eser - Turkish English Dictionary
History

eser



Meanings of "eser" in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
Common Usage
eser work n.
General
eser effect n.
eser baby n.
eser shadow n.
eser work of art n.
eser opus n.
eser monument n.
eser streak n.
eser sign n.
eser piece n.
eser consequence n.
eser performance n.
eser strain n.
eser vestige n.
eser achievement n.
eser effort n.
eser track n.
eser production n.
eser impress n.
eser ghost n.
eser dash n.
eser creation n.
eser mark n.
eser handiwork n.
eser tincture n.
eser trace n.
eser artifact n.
eser artefact n.
eser piece of writing n.
eser ouvrage n.
eser shaping n.
eser system n.
Law
eser work n.
eser work n.
Technical
eser work n.
eser vestige n.
Medical
eser trace adj.
Food Engineering
eser trace adj.
Biology
eser vestigium n.
Music
eser sketch n.

Meanings of "eser" with other terms in English Turkish Dictionary : 456 result(s)

Turkish English
General
eser hırsızlığı plagiarism n.
eski eser relic n.
kalıpla basılmış eser stereotype n.
tarihi eser historical artifacts n.
ilmi eser treatise n.
emay işi eser enamel n.
klasik eser classic n.
tarihi eser kaçakçılığı historical artifact smuggling n.
tarihi eser historical artifact n.
eser hırsızı plagiarist n.
pastoral eser pastoral n.
emekle yapılmış eser lucubration n.
eser hırsızlığı plagiary n.
eser sahibi author n.
beş dizelik bölümler halinde yazılmış eser pentastich n.
arabesk tarzında yapı/eser arabesque n.
küçük eser opuscule n.
telifli eser copyrighted work n.
oyularak yapılmış eser carving n.
eser sözleşmeleri contracts for work and labor n.
bilimsel eser treatise n.
üçlü eser trilogy n.
yazılı eser writing n.
çok renkli eser polychrome n.
en önemli eser piece de resistance n.
eser miktar trace amount n.
tarihi eser historical building n.
tarihi eser kaçakçılığı historical artifacts smuggling n.
eser hırsızlığı yapma plagiarising n.
eser hırsızlığı yapma plagiarizing n.
edebi eser literary work n.
birinci derece tarihi eser first-degree historical monument n.
korsan eser knock-off n.
taklit eser imitation n.
eski eser classic n.
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması the willing suspension of disbelief n.
kabartmalı eser anaglyph n.
oyma eser carving n.
öksüz eser orphan work n.
mimari eser architectural work of art n.
mimari eser architectural work n.
ticari amaçla yazılan yazı-eser custom-written paper n.
konservatör (tarihi eser korunması işlerini yürüten kişi) conservator n.
ücret karşılığı yapılan eser work made for hire n.
edebi eser literary output n.
kabartmalı ya da oymalı eser koleksiyoncusu cameist n.
yunan stenografisiyle yazılmış eser tachygraph n.
dama tahtası desenine benzeyen ürün ya da eser chequerwork n.
eski eser relik [obsolete] n.
vakit geçirmelik eser toy n.
sanatsal değeri olmayan eser trash n.
ilmi eser yazarı treatiser [obsolete] n.
ilmi eser tretis [obsolete] n.
(bir edebi eser için) gece saatlerinde çok yoğun çalışma elucubration [obsolete] n.
gece saatlerinde çok yoğun çalışarak üretilen edebi eser elucubration n.
edebi eser literary work n.
okunacak eser literature n.
usta bir kimse tarafından mimarlık, edebiyat gibi alanlarda ortaya konmuş en önemli eser master work n.
(yazım, sanat veya dekorasyonda) tuhaf veya gülünç bir eser whimsey n.
afyon çiçeği üzerine yazılmış bilimsel eser meconology n.
özellikle toprağın içinde, toprak üstünde veya denizin dibinde yaşayıp çıplak gözle görülebilen ve genellikle 2 mm'den uzun olan hayvanlar üzerine yazılmış bilimsel eser megafauna n.
gıdayla ilgili bilimsel eser bromography n.
harika şeyler anlatan eser mirabilary [obsolete] n.
gizli olmayıp yazılabilen eser metni monitor n.
nitelikli eser lucubration n.
ilmi eser lucubration n.
