record - Türkçe İngilizce Sözlük

record

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"record" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 79 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
record i. sicil
Well, I believe that there are only successes in my record and only good intentions behind my actions.
Ben sicilimde sadece başarılar ve eylemlerimin arkasında sadece iyi niyetler olduğuna inanıyorum.

More Sentences
record i. plak
Kate has three times as many records as Jane does.
Kate'in Jane'den üç kat fazla plağı var.

More Sentences
record i. kayıt
I shall pass on the record of this debate to my colleague David Byrne.
Bu tartışmanın kayıtlarını meslektaşım David Byrne'e ileteceğim.

More Sentences
record f. kaydetmek
This morning a vote took place which the electronic system recorded as a draw of 273 votes to 273 votes.
Bu sabah yapılan oylamada elektronik sistem 273'e karşı 273 oyla berabere kalındığını kaydetmiştir.

More Sentences
General
record i. dosya
The record was sent to the ministry.
Dosya, bakanlığa gönderildi.

More Sentences
record i. kayıt
That is not a record to be proud of and not something I am prepared to stand before my constituents and say.
Bu gurur duyulacak bir kayıt değil ve seçmenlerimin karşısına çıkıp söylemeye hazır olduğum bir şey de değil.

More Sentences
record i. tutanak
We shall learn no more than we do at present when the Council publishes approximately 50 records of the votes per year.
Konsey yılda yaklaşık 50 oylama tutanağı yayınladığında şu anda öğrendiğimizden daha fazlasını öğrenemeyeceğiz.

More Sentences
record f. kaydını yapmak
He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

More Sentences
record f. çekmek
Chrome Division also recorded a music video for the song "Serial Killer" to publicise the album.
Chrome Division albümü tanıtmak için "Serial Killer" şarkısına da bir klip çekti.

More Sentences
record f. kayda geçirmek
My purpose in making this address, therefore, is to enter into the record my total disagreement with this directive.
Bu nedenle bu konuşmayı yapmaktaki amacım, bu yönergeye tamamen karşı olduğumu kayıtlara geçirmektir.

More Sentences
record f. yazmak
The document records that the war broke out in 1700.
Belgede savaşın 1700 yılında çıktığı yazıyor.

More Sentences
record f. kaydetmek
Now, all of this is going to be recorded and analysed.
Şimdi tüm bunlar kaydedilecek ve analiz edilecek.

More Sentences
record f. kayda almak
We were unaware we were being recorded.
Kayda alındığımızın farkında değildik.

More Sentences
record f. kaydedilmiş olmak
It is disappointing that so little progress has been recorded here.
Burada bu kadar az ilerleme kaydedilmiş olması hayal kırıklığı yaratmaktadır.

More Sentences
record f. göstermek
The Tokyo stock market recorded an unprecedented loss.
Tokyo borsası benzeri görülmemiş bir düşüş gösterdi.

More Sentences
Trade/Economic
record i. kayıt
Strasbourg is a place that appreciates the importance of this record.
Strazburg bu kaydın önemini takdir eden bir yerdir.

More Sentences
record i. sicil
In the EU, our own record on fundamental rights needs closer examination.
AB'de temel haklar konusunda kendi sicilimizin daha yakından incelenmesi gerekmektedir.

More Sentences
record f. kaydetmek
In these circumstances, I am recording my opposition to the final vote.
Bu koşullar altında nihai oylamaya karşı olduğumu kaydediyorum.

More Sentences
record f. kaydını yapmak
He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Hesaplamalarını sayısız makbuz ve banka kayıtlarına dayandırarak bilgisayarında eksiksiz bir mali kayıt yaptı.

More Sentences
Law
record i. sicil
Their record is a deplorable blot on the history of southern Africa.
Onların sicili Güney Afrika tarihinde içler acısı bir lekedir.

More Sentences
Politics
record i. kayıt
We have already asked for the record to be adjusted.
Kayıtların düzeltilmesini zaten talep etmiştik.

