|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
tuzak makarası |
trap block i.
|
|
2 |
Genel |
tuzak yemi |
decoy i.
|
|
3 |
Genel |
tuzak çukuru |
pitfall i.
|
|
4 |
Genel |
gizli bir tuzak |
hidden catch i.
|
|
5 |
Genel |
tuzak olarak kazılıp ağzı kapatılan çukur |
pitfall i.
|
|
6 |
Genel |
tuzak noktalar |
pitfalls i.
|
|
7 |
Genel |
(fare/sıçan) tutkallı tuzak |
rat glue trap i.
|
|
8 |
Genel |
(fare/sıçan) tutkallı tuzak |
mouse glue trap i.
|
|
9 |
Genel |
(fare/sıçan) tutkallı tuzak |
mouse glue board i.
|
|
10 |
Genel |
tuzak para |
bait money i.
|
|
11 |
Genel |
tuzak kuran |
ambusher i.
|
|
12 |
Genel |
sosyal tuzak |
social trap i.
|
|
13 |
Genel |
tuzak kapısı |
trapdoor i.
|
|
14 |
Genel |
tuzak kapısı |
trap door i.
|
|
15 |
Genel |
(dolandırmak amacıyla kurulan) tuzak |
setup i.
|
|
16 |
Genel |
tuzak kurmak amacıyla yola döşenen çivili engel |
caltrop i.
|
|
17 |
Genel |
tuzak kuşu |
call bird i.
|
|
18 |
Genel |
tuzak kurarak birini yüz kızartıcı duruma düşürüp, olayı ifşa etme tehdidiyle şantaj yapma |
badger game i.
|
|
19 |
Genel |
zeminde yer alan tuzak kapısı |
trapfall i.
|
|
20 |
Genel |
tuzak kuran kimse |
ambuscader i.
|
|
21 |
Genel |
tuzak olarak kazılan çukur |
pitfall i.
|
|
22 |
Genel |
bir kimseyi dolandırmak için kullanılan para gibi bir tuzak |
sucker bait i.
|
|
23 |
Genel |
dikkatlice örülmüş tuzak |
web i.
|
|
24 |
Genel |
hayvanları canlı yakalamak için kullanılan tuzak |
live trap i.
|
|
25 |
Genel |
hayvanları canlı yakalamak için kullanılan tuzak |
livetrap i.
|
|
26 |
Genel |
tuzak olarak kullanılan kimse |
decoy i.
|
|
27 |
Genel |
kurtuluşun olmadığı bir tuzak |
iron trap i.
|
|
28 |
Genel |
hayvan tuzak kafesi |
pound i.
|
|
29 |
Genel |
tuzak yemi |
stall [obsolete] i.
|
|
30 |
Genel |
yapışkan tuzak |
sticky shield i.
|
|
31 |
Genel |
yapışkan böcek tuzak paneli |
sticky shield i.
|
|
32 |
Genel |
(avı yerinden çıkaran) tuzak |
beater i.
|
|
33 |
Genel |
tuzak kurmak |
set a snare f.
|
|
34 |
Genel |
kurmak (plan, tuzak vb'ni) |
lay f.
|
|
35 |
Genel |
tuzak kurmak |
set a trap for f.
|
|
36 |
Genel |
birisine tuzak kurmak |
set up f.
|
|
37 |
Genel |
tuzak kurmak |
lay a plot f.
|
|
38 |
Genel |
tuzak kurmak |
set a snare for somebody f.
|
|
39 |
Genel |
birine tuzak kurmak |
set someone up f.
|
|
40 |
Genel |
tuzak tutmak |
trap f.
|
|
41 |
Genel |
tuzak kurmak |
set up f.
|
|
42 |
Genel |
tuzak kurmak |
ambuscade f.
|
|
43 |
Genel |
tuzak kurmak |
ambush f.
|
|
44 |
Genel |
tuzak kurmak |
snare f.
|
|
45 |
Genel |
tuzak kurmak |
lay a trap for f.
|
|
46 |
Genel |
tuzak kurmak |
lay a trap f.
|
|
47 |
Genel |
tuzak kurmak |
trap f.
|
|
48 |
Genel |
tuzak kurma |
trapping f.
|
|
49 |
Genel |
-e tuzak kurmak |
set a trap for f.
|
|
50 |
Genel |
tuzak kurmak |
set a trap f.
|
|
51 |
Genel |
tuzak kurmak |
lay wait f.
|
|
52 |
Genel |
üstüne tuzak kurmak |
betrap f.
|
|
53 |
Genel |
(bir yere) tuzak kurmak |
withset [uk/scotland] f.
|
|
54 |
Genel |
tavşanlar için tuzak kurmak |
hay f.
|
|
55 |
Genel |
tuzak kurmak |
girn [scotland] f.
|
|
56 |
Genel |
tuzak kurmak |
forelay [dialect] f.
|
|
57 |
Genel |
tuzak kurmak |
sit f.
|
|
58 |
Genel |
tuzak hazırlamak |
springe f.
|
|
59 |
Genel |
tuzak kurmak |
springe f.
|
|
60 |
Genel |
tuzak kuran |
conspirant s.
|
|
Phrasals |
|
61 |
Öbek Fiiller |
bir şeye tuzak olarak bir şey atmak/koymak |
salt something with something f.
|
|
62 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) için (bir şey/bir tuzak) hazırlamak |
lay (something) for (someone or something) f.
|
|
63 |
Öbek Fiiller |
tuzak olarak bir şey atmak/koymak |
salt with f.
|
|
64 |
Öbek Fiiller |
(birine) tuzak kurmak |
set (someone) up f.
|
|
65 |
Öbek Fiiller |
birine (bir şey için) tuzak kurmak |
set someone up (for something) f.
|
|
66 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) tuzak kurarak (bir şey) yaptırmak |
trap (someone or something) into (something) f.
|
|
Colloquial |
|
67 |
Konuşma Dili |
tuzak soru |
a trick question i.
|
|
Idioms |
|
68 |
Deyim |
ancak ahmakları yakalayacak tuzak |
springes to catch woodcocks i.
|
|
69 |
Deyim |
sadece kuş beyinlilerin düşeceği tuzak |
springes to catch woodcocks i.
|
|
70 |
Deyim |
tuzak kurmak |
set someone up for a fall f.
|
|
71 |
Deyim |
tuzak kurmak |
lie in wait f.
|
|
72 |
Deyim |
tuzak kurmak |
dig a pit for f.
|
|
73 |
Deyim |
tuzak kurmak |
spring a trap f.
|
|
74 |
Deyim |
(birine/bir şeye) tuzak kurmak |
dig a pit for (someone or something) f.
|
|
75 |
Deyim |
tuzak/pusu kurmak |
lay wait for f.
|
|
76 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) yakalamak için bir tuzak/kapan kurmak |
set a trap (for someone or something) f.
|
|
77 |
Deyim |
(birine) tuzak kurmak |
set a trap (for someone or something) f.
|
|
78 |
Deyim |
tuzak kurmak |
spring the trap f.
|
|
Trade/Economic |
|
79 |
Ticaret/Ekonomi |
tuzak pazarlama |
ambush marketing i.
|
|
Law |
|
80 |
Hukuk |
dikkatsiz okuyucular için tuzak niteliğinde olan, küçük puntolarla basılmış sözleşme maddesi |
small print i.
|
|
Politics |
|
81 |
Siyasal |
başka bir ülke yada topluluk tarafından kurulan tuzak |
foreign plot i.
|
|
Technical |
|
82 |
Teknik |
ağırlıklı tuzak |
deadfall i.
|
|
83 |
Teknik |
gizli tuzak |
booby trap i.
|
|
84 |
Teknik |
ışıklı tuzak |
light trap i.
|
|
85 |
Teknik |
soğuk tuzak |
cold trap i.
|
|
86 |
Teknik |
tuzak yemi |
bait i.