üzerine yoğun emek harcanan eser lucubration n.
ilmi eser üreten kimse lucubrator n.
nitelikli eser üreten kimse lucubrator n.
coğrafya üzerine bilimsel eser geography n.
jeoloji üzerine bilimsel eser geology n.
geometri üzerine bilimsel eser geometry n.
gnomonik bir bilimsel eser gnomonology n.
(sanatçı, eser sahibi ve benzerine ait) imza chop n.
başka birinin adı altında edebi eser yazan kimse ghost n.
gotik eser gothic n.
bir bilimin, sanatın, disiplinin veya uygulamanın temelleriyle ilgilenen bilimsel eser veya kitap grammar n.
tarihe dayalı yazılmış veya sahnelenmiş eser historical n.
tarihi eser history piece n.
balıklar üzerine yazılmış eser ichthyology n.
ikonografi ile ilgili eser iconography n.
immünoloji üzerine yazılmış bilimsel eser immunology n.
farklı içerikleri güzel şekilde bir araya getiren eser dish n.
orta victoria döneminin estetik standartlarına sahip eser mid-victorian n.
yazılı eser üretme composition n.
yazılı eser yaratma composition n.
tasasız ve nüktedan bir karakteri anlatan eser drollery n.
özgün eser besteleyen kimse fantasist n.
özgün eser besteleyen kimse fantast n.
çam ağaçları üzerine yazılmış bilimsel eser pinetum n.
eserin türünü belirtmek için eser başına eklenen alıntı inscription n.
bütün bir konuyu ele alan ilmi eser pandect n.
eser serisi panel n.
pagan tanrıları üzerine yazılmış eser pantheon n.
yazılı eser üretme penning n.
(yayımlanmış eser) beşli seri pentalogy n.
tarihi eser avcısı pothunter n.
arkeolojik alanı yok ederek tarihi eser toplayan kimse pothunter n.
iki yayıncının ortaklaşa bastığı eser co-edition n.
müstehcen eser filth n.
beşli eser five n.
küçük çaplı edebi eser opuscle n.
kendisinden kopyalar üretilen resim veya eser original n.
özgün eser originality n.
petroloji konulu bilimsel eser petrology n.
petroloji üzerine yazılmış eser petrology n.
basılı eser print n.
telif hakkına sahip eser print n.
yayımlanmış eser publication n.
bir dizi hareketli ve dağınık olay içeren eser veya yapım romp n.
(yeteneksiz yazar elinden çıkan) kötü eser scribblement n.
yazılı eser nüshası script n.
yazılı eser scrivenery n.
yazılı eser scrivening n.
eser miktar shadow n.
eser sahibi sire n.
ucuz duygusallık içeren eser slush n.
yayıncıya talep olmaksızın gönderilmiş eser slush n.
ünlü eser famous work n.
bir film veya dizinin uyarlandığı orijinal kitap, oyun veya başka bir eser source material n.
şiir veya estetiği üzerine yazılmış eser poetic n.
(eser, kitap) belgeli mülkiyet tarihi provenance n.
natürmort gibi durağan eser still life n.
edebi eser okuyamamama subliteracy n.
eser basımında ön sipariş yöntemi subscription n.
kapsamlı skolastik eser dizisi summa n.
insan bilgisinin bir sentezi olan eser summa n.
çok başarılı eser superhit n.
orkestra için bestelenmeyen senfoni benzeri eser symphony n.
bilimsel eser system n.
ilmi eser system n.
eser hırsızlığı yapmak plagiarize v.
eser hırsızlığı yapmak plagiarise v.
eski eser görüntüsü vermek historicise v.
tarihi eser görüntüsü vermek historicize v.
tarihi eser kaçırmak smuggle historical artifacts v.
eser yaratmak compose v.
eski eser görüntüsü vermek historicize v.
tarihi eser görüntüsü vermek historicise v.
(kitaplığa/kütüphaneye) yeni bir kitap/eser eklemek accession v.
(eser) yazmak make v.
(bir edebi eser için) gece saatlerinde çok yoğun çalışmak elucubrate [obsolete] v.
(eser) çalmak lift v.
birinin eser sahibi olduğunu kabul etmek mother v.
eski halinden eser kalmamak degenerate v.
eski halinden eser kalmamak degrade v.
orijinal bir edebi eser yazmak compile [obsolete] v.
(yazarak, kazıyarak) tarihi eser niteliğinde yapıt üretmek inscribe v.
(eser kopyasını yazar olarak) imzalamak inscribe (to) v.
(eser kopyasını yazar olarak) imzalamak inscribe (for) v.
eser yayımlamak publish v.
bölgesel özellikleri yansıtan (edebi eser) regionalist adj.
yazınsal eser ile öne çıkan classical adj.
birden fazla sahibi olan (eser) multiauthor adj.
Phrasals
eser hırsızlığı yapmak rip off v.
Colloquial
farklı tv. karakterlerini aynı bölümde ya da hikayede buluşturan eser crossover n.
eser hırsızlığı rip-off n.
(bir şeyden) eser yok not a trace (of something) expr.
eski (birinden) eser kalmamış who are you, and what have you done with (someone) expr.
(bir şeyden) eser kalmamış none the (something) expr.
Idioms
(birinin/bir şeyin) eski halinden eser kalmaması a shadow of (one's) old self n.
koleksiyoncu için değerli olan nadir tarihi eser collector's piece n.
koleksiyonluk parça/eser collector's piece n.
koleksiyoncu için değerli olan nadir tarihi eser collector's item n.
koleksiyonluk parça/eser collector's item n.
başarılı bir çalışma/eser a bang up job n.
oynana oynana veya gösterile gösterile suyu çıkmış (eser/oyun/gösteri) old warhorse n.
bilindik eser, oyun, gösteri, müzikal old warhorse n.
uzun zamandır oynanan eser, oyun, gösteri, müzikal old warhorse n.
eskiden beri oynanan eser, oyun, gösteri, müzikal old warhorse n.
herkesin bildiği bir eser, oyun, gösteri, müzikal old warhorse n.
eski halinden eser kalmamış kimse/şey a shadow of (one's) former self n.
yayınevinin talebi olmaksızın yayınevine eser göndermek come (in) over the transom v.
(yayıncılık) yayınevinin talebi olmaksızın yayınevine eser göndermek come in over the transom v.
eski halinden eser kalmamak a shadow of your former self v.
eski halinden eser kalmamak be shadow of oneself v.
eski halinden eser kalmamak be a shadow of itself v.
eski halinden eser kalmamak be a shadow of one's former self v.
eski halinden eser olmamak/kalmamak be a ghost of (someone's or something's) former self v.
(bir şeyden) eser miktarda almak get a whiff of (something) v.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak be a ghost of (someone or something's) former self v.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak be a shadow/ghost of your/its former self v.
eski halinden eser kalmamak be a shadow of (someone's or something's) former self v.
eski (bir şey) halinden eser kalmamış olmak be half the (something) (one) used to be v.
(iki kişi) arasında sevgiden eser kalmamak be no love lost between (two people) v.
eski halinden eser kalmamak become a shadow of (someone's or something's) old self v.
eski halinden eser kalmamak become a shadow of (someone's or something's) former self v.
(birinde bir özellikten) eser olmamak not have a (kind of) bone in (one's) body v.
(birinde bir özellikten) eser olmamak not have a (some kind of) bone in (one's) body v.
içinde …'dan eser olmamak not have a...bone in your body v.
eski halinden eser kalmamış (all) washed up adj.
eski halinden eser kalmamış not half the person she/he used to be expr.
eski halinden eser kalmamış not half the person she/he used to be expr.
(bir kimseyi tanımlarken herhangi bir olumsuz durum için) hiç eser yok not have a type of bone in one's body expr.
o eski halinden eser yok şimdi the old gray mare ain't what she used to be [old-fashioned] expr.
(birinin) o eski halinden eser kalmamış (not) half the person/man/woman (one) used to be expr.
o eski kişiden/adamdan/kadından eser kalmamış (not) half the person/man/woman (one) used to be expr.
(iki kişi) arasında sevgiden eser kalmamış no love lost between (two people) expr.
(birinde) …'dan eser yok not a bone in your body expr.
saygıdan/kibarlıktan eser yok not a spark of decency expr.
nezaketten/incelikten eser yok not a spark of decency expr.
aralarında sevgiden eser yok there is no love lost expr.
(iki kişi) arasında sevgiden eser yok there is no love lost between (two people) expr.
aralarında sevgiden eser yok there's no love lost between expr.
Trade/Economic
derleme eser compilation n.
eser akdi agreement for work n.
eser sözleşmesi agreement for work n.
toplama eser compilation n.
telif hakkı üreticisine veya üreten kişinin işverenine ait eser work for hire n.
Law
alenileşmiş eser work made public n.
anonim eser anonymous work n.
birlikte eser sahipleri joint authors n.
birlikte eser joint work n.
derleme eser collected work n.
eser adı work title n.
eser nüshası copy of work n.
eser sahibi author n.
eser aslı original work n.
eser sahipleri arasındaki birlik unity of the joint authors n.
eser aslının maliki owner of the original work n.
eser aslının zilyedi possessor of the original work n.
eser sahipliği karinesi presumption of authorship n.
eser sahiplerinin birden fazla oluşu multiple authors n.
eser sözleşmesi contract of work n.
eser sözleşmesi contract of construction n.
eser sahibi author n.
eser hırsızı plagiarist n.
eser sahipliği authorship n.
fotoğrafik eser photographic work n.
görsel-işitsel eser audiovisual work n.
grafik eser graphic work n.
işlenme eser adaptation n.
ivaz karşılığı eser yaratımı work made for hire n.
mimari eser architectural work n.
ortak eser collective work n.
ortak eser sahipliği collective authorship n.
öksüz eser orphan work n.
öğrenmenin eser sahiplerinin çoğaltma ve basmaya ilişlin münhasır haklarının korunması vasıtasıyla teşvik edilmesine dair kanun the statute of anne n.
sinematografik eser cinematographic work n.
seçme eser selected work n.
toplama eser collected work n.
tarihi eser kaçakçılığı illegal trafficking of historical works n.
yayımlanmış eser published work n.
Politics
özgün eser original work of art n.
bölgesel özellikleri yansıtan (edebi eser) regionalistic adj.
Institutes
eser sağlama kurulu manuscript acquisition board n.
Media
öne çıkan eser feature n.
Technical
bilimsel eser treatise n.
eser elementlerin tayini determination of trace elements n.
eser halde karbon monoksit traces of carbonmonoxide n.
eser elementlerin belirlenmesi determination of trace elements n.
eser halde kalan karbon monoksit traces of carbonmonoxide n.
eser orandaki polar bileşikler traces of polar compounds n.
eser öğe trace element n.
eser metal trace metal n.
eser metalleri trace metals n.
eser miktarda ekleme trace addition n.
elektrotermal atomik absorpsiyon spektrometrik yöntemle eser element içeriğinin belirlenmesi tayini determination of trace-element content by electrothermal atomic absorption spectrometric method n.
eser halde bulunan karbon monoksit traces of carbonmonoxide n.
eser miktar trace quantity n.
eser element trace element n.
grafit fırınlı atomik absorpsiyon spektrometrisi kullanılarak eser elementlerin belirlenmesi determination of trace elements using atomic absorption spectrometry with graphite furnace n.
suda çözünebilen eser derişimdeki klorür ve sodyum iyonlarının tayini determination of trace quantities of water soluble chloride and sodium ions n.
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser scratchboard n.
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser scratchcard n.
(hasır gibi esnek bir malzemeyi) ağ gibi örerek (sepet gibi bir eser) yapmak weave v.
eser (miktar) trace adj.
Architecture
(pers mimarisi ve süsleme sanatında) sıva kullanılan eser gatch work n.
bindirme kolonlu mimari eser supercolumniation n.
sütunları üst üste bindirilmiş mimari eser supercolumniation n.
Marine
batıdan eser westerlies n.
Medical
ölüm, belirtileri veya getirdiği değişiklikler üzerine bilimsel eser thanatography n.
eser elementler trace elements n.
eser element trace element n.
eser element rareearth element n.
eser miktarda çözünür sparingly soluble adj.
Food Engineering
eser elementlerin tayini determination of trace elements n.
eser miktarda çözünük tuz içeren su fresh-water n.
Gastronomy
çay üzerine yazılan bilimsel eser tsiology n.
Chemistry
eser elementler trace elements n.
eser elementlerin özütlenmesi extraction of trace elements n.
eser halde serbest etilen oksit tayini trace determination of free ethylene oxide n.
bitkisel ve hayvansal besinlerde eser miktarda bulunan metalik bir element cobalt n.
Marine Biology
deniz sistemlerindeki eser elementlerden biri silicon n.
eser elementler trace elements n.
Astronomy
gök cisimlerinin konumlarını ve büyüklüklerini kaydeden bilimsel eser uranometria n.
astronomi alanında yazılmış eser phantasmatography n.
gök cisimleri üzerine yazılmış eser phantasmatography n.
Agriculture
gübrelerin bor, kobalt, bakır, demir, manganez, molibden ve çinko eser element içerikleri trace elements boron, cobalt, copper, iron, manganese, molybdenum and zinc contained in fertilizers n.
Social Sciences
kuzey amerika'da bulunan ve amerikan yerlilerince oyunlarda kullanıldığı düşünülen disk şeklinde taş eser discoidal n.
sir edward burnett tylor'ın antropolojik eser veya teorilerine ait tylorian adj.
sir edward burnett tylor'ın antropolojik eser veya teorileriyle ilgili tylorian adj.
sir edward burnett tylor'ın antropolojik eser veya teorilerini içeren tylorian adj.
Education
eser eleştirmeni reader n.
Literature
bir kişiyi veya olayı belirgin biçimde işleyen kısa edebi eser cameo n.
ingiliz orta sınıfını anlatan eser aga saga n.
gerilim duygusunu yüksek derecede teknolojik detaylarla birleştiren edebi veya sinematik eser techno-thriller n.
birçok yazardan alıntı yapılarak oluşturulmuş yeni eser cento n.
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma centoism n.
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturan kimse centoist n.
birçok yazardan alıntı yapılarak oluşturulmuş yeni eser centones n.
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma centonism n.
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma centonization n.
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma centonisation n.
hiciv amaçlı eser lampoonry n.
hiciv amaçlı eser lampoonery n.
roman olmayan edebi eser nonnovel n.
eleştirel bir analizin konusu olarak kabul edilen edebi eser veya kültürel ürün text n.
koleksiyonunu oluşturduğu başlık ile aynı başlığa sahip edebi eser title piece n.
üçlü eser triple-decker n.
arap harfleri kullanılarak ispanyolca dilinde yazılmış eser aljamiado n.
yazılı eser written work n.
distopya toplumunu betimleyen eser anti-utopia n.
hiçbir kurala bağlı kalmadan edebi eser üretme automatism n.
epifani içeren edebi eser epiphany n.
kaçış sanatının işlendiği eser escapism n.
hafif nükteli edebi eser jeu d'esprit n.
sipariş üzerine yazılan vasat edebi eser hackwork n.
denizi betimleyen eser haliography [obsolete] n.
korku türünde edebi eser horror n.
elektronik hiper metin belgesi olarak yazılıp olay örgüsü gelişimini değiştirmeye izin veren kurgu eser hyperfiction n.
yazarın özellikle çocukluk döneminde yaşadığı zorlukları anlattığı otobiyografik eser misery memoir n.
monolog formunda yazılmış edebi eser monolog n.
ahlaki alegori olarak tasarlanıp ahlak dersi veren eser morality n.
edebi eser koleksiyoncusu rhapsoder [obsolete] n.
coşkulu üslupla yazılmış edebi eser rhapsody n.
söz sanatı üzerine yazılmış bilimsel eser rhetoric n.
eser yazarını sorgulayan kimse chorizont n.
eser yazarını sorgulayan kimse chorizontist n.
klasik eser classicality n.
iki zıt bölümden oluşan edebi eser (aynı olayı birbirine zıt iki bakış açısından anlatan hikaye) diptych n.
yalın betimsel eser idyll n.
sekiz farklı türden oluşan yazılı eser octapla n.
sekiz farklı yorumdan oluşan yazılı eser octapla n.
distopya anlatan eser dystopia n.
(şiir veya oyun) fantastik eser fantasia n.
pikaresk eser picaresque n.
kilise festivallerine ilişkin ilmi eser festilogy n.
klasik dil dönemi sonrası sürece özgü eser postclassicism n.
alıntılardan hazırlanan seçme eser florilegium n.
klasik eser üzerindeki açıklayıcı not scholia n.
seri edebi eser yazarı serialist n.
seriler halinde yazılmış eser set n.
seri eser set n.
okuyucuyu aldatmaya ya da şaka yapmaya yönelik eser put-on n.
chaucer'ın eser özelliklerini gösteren chaucerian adj.
grotesk veya anormal temalar ve karakterler içeren (edebi eser) nonsense adj.
grotesk veya anormal temalar ve karakterler içeren (edebi eser) nonsensical adj.
kapsamlı ve gerçekçi öykülenmiş (eser) three-dimensional adj.
kasten duygusallıktan uzak yazılmış (edebi eser) antisentimental adj.
(edebi eser) gotik tarzda gothick adj.
diyalog şeklinde yazılmış (edebi eser) dialogic adj.
karşılıklı konuşma şeklinde yazılmış (edebi eser) dialogic adj.
ilgi çekici olaylarla dolu (eser) fast-moving adj.
(kurgu eser) yazarın hayatında gelişen olaylardan etkilenen semiautobiographical adj.
standardın altında üretilen (edebi eser) subliterary adj.
standardın altında edebi eser üretimine özgü subliterary adj.
standardın altında edebi eser üreten subliterary adj.
edebi eser okuyamayan subliterate adj.
sözü geçen eser id. (idem) abrev.
mezkur eser id. (idem) abrev.
Linguistics
özel isimlerin kökenleriyle birlikte yer aldığı liste içeren eser onomasticon n.
History
el yazmalarının kültürel eser olarak tarihi amaçlarla incelenmesi codicology n.
Archaeology
arkeolojik eser artifact n.
arkeolojik eser artefact n.
taklit eser skeuomorphism n.
taklit eser skeuomorph n.
Religious
ormanda münzevilerin okuduğu, brahmana'ya benzeyen ilmi eser aranyaka n.
latince eser vermiş olan kilise rahibi latin father n.
dine aykırı düşünceler üzerine yazılan ilmi eser heresiology n.
kutsal eser hierourgy [obsolete] n.
(özellikle incil) dini eser eleştirisi lower criticism n.
dini eser sastra n.
ilmi eser sastra n.
bilimsel eser sastra n.
(hinduizm'de) itaat edilmesi gereken kuralları içeren eser shaster n.
(hinduizm'de) kutsal metinleri açıklayan eser shaster n.
Philosophy
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilere ait orphic adj.
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilerle ilgili orphic adj.
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilere ait orphical adj.
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilerle ilgili orphical adj.
Environment
eser elementler ve fosfor tayini determination of trace elements and phosphorus n.
eser elementler trace elements n.
Geology
yeryüzü sularına ilişkin bilimsel eser hydrognosy n.
Art
oyularak ya da kabartılarak şekillendirilmiş eşya, eser celature [obsolete] n.
hayvan formunda eser theriomorph n.
trajedi ve komedi unsurlarını birleştiren eser tragicomedy n.
trajedi ve komedi unsurlarını birleştiren eser seriocomedy n.
dramatik eser dramatic work n.
ölümsüz eser an immortal work of art n.
ölümsüz eser an immortal piece of work n.
ölümsüz eser an immortal piece n.
yazma eser kütüphaneciliği manuscript librarianship n.
yazma eser manuscript n.
kabartmalı eser anaglypton n.
hiçbir kurala bağlı kalmadan sanatsal eser üretme automatism n.
kederli tonda yazılmış eser elegy n.
oyma eser engravement n.
destansı eser epic n.
tuhaf veya gülünç eser whimsy n.
kısa veya kapsamı sınırlı eser (edebiyat, müzik) miniature n.
kasıtlı belirsizlik veya çarpıklıkla karakterize eser obscurantism n.
yalın betimsel eser idyl n.
eski ünlü sanatçıların yaptığı bir eser old master n.
üreten kişinin başka bir eseriyle yakından ilişkili eser companion piece n.
savaş konulu eser battlepiece n.
yapısalcı eser üreten sanatçı constructor n.
tarzının değişmesiyle hitap ettiği kitle genişleyen eser crossover n.
bayat eser corn n.
bir eserden hareketle veya onu tamamlaması için üretilmiş daha kısa veya az detaylı eser parergon n.
mantardan elde edilen eser phelloplastic n.
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser scraperboard n.
yarı soyut eser semiabstraction n.
sürrealist edebi eser surrealism n.
gerçeküstücü eser surrealism n.
(eser) üretmek build v.
tek bir sanatçıya ait olup sanatçının kendisi tarafından sergilenen (eser) one-man adj.
Music
16. yüzyıla özgü üç parçalı sözlü eser tricinium n.
montaj hissi veren eser montage n.
müzik aletinde çalınmak üzere bestelenmiş eser instrumental n.
belirli sesler tarafından icra edilecek müzikal eser bölümü semichorus n.
belirli bir bölümü koro halinde seslendirilen müzikal eser semichorus n.
sol-fa notasyonu ile eser icra etmek solmizate v.
sol-fa notasyonu ile eser icra etmek solmize v.
hatasız çalınan (eser) note-perfect adj.
(eser) farklı kafiyeleri olan polyrhythmic adj.
(telli çalgıya uygun eser) köprüye yakın çalınan ponticello adj.
Painting
eşleşen iki parça üzerine yapılan, genel tek bir konu hakkında birbirini tamamlayıcı veya zıtlık içeren resimlerden oluşan eser diptych n.
Theatre
dramatik eser representation n.
küçük ölçekli ve geleneklere bağlı olmadan icra edilen modern müzikal-dramatik eser music theatre n.
gerçekçi olmayan gösterişli eser opera n.
konusu romantik olup dans sahneleri ve diyalog içeren müzikli eser operetta n.
trajedi türünde eser veren tragic adj.
trajedi türünde eser veren tragical adj.
Cinema
uyarlama eser retread n.
Photography
kabartmalı eser anaglyphy n.
Librarianship
çok çeşitli bilgiler içeren yazılı eser holdall n.
ibranice eser koleksiyonu hebraica n.
çok sayıda eser verme polygraphy n.
beş dilde yazılmış eser pentaglot n.
Printery
parşömen eser vellum n.
baskı öncesi düzenlenen yazılı eser nüshası prepublication n.
(basılı eser) yayıncıdan temin edilebilir in print expr.
Abbreviation
adı geçen eser o.c. (opere citato) n.
Latin
adı geçen eser (a.g.e.) ibid expr.
adı geçen eser (a.g.e.) ibidem expr.
Archaic
eski eser relique n.
ilmi eser tract n.
ilmi eser monument n.
didaktik eser didactic n.
eser hırsızı plagiary n.
Ornithology
kuş bilimi üzerine yazılmış bilimsel eser ornithology n.
Entomology
düzkanatlılar üzerine yazılan bilimsel eser orthopterology n.
Slang
geleneksel cinsiyet rollerini yıkan eser gender bender n.
başka bir eserin açık taklidi olan eser rip-off n.
başka bir eserden yoğun şekilde etkilenmiş eser rip-off n.