More Sentences
Insurance
record i. kayıt
She has said that it is important to gather and to record knowledge.
Bilginin toplanması ve kayıt altına alınmasının önemli olduğunu söylemiştir.

More Sentences
Technical
record i. kayıt
Up to now, we still have no record of gender, but this is a step that should be taken.
Şu ana kadar elimizde cinsiyete ilişkin bir kayıt yok, ancak bu atılması gereken bir adım.

More Sentences
Education
record i. geçmiş performans
Relative stability is based on track record; equal access is based on fleet tonnages.
Göreceli istikrar geçmiş performansa dayanır; eşit erişim filo tonajlarına dayanır.

More Sentences
Music
record i. plak
We have hundreds of records in stock.
Stoklarımızda yüzlerce plak var.

More Sentences
General
record i. rekor
record i. fezleke
record i. mazbata
record i. isim
record i. defter
record i. belge
record i. rapor
record i. vesika
record i. kayıt defteri
record i. kayıtlı olma
record i. kayda geçirme
record i. kaydedilme
record i. teyp
record f. banda almak
record f. kayıt etmek
record f. teybe almak
record f. tutanak yazmak
record f. kayıt altına almak
record f. tespit etmek
record f. belgelemek
record f. ispatlamak
record f. performans ortaya koymak
record s. en yüksek
record s. en çok
record s. rekor kıran
record s. rekor yapan
record s. görülmemiş
record s. alanında en iyi
record s. rekor
Trade/Economic
record i. kütük
record i. şöhret
record i. ün
record i. zabıt
record f. tescil ettirmek
record f. tescil etmek
Law
record i. sabıka kaydı
record i. tescil
record f. tescil etmek
Politics
record f. kayıt tutmak
Technical
record i. sismograf vb. ölçüm aletinin kaydettiği iz
record i. tutanak
record f. tutanaklandırmak
Computer
record i. kaydetme
record expr. kaydet
Medical
record i. rekord
Physics
record f. (ölçüm aleti) göstermek
Education
record i. başarı kaydı
record i. özgeçmiş
record i. abide
record i. yadigar
Sport
record i. rekor
Music
record i. taş plak
Archaic
record f. şarkı söylemek
record f. şakımak

"record" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
criminal record i. sabıka
Tom has a criminal record for theft.
Tom'un hırsızlıktan sabıkası var.

More Sentences
criminal record i. sabıka kaydı
None have criminal records.
Hiçbirinin sabıka kaydı yoktur.

More Sentences
General
world record i. dünya rekoru
We should remember that sport does not just mean competitive sport, peak performance or world records.
Sporun sadece rekabetçi spor, en yüksek performans veya dünya rekorları anlamına gelmediğini unutmamalıyız.

More Sentences
bank record i. banka kaydı
He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Hesaplamalarını sayısız makbuz ve banka kayıtlarına dayandırarak bilgisayarında eksiksiz bir mali kayıt yaptı.

More Sentences
record high i. rekor seviye
The UK employment rate is at a record high.
İngiltere'de istihdam oranı rekor seviyede.

More Sentences
hospital record i. hastane kaydı
The witness will confine his testimony to review of the hospital records.
Tanık, ifadesini hastane kayıtlarını incelemekle sınırlı tutacaktır.

More Sentences
place on record f. kayda geçirmek
I should like to place on record, on your behalf, our thanks to the services.
Sizin adınıza bu hizmetlere teşekkürlerimizi kayda geçirmek isterim.

More Sentences
keep a record f. kayıt tutmak
She keeps a record of everything she buys.
Satın aldığı her şeyin kaydını tutar.

More Sentences
beat the record f. rekoru kırmak
You may have beaten the record.
Rekoru kırmış olabilirsiniz.

More Sentences
break the record f. rekoru kırmak
He has broken the record.
Rekoru kırdı.

More Sentences
reach record level f. rekor seviyeye ulaşmak
This year unemployment will reach record levels.
Bu yıl işsizlik rekor seviyelere ulaşacak.

More Sentences
on record s. kayıtlı
Globally, the 10 warmest years on record all occurred since 1998.
Küresel olarak, kayıtlı en sıcak on yılın hepsi 1998'den beri oluştu.

More Sentences
on record s. kaydedilen
It was the greatest earthquake on record.
Şimdiye kadar kaydedilen en büyük depremdi.

More Sentences
Phrases
for the record expr. bilgin olsun (diye söylüyorum)
For the record, I too have had a hard day.
Bilgin olsun, ben de zor bir gün geçirdim.

More Sentences
for the record expr. haberin olsun (diye söylüyorum)
For the record, I too have had a hard day.
Haberin olsun, ben de zor bir gün geçirdim.

More Sentences
Colloquial
for the record expr. kayıtlara geçsin
Since this proposal was rejected, I mention it now for the record.
Bu teklif reddedildiği için, kayıtlara geçmesi açısından bunu şimdi dile getiriyorum.

More Sentences
(just) for the record expr. (sadece) kayıtlara geçmesi için
For the record, my name is pronounced van Velzen.
Kayıtlara geçmesi için söylüyorum, adım van Velzen olarak telaffuz edilir.

More Sentences
Idioms
broken record i. bozuk plak
You sound like a broken record.
Bozuk plak gibi takıldın kaldın.

More Sentences
off the record expr. laf aramızda
Please tell me what happened, off the record of course.
Lütfen bana ne olduğunu söyle, laf aramızda elbette.

More Sentences
Law
criminal record i. sabıka kaydı
His criminal record consists of only two drunken driving citations.
Sabıka kaydında yalnızca iki kez alkollü araç kullanmaktan vukuatı var.

More Sentences
Politics
human rights record i. insan hakları sicili
Mugabe's regime is a destabilising factor in central Africa and his human rights record is of international concern.
Mugabe rejimi Orta Afrika'da istikrarı bozan bir faktördür ve insan hakları sicili uluslararası endişe kaynağıdır.

More Sentences
General
record book i. kayıt defteri
chronological record i. kronolojik kayıt
record label i. bandrol
personal record i. künye
end of record i. kayıt sonu
historical record i. tarihi kayıt
world record holder i. dünya rekoru sahibi
graduate record examination i. yüksek lisans kayıt sınavı
record holder i. rekortmen
record player i. plakçalar
record prices i. rekor fiyatlar
accounting record i. muhasebe kayıtları
long playing record i. uzunçalar
passenger name record i. yolcu isim kaydı
police record i. fiş
record breaker i. rekor kıran
record label i. kayıt etiketi
record company i. plak firması
fossil record i. fosil kalıntı
record player i. pikap
legitimate record i. uygun kayıt
next available record counter i. ilk boş tutanak
gramophone record i. plak
police record i. adli sicil
record office i. evrak kalemi
record player i. fonograf
accession record i. demirbaş kaydı
vinyl record i. vinil plak
vital record i. nüfus kayıt örneği
vital record i. doğum ve ölüm kaydı
proven record i. doğrulanmış rekor
record keeping i. arşivcilik
date of record i. kayıt tarihi
written record i. yazılı kayıt
record date i. kayıt tarihi
vinyl record i. vinil kayıt
archive record i. arşiv kaydı
record order i. yüklü sipariş
bank record information i. banka kayıt bilgisi
bank record i. günlük işlem kaydı
delivery record i. teslim tutanağı
record book i. rekorlar kitabı
speed record i. hız rekoru
meeting record i. toplantı tutanağı
academic record i. transkript
record attendance i. rekor katılım
bad record i. bozuk kayıt
record selector i. pikap
poor record i. kötü kayıt
poor record i. bozuk kayıt
record level participation i. rekor seviyede katılım
demo record i. demo kaydı
long-playing record i. longpley
long-playing record i. albüm
long-playing record i. uzunçalar
criminal record office i. adli sicil
association record i. dernek kaydı
title deed registry record i. tapu sicil kaydı
rating record i. izlenme rekorları
rating record i. izlenme rekoru
closed record i. kapalı kayıt
participation record i. rekor katılım
attendance record i. rekor katılım
non-blinking record i. göz kırpmama rekoru
owner of record i. kayıt sahibi
record sleeve i. albüm kapağı
record cover i. albüm kapağı
one's own record i. kendi rekoru
record for underwater breath holding i. su altında nefesini tutma rekoru
record of holding breath underwater i. su içinde nefes tutma rekoru
underwater breath holding record i. su altında nefes tutma rekoru
underwater breath holding record i. su içinde nefes tutma rekoru
record for underwater breath holding i. su içinde nefes tutma rekoru
record of holding breath underwater i. su altında nefesini tutma rekoru
record of holding breath underwater i. su altında nefes tutma rekoru
record for underwater breath holding i. su altında nefes tutma rekoru
underwater breath holding record i. su altında nefesini tutma rekoru
golden record award i. altın plak ödülü
record attempt i. rekor denemesi
record attempt i. rekor girişimi
public record office i. arşiv dairesi
attendance record i. yoklama defteri
attendance record i. yoklama listesi
record year i. rekor yılı
record of proceedings i. duruşma tutanağı
police record i. polis kayıtları
service record i. servis kaydı
internal record i. dahili kayıt
record hop i. danslı konser
record card i. kayıt kartı
record token i. kayıt fişi
record token i. belli değerdeki plaklar için ödeme olarak kullanılabilecek hediye çeki
record-changer i. kayıt değiştirici
record-changer i. pikapta kayıtların otomatik olarak art arda çalmasını sağlayan uzantı
record-holder i. rekortmen
record-keeper i. kayıt memuru
record-keeping i. kayıt tutma
record-keeping i. arşivleme
record hop i. dinleyicilerin dans da edebildiği konser
unbeaten record i. kırılmamış rekor
confidential record i. gizli toplantı
record peak i. tarihi zirve
graphical record i. bir dizi eksene referansla çizilmiş belirli büyüklükler arasındaki ilişkinin görsel anlatımı
historical record i. tarihi yazı
fossil record i. fosil kaydı
make record f. albüm yapmak
record on tape f. teybe almak
release record f. albümünü çıkarmak
put the record straight f. insanların bildiklerinin yanlış olduğunu göstermek amacıyla durum ile ilgili gerçekleri dile getirmek