|
|
87 |
Teknik |
tuzak kurma |
trap setting i.
|
|
88 |
Teknik |
tuzak amplifikatörü |
trap amplifier i.
|
|
89 |
Teknik |
tuzak kurmak amacıyla yola döşenen çivili engel |
crow's-foot i.
|
|
90 |
Teknik |
tuzak borusu |
stink trap i.
|
|
91 |
Teknik |
(ağ, tuzak) örmek |
weave f.
|
|
Computer |
|
92 |
Bilgisayar |
tuzak uzunluğu |
trap length i.
|
|
93 |
Bilgisayar |
tuzak kurma |
trap setting i.
|
|
94 |
Bilgisayar |
tuzak kapağı |
trap throttle i.
|
|
95 |
Bilgisayar |
bal küpü tuzak |
honeypot i.
|
|
96 |
Bilgisayar |
siber kimlik avcılarını tespit için tuzak olarak kullanılan internet sitesi veya gizli kod |
honeypot i.
|
|
97 |
Bilgisayar |
tuzak üret |
generate trap expr.
|
|
Architecture |
|
98 |
Mimarlık |
tuzak kapısı |
scruto i.
|
|
Construction |
|
99 |
İnşaat |
tuzak kapısına giden merdiven |
trap stairs i.
|
|
Medical |
|
100 |
Medikal |
tuzak nöropati |
entrapment neuropathy i.
|
|
101 |
Medikal |
tuzak nöropatileri |
nerve compression syndromes i.
|
|
102 |
Medikal |
üst ekstremitelerde tuzak nöropatileri |
upper extremity entrapment neuropathies i.
|
|
Psychology |
|
103 |
Psikoloji |
zihinsel tuzak |
snare [rare] i.
|
|
Biology |
|
104 |
Biyoloji |
hücre dışı nötrofil tuzak ağları |
neutrophil extracellular traps (nets) i.
|
|
Zoology |
|
105 |
Zooloji |
tuzak kapılı örümcek |
trapdoor spider i.
|
|
Agriculture |
|
106 |
Tarım |
çekici tuzak |
pheromone trap i.
|
|
107 |
Tarım |
feromon tuzak |
pheromone trap i.
|
|
108 |
Tarım |
tuzak bitki |
bait plant i.
|
|
Apiculture |
|
109 |
Arıcılık |
oğul için tuzak kovan |
decoy hive i.
|
|
Fishery |
|
110 |
Balıkçılık |
içine yem konularak ıstakoz yakalamak için kullanılan bir tür tuzak |
lobster pot i.
|
|
111 |
Balıkçılık |
içine yem konularak ıstakoz yakalamak için kullanılan bir tür tuzak |
lobster trap i.
|
|
112 |
Balıkçılık |
sarılırken yaptığı hareketle balıkları çeken tuzak |
crank bait i.
|
|
113 |
Balıkçılık |
somon yakalamaya yarayan ilkel bir tuzak |
putcheon i.
|
|
114 |
Balıkçılık |
somon yakalamaya yarayan ilkel bir tuzak |
putcher [dialect] [uk] i.
|
|
Environment |
|
115 |
Çevre |
çukur tuzak |
pitfall trap i.
|
|
Geology |
|
116 |
Jeoloji |
gözenekli kaya tabakası üzerinde tuzak oluşturan sıkı dokulu kaya kıvrımı |
closure [uk] i.
|
|
Military |
|
117 |
Askeri |
tuzak kurmak amacıyla yola döşenen çivili engel |
tetrapod i.
|
|
118 |
Askeri |
bir düşmanı baltalamak için kurulmuş tuzak |
trojan horse i.
|
|
119 |
Askeri |
çivili kapan/tuzak |
spike strip i.
|
|
120 |
Askeri |
çivili kapan/tuzak |
tire deflation device i.
|
|
121 |
Askeri |
çivili kapan/tuzak |
stingers i.
|
|
122 |
Askeri |
çivili kapan/tuzak |
tire shredders i.
