|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
akıcı bir şekilde konuşan |
fluent s.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
basit bir şekilde |
simply zf.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
uygun bir şekilde |
properly zf.
|
|
4 |
Yaygın Kullanım |
orijinal bir şekilde |
originally zf.
|
|
5 |
Yaygın Kullanım |
kötü bir şekilde |
badly zf.
|
|
6 |
Yaygın Kullanım |
beklenmedik bir şekilde |
unexpectedly zf.
|
|
7 |
Yaygın Kullanım |
olumlu şekilde |
positively zf.
|
|
8 |
Yaygın Kullanım |
aynı şekilde |
likewise zf.
|
|
9 |
Yaygın Kullanım |
düzgün bir şekilde |
properly zf.
|
|
10 |
Yaygın Kullanım |
nazik bir şekilde |
gently zf.
|
|
11 |
Yaygın Kullanım |
normal bir şekilde |
normally zf.
|
|
12 |
Yaygın Kullanım |
ölümcül şekilde |
mortally zf.
|
|
13 |
Yaygın Kullanım |
doğru düzgün bir şekilde |
fittingly zf.
|
|
14 |
Yaygın Kullanım |
geri dönülemez bir şekilde |
irrevocably zf.
|
|
|
General |
|
15 |
Genel |
yazılı bir madde veya basılı bir mikrografın sadece büyütücü bir cihazla okunabilecek şekilde küçültülmesi |
microprint i.
|
|
16 |
Genel |
hızlı ve obur bir şekilde yiyen |
devourer i.
|
|
17 |
Genel |
bir nesne ya da olguyu herhangi bir şekilde tanımlayan veri |
metadata i.
|
|
18 |
Genel |
hile yaparak fiyatları istediği şekilde değiştirme |
manipulation i.
|
|
19 |
Genel |
birine coşkulu bir şekilde davranma |
lyricising i.
|
|
20 |
Genel |
doğru olmayan bir şekilde kullanma |
abuse i.
|
|
21 |
Genel |
zarif bir şekilde yürüme |
sashaying i.
|
|
22 |
Genel |
daha detaylı bir şekilde söyleme |
amplification i.
|
|
23 |
Genel |
menfur şekilde katı kuralcı |
wowser i.
|
|
24 |
Genel |
canlı şekilde dans etme |
jigging i.
|
|
25 |
Genel |
müsrif bir şekilde harcama |
wantoning i.
|
|
26 |
Genel |
belirtilen şekilde basılan doküman |
reissue i.
|
|
27 |
Genel |
açık bir şekilde anlatma |
elucidating i.
|
|
28 |
Genel |
beklenmedik şekilde yapılan sert konuşma |
ascent i.
|
|
29 |
Genel |
mahkeme dışı bir şekilde |
extrajudicially i.
|
|
30 |
Genel |
açık bir şekilde dile getirme |
articulation i.
|
|
31 |
Genel |
göze batacak şekilde olma |
egregiousness i.
|
|
32 |
Genel |
hararetli bir şekilde |
fractional currency i.
|
|
33 |
Genel |
bile bile yanlış bir şekilde tanıtma |
misrepresentation i.
|
|
34 |
Genel |
şiddetli bir şekilde azarlama |
lambasting i.
|
|
|
35 |
Genel |
kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme |
slump i.
|
|
36 |
Genel |
ter bir şekilde |
gruffness i.
|
|
37 |
Genel |
daha uzun bir şekilde söyleme |
amplification i.
|
|
38 |
Genel |
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo/pikap/hoparlör) |
high fidelity i.
|
|
39 |
Genel |
daha ayrıntılı bir şekilde söyleme |
amplification i.
|
|
40 |
Genel |
kalelerde dışarıya doğru üçgen oluşturacak şekilde inşa edilen siperler |
ravelin i.
|
|
41 |
Genel |
bir parçanın hafif ve yankıyı andıran bir şekilde tekrarı |
echoey i.
|
|
42 |
Genel |
kilise prensip veya usullerine uygun şekilde olma |
ecclesiasticalness i.
|
|
43 |
Genel |
çakışmayacak şekilde düzenleme |
stagger i.
|
|
44 |
Genel |
grup anlamına gelecek şekilde kullanılan sözcük |
party i.
|
|
45 |
Genel |
hızlı bir şekilde dönen şey |
whirlabout i.
|
|
46 |
Genel |
etin bu şekilde kızartıldığı açıkhava toplantısı |
barbecue i.
|
|
47 |
Genel |
kötü niyetli bir şekilde bakma |
knowing look i.
|
|
48 |
Genel |
iki anlama gelecek şekilde konuşan |
equivocator i.
|
|
49 |
Genel |
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan |
elaborator i.
|
|
50 |
Genel |
ölecek şekilde |
gloominess i.
|
|
51 |
Genel |
sesi çok doğal bir şekilde verme |
high fidelity i.
|
|
52 |
Genel |
solucana benzer şekilde ilerleme |
worming i.
|
|
53 |
Genel |
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse |
epigrammatizer i.
|
|
54 |
Genel |
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası |
cut of meat i.
|
|
55 |
Genel |
birkaç şekilde bulunma |
polymorphism i.
|
|
56 |
Genel |
kibar ve marifetli şekilde birini alaya alma |
asteism i.
|
|
57 |
Genel |
göze batacak şekilde süslenmiş |
gaudery i.
|
|
58 |
Genel |
beynin tedavi edilemeyecek şekilde zarar görmesi |
brain damage i.
|
|
59 |
Genel |
güneş ışınlarını maksimum oranda alacak şekilde tasarlanmış oda |
sunroom i.
|
|
60 |
Genel |
işitilecek şekilde söylenen kelime |
spoken word i.
|
|
61 |
Genel |
can sıkıcı şekilde konuşan |
proser i.
|
|
62 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
tautology i.
|
|
63 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
periphrase i.
|
|
64 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
verbiage i.
|
|
65 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
periphrasis i.