put the record straight f. ispat niteliğinde açıklama yapmak
set the record straight f. insanların bildiklerinin yanlış olduğunu göstermek amacıyla durum ile ilgili doğruları açıklamak
delete the record of f. kaydını silmek
set the record straight f. olası yanlış anlaşılmaları önlemek için açıklama yapmak
tape record f. kaydetmek
make record f. kaset yapmak
release record f. kaseti çıkmak
make a record of f. kaydetmek
break a record f. rekor kırmak
record one's testimony f. ifadesini almak
keep a record of f. fişlemek
delete an entry from a record book f. kaydını silmek
cancel a record f. kaydı silmek
record the changes f. değişiklikleri kaydetmek
record a file f. dosya tutmak
record in a file f. dosya tutmak
record into minutes f. zapta geçirmek
record expenses f. gider göstermek
reach a record high f. rekor düzeye ulaşmak
reach a record high f. rekor seviyeye ulaşmak
reach a record (level) f. rekora ulaşmak
shatter a record f. rekor kırmak
beat a record f. rekor kırmak
beat a record f. rekora imza atmak
shatter a record f. rekora imza atmak
break a record f. rekora imza atmak
tape-record f. banda kaydetmek
tape-record f. banda almak
tape-record f. kayda almak
move towards record f. rekora yürümek
march towards record f. rekora yürümek
move towards record f. rekora gitmek
march towards record f. rekora gitmek
march towards record f. rekora koşmak
rush towards record f. rekora koşmak
move towards record f. rekora koşmak
run towards record f. rekora koşmak
shatter the record f. rekorları alt üst etmek
rewrite the record books f. rekorları alt üst etmek
break ratings record f. reyting rekoru kırmak
break sales record f. satış rekoru kırmak
erase a record f. kayıt silmek
delete a record f. kayıt silmek
have no criminal record f. sabıkasız olmak
have no criminal record f. suç sabıkası olmamak
have a clean criminal record f. sabıkasız olmak
have a clean criminal record f. sabıkası temiz olmak
have no criminal record f. sabıkası olmamak
have a criminal record f. sabıkası olmak
have a criminal record a mile long f. sabıkası kabarık olmak
break one's own record f. kendi rekorunu kırmak
hold the world record f. dünya rekorunu elinde bulundurmak
hold the world record f. dünya rekorunu elinde tutmak
have a proven track record of accomplishment f. kanıtlanmış bir başarı geçmişi olmak
hit record high f. tavan yapmak
hit record high f. rekor/en yüksek seviyede olmak
hit record high f. (fiyat vb.) rekor seviyeye çıkmak/ulaşmak
break the world record f. dünya rekorunu kırmak
set a record f. rekor kırmak
record into the system f. sisteme kaydetmek
break a new record f. yeni bir rekor kırmak
set a new record f. yeni bir rekor kırmak
create a record f. kayıt oluşturmak
break a domestic record f. içeride rekor kırmak
record a song f. şarkı kaydetmek
record a song f. şarkı kaydetmek
record a song f. şarkı kaydetmek
under-record f. eksik kaydetmek
under-record f. yetersiz kaydetmek
record [obsolete] f. hatırlamak
record [obsolete] f. anımsamak
plunge to record lows f. rekor seviyelere düşmek
plunge to record lows f. rekor seviyelere gerilemek
record high s. en yüksek
on record s. kaydı olan
like a broken record s. bozuk plak gibi
a record number of s. rekor sayıda
record high s. rekor seviyede
off-the-record s. resmi olmayan
record-breaking s. rekor kıran
on record s. herkesçe bilinen
record-setting s. rekor kıran
record-setting s. rekor kırmış
record-setting s. rekor seviyeye gelmiş
record-setting s. rekor seviyedeki
record-breaking s. rekor sayıda
off-the-record s. yayınlanmayan
off-the-record s. alıntılanmayan
off-the-record s. gizli
on-the-record s. (özellikle haber) basılacak
on-the-record s. resmi
on-the-record s. kamuya açık
off the record zf. gizli olarak
off the record zf. gizli
off the record zf. açıklanmamak şartıyla
in record time zf. çok kısa bir zamanda
for the record zf. kayıt için
off the record zf. sır olarak
off-the-record zf. gayri resmi olarak
off-the-record zf. gizlice
off-the-record zf. gizli bir şekilde
Phrasals
record from f. -den kaydetmek
record in f. -e kaydetmek
record in (something) f. (bir şeyde/yerde) kayıt almak (video, ses)
record in (something) f. (bir şeyde/yerde) kayıt yapmak (video, ses)
