onu (erkek)
un [dialect] zm. ona (erkek)
un- ök. gayri
un- ök. olmayan
un- ök. değil
un- ök. -siz/-sız
sov. un. kısalt. sovyetler birliği
Colloquial
un-get-at-able s. yaklaşılamayan
un-get-at-able s. bulunamayan (kimse)
un-get-at-able s. ele geçirilemeyen
un-get-at-able s. yakalanamayan
un-get-at-able s. tutulamayan
un-get-at-able s. kavranamayan
Trade/Economic
un-paid capital i. ödenmemiş sermaye
united nations (un) i. birleşmiş milleter
Law
un-incorporated organization i. şirketleşmemiş kuruluş
Politics
house un-american activities committee i. amerikan karşıtı faaliyetleri izleme komitesi
un special commission on iraq i. birleşmiş milletler irak özel komisyonu
un committee on the elimination of racial discrimination i. birleşmiş milletler irk ayrımcılığının önlenmesi komitesi
un commission on the status of women i. birleşmiş milletler kadının statüsü komisyonu
un committee against torture i. birleşmiş milletler işkenceye karşı komite
un subcommittee on prevention of torture i. birleşmiş milletler işkencenin önlenmesi alt-komitesi
un committee on the rights of persons with disabilities i. birleşmiş milletler engellilerin hakları komitesi
un- fao committee on fisheries i. bm- fao balıkçılık komitesi
un human rights committee i. birleşmiş milletler insan hakları komitesi
un committee on the rights of the child i. bm çocuk hakları komitesi
un- fao desert locust control committee i. bm- fao çöl çekirgesi kontrol komitesi
un special commission i. bm özel komisyonu
un drug control programme i. bm uyuşturucu kontrol programı
un convention on the prevention and punishment of the crime of genocide i. birleşmiş milletler soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesi
un committee on economic, social and cultural rights i. bm ekonomik, sosyal ve kültürel haklar komitesi
un- fao committee for food safety i. bm- fao gıda güvenliği komitesi
un- fao committee on forestry i. bm- fao ormancılık komitesi
un commission on international trade law i. birleşmiş milletler uluslararası ticaret hukuku komisyonu
un conference i. bm konferansı
the un convention on the elimination of all forms of discrimination against women i. birleşmiş milletler kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi
un high commission for refugees i. bm sığınmacılar yüksek komisyonu
the un committee on economic, social, and cultural rights i. bm ekonomik, sosyal ve kültürel haklar komitesi
the un convention on the elimination of all forms of discrimination against women i. birleşmiş milletler kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesi
un charter i. bm sözleşmesi
un investigation commission i. bm inceleme heyeti
un millennium development goals i. bm milenyum gelişme hedefleri
un framework convention on climate change (unfccc) i. bm iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi
un resident coordinator i. bm yerleşik koordinatörü
un convention against torture and other cruel inhuman degrading treatment punishment i. bm işkence ve başka zalimce insanlık dışı ve onur kırıcı davranış ya da cezaya karşı sözleşme
charter of the un i. bm tüzüğü
un convention against corruption i. birleşmiş milletler yolsuzlukla mücadele sözleşmesi
un alliance of civilisations forum i. bm medeniyetler ittifakı forumu
un development programme i. birleşmiş milletler kalkınma programı
un convention against corruption i. bm yolsuzlukla mücadele sözleşmesi
un office for drug control and crime prevention i. bm uyuşturucu denetimi ve suç önleme ofisi
united nations (un) i. birleşmiş milletler (bm)
un weapons inspectors i. bm silah denetçileri
un investigation committee i. bm inceleme heyeti
un resident coordinator i. birleşmiş milletler yerleşik koordinatörü
un peacekeeping force i. bm barış gücü
un security council resolution i. bm güvenlik konseyi kararı
un specialized agencies i. bm ihtisas kuruluşları
un resolution i. bm kararı
un conventions i. bm sözleşmeleri
un organization i. bm teşkilatı
un sanctions i. bm yaptırımları
un committee on the peaceful uses of outer space i. birleşmiş milletler uzayın barışçı amaçlarla kullanılması komitesi
un committee on enforced disappearances i. birleşmiş milletler zorla kaybedilmeler komitesi
un entity for gender equality and the empowerment of women i. bm cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesi birimi
un entity for gender equality and the empowerment of women i. bm cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesi birimi
un committee on the rights of the child i. birleşmiş milletler çocuk hakları komitesi
un millennium development goals i. birleşmiş milletler milenyum gelişme hedefleri
secretary general of the un i. bm genel sekreteri
un agencies i. birleşmiş milletler kuruluşları
un general assembly i. bm genel kurulu
