çıkartmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çıkartmak



"çıkartmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çıkartmak let take out f.
çıkartmak cause to remove f.
çıkartmak take f.
çıkartmak take off f.
çıkartmak pick f.
çıkartmak let remove f.
çıkartmak puke f.
çıkartmak cause to take out f.
çıkartmak quarry f.
çıkartmak send forth f.
çıkartmak strikeout f.
çıkartmak remove f.
çıkartmak eject f.
çıkartmak elicit f.
çıkartmak strike out f.
çıkartmak take f.
çıkartmak offtake [obsolete] f.
Phrasals
çıkartmak cancel out f.
çıkartmak drop out f.
çıkartmak belch out f.
Idioms
çıkartmak let out f.
Technical
çıkartmak extract f.
çıkartmak eliminate f.
çıkartmak strike out f.
Informatics
çıkartmak strikeover f.
Automotive
çıkartmak decal f.
çıkartmak applique f.
Archaic
çıkartmak give forth f.
Slang
çıkartmak pump ship f.

"çıkartmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 432 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kopyasını çıkartmak reproduce f.
(yediklerini) geri çıkartmak regurgitate f.
kurbağa sesi çıkartmak croak f.
General
kesip çıkartmak exscind f.
savaş çıkartmak pick a war f.
bir pay çıkartmak parable f.
keyfini çıkartmak enjoy f.
çıkartmak (sivri aletle/tırnaklarla) pick f.
açığa çıkartmak (bir görüntüyü vb) reveal f.
çileden çıkartmak bedevil f.
bir organı kesip çıkartmak exenterate f.
tiz ses çıkartmak shrill f.
taş çıkartmak surpass somebody f.
bir dokümanı elle çıkartmak write out f.
bağırsaklarını çıkartmak embowel f.
kabuğunu çıkartmak shell f.
karaya çıkartmak land f.
maskesini çıkartmak unmask f.
fişten çıkartmak plug out f.
mahkeme kararıyla çıkartmak evict f.
tahta çıkartmak enthrone f.
taş çıkartmak make rings round somebody f.
metalik ses çıkartmak chink f.
kesip çıkartmak exsect f.
albüm çıkartmak release an album f.
günah çıkartmak confess f.
yargılanmak üzere birini mahkemenin önüne çıkartmak bring someone to justice f.
insanlıktan çıkartmak dehumanize f.
içerden çıkartmak take out f.
boru sesi çıkartmak blare f.
cebinden çıkartmak far superior than others f.
acısını çıkartmak compensate oneself for f.
acısını çıkartmak have one's own back on f.
acısını çıkartmak pay off f.
acısını çıkartmak vent something on somebody f.
acısını çıkartmak pay back f.
acısını çıkartmak avenge f.
acısını çıkartmak reciprocate f.
acısını çıkartmak be get even with f.
acısını çıkartmak pay out f.
acısını çıkartmak take revenge for f.
acısını çıkartmak be revenged f.
acısını çıkartmak get one's own back on f.
acısını çıkartmak have one's revenge f.
acısını çıkartmak serve somebody out f.
acısını çıkartmak requite f.
acısını çıkartmak get even with f.
baştan çıkartmak tempt f.
göklere çıkartmak lay it on f.
seçip çıkartmak extract f.
taş çıkartmak be able run rings around (somebody) f.
taş çıkartmak be far superior than (somebody) f.
yönerge çıkartmak issue a directive f.
ön plana çıkartmak bring something to forefront f.
ön plana çıkartmak place something to forefront f.
ihaleye çıkartmak put something out to tender f.
ön plana çıkartmak push something to forefront f.
ön plana çıkartmak put something to forefront f.
profilini çıkartmak construct a profile f.
profilini çıkartmak develop a profile f.
profilini çıkartmak build up a profile f.
yasa çıkartmak enact a law f.
yasa çıkartmak pass a law f.
güçlük çıkartmak incumber f.
altın çıkartmak extract gold f.
yerinden çıkartmak dislodge f.
yerinden çıkartmak dislocate f.
-den çıkartmak get out of f.
(finale/yarı finale) çıkartmak get through to f.
bir şeyler çıkartmak get it together f.
dışarı çıkartmak get out of f.
ağzındaki baklayı çıkartmak get it off your chest f.
başarının doruğuna çıkartmak get to the top f.
baştan çıkartmak debauch f.
taş çıkartmak top f.
olay çıkartmak create a tension f.
olay çıkartmak make a scene f.
üzerindekileri çıkartmak lay bare f.
kesip çıkartmak cut away f.
adını kötüye çıkartmak bring into disrepute f.
ön plana çıkartmak bring into prominence f.
alarm seviyesini dördüncü düzeye çıkartmak raise the alert level to phase 4 f.
siyah duman çıkartmak emit black smoke f.
daha iyi bir iş çıkartmak do a better job f.
gömleğini çıkartmak take off one’s shirt f.
gömleğini çantadan çıkartmak take one’s shirt out of the bag f.
ölüm belgesi çıkartmak issue a death certificate f.
grafik çıkartmak create a graphic f.
çöpleri çıkartmak take the trash out f.
çöpü çıkartmak take the trash out f.
tutuklama emri çıkartmak issue a warrant for the arrest of someone f.
yakalama emri çıkartmak issue a warrant for the arrest of someone f.
işten çıkartmak furlough f.
çözücüyü çıkartmak desolvate f.
dış yüzeyini çıkartmak regrate f.
köpeği yürüyüşe çıkartmak take the dog for a walk f.
sim kartı çıkartmak take out the sim card f.
insanlıktan çıkartmak dehumanise f.
listeden çıkartmak remove from the list f.
makaradan çıkartmak unspool f.
yıldız haritası çıkartmak cast a horoscope f.
tişört çıkartmak take one's t-shirt off f.
tişörtünü çıkartmak take one's t-shirt off f.
ödeme çıkartmak transfer money f.
bebeğin gazını çıkartmak burp the baby f.
zımparalayarak çıkartmak (pas/korozyon) blend out (corrosion) f.
çıt çıkartmak make a sound/noise f.
çekirdeklerini çıkartmak deseed f.
çekirdeğini çıkartmak deseed f.
birini bir fotoğraftan çıkartmak cut out someone from a photograph f.
birini bir fotoğraftan çıkartmak trim out someone from a photograph f.
tekrar kopyasını çıkartmak recopy f.
ön tekerlekleri arka tekerleklerle aynı hizadan çıkartmak cramp the wheels of wagon f.
elbisesini çıkartmak unrobe f.
giysisini çıkartmak unrobe f.
elbisesini çıkartmak undress f.
giysisini çıkartmak undress f.
maskesini çıkartmak unface f.
yukarı çıkartmak hike f.
ödeme çıkartmak transfer money f.
(bir yerden) erkekleri çıkartmak disman f.
motor sesi çıkartmak vroom f.
üzerinden çıkartmak divest f.
dışarı çıkartmak outlead f.
(bazı kuş ve hayvanlar) tiz ses çıkartmak shriek f.
homurtu sesi çıkartmak sneer f.
Phrasals
çekip çıkartmak tear out f.
gün yüzüne çıkartmak bring out f.
çekip çıkartmak tear out f.
(bombayla) dışarıya çıkartmak bomb (someone or something) out f.
(bombayla) dışarıya çıkartmak bomb out f.
biri hakkında yakalama emri çıkartmak take out (something) against (one) f.
biri hakkında yakalama emri çıkartmak take (something) out against (one) f.
çekip çıkartmak take out f.
çevirerek/bükerek çıkartmak twist something out of something f.
çevirerek/bükerek çıkartmak twist something off (of) something f.
dışarı çıkartmak give off f.
dışarı çıkartmak lead out f.
çevirerek/bükerek çıkartmak twist something off f.
elden çıkartmak give away f.
saklandıkları yuvalarından çıkartmak flush someone out f.
saklandıkları yuvalarından çıkartmak flush someone out of some place f.
topluluktan çıkartmak alienate from f.
(şişe kapağı vb) çıkartmak pop something out f.
(bir yerden) (lekeyi/kiri) ovarak çıkartmak scour something off f.
(bir yerden) çıkartmak turn (someone or an animal) out of something f.
(tüpten vb) sıkarak çıkartmak squeeze something out f.
(bir yerden) (lekeyi/kiri) ovarak çıkartmak scour something out f.
(şişe kapağı vb) çıkartmak pop something out of something f.
(bir yerden) (lekeyi/kiri) ovarak çıkartmak scour something off of something f.
(bir yerden) (lekeyi/kiri) ovarak çıkartmak scour something out of something f.
(tüpten vb) sıkarak çıkartmak squeeze something out of something f.
(şırıngadan vb) püskürterek çıkartmak squirt something out f.
yırtarak çıkartmak tear something away f.
(şırıngadan vb) püskürterek çıkartmak squirt something out of something f.
(bir yerden) çıkartmak turn someone or an animal out f.
(tüpten vb) sıkarak çıkartmak squeeze something from something f.
(birinin) kıyafetlerini hızlıca çıkartmak shuck down [us/canada] f.
hızlı iş çıkartmak toss off f.
kolay/hızlı iş çıkartmak toss something off f.
kolay/hızlı iş çıkartmak toss off f.
hızlı iş çıkartmak toss off f.
kabaca taslak çıkartmak draft up f.
kabaca bir plan çıkartmak draft up f.
birini/bir şeyi sudan kepçeyle çıkartmak dredge someone or something f.
zorla bulup çıkartmak dredge someone or something f.
(birini bir yerden) çıkartmak/atmak escort (one) from (something) f.
birini/bir şeyi bir yerden çıkartmak escort someone or something from something f.
birinin içinden şeytan çıkartmak exorcise something out of someone f.
kavga çıkartmak face off f.
bir şeyi keserek ortaya bir şey çıkartmak hack out f.
bir şeyin suyunu çıkartmak run something into something f.
bir şeyi sıkıp bir şey çıkartmak squeeze something from something f.
bir şeyi sıkıp içindeki çıkartmak squeeze something from something f.
bir şeyi sıkıp bir şeyini çıkartmak squeeze something from something f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) çekip çıkartmak strip (someone or something) of (something) f.
bir şeyin içinden kirleri çıkartmak swab something out of something f.
bir şeyin içinden kirleri çıkartmak swab something out f.
içinden kirleri çıkartmak swab out f.
(bir şeyden) çınlama sesi çıkartmak jangle on (something) f.
zorla çıkartmak force out f.
bir şeyin burnunu (bir şeye) çıkartmak nose something (out) (onto something) f.
-den özet çıkartmak abstract from f.
bir şey çıkartmak belch something up f.
özetini çıkartmak boil down to f.
kaynar suyla çıkartmak boil out f.
kaynatarak çıkartmak boil out f.
(bir sıvıdan bir şeyi) kaynatarak ayrıştırmak/çıkartmak boil out f.
-den kaynatarak çıkartmak/ayrıştırmak boil out of f.
(birini) kefaretini ödeyip hapisten çıkartmak bond (one) out f.
(birini kefaretle) hapisten çıkartmak bond (one) out f.
(birini) mahkemeye çıkmadan önce kefaretle hapisten çıkartmak bond (one) out f.
bitkiyi budayıp gövdesini ortaya çıkartmak breast up f.
olay, sorun çıkartmak brew something up f.
(olay, sorun) çıkartmak brew up (something) f.
(birini/bir şeyi) açığa çıkartmak bring (someone or something) into view f.
(birini/bir şeyi) ortaya çıkartmak bring (someone or something) into view f.
(bir yayın) çıkartmak bring something out f.
bir şeyi yakıp birini dışarı çıkartmak/çıkmaya zorlamak burn someone out of something f.
yakıp dışarı çıkartmak/çıkmaya zorlamak burn out of f.
birinin hilesini ortaya çıkartmak catch someone out f.
iki şeyi birbirine vurarak ses çıkartmak clap something together f.
(bir şeyleri) alıp koyarken çok ses çıkartmak clatter around f.
sihirle ortaya birini/bir şey çıkartmak conjure someone or something up f.
birini/bir şey bulup çıkartmak conjure someone or something up f.
birini/bir şey bulup çıkartmak conjure up f.
kremle makyaj vb. silmek/temizlemek/çıkartmak cream off f.
(bilgisayar oyunlarında) önceden var olan bir unsuru kaldırmak/çıkartmak dummy out f.
-den çıkartmak/atmak escort from f.
birini/bir şeyi göklere çıkartmak go on about someone/something f.
bir şeyi düz/ön ön çıkartmak head something out f.
(birini bir şeyden) indirmek/çıkartmak/kaldırmak order (one) off f.
(bir şeyi bir şeyden) temizleyip çıkartmak purge (something) from (something) f.
-den) (lekeyi/kiri) ovarak çıkartmak scour out of f.