|
|
66 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
pleonasm i.
|
|
67 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
circumlocution i.
|
|
68 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
verbality i.
|
|
69 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
circumbendibus i.
|
|
70 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
roundabout i.
|
|
71 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
circumambage i.
|
|
72 |
Genel |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
redundancy i.
|
|
73 |
Genel |
sapkın bir şekilde birilerini izleyen kimse |
stalker i.
|
|
74 |
Genel |
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan |
jack-in-office i.
|
|
|
75 |
Genel |
ipe bağlı şekilde süvarinin kemerinden sarkan küçük kese |
sabretache i.
|
|
76 |
Genel |
ihtiyaçların devamlı bir şekilde değişmesi |
continual shifting of wants i.
|
|
77 |
Genel |
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider |
dark horse i.
|
|
78 |
Genel |
kendini beğenmiş bir şekilde konuşma |
bloviation i.
|
|
79 |
Genel |
bebeklerin tenine zarar vermeyecek şekilde tasarlanmış ıslak mendil |
baby wipe i.
|
|
80 |
Genel |
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde ortadan kalkması |
irremediable breakdown of the marriage i.
|
|
81 |
Genel |
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde yıkılması |
irremediable breakdown of the marriage i.
|
|
82 |
Genel |
kendinden önceki teknolojilerin yerini hızlı bir şekilde alan teknoloji |
disruptive technology i.
|
|
83 |
Genel |
şık bir şekilde toplanmış saç |
updo i.
|
|
84 |
Genel |
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük |
gameplay i.
|
|
85 |
Genel |
yaşamları tehlikeye atmadan zamandan ve paradan tasarruf edecek şekilde araç kullanma |
defensive driving i.
|
|
86 |
Genel |
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması |
the willing suspension of disbelief i.
|
|
87 |
Genel |
japonya'da özellikle çocukların beslenme çantalarına konulacak şekilde yapılan kutu yemek |
obento i.
|
|
88 |
Genel |
(çok) hızlı şekilde ilerleyen hastalık |
rampant disease i.
|
|
89 |
Genel |
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi |
half up half down i.
|
|
90 |
Genel |
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği |
mondegreen i.
|
|
91 |
Genel |
güçlü bir imaj verecek şekilde giyinme |
power dressing i.
|
|
92 |
Genel |
yaygın şekilde paylaşılan ortak bir değer |
a commonly shared value i.
|
|
93 |
Genel |
itiraz kabul etmez şekilde konuşma |
pontification i.
|
|
94 |
Genel |
bilekler dışa dönük şekilde ellerin belde olması |
arms akimbo i.
|
|
95 |
Genel |
yemeği aç gözlü bir şekilde yiyen kimse |
scoffer i.
|
|
96 |
Genel |
rahatsız edecek şekilde müdahil olma |
intrusiveness i.
|
|
97 |
Genel |
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi |
train hopping i.
|
|
98 |
Genel |
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi |
freighthopping i.
|
|
99 |
Genel |
içinde hiçbir leke görülmeyecek şekilde kesilmiş elmas |
eye clean diamond i.
|
|
100 |
Genel |
üstü kapalı şekilde böbürlenme |
humblebrag i.
|
|
101 |
Genel |
belli şekilleri, yeni bir alana, eski görünümlerini bozmayacak şekilde, yeniden yerleştirme işlemi |
layout i.
|
|
102 |
Genel |
bir olay üzerine manzum şekilde ebced hesabıyla tarih düşüren kişi |
historian i.
|
|
103 |
Genel |
yanlış veya yanıltıcı bir şekilde bir şeyi karakterize etme eylemi |
mischaracterization i.
|
|
104 |
Genel |
tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem |
panarchy i.
|
|
105 |
Genel |
ayıp/çirkin şeylerin daha uygun/usturuplu şekilde söylenmesi |
euphemism i.
|
|
106 |
Genel |
törelere ve geleneklere katı bir şekilde bağlılık |
babbittism i.
|
|
107 |
Genel |
küfürlü bir kelimenin toplum tarafından kabul edilecek şekilde değiştirilmesi |
taboo deformation i.
|
|
108 |
Genel |
tempolu bir şekilde hareket etmek |
cadency i.
|
|
109 |
Genel |
beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olumlu olay |
caduac [scottish] i.
|
|
110 |
Genel |
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması |
balotade i.
|
|
111 |
Genel |
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması |
ballotade i.
|
|
112 |
Genel |
kuyruğu belirgin şekilde renkli solucan |
tagtail i.
|
|
113 |
Genel |
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati |
tambour clock i.
|
|
114 |
Genel |
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. |
tappoon i.
|
|
115 |
Genel |
(kitaplıkta görünür şekilde) kitabın arka kısmı |
backbone i.
|
|
116 |
Genel |
patladığında parlak ışık verecek şekilde doldurulmuş kartondan sinyal aracı |
candlebomb i.
|
|
117 |
Genel |
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet |
tachymeter i.
|
|
118 |
Genel |
köpeklerden anormal şekilde korkma |
canophobia i.
|
|
119 |
Genel |
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak |
abc soil i.
|
|
120 |
Genel |
(armacılıkta) başı öne dönük şekilde şaha kalkma |
rampant gardant i.
|
|
121 |
Genel |
(armacılıkta) başı arkaya dönük şekilde şaha kalkma |
rampant regardant i.
|
|
122 |
Genel |
başarılı bir şekilde gerçekleştirme |
carrying into action i.
|
|
123 |
Genel |
başarılı bir şekilde yerine getirme |
carrying out i.
|
|
124 |
Genel |
elde taşınacak şekilde eğitilmiş, uygun yaştaki atmaca, şahin, kartal vb. |
carvist i.
|
|
125 |
Genel |
başka bir şekilde kodlama |
recoding i.
|
|
126 |
Genel |
farklı şekilde derleme |
recompilement i.
|
|
127 |
Genel |
çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış şey |
catch-all i.