un convention on contracts for international sale of goods i. uluslararası satım sözleşmelerine ilişkin birleşmiş milletler antlaşması
un convention on contracts for international sale of goods i. uluslararası satım sözleşmelerine ilişkin bm antlaşması
un-americanism i. amerikanvari olmama
un-americanism i. amerikan ilke ve inançlarına aykırı olma
un-americanism i. amerikan ilke ve inançlarından hoşlanmama
un charter i. bm antlaşması
un-american s. amerikanvari olmayan
un-american s. amerikan ilke ve inançlarına aykırı olan
huac (house un-american activities committee) kısalt. amerikan karşıtı faaliyetleri izleme komitesi
Institutes
un high commission on refugees (un-hcr) i. birleşmiş milletler mülteciler yüksek komiserliği
un millennium development goals i. bm binyıl kalkınma hedefleri
Computer
un-solicited status i. istenmeyen durum
un hang expr. askıdan al
un-assign expr. atamayı kaldır
un-archive expr. arşivden çıkar
Mechanic
un alloyed steel i. alaşımsız çelik
Traffic
un number i. un numarası
Railway
railway un de rb ridge i. demiryolu alt geçidi
Medical
un i. un
Religious
un-mosaic s. musa peygambere göre olmayan
un-mosaic s. musa peygamberden farklı olarak
un-mosaic s. musa peygamberin öğretilerinin aksine
Military
un stability force i. birleşmiş milletler istikrar gücü
un register of conventional arms i. bm konvansiyonel silah tescili
committee to investigate un-american activities i. amerikan karşıtı faaliyetleri izleme komitesi
committee to investigate un-american activities i. 1938'de nazi faaliyetlerini soruşturmak üzere kurulup sonrasında kendini tümüyle komünistlerin sözde yıkıcı faaliyetlerini ortaya çıkarmaya adamış olan kurul
Sport
wrong 'un i. krikette topu şaşırtmalı bir şekilde ters yöne atma
wrong 'un i. kriket oyununda falsolu atılan top
British Slang
up the wrong 'un expr. götten
up the wrong 'un expr. kıçtan

"un..." teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yağ un ve yumurta karışımı hamur batter i.
un flour i.
davud'un yıldızı star of david i.
General
güney ispanya'da, costa del sol'un doğusu costa de almeria i.
aziz paulus'un öğrencisi (incil) timothy i.
ağustos'un ortası mid august i.
nuh'un üçüncü oğlu japheth i.
anakrion'un üslubuyla anacreontic i.
sisifus'un çilesi the burden of sisyphus i.
ekmeklik un breadstuff i.
un fabrikası flour plant i.
kral arthur'un efsanevi kılıcı excalibur i.
un lapası hasty pudding i.
un değirmeni flour mill i.
kepekli un middlings i.
un eleği (mutfakta kullanılan) sifter i.
un ufak olmuş broken into pieces i.
davut'un babası jesse i.
un endüstrisi flour industry i.
kepekli un wholemeal flour i.
kral arthur'un efsanevi yuvarlak masa şövalyesi lancelot i.
un çorbası gruel i.
un flour i.
un kurdu flour beetle i.
maslow’un ihtiyaçlar teorisi theory of hierarchy of needs i.
elenmemiş kaba un meal i.
nuh'un gemisi noah's ark i.
temmuz'un ortası mid july i.
un farina i.
tunus'un kuzey kıyıları coral coast i.
un değirmeni rolling mill i.
un çuvalı flour sack i.
newyork'un bir semti soho i.
çok amaçlı un all purpose flour i.
has un fine flour i.
kepekli un whole-wheat flour i.
kaba un middlings i.
pound'un yüzde biri penny i.
ağartılmamış un unbleached flour i.
un değirmeni flourmill i.
davud'un kalkanı star of david i.
davud'un yıldızı magen david i.
davud'un kalkanı magen david i.
davud'un yıldızı shield of david i.
davud'un kalkanı shield of david i.
focus'un çoğulu foci i.
kral arthur'un yuvarlak masa şövalyelerinden biri percival i.
kral arthur'un yuvarlak masa şövalyelerinden biri perceval i.
emanuel swedenborg'un felsefesine dayanan bir dini hareket swedenborgian i.
new york'un manhattan bölgesinin kuzeydoğu bölümünde bulunan zenci nüfusun çoğunlukta olduğu bir bölge harlem i.
10'un katları multiples of 10 i.
hanok'un kitabı book of enoch i.
tom wolfe'un 1970leri tanımlamak için kullandığı bir terim "me" decade i.
ünlü caz sanatçısı louis armstrong'un lakabı satch i.
ünlü caz sanatçısı louis armstrong'un lakabı satchmo i.
talmud'un çalışmasında uzmanlaşmış kimse talmudist i.
kral tantalus'un sonsuz açlık ve susuzluğa mahkum edilmesi gibi ağır ceza tantalism i.
kamerun'un fransız sömürgesi (eski) cameroun [french] i.
4. yüzyılın sonlarında platon’un öğrettiler verdiği atina’nın yanındaki koru veya bahçe academy i.
albertus magnus'un teolojik fikirlerini öğrenen kişi albertist i.
albertus magnus'un kuramlarını destekleyen kişi albertist i.
günümüzde oregon'un corvallis yakınlarında yaşayan kalapoo halkı chepenafa i.
günümüzde oregon'un corvallis yakınlarında yaşayan kalapoo halkından olan kimse chepenafa i.
christian dior'un yarattığı, kadın kıyafetlerinde uzun eteklerin hüküm sürdüğü bir moda new look i.
un öğütülürken elekten geçen malzeme throughs i.
değirmenciye yaptığı işin karşılığı olarak verilen un toddick [dialect] i.
dionysos'un kulağı ear of dionysius i.