(aracı) geri geri giderek çıkartmak back out f.
-den kirleri çıkartmak swab out of f.
-den çıkartmak turn out of f.
Colloquial
öpüşüp koklaşan çiftleri yerlerinden çıkartmak için yapılan hayali/sözde devriye bush patrol i.
mevzu çıkartmak make a scene f.
(kötü bir olayı) gün ışığına çıkartmak bring ... to light f.
duygularını/enerjisini ortaya çıkartmak let rip f.
duygularını/enerjisini açığa çıkartmak let rip f.
duygularını/enerjisini açığa çıkartmak let rip f.
birini/bir şeyi göklere çıkartmak go on (and on) about someone/something f.
göklere çıkartmak big up f.
kavga/tartışma çıkartmak mı istiyorsun? (you) wanna make something of it? expr.
kavga çıkartmak mı istiyorsun? you want to start something expr.
Idioms
karışıklık çıkartmak raise the devil f.
açığa çıkartmak lay bare f.
açığa çıkartmak bring into open f.
adını temize çıkartmak clear one's name f.
anlam çıkartmak make of f.
birine işe şapka çıkartmak tip one's cap to f.
başkalarının yaptıklarından ders/örnek çıkartmak take one's cue from f.
birinin yaptığı işe şapka çıkartmak take one's hat off to f.
baştan çıkartmak lead astray f.
birinin yaptığı işe şapka çıkartmak tip one's cap to f.
birinin yaptığı işe şapka çıkartmak tip one's hat to f.
başarılı oyun çıkartmak bring the house down f.
dangır dungur ses çıkartmak hammer at f.
dişlerini/pençelerini/tırnaklarını göstermek/çıkartmak rattle its saber f.
dayanılmaz ses çıkartmak grate on f.
dişlerini/pençelerini/tırnaklarını göstermek/çıkartmak rattle one's saber f.
haklı çıkartmak lend credence to f.
haç çıkartmak cross oneself f.
haşatını çıkartmak beat into a mash f.
göklere çıkartmak pour it on f.
hayatın tadını çıkartmak stop to smell the roses f.
hayatın tadını çıkartmak stop and smell the roses f.
istavroz çıkartmak cross oneself f.
ipliğini pazara çıkartmak show someone up f.
ortaya çıkartmak make out f.
konuşarak ayartmak/baştan çıkartmak run down some lines f.
öne çıkartmak bring something to the fore f.
ön plana çıkartmak bring to the fore f.
öne çıkartmak bring to the fore f.
ödenti ödeyerek işten çıkartmak pay off f.
ön plana çıkartmak bring something to the fore f.
kuyruk acısını çıkartmak get one's own back on someone f.
kanını tepesine çıkartmak get one's blood up f.
ortaya çıkartmak bring into open f.
sorun çıkartmak stir trouble up f.
pestilini çıkartmak beat into a mash f.
sırrı açığa çıkartmak lift the lid off f.
sinir bozucu bir ses çıkartmak grate on f.
sırrı açığa çıkartmak take the lid off f.
şapka çıkartmak hats off to someone f.
sürüp çıkartmak expel from f.
şapka çıkartmak raise one's hat to f.
şapka çıkartmak (birine) take one's hat off someone f.
taş çıkartmak knock spots off f.
tazminat vererek işten çıkartmak pay off f.
tutuklama emri çıkartmak put out a warrant (on someone) f.
tutuklama emri çıkartmak send out a warrant (on someone) f.
(yürüyüşe) çıkartmak take out f.
yakalama emri çıkartmak put out a warrant (on someone) f.
(ekonomik nedenlerden dolayı) adam çıkartmak lay off f.
(birini) yoldan çıkartmak lead astray f.
(ekonomik nedenlerden dolayı) işçi çıkartmak lay off f.
yakalama emri çıkartmak send out a warrant (on someone) f.
(bir şeyi) bulup çıkartmak make out f.
(birinin) çabalarını boşa çıkartmak cut someone off at the pass f.
(ekonomik nedenlerden dolayı) işten çıkartmak lay off f.
-den çıkartmak exile from f.
(diğerlerine) taş çıkartmak knock spots off somebody/something f.
haklı çıkartmak lend support to (something) f.
(birini) kontrolden çıkartmak drive (one) snaky f.
çileden çıkartmak drive (someone) buggy f.
çileden çıkartmak drive (someone) potty [uk] f.
(birinin) sinirlerini tepesine çıkartmak bring (someone) to a boil f.
suyunu çıkartmak over-egg the pudding f.
suyunu çıkartmak over-egg the cake f.
(biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru çıkartmak put out a call for (someone or something) f.
(bir şeye) anlam vermek/(bir şeyden) bir anlam çıkartmak make any sense (out) of (something) f.
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak be a foil for (someone) f.
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak be a foil to (someone) f.
taş çıkartmak be far and away f.
(bir şeye) taş çıkartmak be far and away the (something) f.
kendi kendine sorun yaratmak/çıkartmak be your own worst enemy f.
kendi kendine zorluk yaratmak/çıkartmak be your own worst enemy f.
birinden acısını çıkartmak be with somebody f.
birinden acısını çıkartmak get even with somebody f.
(bir şeyin) suyunu çıkartmak beat (something) to death f.
şu soruyu açığa çıkartmak beg the question f.
konunun suyunu çıkartmak belabor the point f.
(birinin) kimliğini ortaya çıkartmak blow (one's) cover f.
(birinin) asıl niyetini ortaya çıkartmak blow (one's) cover f.
(birinin) ipliğini pazara çıkartmak blow (one's) cover f.
birinin kimliğini ortaya çıkartmak blow somebody's cover f.
kimliğini ortaya çıkartmak blow cover f.
birini çileden çıkartmak blow one's mind f.
birinin kimliğini ortaya çıkartmak blow somebody's cover f.
(biri/bir şey hakkındaki) skandalı açığa çıkartmak blow the whistle (on) (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) ön plana çıkartmak bring (someone or something) into prominence f.
birini/bir şeyi gün ışığına çıkartmak bring someone or something to light f.
birini/bir şeyi ortaya çıkartmak bring someone or something to light f.
birini/bir şeyi gün yüzüne çıkartmak bring someone or something to light f.
birini/bir şeyi meydana çıkartmak bring someone or something to light f.
(bir şeyi) açığa çıkartmak bust (something) wide open f.
(bir şeyi) meydana çıkartmak bust (something) wide open f.
(bir şeyi) ortaya çıkartmak bust (something) wide open f.
belaya davetiye çıkartmak buy trouble f.
(bir şeyin) suyunu çıkartmak carry (something) too far f.
bir şeyin suyunu çıkartmak carry something too far f.
bir şeyin suyunu çıkartmak take something too far f.
mevzu çıkartmak kick up a stink f.
mevzu çıkartmak make a stink f.
mevzu çıkartmak raise a stink f.
mevzu çıkartmak create a stink f.
mevzu çıkartmak create/make a scene f.
(birinin) çabalarını boşa çıkartmak cut (one) off at the pass f.
(biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak work miracles (for/on/with somebody/something) f.
(biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak work wonders (for/on/with somebody/something) f.
(biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak do wonders (for/on/with somebody/something) f.
(biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak do miracles (for/on/with somebody/something) f.
(birini) çileden çıkartmak drive (one) crazy f.
(birini) çileden çıkartmak drive (one) mad f.
kanını tepesine çıkartmak get blood up f.
birinin kanını tepesine çıkartmak get someone's blood up f.
(bir sırrı) açığa çıkartmak lift the lid off (something) f.
bir sırrı açığa çıkartmak lift the lid off something f.
bir sırrı açığa çıkartmak lift the lid on something f.
(bir sırrı) açığa çıkartmak lift the veil (on something) f.
birine zorluk çıkartmak make it hot for somebody f.
(birini) zor bir durumdan çekip çıkartmak pull (one's) chestnuts out of the fire f.
yakalama emri çıkartmak put a warrant out f.
tutuklama emri çıkartmak put a warrant out f.
(biri) için yakalama emri çıkartmak put a warrant out for (someone) f.
(biri) için tutuklama emri çıkartmak put a warrant out for (someone) f.
(biri) için yakalama emri çıkartmak put a warrant out on (one) f.
(biri) için tutuklama emri çıkartmak put a warrant out on (one) f.
tutuklama emri çıkartmak put out a warrant f.
yakalama emri çıkartmak put out a warrant f.
tutuklama emri çıkartmak put out a warrant for (someone or something) f.
yakalama emri çıkartmak put out a warrant for (someone or something) f.
(biri) için tutuklama emri çıkartmak put out a warrant on (one) f.
