fault - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fault

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"fault" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 59 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
fault i. fay
fault i. hata
fault i. arıza
fault i. kabahat
fault i. kusur
General
fault i. yanlışlık
fault i. gedik
fault i. eksiklik
fault i. noksan
fault i. kabahat
fault i. yanılgı
fault i. yanlış
fault i. ayıp
fault i. günah
fault i. çatlak
fault i. suç
fault i. kusur (karakterinde)
fault i. aksaklık
fault i. kusur
fault i. bozukluk
fault i. kırık
fault i. noksanlık
fault i. karakter zayıflığı
fault i. sorumluluk
fault i. suçluluk
fault i. kusurluluk
fault i. kafa bulanıklığı
fault f. kınamak
fault f. suçlamak
fault f. kusur bulmak
fault f. ayıplamak
fault f. suçu olmak
fault f. hatası olmak
fault f. fay oluşturmak
fault f. hata yapmak
fault f. hataya düşmek
fault f. yanılmak
fault f. berbat etmek
fault f. becerememek
fault f. yüzüne gözüne bulaştırmak
Trade/Economic
fault i. kusur
Law
fault i. hata
fault i. itham
fault i. kusur
fault f. itham etmek
Technical
fault i. arıza
fault i. bozulma
fault i. kaçak
fault i. yanılgı
Computer
fault i. bozma
fault i. hata
Electric
fault i. kısa devre
Textile
fault i. defo
fault i. hata
Geography
fault i. kırık
Geology
fault f. fay oluşturacak şekilde kaymak
Hunting
fault i. av sırasında kokunun kaybedilmesi
Sport
fault f. faul yapmak
Tennis
fault i. servis hatası

"fault" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
fault tree i. hata ağacı
fault tree analysis i. hata ağacı analizi
reverse slip fault i. ters atımlı fay
longitudinal fault i. boyuna fay
active fault i. aktif fay
basic fault i. temel hata
fault current i. kaçak akım
earthquake fault model i. deprem fay modeli
fault finding i. arıza bulma
a fault i. bir hata
grounding fault i. topraklama hatası
fault correction i. kusur düzeltme
one's own fault i. kendi suçu
fault tracing i. hata izleme
genuine fault i. asli hata
genuine fault i. asli kusur
fault line i. kıyas hattı
determinate fault i. kalıcı aksama
fault masking i. kusur maskeleme
fault tolerance i. kusur hoşgörüsü
fault analysis i. kusur çözümlemesi
fault analysis i. arıza çözümlemesi
manufacturing fault i. fabrikasyon hatası
fault report form i. arıza bildirim formu
contributory fault i. meydana gelen olumsuz durumda pay sahibi olma
contributory fault i. hatadan sorumlu olma
his/her own fault i. kendi hatası
finding fault with i. kusur bulma
fault-management mechanism i. hata yönetim mekanizması
fault condition i. arıza durumu
fault status i. arıza durumu
magnetic fault i. manyetik hata
pick-fault i. hata arayan kimse
pick-fault i. kusur arayan kimse
fault [obsolete] i. yokluk
fault [obsolete] i. yetersizlik
fault [obsolete] i. yoksunluk
fault [obsolete] i. mahrumiyet
fault [obsolete] i. gereksinme
fault [obsolete] i. azlık
fault [obsolete] i. kıtlık
fault [obsolete] i. az bulunurluk
fault [obsolete] i. nadirlik
fault [obsolete] i. enderlik
fault [obsolete] i. ihmal
fault [obsolete] i. ilgisizlik
fault [obsolete] i. savsaklama
fault [obsolete] i. gıyap
fault [obsolete] i. hazır bulunmayış
fault [obsolete] i. yükümlülüğünü yerine getirmeme
fault line i. (örgütte, partide) çatlak
fault line i. toplulukta radikal ve yıkıcı bölünme
fault-finder i. müşkülpesent
fault-finder i. tenkitçi
fault-finder i. her şeyde hata arayan kimse
fault-finding i. mızmızlanma
fault-finding i. beğenmeme
fault-finding i. dırdırlanma
fault-finding i. kusur bulma
fault-finding i. hata arama
find fault with f. kusur bulmak
commit a fault f. kabahat etmek
be found at fault f. kabahatli bulunmak
be at fault f. kusur etmek
find fault with f. kulp takmak
find a fault in everything f. armutun sapı üzümün çöpü var demek
find fault f. hata bulmak
find fault f. kusur bulmak
find fault with f. hata bulmak
be found at fault f. kabahatli çıkmak
tell his fault to his face f. ayıbını yüzüne vurmak
be at fault f. kabahatli olmak
find fault with f. kabahat bulmak
not accept any fault f. hata kabul etmemek
repair the fault f. hatayı gidermek
fix the fault f. hatayı gidermek
rectify the fault f. hatayı gidermek
correct the fault f. hatayı gidermek
encounter a fault f. hatayla karşılaşmak
accept one's fault f. hatasını kabul etmek
find fault with f. yanlış bulmak
fault someone for something f. birini birşey için suçlamak
fault lie with f. kusurun sorumlusu olmak
find fault f. yakınmak
find fault with f. ayıplamak
find fault with f. sorumlu tutmak
find fault f. söylenmek
find fault f. sızlanmak
fault find f. mızmızlanmak
fault find f. müşkülpesentlik yapmak
fault find f. kusur bulmak
fault find f. hata aramak
find fault f. sürekli eleştirmek
find fault f. eleştiri yağmuruna tutmak
find fault f. her şeye kulp takmak
find fault f. armudun sapı üzümün çöpü diye eleştirmek
in fault s. kusur etmiş
at fault s. yanılmış
at fault s. hatalı
at fault s. şaşırmış
at fault s. kabahatli
fault tolerant s. hata kaldırır
in fault s. hata işlemiş
fault tolerant s. hatadan etkilenmez
at fault s. kusurlu
fault tolerant s. kusura dayanıklı
fault tolerant s. bozulmaya dayanıklı
fault-free s. hatasız
fault-finding s. hata bulan
fault-tolerant s. arıza kaldırılabilir
fault-finding s. mızmızlanmaya meyilli
fault-finding s. dırdırlanmaya meyilli
fault-finding s. kusur bulmaya meyilli
fault-finding s. eleştirmeye meyilli
fault-finding s. durduk yere hataları büyüten
fault-finding s. hataları gereksiz yere göze sokan
to a fault zf. aşırı derecede
to a fault zf. aşırılıkla
to a fault zf. ifratla
for fault of [obsolete] expr. eksikliğinden
for fault of [obsolete] expr. hazır bulunmadığı için
for fault of [obsolete] expr. onun yerine
for fault of [obsolete] expr. yokluğundan dolayı
for fault of [obsolete] expr. yokluğunda
for the fault of [obsolete] expr. eksikliğinden
for the fault of [obsolete] expr. hazır bulunmadığı için
for the fault of [obsolete] expr. onun yerine
for the fault of [obsolete] expr. yokluğundan dolayı
for the fault of [obsolete] expr. yokluğunda
Proverb
he who looks for a friend without fault, remains without a friend ayıpsız dost arayan dostsuz kalır
a fault confessed is half redressed zararın neresinden dönersen kardır
a fault confessed is half redressed tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir
he who seeks a friend without fault, remains without one ayıpsız dost arayan dostsuz kalır
everyone can find fault, few can do better herkes hata bulabilir, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır
everyone can find fault, few can do better herkes eleştirir, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır
everyone can find fault, few can do better eleştirmek/hata bulmak kolaydır, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır
Colloquial
find fault (with someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanlışını bulmak
find fault (with someone or something) f. (birine/bir şeye) hata bulmak
find fault (with someone or something) f. (birine/bir şeye) kusur bulmak
find fault (with someone or something) f. (birine/bir şeye) kabahat bulmak
find fault (with someone or something) f. (birine/bir şeye) kulp takmak
find fault (with somebody/something) f. (birinin/bir şeyin) yanlışını bulmak
find fault (with somebody/something) f. (birine/bir şeye) hata bulmak
find fault (with somebody/something) f. (birine/bir şeye) kusur bulmak
find fault (with somebody/something) f. (birine/bir şeye) kabahat bulmak