record in (something) f. (bir şeyde/yerde) çekmek (video, kayıt)
record in (something) f. (bir şeyde/yerde) çekim yapmak
record in (something) f. (bir şeye) yazmak
record in (something) f. (bir şeye) kaydetmek
record in (something) f. (bir şeye, listeye, veri tabanına) eklemek
record on (something) f. (bir kayıt cihazıyla) kaydetmek
record on (something) f. (bir kayıt cihazına) kaydetmek
record on (something) f. (bir kayıt cihazıyla) kayıt almak
record on (something) f. (bir kayıt cihazı) aracılığıyla kayıt almak
record on (something) f. (bir kayıt cihazıyla) çekmek/çekim yapmak
record on (something) f. (bir araç) içerisinde/üzerinde kayıt almak
record on (something) f. (bir şeyin) üzerinde/tepesinde kayıt almak
record on (something) f. (bir araç) içerisinde/üzerinde çekim yapmak
record on (something) f. (bir şeyin) üzerinde/tepesinde çekim yapmak
record on (something) f. (ticari bir araç) içinde/üzerinde kayıt almak
record on (something) f. (ticari bir araç) içinde/üzerinde çekim yapmak
record something on something f. bir şeyi bir şeyin üzerine kaydetmek
record something on something f. bir şeyi bir şeyin üzerine yazmak/not almak
record something on something f. bir şeyi bir şeye kaydetmek/not almak
record something on something f. bir şeyi bir şeye yazmak
record from (something) f. (bir yerde) kaydetmek
record from (something) f. (bir yerde) kayıt yapmak/almak
record from (something) f. (bir yerde) ses/video kaydı almak
record from (something) f. (bir alet) kullanarak kaydetmek
record from (something) f. (bir aletle) kayıt yapmak/almak
record from (something) f. (belli bir uzaklıktan) kaydedebilmek
record from (something) f. (belli bir yerden/uzaklıktan/yönden) kaydetmek
record from (something) f. (bir şeyden) kayıt almak
record from (something) f. (bir şeyin) kaydını almak
record on f. -e kaydetmek
Phrases
a matter of public record i. herkesçe bilinen
a matter of public record i. herkese açık kopya
for the record expr. bilesin (diye söylüyorum)
for the record expr. dikkat edilsin
a matter of public record expr. kamuya mal olmuş
Colloquial
record them each day expr. her gün kayıtlarını tut
(just) for the record expr. (sadece) bilgin olsun diye
(just) for the record expr. (sadece) bilesin diye
(just) for the record expr. (sadece) haberin olsun diye
that's one for the (record) book expr. işte bu şaşırtıcı bir olay
that's one for the (record) book expr. işte bu ilginç bir olay
that's one for the (record) book expr. işte bu beklenmedik bir şey/haber
that's one for the (record) books expr. işte bu şaşırtıcı bir olay
that's one for the (record) books expr. işte bu ilginç bir olay
that's one for the (record) books expr. işte bu beklenmedik bir şey/haber
Idioms
one for the record books i. kayıtlara/kitaplara geçecek/unutulmayacak bir olay
one for the record books i. rekorlar kitabına girmeyi hak eden bir olay
a matter of record i. herkesçe bilinen şey
a matter of record i. kayıtlara geçmiş kural, kaide
a matter of record i. kayda geçmiş şey
a track record i. geçmiş itibar
a track record i. başarı geçmişi
a track record i. kariyer yolu
a track record i. kariyer kaydı
a track record i. geçmiş başarılar/başarısızlıklar
a track record i. geçmiş performans
broken record i. kendini tekrar eden kimse/şey
fall short of the record f. amacına ulaşamamak
sound like a broken record f. bozuk plak gibi hep aynı şeyleri tekrarlamak
plummet to record low levels f. rekor seviyelere düşmek
go on record f. resmi olarak beyan etmek/açıklamak
have a mile long criminal record f. sabıkası kabarık olmak
sound like a broken record f. papağan gibi tekrarlayıp durmak
change the record f. plağı değiştirmek
keep the record straight f. tümüyle emin olmak
set the record straight f. tümüyle emin olmak
get the record straight f. tümüyle emin olmak
put the record straight f. tümüyle emin olmak
get the record straight f. yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
keep the record straight f. yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
put the record straight f. yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
set the record straight f. yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