(biri) için yakalama emri çıkartmak put out a warrant on (one) f.
sorun çıkartmak raise the dickens f.
birine şapka çıkartmak raise your hat to someone f.
dişlerini/pençelerini/tırnaklarını göstermek/çıkartmak rattle saber f.
dişlerini/pençelerini/tırnaklarını göstermek/çıkartmak rattle sabers f.
dişlerini/pençelerini/tırnaklarını göstermek/çıkartmak rattle sabres f.
hayatın tadını çıkartmak stop and smell the coffee f.
yakalama emri çıkartmak take a warrant out f.
-e şapka çıkartmak take hat off to f.
yakalama emri çıkartmak take out a warrant f.
tutuklanması için mahkeme emri çıkartmak take out a warrant f.
tutuklama emri çıkartmak take out a warrant f.
(bir şeyin) envanterini yapmak/çıkartmak take stock (of something) f.
başkalarının yaptıklarından ders/örnek çıkartmak take your cue from f.
birinin yaptığı işe şapka çıkartmak take your hat off to [uk] f.
Speaking
bu kadar çok ses çıkartmak zorunda mısın? do you have to make so much noise? expr.
Trade/Economic
dışarı çıkartmak issue f.
getiriyi olabilen en yüksek noktaya çıkartmak maximizing yield f.
hisselerini elden çıkartmak sell out f.
elden çıkartmak sell off f.
ihaleye çıkartmak submit tender f.
karar ya da yasa çıkartmak adopt a resolution f.
piyasaya tahvil veya hisse senedi çıkartmak float f.
patent çıkartmak take out a patent f.
satışa çıkartmak put on the market f.
üretimden çıkartmak (bir makine/teçhizat) disinvest f.
Law
depodan mal çıkartmak için yetki belgesi bond note i.
(karar) çıkartmak sue out f.
gömülü olduğu yerden çıkartmak disinter f.
mahkeme kararıyla evden çıkartmak evict f.
mezarından çıkartmak disinter f.
Politics
kimlik belgesi çıkartmak to issue identity documents f.
seyahat belgesi çıkartmak to issue of travel documents f.
Technical
ahenksiz sesler çıkartmak jangle f.
buhar çıkartmak steam f.
devreden çıkartmak cutout f.
devreden çıkartmak disengage f.
devreden çıkartmak cut-out f.
devreden çıkartmak disconnect f.
itip çıkartmak extrude f.
metalik ses çıkartmak tang f.
kıvılcım çıkartmak sparkle f.
sökmek yerinden çıkartmak demount f.
tuzunu çıkartmak desalinise f.
tuzunu çıkartmak desalinize f.
vida çıkartmak screw out f.
vidasını çıkartmak unscrew f.
yerinden çıkartmak displace f.
(baskı yüzeyinden boş kısımları) çıkartmak rout f.
Construction
özünü çıkartmak extraction i.
suyunu çıkartmak extraction f.
Aeronautic
iniş takımlarını çıkartmak (uçaklarda) gear down f.
Mining
maden çıkartmak mine f.
Medical
timüsü çıkartmak thymectomize f.
timüsü çıkartmak thymectomise f.
beynini çıkartmak decerebrate f.
timusu çıkartmak thymectomise f.
Anatomy
çekip çıkartmak abducent f.
Gastronomy
kalıptan çıkartmak unmold f.
Botanic
ağacın köklerini açığa çıkartmak ablaqueate f.
Religious
istavroz çıkartmak bless f.
Hunting
(silah kundağından) kıymıkları çıkartmak whisker f.
Football
takımı 1. lige çıkartmak get the team promoted to 1st division f.
Music
titrek ses çıkartmak tremulate f.
Slang
bokunu çıkartmak exaggerate f.
bokunu çıkartmak go too far f.
bokunu çıkartmak overdo f.
bokunu çıkartmak go overboard f.
bokluk çıkartmak take a shit f.
hızlıca ortaya bir şey çıkartmak hack out f.
birinin işini üstlenip onu boşa çıkartmak/dinlendirmek tag in f.
birinin işini üstlenip onu boşa çıkartmak/dinlendirmek tag out f.
baştan çıkartmak mack f.
gaz yapmak/çıkartmak cut one loose f.
mutluluğunun tadını çıkartmak bliss out f.
(yediklerini) geri çıkartmak lose [us] f.