Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
arms!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"arms!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
arms!
ünl.
silah başına
"arms!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 495 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
coat of arms
i.
arma
General
2
Genel
arms
i.
koyun
3
Genel
brothers in arms
i.
silah arkadaşları
4
Genel
sergeant at arms
i.
komiser
5
Genel
coat of arms
i.
hanedan arması
6
Genel
arms control
i.
silahlanma kontrolü
7
Genel
gentleman at arms
i.
kral muhafızı
8
Genel
arms smuggling
i.
silah kaçakçılığı
9
Genel
arms
i.
arma
10
Genel
arms
i.
kucak
11
Genel
arms transfers
i.
silah transferi
12
Genel
arms dealer
i.
silah satıcısı
13
Genel
small arms
i.
hafif silahlar
14
Genel
sergeant at arms
i.
parlamentoda güvenlik görevlisi
15
Genel
arms
i.
silahlar
16
Genel
arms
i.
cephane
17
Genel
law of arms
i.
savaş hukuku
18
Genel
coat of arms
i.
armalı kalkan
19
Genel
comrade in arms
i.
silah arkadaşı
20
Genel
illegal arms transfers
i.
yasa dışı silah transferi
21
Genel
nuclear arms control
i.
nükleer silahların kontrolü
22
Genel
arms sector
i.
silah sektörü
23
Genel
passage of (or at) arms
i.
ağız dalaşı
24
Genel
baby-in-arms
i.
ana kuzusu
25
Genel
man-at-arms
i.
silahşor
26
Genel
gentleman-at-arms
i.
kral muhafızı
27
Genel
man-at-arms
i.
asker
28
Genel
feat of arms
i.
savaş başarısı
29
Genel
arms or legs
i.
kollar veya bacaklar
30
Genel
arms and legs
i.
kollar ve bacaklar
31
Genel
clash of arms
i.
silahlı/askeri çatışma
32
Genel
laying down arms
i.
silah bırakma
33
Genel
equality of arms
i.
silahların eşitliği
34
Genel
clash of arms
i.
silahlı çatışma
35
Genel
arms race
i.
silahlanma yarışı
36
Genel
arms
i.
silah
37
Genel
arms dealer
i.
silah tüccarı
38
Genel
arms drill
i.
silah talimi
39
Genel
arms production
i.
silah üretimi
40
Genel
arms akimbo
i.
bilekler dışa dönük şekilde ellerin belde olması
41
Genel
bachelor-at-arms
i.
en düşük rütbeli şövalye
42
Genel
bachelor-at-arms
i.
en alt rütbeli şövalye
43
Genel
canting arms
i.
soyadı arması
44
Genel
man-at-arms
i.
ağır silahla donanmış asker
45
Genel
man-at-arms
i.
ağır silahla donanmış orta çağ süvarisi
46
Genel
brother-in-arms
i.
silah arkadaşı
47
Genel
garter king of arms
i.
ingiltere resmi arma şefi
48
Genel
take up arms
f.
silaha sarılmak
49
Genel
be an infant in arms
f.
ağzı süt kokmak
50
Genel
receive with open arms
f.
kucak açmak
51
Genel
lay down one's arms
f.
silahlarını bırakmak
52
Genel
stack arms
f.
tüfek çatmak
53
Genel
lay down arms
f.
teslim olmak
54
Genel
be up in arms
f.
ateş püskürmek
55
Genel
lay down arms
f.
silahları bırakmak
56
Genel
fold in one's arms
f.
kollarına almak
57
Genel
spread one's arms wide
f.
kollarını alabildiğine açmak
58
Genel
call to arms
f.
silah altına almak
59
Genel
hold someone in one's arms
f.
birini kucağında tutmak
60
Genel
link arms
f.
kol kola girmek
61
Genel
be up in arms
f.
ayaklanmak
62
Genel
cross one's arms
f.
kollarını kavuşturmak
63
Genel
welcome someone with open arms
f.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
64
Genel
be up in arms
f.
öfkelenmek
65
Genel
fold one's arms
f.
kollarını kavuşturmak
66
Genel
bear arms
f.
askerlik yapmak
67
Genel
lay down one's arms
f.
savaşmaktan vazgeçmek
68
Genel
fold in one's arms
f.
kucaklamak
69
Genel
bear arms
f.
asker olmak
70
Genel
take in one's arms
f.
kucaklamak
71
Genel
pile arms
f.
silah çatmak
72
Genel
take somebody in one's arms
f.
kollarına almak
73
Genel
lay down one's arms
f.
teslim olmak
74
Genel
welcome with open arms
f.
bağrına basmak
75
Genel
clasp somebody in one's arms
f.
kucaklamak
76
Genel
clasp somebody in one's arms
f.
sarılmak
77
Genel
clasp somebody in one's arms
f.
kollarına almak
78
Genel
die in one's arms
f.
kollarında ölmek
79
Genel
pulled someone into one's arms
f.
kollarına doğru çekmek
80
Genel
smuggle arms
f.
silah kaçırmak
81
Genel
smuggle arms
f.
silah kaçakçılığı yapmak
82
Genel
be engaged in arms smuggling
f.
silah kaçakçılığı yapmak
83
Genel
die in one’s arms
f.
kollarında ölmek
84
Genel
entwine one's arms around each other
f.
kollarını birbirlerine dolamak
85
Genel
throw one's arms around one's neck
f.
boynuna sarılmak
86
Genel
prevent arms smuggling
f.
silah kaçakçılığını engellemek
87
Genel
shave one's under-the-arms
f.
koltuk altlarını tıraş etmek
88
Genel
take arms
f.
silahlanmak
89
Genel
carry arms
f.
askerlik yapmak
90
Genel
in arms
s.
silahlanmış
91
Genel
up in arms
s.
öfkelenmiş
92
Genel
up in arms
s.
ayaklanmış
93
Genel
under arms
s.
silahlanmış
94
Genel
in arms
s.
kucak kucak silahlanmış
95
Genel
up in arms
s.
ateş püskürmeye hazır
96
Genel
decorated with a coat of arms
s.
armalı
97
Genel
deprived of arms
s.
silahsızlandırılmış
98
Genel
under arms
s.
silah altında
99
Genel
in arms
s.
kucakta taşınması gereken
100
Genel
in arms
s.
henüz yürüyemeyen
101
Genel
in arms
zf.
kucak kucak
102
Genel
in each others arms
zf.
koyun koyuna
103
Genel
by the arms
zf.
kucak kucak
104
Genel
in each other's arms
zf.
kucak kucağa
Phrasals
105
Öbek Fiiller
welcome (something) with open arms
f.
(bir şeye) kucak açmak
106
Öbek Fiiller
welcome (something) with open arms
f.
(bir şeyi) hevesle karşılamak
107
Öbek Fiiller
welcome (something) with open arms
f.
(bir şeyi) mutlulukla/sevinçle karşılamak
108
Öbek Fiiller
welcome (something) with open arms
f.
(bir şeyi) hoşnutlukla/memnuniyetle karşılamak
Phrases
109
İfadeler
call to arms
f.
silah başına çağırmak
110
İfadeler
arms straight eyes forward
expr.
kollar düz gözler ileride
Colloquial
111
Konuşma Dili
an infant in arms
i.
ağzı süt kokan
112
Konuşma Dili
brother in arms
i.
omuzdaş
113
Konuşma Dili
brother in arms
i.
silah arkadaşı
114
Konuşma Dili
call to arms
f.
askere çağırmak
115
Konuşma Dili
call to arms
f.
orduya çağırmak
116
Konuşma Dili
die in one’s arms
f.
kollarında ölmek
117
Konuşma Dili
fly to arms
f.
silaha sarılmak
Idioms
118
Deyim
a call to arms
i.
harekete geçirme
119
Deyim
a call to arms
i.
teşvik etme
120
Deyim
a call to arms
i.
telkin etme
121
Deyim
a call to arms
i.
meydan okumaya davet etme
122
Deyim
babe in arms
i.
acemi çaylak
123
Deyim
be up in arms
i.
ateş püskürmeye hazır
124
Deyim
be up in arms
i.
ayaklanmış
125
Deyim
baby in arms
i.
küçük çocuk
126
Deyim
babe in arms
i.
saf ve deneyimsiz kimse
127
Deyim
babe in arms
i.
yeni doğmuş bebek
128
Deyim
baby in arms
i.
yürüyemeyecek yaşta bebek
129
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
bebek
130
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
yeni doğmuş bebek
131
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
kucakta/kundakta bebek
132
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
çok genç
133
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
çok küçük yaşta
134
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
saf ve deneyimsiz kimse
135
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
acemi
136
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
çaylak
137
Deyim
a babe in arms [uk]
i.
yeni
138
Deyim
babe in arms
i.
kucakta/kundakta bebek
139
Deyim
take up arms
f.
silahlanmak
140
Deyim
take up arms against someone
f.
birine karşı silahlanmak
141
Deyim
pile arms
f.
tüfek çatmak
142
Deyim
take arms
f.
savaşa başlamak
143
Deyim
take arms
f.
silahlara sarılmak
144
Deyim
fling (one's) arms up
f.
ellerini kollarını savurmak
145
Deyim
fold (someone) in (one's) arms
f.
kollarının arasına almak
146
Deyim
talk (one's) arms off
f.
konuşup durmak
147
Deyim
fling (one's) arms up in (some emotion)
f.