2000'den 2009'un sonuna kadar süren on yıllık dönem aughts i.
aziz petrus'un hapishaneden mucizevi kurtuluşunun anıldığı tarih august 1 i.
new york'un esas yerlileri sayılan hollandalıların soyundan kimse knickerbocker i.
konstantinopolis piskoposu makedonius'un kutsal ruhu reddeden öğretileri macedonianism i.
kuzeybatı washington'un flattery burnu civarında yaşayan, nutkaların bir alt kolu olan amerikan yerlilerine mensup kimse makah i.
kuzeybatı washington'un flattery burnu civarında yaşayan, nutkaların bir alt kolu olan amerikan yerlileri makah i.
ekvador'un sahil kesiminde yaşayan yerli bir halk manta i.
ekvador'un sahil kesiminde yaşayan yerli bir halka mensup kimse manta i.
un, tuz ve şeker white i.
un gibi olma mealiness i.
tek seferde öğütülen un miktarı melder [uk] i.
yeni öğütülmüş un melder [uk] i.
un öğütücü melder [uk] i.
ağustos'un ortası mid-august i.
un değirmeni ile bitişik ev millhouse i.
tunus'un para birimi millieme i.
bir pound'un 1000'de 1'ine eşit olan mısır para birimi millieme i.
bir pound'un 1000'de 1'ine eşit olan sudan para birimi millieme i.
tunus'un para birimi millime i.
(un, tuz) eleme bolting i.
kuzeybatı arizona'da, büyük kanyon'un güneyinde yaşayan bir amerikan yerli kabilesine mensup kimse hualapai i.
kuzeybatı arizona'da, büyük kanyon'un güneyinde yaşayan bir amerikan yerli kabilesi hualapai i.
kuzeybatı arizona'da, büyük kanyon'un güneyinde yaşayan bir amerikan yerli kabilesi hualpai i.
M.Ö. 4. yüzyılda sirakuza'da hükümdar olan dionysios'un sarayında yaşamış ve dünyaca ünlü damokles'in kılıcı deyiminin zamanımıza kadar gelmesine sebep olmuş kişi damocles i.
un sandığı girnal [scotland] i.
un varili girnal [scotland] i.
un sandığı girnel [scotland] i.
un varili girnel [scotland] i.
kepekli un gurgeons [obsolete] i.
tahılın öğütülerek un haline getirildiği oluklu silindir roll i.
(kral arthur'un yuvarlak masa modeline dayanan) şövalye birlikleri round table i.
(kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) ingiliz yapıları round table i.
(kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) doğal ingiliz oluşumları round table i.
iii. napolyon'un bıyığı imperial beard i.
(önceden saint petersburg'un inşa edildiği yerde yaşayan) batı fin halkı üyesi inger i.
vermont'un bennington kasabasında üretilen seramik eşya bennington i.
vermont'un bennington kasabasında üretilen seramik eşya bennington ware i.
vermont'un bennington kasabasında üretilen seramik eşya bennington pottery i.
taneli un padar [obsolete] i.
(kutu, tepsi, süs yapımında kullanılan) kağıt, un ve su karışımı paper i.
(kutu, tepsi, süs yapımında kullanılan) kağıt, un ve su karışımı paper mache i.
ince taneli un pollen [obsolete] i.
has un pollen [obsolete] i.
napolyon'un 1806'da britanya'ya uyguladığı abluka politikası continental system i.
eros'un yayı cupid’s bow i.
(st. petersburg'un kurulduğu ingriya bölgesine özgü) batı fin topluluğu üyesi ingrian i.
don kişot'un yaveri panza i.
paracelsus'un okült felsefesinde elementlerinden biri ateş olan varlık salamander i.
un değirmeni cornmill [uk] i.
un fabrikası cornmill [uk] i.
un floor [scotland] i.
metal un kabı flour bin i.
teneke un kutusu flour box i.
un kutusu flour dredge i.
un eleği flour sifter i.
oregon'un yerlisi oregonian i.
new york'un batısında yaşayan irokua halkı seneca i.
new york'un batısında yaşayan irokua halkına mensup kimse seneca i.
un lapası sepawn [dialect] [us] i.
un lapası sepon i.
firavun'un yılanı serpent i.
bereket tanrısı priapos'un eskiden bahçelerde korkuluk olarak kullanılmış heykeli priapus i.
firavun'un yılanı snake i.
devon ve cornwall'un kalay madeni çıkarılan bölümü the stannaries i.
(yunan mitolojisinde) tanrı odysseus'un karısı penelope i.
un ufak etmek crumble st finely f.
yağ katarak kıvamına getirmek (un) shorten f.
un haline getirmek flour f.
un ufak etmek smash to smithereens f.
un ufak olmak crumble f.
un ufak olmak be broken into pieces f.
un ufak etmek pulverize f.
ipe un sermek give someone a song and dance f.
un elemek sift flour f.
un ufak etmek pulverise f.
un ufak etmek to-brest f.
tahılı öğütüp un haline getirmek grind the grain into flour f.
un haline gelmek meal f.
un ufak olmak corrade f.