find fault (with somebody/something) f. (birine/bir şeye) kulp takmak
loyal to a fault s. sonuna kadar sadık
ain't my fault expr. benim hatam değil
people think it's your fault expr. insanlar senin hatan olduğunu düşünüyor
at fault expr. suçlu
at fault expr. aklı karışık
at fault expr. kafası karışık
at fault expr. ne yapacağını bilemez halde
at fault expr. afallamış
Idioms
find fault with f. ensesinde boza pişirmek
find fault with f. homurdanmak
find fault with f. kusur bulmak
find fault with f. söylenmek
find fault with f. şikayet etmek
find fault with f. yakınmak
find fault with f. vıdı vıdı etmek
find fault (with somebody/something) f. (birine/bir şeye) kusur/hata bulmak
find fault (with somebody/something) f. (birine/bir şeye) söylenmek
find fault (with somebody/something) f. (birini/bir şeyi) eleştirmek
find fault (with somebody/something) f. (birinde/bir şeyde) kusur/hata bulmak
find fault with (someone or something) f. (birine/bir şeye) kusur/hata bulmak
find fault with (someone or something) f. (birine/bir şeye) söylenmek
find fault with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) eleştirmek
find fault with (someone or something) f. (birinde/bir şeyde) kusur/hata bulmak
generous to a fault s. eli bol
honest to a fault s. sonuna kadar dürüst
honest to a fault s. doğrucu davut
honest to a fault s. dürüstlük abidesi
honest to a fault s. fazlasıyla dürüst
at fault expr. doğru değil
generous to a fault expr. fazlasıyla cömert
to a fault expr. gereksiz derecede
at fault expr. hatalı
to a fault expr. fazlasıyla
to a fault expr. haddinden fazla
at fault expr. kusurlu
at fault expr. yanlış
everyone can find fault, few can do better expr. yapılan işi herkes eleştirebilecekken; daha iyisini yapabilecek (olan kişi) pek azdır
Speaking
this is all your fault i. hepsi senin suçun
this time it wasn't my fault expr. bu sefer benim hatam değildi
my fault expr. benim hatam
it's all your fault expr. bütün bunlar senin hatan
it wasn't your fault expr. bu senin hatan değildi
it was not my fault expr. bu benim hatam değildi
through no fault of my own expr. benim kabahatim olmadan
it's my fault expr. benim hatam
it's not her fault expr. bu onun hatası değil
it's all your fault expr. bütün bunlar senin eserin
this was my fault expr. bu benim hatamdı
it's all my fault expr. hepsi benim hatam
it's my fault expr. hata benim
if you become sick it's not my fault expr. hasta olursan günah benden gitti
this is all your fault! expr. hepsi senin suçun!
it's all my fault expr. hepsi benim suçum
it was all her fault expr. hep onun suçu
it was all his fault expr. hep onun suçu
it's my own fault expr. kendi hatam
sorry, my fault expr. özür dilerim, benim hatam
it's your fault expr. senin hatan
it wasn't your fault expr. senin suçun değildi
it's not your fault expr. senin hatan değil
this whole thing is my fault expr. tüm olanlar benim hatam
Trade/Economic
gross fault i. ağır kusur
gross fault i. büyük hata
latent fault i. gizli hata
no-fault insurance i. hatasızlık sigortası
Law
gross fault i. ağır hata
gross fault i. ağır kusur
equal fault i. eşit kusur
slight fault i. hafif kusur
service fault i. hizmet kuşum
fault liability i. kusurlu sorumluluk
liability without fault i. kusursuz sorumluluk
defenses to fault-based divorce i. kusura dayalı boşanmaya karşı savunma sebepleri
no-fault divorce i. kusura dayanmayan boşanma
depreciation without owner's fault i. malikin kusuru olmaksızın kıymetten düşme
proportionate fault i. nisbi kusur kuramı
comparative fault i. nisbi kusur kuramı
personal fault i. şahsi hata
equally at fault s. eşit derece kusurlu/hatalı
Insurance
no fault automobile insurance i. kusurlu aramaksızın ödeme yapan araç sigortası
no-fault i. kusurlu aramaksızın ödeme yapan araç sigortası
no-fault i. hatasızlık (sigorta)
no-fault s. kusurlu aramayan
no-fault s. tarafları sorumlu tutmayan
no-fault s. hatasızlık sigortasıyla ilgili
no-fault s. hatasızlık sigortasına ait
Technical
turn to turn fault i. sargılar arası kısa devre
fault conditions i. arıza şartları
fault time i. arıza zamanı
fault tolerant dfs i. aksaklığa dayanıklı dfs
fault indicator i. arıza göstergesi
fault recorder i. arıza kayıt cihazı
fault diagnosis i. arıza arama
fault code i. arıza kodu
fault tolerant driver i. aksaklığa dayanıklı sürücü
fault tolerance i. aksaklık hoşgörüsü
fault tree analysis i. arıza ağacı analizi
fault interrupter i. arıza akım kesicisi
fault current i. arıza akımı
fault alarm i. arıza alarmı
fault location i. arıza bulma
fault shutdown i. arıza nedeniyle durdurma
fault tree analysis (fta) i. başarısızlık analizi
battery charge fault warning message i. batarya şarjı arızası uyarı mesajı
bonding fault i. birleşme hatası
longitudinal fault i. boyuna yanlım
circuit fault i. devre hatası
extrinsic stacking fault i. dışınlı dizilim hatası
weaving fault i. dokuma hatası
page fault i. disk belleği hatası
cross fault i. enine yanlım
passive fault detection i. edilgen hata belirleme
electrical fault i. elektrik arızası
fault scarp i. fay yüzeyi
fault water i. fay suyu
fault dip i. fay eğimi
manufacturing fault i. fabrikasyon hatası
fault tree analysis (fta) i. güvenlik analizi
fault tree analysis (fta) i. hata ağacı analizi
fault finder i. hata bulucu aygıt
fault notification system i. hata/arıza bildirim sistemi
fault powdering top side i. hatalı üst taraf tozlaması
line fault i. hat arızası
fault-location program i. hata belirleme programı
fault-free operation parameters i. hatasız işletim parametreleri
fault tolerant driver i. hataya dayanıklı sürücü
fault tolerance i. hata dayanıklılığı
fault detection and isolation i. hata tespiti ve ayrıştırılması
fault detection i. hata tespiti
fault tolerant dfs i. hataya dayanıklı dfs
internal and external fault behaviours i. harici ve dahili hata davranışları
stacking fault i. istif bozukluğu
insulation fault i. izolasyon kaçağı
insulation fault i. izolasyon hatası
stacking fault energy i. istif bozukluğu erki
insulation fault i. izolasyon arızası
complex fault i. karmaşık fay
fault codes stored in the memory i. kayıtlı arıza kodları
fault indicator i. kusur göstergesi
critical fault i. kritik kusur
fault diagnosis i. kusur tanısı
fault detection i. kusur bulgulama
fault localization i. kusur yerseme
central fault display interface unit i. merkezi hata görüntüleme arayüz birimi
down-slip fault i. olağan kırık
pattern sensitive fault i. örüntü algılamalı hata
pattern sensitive fault i. patern algılamalı hata
program-sensitive fault i. program algılamalı hata
passive fault detection i. pasif hata belirleme
program-sensitive fault i. programa duyarlı hata
rotor ground fault protection i. rotor toprak kaçağı koruması
interturn fault relay i. sargı koruma rölesi
fault ride through (frt) i. şebeke arızalarından sonra sistemin kararlılığını kaybetmeden şebekede kalabilmesi ve arıza sonlandırılıp normal işletme koşullarına dönünceye kadar şebekeyi destekleyebilmesi
stator ground-fault protection i. stator toprak koruması
system fault i. şebeke arızası
ground fault i. toprak kaçağı
reserve fault i. ters fay
ground fault i. topraklama hatası
earth-fault test i. toprak kaçağı testi
ground fault circuit interrupter i. topraklama devresi şalteri
ground fault circuit interrupter i. topraklama arızası devre şalteri
tension fault i. tansiyon fayı
ground-fault relay i. toprak kaçağı rölesi
ground fault i. toprak arızası
fault caption i. teknik arıza diyası
earth fault i. toprak kaçağı
fault fissure i. yanlış uygulama çatlağı
gravity fault i. çekim fayı
fault-tolerant s. hata kaldırır
fault-tolerant s. hatadan etkilenmez
fault tolerant s. hataya dayanıklı
no fault found (nff) expr. hata bulunamadı
Computer
fault indicator i. aksama göstergesi
fault time i. arıza zamanı
network data fault i. ağ veri hatası
fault indicator i. arıza göstergesi
fault detection i. arıza bulgulama
fault analysis i. arıza çözümlemesi
fault location i. aksaklık konumu
fault interrupter i. arıza akım kesicisi
fault tolerance i. arızaya dayanıklılık
fault tolerant computer i. bozukluğa dayanıklı bilgisayar
segmentation fault i. bölütleme aksaması
fault-tolerant computer i. bozukluğa dayanıklı bilgisayar
double fault i. çift hata
disk write fault i. disk yazma hatası
disk read fault i. disk okuma hatası
passive fault detection i. edilgen hata belirleme
general protection fault i. genel koruma hatası
fault log i. hata günlüğü
line fault i. hat arızası
determinate fault i. kalıcı aksama
fault indicator i. kusur göstergesi
fault tolerance i. kusur hoşgörüsü
fault localization i. kusur yerseme
fault analysis i. kusur çözümlemesi
critical fault i. kritik kusur
fault masking i. kusur maskeleme
fault localization i. kusur yersemesi
fault diagnosis i. kusur tanısı
fault masking i. kusur maskelenmesi
fault detection i. kusur bulgulama
read fault error i. okuma hatası
pattern-sensitive fault i. örüntü algılamalı yanılgı
passive fault detection i. pasif hata belirleme
pattern-sensitive fault i. patern algılamalı hata
page fault i. sayfa hatası
ground fault i. toprak arızası
data-sensitive fault i. veriye duyarlı aksama
data sensitive fault i. veriye duyarlı aksama
insulation fault detecting instrument i. yalıtım kaçağı göstergesi
write fault error i. yazma hatası
lobe wire fault i. yuvarlak tel hatası
stack fault i. yığın hatası
segmentation fault i. parçalama arızası
fault tolerant s. aksaklığa dayanıklı
fault tolerant s. arızaya dayanıklı
fault tolerant s. bozulmaya dayanıklı
fault tolerant s. kusura dayanıklı
fault-tolerant s. bozukluğa dayanıklı
fault-tolerant s. arızaya dayanıklı
fault-tolerant s. bozulmaya dayanıklı
fault-tolerant s. kusura dayanıklı
fault-tolerant s. arızalansa da çalışmayı sürdürebilen
no fault detected expr. hiçbir hata bulunamadı
Informatics
fault clearance i. arıza giderimi
fault detection i. arıza sezimi
fault diagnosis i. arıza tanısı
fault localization i. bozukluk yer belirleme
fault analysis i. bozukluk çözümleme
fault-tolerant computer i. bozulmaya dayanıklı bilgisayar
fault tolerance i. bozulmaya dayanıklılık
fault diagnosis i. bozukluk tanısı
transient fault i. geçici arıza
temporary fault i. geçici arıza
permanent fault i. kalıcı arıza
intermittent fault i. kesintili arıza
fault diagnosis i. kusur tanısı
program sensitive fault i. programa duyarlı arıza
page fault i. sayfa hatası
ground fault i. topraklama hatası
ground fault i. toprak kaçağı
data-sensitive fault i. veriye duyarlı aksama
fault tolerant s. aksaklığa dayanıklı
Telecom
fault management of the base station system i. baz istasyon sisteminin hata yönetimi
fault localization i. hata konumlandırma
fault tolerance i. hata toleransı
fault localization i. hatanın konumunu bulma
fault current i. hata akımı
fault-current i. toprak kaçağı
reproducible fault i. yeniden üretilebilir hata
Electric
through fault current i. baştan-uca arıza akımı
circuit fault i. devre hatası
electrical fault i. elektrik arızası
fault finder i. hata bulucu aygıt
earth fault breaker i. kaçak akım kesicisi
fault current i. kaçak akım
restricted earth fault i. kısıtlı toprak arıza
restricted earth fault i. sınırlı toprak arıza
ground fault i. toprak arızası
earth fault protective system i. toprak arıza koruma sistemi
ground fault i. topraklama hatası
earth fault i. toprak arızası
ground-fault interrupter i. toprak kaçağı kesicisi
ground-fault circuit interrupter i. toprak kaçağı kesicisi
fault current i. elektrik devresinde arıza nedeniyle oluşan anormal ve tehlikeli akım
fault current i. kısa devre akımı
gfi (ground-fault interrupter) kısalt. topraklama arızası şalteri
Television
fault caption i. teknik arıza diyası
Textile
weaving fault i. dokuma hatası
Construction
stacking fault i. dizilme kusuru
stacking fault i. dizilim hatası
insulation fault detecting instrument i. yalıtım kaçağı göstergesi
Automotive
diagnostic fault code i. arıza teşhis kodu
injection system fault indicator i. enjeksiyon sistemi arıza göstergesi
intermittent fault i. fasılalı arıza
fault memory i. hata belleği
fault diagnosis i. hata tanımlama
fault tolerance i. hata toleransı
antipollution fault i. hava kirliliğini önleme hatası
no fault insurance i. suçlu aramaksızın ödeme yapan sigorta
door fault i. kapı arızası
Railway
fault diagnostics i. arıza teşhisleri
fault log i. arıza kayıt defteri
Aeronautic
centralized fault display system i. merkezi arıza görüntüleme sistemi
installation fault i. montaj hatası
Marine
fault displacement i. faydan kaynaklanan yer değiştirme
fault parameters i. fay değişkenleri
fault coast i. kıyı fayı
Mining
strike fault i. boyuna kırık
Psychology
basic fault i. temel kusur
Optics
fault line i. kırık hattı
Biology
gene fault i. gen hatası
Agriculture
fault dam spring i. fay barajı kaynağı
fault spring i. fay kaynağı
Tobacco
paper fault i. kağıt hatası
ledger fault bar i. metal detektörü
Linguistics
comma fault i. iki bağımsız tümceyi birleştiren hatalı virgül kullanımı
Religious
blessed fault i. erdiren hata
happy fault i. erdiren hata
blessed fault i. mutlu hata
happy fault i. mutlu hata
Environment
conjugate fault i. birleşik fay
thrust fault i. bindirme fayı
earthquake source fault i. deprem kaynak fayı
strike slip fault i. doğrultu atımlı fay
dip-slip fault i. eğim atımlı fay
fault clay i. fay kili
fault topography i. fay topografyası
fault plane i. fay düzlemi
fault parameter i. fay parametreleri
fault area i. fay alanı
fault motion i. fay hareketi
fault model i. fay modeli
fault gouge i. fay çentiği
fault scarp i. fay şevi
fault length i. fay uzunluğu
right-lateral fault i. sağ-yanal atımlı fay
meter fault i. sayaç arızası
left-lateral fault i. sol-yanal atımlı fay
transform fault i. transform fay
Geography
longitudinal fault i. boyuna kırık
longitudinal fault i. boyuna fay
earthquake fault i. deprem fayı
strike-slip fault i. doğrultu atımlı fay
diagonal fault i. diyagonal fay
fault tough i. horst
fracture fault i. kırık fay
north anatolian fault i. kuzey anadolu fayı
normal fault i. normal fay
strike-slip fault i. yanal atımlı fay
Geology
detachment fault i. ayırma fayı
active fault map i. aktif fay haritası
active fault map i. aktif fay kırığı haritası
active fault map i. aktif kırık haritası
step fault i. basamak fay
tranverse fault i. boyuna fay
growth fault i. büyüme fayı
wrench fault i. burulma fayı
wrench fault i. çevirme fayı
oblique fault i. çapraz kırık
surrounding fault areas i. çevreleyen fay bölgeleri
diagonal fault i. çapraz kırık
fault line i. çatlak hattı
cross fault i. çapraz fay
distributive fault i. dağıtımlı fay
detachment fault i. detaşman fay
dextral fault i. dekstral fay
oblique fault i. diyagonal kırık
strike-slip fault i. doğrultu atımlı fay
vertical fault model i. düşey fay modeli
low-angle detachment fault i. düşük eğim açılı ayrılma fayı
strike slip fault tectonic i. doğrultu atımlı fay tektoniği
diagonal fault i. diyagonal fay