well in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

well in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"well in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
well in f. ile dolmak (gözyaşı/bir duygu)

"well in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

İngilizce Türkçe
General
do well in the exam f. sınavda başarılı olmak
do well in the exam f. sınavda iyi yapmak
be well-versed in f. bir konuda bilgili olmak
be well-versed in f. bir şeyde uzman olmak
be well-versed in f. bir konudan oldukça anlamak
well on in life s. yaşı hayli ilerlemiş
well up in business s. işte tecrübe sahibi
well versed in business s. işte tecrübe sahibi
well in advance zf. çok önceden
well in advance zf. peşinen
well in advance zf. evvelce
in a well-behaved manner zf. uslu uslu
in a well-behaved manner zf. efendi efendi
in well-lit areas zf. iyi aydınlatılmış alanlarda
Phrases
in well with (someone) expr. (biriyle) arası/ilişkisi iyi
in well with (someone) expr. (birinin) gözüne girmiş
in well with (someone) expr. (biriyle) iyi ilişkiler içerisinde
Colloquial
be (well) in with somebody f. biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
be (well) in with somebody f. biriyle iyi anlaşmak
be (well) in with somebody f. biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
be (well) in with somebody f. biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
keep (well) in with somebody f. biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
keep (well) in with somebody f. biriyle iyi anlaşmak
keep (well) in with somebody f. biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
keep (well) in with somebody f. biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
Idioms
be well in with f. ahbaplık etmek
be well in with f. arkadaşlık kurmak
be well in hand f. çok iyi denetlenmek
be well in with f. insanlarla iyi ilişkiler kurmak
be well in hand f. kontrol edilmek
have someone well in hand f. kontrolünde olmak
have someone well in hand f. kontrolü altında tutmak
be well in hand f. kontrol altında olmak
be well in f. bir konuda bilgili olmak
be well in f. bir şeyde uzman olmak
be well in f. bir konudan oldukça anlamak
be well in (with somebody) f. (biriyle) iyi arkadaş olmak
be well in (with somebody) f. (biriyle) ahbaplık etmek
be well in (with somebody) f. (önemli biriyle) ilişkisi/arası iyi olmak
be well in (with somebody) f. (önemli biriyle) iyi ilişkiler içinde olmak
be well versed in (something) f. (bir konuda) bilgili olmak
be well versed in (something) f. (bir şeyde) uzman olmak
be well versed in (something) f. (bir konudan) oldukça anlamak
have someone or something (well) in hand f. birini/bir şeyi kontrolü altında tutmak
have someone or something (well) in hand f. biri/bir şey kontrolünde olmak
have (something) well in hand f. (bir şeyi) kontrolü altında tutmak
have (something) well in hand f. (bir şey) kontrolünde olmak
well in hand s. kontrol altında
well up in years s. yaşlı
well up in years s. yaşını başını almış
well up in years s. yaşı geçkin
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. buz gibi
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. çok soğuk
Technical
depth in a well i. kuyu derinliği
depth in a well i. kuyunun derinliği
Slang
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. buz gibi
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. çok soğuk
Modern Slang
all is well in the cosmos expr. her şey yolunda
all is well in the cosmos expr. her şey iyi
all is well in the cosmos expr. sorun yok
all is well in the cosmos expr. sıkıntı yok