|
|
123 |
Askeri |
çivili kapan/tuzak |
traffic spikes i.
|
|
124 |
Askeri |
çivili kapan/tuzak |
one-way traffic treadles i.
|
|
125 |
Askeri |
çivili kapan/tuzak |
stop sticks i.
|
|
126 |
Askeri |
eğilmeye karşı hassas mayın tuzak düzeni |
antitank device i.
|
|
127 |
Askeri |
kaldırmaya karşı hassas mayın tuzak düzeni |
antilift device i.
|
|
128 |
Askeri |
sökülmeye karşı hassas tapa tuzak düzeni |
antiwithdrawal device i.
|
|
129 |
Askeri |
tuzak bomba |
booby trap i.
|
|
130 |
Askeri |
tuzak mayını |
trap mine i.
|
|
131 |
Askeri |
tuzak teli |
trip wire i.
|
|
Hunting |
|
132 |
Silah/Atıcılık |
yabani hayvanları avlamakta kullanılan tuzak |
trap line i.
|
|
133 |
Silah/Atıcılık |
yabani hayvanları avlamakta kullanılan tuzak |
trapline i.
|
|
134 |
Silah/Atıcılık |
tuzak ağı |
toil i.
|
|
135 |
Silah/Atıcılık |
tavşan, fare gibi hayvanları yakalamak için telden yapılmış tuzak |
wire i.
|
|
136 |
Silah/Atıcılık |
tavşan, fare gibi hayvanları yakalamak için telden tuzak kuran kimse |
wirer i.
|
|
137 |
Silah/Atıcılık |
tavşan, fare gibi hayvanları yakalamak için telden tuzak kullanan kimse |
wirer i.
|
|
138 |
Silah/Atıcılık |
ağırlıklı tuzak |
fall i.
|
|
139 |
Silah/Atıcılık |
(hayvanları yakalamak için kullanılan) tuzak yemi |
lure i.
|
|
140 |
Silah/Atıcılık |
tel ile tuzak kurmak |
wire f.
|
|
141 |
Silah/Atıcılık |
(tuzak, kapan) avı yakalayacak şekilde yerleştirmek |
set f.
|
|
142 |
Silah/Atıcılık |
(av hayvanı için) tuzak kurmak |
set f.
|
|
143 |
Silah/Atıcılık |
tuzak yemi olmayan |
unbaited s.
|
|
144 |
Silah/Atıcılık |
yemlenmemiş (tuzak) |
unbaited s.
|
|
Card |
|
145 |
İskambil |
taktik amaçlı tuzak hamleler yapmak |
trap f.
|
|
Archaic |
|
146 |
Eski Kullanım |
(ağ, tuzak) yayıp sabitlemek |
pitch f.
|
|
147 |
Eski Kullanım |
tuzak kurmuş |
trapt s.
|
|
Entomology |
|
148 |
Böcek Bilimi |
karıncaaslanı familyasından olan, larvaları kumda karıncaları yakalamak için tuzak kazan sinir kanatlı böcek |
ant-lion i.
|
|
149 |
Böcek Bilimi |
karıncaaslanı familyasından olan, larvaları kumda karıncaları yakalamak için tuzak kazan sinir kanatlı böcek |
antlion fly i.
|
|
150 |
Böcek Bilimi |
karıncaaslanı familyasından olan, larvaları kumda karıncaları yakalamak için tuzak kazan sinir kanatlı böcek |
antlion i.
|
|
151 |
Böcek Bilimi |
karıncaaslanı familyasından olan, larvaları kumda karıncaları yakalamak için tuzak kazan sinir kanatlı böcek |
ant lion i.
|
|
Slang |
|
152 |
Argo |
online/çevrimiçi savaş oyunlarında, düşmana tuzak kurarken bir düşmanı otomatik saldırı mesafesinde tutmak |
kiting i.
|
|
153 |
Argo |
online/çevrimiçi savaş oyunlarında, düşmana tuzak kurarken bir düşmanı otomatik saldırı mesafesinde tutmak |
kite f.
|
|