be a matter of record f. kanıtlanmış bir gerçek olmak
be a matter of record f. kayda geçmiş olmak
be a matter of record f. kayıtlarla kanıtlanabilen bir konu olmak
be a matter of record f. herkesçe bilinen bir gerçek olmak
be/go on record f. resmi olarak açıklamak
be/go on record f. yazılı olarak açıklamak
be/go on record f. resmi olarak yayınlamak
be/go on record f. resmi/yazılı olarak beyan etmek
put something on record f. resmi olarak açıklamak
put something on record f. yazılı olarak açıklamak
put something on record f. resmi olarak yayınlamak
put something on record f. resmi/yazılı olarak beyan etmek
break the record f. çok hızlı hareket etmek
break the record f. rekor hızla hareket etmek
break the record f. tabanları yağlamak
break the record f. rüzgar gibi hareket etmek
break the record f. topuklamak
there's one for (record) the book [us] expr. işte bu ilginç
there's one for (record) the book [us] expr. işte bu şaşırtıcı
there's one for (record) the books [us] expr. işte bu ilginç
there's one for (record) the books [us] expr. işte bu şaşırtıcı
Speaking
off the record i. benden duymuş olma
the guy had a long track record expr. adamın sabıkası oldukça kabarık
I don't have any criminal record expr. herhangi bir sabıkam yok
I don't have any criminal record expr. hiç sabıkam yok
I have no criminal record expr. herhangi bir sabıkam yok
I have no criminal record expr. hiç sabıkam yok
what's your record at this? expr. rekorun ne?
I have no criminal record expr. sabıkasızım
I don't have any criminal record expr. sabıkasızım
what's your record at this? expr. rekorun kaç?
he has a criminal record expr. sabıkası var
Trade/Economic
time-sheet record i. adam/saat hesabı
stockholder of record i. adı şirket defterinde yazılı ortak
purchase record i. alım kaydı
record keeping i. bilgi kaydı
check record i. çek kaydı
check record i. çekin kaydı
record keeping i. defter tutma
trial record i. duruşma tutanağı
record of proceedings i. duruşma zaptı
record prices i. en yüksek fiyatlar
informal record i. gayri resmi kayıt
interview record i. görüşme kaydı
running record i. hareketlerin sürekli izlendiği kayıt
stock record i. hisse senedi listesi
stockholder of record i. ismi kayıtlı hissedar
accession record i. işe girişlerin kaydedilmesi
attendance record i. imza defteri
stockholder of record i. ismi tescil edilen hissedar
importer of record i. ithalat sorumlusu
record inventory i. kayıtlara göre envanter
record date i. kayıt tarihi
record medium i. kayıt evrakı
record holder i. kayıtlı hamil
debts of record i. kayıtlı borçlar
record inventory i. kaydi envanter
record keeping i. kayıt tutma
committee record i. kurul zaptı
cost record i. maliyet kaydı
expenditure record i. masraf kaydı
pay record i. maaş kayıt formu
property record i. mal kaydı
record shop i. müzik dükkanı
accounting record i. muhasebe belgesi
interview record i. mülakat kaydı
accounting record i. muhasebe kaydı
record shop i. müzik mağazası
record store i. müzik mağazası
record store i. müzik dükkanı
personnel record i. personel sicili
personnel record(s) i. personel sicili
record rise i. rekor artış
informal record i. resmi olmayan kayıt
record rise i. rekor yükselme
record growth i. rekor büyüme
purchase record i. satın alma kaydı
record prices i. rekor fiyatlar
record increase i. rekor artış
property record sheet i. sabit kıymet kayıt fişi
stock record i. stok kayıtları
time-sheet record i. şirketlerin müşterilere saatlik hizmet vermesi üzerine hesabının tutulduğu belge
personal record i. şahsi kayıt
training record book i. staj defteri
holder-of-record date i. temettüden yararlanabilmesi için hisse senedi sahibinin senedi satın almış olması gereken tarih
receiving record i. tesellüm kaydı
receiving record i. teslim alma kaydı
written record i. yazılı kayıt
debt of record i. mahkemeye sunulan kanıtla vadesi gelmiş olarak görünen borç
stock of record i. belirli bir tarihte tüm hissedarların elinde olan tahvil
record a turnover of f. ciro yapmak
record as revenue f. gelir olarak kaydetmek
record as revenue f. irat kaydetmek
append to record f. zapta geçirmek
Law
trial by record i. mahkeme kayıtlarının incelenmesine dayalı yargılama şekli
record deal i. albüm anlaşması