(shakespeare'in coriolanus eseri) birine coriolanus'un aufidius'a davrandığı gibi davranmak fiddious f.
socinus'un öğretilerine uygun hale getirmek socinianize f.
socinus'un öğretilerini aşılamak socinianize f.
socinus'un öğretilerine uygun hale getirmek socinianise f.
socinus'un öğretilerini aşılamak socinianise f.
un gibi mealy s.
un gibi floury s.
karl gauss'un matematik teorileriyle ilgili gaussian s.
un veren farinose s.
süt, yumurta, un, pane harcı vb ile kaplanmış batter-coated s.
süt, yumurta, un, pane harcı vb ile kaplanmış battered s.
un ufak olan crumby s.
tolstoy'un tarzına yakın tolstoyesque s.
nostradamus'un eserleriyle ilgili nostradamic s.
nostradamus'un eserlerine benzer nostradamic s.
elenmemiş (un/buğday) unbolted s.
un veren mealy s.
ağustos'un ortasında meydana gelen mid-august s.
un ufak olmuş riven s.
(kutu, tepsi, süs yapımında kullanılan) kağıt, un ve su karışımı paper-mache s.
un ile kaplı floury s.
un ile panelenmiş floury s.
apollon'un rahibelerine ait veya ilgili pythonic s.
apollon'un rahibelerine ait veya ilgili pythonical s.
tartaros'un altında yaşayan subtartarean s.
tartaros'un altını oluşturan subtartarean s.
ağustos'un ortasında mid-august zf.
morityus'un temel para birimi mur kısalt.
Phrasals
un ufak olmak crumble away f.
un ufak olmak crumble up f.
un ufak etmek crumble something up f.
un ufak etmek crumble up f.
un ufak etmek crush out of f.
un ufak etmek crush to f.
bir şeyi un ufak etmek grind something up f.
Phrases
geçti bor'un pazarı sür eşeğini niğde'ye after meat, mustard expr.
istanbul'un birçok yerinde in much of istanbul expr.
2. dünya savaşı'nda perçinleri saymakla görevli james kilroy'un perçinlerin yanlarına koyduğu işaretler silinmesin diye kilroy buradaydı yazısı ve duvarın üstünden bakan bir adam çizmesi üzerine ortaya çıkmış bir söz kilroy was here expr.
çin devlet başkanı mao zedong'un 1956 yılında çin hükümetinin eleştirilebilmesinin yolunu açmak için kullandığı bir ifade let a hundred flowers bloom expr.
Proverb
geçti bor'un pazarı sür eşeğini niğde'ye too little too late
Colloquial
super bowl'un oynandığı pazar günü öğleden sonra animal planet'te yayınlanan bir tv programı puppy bowl i.
koreli müzik grubu exo'nun üyeleri olan baekhyun ve chanyeol'un birlikte olduktan sonra aldıklari isim chanbaek i.
donald trump'un orijinal soyadı drumpf i.
eski abd başkanı george w.bush'un bir lakabı (ikinci isminin (w.) kendisi tarafından telaffuz edilme şekline istinaden türetilmiş bir lakap) dubya i.
koreli müzik grubu got7’ın üyeleri olan choi youngjae ve lim jaebeom’un birlikte olduktan sonra aldıkları isim 2jae i.
connecticut'un takma adı land of steady habits i.
tartışmalı eserlerinden dolayı heredot'un lakabı father of lies i.
un ufak etmek pound up f.
bir şeyi un ufak etmek pound something up f.
15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade) famous for 15 minutes s.
15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade) famous for fifteen minutes s.
15 dakikalığına ünlülük (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade) 15 minutes of fame expr.
(bilgisayar) mouse'un/farenin sol tuşu lmb (left mouse button) expr.
Idioms
1929'da new orleans'ta grev yapan işçilere bölgedeki bir restoranın yapıp verdiği sandviç (poor boy'un kısaltılmışı) po' boy i.
homeros'un tanımıyla, ölümden sonra kutsal/huzurlu ruhların yaşadığı mutlu diyar the elysian fields i.
nixon'un çin'e gitmesi gibi bir şey nixon in china i.
nixon'un çin'e gitmesi gibi bir şey nixon to china i.
un ufak etmek blast to smithereens f.
un ufak edilmek be blasted to smithereens f.
agop'un kazı gibi yutmak eat voraciously f.
ipe un sermek swing the lead f.
ipe un sermek dodge the column f.
un ufak etmek hack (something) to smithereens f.
(bir şeyi) un ufak etmek hack (something) to pieces f.
87 yıl önce (abraham lincoln'un yaptığı konuşmaya ithafen) four score and seven years ago zf.
morpheus'un kollarında/kucağında in the arms of morpheus expr.
Nixon'un resmi Çin ziyaretinden sonra kullanılan tabir only Nixon could go to China expr.
geçti Bor'un pazarı (one's) ship has sailed expr.
kevin bacon'un oynamadığı/bağlantısı olmayan oyuncu kalmamıştır six degrees of kevin bacon expr.
nixon'un çin'e gitmesi gibi bir şey nixon goes to china expr.