(bezginlik, kızgınlık, öfke ile) ellerini kollarını savurmak
148
Deyim
fold (someone) in (one's) arms
f.
kucaklamak
149
Deyim
talk (one's) arms off
f.
kulaklarını doldurmak
150
Deyim
fold (someone) in (one's) arms
f.
kollarıyla sarmak/sarmalamak
151
Deyim
talk (one's) arms off
f.
kafasını şişirmek/ütülemek
152
Deyim
fold (someone) in (one's) arms
f.
kollarını açmak
153
Deyim
talk (one's) arms off
f.
konuşarak baymak/sıkmak
154
Deyim
talk (one's) arms off
f.
çenesi düşmek
155
Deyim
talk (one's) arms off
f.
gevezelik etmek
156
Deyim
talk (one's) arms off
f.
aralıksız konuşmak
157
Deyim
talk (one's) arms off
f.
başının etini yemek
158
Deyim
talk (one's) arms off
f.
çenesi düşmek
159
Deyim
talk (one's) arms off
f.
bir daha susmamak
160
Deyim
talk (one's) arms off
f.
çenesi durmamak
161
Deyim
talk (one's) arms off
f.
car car konuşmak
162
Deyim
talk (one's) arms off
f.
(konuşarak) rehin almak
163
Deyim
talk (one's) arms off
f.
kafa ütülemek
164
Deyim
be up in arms
f.
ateş püskürmek
165
Deyim
be up in arms
f.
ayaklanmış olmak
166
Deyim
rise up in arms
f.
başkaldırmak
167
Deyim
greet somebody with open arms
f.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
168
Deyim
enfold in one's arms
f.
bağrına basmak
169
Deyim
take up arms against someone
f.
birisine karşı silahlanmak
170
Deyim
greet with open arms
f.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
171
Deyim
be up in arms
f.
baş kaldırmak
172
Deyim
welcome somebody with open arms
f.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
173
Deyim
receive someone with open arms
f.
birisini içtenlikle misafir etmek
174
Deyim
welcome someone with open arms
f.
birisini içtenlikle misafir etmek
175
Deyim
receive someone with open arms
f.
birini dostça karşılamak
176
Deyim
welcome someone with open arms
f.
birini dostça karşılamak
177
Deyim
fall into someone's arms
f.
bîrinin kucağına atılmak
178
Deyim
be up in arms
f.
çok sinirlenmek
179
Deyim
have short arms and deep pockets
f.
günahını koklatmamak
180
Deyim
stand by with folded arms
f.
eli kolu bağlı kalmak
181
Deyim
be up in arms
f.
isyan halinde olmak
182
Deyim
enfold in one's arms
f.
kollarının arasına almak
183
Deyim
rise up in arms
f.
kafasının tası atmak
184
Deyim
be up in arms
f.
kızmak
185
Deyim
fall into someone's arms
f.
kucak kucağa gelmek
186
Deyim
enfold in one's arms
f.
kollarıyla sarmak
187
Deyim
fall into someone's arms
f.
kollarına atılmak
188
Deyim
take up arms against someone
f.
kavgaya hazırlanmak
189
Deyim
throw oneself into one's arms
f.
kendisini birinin kollarına atmak
190
Deyim
be up in arms
f.
küplere binmek
191
Deyim
get one's arms around something
f.
karmaşık bir konuya hakim olmak
192
Deyim
be up in arms
f.
öfkelenmiş olmak
193
Deyim
rise up in arms
f.
sinirlenmeye başlamak
194
Deyim
lay down one's arms
f.
silahlarını bırakmak
195
Deyim
take up arms
f.
silaha sarılmak
196
Deyim
lay down arms
f.
silah bırakmak
197
Deyim
lay down one's arms
f.
silah bırakmak
198
Deyim
be up in arms
f.
tepesinin tası atmak
199
Deyim
lay down one's arms
f.
teslim olmak
200
Deyim
fling up (one's) arms in (some emotion)
f.
(bir hisle) ellerini kollarını savurmak
201
Deyim
fling up (one's) arms in (some emotion)
f.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak
202
Deyim
fling (one's) arms up in (some emotion)
f.
(bir hisle) ellerini kollarını savurmak
203
Deyim
fling (one's) arms up in (some emotion)
f.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak/elini kolunu sallamak
204
Deyim
throw up your hands/arms in despair
f.
şiddetle karşı çıkmak
205
Deyim
throw up your hands/arms in despair
f.
çok endişelenmek
206
Deyim
throw up your hands/arms in despair
f.
eli ayağı boşalmak/titremek
207
Deyim
throw up your hands/arms in horror
f.
şiddetle karşı çıkmak
208
Deyim
throw up your hands/arms in horror
f.
çok endişelenmek
209
Deyim
throw up your hands/arms in horror
f.
eli ayağı boşalmak/titremek
210
Deyim
talk someone's arms off
f.
(birinin) kafasını şişirmek
211
Deyim
talk someone's arms off
f.
(birinin) kafasını ütülemek
212
Deyim
talk someone's arms off
f.
çok konuşarak (birini) baymak
213
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
umutsuzluğa düşmek
214
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
inancını kaybetmek
215
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
umutsuzluğa kapılmak
216
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
umudunu kesmek
217
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
pes etmek
218
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
kendini bırakmak
219
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
başarısızlığa teslim olmak
220
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
havlu atmak
221
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
mücadeleyi bırakmak
222
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
başarısızlığı/yenilgiyi kabullenmek
223
Deyim
throw (one's) arms up in despair
f.
kaderine razı olmak
224
Deyim
throw (one's) arms up in horror
f.
dehşete düşmek
225
Deyim
throw (one's) arms up in horror
f.
şok olmak
226
Deyim
throw (one's) arms up in horror
f.
inanamamak
227
Deyim
bear arms
f.
silah sahibi olmak
228
Deyim
bear arms
f.
silahlı olmak
229
Deyim
bear arms
f.
silahı olmak
230
Deyim
fling up (one's) arms
f.
ellerini kollarını savurmak
231
Deyim
fling up (one's) arms
f.
el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak
232
Deyim
fling up (one's) arms
f.
elini kolunu sallamak
233
Deyim
fold somebody in your arms
f.
birini kollarının arasına almak
234
Deyim
fold somebody in your arms
f.
birini kollarıyla sarmak
235
Deyim
fold somebody in your arms
f.
birine sarılıp bağrına basmak
236
Deyim
fold somebody in your arms
f.
birine sarılmak
237
Deyim
greet (someone or something) with open arms
f.
(birini/bir şeyi) birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
238
Deyim
greet (someone or something) with open arms
f.
(birini/bir şeyi) kollarını açarak karşılamak
239
Deyim
greet (someone or something) with open arms
f.
(birini/bir şeyi) sevinçle karşılamak
240
Deyim
greet (something) with open arms
f.
(bir şeyi) iyi karşılamak
241
Deyim
greet (something) with open arms
f.
(bir şeyi) mutlulukla karşılamak
242
Deyim
lay down your arms
f.
savaşmaktan vazgeçmek
243
Deyim
lay down your arms
f.
teslim olmak
244
Deyim
lay down your arms
f.
silahları bırakmak
245
Deyim
receive (someone) with open arms
f.
(birine) kucak açmak
246
Deyim
receive (someone) with open arms
f.
(birini) kollarını açarak karşılamak
247
Deyim
receive (something) with open arms
f.
(bir şeyi) sıcak karşılamak
248
Deyim
receive (something) with open arms
f.
(bir şeyi) mutlulukla/memnuniyetle karşılamak
249
Deyim
receive (something) with open arms
f.
(bir şeyi) coşkuyla/hevesle karşılamak
250
Deyim
take up arms (against someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı silahlanmak
251
Deyim
throw (one's) arms up in frustration
f.
sinirle ellerini kaldırmak
252
Deyim
throw (one's) arms up in frustration
f.
inanamaz bir şekilde kollarını havaya kaldırmak
253
Deyim
throw (one's) arms up in frustration
f.
sinirlenip havlu atmak
254
Deyim
throw (one's) arms up in frustration
f.
sinirlenip pes etmek
255
Deyim
bear arms against
f.
-e karşı savaşmak
256
Deyim
bear arms against
f.
ile savaş halinde olmak
257
Deyim
bear arms against
f.
'-e savaş açmak
258
Deyim
up in arms about (something)
s.
çok kızmış
259
Deyim
up in arms about (something)
s.
çok öfkelenmiş
260
Deyim
up in arms about (something)
s.
küplere binmiş
261
Deyim
up in arms about (something)
s.
tepesinin tası atmış
262
Deyim
up in arms about (something)
s.
çok sinirlenmiş
263
Deyim
up in arms about (something)
s.
ateş püsküren
264
Deyim
up in arms about (something)
s.
kafasının tası atmış
265
Deyim
bred to arms
s.
asker olarak eğitilmiş
266
Deyim
in the arms of morpheus
expr.
morpheus'un kollarında/kucağında
267
Deyim
in the arms of morpheus
expr.
uyuyor
268
Deyim
with open arms
expr.
candan ve coşkuyla
269
Deyim
governments have long arms
expr.
devletin eli uzundur
270
Deyim
kings have long arms
expr.
devletin eli uzundur
271
Deyim
with open arms
expr.
dostça
272
Deyim
with open arms
expr.
candan
273
Deyim
governments have long arms
expr.
devletin kolu uzundur
274
Deyim
kings have long arms
expr.
devletin kolu uzundur
275
Deyim
up in arms
expr.
çok sinirli/öfkeli
276
Deyim
with open arms
expr.
canıyürekten
277
Deyim
with open arms
expr.
içtenlikle
278
Deyim
with open arms
expr.
memnuniyetle
279
Deyim
with open arms
expr.
kollarını açıp kucaklayarak
280
Deyim
with open arms
expr.
seve seve
281
Deyim
up in arms
expr.
silahlanmış
282
Deyim
babe in arms
expr.
yeni
Speaking
283
Konuşma
wrap your arms around my neck
expr.
kollarını boynuma dola
284
Konuşma
put your arms up
expr.
kollarını kaldır
285
Konuşma
fold your arms
expr.
kollarını kavuştur
286
Konuşma
wave your arms
expr.
kollarını salla
287
Konuşma
to arms!
expr.
silahlara!
Trade/Economic
288
Ticaret/Ekonomi
arms export
i.
silah ihracatı
289
Ticaret/Ekonomi
everything but arms
i.
silah hariç her şey
290
Ticaret/Ekonomi
arms import
i.
silah ithalatı
Law
291
Hukuk
illegal arms transfers
i.
kanun dışı silah transferi
292
Hukuk
authority to bear arms
i.
silah taşıma yetkisi
293
Hukuk
arms trafficking
i.
silah kaçakçılığı
294
Hukuk
equality of arms principle
i.
silahların eşitliği ilkesi
295
Hukuk
trafficking of arms
i.
silah kaçakçılığı
296
Hukuk
assault at arms
i.
silahlı tecavüz
297
Hukuk
prohibited arms
i.
yasaklanmış silahlar
298
Hukuk
forbidden arms
i.
yasaklanmış silahlar
299
Hukuk
sergeant at arms
i.
emir ve kuralları uygulamak üzere yasama organlarına, siyasi veya kanuni toplantılara katılan yetkili
300
Hukuk
freedom to bear arms
i.
abd anayasasının ikinci düzenlemesi ile teminat altına alınan bir hak
301
Hukuk
keep and bear arms
f.
silah bulundurmak ve taşımak
302
Hukuk
bear arms
f.
silahlanmak
303
Hukuk
bear arms
f.
silah taşımak
304
Hukuk
carry arms
f.
silah taşımak
305
Hukuk
under arms
s.
silah altında
306
Hukuk
under arms
zf.
silahlı
Politics
307
Siyasal
sergeant-at-arms
i.
abd meclis güvenlik görevlisi
308
Siyasal
serjeant-at-arms
i.
abd meclis güvenlik görevlisi
309
Siyasal
fire arms
i.
ateşli silahlar
310
Siyasal
equality of arms
i.
kuvvetlerin eşitliği
311
Siyasal
nuclear arms
i.
nükleer silahlar
312
Siyasal
nato high-level task force on conventional arms control
i.
nato konvansiyonel silah kontrolü üst düzey görev gücü
313
Siyasal
arms policy
i.
silah politikası
314
Siyasal
arms embargo
i.
silah ambargosu
315
Siyasal
arms control
i.
silahların kontrolü
316
Siyasal
arms sale
i.
silah satışı
317
Siyasal
arms supply
i.
silah tedariki
318
Siyasal
arms trade
i.
silah ticareti
319
Siyasal
arms aid
i.
silah yardımı
320
Siyasal
arms trafficking
i.
silah kaçakçılığı
321
Siyasal
interim agreement on the limitation of strategic offensive arms
i.
stratejik taarruz silahlarının sınırlandırılmasına dair geçici anlaşma
322
Siyasal
equality of arms
i.
tarafların eşitliği
323
Siyasal
king of arms
i.
hanedan armalarıyla ilgili devlet makamındaki en yüksek mevki
324
Siyasal
king-at-arms
i.
hanedan armalarıyla ilgili devlet makamındaki en yüksek mevkideki kimse
325
Siyasal
kings-of-arms
i.
ingiltere ve egemenliğindeki diğer krallıklarda arma verme yetkisi bulunan en yüksek mevkili kimsenin unvanı
326
Siyasal
lyon king of arms
i.
iskoçya'nın baş hanedan armacısı
327
Siyasal
garter king-at-arms
i.
ingiltere resmi arma şefi
328
Siyasal
start (strategic arms reduction talks)
kısalt.
stratejik silahların azaltılması antlaşması
Institutes
329
Kurum/Kuruluş
deputy directorate general of osce, arms control and disarmament
i.
agit, silahların kontrolü ve silahsızlanma genel müdür yardımcılığı
330
Kurum/Kuruluş
conventional arms exports working group
i.
konvansiyonel silahlar dışsatım çalışma grubu
Technical
331
Teknik
dendrite arms
i.
dallantı kolları
332
Teknik
trap operating shaft arms
i.
döner sürgü çalıştırma tertibatı
333
Teknik
electrode arms
i.
elektrot kolları
334
Teknik
walking aids manipulated by both arms
i.
her iki kol ile kullanılan yürüme yardımcıları
335
Teknik
secondary dendrite arms
i.
ikincil dallantı kolları
336
Teknik
secondary dendrite arms spacing
i.
ikincil dallantı kolları uzaklığı
337
Teknik
hook-on type fork arms
i.
kancalı tip çatal kollar
338
Teknik
rocker arms
i.
külbütör çekiçleri
339
Teknik
local extraction arms
i.
lokal hava emiş kolları
340
Teknik
small arms
i.
ufak kalibreli ateşli silahlar
341
Teknik
design of loading/unloading arms
i.
yükleme/boşaltma kollarının tasarımı
Construction
342
İnşaat
truck equipped with fork arms
i.
çatal kollar ile donatılmış araç
343
İnşaat
fork arms
i.
çatal kollar
Automotive
344
Otomotiv
steering arms
i.
direksiyon kolları
345
Otomotiv
high lift rocker arms
i.
iticinin kaldırma yüksekliğini artıran külbütör manivelası
346
Otomotiv
windshield wiper arms
i.
ön cam silecek kolları
347
Otomotiv
windshield wiper arms
i.
ön cam silecek lastikleri
348
Otomotiv
ball joint rocker arms
i.
rulmanlı esnek külbütör parmakları
Marine
349
Denizcilik
master at arms
i.
gemi polisi
350
Denizcilik
master at-arms
i.
sefine emini
351
Denizcilik
master-at-arms
i.
ticaret gemilerinde yolcuların güvenliği ile görevli gemi zabiti
352
Denizcilik
masters-at-arms
i.
donanma birliğinde disiplin, idare ve güvenlikten sorumlu astsubay kıdemli üstçavuşlar
Medical
353
Medikal
skin eruptions in the arms and legs
i.
kol ve bacaklarda döküntüler
354
Medikal
weakness in the arms and legs
i.
kol ve bacaklarda güçsüzlük
355
Medikal
circular ecchymoses on the arms and legs
i.
kol ve bacaklarda yuvarlak ekimozlar
Literature
356
Edebiyat
a farewell to arms
i.
silahlara veda
History
357
Tarih
empire arms
i.
imparatorluk kuvvetleri
358
Tarih
arms
i.
devlet, aile veya bir kuruluşa ait nişan
359
Tarih
assumptive arms
i.
kişinin hakkı olmadığı halde taşıdığı armalar
360
Tarih
king-of-arms
i.
hanedan armalarıyla ilgili devlet makamındaki en yüksek mevki
361
Tarih
king-of-arms
i.
hanedan armalarıyla ilgili devlet makamındaki en yüksek mevkili kimse
362
Tarih
clarenceux king of arms [uk]
i.
(trent nehri'nin güneyini yönetme yetkisi olan) en yüksek mevkili kimse
363
Tarih
clarencieux king of arms [uk]
i.
(trent nehri'nin güneyini yönetme yetkisi olan) en yüksek mevkili kimse
364
Tarih
serjeant at arms
i.
(parlamentoda) düzeni sağlayan ve talimatları yerine getiren memur
Environment
365
Çevre
startegic arms reduction talks
i.
stratejik silahların azaltılması müzakereleri
Geography
366
Coğrafya
craven arms
i.
ingiltere'de yerleşim yeri
Military
367
Askeri
recover arms
i.
tüfeği nişan pozisyonundan rahat pozisyonuna getirme emri
368
Askeri
cessation of arms
i.
ateşkes
369
Askeri
trail arms
i.
eğik bir tüfek tutma pozisyonu
370
Askeri
trail arms
i.
askeri tatbikat sırasında bir tüfek tutma şekli
371
Askeri
european arms policy
i.
avrupa silah politikası
372
Askeri
coat of arms
i.
arma
373
Askeri
military arms
i.
askeri silahlar
374
Askeri
suspension of arms
i.
ateş kesme
375
Askeri
side arms
i.
belde taşınan silahlar
376
Askeri
un register of conventional arms
i.
bm konvansiyonel silah tescili
377
Askeri
arms industry
i.
cephane sanayi
378
Askeri
supporting arms coordinator
i.
destek silahları koordinatörü
379
Askeri
supporting arms coordination centre
i.
destek silahları koordinasyon merkezi
380
Askeri
supporting arms
i.
destek silahları
381
Askeri
supporting arms coordination unit
i.
destek silahları koordinasyon ünitesi
382
Askeri
hand arms
i.
el silahları
383
Askeri
all arms air defence
i.
hava savunma silah sistemleri
384
Askeri
small arms
i.
hafif silah
385
Askeri
small arms
i.
hafif silahlar
386
Askeri
small arms ammunition
i.
hafif silah mühimmatı
387
Askeri
combined arms
i.
karma sınıflar
388
Askeri
conventional arms exports working group
i.
konvansiyonel silahlar dışsatım çalışma grubu
389
Askeri
arms length relationship
i.
mesafeli ilişki
390
Askeri
combat arms
i.
muharip sınıflar
391
Askeri
combined arms team
i.
müşterek sınıf timi
392
Askeri
combined arms training
i.
müşterek sınıflar eğitimi
393
Askeri
suspension of arms
i.
muharebeye ara verme
394
Askeri
arms material position
i.
muharip sınıf görev yeri
395
Askeri
combined arms team
i.
muhtelif tim
396
Askeri
combined arms operation
i.
müşterek birlik harekatı
397
Askeri
qualification in arms
i.
nişancılık ehliyeti
398
Askeri
small arms
i.
piyade silahları
399
Askeri
arms of offense
i.
saldırı araçları
400
Askeri
arms of defense
i.
savunma araçları
401
Askeri
arms control agreement verification
i.
silahları kontrol anlaşmasının doğrulanması
402
Askeri
arms control agreement
i.
silahların kontrolü anlaşması
403
Askeri
arms control
i.
silahların kontrolü
404
Askeri
arms control and disarmament agency
i.
silahların denetlenmesi ve silahsızlanma ajansı
405
Askeri
manual of arms
i.
silahların tutuluş şekli
406
Askeri
arms control measure
i.
silahların kontrolü tedbiri
407
Askeri
assault of arms
i.
silahlı saldırı
408
Askeri
arms control
i.
silahların denetlenmesi
409
Askeri
arms rack
i.
silahlık
410
Askeri
manual of arms
i.
silahları tutuş şekli
411
Askeri
arms locker
i.
silah dolabı
412
Askeri
arms embargo
i.
silah ambargosu
413
Askeri
arms export control act
i.
silah ihracat kontrol yasası
414
Askeri
arms control and disarmament
i.
silahların kontrolü ve silahsızlanma
415
Askeri
special to arms skills
i.
sınıflara ait beceriler
416
Askeri
strategic arms limitation talks
i.
stratejik silahları sınırlandırma görüşmeleri
417
Askeri
strategic arms reduction talks
i.
stratejik silahların azaltılması görüşmeleri
418
Askeri
strategic arms limitation talks
i.
stratejik silahların sınırlandırılması görüşmeleri
419
Askeri
strategic arms reduction talks
i.
stratejik silahları azaltma görüşmeleri
420
Askeri
unilateral arms control measure
i.
tek taraflı silahları kontrol tedbiri
421
Askeri
supply arms and services
i.
teknik hizmetler
422
Askeri
port arms
i.
tüfeği çapraz tutuş
423
Askeri
arms chest
i.
tüfek sandığı
424
Askeri
combined arms team
i.
tam teçhizatlı askeri tim
425
Askeri
shoulder arms
i.
tüfek omza
426
Askeri
teeth arms
i.
temel piyade silahları
427
Askeri
a stand of arms
i.
tüfek ve süngü
428
Askeri
a stand of arms
i.
teçhizat
429
Askeri
international arms control
i.
uluslararası silah kontrol teşkilatı
430
Askeri
international arms control organization
i.
uluslararası silah kontrol teşkilatı
431
Askeri
tacit arms control agreement
i.
yazılı belgeye dayanmayan silah kontrol anlaşması
432
Askeri
arms
i.
savaş
433
Askeri
arms
i.
askerlik hizmeti
434
Askeri
arms deal
i.
silah tedarik anlaşması
435
Askeri
arms manufacturer
i.
silah ve mühimmat üreten kimse
436
Askeri
arms-runner
i.
silah kaçakçısı
437
Askeri
arms of augmentation
i.
yükseltme arması
438
Askeri
arms of augmentation
i.
ek arma
439
Askeri
short arms inspection [obsolete]
i.
toplu penis muayenesi (askerler için)
440
Askeri
short arms inspection [obsolete]
i.
toplu zührevi hastalık muayenesi (askerler için)
441
Askeri
short arms inspection [obsolete]
i.
cinsel yolla bulaşan hastalıklara (özellikle bel soğukluğuna) yönelik askerlere toplu olarak yapılan genital bölge muayenesi
442
Askeri
united states international traffic in arms regulation
i.
birleşik devletler uluslararası silah ticareti yönetmeliği
443
Askeri
maa (master-at-arms)
i.
ticaret gemilerinde yolcuların güvenliği ile görevli gemi zabiti
444
Askeri
maa (master-at-arms)
i.
gemi polisi
445
Askeri
maa (master-at-arms)
i.
sefine emini
446
Askeri
man at arms
i.
(14. ve 15. yüzyıllarda) tam teçhizatlı asker
447
Askeri
master-at-arms
i.
teşkilatta düzeni sağlayan subay
448
Askeri
master-at-arms
i.
donanma birliğinde disiplin, idare ve güvenlikten sorumlu astsubay kıdemli üstçavuş
449
Askeri
reverse arms
i.
silahın sağ dirsek ve vücut arasında 45 derecelik açıyla namlusu ters tutulduğu asker pozisyonu
450
Askeri
right shoulder arms
i.
silahın sağ omuza yerleştirilip namlunun kaldırıldığı bir askeri duruş
451
Askeri
right shoulder arms
i.
tüfek omza
452
Askeri
officer of arms
i.
elçilik görevlerine sahip belirli bir rütbeden olan memur
453
Askeri
officer of arms
i.
elçilik görevlerine sahip memurları denetleyen memur
454
Askeri
comrade-in-arms
i.
askerlik arkadaşı
455
Askeri
comrade-in-arms
i.
silah arkadaşı
456
Askeri
place of arms
i.
askerlerin güvenli şekilde bir araya geldiği yer
457
Askeri
present arms
i.
tüfeğin önde dik tutulması pozisyonu
458
Askeri
present arms
i.
elle selamlama emri
459
Askeri
secure arms
i.
yağışlı havalarda ateşli silahı ıslanmaktan korumak için alınan bir pozisyon
460
Askeri
secure arms
i.
silahı ıslanmaktan koru emri
461
Askeri
sacc (supporting arms coordination center)
i.
destek silahları koordinasyon merkezi
462
Askeri
stack of arms
i.
(çarpı işareti şeklinde yerleştirilen) tüfek yığını
463
Askeri
supporting arms coordination center
i.
destek silahları koordinasyon merkezi
464
Askeri
bear arms
f.
silah taşımak
465
Askeri
present arms
f.
selam durmak
466
Askeri
lay down the arms
f.
silahları bırakmak
467
Askeri
bear arms
f.
silahlanmak
468
Askeri
carry arms
f.
silah taşımak
469
Askeri
stack arms
f.
tüfek çatmak
470
Askeri
secure arms
f.
ateşli silahı ıslanmaktan korumak
471
Askeri
to arms
ünl.
savaşa!
472
Askeri
order arms!
expr.
hazır ol!
473
Askeri
present arms!
expr.
selam dur!
474
Askeri
by force of arms
expr.
silah zoruyla
475
Askeri
shoulder arms
expr.
silah omza
476
Askeri
lay down arms!
expr.
silahını at ve teslim ol!
477
Askeri
take arms
expr.
tüfek al! komutu
478
Askeri
support arms
expr.
silah dik!
479
Askeri
salt (strategic arms limitation talks)
kısalt.
stratejik silahların sınırlandırılması görüşmeleri
480
Askeri
salt (strategic arms limitation treaty)
kısalt.
stratejik silahların sınırlandırılması antlaşması
Hunting
481
Silah/Atıcılık
repeating arms
i.
mükerrer atışlı silahlar
Sport
482
Spor
arms downward
i.
elleri aşağıda tutuş
483
Spor
arms held forward-upward
i.
kolların ön ve yukarıda tutulması
British Slang
484
İngiliz Argosu
have arms with someone
f.
biriyle kavga etmek
485
İngiliz Argosu
have arms
f.
kavga etmek
Modern Slang
486
Modern Argo
alligator arms
i.
hesap geldiğinde uzanıyormuş gibi yapma
487
Modern Argo
alligator arms
i.
hesap geldiğinde dil ucuyla ödemeyi teklif etme
488
Modern Argo
alligator arms
i.
cebinde akrep olma
489
Modern Argo
alligator arms
i.
elini cebine atmama
Star Wars
490
Star Wars
arms emporium
i.
silah mağazası
491
Star Wars
arms market
i.
silah marketi
492
Star Wars
balmorran arms factory
i.
balmorra silah fabrikası
493
Star Wars
czerka arms
i.
czerka silahları
494
Star Wars
fillarik arms and demolitions
i.
fillarik silah ve patlayıcıları
495
Star Wars
masse goskey's arms emporium and explosives mart
i.
masse goskey'in silah mağazası ve patlayıcı pazarı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of arms!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy