vurgu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

vurgu



"vurgu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
vurgu emphasis i.
General
vurgu point i.
vurgu ictus i.
vurgu accent i.
vurgu stress i.
vurgu emphasis i.
vurgu high spot i.
vurgu downbeat i.
vurgu focus i.
Technical
vurgu stress i.
Computer
vurgu accent i.
vurgu highlight i.
Automotive
vurgu highlight i.
Food Engineering
vurgu pulse i.
Linguistics
vurgu tone i.
vurgu stress i.
vurgu accent i.
vurgu emphasis i.
vurgu rhythmical accent i.
vurgu stressed s.
Music
vurgu thesis i.

"vurgu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 184 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağırlıklı vurgu preponderating emphasis i.
vurgu kuramı accentuation theory i.
işaretli vurgu circumflex i.
vurgu eksikliği atonicity i.
vurgu imi hacek i.
vurgu imi diacritical mark i.
vurgu bastırma devresi deemphasizer i.
sosyal vurgu social emphasis i.
vurgu işaretleri koyma accentuation i.
yanlış vurgu misplaced emphasis i.
ön vurgu pre-emphasis i.
abd'nin kentucky eyaletinin isminin önemine vurgu yapan, karanlık ve kanlı toprak anlamına gelen söz the dark and bloody ground i.
vurgu eksikliği underemphasis i.
sistematik prosedürlere vurgu yapma methodism i.
yanlış vurgu misemphasis i.
yanlış yerde yapılan vurgu misemphasis i.
tarihe, tarihselciliğe, geçmiş tarzlara yapılan aşırı vurgu historicism i.
belirli bir kelimenin vurgu amaçlı tekrar edilmesi ploce i.
vurgu yapmak underline f.
vurgu yapmak underscore f.
vurgu yapmak stress f.
vurgu yapmak emphasize f.
önemine vurgu yapmak lay emphasis on f.
önemine vurgu yapmak lay weight on f.
önemine vurgu yapmak lay stress on f.
vurgu yapmak emphasise f.
önemine vurgu yapmak lay stress upon f.
vurgu/aksan işareti olmayan accentless s.
özden çok görünüş ve tarza vurgu yapan coffee table s.
aksan veya vurgu ile ilgili olarak accentually zf.
vurgu ünlemi hey [south africa] ünl.
Colloquial
ters v şeklinde bir vurgu işareti chevron i.
who/what/where/when/why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi in (the) blazes? ünl.
who/what/where/when/why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi in blue blazes? ünl.
who/what/where/when/why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi the blazes ünl.
vurgu amacıyla kullanılan bir ünlem yo ünl.
who, what, where, when, why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi in blue blazes? expr.
Idioms
bir şeye ısrarla vurgu yapmak pull (one's) coattails f.
vurgu yapmak için koyulan tırnak işareti scare quotes f.
(bir şeye) vurgu yapmak bring (something) to the fore f.
(bir şeyin) önemine vurgu yapmak lay emphasis on (something) f.
(bir şeye) vurgu yapmak lay stress on (something) f.
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim said the actress to the bishop expr.
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim as the actress said to the bishop expr.
Speaking
anlaşma sağlamak, vurgu için kullanılan güney afrika ifadesi ek se expr.
Industry
kusursuz performans amacına vurgu yapan toplam kalite yönetimi prensibi zero defects i.
Technical
tasarımsal vurgu accent i.
vurgu imi diacritical mark i.
vurgu anahtar noktaları highlight key points i.
Computer
eşit vurgu equal emphasis i.
vurgu işareti emphasis mark i.
vurgu rengi highlight color i.
vurgu çubuğu accent bar i.
vurgu aksanı emphasis accent i.
vurgu devresi emphasizer i.
vurgu düğmesi hover button i.
vurgu metni accent text i.
vurgu bastırma devresi deemphasizer i.
vurgu kutusu highlight box i.
vurgu karakteri accent char i.
vurgu işareti grave accent i.
yuvarlak vurgu circle accent i.
vurgu yok no highlight expr.
Informatics
vurgu karakteri accent char i.
vurgu çubuğu accent bar i.
vurgu imi diacritical mark i.
Telecom
ard vurgu devresi deemphasis network i.
ard vurgu de-emphasis i.
ön vurgu pre-emphasis i.
Electric
vurgu devresi emphasizer i.
Mechanic
vurgu presi percussion press i.
Construction
vurgu duvarı accent wall i.
Psychology
gözlemlenebilir ve ölçülebilir eylemlere vurgu yapan bir psikoloji yaklaşımı behaviouristic psychology i.
Literature
sözcük veya söz grubunda ana vurgu centroid i.
kelimenin köküne vurgu yapılması radical stress i.
20. yüzyılda imgecilikten türeyip biçime vurgu yapan bir şiir akımı objectivism i.
(ingiliz şiirinde) iki heceli vezinden oluşup bir adet birincil vurgu bir adet de ikincil vurgu içeren bürünsel birim dipody i.
(ingiliz şiirinde) vurgulu-vurgusuz olarak ilerleyen ikili uyak ölçüsünden oluşup bir adet birincil vurgu bir adet de ikincil vurgu içeren bürünsel birim dipody i.
nazımda sabit ritim birimlerine yapılan vurgu isochronism i.
metrik ayakta vurgu beat i.
mısradaki vurgu sayısıyla ilgili accentual s.
vurgu sayısına dayanan accentual s.
(latincede) her mısrada eşit sayıda vurgu bulunan eski nazım biçimi ile ilgili saturnian s.
(latincede) her mısrada eşit sayıda vurgu bulunan eski nazım biçimini yansıtan saturnian s.
Linguistics
tiz vurgu ague i.
vurgu imi caron i.
asıl vurgu primary accent i.
birincil vurgu primary accent i.
birincil vurgu heavy stress i.
değişken vurgu mobile stress i.
değişken vurgu movable stress i.
durağan vurgu fixed accent i.
dinamik vurgu dynamic accent i.
durağan vurgu fixed stress i.
karşıtsal vurgu contrastive stress i.
olağan vurgu normal stress i.
sessiz vurgu silent stress i.
sözdizimsel vurgu syntactic stress rule i.
toplumsal vurgu social accentuation i.
tiz vurgu acute accent i.
üçüncül vurgu tertiary stress i.
vurgu zamanlı ritim stress timed rhythym i.
vurgu atışı stress pulse i.
vurgu işareti stress mark i.
vurgu alan ek stressed i.
vurgu işareti accent i.
vurgu işareti diacritical point i.
vurgu zamanlı dil stress-timed language i.
vurgu işareti diacritical sign i.
vurgu kaydırma stress movement i.
vurgu imi diacritical mark i.
vurgu oynamaları stress movements i.
vurgu imi diacritical sign i.
vurgu imi diacritic i.
vurgu işareti diacritical mark i.
vurgu almayan ek weak i.
vurgu derecesi degree of stress i.
vurgu süreli ritim stress-timed rhythm i.
vurgu imi diacritical point i.
vurgu kalıbı stress pattern i.
vurgu işareti diacritic i.
vurgu kümesi stress group i.
vurgu zamirleri intensive pronouns i.
yöresel vurgu regional accentuation i.
zayıf vurgu weak stress i.
vurgu eksikliği atonia i.
vurgu eksikliği atony i.
vurgu veya dikkat çekmek için kullanılan ani, öfkeli ünlem ecphonema i.
vurgu veya dikkat çekmek için kullanılan ani, öfkeli ünlem ecphonesis i.
birincil vurgu veya perde vurgusu sondan bir önceki hecesinde olan kelime barytone i.
bir kelimenin vurgu amacıyla tekrarlanması epizeuxis i.
sözcük gruplarının vurgu ve etki yaratmak için kasten doğal olmayan yönde değiştirilmesi hypallage i.
ritmik vurgu rhythmical accent i.
vurgu kümesi group i.
(ses bilgisinde) telaffuzun tümünde veya bir kısmında görülen ve anlama katkıda bulunan perde, vurgu ve tondaki belirgin değişim contour i.
sondan önceki hecesinde vurgu bulunan sözcük paroxytone i.
ana vurgu primary stress i.
ana vurgu işareti primary stress i.
uzun bir sözcükte daha zayıf olan ikincil vurgu secondary i.
uzun bir sözcükte daha zayıf olan ikincil vurgu secondary accent [obsolete] i.
uzun bir sözcükte daha zayıf olan ikincil vurgu secondary stress i.
inişli-çıkışlı vurgu singsong i.
dilde vurgu sistemi prosodic system i.
(aksanda) özel vurgu stress i.
(konuşmada vurgu, tonlama üzerinde var olan) suprasegmental etki suprasegmental i.
çelişkilere yapılan vurgu syncrisis [obsolete] i.
ayıran (vurgu vb) diacritic s.
ayırıcı (vurgu vb) diacritical s.
vurgu imi olmayan unaccented s.
vurgu işareti olmayan unaccented s.
birincil vurgu veya perde vurgusu sondan bir önceki hecesinde olan barytone s.
çok heceli kelimelerde ilk hecede veya yakınında bulunan (vurgu) recessive s.
soluklanmalardan arınmış ve vurgu için tek bir işaret kullanan yunanca vurgu işaretleri sistemine ait monotonic s.
soluklanmalardan arınmış ve vurguyu tek bir işaret ile ifade eden yunanca vurgu işaretleri sistemini kullanan monotonic s.
üç dereceli vurgu sisteminde ikinci en güçlü vurguya ilişkin light s.
birincil vurgu olan heavy s.
ibranice yazısında bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelimeden ritmik ve gramatik olarak ne derece ayrık olduğunu ifade eden (vurgu işareti) disjunctive s.
ana (vurgu) primary s.
dilbilimcilerce tanınan üç veya dört vurgu derecesinden en güçlü ikincisine ait veya ilişkin secondary s.
soluklanmalardan arınmış ve vurguyu tek bir işaret ile ifade eden yunanca vurgu işaretleri sistemine ilişkin olarak monotonically zf.
History
avrupa uygarlıklarının gelişiminde roma kurumlarının etkisine vurgu yapan bir tarihçi romanist i.
Religious
misafirperverlik, teknoloji uzmanlığı, iyimserlik ve dini çalışmalara vurgu yapmasıyla bilinen misyoner ortodoks yahudi hareketi chabad i.
misafirperverlik, teknoloji uzmanlığı, iyimserlik ve dini çalışmalara vurgu ile bilinen misyoner ortodoks yahudi hareketi chabad-lubavitch i.
dışsallığa yapılan aşırı vurgu externalism i.
ms. 8. yüzyılda kurulmuş ve tefsirde mantık, kadere karşı özgür irade ve allah’ın birliği ve adaleti konularına vurgu yapan bir islami felsefe okulu mutazilite i.
ms. 8. yüzyılda kurulmuş ve tefsirde mantık, kadere karşı özgür irade ve allah’ın birliği ve adaleti konularına vurgu yapan bir islami felsefe okulu muʽtazilite i.
Philosophy
mo ti'nin eşitlikçi evrensel sevgiye ve gelenekçilik ile konfüçyüsçülüğe karşı vurgu yaptığı öğretileri mohism i.
Art
eserde duygu ve düşünceler yerine nesnelere vurgu yapma objectivism i.
geleneksel ifade biçimlerinden ve tekniklerden ayrılıp deneyselliğe, cesarete ve yaratıcı özgünlüğe vurgu yapan (sanatsal hareket veya üslup) modern s.
Music
nota vurgu işareti accent i.
ikinci ve dördüncü vuruştaki ritmik vurgu backbeat i.
3-4'lük veya 3-8'lik ölçüye sahip, ikinci ölçüye vurgu yapılan polonya'ya özgü bir dans veya bu dansın müziği mazourka i.
3-4'lük veya 3-8'lik ölçüye sahip, ikinci ölçüye vurgu yapılan polonya'ya özgü bir dans veya bu dansın müziği mazurka i.
anlamı iletmek için (seste) vurgu veya perde kullanımı modulation i.
anlamı iletmek için (seste) vurgu veya perde kullanımı örneği modulation i.
bileşik ölçülü müzikte ilk vuruştakinden farklı vurgu secondary accent i.
vurgu ile çalmak accent f.
güçlü vurgu içeren marcato s.
Cinema
frank capra tarzında, bireysel cesaret eylemlerine vurgu yapan (film) capraesque i.
Photography
fotoğrafik veya manzarasal özelliklere vurgu pictorialism i.
Printery
eşitleme veya vurgu için harflerin arasını açmak letterspace f.
Abbreviation
nota sisteminde ilgili yerde güçlü vurgu bulunduğunu gösteren işaret marc i.
Archaic
vurgu imi prick i.
Slang
vurgu artırıcı olarak kullanılan bir kelime bejesus i.