|
|
128 |
Genel |
dikkatli bir şekilde söylenen ifade |
cautious statement i.
|
|
129 |
Genel |
gazete veya dergide orta sayfayı kaplayacak şekilde çıplak/yarı çıplak model yerleştirme |
centerfold i.
|
|
130 |
Genel |
farklı şekilde tanımlama |
redefinition i.
|
|
131 |
Genel |
farklı şekilde betimleme |
redescription i.
|
|
132 |
Genel |
farklı şekilde tanımlama |
redescription i.
|
|
133 |
Genel |
farklı şekilde nitelendirme |
redescription i.
|
|
134 |
Genel |
farklı şekilde izah etme |
redescription i.
|
|
135 |
Genel |
farklı bir şekilde çizen kimse |
redrawer i.
|
|
136 |
Genel |
farklı bir şekilde karalayan kimse |
redrawer i.
|
|
137 |
Genel |
ani bir şekilde (fikir) değiştirme |
tangent i.
|
|
138 |
Genel |
standart konferans biçiminden daha serbest şekilde organize edilen toplantı |
unconference i.
|
|
139 |
Genel |
başka bir şekilde söyleniş |
different way of saying i.
|
|
140 |
Genel |
dört müzik vuruşunda iki hızlı bir yavaş şekilde peş peşe gerçekleştirilen bale hareketi |
chassé i.
|
|
141 |
Genel |
belirgin şekilde kısa boylu olan kimse |
nanus i.
|
|
142 |
Genel |
sürpriz bir şekilde ele geçen şey |
nap-taking i.
|
|
143 |
Genel |
tanrının korku ve saygı uyandıracak şekilde kendini göstermesi |
numinous i.
|
|
144 |
Genel |
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne |
nest i.
|
|
145 |
Genel |
penisin görünür bir şekilde cinsel yönden uyarılması |
tentigo [obsolete] i.
|
|
146 |
Genel |
çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlama |
childproofing i.
|
|
147 |
Genel |
(belirli bir şekilde) düşünen kimse |
thinker i.
|
|
148 |
Genel |
başka yönden geldiğini düşündürecek şekilde (sesi) değiştirme |
throwing i.
|
|
149 |
Genel |
gürültülü bir şekilde yürüyen kimse |
tramper i.
|
|
150 |
Genel |
aşağılayıcı şekilde konuşma |
trash-talking i.
|
|
151 |
Genel |
doğru şekilde hizalama |
true i.
|
|
152 |
Genel |
doğru şekilde hizalanma |
true i.
|
|
153 |
Genel |
aynı şekilde olma |
alikeness i.
|
|
154 |
Genel |
bir manastır cemaati tarafından her yıl karnavalvari bir şekilde seçilen sahte başrahip |
abbot of misrule i.
|
|
155 |
Genel |
açık bir şekilde ifade eden kimse |
articulator i.
|
|
156 |
Genel |
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı |
automaton i.
|
|
157 |
Genel |
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi |
aw [scottish] i.
|
|
158 |
Genel |
fasih şekilde ifade etme |
articulation i.
|
|
159 |
Genel |
şekilde keskinlik |
emphasis i.
|
|
160 |
Genel |
istenmeyen bir şekilde |
undesirability i.
|
|
161 |
Genel |
hoşa gitmeyen bir şekilde |
undesirability i.
|
|
162 |
Genel |
hoş karşılanmayan bir şekilde |
undesirability i.
|
|
163 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
undesirability i.
|
|
164 |
Genel |
sakıncalı bir şekilde |
undesirability i.
|
|
165 |
Genel |
kendinden emin bir şekilde onaylayan kimse |
yea-sayer i.
|
|
166 |
Genel |
bir şirketi becerikli bir şekilde yöneten kimse |
engineer i.
|
|
167 |
Genel |
anlaşılmaz bir şekilde konuşan kimse |
enigmatist i.
|
|
168 |
Genel |
kuvvetlerin eşit bir şekilde ayarlanması |
balancement i.
|
|
169 |
Genel |
ani ve gürültülü bir şekilde havlama |
bark i.
|
|
170 |
Genel |
hayvanın ani ve gürültülü bir şekilde haykırması |
bark i.
|
|
171 |
Genel |
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay |
epilog i.
|
|
172 |
Genel |
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay |
epilogue i.
|
|
173 |
Genel |
aynı şekilde davranma |
equiparation i.
|
|
174 |
Genel |
sert bir şekilde eleştirme |
upbraiding i.
|
|
175 |
Genel |
şiddetli bir şekilde çıkışma |
upbraiding i.
|
|
176 |
Genel |
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu |
zip + 4 i.
|
|
177 |
Genel |
yüce ve sıradan iki şeyin gülünç şekilde yan yana gelmesi |
bathos i.
|
|
178 |
Genel |
(beklenmedik şekilde) kazanan kimse |
upsetter i.
|
|
179 |
Genel |
bir şeyi kısa ve basit bir şekilde ifade etmenin veya ona atıfta bulunmanın yolu |
shorthand i.
|
|
180 |
Genel |
gürültülü şekilde patlayan kırmızı top şeklinde bir havai fişek |
cherry bomb i.
|
|
181 |
Genel |
bir davayı ateşli bir şekilde savunma |
evangelism i.
|
|
182 |
Genel |
bir davayı ateşli bir şekilde savunan kimse |
evangelist i.
|
|
183 |
Genel |
gülünç bir şekilde dandik şey |
joke i.
|
|
184 |
Genel |
(kuyumculukta) genellikle düzensiz şekilde olan ince ve düz kesilmiş elmas |
lasque i.
|
|
185 |
Genel |
aldatıcı bir şekilde hoş davranış |
varnish i.
|
|
186 |
Genel |
aldatıcı şekilde gösterişli görünüm |
varnish i.
|
|
187 |
Genel |
bastırılmış düşünce veya duyguların güçlü bir şekilde dışa vurumu |
vent i.
|
|
188 |
Genel |
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı |
man-of-war i.
|
|
189 |
Genel |
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı |
portuguese man-of-war i.
|
|
190 |
Genel |
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret |
mixed message i.
|
|
191 |
Genel |
kararlı bir şekilde (bir şeyin) peşinden koşma |
birddogging i.
|
|
192 |
Genel |
kanuni bir şekilde davranan kimse |
legal i.
|
|
193 |
Genel |
bir şeyi çekincesiz, sınırlamasız veya tereddütsüz bir şekilde destekleyen veya tanıtan kimse |
whole-hogger i.
|
|
194 |
Genel |
ötesinde veya altındayken bir şeyin istenen şekilde olmadığı sınır |
margent i.
|
|
195 |
Genel |
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı |
marie i.
|
|
196 |
Genel |
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı |
marli i.
|
|
197 |
Genel |
haksız bir şekilde öncelik elde etme |
queue-jumping i.
|
|
198 |
Genel |
karmaşık bir şekilde yapılmış bina |
web i.
|
|
199 |
Genel |
hatalı bir şekilde ortak karara varma |
quotient verdict i.
|
|
200 |
Genel |
sert bir şekilde kural koyan kimse |
hardass i.
|
|
201 |
Genel |
anlaşılması güç bir şekilde girift veya çetrefilli olan şey |
maze i.
|
|
202 |
Genel |
sersemlemiş şekilde davranma |
mazedness i.
|
|
203 |
Genel |
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta |
median point i.
|
|
204 |
Genel |
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt |
medicine-wheel i.
|
|
205 |
Genel |
doğru cevapları hızlı şekilde verme yetisiyle ölçülen zeka |
mental quickness i.
|
|
206 |
Genel |
bilinçli ve esprili bir şekilde kendine işaret eden bir hikaye, konuşma |
meta i.
|
|
207 |
Genel |
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu |
methodology i.
|
|
208 |
Genel |
karmaşık ve özenli bir şekilde geliştirme |
working-out i.
|
|
209 |
Genel |
sürekli ve takıntılı bir şekilde çalışma ihtiyacı duyan kimse |
workaholic i.
|
|
210 |
Genel |
nükteli bir şekilde karşılık verme |
wordplay i.
|
|
211 |
Genel |
kıyafette bol şekilde sarkan şey |
fall i.
|
|
212 |
Genel |
unsurların eşit şekilde yerleştirildiği hoş düzenleme |
harmony i.
|
|
213 |
Genel |
eğimli bir şekilde yaslanmış tepesi olan tahıl demeti |
hattock [dialect] [uk] i.
|
|
214 |
Genel |
afrikalı hamalların başında taşıyacağı şekilde ayarlamış yük |
head-load i.
|
|
215 |
Genel |
duraklama ve ünlemlerle tereddütlü ve anlaşılmaz bir şekilde konuşma |
hemming and hawing i.
|
|
216 |
Genel |
ölçülü şekilde veya üstü kapalı konuşan kimse |
mincer i.
|
|
217 |
Genel |
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan kimse |
boomer i.
|
|
218 |
Genel |
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan şey |
boomer i.
|
|
219 |
Genel |
gösterişli şekilde süslenmiş ürün |
boutique i.
|
|
220 |
Genel |
(özellikle beklenmedik şekilde) durumunu düzeltme şansı |
break i.
|
|
221 |
Genel |
dimdik duracak şekilde kısa kesilmiş at yelesi |
hogmane i.
|
|
222 |
Genel |
hayati şekilde yaralayan darbe |
home thrust i.
|
|
223 |
Genel |
(bovling) kavisli bir şekilde yuvarlanan bir top |
hook i.
|
|
224 |
Genel |
kısıtlayıcı şekilde sımsıkı tutma |
hug i.
|
|
225 |
Genel |
kusurlu şekilde yaratma |
miscreation i.
|
|
226 |
Genel |
kusurlu şekilde yaratan kimse |
miscreator i.
|
|
227 |
Genel |
kusurlu şekilde yaratan oluşum |
miscreator i.
|
|
228 |
Genel |
sentromerin anormal şekilde enine bölünmesi |
misdivision i.
|
|
229 |
Genel |
yanlış şekilde gözlemleyemeyen kimse |
misobserver i.
|
|
230 |
Genel |
havada hareket edecek şekilde ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil |
mobile i.
|
|
231 |
Genel |
ölçülü bir şekilde içen kimse |
moderationist i.
|
|
232 |
Genel |
monoton şekilde konuşan kimse |
monotonist i.
|
|
233 |
Genel |
insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli |
mosh i.
|
|
234 |
Genel |
aç gözlü şekilde yiyen kimse |
moucher i.
|
|
235 |
Genel |
laubali şekilde konuşma |
mouth i.
|
|
236 |
Genel |
(geçmiş tecrübeyi) detaylı şekilde zihinde canlandırma |
replay i.
|
|
237 |
Genel |
detaylı şekilde zihinde canlandırılan şey |
replay i.
|
|
238 |
Genel |
yapmacık şekilde önem gösterme |
lug i.
|
|
239 |
Genel |
(gazetecilikte) konunun halkın dikkatini çekecek şekilde kullanımı |
luridness i.
|
|
240 |
Genel |
(gazetecilikte) konunun sansasyonel şekilde işlenmesi |
luridness i.
|
|
241 |
Genel |
muhakeme yürütmeden rutin şekilde çalışan memur |
bureaucrat i.
|
|
242 |
Genel |
kolayca sınıflandırılamayacak şekilde bir araya getirilmiş şey |
business i.
|
|
243 |
Genel |
nesne veya parçaların geometrik şekilleri andıracak şekilde düzenlenmesi |
geometry i.
|
|
244 |
Genel |
yumuşak bir şekilde gizlice atma |
lob i.
|
|
245 |
Genel |
insanların veya nesnelerin tekrar tekrar ve anlamsız bir şekilde karıştırıldığı etkinlik |
musical chairs i.
|
|
246 |
Genel |
uygun şekilde kutlama |
observance i.
|
|
247 |
Genel |
zıt yöne bakacak şekilde doğrudan sağa/sola dönerek ulaşılan pozisyon |
right-about i.
|
|
248 |
Genel |
ters yöne bakacak şekilde dönme |
rightabout i.
|
|
249 |
Genel |
zıt yöne bakacak şekilde dönme |
rightabout i.
|
|
250 |
Genel |
birkaç şeyin etkileşimli bütün oluşturacak şekilde birleştirilmesi |
hookup i.
|
|
251 |
Genel |
bir diğerinin yasal hakkı bulunan mülkü yasa dışı şekilde işgal eden kimse |
claim jumper i.
|
|
252 |
Genel |
(parmaklar arasında ritmik şekilde birbirine vurulan) iki düz ahşap parçası |
clappers i.
|
|
253 |
Genel |
mesajı akılcı şekilde yeniden ifade etme |
demythologizer [us] i.
|
|
254 |
Genel |
mesajı akılcı şekilde yeniden ifade etme |
demythologization [us] i.
|
|
255 |
Genel |
aniden şaşırtıcı şekilde belirme |
descent i.
|
|
256 |
Genel |
bol ve zahmetsiz şekilde giyinme |
deshabille i.
|
|
257 |
Genel |
ayrıntılı şekilde anlatan kimse |
detailer i.
|
|
258 |
Genel |
arabayı özenli şekilde temizleyip parlatma |
detailing i.
|
|
259 |
Genel |
değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme |
determination i.
|
|
260 |
Genel |
topluluklar arasındaki anlaşmazlıkları ustaca veya başarılı şekilde çözme |
diplomacy i.
|
|
261 |
Genel |
kendinden açık bir şekilde üstün rakibi yenen taraf |
giant killer i.
|
|
262 |
Genel |
aşırı veya uygunsuz şekilde ele geçirme |
gouge i.
|
|
263 |
Genel |
geceleri parlak bir şekilde aydınlatılan ve genellikle tiyatrolara ayrılmış cadde |
great white way i.
|
|
264 |
Genel |
ızgara işlevi görecek şekilde yapılan malzeme |
grillwork i.
|
|
265 |
Genel |
zalim bir şekilde zorlama |
gripe i.
|
|
266 |
Genel |
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey |
grower i.
|
|
267 |
Genel |
(körling veya çim topunda) bir diğerini hücumdan koruyacak şekilde hareket ettirilen kuka veya taş |
guard i.
|
|
268 |
Genel |
normal bir şekilde hareket etmek |
be oneself f.
|
|
269 |
Genel |
dökülmek (elbise/kumaş vb belirli bir şekilde) |
flow f.
|
|
270 |
Genel |
olmak (belirli bir şekilde) |
get on f.
|
|
271 |
Genel |
kötü bir şekilde etkilenmek |
be overcome by f.
|
|
272 |
Genel |
heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak |
rant f.
|
|
273 |
Genel |
belirli bir şekilde damgalamak |
stigmatize f.
|
|
274 |
Genel |
çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak |
gabble f.
|
|
275 |
Genel |
indirmek (hızlı ve gürültülü bir şekilde) |
slam down f.
|
|
276 |
Genel |
düzensiz bir şekilde doldurmak |
clutter f.
|
|
277 |
Genel |
mükemmel bir şekilde yatay yapmak (tesviye aletiyle) |
level f.
|
|
278 |
Genel |
emin bir şekilde ileri sürmek |
aver f.
|
|
279 |
Genel |
düzensiz bir şekilde etrafa dağılmış olmak |
straggle f.
|
|
280 |
Genel |
diğer insanların takdirini kazanacak şekilde davranmak |
put one's best foot forward f.
|
|
281 |
Genel |
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek |
patch something together f.
|
|
282 |
Genel |
üstü kapalı bir şekilde bahsetmek |
allude to f.
|
|
283 |
Genel |
bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak |
get something right f.
|
|
284 |
Genel |
ayrıntılı bir şekilde konuşmak |
discourse f.
|
|
285 |
Genel |
açık bir şekilde ifade etmek |
articulate f.
|
|
286 |
Genel |
ağzı açık bir şekilde seyretmek |
gawp at f.
|
|
287 |
Genel |
durmak (belirli bir şekilde) |
bear f.
|
|
288 |
Genel |
daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak |
enlarge upon f.
|
|
289 |
Genel |
ile ciddi bir şekilde ilgilenmek |
come to grips with f.
|
|
290 |
Genel |
belirli bir şekilde damgalamak |
stigmatize as f.
|
|
291 |
Genel |
bir işyerini başarılı bir şekilde idare etmek |
make a go of f.
|
|
292 |
Genel |
itmek (sert bir şekilde) |
shove f.
|
|
293 |
Genel |
bir siyasi partinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde ayarlamak (seçim bölgesini) |
gerrymander f.
|
|
294 |
Genel |
bir işte şevksiz bir şekilde çalışmak |
plod away at f.
|
|
295 |
Genel |
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde) |
arrange f.
|
|
296 |
Genel |
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek |
patch something up f.
|
|
297 |
Genel |
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak |
stow away f.
|
|
298 |
Genel |
gürültülü patırtılı bir şekilde eğlenmek |
whoop it up f.
|
|
299 |
Genel |
yürümek (belirli bir şekilde) |
bear f.
|
|
300 |
Genel |
mutlu bir şekilde yaşamak |
tick f.
|
|
301 |
Genel |
takmak (sabitleştirecek bir şekilde) |
fix f.
|
|
302 |
Genel |
belirli bir şekilde davranmak |
conduct oneself f.
|
|
303 |
Genel |
birine kızgın bir şekilde bakmak |
give someone a black look f.
|
|
304 |
Genel |
karşılanmak (belirli bir şekilde) |
go over f.
