yarışma - Turc Anglais Dictionnaire

yarışma

Sens de "yarışma" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yarışma competition n.
She came second in the poetry competition.
Şiir yarışmasında ikinci gelmiştir.

More Sentences
yarışma contest n.
She was the winner of the Miss Denmark contest.
Danimarka Güzeli yarışmasının birincisiydi.

More Sentences
yarışma race n.
In a race against the clock, we rushed the wounded to the hospital.
Zamana karşı bir yarış halinde yaralıları hastaneye yetiştirdik.

More Sentences
General
yarışma tournament n.
Tom won the fishing tournament.
Balık avı yarışmasını Tom kazandı.

More Sentences
yarışma meet n.
We are supposed to take part in the athletic meet tomorrow.
Yarın atletizm yarışmasına katılmamız gerekiyor.

More Sentences
yarışma racing n.
Tom started racing at the age of thirteen.
Tom on üç yaşında yarışmaya başladı.

More Sentences
yarışma contest n.
I have got the first prize in that contest.
O yarışmada birincilik ödülünü ben aldım.

More Sentences
yarışma bout n.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

More Sentences
yarışma competition n.
I meant diversity in sport; women's sport must be encouraged at school and at competition level.
Sporda çeşitliliği kastetmiştim; kadın sporu okullarda ve yarışma düzeyinde teşvik edilmelidir.

More Sentences
yarışma challenge n.
They organized a presidency challenge for the upcoming week.
Önümüzdeki hafta için bir başkanlık yarışması düzenlediler.

More Sentences
yarışma pageant n.
The carnival featured a colourful pageant.
Karnaval, renkli bir yarışmaya sahne oldu.

More Sentences
Hunting
yarışma match n.
John represented his class in the swimming match.
John, yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.

More Sentences
General
yarışma contestation n.
yarışma emulation n.
yarışma event n.
yarışma competing n.
yarışma rivalry n.
yarışma contention n.
yarışma fray n.
yarışma agonism n.
yarışma agonistics n.
yarışma antagony [obsolete] n.
yarışma jostle n.
yarışma mart [obsolete] n.
yarışma yoking [scotland] n.
yarışma game n.
yarışma go n.
yarışma debate [obsolete] n.
yarışma derby n.
yarışma comp n.
yarışma concurrency n.
yarışma conteck [obsolete] n.
yarışma contek n.
yarışma pull [dated] n.
yarışma shai n.
yarışma show n.
Sport
yarışma running n.
Archaic
yarışma dimication n.
yarışma concurrence n.
Slang
yarışma competish n.
yarışma ball game n.

Sens de "yarışma" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 160 résultat(s)

Turc Anglais
General
yarışma programı quiz show n.
We enjoyed the quiz show on television last night.
Dün gece televizyondaki yarışma programını beğendik.

More Sentences
yarışma programı game show n.
I don't enjoy watching game shows.
Yarışma programlarını izlemekten hoşlanmıyorum.

More Sentences
(yarışma, güzellik) kraliçe queen n.
She was crowned the beauty queen in the pageant.
Yarışmada güzellik kraliçesi seçildi.

More Sentences
yarışma düzenlemek have a contest v.
Let's have a contest.
Bir yarışma düzenleyelim.

