Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
uzun süredir
"uzun süredir"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
uzun süredir
for so long
zf.
Colloquial
2
Konuşma Dili
uzun süredir
for long
expr.
Idioms
3
Deyim
uzun süredir
for the duration
expr.
Slang
4
Argo
uzun süredir
donkey's years
expr.
"uzun süredir"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
uzun süredir hastanede yatan hasta
long-stay patient
i.
2
Genel
uzun süredir kayıp/ortalıkta görünmeyen
long lost
i.
3
Genel
uzun süredir görülmeyen akraba
a long-lost relative
i.
4
Genel
(uzun süredir kullanılmayan) hiçbir yere çıkmayan merdiven
blank stairs
i.
5
Genel
uzun süredir ihtiyaç duyulan şey
long-felt need
i.
6
Genel
uzun süredir duyulan ihtiyaç
long-felt need
i.
7
Genel
uzun süredir kayıp oğul
long-lost son
i.
8
Genel
uzun süredir orada bulunduğu için bir coğrafi bölge hakkında ayrıntılı bilgisi olan kimse
old hand
i.
9
Genel
uzun süredir sürdürülen otoriter gelenek
prescription
i.
10
Genel
uzun süredir görüşülmeyen tanıdık
stranger
i.
11
Genel
uzun süredir tanımak
know (someone) for a long time
f.
12
Genel
uzun süredir saklı kalmış sırları su yüzüne çıkarmak
unearth the long-buried secrets
f.
13
Genel
uzun süredir bilinen
long-known
s.
14
Genel
uzun süredir bastırılan
long-suppressed
s.
15
Genel
uzun süredir saklı kalmış
long-hidden
s.
16
Genel
uzun süredir aranan
long-sought
s.
17
Genel
uzun süredir devam eden
long-standing
s.
18
Genel
uzun süredir görülmeyen
long-lost
s.
19
Genel
uzun süredir ortalıkta bulunmayan
long-lost
s.
20
Genel
uzun süredir kayıp olan
long-lost
s.
21
Genel
uzun süredir bulunamayan
long-lost
s.
22
Genel
uzun süredir olan
of long
s.
23
Genel
uzun süredir bilinen
old
s.
24
Genel
uzun süredir tanınan
old
s.
25
Genel
uzun süredir devam eden
old
s.
26
Genel
fazlasıyla uzun süredir beklenen
overdue
s.
27
Genel
çok uzun süredir bekletilmiş
overdue
s.
28
Genel
muadillerinden daha uzun süredir var olan
middle-aged
s.
29
Genel
uzun süredir beklenen
long-awaited
s.
30
Genel
çok uzun bir süredir
for a very long time
zf.
31
Genel
uzun süredir ilk defa/kez
for the first time in a long time
zf.
Phrasals
32
Öbek Fiiller
uzun süredir aranan (birini) yakalamak
catch up with (someone)
f.
Phrases
33
İfadeler
çok uzun süredir gecikmiş
it's long overdue
expr.
Colloquial
34
Konuşma Dili
bir yerde uzun süredir yaşayan kimse
old hand [australia]
i.
35
Konuşma Dili
bir yerde uzun süredir bulunan kimse
old hand [australia]
i.
36
Konuşma Dili
uzun süredir ikamet eden kimse
oldtimer
i.
37
Konuşma Dili
uzun süredir üye olan kimse
oldtimer
i.
38
Konuşma Dili
uzun süredir yapmadığı için unutmuş
out of touch
s.
39
Konuşma Dili
çok uzun süredir
for many a long day
expr.
40
Konuşma Dili
seni uzun süredir görmüyorum
haven't seen you in a long time
expr.
41
Konuşma Dili
seni uzun süredir görmüyorum
haven't seen you in a month of sundays
expr.
Idioms
42
Deyim
uzun süredir/zamandır beklenen para
long-awaited money
i.
43
Deyim
uzun süredir devam eden bir sorunu çabucak çözüveren bir çözüm
silver bullet
i.
44
Deyim
uzun süredir devam eden gayriresmi ya da kurallara tabi olmayan iş pratikleri
old spanish customs
i.
