pin - Turkish English Dictionary
History

pin

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "pin" in Turkish English Dictionary : 129 result(s)

English Turkish
Common Usage
pin n. raptiye
General
pin n. firkete
pin n. lobut
pin n. akort anahtarı
pin n. kuka
pin n. topluiğne
pin n. mandal
pin n. broş
pin n. oklava
pin n. emniyet pimi
pin n. rozet
pin n. iğne (süs)
pin n. mil
pin n. dişli
pin n. iğne
pin n. süs iğnesi
pin n. bacak
pin n. buton
pin n. saç tokası
pin n. takoz
pin n. kama
pin n. perno
pin n. dübel
pin n. saplama
pin n. pim
pin n. pik
pin n. toplu iğne
pin n. açmaz (satranç)
pin n. (eski usul içki kaplarının üzerine) kişi başına içki miktarını belirten işaretlemeler
pin n. kapı mandalı
pin n. kapı kolu
pin n. çok küçük şey
pin n. ıvır zıvır
pin n. değersiz şey
pin n. hedef
pin n. zirve
pin n. tepe
pin n. (okçuluk) yay üzerindeki ufak düğüm
pin n. ufak yağ fıçısının yarısına eşdeğer bir hacim birimi
pin n. kişisel kimlik numarası
pin n. bayrak direği
pin n. gönder
pin v. dübel ile tutturmak
pin v. iliştirmek
pin v. topluiğne ile tutturmak
pin v. mecbur etmek
pin v. kapmak
pin v. iğnelemek
pin v. kıpırdayamaz hale sokmak
pin v. tutturmak
pin v. sıkıştırmak
pin v. bağlamak
pin v. perçinlemek
pin v. açmaza almak (satranç)
pin v. ateş altında tutup bulunduğu yerden kıpırdayamaz hale getirmek
pin v. (saçı) firkete ile sabitlemek
pin v. iğnelerle tutturarak giysinin uzunluğunu veya genişliğini ayarlamak
pin v. (sevilen kıza) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek
pin v. çevrelemek
pin v. sınırlamak
pin v. hapsetmek
pin v. kapatmak
pin v. (metal eğe) tırtıkları arasına talaş sıkışmak
pin v. (sevilen kadına) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek
pin adj. iğneye ait
pin adj. iğneyle ilişkili
pin adj. raptiyeye ait
pin adj. raptiye ile ilişkili
pin adj. dokusu iğne başlarını andıran (deri)
Colloquial
pin n. elebaşı
pin n. suçluların lideri
pin n. suçluların başındaki kişi
pin n. en azılı suçlu
Media
pin v. (paylaşımı) pinterest sitesinde kaydetmek
pin v. (sosyal medya gönderisini) akışın en üstüne sabitlemek
Technical
pin n. çivi
pin n. çatal pin
pin n. kopilya
pin n. pim
pin n. pin
pin n. parçaları bir arada tutmak için kullanılan parça
pin n. toplu iğne
pin n. kilitte yer alıp anahtarın gövdesine oturan pim
pin n. silindir kilidin uygun anahtar takılana kadar dönmesini engelleyen parçası
pin n. bağlama direği
pin n. kırlangıç kuyruğu geçmenin zıvanası
pin n. ateş kilinden yapılan üçgen sopa
pin n. dingil
pin n. piston pimi
pin n. manivelanın hareketini engelleyen ince kazık
pin n. iki aksamı uygun pozisyona yerleştirmek için kullanılan ince çubuk
pin n. kumaş veya kağıt tutturmada kullanılan sivri uçlu parça
pin n. dağcı çivisi
pin n. kısa metal dağcı kazığı
pin n. basılı kağıdı delmek için kullanılan iğne benzeri alet
pin n. yeni tabaklanmış deriden tortuyu sıyırma bıçağı
pin v. (duvarı) küçük takozlarla veya soku parçalarıyla doldurmak
Computer
pin n. yazıcının baskı levhası üzerinde olup kağıdın kenarında delik açmaya yarayan deliciler
pin n. yazıcıda nokta matrisi oluşturan iğne
pin n. bağlantı kablolarının ucunda porta oturması gereken pim
Informatics
pin n. pinterest üzerinde kaydedilen fotoğraf veya bağlantı
Electric
pin n. iğne biçimli bağlantı elemanı
Mechanic
pin n. muylu
pin n. perno
pin n. şiş
Textile
pin n. iğne ucu boyutunda motifleri olan kumaş
Automotive
pin n. pim
pin n. saplama
pin n. toplu iğne
pin n.
pin n.
Marine
pin n. kürek ıskarmozu
Medical
pin n. kırık kemikleri birbirine tutturmada kullanılan uzun ince metal parça
Anatomy
pin n. atın kalça kemiğini koruyan bölüm
Dentistry
pin n. yapay diştacını diş köküne bağlayan metal çivi
Hunting
pin n. horoz pimi kontrası
Sport
pin n. tuş
pin n. bovling gibi oyunlarda hedef işlevi gören tahta parça
pin n. (halka atma oyunu) halkanın geçirildiği çubuk
pin n. golf sahasında deliğin bulunduğu yeri işaret eden bayrağın gönderi
pin n. pinball, bilardo gibi oyunlarda kullanılan küçük direklere verilen ad
pin n. (körling) hedefin tam merkezi
pin v. (güreşçi) rakibin yıkılmasını garantilemek
pin v. (av köpeği) kuşu fark edip göstermek
Music
pin n. akort mandalı (telli çalgılarda)
Archaic
pin n. ruh hali
pin n. düşünce yapısı
Engineering
pin n. optik transmisyon sistemlerinde kullanılan bir diyot tipi
British Slang
pin n. bacak

Meanings of "pin" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
pin prop n.
Technical
pin gib n.
pin pin n.

Meanings of "pin" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
rolling pin n. oklava
General
straight pin n. iğne
clothes pin n. mandal
firing pin n. ateşleme pimi
pin money n. cep harçlığı
drawing pin n. raptiye
firing pin n. ateşleme iğnesi
wrist pin n. kol düğmesi
drawing pin n. pünez
detent pin n. kopilya
clothes pin n. çamaşır mandalı
pin money n. harçlık
split pin n. emniyet mandalı
bobby pin n. madeni saç tokası
stop pin n. perçin
stop pin n. durdurma pimi
pin cherry n. kuzey amerikaya özgü yabani kiraz
bobby-pin n. toka
gudgeon pin n. piston pimi
safety pin n. emniyet pimi
pin board n. pano
pin board n. mantar pano
lapel pin n. yaka rozeti
hair pin n. saç iğnesi
door pivot and pin n. kapı mili ve pimi
hair pin n. saç tokası
drawing-pin n. raptiye
push pin n. raptiye
bowling pin n. lobut
pin-up model n. pin-up kızı
pin-up model n. poster kızı
pin-up girl n. pin-up kızı
pin-up model n. pin-up modeli
pin-up girl n. poster kızı
pin-up girl n. pin-up modeli
pin-up girl n. takvim güzeli
pin-up model n. takvim güzeli
bobby pin n. tel toka
bobby pin n. toka
pin the tail on the donkey n. bir çocuk oyunu
bobby pin (aus) n. saç tokası
paper pin n. raptiye
thin pin charger n. ince uçlu şarj aleti
thin pin charger n. ince uçlu şarj cihazı
split pin n. maşa raptiye
personal identification number (pin) n. kişisel tanıtım numarası
pin (personal identification number) n. şahsi kimlik numarası
stick pin n. kıravat iğnesi
tie pin n. yaka iğnesi
stick pin n. yaka iğnesi
tie pin n. kıravat iğnesi
pin the tail on the donkey n. eşeğe kuyruk tak (bir parti oyunu)
pin curl n. bigudi
chip and pin machine n. pos makinesi
chip and pin machine n. pos cihazı
belaying pin n. dağcıların halatlarını sabitledikleri kaya çıkıntısı
hat pin n. şapka iğnesi
pin [uk] n. raptiye
pin [obsolete] n. hedefin merkezindeki çivi
pin [obsolete] n. hedefin merkezi
pin bender n. profesyonel olmayan teknisyen
pin money n. ufak para miktarı
pin money n. erkeğin ailesinden bir kadına ihtiyaçları verdiği harçlık
pin number n. pin kodu
pin table n. pinball oyunu ekipmanı
pin-up n. ünlülere ait fotoğraf
pin-up n. fikir veya davayla özdeşleşmiş isim
scatter pin n. kadınları giysilerine birden fazla olacak şekilde taktığı süs iğnesi
skittle pin n. labut
pin down v. sıkıştırmak
pin up v. mandallamak
pin down v. mecbur etmek
pin down v. sıkboğaz etmek
pin on v. yamamak
pin one's hopes on v. ümit bağlamak
pin up v. iğneyle tutturmak
pin up v. firketelemek
pin hope on v. ümit bağlamak
fasten with a drawing pin v. raptiyelemek
pin gold coin v. altın takmak
pin jewelry v. takı takmak
pin something down v. tam olarak belirtmek
pin down v. saptamak
pin down v. zorunlu kılmak
pin down v. açıkça belirtmek
pin down v. sıkıca yerleştirmek
pin down v. yerine oturtmak
pin a name tag v. isimlik takmak
pin a name holder v. isimlik takmak
pin a name badge v. isimlik takmak
pin a name holder v. yaka kartı takmak
pin a name badge v. yaka kartı takmak
pin a name tag v. yaka kartı takmak
pin on v. yüklenmek
pin on v. üstüne almak
pin down v. hareketsiz kılmak
pin down v. bağlamak
pin a piece of jewellery to something v. takı takmak
pin a piece of jewellery on something v. takı takmak
pin a piece of jewellery on someone v. takı takmak
pin a piece of jewellery to someone v. takı takmak
pin a piece of jewellery onto something v. takı takmak
pin a piece of jewellery onto someone v. takı takmak
pull the pin out of the grenade v. el bombasının pimini çekmek
pull the pin v. pimini çekmek
pin a crime on someone v. birinin üstüne suçu yıkmak
pin down v. tuş etmek
pin (down) v. (konuyu) gündemde tutmak
pin (down) v. (meseleye) parmak basmak
pin (down) v. kesin tanım getirmek
pin (on) v. suçu atmak
pin (on) v. sorumlu tutmak
pin [obsolete] v. desteklemek
pin [obsolete] v. payandalamak
pin [obsolete] v. mermerle kaplamak
having a pin adj. iğneli
pin striped adj. incecik çizgili
on one's pin adv. iyi halde
on one's pin adv. iyi vaziyette
on one's pin adv. iyi durumda
pin (personal identification number) abrev. kişisel tanıtım numarası
Phrasals
pin someone or something beneath something v. altında mahsur bırakmak
pin on v. ataçlamak
pin someone down on something v. birinden bir konunda kesin bir cevap vermesini talep etmek
pin someone down on something v. birini konuşmaya/belli ayrıntıları ifade etmeye zorlamak
pin something down v. iğne/çivi ile sabitlemek/tutturmak
pin on v. iğne ile bağlamak
pin down v. iğneyle sabitleştirmek
pin something back v. iğne ile tekrar tutturmak
pin on v. iğne ile tutturmak
pin on v. iğnelemek
pin down v. iğneyle sıkıca tutturmak
pin something on someone v. suçu birinin üstüne yıkmak/atmak
pin something down v. (tarihi vb) belirlemek
pin someone or something against something v. (duvara vb) yaslamak/iteklemek
pin someone or something under someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak
pin someone or something under someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına hapsetmek
pin someone or something under someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında hareketsiz bırakmak
pin someone or something under someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında kapana kıstırmak
pin someone or something under someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında bırakmak
pin (someone or something) underneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
pin (someone or something) underneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek
pin (someone or something) underneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak
pin (someone or something) underneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak
pin (someone or something) underneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak
pin to v. -e iliştirmek
pin to v. '-e sabitlemek
pin to v. '-e takmak
pin to v. '-e iğnelemek
pin to v. '-e tutturmak
pin to v. -e yapıştırmak
pin to v. itip yapıştırmak
pin something on something v. bir şeyi bir şeye iliştirmek
pin something on something v. bir şeyi bir şeye sabitlemek
pin something on something v. bir şeyi bir şeye takmak
pin something on something v. bir şeyi bir şeye iğnelemek
pin something on something v. bir şeyi bir şeye tutturmak
pin something onto something v. bir şeyi bir şeye iliştirmek
pin something onto something v. bir şeyi bir şeye sabitlemek
pin something onto something v. bir şeyi bir şeye takmak
pin something onto something v. bir şeyi bir şeye iğnelemek
pin something onto something v. bir şeyi bir şeye tutturmak
pin (something) up onto (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne iğneyle tutturmak/asmak
pin (something) up onto (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne iğnelemek
pin (something) up onto (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne firketeyle tutturmak
pin (something) up onto (something) v. (bir şeyi bir şeye) mandalla asmak
pin (something) up onto (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
pin (something) up onto (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne iliştirmek
pin (someone or something) against (someone or something) v. (birini/bir şeyi) iterek (birine/bir şeye) karşı sıkıştırmak
pin (someone or something) against (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) bastırmak/yaslamak
pin (someone or something) against (someone or something) v. (birini/bir şeyi) itip (birine/bir şeye) yapıştırmak
pin (someone or something) beneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında mahsur bırakmak
pin (someone or something) beneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
pin (someone or something) beneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek
pin (someone or something) beneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak
pin (someone or something) beneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak
pin (someone or something) beneath (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak
pin (something) on (one) v. (suçu birinin) üstüne yıkmak/atmak
pin (something) up on (something) v. (bir şeyi bir şeye) iğneyle tutturmak/asmak
pin (something) up on (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne iğnelemek/asmak
pin (something) up on (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
pin (something) up on (something) v. (bir şeyi bir şeyin) üstüne iliştirmek
pin against v. -e yaslamak/iteklemek
pin against v. '-e karşı sıkıştırmak
pin against v. '-e bastırmak/yaslamak
pin back v. geriye doğru tutturmak
pin back v. tokayla, iğneyle, raptiyeyle geriye doğru tutturmak
pin beneath v. altında mahsur bırakmak
pin beneath v. altına sıkıştırmak
pin beneath v. altına hapsetmek
pin beneath v. altında hareketsiz bırakmak
pin beneath v. altında kapana kıstırmak
pin beneath v. altında bırakmak
pin under v. altında mahsur bırakmak
pin under v. altına sıkıştırmak
pin under v. altına hapsetmek
pin under v. altında hareketsiz bırakmak
pin under v. altında kapana kıstırmak
pin under v. altında bırakmak
pin up on v. -e iğneyle tutturmak/asmak
pin up on v. '-in üstüne iğnelemek/asmak
pin up on v. '-in üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
pin up on v. '-in üstüne iliştirmek
pin in v. (duvardaki boşlukları) taş parçalarıyla doldurmak
pin on v. (kabahati, hatayı) atfetmek
Colloquial
pin-money n. ıvır zıvır parası
hand-grenade without a pin n. pimi çekilmiş el bombası
pin-money n. ufak tefek şeyler
pin-up n. çıplak ve seksi kadın fotoğrafı
pin-up adj. duvara asılacak şekilde tasarlanmış
so still you could hear a pin drop expr. iğne atsan duyulur
so quiet you could hear a pin drop expr. iğne atsan duyulur
pin back your ears expr. kulağını dört aç
so quiet you could hear a pin drop expr. yaprak düşse duyulur
so still you could hear a pin drop expr. yaprak düşse duyulur
pin your ears back expr. kulağını aç dinle
pin your ears back expr. dikkatli dinle
Idioms
pin on the sleeve of v. bağımlı olmak
pin one's faith upon v. güvenmek
pin on the sleeve of v. bağımlı hale getirmek
pin one's hope on someone v. birine bel bağlamak
pin one's faith on v. bel bağlamak
pin one's faith upon someone v. birine bel bağlamak
pin one's faith on someone v. birine umutlarını bağlamak
pin one's hopes on v. bel bağlamak
pin one's hope upon someone v. birine bel bağlamak
pin one's hopes on someone v. birine umutlarını bağlamak
pin back one's ears v. iyi dinlemek
pin one's faith on v. körü körüne inanmak
pin someone's ears back v. kulağını çekmek
pin back one's ears v. kulağını iyi açmak
hear a pin drop v. sinek uçsa duymak
pin one's faith on v. tümüyle güvenmek
be as clean as a new pin v. tertemiz olmak
pin one's faith on v. tamamen inanmak
pin one's hopes on v. umut bağlamak
pin one's hope on someone v. umut bağlamak
pin one's faith upon someone v. umut bağlamak
pin one's hopes on v. ümit bağlamak
pin one's hope upon someone v. umut bağlamak
pin one's faith on v. ümit bağlamak
pin back (one's) ears v. (birini) azarlamak
pin back (one's) ears v. (birinin) kulağını çekmek
pin back (one's) ears v. (birine) fırça atmak
pin back (one's) ears v. (birini) paylamak
pin back (one's) ears v. (birini) ağır yenilgiye uğratmak
pin back (one's) ears v. (birini) hezimete uğratmak
pin back (one's) ears v. (birini) açık ara yenmek
pin back (one's) ears v. bir tane yapıştırmak
pin back (one's) ears v. suratına bir tane yapıştırmak
pin back (one's) ears v. tokat atmak
pin back (one's) ears v. şamar atmak
pin back (one's) ears v. kulağını açmak
pin back (one's) ears v. kulağını açıp dinlemek
pin back (one's) ears v. dikkatle dinlemek
pin back (one's) ears v. kulak kesilmek
pin someone's ears back v. birine bir tane yapıştırmak
pin someone's ears back v. birinin suratına bir tane yapıştırmak
pin someone's ears back v. birine tokat atmak
pin someone's ears back v. birine şamar atmak
pin someone's ears back v. birini iyice bir azarlamak
pin someone's ears back v. birine ağzının payını vermek
pin someone's ears back v. birini paylamak
pin someone's ears back v. birini yenmek
pin someone's ears back v. birinin üstesinden gelmek
pin someone's ears back v. birini cezalandırmak
pin back your ears [old-fashioned] [uk] v. kulaklarını dikmek
pin back your ears [old-fashioned] [uk] v. dikkatle dinlemeye başlamak
pin back your ears [old-fashioned] [uk] v. kulak kesilmek
pin back your ears [old-fashioned] [uk] v. kulak kabartmak
pin back your ears [old-fashioned] [uk] v. dikkat kesilmek
pin back your ears [old-fashioned] [uk] v. kulak vermek
pin back your ears v. rüzgar gibi koşmak
pin back your ears v. sporda fırtına gibi koşarak takıma skor kazandırmaya çalışmak
pin someone’s ears back v. birinin ağzının payını vermek
pin someone’s ears back v. birini iyice bir haşlamak/paylamak/azarlamak/fırçalamak
pin someone’s ears back v. zılgıtı çekmek
pin someone’s ears back v. bir tane yapıştırmak
pin someone’s ears back v. suratına bir tane yapıştırmak
pin someone’s ears back v. tokat atmak
pin someone’s ears back v. şamar atmak
pin back (one's) ears v. (birinin) kulaklarını çekmek
pin back (one's) ears v. (birini) azarlamak
pin back (one's) ears v. (birini) paylamak
pin back (one's) ears v. (birini) haşlamak
pin back (one's) ears v. (birini) açık ara yenmek
pin back (one's) ears v. (birini) ezip geçmek
pin back (one's) ears v. (birini) hezimete uğratmak
pin back (one's) ears v. (birinin) kafasını duvara yapıştırmak
pin back (one's) ears v. (birinin) kafasına yumruk atmak
pin back (one's) ears [uk] v. kulaklarını açmak
pin back (one's) ears [uk] v. dikkatle dinlemek
pin (one's) heart on (one's) sleeve v. açık kalpli olmak
pin (one's) heart on (one's) sleeve v. hislerini belli etmek
pin (one's) heart on (one's) sleeve v. içi dışı bir olmak
pin (one's) heart on (one's) sleeve v. içi dışında olmak
pin (one's) heart on (one's) sleeve v. özü sözü bir olmak
pull the pin [us] v. işten ayrılmak
pull the pin [us] v. işi bırakmak
pull the pin [us] v. emekli olmak
pull the pin [us] v. sahalardan/iş hayatından çekilmek
pull the pin [us] v. iş hayatını bırakmak
pull the pin [us] v. emekliye ayrılmak
put a pin in it v. bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
put a pin in it v. bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
put a pin in it v. bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
stick a pin in it v. bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
stick a pin in it v. bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
stick a pin in it v. bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
pin (one's) faith on (someone or something) v. (birine/bir şeye) bel bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something) v. (birine/bir şeye) ümit bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something) v. (birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something) v. (birine/bir şeye) tümüyle güvenmek
pin (one's) heart to (one's) sleeve v. içi dışı bir olmak
pin (one's) heart to (one's) sleeve v. açık kalpli olmak
pin (one's) heart to (one's) sleeve v. hislerini belli etmek
pin (one's) heart to (one's) sleeve v. olduğu gibi görünmek
pin (one's) hopes on (someone or something) v. (birine/bir şeye) bel bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something) v. (birine/bir şeye) ümit bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something) v. (birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something) v. (birine/bir şeye) tümüyle güvenmek
pin ears back v. kulağını çekmek
pin ears back v. yenmek
pin ears back v. üstesinden gelmek
pin ears back v. cezalandırmak
pin ears back v. bir tane yapıştırmak
pin ears back v. tokat atmak
pin ears back v. şamar atmak
pin ears back v. paylamak
pin ears back v. ağzının payını vermek
pin ears back v. azarlamak
pin faith on v. -e bel bağlamak
pin faith on v. '-e ümit bağlamak
pin faith on v. '-e umutlarını bağlamak
pin faith on v. '-e tümüyle güvenmek
pin your faith on somebody/something v. birine/bir şeye bel bağlamak
pin your faith on somebody/something v. birine/bir şeye ümit bağlamak
pin your faith on somebody/something v. birine/bir şeye umutlarını bağlamak
pin your faith on somebody/something v. birine/bir şeye tümüyle güvenmek
pin your hopes on somebody/something v. birine/bir şeye bel bağlamak
pin your hopes on somebody/something v. birine/bir şeye ümit bağlamak
pin your hopes on somebody/something v. birine/bir şeye umutlarını bağlamak
pin your hopes on somebody/something v. birine/bir şeye tümüyle güvenmek
pin one's ears back v. büyük hezimete uğratmak
pin one's ears back v. fırçalamak
pin one's ears back v. azarlamak
(as) neat as a pin adj. düzenli
(as) neat as a pin adj. derli toplu
(as) neat as a pin adj. pırıl pırıl
(as) neat as a pin adj. jilet gibi
as straight as a pin expr. çok dürüst
as straight as a pin expr. dümdüz
bright as a new pin expr. gıcır gıcır
as bright as a new pin expr. gıcır gıcır
as clean as a new pin expr. gıcır gıcır
clean as a new pin expr. gıcır gıcır
neat as a new pin expr. gıcır gıcır
as neat as a new pin expr. gıcır gıcır
as neat as a new pin expr. pırıl pırıl
neat as a new pin expr. pırıl pırıl
as clean as a new pin expr. pırıl pırıl
clean as a new pin expr. pırıl pırıl
bright as a new pin expr. pırıl pırıl
as bright as a new pin expr. pırıl pırıl
as clean as a new pin expr. pırıl pırıl
as clean as a new pin expr. tiril tiril
neat as a pin expr. tertemiz
as bright as a new pin expr. tiril tiril
neat as a pin expr. tiril tiril
as bright as a new pin expr. tertemiz
as clean as a new pin expr. tertemiz
bright as a new pin expr. tertemiz
as neat as a pin expr. tertemiz
bright as a new pin expr. tiril tiril
as neat as a new pin expr. yepyeni
neat as a new pin expr. yepyeni
as bright as a new pin expr. yepyeni
clean as a new pin expr. yepyeni
as clean as a new pin expr. yepyeni
bright as a new pin expr. yepyeni
in merry pin expr. mutlu
in merry pin expr. keyfi yerinde
in merry pin expr. neşeli
in merry pin expr. havasında
how many angels can dance on the head of a pin expr. bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans eder
how many angels can dance on the head of a pin expr. bir iğnenin başında kaç melek dans edebilir
how many angels can dance on the head of a pin expr. yersiz/önemsiz entelektüel tartışma
how many angels can dance on the head of a pin expr. fındık kabuğunu doldurmayacak fikir tartışması
how many angels can dance on the head of a pin expr. gereksiz fikir tartışması
how many angels can dance on the head of a pin expr. pratikte bir önemi olmayan/bir yere varmayan entelektüel tartışma
how many angels can dance on the head of a pin expr. incir çekirdeğini doldurmayacak entelektüel tartışma
could hear a pin drop expr. yaprak düşse duyulur
could hear a pin drop expr. iğne atsan duyulur
could hear a pin drop expr. iğne atsan sesi duyulur
could hear a pin drop expr. çok sessiz
Speaking
you could hear a pin drop expr. çok sessiz
you could have heard a pin drop expr. iğne atsan duyulur
you could hear a pin drop expr. iğne atsan duyulur
you could hear a pin drop expr. iğne düşse duyulur
you could hear a pin drop expr. iğne atsan sesi duyulur
you could have heard a pin drop expr. yaprak düşse duyulur
Trade/Economic
chip and pin n. dört haneli kart şifresi girilerek yapılan alışveriş
linking pin n. ilişkilendirme görevi
chip and pin n. kart şifresi ile alışveriş
pin protection principles and techniques n. pin koruma prensipleri ve teknikleri
pin strike n. sınırlı grev
chip and pin n. şifre ile alışveriş
pin pad n. satışı onaylamak için pin numarasının girildiği mini klavye
Law
pin money n. cep harçlığı
Politics
public information notice (pin) n. kamu bilgi uyarısı
policy of pin pricks n. değersiz olduğu düşünülen devlet politikası
policy of pin pricks n. önemsiz kabul edilen devlet politikası
policy of pin pricks n. dar görüşlü/kafalı bulunan devlet politikası
Technical
thumb pin n. raptiye
toggle pin n. menteşeli bir kilitleme aparatı
device operating the semi-trailer coupling-pin key n. aküplöman tespit tertibatı
axle pin n. aks başı
tuning pin n. akort vidası
firing pin n. ateşleme iğnesi
worn king pin bearings n. aks başı rulmanı
king pin n. aks başı pimi
lower pivot-pin n. alt kapı mili burcu
threaded pin n. amortisör bağlantı pernosu
master pin n. ana pim
overspeed trip pin n. aşırı hız trip pimi
metering pin n. ayar çubuğu
control pin n. ayar mili
adjusting pin n. ayar pimi
adjuster pin kit n. ayar pimleri takımı
nut with pin n. ayar somunu
connected pin n. bağlanılan iğne
thrust pin n. baskı pimi
coupler pin n. bağlama pimi
probe pin n. baskı pimi
end-door pivot pin n. başlık kapağı burcu
bayonet pin n. bağlama somunu pimi
joiner pin n. bağlantı pimi
steering frame lock pin n. belden kırma kilit pimi
joint pin n. bağlantı pimi
connected pin n. bağlı uç
anti-pivot pin n. belden kırma emniyet kilit pimi
link pin n. bağlantı pimi
connection pin n. bağlama pimi
frame lock pin n. belden kırma emniyet pimi
band drawing pin n. bant raptiyesi
connecting pin n. bağlantı pimi
belaying pin n. bağlama direği
pressure pin kit n. basınçlı pim kiti
connected pin n. bağlanılan uç
hinge pin n. biyel yatağı
crank pin n. biyel kolu muylusu
ball or pin impression method n. bilya veya iğneyle basma yöntemi
ball or pin impression method n. bilye veya pimle bastırma metodu
boom locking pin n. bom kilit pini
pivot pin n. boji göbek mili
split pin n. çatal pin
loose-pin hinge n. çıkarpimli menteşe
safety pin n. çengelli iğne
pin wrench n. çok kenarlı anahtar
cotter pin n. çatal pim
cotter pin n. çatallı pim
towing pin n. çekme pimi
split pin bolt n. çatal pim vidası
pin mark n. çivi izi
split pin n. çatal pim
steel pin n. çelik pim
clevis pin n. çatal pim
multi-pole connection pin n. çok kutuplu bağlantı pimi
fork pin n. çatal pimi -bağlantısı
clasp pin n. çatal çivi
ball pin hammer n. conta çekici
fulcrum pin n. dayanak pimi
lock-bolt pin n. damak pimi
clutch centering pin n. debriyaj merkezleme mili
pin with external thread n. dışı vida dişli pim
pin insulator n. destek izolatörü
lock-bolt operating pin n. damak sürükleyici pimi
pin tuck n. dar ve süslü pli
grooved pin with round head n. daire başlı yivli pim
support pin n. destek pimi
twist lock pin n. dönme kilit pimi
king pin kit n. direksiyon füzesi saplaması kiti
king pin n. direksiyon füzesi saplaması
pivot pin n. döndürme mili
swivel pin n. dingil başı yarım pimi
pin-on-disc test apparatus n. disk üzeri aşındırma test cihazı
flat-head pin n. düz başlı perno
flat ejector pin n. düz çıkarıcı pim
king pin bearing n. dingil pimi yatağı
hinge-pin bracket n. dom köprüsü yatak yanağı
king pin n. direskiyon füzesi
stop pin n. durdurma pimi
king pin n. dingil füzesi
steering cylinder pin n. direksiyon silindiri pimi
threaded pin n. dişli pim
duplex ten-pin transceiver n. dupleks on uçlu alıcı-verici
eccentric pin n. eksantrik pimi
pivot pin n. eksen pimi
male pin n. erkek fiş
drift pin n. ekleme çivisi