Speaking
istanbul'un en çok nesini seversin? what do you love most about istanbul? expr.
istanbul'un en çok nesini seviyorsun? what do you love most about istanbul? expr.
Trade/Economic
abd ve kanada’da pound'un yüzde birine denk gelen para birimi new penny i.
tunus'un para birimi tunisian dirham i.
tunus'un para birimi dirham i.
tunus'un para birimi dinar i.
tunus'un para birimi tunisian monetary unit i.
aziz ambrose'un at üzerindeki figürünü taşıyan sikke ambrosin i.
aziz ambrose'un at üzerindeki figürünü taşıyan sikke ambrosino i.
malthus'un bolluk teorisi theory of gluts i.
stagflasyon (stagnation'un ilk ve inflation'un son hecelerinin birleştirilmesiyle oluşturulan bir kavram) stagflation i.
laos'un para birimi kip i.
kuzey kore'nin para birimi olan won'un yüzde biri jun i.
morityus'un temel para birimi mauritian rupee i.
pound'un üçte ikisine eşdeğer bir eski iskoç para birimi merk i.
cezayir, bahreyn, ırak, ürdün, kuveyt, libya ve tunus'un temel para birimi dinar i.
tunus'un para birimi din (dinar) kısalt.
tunus'un para birimi din. (dinar) kısalt.
Law
(antik roma hukuku) medeni hukukla değil praetor'un fermanıyla korunan bonitary s.
(antik roma hukuku) medeni hukukla değil praetor'un fermanıyla korunan bonitarian s.
Politics
1996'da rusya ve belarus'un kurduğu siyasi ve ekonomik birlik community of sovereign republics i.
başkan nixon'un politikalarını sessizce destekleyen abd vatandaşları silent majority i.
bill clinton'un 1992'de seçim kampanyasını kazanmasını sağlayan, ekonomiye dikkat çekmek amaçlı sloganı it's the economy, stupid expr.
Institutes
türkiye un sanayicileri federasyonu (tufaf) turkish flour industrialists' federation (tfif) i.
1981'de mitch kapor'un kurduğu yazılım şirketi lotus i.
Industry
bir ispanyol'un kontrolü altındaki büyük alan encomienda i.
gabon'un üç harfli kodu gab i.
Insurance
lloyds'un standart kurtarma sözleşme formu lloyd's open form i.
lloyds'un standart kurtarma sözleşme formu lloyd's form i.
Tourism
kayak veya snowboard'un öğretildiği hafif eğimli kayak pisti nursery slope i.
Technical
asimov'un üç yasası asimov's three laws i.
dalton'un kısmi basınç yasası dalton's law of partial pressure i.
dalton'un kısımsal basınçlar yasası dalton's law of partial pressure i.
ford’un pasif güvenlik sistemi pats i.
hamurun makineye yapışmasını önlemek için hamuru un ile kaplayan makine flour duster i.
loyd'un saptadığı uzunluk ve boy lloyd's length i.
lloyd'un saptadığı boyutlar lloyd's dimensions i.
newton'un benzeşim kanunu newton's similarity law i.
newton'un benzeşim sayısı newton's similarity i.
prevost'un ısı dönüştürme yasası prevost's law of heal exchange i.
peugeot’un common-rail teknolojisiyle ürettiği dizel motor hdi i.
radon'un radyoaktif izotopu actinon i.
un farina i.
van't hoff'un eşsıcaklık eğrisi van't hoff's isotherm i.
van't hoff'un eşoylum eğrisi van't hoff's isochore i.
un kaplama makinesi flour duster i.
heron'un buhar türbini eolipile i.
1/ohm'un binde biri millimho i.
un değirmeninin üst taşında yer alan demirden destek mekanizması rind i.
un eleme makinesi dresser i.
un eleği flour bolt i.
(öğütme sürecinde oluşan) un tozu stive i.
un ufak etmek reduce f.
Computer
microsoft'un finans yazılımı microsoft money i.
barbados'un internet alan adı bb i.
microsoft'un yürüttüğü, microsoft ürünlerini kullanarak pek çok alanda yeterlilik sertifikası veren bir dizi program mcp ( microsoft certified professional) i.
microsoft'un sms'inin kod adı hermes i.
facebook'un kısaltması fb kısalt.
adobe'un 2002'de çıkardığı veri akışı ortamı sunucusu fms (flash media server) kısalt.
Informatics
dos'un ayırdığı her bellek bloğunun önüne yerleştirdiği kimlikleyici mcb (memory control block) kısalt.
Telecom
british telecom'un görsel veri hizmeti prestel i.
Electric
ohm'un milyonda biri microhm i.
c.a. de coulomb'un keşiflerine ait veya ilgili coulombian s.
Architecture
zeus'un süt annesi amalthea'nın boynuzlarını taşıyan dekor horn i.