family record booklet i. aile cüzdanı
record of previous convictions i. adli sicil
refugee with a heavy penal record i. ağır bir suçtan sabıka kaydı olan mülteci
record contract i. albüm anlaşması
criminal record certificate i. adli sicil belgesi
criminal record document i. adli sicil belgesi
criminal record i. adli sicil
criminal record office i. adli sicil bürosu
police record i. adli sicil kaydı
criminal record i. adli sicil kaydı
thousands of pages of court record i. binlerce sayfalık mahkeme tutanağı
record of the proceedings i. duruşma zabtı
record of trial i. duruşma zaptı
conclusive force of trial record i. duruşma tutanağının ispat kuvveti
trial record i. duruşma zaptı
record of hearing i. duruşma tutanağı
trial record i. duruşma tutanağı
hearing record i. duruşma tutanağı
contents of record of trial i. duruşma tutanağının muhtevası
record of trial i. duruşma tutanağı
birth record i. doğum kaydı
criminal record check i. gbt
custody record i. gözaltı tutanağı
record of statement i. ifade tutanağı
court of record i. işlemleri kayda geçirilen ve para ve hapis cezasına hüküm verebilme yetkisi bulunan bağımsız mahkeme
estoppel by record i. kesinleşmiş bir kararda bir şahsın aleyhindeki olayların o şahıs tarafından inkar edilememesi
matter of record i. kayıtlarla kanıtlanabilen sorun
contract of record i. kayıtlı mukavele
contract of record i. kayıt altına alınması gerekli olan sözleşme
conveyance by record i. mahkeme emri yoluyla yapılan temliki işlem
criminal record i. mahkumiyet kayıtları
the plaintiff's record of testimony i. müşteki ifade tutanağı
accounting record i. muhasebe kaydı
proceeding record i. muhakeme zabıtnamesi
birth record i. nüfus kütüğü
record deal i. plak anlaşması
record contract i. plak anlaşması
matter of record i. sadece mahkeme kayıtlarıyla kanıtlanabilme özelliğine sahip konu
criminal record check i. sabıka kaydı sorgulama
abstract of record i. resmi sicil özeti
personal record i. sicil
criminal record i. suç kaydı
criminal record i. suç geçmişi
lengthy criminal record i. suç dosyası kabarık
clean criminal record i. temiz sabıka kaydı
meeting record i. toplantı tutanağı
record of trial i. tutanak
trial record i. tutanak
probate record i. veraset kaydı
supporting record i. yardımcı kayıt
statutory record keeping i. yasal defter tutma
record of fact i. zabıt varakası
have a record f. sabıkası olmak
record a deed f. senedin bir kopyasını oluşturmak
record a deed f. senedi tapu siciline işlemek
put on the record f. kayda geçmek
have a criminal record f. sabıkalı bir geçmişi olmak
have a lengthy criminal record f. suç dosyası kabarık olmak
append to record f. zapta geçirmek
of record s. belli bir dava ya da karar ile ilgili olarak mahkeme kaydında görünen
of record s. belgelenmiş
of record s. onaylanmış
having no criminal record s. sabıkasız
with no criminal record s. sabıkası olmayan
having no criminal record s. sabıkası olmayan
with no criminal record s. sabıkasız
for the record expr. dava kaydı için
for the record expr. tutanaklar için
Politics
written record i. arşiv
record office i. arşiv müdürlüğü
written record i. belge
record of proceedings i. duruşma zaptı
record office i. evrak dairesi
track record i. geçmiş performans
record office i. evrak müdürlüğü
economic track record i. geçmişteki ekonomik performans
verbatim record i. harfi harfine tutulmuş kayıt
service record i. hizmet sicil kaydı
record an infringement i. ihlalin kayda geçirilmesi
record medium i. kayıt evrakı
record sheet i. kayıt evrakı
record of proceedings i. müzakere zaptı
refugee with a penal record i. sabıka kaydı olan mülteci
election record i. seçim mazbatası
record office i. sicil dairesi
record of election i. seçim mazbatası
verbatim record i. tam kayıt
written record i. yazılı kayıt
congressional record i. kongre kaydı
congressional record i. amerika birleşik devletleri'nde kongre devam ederken tutulan kayıt
off the record expr. gayri resmi olarak
off the record expr. yayınlanmaması kaydıyla
Institutes
record office i. adli sicil bürosu
public record office i. devlet arşivleri kurumu
public record office i. devlet arşivleri ofisi
Insurance
loss record i. hasar geçmişi
Media
rating record i. izlenme rekoru