|
|
305 |
Genel |
bir şeyi gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek |
slap on f.
|
|
306 |
Genel |
bir şeyi tatlı bir şekilde ürpertmek |
make something tingle f.
|
|
307 |
Genel |
eşit bir şekilde paylaşmak |
share and share alike f.
|
|
308 |
Genel |
başka bir şekilde ifade etmek |
rephrase f.
|
|
309 |
Genel |
eğreti bir şekilde tamir etmek |
patch f.
|
|
310 |
Genel |
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin) |
traffic in f.
|
|
311 |
Genel |
açık bir şekilde anlatmak |
clarify f.
|
|
312 |
Genel |
en iyi şekilde kullanmak |
optimize f.
|
|
313 |
Genel |
davranmaya devam etmek (belirli bir şekilde) |
go on f.
|
|
314 |
Genel |
bile bile yanlış bir şekilde tanıtmak |
misrepresent f.
|
|
315 |
Genel |
düşünmek (mantıklı bir şekilde) |
reason f.
|
|
316 |
Genel |
anlaşılmaz bir şekilde konuşmak |
gabble f.
|
|
317 |
Genel |
korkunç bir şekilde yaralamak |
mangle f.
|
|
318 |
Genel |
sırıtmak (kendinden memnun bir şekilde) |
smirk f.
|
|
319 |
Genel |
ağır ve gürültülü bir şekilde vurmak |
thump f.
|
|
320 |
Genel |
birşeyi belirli bir şekilde tutmak |
poise f.
|
|
321 |
Genel |
soğuk bir şekilde karşılanmak |
get the cold shoulder f.
|
|
322 |
Genel |
bir dili akıcı bir şekilde konuşmak |
be fluent in f.
|
|
323 |
Genel |
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak |
flick one's wrist f.
|
|
324 |
Genel |
şiddetli bir şekilde fışkırtmak |
spew out f.
|
|
325 |
Genel |
bir işi bir şekilde halletmek |
muddle through f.
|
|
326 |
Genel |
hantal bir şekilde doğrulmak |
hulk up f.
|
|
327 |
Genel |
bir şeyi etkili bir şekilde açıklamak/söylemek |
put something over f.
|
|
328 |
Genel |
sağlam bir şekilde yerleştirmek |
entrench f.
|
|
329 |
Genel |
sert bir şekilde çekmek |
wrench f.
|
|
330 |
Genel |
enerjik bir şekilde çalışmak |
be going strong f.
|
|
331 |
Genel |
ahlaklı bir şekilde yaşamak |
go straight f.
|
|
332 |
Genel |
ilan etmek (göze çarpan bir şekilde) |
blazon f.
|
|
333 |
Genel |
zarif bir şekilde yürümek |
sashay f.
|
|
334 |
Genel |
yanlış bir şekilde anlatmak |
garble f.
|
|
335 |
Genel |
yarı ciddi bir şekilde düşünmek |
toy with f.
|
|
336 |
Genel |
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak |
stow in f.
|
|
337 |
Genel |
hile yaparak fiyatları istediği şekilde değiştirmek |
manipulate f.
|
|
338 |
Genel |
gürültülü bir şekilde konuşmak |
cackle f.
|
|
339 |
Genel |
başka bir şekilde ifade etmek |
reword f.
|
|
340 |
Genel |
kendinden emin bir şekilde hışımla yürümek |
sweep f.
|
|
341 |
Genel |
kalp atışlarıyla ahenkli bir şekilde dolaşmak (kan damarlarda) |
pulse f.
|
|
342 |
Genel |
ciddi ve ayrıntılı bir şekilde yazmak |
discourse f.
|
|
343 |
Genel |
bir şeyi sonradan gelişigüzel bir şekilde başka birşeye eklemek |
tack something on to f.
|
|
344 |
Genel |
yanlış bir şekilde nakletmek |
garble f.
|
|
345 |
Genel |
doğru olmayan bir şekilde kullanmak |
abuse f.
|
|
346 |
Genel |
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak |
do something the hard way f.
|
|
347 |
Genel |
anlaşılmayacak şekilde hızlı konuşmak |
yabber f.
|
|
348 |
Genel |
üstü kapalı bir şekilde eleştirmek |
snipe f.
|
|
349 |
Genel |
şiddetli bir şekilde hücum etmek |
storm f.
|
|
350 |
Genel |
cafcaflı bir şekilde söylemek |
spout f.
|
|
351 |
Genel |
sıkı bir şekilde aramak |
scour f.
|
|
352 |
Genel |
aerodinamik şekilde yapmak |
streamline f.
|
|
353 |
Genel |
havalı bir şekilde maval okumak |
spout f.
|
|
354 |
Genel |
ağzı açık bir şekilde bakmak |
gape f.
|
|
355 |
Genel |
gürültülü bir şekilde kavga etmek |
row f.
|
|
356 |
Genel |
resmi bir şekilde söylemek |
declaim f.
|
|
357 |
Genel |
adil bir şekilde davranmak |
do justice f.
|
|
358 |
Genel |
çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak |
crash f.
|
|
359 |
Genel |
olmak (belirli bir şekilde) |
get along f.
|
|
360 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamorize f.
|
|
361 |
Genel |
sıkı ve sağlam bir şekilde bağlanmak |
knit f.
|
|
362 |
Genel |
kelimeleri net bir şekilde telaffuz etmemek |
swallow one's words f.
|
|
363 |
Genel |
esaslı bir şekilde yapmak |
go the whole hog f.
|
|
364 |
Genel |
gürültülü bir şekilde yürümek |
stump f.
|
|
365 |
Genel |
ayrıntılı bir şekilde açıklamada bulunmak |
explicate f.
|
|
366 |
Genel |
ayrıntılı bir şekilde hazırlamak |
elaborate f.
|
|
367 |
Genel |
kendinden emin bir şekilde hızla yürümek |
sweep f.
|
|
368 |
Genel |
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek |
have both one's feet on the ground f.
|
|
369 |
Genel |
hayranlığını abartılı bir şekilde anlatmak |
gush about f.
|
|
370 |
Genel |
birine coşkulu bir şekilde davranmak |
lyricize f.
|
|
371 |
Genel |
bir şeyi eksiksiz bir şekilde bilmek |
know something cold f.
|
|
372 |
Genel |
açık bir şekilde telaffuz etmek |
articulate f.
|
|
373 |
Genel |
sıçrayıp oynamak (mutlu bir şekilde) |
frisk f.
|
|
374 |
Genel |
sert bir şekilde vurmak |
smite f.
|
|
375 |
Genel |
başarılı olmak veya iyi bir şekilde sonuçlanmak (plan/proje vb) |
work out f.
|
|
376 |
Genel |
göz kamaştıracak bir şekilde parlamak |
glare f.
|
|
377 |
Genel |
düzensiz bir şekilde karıştırmak |
jumble f.
|
|
378 |
Genel |
kötü bir şekilde etkilenmek |
be overcome with f.
|
|
379 |
Genel |
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) |
fulfill f.
|
|
380 |
Genel |
ağır ve gürültülü bir şekilde indirmek |
thump f.
|
|
381 |
Genel |
şiddetli bir şekilde azarlamak |
lambast f.
|
|
382 |
Genel |
anlaşılmayacak şekilde konuşmak |
jabber f.
|
|
383 |
Genel |
mutlu bir şekilde yaşamak |
tick along f.
|
|
384 |
Genel |
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak |
welcome someone with open arms f.
|
|
385 |
Genel |
ağır bir şekilde eleştirmek |
slam f.
|
|
386 |
Genel |
bütünüyle kaplayacak bir şekilde sürmek |
cover f.
|
|
387 |
Genel |
tatlı bir şekilde ürpermek |
tingle f.
|
|
388 |
Genel |
olumlu bir şekilde etkilemek |
prepossess f.
|
|
389 |
Genel |
ileri sürmek (emin bir şekilde) |
assert f.
|
|
390 |
Genel |
rahat bir şekilde oturmak |
settle down f.
|
|
391 |
Genel |
morartacak şekilde ısırmak |
hicky f.
|
|
392 |
Genel |
davranmak (belirli bir şekilde) |
bear f.
|
|
393 |
Genel |
gürültülü bir şekilde vurmak |
bang f.
|
|
394 |
Genel |
şiddetli bir şekilde hücum ederek bir yeri fethetmek |
storm f.
|
|
395 |
Genel |
aşırı bir şekilde davranmak |
carry on f.
|
|
396 |
Genel |
romantik bir şekilde yazmak |
romanticize f.
|
|
397 |
Genel |
patlamak (olumlu bir şekilde) |
boom f.
|
|
398 |
Genel |
çarpa çarpa gürültülü bir şekilde gitmek |
crash f.
|
|
399 |
Genel |
abartmalı bir şekilde oynamak (rolü) |
overact f.
|
|
400 |
Genel |
etkili bir şekilde anlatmak |
put across f.
|
|
401 |
Genel |
uzun ve tumturaklı bir şekilde konuşmak |
harangue f.
|
|
402 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
materialize as expected f.
|
|
403 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
come true as hoped f.
|
|
404 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
come true as expected f.
|
|
405 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
materialize as hoped f.
|
|
406 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
come true as desired f.
|
|
407 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
come true as wished f.
|
|
408 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
materialize as desired f.
|
|
409 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
come true as required f.
|
|
410 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
materialize as required f.
|
|
411 |
Genel |
doğru şekilde kullanmak |
use something properly f.
|
|
412 |
Genel |
doğru şekilde kullanmak |
use something suitably f.
|
|
413 |
Genel |
kötü şekilde etkilemek |
influence adversely f.
|
|
414 |
Genel |
kötü şekilde etkilemek |
influence unfavorably f.
|
|
415 |
Genel |
kötü şekilde etkilemek |
affect negatively f.
|
|
416 |
Genel |
kötü şekilde etkilemek |
affect adversely f.
|
|
417 |
Genel |
kötü şekilde etkilemek |
affect unfavorably f.
|
|
418 |
Genel |
aşırı şekilde ilgilenmek |
be deeply involved in f.
|
|
419 |
Genel |
kötü şekilde etkilemek |
influence negatively f.
|
|
420 |
Genel |
aynı şekilde karşılık verilmek |
retaliate f.
|
|
421 |
Genel |
öfkeli bir şekilde azarlamak |
scold angrily f.
|
|
422 |
Genel |
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlamak |
ruggedize f.
|
|
423 |
Genel |
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlamak |
ruggedize f.
|
|
424 |
Genel |
ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek |
represent his/her country in the best possible way in the international arena f.
|
|
425 |
Genel |
ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek |
to represent his/her country at the highest level in the international arena f.
|
|
426 |
Genel |
sert bir şekilde uyarmak |
warn sternly f.
|
|
427 |
Genel |
birşeyi sıradan bir insanın anlayacağı şekilde anlatmak |
put something in layman’s terms f.
|
|
428 |
Genel |
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek |
make no bones about f.
|
|
429 |
Genel |
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek |
make no bones of f.
|
|
430 |
Genel |
ikna edici bir şekilde anlatmak |
drive the point home f.
|
|
431 |
Genel |
-den olumlu bir şekilde etkilenmek |
be prepossessed by f.
|
|
432 |
Genel |
katı bir şekilde yönetmek |
rule with an iron hand f.
|
|
433 |
Genel |
katı bir şekilde yönetmek |
rule with an iron fist f.
|
|
434 |
Genel |
katı bir şekilde yönetmek |
rule with a rod of iron f.
|
|
435 |
Genel |
ses çıkarmayacak bir şekilde örtmek veya sarmak |
muffle f.
|
|
436 |
Genel |
kızgın bir şekilde söylemek |
snap f.
|
|
437 |
Genel |
ters bir şekilde söylemek |
snap f.
|
|
438 |
Genel |
gürültülü bir şekilde damlamak |
flump f.
|
|
439 |
Genel |
etkilemek (bir kimseyi belirli bir şekilde) |
bias f.
|
|
440 |
Genel |
düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek |
spoonfeed f.
|
|
441 |
Genel |
büyümek (diğerlerinden ayrı ve biçimsiz bir şekilde) |
straggle f.
|
|
442 |
Genel |
geçmek (bir olay belirli bir şekilde) |
go off f.
|
|
443 |
Genel |
başarısız bir şekilde sona ermek (bir iş henüz başlanmışken) |
abort f.
|
|
444 |
Genel |
aynı şekilde hareket etmek |
fall into line with f.
|
|
445 |
Genel |
beğenilecek şekilde davranmak |
make a good impression f.
|
|
446 |
Genel |
rahatsız edici şekilde davranmak |
make a nuisance of oneself f.
|
|
447 |
Genel |
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak |
bloviate f.
|
|
448 |
Genel |
uygun şekilde kullanmamak |
underutilize f.
|
|
449 |
Genel |
gerektiği şekilde kullanmamak |
underutilize f.
|
|
450 |
Genel |
uygun şekilde kullanmamak |
underutilise f.
|
|
451 |
Genel |
gerektiği şekilde kullanmamak |
underutilise f.
|
|
452 |
Genel |
reformlara uygun bir şekilde yaşamak |
live up to reforms f.
|
|
453 |
Genel |
davetkar şekilde bakmak |
have bedroom eyes f.
|
|
454 |
Genel |
işin içinden bir şekilde çıkmak |
muddle through f.
|
|
455 |
Genel |
kötü bir şekilde sonuçlanmak |
turn out badly f.
|
|
456 |
Genel |
iyi şekilde sonuçlanmak |
turn out well f.
|
|
457 |
Genel |
aşağı çekecek şekilde yenilemek |
revise down f.
|
|
458 |
Genel |
aynı şekilde karşılık vermek |
give somebody a dose of their own medicine f.
|
|
459 |
Genel |
aynı şekilde karşılık vermek |
give somebody a taste of their own medicine f.
|
|
460 |
Genel |
eşit şekilde bölünmek |
be divided equally f.
|
|
461 |
Genel |
en iyi şekilde yararlanmak |
get the most out of f.
|
|
462 |
Genel |
hummalı bir şekilde çalışmak |
work at high pressure f.
|
|
463 |
Genel |
başarılı şekilde bitirmek |
finish successfully f.
|
|
464 |
Genel |
başarılı şekilde bitirmek |
complete successfully f.
|
|
465 |
Genel |
sağlıklı şekilde temin etmek |
obtain healthily f.
|
|
466 |
Genel |
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek |
flank f.
|
|
467 |
Genel |
başarılı bir şekilde bitirmek |
bring something to a successful conclusion f.
|
|
468 |
Genel |
kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak |
run through the woods out of control f.
|
|
469 |
Genel |
savaş alanında onurlu bir şekilde ölmek |
die in the war field with honour f.
|
|
470 |
Genel |
hızlı bir şekilde yükselmek |
move up quickly f.
|
|
471 |
Genel |
istenen şekilde gerçekleşmek |
happen/take place as expected f.
|
|
472 |
Genel |
ifadesiz bir şekilde söylemek/yapmak |
deadpan f.
|
|
473 |
Genel |
saygın bir şekilde ölmek |
die with respect f.
|
|
474 |
Genel |
net bir şekilde görmek |
have a clear view of f.
|
|
475 |
Genel |
vahşice öldürülmüş şekilde bulunmak |
be found brutally murdered f.
|
|
476 |
Genel |
imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge) |
execute under hand or under seal f.
|
|
477 |
Genel |
ciddi bir şekilde sakatlanmak |
be seriously injured f.
|
|
478 |
Genel |
düzgün bir şekilde kesmek/biçim vermek |
manicure f.
|
|
479 |
Genel |
kendini hatalı hissedecek şekilde birini manipüle etmek/yönlendirmek |
gaslight f.
|
|
480 |
Genel |
elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek |
walk to the balcony with hands clasped tightly together f.
|
|
481 |
Genel |
yatak odasında çıplak bir şekilde beklemek |
wait in the bedroom naked f.
|
|
482 |
Genel |
kendine güvenen bir şekilde hareket etmek/davranmak |
feel confident f.
|
|
483 |
Genel |
(normal bir şekilde) sonlandırmak/neticelendirmek |
bring to term f.
|
|
484 |
Genel |
ağır şekilde zarar vermek |
bang up f.
|
|
485 |
Genel |
-cek şekilde/üzere genişletmek/genişlemek/açmak |
expand to f.
|
|
486 |
Genel |
iyi/etkili bir şekilde yönetilmek |
be run efficiently f.
|
|
487 |
Genel |
olumlu bir şekilde etkilemek |
affect positively f.
|
|
488 |
Genel |
romantik bir şekilde yazmak |
romanticise f.
|
|
489 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamourize f.
|
|
490 |
Genel |
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlamak |
ruggedise f.
|
|
491 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamourise f.
|
|
492 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamorise f.
|
|
493 |
Genel |
belirli bir şekilde damgalamak |
stigmatise f.
|
|
494 |
Genel |
en iyi şekilde kullanmak |
optimise f.
|
|
495 |
Genel |
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) |
fulfil f.
|
|
496 |
Genel |
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlamak |
ruggedise f.
|
|
497 |
Genel |
çok sakin bir şekilde düşünmek |
think very calmly f.
|
|
498 |
Genel |
beklenmedik şekilde bir anda kendini bir şeyi keşfetmiş olarak bulmak |
end up discovering f.
|
|
499 |
Genel |
dik bir şekilde düşmek |
fall steeply f.
|
|
500 |
Genel |
amaçsızca/kafası karışık şekilde dolaşmak |
mill f.
|
|