Automotive
ford'un 1908 ile 1927 yılları arasında ürettiği t model otomobil ford model t i.
ford'un 1908 ile 1927 yılları arasında ürettiği t model otomobil flivver i.
ford'un 1908 ile 1927 yılları arasında ürettiği t model otomobil tin lizzie i.
yakup'un merdiveni jacob's ladder i.
ford'un seri üretim hattında ürettiği ilk otomobil model t i.
ford'un ürettiği t model otomobilde kullanılan bir ateşleme bobini model t coil i.
Traffic
un numarası un number i.
Aeronautic
new york'un doğusundaki long island'da büyük bir havalimanı kennedy international airport i.
new york'un doğusundaki long island'da büyük bir havalimanı kennedy i.
new york'un doğusundaki long island'da büyük bir havalimanı kennedy interrnational i.
Mining
un eleği gövdesi hutch i.
cornwall'un luxulyan köyünde bulunan bir granit türü luxullianite i.
Medical
kendiliğinden kabaran un self-raising flour i.
multipl skleroz’un klinik seyri clinical progress of multiple sclerosis i.
Perineum'un ucuna batırılabilen tekne şeklinde leğen bidet i.
roux’un y anastomozu roux-en-y anastomosis i.
un un i.
volt’un binde biri millivolt i.
böcek ilacı parathion'un solunması veya yutulmasıyla gerçekleşen zehirlenme parathion poisoning i.
sternum'un altı substernal s.
Psychology
masters ve Johnson'un dört evreli cinsel tepki modeli masters and Johnson's four-phase model i.
maslow'un insan motivasyonu teorisi maslow's theory of human motivation i.
jung'un teorilerini savunan kimse jungian i.
sigmund freud'un psikolojik teorileri freudian psychology i.
jung'un psikolojik teorilerini savunan jungian s.
Pathology
parvovirüs b19'un yol açtığı çocuk hastalığı erythema infectiosum i.
parvovirüs b19'un yol açtığı çocuk hastalığı fifth disease i.
parvovirüs b19'un yol açtığı çocuk hastalığı slapped-cheek disease i.
Pharmaceutics
toz halindeki bir ilacı kaplayan pirinç kağıdı tableti veya kuru un macunu wafer i.
Parasitology
un ve tahıllarda üreyerek hayvanları hasta eden bir akar cinsi aleurobius i.
un kurdu paraziti hymenolepis nana i.
ergin un kurdu meal beetle i.
un akarı flour mite i.
larvası un değirmenleri için tehlike oluşturan bir güve flour moth (ephestia kuehniella) i.
Food Engineering
alöron kullanılarak yapılan bir un türü aleuronat i.
bonkalite un red dog i.
katışıksız un plain flour i.
katkısız un plain flour i.
patent un patent flour i.
saf un plain flour i.
tam un whole meal i.
un işleme maddesi flour treatment agent i.
un eleme flour dressing i.
maltı kurutmakta kullanılan un malt floor i.
eleme ile ayrılan kalın un topakları boxings i.
tahılı arka arkaya öğüterek un yapma işlemi high milling i.
tek bir öğütme ardından eleme yöntemi ile un elde etme işlemi low milling i.
un eleği riddle i.
nispeten daha az rafine edilmiş un clears i.
un formunda konsantre balık proteini fish flour i.
un formunda konsantre balık proteini fish protein concentrate i.
eleme sırasında ayıklanan kaba un parings i.
un anlamı veren ön ek aleuro- ök.
Gastronomy
eşit miktarda un ve tereyağ karışımı kneaded butter i.
kepekli un whole wheat flour i.
nişastalı un kurabiyesi meltaway cookies i.
paçal un blended flour i.
serpmek (un, tuz vb) dust i.
un çorbası flour soup i.
un eleği sifter i.
un sıyırıcı pastry cutter i.
un kurabiyesi turkish shortbread i.
un sıyırıcı dough scraper i.
un helvası flour halva i.
un all purpose flour i.
beyaz un, mısır unu ve pekmezden yapılmış mayalı ekmek anadama bread i.
fırında yiyecek pişirirken kullanılan yağ ve un karışımından oluşan sprey baking spray i.
mercimek ve arpa karışımından elde edilen bir un karışımı ervalenta i.
mercimek ve arpa karışımından elde edilen bir un karışımı revalenta i.
haşlanarak ve kavrularak hazırlanan, çeşnili hamursuz ekmekle veya un, soğan ve iç yağı ile doldurulmuş sığır veya tavuk bağırsağı kishke i.
beyaz un white flour i.
kepeği de dahil tüm buğday tanesinin öğütülmesiyle elde edilen un whole meal flour i.
kepeği de dahil tüm buğday tanesinin öğütülmesiyle elde edilen un graham i.
kurutulmuş mısırdan yapılan bir çeşit un masa harina i.
beyaz un ile kepekli un arası kaliteye sahip kahverengi bir un wheatmeal i.
manyok kökünden elde edilen talaşa benzer bir tür un woodmeal i.
un eleme makinesi bolt i.
un eleme makinesi bolter i.
öğütülmüş matzadan yapılan un matzah meal i.
öğütülmüş matzadan yapılan un matzo meal i.
öğütülmüş matzadan yapılan un matzoh meal i.
(un) kepeklilik branfulness [obsolete] i.
kavrulmuş un browning i.
un, yumurta ve sütle yapılıp biftekle servis edilen pişmiş bir puding yorkshire pudding [uk] i.
tereyağı, un ve şekerle yapılan sade bir kurabiye butter cookie i.
özellikle fırın tabanında pişirildikten sonra üstüne un serpilen ortası yarık, büyük ve beyaz bir danimarka ekmeği danish loaf [uk] i.
erimiş tereyağı, un, sebze veya balık suyu ve limon suyuyla hazırlanan bir sos drawn butter i.
şeker, un serpmek için kullanılan kapağı delikli kap dredging box i.
kavrulmuş mısırdan yapılan ince un pinole i.
çeşitli bitki tohumlarından yapılan ince un pinole i.
un ve suyla yapılan lapa crowdie [scotland] i.
un veya ekmek kırıntıları ile su veya et suyundan hazırlanan bir püre panada i.
un veya ekmek kırıntıları ile su veya et suyundan hazırlanan bir püre panade i.
(kuru biftek, un, şeker ve iç yağından yapılan) pemmikana benzer acil durum yemeği pemican i.
(kuru biftek, un, şeker ve iç yağından yapılan) pemmikana benzer acil durum yemeği pemmican i.
tereyağı ve yağda çevrilmiş un ile yoğunlaştırılmış bir et suyu sauce espagnole i.
tuzlu ve biberli un seasoned flour i.
kendinden kabaran un self-rising flour i.
hazır un, tuz ve kabartma tozu karışımı self-rising flour i.
(hamur işinde üst malzeme olarak kullanılan) şeker, tereyağı ve un karışımı crumb i.
un çorbası skilligalee i.
un çorbası skilly [uk] i.
soya fasulyesinden elde edilen un soy flour i.
doğranmış içyağı, un, ekmek kırıntısı, kuru üzüm ve baharatlar ile hazırlanan bir yemek suet pudding i.
(un) elemek temse [dialect] f.
un serpmek dust f.
(süt, yumurta, un, pane harcı vs. karışımına) bulanmış batter-coated s.
yağ, yumurta ve un karışımında kızartılmış batter-fried s.
un veya galeta unu ile kaplanıp kızgın yağda veya tereyağında kızartılmış (et) milanese s.
düşük glutenli (buğday, un) weak s.
düşük kalite gluten içeren (buğday, un) weak s.
Math
10'un katları orders of magnitude i.
bir sayıyı 10'un kuvveti olan en yakın sayıya tamamlayan fark arithmetical complement of a number i.
isaac newton'un cebire verdiği isim universal arithmetic i.
Statistics
anderson'un sınıflama istatistiği anderson's classification statistics i.
andrew'un fourier türü çizişi andrews' fourier type plot i.
blok'un üç bileşenli modeli bock's three component model i.
buffon'un iğnesi buffon's needle i.
john'un döngüsel tamamlanmamış blok tasarımı john's cyclic incomplete block design i.
mallow'un cp istatistiği mallow's cp statistic i.
mood'un w sınaması mood's w test i.
pearson'un ki-kareli sınaması pearson chi-squared test i.
poisson'un büyük sayılar yasası poisson's law of large numbers i.
watson'un u istatistiği watson's u statistics i.
watson'un un2 sınaması watson's un2 test i.
wold'un aralıkların markov süreci wold's markov process of intervals i.
Physics
abohm'un zıttı absiemens i.
newton'un hareket yasalarının uygulanamayacağı birtakım hızlandırıcı kuvvetlerin mevcut olduğu koşul noninertial frame i.
newton'un devinim yasaları newton's laws of motion i.
newton'un ikinci yasası newton's second law i.
newton'un mercek denklemi newton's lens equation i.
newton'un beşiği newton's cradle i.
newton'un yerçekimi yasası newton's law of universal gravitation i.
newton'un yerçekimi kanunu newton's law of universal gravitation i.
newton'un birinci yasası newton's first law i.
newton'un soğuma yasası newton's laws of cooling i.
newton'un yerçekimi yasası newton's law of gravity i.
newton'un evrensel kütleçekim yasası newton's law of universal gravitation i.
newton'un yerçekimi kanunu newton's law of gravity i.
newton'un ağdalılık yasası newton's laws of viscosity i.
newton'un evrensel kütleçekim yasası newton's law of gravity i.
newton'un üçüncü yasası newton's third law i.
gauss'un milyonda birine eşdeğer bir manyetik alan birimi microgauss i.
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu modified newtonian dynamics i.
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu modified-newtonian-dynamics i.
ohm'un akustik yasası ohm’s law i.
ohm'un akustik yasası ohm's law i.
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu mond (modified newtonian dynamics) kısalt.
Chemistry
aynştayniyum'un kimyasal simgesi es i.
flor'un simgesi f i.
rutherfordyum'un simgesi rf i.
firavun'un yılanı pharaoh's serpent i.
firavun'un yılanı pharaoh's serpents i.
firavun'un yılanı pharaoh's serpents' eggs i.
Biology
linnaeus'un bitki isimlendirme sistemini ifade eden linnaean s.
linnaeus'un bitki isimlendirme sistemine ait linnaean s.
linnaeus'un bitki isimlendirme sistemini ifade eden linnean s.
linnaeus'un bitki isimlendirme sistemine ait linnean s.
Marine Biology
nuh'un gemisi kabuğu noah's ark (arca noae) i.
büyük okyanus'un batısına özgü, eti değerli bir somon balığı masu (oncorhynchus masou) i.
Astronomy
pluton'un uydularından biri nix i.
batlamyus'un astronomi ve matematik üzerine yunanca yazdığı bir eseri almagest i.
batlamyus'un öne sürdüğü dünyanın evrenin merkezi olduğu görüşü ptolemaism i.
Zoology
un kurdu mealworm i.
un kurdu paraziti enfeksiyonu dwarf tapeworm infection i.
zoon'un çoğulu zoa i.
cervus'un alt cinsi olarak kabul edilen bir geyik türü rusa i.
Botanic
un üretmek üzere öğütülen tef (tahılının) tohumları teff i.
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki american columbo (frasera caroliniensis) i.
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki pyramid plant i.
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki deer's-ears i.
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki deer's-ear i.
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki columbo i.
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki american gentian i.
kaliforniya'nın merkezi ve washington'un kuzeyinde yetişen beyaz kokulu çiçekli büyük bir orkide coastal rein orchid (habenaria greenei) i.
Agriculture
un fabrikası flour mill i.
un değirmeni flour mill i.
un eleme makinesi flour sifting machine i.
un üretmek için öğütülen buğday taneleri wheat i.
un değirmeninde kullanılan döner tırmık hopper boy i.
(un öğütmede kullanılan) buğday kırma aleti stock i.
öğütme sırasında tahıl tanelerini un ve kepek olarak ayırmak break f.
Breeding
atları, sığırları ve kümes hayvanlarını beslemede kullanılan suyla karıştırılmış kepek, kaba un veya malt mash i.
Social Sciences
oregon'un yerlisi olan bir sahaptin halkı tyigh i.
oregon'un yerlisi olan sahaptin halkının bir mensubu tyigh i.
malthus'un nüfus kapanı modeli malthusian trap i.
eski asur'un kültürü, tarihi ve arkeolojik kalıntılarının incelenmesi assyriology i.
(önceden saint petersburg'un inşa edildiği yerde yaşayan) batı fin halkı üyesi ingerman i.
amazon'un üst bölgesinde yaşayan bir zaparo halkı iquitos i.
washington'un doğusunda yaşayan bir saliş halkı columbia i.
kamerun'un sahil kesiminde yaşayıp bantuca konuşan bir halk duala i.
duns scotus'un yazılarının kopyası dunce [obsolete] i.
büyük iskender'in ölümünden augustus'un tahta çıkışına kadar süren klasik dönem sonrası yunan tarihi ve kültürüyle ilgili hellenistic s.
Education
çağlar boyu istanbul'un anıtsal yapıları monumental structures of istanbul through the ages i.
şair homeros'un çalışılması homerology i.
şair homeros'un incelenmesi homerology i.
homeros'un şiirlerinin tarz ve zamanlarının incelenmesi homerology i.
Literature
shakespeare'in hamlet'inde polonius'un oğlu ve ophelia'nın kardeşi laertes i.
homeros'un truvası homer's troy i.
vladimir nabokov'un romanı lolita i.
yüzüklerin efendisi serisinde sauron'un en şeytani hizmetkarları ring-wraiths i.
yüzüklerin efendisi serisinde sauron'un en şeytani hizmetkarları black riders i.
yüzüklerin efendisi serisinde sauron'un en şeytani hizmetkarları nazgûl ringwraiths i.
yüzüklerin efendisi serisinde sauron'un en şeytani hizmetkarları dark riders i.
yüzüklerin efendisi serisinde sauron'un en şeytani hizmetkarları the nine riders i.
anakrion'un üslubuyla yazılmış şiir anacreontic i.
avon'un ozanı bard of avon i.
(britanya mitolojisinde) kral arthur'un maiyetindeki şövalyelerden biri knight of the round table i.
james joyce'un öğrencisi joycean i.
james joyce'un hayranı joycean i.
james joyce'un eserlerinin hayranı joycean i.
dublin'de her yıl james joyce'un anıldığı bir kutlama bloomsday i.
(faust romanında) faust'un ruhunu sattığı şeytan mephistopheles i.
(faust romanında) faust'un ruhunu sattığı şeytan mephisto i.
john milton'un hayatı veya eserleri üzerine uzmanlaşmış kimse miltonian i.
a. conan doyle'un kaleme aldığı hayali bir dedektif holmes i.
don kişot'un atı rosinante i.
kral arthur'un şövalyeleri roundtable i.
kral arthur'un yuvarlak masası roundtable i.
robert louis setevenson'un "the strange case of dr. jekyll and mr. hyde" romanında, gençliğinde bazı pis işlere karışmış saygıdeğer bir doktor olan ve iyilikle kötülük arasında gidip gelen karakter jekyll i.