yoğunlaşmış

"yoğunlaşmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	yoğunlaşmış buhar	precipitate i.
2	Genel	yoğunlaşmış su	condensed water i.
3	Genel	tek bir alana yoğunlaşmış politika	single-issue politics i.
4	Genel	iskoçya'daki bilişim teknolojisi sektörü ve özellikle glasgow ile edinburgh arasında yoğunlaşmış yüksek teknoloji şirketleri	silicon glen i.
5	Genel	yoğunlaşmış bir halde	concentratedly zf.
Colloquial

6	Konuşma Dili	(bir şey) üzerinde yoğunlaşmış olmak	be at (something) f.
7	Konuşma Dili	üzerinde yoğunlaşmış olmak	be at it f.
8	Konuşma Dili	üzerinde yoğunlaşmış olmak	be at f.
Technical

9	Teknik	yoğunlaşmış su	condensed water i.
10	Teknik	yoğunlaşmış veri	packed data i.
Computer

11	Bilgisayar	yoğunlaşmış veri	packed data i.
Chemistry

12	Kimya	damıtma işleminde yükselen buhar ve yoğunlaşmış sıvı arasında yakın teması sağlayan delikli veya kabarcıklı düz plaka	tray i.
13	Kimya	damıtma işleminde yükselen buhar ve yoğunlaşmış sıvı arasında yakın teması sağlayan delikli veya kabarcıklı düz plaka	plate i.
Biochemistry

14	Biyokimya	hücre bölünmesi esnasında kromozom oluşturmak için yoğunlaşmış hücre çekirdeğinden dağılan bir madde	chromatin i.
Environment

15	Çevre	avrupa’da yoğunlaşmış ve koruma statüleri olumsuz olan türler	species concentrated in europe and with an unfavourable conservation status i.
Geology

16	Jeoloji	bir noktaya yoğunlaşmış yük	concentrated load i.