More Sentences
yarışma kuralı competition rule n.
yarışma programı sunucusu question master n.
koşullardan oluşan yarışma track event n.
yarışma programı sunucusu quiz master n.
yarışma programı sunucusu quizmaster n.
yarışma programları quiz shows n.
herkese açık yarışma free-for-all n.
yarışma sınavı competitive examination n.
bir masa etrafında 6-8 yarışmacının katıldığı ve kazanana hediyelerin verildiği bir yarışma quiz night n.
ödüllü yarışma prize competition n.
seçim, maç veya yarışma sonucunu tahmin çalışması yapan kişi dopester n.
sporcuların sezon/yarışma öncesi yoğun antrenman yaptıkları yer camp n.
arka arkaya üç oyun, yarışma veya etkinlikten oluşan program triple-header n.
sonucunu tahmin etmesi zor yarışma jump ball n.
kayak rampasının yarışma alanı olarak kullanıldığı spor etkinliği quarterpipe n.
yarışma pisti lists n.
yarışma programı gameshow n.
rakiplerden birinin üstün geldiği yarışma overmatch n.
güçlü rakip bulunan yarışma overmatch n.
rodeoya benzeyen yarışma rodeo n.
bir tür yarışma rubber n.
yarışma salonu competition hail n.
taşıtların zarafet ve güzellikleri yönünden değerlendirildiği halka açık sergi ve yarışma concours délégance n.
atların bir hayvanı sürüden çıkarma becerilerini sergilediği yarışma cutting n.
çeki hayvanlarının çekme güçlerinin standart koşullar altında test edildiği bir yarışma draw n.
yarışma sonuncusu paddy-last [irish] n.
turnuvayı ilk aşamalarda kaybedenler arasında düzenlenen yarışma consolation n.
uluslararası yarışma katılımcısı international n.
okul içi yarışma intramural n.
yarışma finalistliği place n.
yarışma kazananı placer n.
atletik yarışma outing n.
çoban köpekleri arasında yapılan yarışma sheepdog trial n.
(yarışma veya satış için) hayvanların sergilendiği alan showring n.
kıl payı kazanılan yarışma squeaker n.
küçük bir fark ile kazanılan yarışma squeaker n.
burun farkı ile alınan yarışma squeaker n.
çok az bir fark ile kazanılan yarışma squeaker n.
yarışma başlangıcı start-off n.
(turnuva, yarışma gibi etkinlikte) hakem stickler n.
(at yarışlarında kullanılan) beyaz yarışma kravatı stock n.
ile yarışma race n.
yarışma düzenlemek organize a contest v.
herkese açık yarışma free for all v.
yarışma düzenlemek organize a competition v.
elde etmek (yarışma veya başka bir uğraşı sonucunda) win v.
olmak (yarışma sonunda belirli bir sırada) come in v.
yarışma kazanmak win a competition v.
yarışma düzenlemek hold a contest v.
yarışma düzenlemek run a contest v.
yarışma düzenlemek stage a competition v.
yarışma düzenlemek hold a competition v.
yarışma yapmak hold/stage a competition v.
yarışma yapmak have/hold/run a contest v.
yarışma düzenlemek hold/stage a competition v.
yarışma düzenlemek have/hold/run a contest v.
yarışma sonucu meydana gelmek go v.
(yarışma, soru) sonucu belirleyici şekilde etkilemek decide v.
(oyun, yarışma) sonucunu belirsiz bırakmak draw v.
(yarışma) berabere bitirmek draw v.
çekişmeli yarışma closely contested adj.
yarışma türünde competitive adj.
ikiye karşı tek oynanan (oyun, yarışma) three-handed adj.
üç kişinin birbiriyle yarıştığı (oyun, yarışma) three-handed adj.
yarışma boyunca birinci olan wire-to-wire adj.
bir yarışma boyunca liderlik eden wire-to-wire adj.
yarışma olmaksızın noncompetitively adv.
yarışma düzenlenmeden noncompetitively adv.
rekabetçi olmayan bir faaliyetle ilgili olan bir yarışma anlamı veren son ek -off suf.
Phrasals
birisini bir şeye (yarışma vb) hazırlamak/bir şey için (yarışma vb) yetiştirmek coach someone for something v.
Colloquial
halka açık yarışma cattle show n.
sonuçları birbirine çok yakın yarış, yarışma ya da seçim close-run thing n.
(yarışma) birinci lig the bigs n.
(oyun, yarışma veya savaşta) karşı olmak verse v.
(oyun, yarışma veya savaşta) rakip olmak verse v.
Idioms
eşit şartlarda yarışma a fair field and no favor [dated] n.
kazananı baştan belli olan yarışma/seçim a one-horse race n.
zamana karşı yarışma race against time n.
bir tarafın katılamadığı yarışma/müsabaka no contest n.
kimin kazanacağının baştan belli olduğu yarışma/müsabaka no contest n.
eşit şartlarda olmayan yarışma/müsabaka no contest n.
belli kriterlere sahip kişilerin alındığı/dahil edildiği iş/yarışma a closed shop n.
belli kişilerle sınırlı iş/yarışma a closed shop n.
sadece belli kişilere açık iş/yarışma a closed shop n.
herkese açık yarışma battle royal n.
bir yarışma ya da müsabakada iki tarafı da desteklemek bat for both sides v.
