Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
yürürken
yürürken
Geçmiş
Cümleler
"yürürken"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
yürürken
on your pins [old-fashioned]
expr.
"yürürken"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yürürken atılan adım
pace
i.
2
Genel
askeri geçit töreninde birlikler yürürken çalınan hareketli marş
martial music
i.
3
Genel
yürürken veya koşarken ayağını yerden kaldıran at
high stepper
i.
4
Genel
atın yürürken çıkardığı metalik ses
click
i.
5
Genel
yürürken ayaklarıyla metalik ses çıkaran at
clicker
i.
6
Genel
ıslanmış botla yürürken çıkan ses
squash
i.
7
Genel
(sulu veya çamurlu bir yerde yürürken çıkan) şlap sesi
squash
i.
8
Genel
(sulu veya çamurlu bir yerde yürürken çıkan) vıç vıç sesi
squash
i.
9
Genel
(yürürken çıkan) vıç vıç ses
squish
i.
10
Genel
vıcık vıcık bir yerden yürürken ayak sesi çıkarmak
squelch
f.
11
Genel
yürürken taşımak
walk
f.
12
Genel
yürürken aksamak
hamble [uk] [dialect]
f.
13
Genel
(yürürken) aksamak
lumper [uk]
f.
14
Genel
yürürken yaralanmak
overwalk
f.
15
Genel
yürürken yorulmak
overwalk
f.
16
Genel
yürürken bacakları kullanmak
leg
f.
17
Genel
yürürken takırtı çıkarmak
click-clack
f.
18
Genel
(yürürken) nal sesi çıkarmak
clip-clop
f.
19
Genel
yürürken dizleri birbirine çarpan
knock-kneed
s.
Phrasals
20
Öbek Fiiller
yürürken/koşarken (birinin/bir şeyin) yanından geçmek
run by
f.
21
Öbek Fiiller
yürürken/koşarken (birine/bir şeye) rastlamak/denk gelmek
run by
f.
22
Öbek Fiiller
yürürken/koşarken (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak
run by
f.
23
Öbek Fiiller
yürürken (bir şeye) çarpmak
walk into (something)
f.
24
Öbek Fiiller
yürürken (bir şeye) girmek/bindirmek
walk into (something)
f.
25
Öbek Fiiller
yürürken çarpmak/bindirmek
walk into
f.
Colloquial
26
Konuşma Dili
(yürürken çıkan) vıç vıç ses
squoosh
i.
Idioms
27
Deyim
uygun adım yürürken adımını değiştirmek
change step
f.
28
Deyim
yürürken ayakkabıya giren taş/kum
a burr in (one's) saddle
f.
29
Deyim
koşar ya da yürürken dizlerini birbirine vurmak
cuff jonas [obsolete]
f.
30
Deyim
koşar veya yürürken dizlerini birbirine sürtmek
cuff jonas [obsolete]
f.
31
Deyim
yürürken/koşarken dizlerini birbirine çarptırmak
knock anthony [obsolete]
f.
32
Deyim
yürürken/ayakta (bir şeyler yemek/yapmak)
on the hoof (brit/au)
expr.
Zoology
33
Zooloji
(yürürken) ayağının tamamı ile basan
palmigrade
s.
34
Zooloji
(yürürken) ayağının tamamını yere koyan
palmigrade
s.
Military
35
Askeri
yürürken ateş
marching fire
i.
Slang
36
Argo
önde yürürken aniden durup arkadakini engelleyen kişi
walk blocker
i.
37
Argo
yolda yürürken karşılaşılan engel
drunk catcher
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yürürken
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy