|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
askerleri kullanarak yapılan zulüm |
dragonnade n.
|
|
2 |
General |
her türlü sağlık problemini ilaç kullanarak giderme eğilimi |
medicalisation n.
|
|
3 |
General |
nefes almak için şnorkel kullanarak baş aşağıda yüzme eylemi |
snorkelling n.
|
|
4 |
General |
sülük kullanarak kan emdirme |
leeching n.
|
|
5 |
General |
avını sadece gözlerini kullanarak avlayan yırtıcı (koku duyuları kullanmadan) |
gazehound n.
|
|
6 |
General |
toplum yasalarına aklını kullanarak, kendi özgür istemiyle boyun eğen kişi |
satyagrahi n.
|
|
7 |
General |
karmaşık ve komik bir dil kullanarak yazma |
gobbledegook n.
|
|
8 |
General |
taşları kullanarak yapılan falcılık |
lithomancy n.
|
|
9 |
General |
şiddet kullanarak yapılan soygun |
strong arm n.
|
|
10 |
General |
irade gücünü kullanarak güçlükleri kontrol edebilme |
mind over matter n.
|
|
11 |
General |
helikopter kullanarak yangınla mücadele |
helitack n.
|
|
12 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
lift-sharing n.
|
|
13 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpool n.
|
|
14 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
car-sharing n.
|
|
15 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
ride-sharing n.
|
|
|
16 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
covoiturage n.
|
|
17 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpooling n.
|
|
18 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
rideshare n.
|
|
19 |
General |
nefes almak için şnorkel kullanarak baş aşağıda yüzme eylemi |
snorkeling n.
|
|
20 |
General |
her türlü sağlık problemini ilaç kullanarak giderme eğilimi |
medicalization n.
|
|
21 |
General |
kısaltmalar veya semboller kullanarak kısa biçimde yazma |
shorthand n.
|
|
22 |
General |
abartılı materyaller kullanarak halkın ilgisini çekmeyi amaçlayan kimse |
ballyhoo artist n.
|
|
23 |
General |
bakır kaplar kullanarak kehanette bulunma |
chalcomancy n.
|
|
24 |
General |
kanca kullanarak hırsızlık yapan kimse |
nuthook [obsolete] n.
|
|
25 |
General |
eli/kolu zor kullanarak bükmeye yarayan işkence aleti |
twister n.
|
|
26 |
General |
(çeşitli nesneleri kaldıraç gibi kullanarak) kaldırmak |
underspore n.
|
|
27 |
General |
dikkatsizce ve hatalı kullanarak (bir şeyi) bozan kimse |
marrer n.
|
|
28 |
General |
güç kullanarak engelleme |
quelling n.
|
|
29 |
General |
makine kullanarak dokunma |
handling n.
|
|
30 |
General |
göstericileri kullanarak kalabalığın ilgisini çekip kocakarı ilaçları satan seyyar satıcı |
medicine man n.
|
|
31 |
General |
göstericileri kullanarak kalabalığın ilgisini çekip kocakarı ilaçları satmayı amaçlayan gezici gösteri |
medicine show n.
|
|
32 |
General |
bölgesel jeneratörleri kullanarak küçük ölçekli dağıtımı yapılan enerji |
micropower n.
|
|
33 |
General |
doğanları kullanarak avlanma sporu |
hawking n.
|
|
34 |
General |
bitkisel ilaçlar kullanarak tedavi eden kimse |
herbalist n.
|
|
35 |
General |
(atı dehlerken olduğu gibi) dudakları kullanarak çıkarılan cıvıltı benzeri bir ses |
chirrup n.
|
|
|
36 |
General |
asılı bir halka kullanarak geleceğin görüldüğü bir radyestezi şekli |
dactylomancy n.
|
|
37 |
General |
(kişi, canlı aşırı güç kullanarak öldürme |
overkill n.
|
|
38 |
General |
(farklı bir kimlik, isim kullanarak) kandırma |
imposture n.
|
|
39 |
General |
(farklı bir kimlik, isim kullanarak) aldatma |
imposture n.
|
|
40 |
General |
kap kullanarak atıktan gübre yapan kimse |
composter n.
|
|
41 |
General |
elek ve makas kullanarak fal bakma |
coscinomancy n.
|
|
42 |
General |
yazının ve konuşmanın komplike ve uzun kelimeler kullanarak yapılması |
flowery n.
|
|
43 |
General |
resim kullanarak büyü yapma |
invultuation n.
|
|
44 |
General |
güç kullanarak el koyma |
prensation [obsolete] n.
|
|
45 |
General |
zor kullanarak alma |
prensation [obsolete] n.
|
|
46 |
General |
jimnastikçinin sadece kaslarını kullanarak elinin üzerinde durması |
press n.
|
|
47 |
General |
su kullanarak toprak yüzeyi düzleme |
puddling n.
|
|
48 |
General |
his oluşturan en zayıf uyartıyı kullanarak ölçülen duyarlılık derecesi |
sensitivity n.
|
|
49 |
General |
ürünleri alıp bir süre kullanarak iade etme |
shopgrifting n.
|
|
50 |
General |
nüfuz kullanarak birinin çıkarını destekleme |
push n.
|
|
51 |
General |
yetkisini kullanarak başkasının kararını iptal etmek |
overrule v.
|
|
52 |
General |
iradesini kullanarak bir şeyi gerçekleştirmeye çalışmak |
will v.
|
|
53 |
General |
hayal gücünü kullanarak bir şeye başka bir anlam yüklemeye kalkmamak |
interpret something strictly v.
|
|
54 |
General |
şiddet kullanarak yıldırmak |
terrorize v.
|
|
55 |
General |
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak |
override v.
|
|
56 |
General |
zor kullanarak kontrol altına almak (bir yeri/halkı) |
subdue v.
|
|
57 |
General |
bazı ipuçlarını kullanarak (bir olayı) (belirli bir nedene) bağlamak |
trace to v.
|
|
58 |
General |
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak |
overrule v.
|
|
59 |
General |
iradesini kullanarak bir şeyi gerçekleştirmek |
will v.
|
|
60 |
General |
kullanarak eskitmek |
wear out v.
|
|
61 |
General |
kaba kuvvet kullanarak birini etkisiz hale getirmek |
overpower v.
|
|
62 |
General |
belirli bir durumda yetkisini kullanarak kural veya yasa uygulatmamak |
waive v.
|
|
63 |
General |
aleyhinde oy kullanarak bir şeye engel olmak |
vote something down v.
|
|
64 |
General |
bir şeyi bir çalıştırma kolu vb kullanarak bir yere kaldırmak |
wind up v.
|
|
65 |
General |
bisiklet kullanarak gitmek |
bicycle v.
|
|
66 |
General |
başka standartlar kullanarak değerlendirmek |
transvalue v.
|
|
67 |
General |
kaba kuvvet kullanarak (birini) etkisiz hale getirmek |
overpower v.
|
|
68 |
General |
ateş gücü kullanarak tahrip etmek |
attrit v.
|
|
69 |
General |
zor kullanarak yenmek |
overpower v.
|
|
70 |
General |
birisine zorla/zor kullanarak bir şey yaptırmak |
torment someone into doing something v.
|
|
71 |
General |
solvent ve çözünen madde kullanarak bir bileşik oluşturmak |
solvate v.
|
|
72 |
General |
"fuck" kelimesini kullanarak sözlü saldırıda bulunmak |
f-bomb v.
|
|
73 |
General |
şiddet kullanarak yıldırmak |
terrorise v.
|
|
74 |
General |
malzemeleri kullanarak hazırlamak |
confect v.
|
|
75 |
General |
aforizma kullanarak konuşmak |
aphorize v.
|
|
|
76 |
General |
aforizma kullanarak konuşmak |
aphorise v.
|
|
77 |
General |
eksi kalıbı kullanarak basmak |
restrike v.
|
|
78 |
General |
elektroşok tabancası kullanarak etkisiz hale getirmek |
tase v.
|
|
79 |
General |
işaret dili kullanarak konuşmak |
speak in sign language v.
|
|
80 |
General |
güvenlik vb. sebeplerle bilgi almak için (bir kişinin) ismini kullanarak dosya ya da veritabanlarını aramak |
name-check v.
|
|
81 |
General |
ayna kullanarak şahin yakalamak |
dare larks v.
|
|
82 |
General |
delgi makinesi kullanarak (delikli kart veya kağıt bantlara) delik açmak |
key punch v.
|
|
83 |
General |
delgi makinesi kullanarak delik açmak |
keypunch v.
|
|
84 |
General |
sülükleri kullanarak kan almak |
leech v.
|
|
85 |
General |
şiddet kullanarak öğretmek |
whip v.
|
|
86 |
General |
çekiciliğini kullanarak kandırmak |
beglamour v.
|
|
87 |
General |
çekiciliğini kullanarak kandırmak |
beglamor v.
|
|
88 |
General |
kadınsı cazibe kullanarak bir erkeği baştan çıkarmak |
vamp v.
|
|
89 |
General |
bir şeyi çekmek/kaldırmak (çalıştırma kolu vb kullanarak) |
wind up v.
|
|
90 |
General |
fosforlu kalem kullanarak bir şeyi işaretlemek veya bir şeyin üzerine yazmak |
marker v.
|
|
91 |
General |
devamlı kullanarak sıradanlaştırmak |
hack v.
|
|
92 |
General |
metrik sistem kullanarak fiziksel miktarları ifade etmek |
metricate v.
|
|
93 |
General |
(özellikle güç kullanarak) son vermek |
break v.
|
|
94 |
General |
zor kullanarak hile yapmak |
highjack v.
|
|
95 |
General |
zor kullanarak dolandırmak |
highjack v.
|
|
96 |
General |
(silah kullanarak) soymak için zorla durdurmak |
hold up v.
|
|
97 |
General |
(silah kullanarak) soymak için yolunu kesmek |
hold up v.
|
|
98 |
General |
kullanarak sergilemek |
model v.
|
|
99 |
General |
kullanarak göstermek |
model v.
|
|
100 |
General |
güç kullanarak çekmek |
revulse v.
|
|
101 |
General |
(malzeme) kötü kullanarak etkinliğini azaltmak |
hurt v.
|
|
102 |
General |
kaba kuvvet kullanarak başarılı olmak |
muscle v.
|
|
103 |
General |
kaba kuvvet kullanarak ilerlemek |
muscle v.
|
|
104 |
General |
güç kullanarak karşıtlığın üstesinden gelmek |
muscle v.
|
|
105 |
General |
çalma veya çıkarma amacıyla özellikle elleri kullanarak detaylıca aramak |
rifle v.
|
|
106 |
General |
mahlas kullanarak yazmak |
by-line v.
|
|
107 |
General |
toplantıyı şiddet kullanarak bozmak |
bust up v.
|
|
108 |
General |
çan kullanarak bir yere getirmek |
chime v.
|
|
109 |
General |
(atı dehlerken) dudakları kullanarak cıvıltı benzeri bir ses çıkarmak |
chirrup v.
|
|
110 |
General |
harita kullanarak sunmak |
depict v.
|
|
111 |
General |
güç kullanarak içine sokmak |
dint v.
|
|
112 |
General |
yem olarak çekirge kullanarak balık tutmak |
grasshopper v.
|
|
113 |
General |
(düşmanı) aşırı güç kullanarak yok etmek |
overkill v.
|
|
114 |
General |
aşırı güç kullanarak öldürmek |
overkill v.
|
|
115 |
General |
fazla kelime kullanarak yazmak |
overword v.
|
|
116 |
General |
fazla kelime kullanarak yazmak |
overwrite v.
|
|
117 |
General |
beşik kullanarak mezzotint plaka yüzeyini hazırlamak |
rock v.
|
|
118 |
General |
güç kullanarak elde etmek |
impel v.
|
|
119 |
General |
bazı yazı tiplerini kullanarak (manşeti, başlıkları) vurgulamak |
display v.
|
|
120 |
General |
farklı bileşenleri kullanarak yapmak |
composite v.
|
|
121 |
General |
bağımsız bileşenleri kullanarak yapmak |
composite v.
|
|
122 |
General |
birinin konumunu kullanarak zenginleşmek |
feather one's nest v.
|
|
123 |
General |
salamander ızgara kullanarak pişirmek |
salamander v.
|
|
124 |
General |
aşırı kullanarak eskitmek |
dog-ear v.
|
|
125 |
General |
(maymuncuk kullanarak) hırsızlık için girmek |
screw v.
|
|
126 |
General |
(soygun için) maymuncuk kullanarak girmek |
screw v.
|
|
127 |
General |
dolgu kullanarak istenen yüksekliğe veya yüzeye ulaştırmak |
shim v.
|
|
128 |
General |
yüksek bir yerden aşağı ip kullanarak inmek |
rappel into v.
|
|
129 |
General |
(mahmuz kullanarak) atını hızlandırmak |
spur v.
|
|
130 |
General |
(zor kullanarak) engellemek |
restrain v.
|
|
131 |
General |
kullanarak eskitilmiş |
worn out adj.
|
|
132 |
General |
kol gücü yerine kafa gücünü kullanarak çalışan (kimse) |
white-collar adj.
|
|
133 |
General |
güç kullanarak yapılan |
forcible adj.
|
|
134 |
General |
zor kullanarak kontrol altına alınamaz |
unsubduable adj.
|
|
135 |
General |
zor kullanarak kontrol altına alınmamış |
unsubdued adj.
|
|
136 |
General |
zor kullanarak yapılan |
violent adj.
|
|
137 |
General |
güç kullanarak yapılan |
booming adj.
|
|
138 |
General |
istediğini zor kullanarak alan |
plundering adj.
|
|
139 |
General |
hayal gücünü kullanarak |
by a stretch of imagination adv.
|
|
140 |
General |
güç kullanarak |
muscularly adv.
|
|
141 |
General |
iki elini de kullanarak |
ambidextrously adv.
|
|
142 |
General |
kötüye kullanarak |
defilingly adv.
|
|
143 |
General |
kendi inisiyatifini kullanarak |
on one's own initiative adv.
|
|
144 |
General |
on iki tonlu müzik tekniği kullanarak |
dodecaphonically adv.
|
|
145 |
General |
dudakları kullanarak |
labially adv.
|
|
146 |
General |
özdeyişler kullanarak |
proverbially adv.
|
|
147 |
General |
zor kullanarak |
forcefully adv.
|
|
148 |
General |
gereğinden fazla kelime kullanarak |
wordily adv.
|
|
149 |
General |
tatlı dil kullanarak |
cajolingly adv.
|
|
150 |
General |
zor kullanarak |
perforce [obsolete] adv.
|
|
151 |
General |
mecazlı bir dil kullanarak |
tropologically adv.
|
|
152 |
General |
elips kullanarak |
elliptically adv.
|
|
153 |
General |
zor kullanarak |
mainly [obsolete] adv.
|
|
154 |
General |
tek elini kullanarak |
one-handed adv.
|
|
155 |
General |
güç kullanarak |
compellably adv.
|
|
156 |
General |
çizge kullanarak |
diagrammatically adv.
|
|
157 |
General |
şema kullanarak |
diagrammatically adv.
|
|
158 |
General |
sadece grinin tonlarını kullanarak |
in black and white adv.
|
|
159 |
General |
renkleri ustaca kullanarak |
colouristically adv.
|
|
160 |
General |
renkleri ustaca kullanarak |
coloristically adv.
|
|
161 |
General |
renk kullanarak |
in color adv.
|
|
162 |
General |
ayak kullanarak |
pedestrially adv.
|
|
163 |
General |
sol elini kullanarak |
sinistrously adv.
|
|
164 |
General |
idareli kullanarak |
skimpingly adv.
|
|
Phrasals |
|
165 |
Phrasals |
(yeni ürünü) bir süre kullanarak sertliğini gidermek |
break in v.
|
|
166 |
Phrasals |
kredi kartı puanlarını kullanarak bir şey almak |
cash in v.
|
|
167 |
Phrasals |
birşeyin modelinde/modelini kullanarak yapmak |
pattern something after something v.
|
|
168 |
Phrasals |
kanunu kullanarak bir şeyi uygulamaya geçirmeye çalışmak |
railroad something through something v.
|
|
169 |
Phrasals |
klavye kullanarak yazmak |
pound something out v.
|
|
170 |
Phrasals |
mantık kullanarak aksine karar vermek |
reason against something v.
|
|
171 |
Phrasals |
(bir şeyi) çarpıtarak/kötüye kullanarak bir grubu hedef almak |
slant something against someone v.
|
|
172 |
Phrasals |
(uçak/gemi vb. kullanarak) bir yerden çıkarmak |
pilot something out v.
|
|
173 |
Phrasals |
(zor kullanarak) konuşturmak |
thrash something out of someone v.
|
|
174 |
Phrasals |
yasayı kullanarak bir şey üzerinde dayatmada bulunmak |
railroad something through something v.
|
|
175 |
Phrasals |
(uçak/gemi vb. kullanarak) bir yerden çıkarmak |
pilot something out of something v.
|
|
176 |
Phrasals |
(bir şeyden/yerden) (güç vb kullanarak) çıkarmak |
pull out of v.
|
|
177 |
Phrasals |
(güç kullanarak) dışarı atmak |
muscle out v.
|
|
178 |
Phrasals |
yere devirmek (güç kullanarak) |
knock someone or something down v.
|
|
179 |
Phrasals |
su/bir sıvı kullanarak bir şeyi bir yere doğru akıtmak |
rinse down v.
|
|
180 |
Phrasals |
bir şeyi başka bir şey kullanarak yapmak |
fashion (something) out of (something else) v.
|
|
181 |
Phrasals |
bir şeyi başka bir şey kullanarak tasarlamak/oluşturmak |
fashion (something) out of (something else) v.
|
|
182 |
Phrasals |
bir şeyi bir örnek kullanarak yapmak |
fashion (something) out of (something else) v.
|
|
183 |
Phrasals |
(bir şeyi başka bir şeyi/başka bir şeyin parçalarını kullanarak) onarmak/düzeltmek |
reconstruct (something) from (something else) v.
|
|
184 |
Phrasals |
(bir şeyi başka bir şeyi/başka bir şeyin parçalarını kullanarak) yenilemek |
reconstruct (something) from (something else) v.
|
|
185 |
Phrasals |
bir şeyi başka bir şeyin parçalarını kullanarak onarmak/yenilemek |
reconstruct something from something v.
|
|
186 |
Phrasals |
bir şeyi başka bir şeyin parçalarını kullanarak yeniden düzenlemek |
reconstruct something from something v.
|
|
187 |
Phrasals |
bir şeyi başka bir şey kullanarak yeniden yapmak |
reconstruct something from something v.
|
|
188 |
Phrasals |
ir şeyi başka bir şey kullanarak yeniden kurmak/inşa etmek |
reconstruct something from something v.
|
|
189 |
Phrasals |
bir şeyi başka bir şey kullanarak onarmak/yenilemek |
reconstruct something from something v.
|
|
190 |
Phrasals |
bir şeyi başka bir şey kullanarak yeniden düzenlemek |
reconstruct something from something v.
|
|
191 |
Phrasals |
birini bir şey kullanarak utandırmak |
embarrass someone with something v.
|
|
192 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek |
entrap (someone) in (something) with (something) v.
|
|
193 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) mecbur etmek |
entrap (someone) in (something) with (something) v.
|
|
194 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak |
entrap (someone) in (something) with (something) v.
|
|
195 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek |
entrap (someone) in (something) with (something) v.
|
|
196 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek |
entrap (someone) into (something) with (something) v.
|
|
197 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) mecbur etmek |
entrap (someone) into (something) with (something) v.
|
|
198 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak |
entrap (someone) into (something) with (something) v.
|
|
199 |
Phrasals |
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek |
entrap (someone) into (something) with (something) v.
|
|
200 |
Phrasals |
(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle bir şeye) mecbur etmek |
entrap (someone) with (something) v.
|
|
201 |
Phrasals |
(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak |
entrap (someone) with (something) v.
|
|
202 |
Phrasals |
(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek |
entrap (someone) with (something) v.
|
|
203 |
Phrasals |
(birinden bir şeyi) cebir kullanarak almak |
exact (something) from (one) v.
|
|
204 |
Phrasals |
(birinden bir şeyi) zor kullanarak almak |
exact (something) from (one) v.
|
|
205 |
Phrasals |
zor kullanarak birinden bir şey çalmak |
extort something from someone or something v.
|
|
206 |
Phrasals |
bir şeyi bir şey kullanarak asmak |
suspend something by something v.
|
|
207 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) zor kullanarak (birinden/bir şeyden) almak |
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) v.
|
|
208 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) zor kullanarak (birinin) elinden almak |
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) v.
|
|
209 |
Phrasals |
bir şeyi birinden güç kullanarak almak |
wrestle something from someone v.
|
|
210 |
Phrasals |
birini birinden güç kullanarak ayırmak |
pry off v.
|
|
211 |
Phrasals |
birini birinden güç kullanarak ayırmak |
pry (someone or something) off of (someone or something) v.
|
|
212 |
Phrasals |
(birine) şiddet kullanarak (bir şey) yaptırmak |
terrorize (one) into (something) v.
|
|
213 |
Phrasals |
zor kullanarak itaat ettirmek |
whip into v.
|
|
214 |
Phrasals |
iradesini kullanarak bir şeyi gerçekleştirmeye çalışmak |
will to v.
|
|
215 |
Phrasals |
hava akımını kullanarak samanı tahıldan ayırmak |
winnow away v.
|
|
216 |
Phrasals |
hava/su akımını kullanarak ayrıştırmak |
winnow away v.
|
|
217 |
Phrasals |
(bir şeyi bir şey) kullanarak çalıştırmak |
power (something) with (something else) v.
|
|
218 |
Phrasals |
(bir şeye bir şey) kullanarak enerji vermek |
power (something) with (something else) v.
|
|
219 |
Phrasals |
(bir şeyi bir şey) kullanarak işletmek |
power (something) with (something else) v.
|
|
220 |
Phrasals |
(birinden) zor kullanarak (bir şey) almak |
squeeze (something) from (someone) v.
|
|
221 |
Phrasals |
(bir şey) kullanarak çalıştırmak |
start up with (something) v.
|
|
222 |
Phrasals |
bir şeyi bir şey kullanarak çalıştırmak |
start something up with something v.
|
|
223 |
Phrasals |
zor kullanarak (birinin) ağzından laf almak |
thrash out of (someone) v.
|
|
224 |
Phrasals |
(birinden) zor kullanarak bilgi almak |
thrash out of (someone) v.
|
|
225 |
Phrasals |
zor kullanarak (birini) bir şeyden vazgeçirmek |
thrash out of (someone) v.
|
|
226 |
Phrasals |
zor kullanarak (birinin) bir şeyi bırakmasını sağlamak |
thrash out of (someone) v.
|
|
227 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak çıkarmak |
wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
|
|
228 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak almak |
wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
|
|
229 |
Phrasals |
birine bir şeyi zor kullanarak söyletmek |
sweat something out of someone v.
|
|
230 |
Phrasals |
zor kullanarak birinin ağzından laf almak |
sweat something out of someone v.
|
|
231 |
Phrasals |
birine bir şeyi zor kullanarak söyletmek |
sweat something out v.
|
|
232 |
Phrasals |
zor kullanarak birinin ağzından laf almak |
sweat something out v.
|
|
233 |
Phrasals |
spor salonunda başkasının çalıştığı aleti kullanarak o kişinin setleri arasında antrenman yapmak |
work in v.
|
|
234 |
Phrasals |
-e güç kullanarak sokmak |
drive in v.
|
|
235 |
Phrasals |
-e güç kullanarak sokmak |
drive into v.
|
|
236 |
Phrasals |
bir şeyi güç kullanarak bir şeye sokmak |
drive something into something v.
|
|
237 |
Phrasals |
bir şeyi güç kullanarak bir şeye sokmak |
drive something in v.
|
|
238 |
Phrasals |
bir şey kullanarak utandırmak |
embarrass with v.
|
|
239 |
Phrasals |
-den cebir kullanarak almak |
exact from v.
|
|
240 |
Phrasals |
-den zor kullanarak almak |
exact from v.
|
|
241 |
Phrasals |
-den zor kullanarak bir şey almak |
extort from v.
|
|
242 |
Phrasals |
örnek kullanarak yapmak |
fashion out of v.
|
|
243 |
Phrasals |
(genellikle el ve ayakları kullanarak) acemice tırmanmak |
clamber (over) v.
|
|
244 |
Phrasals |
(birinin) nüfuzunu kullanarak kendi statüsünü yükseltmek |
gain on (something) [obsolete] v.
|
|
245 |
Phrasals |
(daha ucuz ve az gelişmiş ülkelerin mallarını kullanarak) bir ülkenin endüstri ve üretim sektörünü zayıflatmak |
hollow out v.
|
|
246 |
Phrasals |
(bir şeyi bir şey kullanarak) şişirmek |
inflate (something) with (something) v.
|
|
247 |
Phrasals |
merkezi sinir sistemini kullanarak bir bilgisayar sistemine bağlanmak/giriş yapmak |
jack into (something) v.
|
|
248 |
Phrasals |
(birini bir şeyden/yerden) zor kullanarak çıkarmak |
muscle (one) out (of something or some place) v.
|
|
249 |
Phrasals |
(birini bir şeyden/yerden) güç kullanarak dışarı atmak |
muscle (one) out (of something or some place) v.
|
|
250 |
Phrasals |
'-den zor kullanarak çıkarmak |
muscle out of v.
|
|
251 |
Phrasals |
'-den güç kullanarak dışarı atmak |
muscle out of v.
|
|
252 |
Phrasals |
(bir şeyi başka bir şeyin) modelinde/modelini kullanarak yapmak |
pattern (something) after (something else) v.
|
|
253 |
Phrasals |
(bir şeyi başka bir şeyi) taslak olarak kullanarak yapmak |
pattern (something) after (something else) v.
|
|
254 |
Phrasals |
(bir şeyi başka bir şeyin) modelinde/modelini kullanarak yapmak |
pattern (something) on (something else) v.
|
|
255 |
Phrasals |
(bir şeyi başka bir şeyi) taslak olarak kullanarak yapmak |
pattern (something) on (something else) v.
|
|
256 |
Phrasals |
-in modelinde/modelini kullanarak yapmak |
pattern on v.
|
|
257 |
Phrasals |
'-i taslak olarak kullanarak yapmak |
pattern on v.
|
|
258 |
Phrasals |
-in modelinde/modelini kullanarak yapmak |
pattern after v.
|
|
259 |
Phrasals |
'-i taslak olarak kullanarak yapmak |
pattern after v.
|
|
260 |
Phrasals |
(kanunu kullanarak bir şeyi) uygulamaya geçirmek |
railroad (something) through v.
|
|
261 |
Phrasals |
(yasayı kullanarak bir şeyi) dayatmak |
railroad (something) through v.
|
|
262 |
Phrasals |
yoluyla/kullanarak uygulamaya geçirmek |
railroad through v.
|
|
263 |
Phrasals |
yoluyla/kullanarak dayatmak |
railroad through v.
|
|
264 |
Phrasals |
mantık kullanarak aksine karar vermek |
reason against v.
|
|
265 |
Phrasals |
(bir alet) kullanarak kaydetmek |
record from (something) v.
|
|
266 |
Phrasals |
(bir şeyi) bir sıvı kullanarak (başka bir şeyin yüzeyinden) çıkarmak/temizlemek |
soak (something) off of (something else) v.
|
|
267 |
Phrasals |
bir sıvı kullanarak çıkarmak/temizlemek |
soak off v.
|
|
268 |
Phrasals |
-den zor kullanarak bir şey almak |
squeeze from v.
|
|
269 |
Phrasals |
(bir şeyden/bir yerden) zorla/zor kullanarak almak/çıkarmak/ayırmak |
tear out of (something or some place) v.
|
|
270 |
Phrasals |
(birine) zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) |
torment (one) into (doing something) v.
|
|
271 |
Phrasals |
(birine) zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) |
torture (one) into (doing something) v.
|
|
272 |
Phrasals |
zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) |
torture into v.
|
|
273 |
Phrasals |
(bir malzeme) kullanarak çalışmak |
work with (something) v.
|
|
274 |
Phrasals |
'-den zor kullanarak çıkarmak |
wrench out of v.
|
|
275 |
Phrasals |
-den zor kullanarak almak |
wrestle from v.
|
|
276 |
Phrasals |
'-den güç kullanarak almak |
wrestle from v.
|
|
277 |
Phrasals |
güç kullanarak başarmak |
pound out v.
|
|
278 |
Phrasals |
güç kullanarak ilerlemek |
muscle through v.
|
|
279 |
Phrasals |
nüfuz kullanarak dışlamak |
freeze out v.
|
|
Phrases |
|
280 |
Phrases |
bu yöntemi kullanarak |
by using this method expr.
|
|
281 |
Phrases |
bu metodu kullanarak |
by using this method expr.
|
|
282 |
Phrases |
zor kullanarak |
at the point of the bayonet expr.
|
|
283 |
Phrases |
başvuru formunu blok büyük harf kullanarak doldurun |
complete the application form using block capitals expr.
|
|
Colloquial |
|
284 |
Colloquial |
siyasi bağlantılarını kullanarak müşterileri güvence altına alabilen, gelir yaratabilen kimse |
rainmaker n.
|
|
285 |
Colloquial |
vergi indirimi veya yasalardaki açıkları kullanarak kazanç sağlayan şirket/yönetici |
corporate welfare bum n.
|
|
286 |
Colloquial |
saça parmak ve tarak kullanarak verilen dalga |
finger wave n.
|
|
287 |
Colloquial |
birine fiziksel güç kullanarak bir şey yaptırması için tutulmuş adam |
strong-arm man n.
|
|
288 |
Colloquial |
başkasının ip adresini kullanarak tcp/ip paketleri oluşturma |
phishing n.
|
|
289 |
Colloquial |
ekipmansız veya az ekipman kullanarak vücut ağırlığı ile yapılan güç antrenmanı |
physical jerks [uk] n.
|
|
290 |
Colloquial |
güç kullanarak taşımak/kaldırmak |
cart off v.
|
|
291 |
Colloquial |
hortum kullanarak fıçı bira içmek |
bong v.
|
|
292 |
Colloquial |
hortum kullanarak fıçı bira içmek |
beerbong v.
|
|
293 |
Colloquial |
başkalarını kullanarak başarı/para/statü elde etmeye çalışmak |
be on the make v.
|
|
294 |
Colloquial |
mevcut olan bütün imkanları kullanarak |
by all available means v.
|
|
295 |
Colloquial |
dilini kullanarak öpüşmek |
soul kiss v.
|
|
296 |
Colloquial |
hayal gücünü kullanarak |
by every stretch of the imagination expr.
|
|
297 |
Colloquial |
eldeki tüm imkanları kullanarak |
by all available means expr.
|
|
298 |
Colloquial |
eldeki tüm imkanları kullanarak |
by any means necessary expr.
|
|
299 |
Colloquial |
güç kullanarak |
with a heavy hand expr.
|
|
300 |
Colloquial |
gücünün tamamını kullanarak |
all out expr.
|
|
301 |
Colloquial |
mevcut olan bütün imkanları kullanarak |
by any means necessary expr.
|
|
302 |
Colloquial |
eldeki tüm imkanları kullanarak |
if it kills (one) expr.
|
|
303 |
Colloquial |
eldeki tüm imkanları kullanarak |
if it kills you expr.
|
|
Idioms |
|
304 |
Idioms |
sayıları kullanarak manipülasyon yapma |
numbers game n.
|
|
305 |
Idioms |
sayıları kullanarak manipülasyon yapma |
a numbers game n.
|
|
306 |
Idioms |
sayıları kullanarak manipülasyon yapma |
the numbers game n.
|
|
307 |
Idioms |
sayıları kullanarak manipülasyon yapma |
numbers game n.
|
|
308 |
Idioms |
sayıları kullanarak manipülasyon yapma |
a numbers game n.
|
|
309 |
Idioms |
sayıları kullanarak manipülasyon yapma |
the numbers game n.
|
|
310 |
Idioms |
vergi kesintileri ve yasal boşlukları kullanarak para kazanan şirket ya da yönetici |
corporate welfare bum n.
|
|
311 |
Idioms |
yapay zeka kullanarak üretilen, birini taklit edildiği video |
deepfake n.
|
|
312 |
Idioms |
konumunu kullanarak iş yaptıran kişi |
friend in court n.
|
|
313 |
Idioms |
yüksek konumunu kullanarak tanıdıklarına yardım eden kişi |
friend in court n.
|
|
314 |
Idioms |
nüfuzunu kullanarak tanıdıklarına yardım eden kişi |
friend in court n.
|
|
315 |
Idioms |
nüfuzunu kullanarak tanıdıklarının işlerini kolaylaştıran/hızlandıran kişi |
friend in court n.
|
|
316 |
Idioms |
gücünü/nüfuzunu/parasını kullanarak işlerin olmasını sağlayan kimse |
a mover and a shaker n.
|
|
317 |
Idioms |
(bir şeyi) kullanarak çalışmak |
run on v.
|
|
318 |
Idioms |
yüz kızartıcı lakaplar kullanarak çağırmak |
call names v.
|
|
319 |
Idioms |
prezervatif kullanarak sevişmek |
fight in armour [obsolete] v.
|
|
320 |
Idioms |
birisini bir yerden (zor kullanarak) çıkarmak |
give someone the bum's rush v.
|
|
321 |
Idioms |
birini kullanarak çıkar sağlamak |
take advantage of v.
|
|
322 |
Idioms |
birini bir yerden zor kullanarak kovmak |
give someone the bum's rush v.
|
|
323 |
Idioms |
nüfuzunu kullanarak birine menfaat sağlamak |
pull a few strings v.
|
|
324 |
Idioms |
kriko kullanarak kaldırmak |
jack up v.
|
|
325 |
Idioms |
nüfuzunu kullanarak birine menfaat sağlamak |
pull some strings v.
|
|
326 |
Idioms |
sağduyusunu kullanarak mantıklı bir sonuca varmak |
put two and two together v.
|
|
327 |
Idioms |
(zor kullanarak) konuşturmak |
sweat out something v.
|
|
328 |
Idioms |
zor kullanarak bülbül gibi öttürmek |
sweat it out v.
|
|
329 |
Idioms |
(zor kullanarak) konuşturmak |
sweat it out v.
|
|
330 |
Idioms |
zorla/zor kullanarak bir yere götürmek |
lead someone by the nose v.
|
|
331 |
Idioms |
zor kullanarak bülbül gibi öttürmek |
sweat out something v.
|
|
332 |
Idioms |
bir işi gereğinden fazla güç/kaynak kullanarak yapmak |
employ a steam engine to crack a nut v.
|
|
333 |
Idioms |
(birine) onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek |
play the same game (as somebody) v.
|
|
334 |
Idioms |
yalnızca aletleri kullanarak uçmak |
be flying blind v.
|
|
335 |
Idioms |
tüm aklını kullanarak düşünmek |
have one's thinking cap on v.
|
|
336 |
Idioms |
(birinin) eski hatalarını/davranışlarını kullanarak üzerinde baskı kurmak |
have a hold over (someone) v.
|
|
337 |
Idioms |
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresini etkilemeye çalışmak |
toss (one's) name around v.
|
|
338 |
Idioms |
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresine hava atmaya çalışmak |
toss (one's) name around v.
|
|
339 |
Idioms |
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak |
toss (one's) name around v.
|
|
340 |
Idioms |
(birine bir şeyi) zor kullanarak söyletmek |
sweat (something) out of (one) v.
|
|
341 |
Idioms |
zor kullanarak (birinin) ağzından laf almak |
sweat (something) out of (one) v.
|
|
342 |
Idioms |
(birini onun) tekniklerini kullanarak yenmek |
beat (one) at (one's) own game v.
|
|
343 |
Idioms |
(birini onun) gücünü kullanarak yenmek |
beat (one) at (one's) own game v.
|
|
344 |
Idioms |
birini onun tekniklerini kullanarak yenmek |
beat somebody at their own game v.
|
|
345 |
Idioms |
birini onun gücünü kullanarak yenmek |
beat somebody at their own game v.
|
|
346 |
Idioms |
cazibesini kullanarak ayartmak |
charm the pants off v.
|
|
347 |
Idioms |
(birini) cazibesini kullanarak ayartmak |
charm the pants off (one) v.
|
|
348 |
Idioms |
(birini) bir yerden (zor kullanarak) çıkarmak |
give (one) the bum's rush v.
|
|
349 |
Idioms |
birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek |
play somebody's game v.
|
|
350 |
Idioms |
birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek |
play the same game (as somebody) v.
|
|
351 |
Idioms |
raylı sistemi kullanarak gitmek |
ride the rail v.
|
|
352 |
Idioms |
raylı sistemi kullanarak gitmek |
ride the rails v.
|
|
353 |
Idioms |
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresini etkilemeye çalışmak |
toss around (one's) name v.
|
|
354 |
Idioms |
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresine hava atmaya çalışmak |
toss around (one's) name v.
|
|
355 |
Idioms |
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak |
toss around (one's) name v.
|
|
356 |
Idioms |
bedensel gücünü kullanarak |
by main force expr.
|
|
357 |
Idioms |
tek hecelik sözcükler kullanarak |
in words of one syllable expr.
|
|
358 |
Idioms |
tüm enerjisini kullanarak |
by main force expr.
|
|
359 |
Idioms |
(birinin) yöntemlerini ona karşı kullanarak |
at (one's) own game expr.
|
|
360 |
Idioms |
(birinin) kendi taktiklerini ona karşı kullanarak |
at (one's) own game expr.
|
|
361 |
Idioms |
(birinin) kendi tekniklerini ona karşı kullanarak |
at (one's) own game expr.
|
|
362 |
Idioms |
(birine) onun yöntemlerini kullanarak karşılık verme |
at (one's) own game expr.
|
|
363 |
Idioms |
(bir şeyin) her yolunu/yöntemini kullanarak |
by all means of (something) expr.
|
|
364 |
Idioms |
kendi inisiyatifini kullanarak |
on own initiative expr.
|
|
365 |
Idioms |
kendi inisiyatifini kullanarak |
on your own initiative expr.
|
|
366 |
Idioms |
kendi inisiyatifini kullanarak (bir şey yapmak) |
(do something) on your own initiative expr.
|
|
Trade/Economic |
|
367 |
Trade/Economic |
bir firmanın sadece kendi hisse senetlerini kullanarak bir başka firmayı satın alması |
stock swap n.
|
|
368 |
Trade/Economic |
bir ülkenin aynı kaynak miktarını kullanarak bir maldan diğer ülkeye göre daha fazla miktarda üretim yapabilmesi |
absolute frequency n.
|
|
369 |
Trade/Economic |
faaliyetlerini kredi kullanarak karşılayan firma |
levered firm n.
|
|
370 |
Trade/Economic |
güncel eğilim ya da trend analizlerini kullanarak geriye dönük çıkarımlarda bulunma |
backcasting n.
|
|
371 |
Trade/Economic |
kotalar kullanarak alınan örnek |
quota sample n.
|
|
372 |
Trade/Economic |
cep telefonu teknolojisini kullanarak mali işlemler yapma veya banka hesaplarını yönetme uygulaması |
m-banking n.
|
|
373 |
Trade/Economic |
analitik yöntemler kullanarak işletmeyi ekonomik açıdan en verimli hale getirmek |
optimalise v.
|
|
374 |
Trade/Economic |
analitik yöntemler kullanarak sanayi tesisi gibi bir işletmeyi ekonomik olarak en verimli hale getirmek |
optimalize v.
|
|
375 |
Trade/Economic |
satış opsiyonu kullanarak satın almaya zorlamak |
put v.
|
|
Law |
|
376 |
Law |
bir kimseyi sahip olduğu mülkten zor kullanarak çıkarma |
ouster n.
|
|
377 |
Law |
şiddet kullanarak öldürme |
violent death n.
|
|
378 |
Law |
yasa düzen tanımadan hakkını zor kullanarak alma eylemi |
vigilantism n.
|
|
379 |
Law |
yetkisini kullanarak kural veya yasa uygulatmama |
waiver of n.
|
|
380 |
Law |
yetkisini kullanarak kural veya yasaya tabi tutmama |
waiver of n.
|
|
381 |
Law |
zor kullanarak yapılan soygun |
latrocination n.
|
|
382 |
Law |
devlet memurunun yetkisini kötüye kullanarak hak yemesi |
malfaisance n.
|
|
383 |
Law |
zor kullanarak elinden almak |
plunder v.
|
|
384 |
Law |
tek bir seçimde birden fazla oy kullanarak hile yapmak |
repeat v.
|
|
385 |
Law |
zor kullanarak |
forcibly adv.
|
|
386 |
Law |
şiddet ve zor kullanarak (meskene tecavüz fiillerinde kullanılır) |
with strong hand expr.
|
|
Politics |
|
387 |
Politics |
şiddet kullanarak mevcut düzeni yıkan kimse |
anarchist n.
|
|
388 |
Politics |
zor kullanarak kamusal seviyeye indirgeme |
gleichschaltung n.
|
|
389 |
Politics |
zor kullanarak standartlaştırma |
gleichschaltung n.
|
|
390 |
Politics |
genellikle kamuya yansıtmadan nüfuzunu kullanarak siyasi bir kurum için çalışan kimse |
operative n.
|
|
391 |
Politics |
bolşevikler'in kapitalizmin siyasi ve ekonomik kurumlarını şiddet kullanarak devirme ve işçilerin yönettiği sosyalist bir devlet kurma öğretisi |
communism n.
|
|
392 |
Politics |
zor kullanarak iktidar sürme |
coercion n.
|
|
393 |
Politics |
muhafazakar partinin politikalarını kullanarak etkilemek |
torify v.
|
|
394 |
Politics |
muhafazakar partinin politikalarını kullanarak etkilemek |
toryfy v.
|
|
395 |
Politics |
sadece muhatabının anlayacağı ideolojik imalar kullanarak siyaset yapmak |
dog-whistle v.
|
|
396 |
Politics |
vicdani ret hakkı kullanarak |
pacifistically adv.
|
|
Industry |
|
397 |
Industry |
sanayi maddelerini kullanarak yapılan mobilyalar, moda ürünleri |
hi-tech n.
|
|
398 |
Industry |
eğe kullanarak malzeme numuneleri hazırlamak |
riffle v.
|
|
Media |
|
399 |
Media |
(gazete, dergi yazısını) mahlas kullanarak yayınlamak |
byline v.
|
|
Technical |
|
400 |
Technical |
elektrik yerine kimyasal araçlar kullanarak metal yüzeylerin kaplanması |
chemical plating n.
|
|
401 |
Technical |
elektrik yerine kimyasal araçlar kullanarak metal yüzeylerin kaplanması |
electroless plating n.
|
|
402 |
Technical |
baryum klorür kullanarak gravimetrik metot |
sulfate-gravimetric method using barium chloride n.
|
|
403 |
Technical |
buhar kullanarak elektrik enerjisi üreten tesisler |
electricity power production plants by using steam n.
|
|
404 |
Technical |
gemilerde çeşitli yöntemler kullanarak kaynaktan çok sayıda noktaya bilginin aktarılması |
interior communication n.
|
|
405 |
Technical |
ısı akış metre metodu kullanarak ölçme |
measurement by heat flow meter method n.
|
|
406 |
Technical |
kalıp kullanarak madeni eşyaya çekiçle vurarak biçim verme |
swaging n.
|
|
407 |
Technical |
kimyasal madde kullanarak yapıştırma |
bonding n.
|
|
408 |
Technical |
kromik asit kullanarak anodik kaplama |
chromic acid anodizing n.
|
|
409 |
Technical |
küçük numuneler kullanarak birim alan başına kütlenin belirlenmesi |
determination of mass per unit area using small samples n.
|
|
410 |
Technical |
otomatik denge mekanizması kullanarak yapılan dengeleme |
autostability n.
|
|
411 |
Technical |
polarograf kullanarak mikroanaliz yapma |
polarography n.
|
|
412 |
Technical |
ses şiddeti kullanarak gürültü kaynaklarının ses gücü seviyelerinin belirlenmesi |
determination of sound power levels of noise sources using sound intensity n.
|
|
413 |
Technical |
subjektif karar ölçüleri kullanarak ısıl ortamın etkisinin değerlendirilmesi |
assessment of the influence of the thermal environment using subjective judgement scales n.
|
|
414 |
Technical |
tek noktalı kesme aleti kullanarak metal yüzeylere şekil verme |
planning n.
|
|
415 |
Technical |
yapay si̇ni̇r ağları kullanarak i̇nşaat projeleri̇ni̇n ön mali̇yet tahmi̇ni̇ |
early stage cost estimation of buildings construction projects using artificial neural networks n.
|
|
416 |
Technical |
ateş ve duman kullanarak kehanette bulunma |
empyromancy n.
|
|
417 |
Technical |
yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm |
french polish n.
|
|
418 |
Technical |
telemetre kullanarak menzil bulmak |
range v.
|
|
419 |
Technical |
ısı ve basınç kullanarak şekillendirmek |
thermoform v.
|
|
420 |
Technical |
ağaç keskisi kullanarak oyuk açmak |
gouge v.
|
|
421 |
Technical |
boya maddesi kullanarak belirli bir renk vermek |
dye v.
|
|
422 |
Technical |
elek kullanarak elemek |
riddle v.
|
|
423 |
Technical |
kullanarak yarar sağlamak |
utilise v.
|
|
424 |
Technical |
kullanarak yarar sağlamak |
utilize v.
|
|
425 |
Technical |
kimyasal madde kullanarak yapıştırmak |
bond v.
|
|
426 |
Technical |
matkap kullanarak delik açmak |
bore v.
|
|
427 |
Technical |
kiriş kullanarak desteklemek |
truss v.
|
|
428 |
Technical |
tamburlu fren kullanarak sondaj ucunun etkisini yavaş yavaş azaltmak |
feed off v.
|
|
429 |
Technical |
valf kullanarak bir sıvının akımını denetlemek |
valve v.
|
|
430 |
Technical |
çark kullanarak cilalamak |
lap v.
|
|
431 |
Technical |
lazer kullanarak bağdışık ışınım yaymak |
lase v.
|
|
432 |
Technical |
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek |
burn v.
|
|
433 |
Technical |
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek |
burn in v.
|
|
434 |
Technical |
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek |
burn on v.
|
|
435 |
Technical |
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek |
burn together v.
|
|
436 |
Technical |
termonükleer patlama ile açığa çıkan ısıyı kullanarak kum veya toprağı camsı hale getirmek |
glassify v.
|
|
437 |
Technical |
(özel kalıp ve zımbalar kullanarak) metal levhadan kaplar üretmek |
dap v.
|
|
438 |
Technical |
harç kullanarak sabitlemek |
grout v.
|
|
439 |
Technical |
yontma bıçağı kullanarak (çatı padavrasını, ispiti) şekillendirmek |
draw v.
|
|
440 |
Technical |
ısı ve basınç kullanarak şekillendirilebilir |
thermoformable adj.
|
|
441 |
Technical |
hidrolik kullanarak |
hydraulically adv.
|
|
442 |
Technical |
nem kullanarak |
hydrically adv.
|
|
443 |
Technical |
su kullanarak |
hydrically adv.
|
|
444 |
Technical |
ortografik izdüşüm kullanarak |
orthographically adv.
|
|
Computer |
|
445 |
Computer |
insan sinir ağını kullanarak insan beyninin etkisini taklit etmek için tasarlanmış bilgisayar türü |
neural computer n.
|
|
446 |
Computer |
insan sinir ağını kullanarak insan beyninin etkisini taklit etmek için tasarlanmış bilgisayar türü |
neurocomputer n.
|
|
447 |
Computer |
sanal gerçeklik teknolojisini kullanarak makinelerin uzaktan yönetilmesi |
telepresence n.
|
|
448 |
Computer |
başkasının ip adresini kullanarak tcp/ip paketleri oluşturma |
spoofing n.
|
|
449 |
Computer |
bot kullanarak endeksleme yapan kimse |
botter n.
|
|
450 |
Computer |
bot kullanarak saldırıda bulunan kimse |
botter n.
|
|
451 |
Computer |
genel erişime açık anahtar kullanarak şifreleme |
public key encryption n.
|
|
452 |
Computer |
internet protokollerini kullanarak şirket dışındaki bayiler, müşteriler gibi belirli noktalara da bağlanan iç iletişim ağı |
extranet n.
|
|
453 |
Computer |
modem kullanarak çevirme |
modem dial-up n.
|
|
454 |
Computer |
ebay sitesini kullanarak satış ya da alışveriş yapan kimse |
ebayer n.
|
|
455 |
Computer |
ebay sitesini kullanarak satış ya da alışveriş yapan kimse |
ebayer n.
|
|
456 |
Computer |
bilgisayar klavyesinde control-alt-del tuşlarına üç parmak kullanarak aynı anda basma |
three-finger salute (tfs) n.
|
|
457 |
Computer |
bilgisayar klavyesinde control-alt-del tuşlarına üç parmak kullanarak aynı anda basma |
a three-finger salute n.
|
|
458 |
Computer |
başkasının adresini kullanarak spam e-posta gönderme |
joe job n.
|
|
459 |
Computer |
microsoft'un yürüttüğü, microsoft ürünlerini kullanarak pek çok alanda yeterlilik sertifikası veren bir dizi program |
mcp ( microsoft certified professional) n.
|
|
460 |
Computer |
çöpçatanlık ajanslarının bilgisayar kullanarak müşterilerini eşleştirmesi |
computer dating n.
|
|
461 |
Computer |
kullanıcıların dijital nesneleri basit veya ayrıntılı aramayı kullanarak bulmaya yardımcı olan fonksiyon |
search function n.
|
|
462 |
Computer |
geliştiricilerin mevcut bir projenin kaynak kodunu kullanarak orijinal koda dayalı yeni bir yazılım oluşturması |
fork n.
|
|
463 |
Computer |
mevcut bir projenin kaynak kodu kullanarak orijinal koda dayalı oluşturulmuş yeni yazılım |
fork n.
|
|
464 |
Computer |
başka bir uygulamaya ait kodları kullanarak yeni bir program yazmak |
reskin v.
|
|
465 |
Computer |
telnet protokolünü kullanarak internet üzerinden bir hesaba erişmek |
telnet v.
|
|
466 |
Computer |
başkasının ip adresini kullanarak tcp/ip paketleri oluşturmak |
spoof v.
|
|
467 |
Computer |
delgi makinesi kullanarak veriyi bilgisayara girmek |
key punch v.
|
|
468 |
Computer |
delgi makinesi kullanarak veriyi bilgisayara girmek |
keypunch v.
|
|
469 |
Computer |
bing arama motorunu kullanarak arama yapmak |
bing v.
|
|
470 |
Computer |
arama kartı'nı kullanarak ara |
dial using calling card expr.
|
|
471 |
Computer |
bunu kullanarak başlat |
start up using expr.
|
|
472 |
Computer |
css kullanarak uygula |
apply using css expr.
|
|
473 |
Computer |
destek kullanarak |
using support expr.
|
|
474 |
Computer |
formu kullanarak veriyi süz |
filter data using your form expr.
|
|
475 |
Computer |
kullanarak yanıtla |
reply using expr.
|
|
476 |
Computer |
kullanarak tara |
scan using expr.
|
|
477 |
Computer |
pil kullanarak |
using battery expr.
|
|
478 |
Computer |
spa kullanarak oturum aç |
logon using spa expr.
|
|
479 |
Computer |
yazıcı ayarlarını kullanarak yazdır |
print using printer calibration expr.
|
|
Informatics |
|
480 |
Informatics |
takma ad kullanarak internette materyal yayınlama hakkı konusunda var olan fikir ayrılığı |
nym war n.
|
|
Telecom |
|
481 |
Telecom |
(bir mesajı) teleks kullanarak yazdırmak |
teleprint v.
|
|
482 |
Telecom |
hem verici hem de alıcı ekipmanı kullanarak iki yönde iletişime izin veren |
two-way adj.
|
|
Electric |
|
483 |
Electric |
dengeleme bobini ve kısa devre kullanarak yapılan doğru akım jeneratörü |
amplidyne n.
|
|
484 |
Electric |
(alternatif akım veya voltajı) trafo kullanarak artırmak veya azaltmak |
transform v.
|
|
485 |
Electric |
elektrik kullanarak ısı elde etme ile ilgili |
electrothermal adj.
|
|
486 |
Electric |
manyetik bant kullanarak video kaydı yapan bir sistem |
vhs (video home system) ® abrev.
|
|
Mechanic |
|
487 |
Mechanic |
dişli çark mandalı kullanarak (aleti) işletmek |
ratchet v.
|
|
Textile |
|
488 |
Textile |
çeşitli yapıda inorganik nanoparçacıkları kullanarak kumaşların kendi kendine temizlenmesine olanak sağlayan sistem |
nanosphere technology n.
|
|
489 |
Textile |
makine kullanarak ipliği veya kumaşı ikiye katlayan işçi |
doubler n.
|
|
490 |
Textile |
(kıyafet, çorap) ısı kullanarak şekil vermek |
preboard v.
|
|
Architecture |
|
491 |
Architecture |
dış duvar yüzeyine çakmaktaşı ve kesme taş kullanarak yapılan bir süsleme |
flushwork n.
|
|
Construction |
|
492 |
Construction |
(gemi inşasında) tahtaları kullanarak iki kat halinde sabit bir genişlik oluşturmak |
top and but n.
|
|
493 |
Construction |
ses şiddetini kullanarak binalardaki ve bina elemanlarındaki ses yalıtımının ölçülmesi |
measurement of sound insulation in buildings and of building elements using sound intensity n.
|
|
Furniture |
|
494 |
Furniture |
yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm |
french-polish n.
|
|
495 |
Furniture |
rönesans mobilyalarının ağır ahşap malzemelerini, masif hatlarını ve gösterişli oymalarını plastik kalıplamalar kullanarak taklit eden mobilya tarzına ait |
mediterranean adj.
|
|
Automotive |
|
496 |
Automotive |
kontrol anahtarını kullanarak hız kazanma |
acceleration using control switch n.
|
|
Railway |
|
497 |
Railway |
manş tüneli'ni kullanarak londra ve avrupa ülkelerini birbirine bağlayan hızlı yolcu treni hizmeti |
eurostar n.
|
|
Aeronautic |
|
498 |
Aeronautic |
yer etkisi kullanarak su yüzeyinin hemen üzerinde uçan araç |
sea skimmer n.
|
|
499 |
Aeronautic |
yer etkisi kullanarak su yüzeyinin hemen üzerinde uçan araç |
ekranoplan n.
|
|
500 |
Aeronautic |
yer etkisi kullanarak su yüzeyinin hemen üzerinde uçan araç |
wing-in-surface-effect ship n.
|
|