(yarışma/koşu vb) denemek/yarışmak make a run at v.
(yarışma) başarılı olmak win the day v.
(yarışma) başarılı olmak carry the day v.
Trade/Economic
bir işin yarışma yoluyla en düşük fiyatı teklif edene yaptırılması yöntemi auction by underbidding n.
yarışma engeli oranı hurdle rate n.
Media
yarışma programı sunucusu game show host n.
bir ingilliz yarışma programı blank adj.
Informatics
yarışma durumu race condition n.
Television
çekişmeli yarışma cliffhanger n.
çekişmeli yarışma cliff-hanger n.
heyecan dolu yarışma cliffhanger n.
heyecan dolu yarışma cliff-hanger n.
Architecture
yarışma projesi entry n.
yarışma modeli entry n.
yarışma taslağı entry n.
Psychology
yarışma durumluk kaygı envanteri competitive state anxiety inventory n.
Statistics
yarışma süreci competition process n.
Biochemistry
yarışma dışı engelleme uncompetitive inhibition n.
yarışma dışı uncompetitive adj.
Education
(lise veya üniversite) yarışma birincisi olan öğrenci letterman n.
Literature
fransız lirik şiirinin okunduğu yarışma tenson n.
Linguistics
yarışma sınavı competition examination n.
History
antik yunanda ödüllü bir yarışma agon n.
Hunting
yarışma fişeği match ammunition n.
yivli silah yarışma x-ring n.
Sport
avustralya'da at binicilerinin sığır yönlendirme becerilerini gösterdikleri yarışma camp-drafting n.
yağmur nedeniyle etkinlik (maç, yarışma vb.) iptal edilirse ileriki bir tarihte geri kabul edilmesine izin veren bir bilet raincheck n.
yarışma öncesinde egzersiz ve antrenman yoğunluğunun azaltıldığı zaman dilimi taper n.
oyun veya yarışma sırasında oyunun resmi olarak durdurulması time n.
asıl yarışmadan önce daha az nitelikli adayları elemek için yapılan yarışma trial n.
üst üste üç oyundan oluşan yarışma triple-header n.
üst üste üç etkinlikten oluşan yarışma triple-header n.
bireysel yarışma individual event n.
dörtlü yarışma quadrangular meet n.
elemeli yarışma elimination tournament n.
yarışma koşulları competition rules n.
yarışma yeri venue n.
yarışma programı competition programme n.
yarışma komitesi competition committee n.
yarışma yeri competition sites n.
yarışma salonu competition hail n.
arka arkaya yapılan iki farklı spor dalından yarışmayı içeren atletik yarışma biathlon n.
(özellikle futbolda) idmanın bir parçası olarak oynanan yarışma dışı oyun bounce game n.
(motor yarışında) motorların tek başlarına dik bir yokuşu olabildiğinde hızlı çıkmaya çalıştığı yarışma hill climb n.
ilk kez 1912 olimpiyat oyunları'nda düzenlenen ve her bir katılımcının beş etkinlikte yer aldığı bir atletik yarışma modern pentathlon n.
atletik yarışma gala n.
hem profesyonellerin hem de amatörlerin katılabileceği yarışma open n.
çeşitlilik ve mücadele açısından olimpiyat oyunlarına benzeyen bir yarışma olympiad n.
çeşitlilik ve mücadele açısından olimpiyat oyunlarına benzeyen bir dizi yarışma olympiad n.
zamana karşı yarışma clock n.
sörf karnavalında düzenlenen yarışma iron man n.
iki ulusal takım arasındaki yarışma international n.
modern olimpiyat oyunlarında ata binme, atışçılık, eskrim, yüzme ve koşudan oluşan yarışma pentathlon n.
(yarışma/lig) final bölümü finals n.
(buz pateninde) sporcunun hareket ve figürleri istediği şekilde düzenleyip seçtiği müzik eşliğinde sergilediği yarışma kategorisi free skating n.
(paten, kayak, sörf sporlarında) serbest stille yapılan yarışma freestyle n.
ödüllü yarışma stake n.
yarışma ödülü stakes n.
(müsabakacıların) yarışma sıralamasını ayarlamak seed v.
(yarışma veya yarışmacı) handikapsız scratch adj.
Weight Lifting
yarışma yeri competetion venue n.
Card
pokerde oyun bitmeden önce yapılan yarışma isteği bildirimi declaration n.
Wagering
bir yarışma veya karşılaşmada kazanma ihtimali fazla olan favorite n.
bir yarışma veya karşılaşmada kazanma ihtimali fazla olan favourite n.
tek bir yarışma veya karşılaşma üzerine yapılan bahis single standard n.
tek bir yarışma veya karşılaşma üzerine yapılan bahis straight bet n.
uzmanlar tarafından karşılaşma veya yarışma sonuçlarına yapılan tahmin picks n.
Slang
(özellikle video oyunu, yarışma veya maç) yenmek own v.
Modern Slang
japonya'da icat edilen ve giyinik vaziyetteki kadın ve erkeklerin müzik eşliğinde birbirleriyle seyirci önünde hayali partnerlerle abartılı şekilde seks yapar gibi hareketler yaptıkları yarışma/performans air sex n.
amatör göstericilerce yarışma şeklinde düzenlenen eğlence amateur night n.