45
Deyim
uzun süredir devam eden gayriresmi ya da kurallara tabi olmayan iş pratikleri
old spanish practices
i.
46
Deyim
birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak
go back a long way
f.
47
Deyim
uzun süredir beklemek
wait for ages
f.
48
Deyim
(yetenek) (uzun süredir) kullanılmamak
lie fallow
f.
49
Deyim
uzun süredir devam etmek
go deep
f.
50
Deyim
birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak
go back a long way [uk]
f.
51
Deyim
birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak
go way back [us]
f.
52
Deyim
uzun süredir devam etmek
go/run deep
f.
53
Deyim
uzun zamandır/süredir
before the rinderpest [south africa]
zf.
54
Deyim
uzun zamandır/süredir
since the rinderpest [south africa]
zf.
55
Deyim
çok uzun zamandır/süredir
since adam was a boy
zf.
56
Deyim
seni uzun süredir görmüyorum
I haven't seen you in a month of sundays
expr.
57
Deyim
uzun bir süredir
in a coon's age
expr.
58
Deyim
uzun bir süredir
in a month of sundays
expr.
59
Deyim
aralarında uzun süredir bir düşmanlık var
there is bad blood between
expr.
Speaking
60
Konuşma
bu işi uzun süredir mi yapıyorsunuz?
you been doing this long?
expr.
61
Konuşma
çok uzun süredir yalnız başınasın
you've been alone for too long
expr.
62
Konuşma
seni uzun süredir görmedim
I have not seen you for long time
expr.
63
Konuşma
seni uzun süredir görmüyorum
I haven't seen you in a long time
expr.
64
Konuşma
seni uzun süredir görmüyorum
I haven't seen you in a month of sundays
expr.
65
Konuşma
uzun bir süredir
for as long as I can remember
expr.
Chat Usage
66
Chatleşme Dili
uzun süredir görüşemedik
ltns (long time no see)
kısalt.
Trade/Economic
67
Ticaret/Ekonomi
uzun süredir faal işlem görmeyen hesap bakiyesi
dormant balance
i.
68
Ticaret/Ekonomi
uzun süredir işsiz olanlar
long-term unemployed
i.
69
Ticaret/Ekonomi
uzun süredir işsiz konumda olanlar
long-term unemployed
i.
Law
70
Hukuk
aileler arasında uzun süredir süregelen anlaşmazlık
lengthy conflict between families
i.
71
Hukuk
şahsın uzun süredir görülmemesinden dolayı ölmüş olduğuna hükmeden karine
presumptive death
i.
Computer
72
Bilgisayar
uzun süredir güncellenmemiş internet sayfası
cobweb
i.
Telecom
73
Telekom
en uzun süredir müsait temsilci
longest available agent
i.
Medical
74
Medikal
uzun süredir muzdarip olan
long-suffering
s.
75
Medikal
uzun süredir hasta olan
long-suffering
s.
Botanic
76
Botanik
uzun süredir müshil olarak kullanılan bir ravent
rheum palmatum
i.
77
Botanik
uzun süredir müshil olarak kullanılan bir ravent
chinese rhubarb
i.
Slang
78
Argo
uzun süredir peşinde koşulan kimseyi ayartıp onunla çıkmaya başlayan kimse
crap-weasel
i.
79
Argo
uzun süredir peşinde koşulan kimseyi ayartıp onunla çıkmaya başlayan kimse
crapweasel
i.
80
Argo
uzun süredir uyuşturucunun etkisinde olma
going high
i.
81
Argo
uzun süredir kafası iyi/yüksek olma
going high
i.
82
Argo
uzun süredir seks yapmamış kadın
cobweb cunt [extremely offensive]
i.
83
Argo
uzun bir süredir
since I fell off my dinosaur
expr.
British Slang
84
İngiliz Argosu
uzun bir süredir
donkey's years
expr.
Modern Slang
85
Modern Argo
birbirine bağlanmadan uzun süredir flört eden, randevuya çıkan, cinsel ilişki yaşayan arkadaşlar
affectionate friends
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uzun süredir
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy