Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
flash®
"flash®"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Computer
1
Bilgisayar
flash®
i.
internette genelde animasyon yayınlamak için kullanılan, grafik, ses ve video bilgisi içeren bir dosya formatı markası
"flash®"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
flash
i.
ani ışık
2
Yaygın Kullanım
flash
i.
ışıltı
3
Yaygın Kullanım
flash
i.
parlama
4
Yaygın Kullanım
flash
i.
flaş
5
Yaygın Kullanım
flash
f.
ışık tutmak
General
6
Genel
flash lamp
i.
cep feneri
7
Genel
flash point
i.
yanma noktası
8
Genel
flash message
i.
önemli mesaj
9
Genel
flash flood
i.
su baskını
10
Genel
flash
i.
an
11
Genel
flash bulb
i.
flaş ampulü
12
Genel
flash
i.
şimşek
13
Genel
flash heater
i.
otomat
14
Genel
flash in the pan
i.
saman alevi gibi bir şey
15
Genel
lightning flash
i.
şimşek
16
Genel
flash
i.
teşhir
17
Genel
flash flood
i.
aniden gelen sel
18
Genel
flash
i.
kısa fakat önemli bir haber
19
Genel
flash
i.
yıldırım
20
Genel
flash metre
i.
flaşmetre
21
Genel
flash
i.
şule
22
Genel
flash
i.
ani bir parıldama
23
Genel
flash
i.
çarpıcı çekim
24
Genel
flash point
i.
alevlenme noktası
25
Genel
flash bulb
i.
flaş lambası
26
Genel
flash
i.
yıldırım haber
27
Genel
flash
i.
cep feneri
28
Genel
flash
i.
ışıldama
29
Genel
flash
i.
parıltı
30
Genel
news flash
i.
flaş haber
31
Genel
flash in the pan
i.
bir atımlık barut
32
Genel
flash in the pan
i.
arkası gelmeyen başarı
33
Genel
flash in the pan
i.
saman alevi
34
Genel
flash in the pan
i.
sonuçsuz kalan hamle
35
Genel
news flash
i.
sıcak gelişme
36
Genel
flash set
i.
çabuk donma
37
Genel
flash lamp
i.
el feneri
38
Genel
flash set
i.
çabuk priz
39
Genel
flash
i.
çakış
40
Genel
flash set
i.
hızlandırılmış priz
41
Genel
photo-flash
i.
flaş
42
Genel
flash
i.
ani alev
43
Genel
a flash news
i.
bir son dakika gelişmesi
44
Genel
flash pellets
i.
parıldayan saçma taneleri
45
Genel
flash interview
i.
sıcağı sıcağına röportaj
46
Genel
flash fire
i.
ani yangın
47
Genel
flash-steamer
i.
bir tür oyuncak tekne
48
Genel
flash-steamer
i.
pop pop tekne
49
Genel
flash
i.
(uyuşturucu etkisi ile) mest olma
50
Genel
flash
i.
(uyuşturucu etkisi ile) kendinden geçme
51
Genel
flash
i.
kör atmak (oyun)
52
Genel
a blinding flash
i.
kör edici bir parıltı
53
Genel
a blinding flash
i.
kör edici bir flaş
54
Genel
flash
i.
bayrakla yapılan işaret verme hareketi
55
Genel
flash
i.
(zeka) ani patlama
56
Genel
flash
i.
anlık ve ani görüntü
57
Genel
flash
i.
gösteri
58
Genel
flash
i.
ilgiyi üstüne çeken şey
59
Genel
flash
i.
fark edilen kimse
60
Genel
flash
i.
üstün sporcu
61
Genel
flash [obsolete]
i.
gösteriş meraklısı kimse
62
Genel
flash [obsolete]
i.
züppe
63
Genel
flash [obsolete]
i.
gösterişli konuşma
64
Genel
flash [obsolete]
i.
ağdalı laf
65
Genel
flash [obsolete]
i.
su sıçraması
66
Genel
flash [obsolete]
i.
su dalgası
67
Genel
flash [obsolete]
i.
ok demeti
68
Genel
flash [uk]
i.
kriminal argosu
69
Genel
flash [uk]
i.
yeraltı dünyasının jargonu
70
Genel
flash house
i.
hırsız ve fahişelerin uğrak yeri olan ev
71
Genel
flash house
i.
genelev
72
Genel
flash mob
i.
bir eylemi gerçekleştirmek üzere belirlenen yere çağrılan insan grubu
73
Genel
flash point
i.
patlak verme noktası
74
Genel
prank flash
i.
internetteki hassas kesimi hedef alan kısa animasyon
75
Genel
flash
f.
çakmak
76
Genel
flash through one's mind
f.
birden aklından geçmek
77
Genel
flash
f.
frikik vermek
78
Genel
flash
f.
balkımak
79
Genel
flash
f.
çakmak (şimşek)
80
Genel
flash
f.
bir an için göstermek
81
Genel
flash
f.
ışıldamak
82
Genel
flash on
f.
ışık tutmak
83
Genel
flash
f.
büyük bir hızla geçmek
84
Genel
flash a glance
f.
göz atmak
85
Genel
flash out
f.
öfkelenmek
86
Genel
flash
f.
böbürlenmek
87
Genel
flash
f.
yakıp söndürmek (işaret vermek için ışıkları)
88
Genel
flash one's panties
f.
frikik vermek
89
Genel
flash back
f.
canlandırmak
90
Genel
flash
f.
parlamak
91
Genel
flash
f.
görünüp hızla kaybolmak
92
Genel
flash
f.
yakmak
93
Genel
flash
f.
teşhircilik yapmak
94
Genel
flash
f.
aydınlatmak
95
Genel
flash out
f.
küplere binmek
96
Genel
flash
f.
parıldamak
97
Genel
flash
f.
(bakış) atmak
98
Genel
flash
f.
akla gelmek
99
Genel
flash on
f.
aydınlatmak
100
Genel
flash
f.
şimşek çakmak
101
Genel
flash
f.
yıldızı parlamak
102
Genel
flash
f.
yanıp sönmek
103
Genel
(one's life) flash before one's eyes
f.
hayatı gözünün önünden geçmek
104
Genel
(a bulb) flash on and off
f.
yanıp sönmek (lamba)
105
Genel
flash
f.
çok hızlı hareket etmek
106
Genel
flash
f.
göndermek
107
Genel
flash
f.
şimşek gibi çakmak
108
Genel
flash
f.
(telgraf/radyo mesajı) yollamak
109
Genel
flash
f.
birden parlamak
110
Genel
flash
f.
sürekli yanmak (ışık)
111
Genel
flash a smile at someone
f.
birisine gülümsemek
112
Genel
flash a smile at someone
f.
gülücük atmak
113
Genel
flash out
f.
(ışık) aydınlatmak
114
Genel
flash something around
f.
göstermek
115
Genel
flash the headlights
f.
selektör yapmak
116
Genel
lightning flash
f.
şimşek çakmak
117
Genel
flash-freeze
f.
şoklamak
118
Genel
flash-freeze
f.
ani olarak dondurmak
119
Genel
flash her underwear
f.
frikik vermek
120
Genel
get caught in a flash flood
f.
sele yakalanmak
121
Genel
flash the brights
f.
uzunları yakıp söndürmek
122
Genel
flash the brights
f.
uzun farları yakıp söndürmek
123
Genel
flash the brights
f.
selektör yapmak
124
Genel
have a flash of insight
f.
aydınlanma yaşamak
125
Genel
patter flash
f.
hırsız jargonuyla konuşmak
126
Genel
flash
f.
(akış veya gelgit suyu) hızla akmak
127
Genel
flash
f.
(akış veya gelgit suyu) şakırdamak
128
Genel
flash
f.
(top) ateşleme sırasında alev çıkarmak
129
Genel
flash
f.
aniden başka bir moda girmek
130
Genel
flash
f.
parlak şekilde veya aralıklı olarak ışık yansıtmak
131
Genel
flash
f.
(gözler) tutku ve canlılıkla parlamak
132
Genel
flash
f.
(gözler) ışık saçmak
133
Genel
flash
f.
(suyu) sıçratmak
134
Genel
flash
f.
ani su akışı ile kanalı doldurmak
135
Genel
flash
f.
ani su akışı ile tekneyi engelin üzerinden aşırmak
136
Genel
flash
f.
gösteriş yapmak
137
Genel
flash
f.
göze batacak şekilde sergilemek
138
Genel
flash
f.
(kelime veya ifadeyi) harfleri birbirine yapışık olduğu için tek bir birim halinde yazmak
139
Genel
flash-fry
f.
tavaya koyup yüksek ateşte hızlıca kızartmak
140
Genel
flash
s.
şık
141
Genel
flash
s.
ani
142
Genel
flash
s.
havalı
143
Genel
flash
s.
şiddetli
144
Genel
flash
s.
gösterişli
145
Genel
flash
s.
flaşlı
146
Genel
flash
s.
gösterişli fakat sahte
147
Genel
flash
s.
ucuz, iddialı ve zevksiz
148
Genel
flash
s.
zevksiz şekilde gösterişçi (kimse)
149
Genel
flash
s.
gösterişe meraklı
150
Genel
flash
s.
spor setine ait
151
Genel
flash
s.
sportif
152
Genel
flash
s.
hızlı
153
Genel
flash
s.
suç dünyasından olan
154
Genel
flash
s.
serseri olan
155
Genel
flash
s.
gösterişli şeylere ait veya ilişkili
156
Genel
flash
s.
gösterişli şeylere özgü
157
Genel
flash
s.
gösterişçi insanlara ait veya ilişkili
158
Genel
flash
s.
gösterişçi insanlara özgü
159
Genel
in a flash
zf.
çarçabuk
160
Genel
in a flash
zf.
çabucak
161
Genel
like a flash
zf.
çarçabuk
162
Genel
in a flash
zf.
birden
163
Genel
in a flash
zf.
birdenbire
164
Genel
in a flash
zf.
hemencecik
165
Genel
in a flash
zf.
şipşak
166
Genel
in a flash
zf.
aniden
167
Genel
in a flash
zf.
kaşla göz arasında
168
Genel
in a flash
zf.
süratle
169
Genel
in a flash
zf.
hızla
170
Genel
like a flash
zf.
hızla
171
Genel
like a flash
zf.
süratle
172
Genel
like a flash
zf.
bir koşu
173
Genel
in a flash
zf.
bir koşu
174
Genel
in/like a flash
zf.
dakikasında
Phrasals
175
Öbek Fiiller
flash back
f.
(romanda, filmde) geçmişe hızlı bir geçiş yapmak
176
Öbek Fiiller
flash back
f.
(romanda, filmde) maziye dönmek
177
Öbek Fiiller
flash back
f.
(romanda, filmde) geçmişe ait bir sahne vermek
178
Öbek Fiiller
flash back
f.
geçmişte belli bir zamanı anımsamak
179
Öbek Fiiller
flash back
f.
mazide belli bir zamana gitmek
180
Öbek Fiiller
flash across (something)
f.
hızla geçmek
181
Öbek Fiiller
flash across (something)
f.
aniden belirmek
182
Öbek Fiiller
flash across (something)
f.
hızla hareket etmek
183
Öbek Fiiller
flash across (something)
f.
aniden aklında belirmek
184
Öbek Fiiller
flash across (something)
f.
birden aklına gelmek
185
Öbek Fiiller
flash across something
f.
hızla geçmek
186
Öbek Fiiller
flash across something
f.
aniden belirmek
187
Öbek Fiiller
flash across something
f.
hızla hareket etmek
188
Öbek Fiiller
flash across something
f.
aniden aklında belirmek
189
Öbek Fiiller
flash across something
f.
birden aklına gelmek
190
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) aydınlatmak
191
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyle) ışık tutmak
192
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca (bir şey) göstermek
193
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir an için (bir şey) göstermek
194
Öbek Fiiller
flash around
f.
göstermek
195
Öbek Fiiller
flash around
f.
hızlıca göstermek
196
Öbek Fiiller
flash around
f.
anlık olarak göstermek
197
Öbek Fiiller
flash around
f.
ara ara gösterip durmak
198
Öbek Fiiller
flash back (to someone or something)
f.
(geçmişten birine/bir şeye) dönmek/gitmek
199
Öbek Fiiller
flash back (to someone or something)
f.
(geçmişten birini/bir şeyi) hatırlamak/anımsamak
200
Öbek Fiiller
flash forward
f.
ileride/gelecekte olacakları göstermek (kitap, tv programı, film)
201
Öbek Fiiller
flash forward
f.
zamanda ileriye/geleceğe doğru gitmek/yolculuk yapmak (kitap, tv programı, film)
202
Öbek Fiiller
flash off
f.
birden/bir anda sönmek (ışık)
203
Öbek Fiiller
flash off
f.
aniden sönmek (ışık)
204
Öbek Fiiller
flash off
f.
sönüvermek (ışık)
205
Öbek Fiiller
flash on someone or something
f.
birini/bir şeyi aydınlatmak
206
Öbek Fiiller
flash on someone or something
f.
birine/bir şeye ışık tutmak
207
Öbek Fiiller
flash on someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne yanmak (ışık)
208
Öbek Fiiller
flash on someone
f.
birine kızmak
209
Öbek Fiiller
flash on someone
f.
birine parlamak
210
Öbek Fiiller
flash out
f.
parlamak
211
Öbek Fiiller
flash out
f.
ışıldamak
212
Öbek Fiiller
flash out
f.
dışarı ışık vermek
213
Öbek Fiiller
flash out
f.
parıldamak
214
Öbek Fiiller
flash out
f.
ışımak
215
Öbek Fiiller
flash up
f.
bir anda çakmak
216
Öbek Fiiller
flash up
f.
bir anda parlamak
217
Öbek Fiiller
flash up
f.
bir anda aydınlatmak
218
Öbek Fiiller
flash up
f.
aniden yanmak (ışık)
219
Öbek Fiiller
flash up
f.
(bilgisayar ekranında) aniden (bir mesaj/uyarı) çıkmak/belirmek
220
Öbek Fiiller
flash up
f.
pat diye belirmek/ortaya çıkmak
221
Öbek Fiiller
flash back
f.
bir şeyi anımsamak
222
Öbek Fiiller
flash back
f.
geçmişe ait bir anıyı hatırlamak
Colloquial
223
Konuşma Dili
flash
i.
çatalaltı
224
Konuşma Dili
flash-case [obsolete]
i.
hırsız yuvası
225
Konuşma Dili
flash-case [obsolete]
i.
hırsızlara kalacak yer sağlayan pansiyon
226
Konuşma Dili
flash-ken [obsolete]
i.
hırsız yuvası
227
Konuşma Dili
flash-ken [obsolete]
i.
hırsızlara kalacak yer sağlayan pansiyon
228
Konuşma Dili
flash on
f.
akıl etmek
229
Konuşma Dili
flash on
f.
düşünmek
230
Konuşma Dili
flash on
f.
hatırlamak
231
Konuşma Dili
flash on
f.
bulmak
232
Konuşma Dili
flash on
f.
bir anda yanmak (ışık)
233
Konuşma Dili
flash on
f.
bir anda çakmak (ışık)
234
Konuşma Dili
flash on something
f.
bir anda hatırlamak
235
Konuşma Dili
flash on something
f.
aklına getirmek
236
Konuşma Dili
flash on something
f.
şıp diye hatırlamak
Idioms
237
Deyim
a flash in the pan
i.
bir kez parlayıp sönen
238
Deyim
a flash mob
i.
birden kalabalıklaşan insan grubu
239
Deyim
a flash mob
i.
birden oluşan/ortaya çıkan güruh
240
Deyim
flash mob
i.
birden oluşan/ortaya çıkan güruh
241
Deyim
flash mob
i.
birden kalabalıklaşan insan grubu
242
Deyim
a flash of inspiration
i.
kafasında şimşek çakması
243
Deyim
a flash in the pan
i.
saman alevi gibi yanıp sönen
244
Deyim
flash in the pan
i.
saman alevi
245
Deyim
a flash in the pan
i.
anlık/geçici bir başarı
246
Deyim
a flash in the pan
i.
arkası gelmeyen başarı
247
Deyim
a flash in the pan
i.
tek seferlik başarı
248
Deyim
a flash in the pan
i.
bir atımlık barut
249
Deyim
a flash in the pan
i.
saman alevi
250
Deyim
flash in the pan
i.
yıldızı kısa süreliğine parlayan kimse
251
Deyim
flash in the pan
i.
kısa süreliğine revaçta olan şey
252
Deyim
flash in the pan
i.
erkenden başarılı olup önemli bir sonuç getirmeyen kariyer
253
Deyim
flash into one's mind
f.
aklına esmek
254
Deyim
flash through one's mind
f.
aklına gelmek
255
Deyim
flash into one's mind
f.
aklına gelmek
256
Deyim
flash at
f.
atmak
257
Deyim
flash at
f.
bakış fırlatmak
258
Deyim
flash something up (some place)
f.
bir yöne doğru ışık/fener tutmak
259
Deyim
flash something at someone
f.
bir gruba hızla rozet vb göstermek
260
Deyim
flash into view
f.
bir anda belirmek/görünmek
261
Deyim
flash with
f.
gözleri parlamak
262
Deyim
flash at
f.
şöyle bir süzmek
263
Deyim
flash something at someone
f.
üzerine ışık tutmak
264
Deyim
flash with (an emotion)
f.
gözleri (bir hisle) parlamak
265
Deyim
flash with (an emotion)
f.
gözünden ateş çıkmak
266
Deyim
flash with (an emotion)
f.
gözünden okunmak
267
Deyim
flash with anger
f.
siniri gözlerinden okunmak
268
Deyim
flash with anger
f.
gözleri sinirle parlamak
269
Deyim
flash with recognition
f.
tanıdığı gözlerinden okunmak
270
Deyim
flash with eagerness
f.
gözleri şevkle parlamak
271
Deyim
flash (one) a look
f.
(birine) bakış atmak
272
Deyim
flash (one) a look
f.
(birine) hızlıca bakmak
273
Deyim
flash (one) a look
f.
(birine) ani/saniyelik bir bakış atmak
274
Deyim
flash somebody a smile
f.
birine gülücük atmak
275
Deyim
flash somebody a smile
f.
birine gülümsemek
276
Deyim
flash somebody a smile
f.
birine bir an gülümsemek
277
Deyim
flash somebody a look
f.
birine bakış atmak
278
Deyim
flash somebody a look
f.
birine anlık bir bakış atmak
279
Deyim
flash (one) a smile
f.
(birine) gülücük atmak
280
Deyim
flash (one) a smile
f.
(birine) beklenmedik bir anda gülümsemek
281
Deyim
flash (one) a smile
f.
(birine) ani/saniyelik olarak gülümsemek
282
Deyim
flash a smile
f.
gülümsemek
283
Deyim
flash a smile
f.
gülücük atmak
284
Deyim
flash across
f.
hızla geçmek
285
Deyim
flash across
f.
aniden belirmek
286
Deyim
flash across
f.
hızla hareket etmek
287
Deyim
flash across
f.
aniden aklında belirmek
288
Deyim
flash across
f.
birden aklına gelmek
289
Deyim
flash into mind
f.
akla esmek
290
Deyim
flash into mind
f.
akla gelmek
291
Deyim
flash somebody a smile
f.
birine gülümsemek
292
Deyim
flash somebody a smile
f.
birine gülücük atmak
293
Deyim
flash somebody a look
f.
birine bakıvermek.
294
Deyim
flash somebody a look
f.
birine bakış atmak
295
Deyim
flash through mind
f.
birden akıldan geçmek
296
Deyim
flash through mind
f.
akla gelmek
297
Deyim
in a flash
expr.
aniden
298
Deyim
in a flash
expr.
ansızın
299
Deyim
in a flash
expr.
birdenbire
300
Deyim
as quick as a flash
expr.
bir çırpıda
301
Deyim
quick as a flash
expr.
bir çırpıda
302
Deyim
in a flash
expr.
bir çırpıda
303
Deyim
as quick as a flash
expr.
çabucak
304
Deyim
quick as a flash
expr.
çabucak
305
Deyim
in a flash
expr.
çarçabuk
306
Deyim
in a flash
expr.
kaşla göz arasında
307
Deyim
quick as a flash
expr.
şipşak
308
Deyim
as quick as a flash
expr.
şipşak
309
Deyim
like a flash-in-the-pan
expr.
saman alevi gibi
310
Deyim
in a flash
expr.
yıldırım hızıyla
311
Deyim
in the flash of an/the eye
expr.
çabucak
312
Deyim
in the flash of an/the eye
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
313
Deyim
in the flash of an/the eye
expr.
göz açıp kapayana kadar
314
Deyim
in the flash of an/the eye
expr.
kaşla göz arasında
315
Deyim
in a flash of an/the eye
expr.
çabucak
316
Deyim
in a flash of an/the eye
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
317
Deyim
in a flash of an/the eye
expr.
göz açıp kapayana kadar
318
Deyim
in a flash of an/the eye
expr.
kaşla göz arasında
319
Deyim
in a flash of an eye
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
320
Deyim
in a flash of an eye
expr.
bir anda
321
Deyim
in a flash of an eye
expr.
göz açıp kapayana kadar
322
Deyim
in a flash of an eye
expr.
çabucak
323
Deyim
in a flash of the eye
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
324
Deyim
in a flash of the eye
expr.
bir anda
325
Deyim
in a flash of the eye
expr.
göz açıp kapayana kadar
326
Deyim
in a flash of the eye
expr.
çabucak
327
Deyim
in the flash of the eye
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
328
Deyim
in the flash of the eye
expr.
bir anda
329
Deyim
in the flash of the eye
expr.
göz açıp kapayana kadar
330
Deyim
in the flash of the eye
expr.
çabucak
331
Deyim
in the flash of an eye
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
332
Deyim
in the flash of an eye
expr.
bir anda
333
Deyim
in the flash of an eye
expr.
göz açıp kapayana kadar
334
Deyim
in the flash of an eye
expr.
çabucak
Trade/Economic
335
Ticaret/Ekonomi
flash point
i.
alev alma noktası
336
Ticaret/Ekonomi
flash report
i.
geçici rapor hesabı
337
Ticaret/Ekonomi
flash report
i.
geçici mali durum raporu
338
Ticaret/Ekonomi
flash sale
i.
kısa süreli indirim
339
Ticaret/Ekonomi
flash crash
i.
kısa zaman içinde yüksek volatilite ile birlikte fiyatlamanın çok kısa bir sürede dip seviyeye gelmesi
340
Ticaret/Ekonomi
flash strike
i.
sendikanın iznini almadan yapılan geçici işi bırakma
341
Ticaret/Ekonomi
flash sale
i.
sınırlı süreli indirim
Technical
342
Teknik
abel flash point
i.
abel alevlenme noktası
343
Teknik
flash point
i.
alev alma noktası
344
Teknik
arc flash
i.
ark parlaması
345
Teknik
flash wall
i.
alev duvarı
346
Teknik
muzzle flash
i.
ağız alevi
347
Teknik
flash-over voltage
i.
atlama voltajı
348
Teknik
flash point
i.
alevlenme noktası
349
Teknik
flash arrestor
i.
alev geri tepme tutucu
350
Teknik
flash gas
i.
ani basınç düşümüyle oluşan gaz
351
Teknik
flash intercooler
i.
ani basınç düşümüyle oluşan gaz soğutucusu
352
Teknik
flash vaporization
i.
ani buharlaşma
353
Teknik
flash evaporator
i.
ani buharlaştırıcı
354
Teknik
flash
i.
ani çakma
355
Teknik
flash flood
i.
ani feyezan
356
Teknik
flash-dried pulp
i.
ani kurutulmuş kağıt hamuru
357
Teknik
flash
i.
ani ve kısa bir ışık
358
Teknik
positive flash mould
i.
aralıklı plastik kalıbı
359
Teknik
arc flash
i.
ark flaş
360
Teknik
flash white
i.
beyaz ışık
361
Teknik
flash flood
i.
birden taşkın
362
Teknik
flash flood
i.
birden kargın
363
Teknik
flash burner
i.
çatlak kapama beki
364
Teknik
flash
i.
çapak (döküm)
365
Teknik
zinc flash
i.
çinkolu tuğla yüzeyi
366
Teknik
flash piercing
i.
çapak alma
367
Teknik
flash line
i.
çapak hattı
368
Teknik
flash land
i.
çapaklanma boşluğu
369
Teknik
flash plate
i.
çok ince kaplama ince bırakıntı
370
Teknik
flash extension
i.
çapak artığı
371
Teknik
flash piercing
i.
çapak kesme
372
Teknik
flash land
i.
çapak bölgesi
373
Teknik
flash steam
i.
çürük buhar
374
Teknik
flash tank
i.
çürük buhar tankı
375
Teknik
flash-over
i.
elektrik atlaması
376
Teknik
electronic flash lamp
i.
elektronik flaş lambası
377
Teknik
electronic flash
i.
elektronik flaş
378
Teknik
electric flash welding process
i.
elektrikli yakma alın kaynaklama süreci
379
Teknik
electric flash welding
i.
elektrikli yakma alın kaynağı
380
Teknik
flash lamp
i.
flaş lambası
381
Teknik
flash steam
i.
flaş buhar
382
Teknik
flash memory
i.
flaşlı hafıza
383
Teknik
flash radiography
i.
flaş radyografi
384
Teknik
flash evaporator
i.
flaş evaporatörü
385
Teknik
flash gun
i.
flaş tabancası
386
Teknik
flash vaporization
i.
flaş buharlaşması
387
Teknik
flash gun
i.
flaş lambası
388
Teknik
flash bulb
i.
flaş ampülü
389
Teknik
flash vessel
i.
genleşme odası
390
Teknik
flash chamber
i.
genleşme odası
391
Teknik
flash drying
i.
hızlı kurutma
392
Teknik
flash mixer
i.
hızlı mikser
393
Teknik
flash drier
i.
hızlı kurutucu
394
Teknik
flash bangers and flash banger batteries
i.
hızlı fırlatıcılar ve hızlı fırlatıcı pilleri (havai fişek terminolojisi)
395
Teknik
flash blindness
i.
ışık körlüğü
396
Teknik
flash roaster
i.
ışıltılı kavurucu
397
Teknik
flash roasting
i.
ışıltılı kavurma
398
Teknik
flash butt welding
i.
ışıltılı alın kaynağı
399
Teknik
flash ranging
i.
ışık ölçmesi
400
Teknik
flash smelting
i.
ışıltılı izabe
401
Teknik
flash welding
i.
ışıltılı alın kaynağı
402
Teknik
flash reconnaissance
i.
ışık gözetlemesi
403
Teknik
flash lamp
i.
ışıkçakar ampülü
404
Teknik
flash
i.
ışıltı
405
Teknik
flash memory
i.
kalıcı bellek
406
Teknik
welding flash
i.
kaynak yanığı
407
Teknik
compact flash
i.
kompakt flaş
408
Teknik
the indicator lamp flash
i.
kontrol lambası
409
Teknik
laser flash method
i.
lazer parlama yöntemi
410
Teknik
flash-blue
i.
mavi ışık
411
Teknik
determination of thermal diffusivity by the laser flash method
i.
lazer çakma yöntemiyle termal yayınırlığın belirlenmesi
412
Teknik
oxygen flash smelting process
i.
oksijen parlamalı izabe süreci
413
Teknik
determination of flash and fire points
i.
parlama ve yanma noktalarının tayini
414
Teknik
flash point
i.
parlama noktası
415
Teknik
flash point
i.
parlama sıcaklığı
416
Teknik
pensky-martens closed cup flash test
i.
pensky-martens kapalı kap parlama deneyi
417
Teknik
flash shield
i.
parlama kalkanı
418
Teknik
determination of flash point
i.
parlama noktası tayini
419
Teknik
flash ruby
i.
renkli çubuk
420
Teknik
flash ruby
i.
rubi
421
Teknik
sound and flash battalion
i.
ses ve ışık ölçme taburu
422
Teknik
sound and flash
i.
ses ve ışık
423
Teknik
flash drying
i.
şok kurutma
424
Teknik
flash drier
i.
şok kurutucu
425
Teknik
flash ageing
i.
şok buharlama
426
Teknik
flash
i.
sürekli yanmak (ışık)
427
Teknik
flash point
i.
tutuşma derecesi
428
Teknik
flash point
i.
tutuşma noktası
429
Teknik
flash weld
i.
yakma alın kaynağı
430
Teknik
flash welding
i.
yakma alın kaynağı yapma
431
Teknik
flash dewaxing
i.
yalazlı mum giderme
432
Teknik
flash-over
i.
yangının harlaması
433
Teknik
flash roaster
i.
yanıp sönmeli kavurucu
434
Teknik
flash wall
i.
yalaz duvarı
435
Teknik
flash smelting
i.
yanıp sönmeli izabe
436
Teknik
flash butt welding
i.
yakma alın kaynağı
437
Teknik
flash welding
i.
yakma alın kaynaklaması
438
Teknik
flash code functions
i.
yanıp sönen kod işlevi
439
Teknik
flash codes
i.
yanıp sönen kodlar
440
Teknik
start-up flash tank
i.
yol verme genleşme tankı
441
Teknik
flash ageing
i.
yıldırım buharlama
442
Teknik
high flash-point fluid
i.
zor tutuşabilen sıvı yakıt
443
Teknik
high flash point
i.
yüksek yanma derecesi
444
Teknik
heat flash
i.
ani ısı parlaması
445
Teknik
flash
i.
döküm kalıbında çapakların yerleştiği girintiler
446
Teknik
flash
i.
ince tabaka
447
Teknik
flash
i.
ışık tutulan cam tabakası
448
Teknik
flash
i.
çok ince elektrolitik kaplama
449
Teknik
flash
i.
metalik oksitlerin faaliyetleri, ateşin yönlendirilmesi veya yanlışlık sonucu tuğla veya çömlek yüzeyinde meydana gelen renklenme
450
Teknik
flash boiler
i.
küçük miktarlarda gelen suyun buhara dönüşmesi için sürekli kızgın halde tutulan dayanıklı tüpleri bulunan buhar kazanı
451
Teknik
flash burner
i.
elektrik kıvılcımı ile yanan bir cihazı bulunan gaz yakıcı
452
Teknik
flash butt welding
i.
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem
453
Teknik
flash tube
i.
genelde ksenonla dolu olup yüksek voltajlı elektrik sinyali ile ateşlendiğinde kısa ve kuvvetli ışık parlaması oluşturan boşalım borusu
454
Teknik
flash unit
i.
tek bir kompakt birim içerisinde hem güç kaynağı hem de elektronik flaş lambası içeren elektronik flaş sistemi
455
Teknik
flash welding
i.
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem
456
Teknik
flash
f.
flaş etmek
457
Teknik
flash
f.
(üflenen cam) ince bir levha halinde genişlemek
458
Teknik
flash
f.
ince tabaka ile kaplamak
459
Teknik
flash
f.
ince tabaka haline getirmek
460
Teknik
flash
f.
(çatının çeşitli bölümlerini) sac levha gibi malzemelerle kaplayarak yağmura karşı korumak
461
Teknik
flash
f.
(sade camı) ince bir cam veya metal tabakası ile kaplamak
462
Teknik
flash
f.
renkli cam tabakası kaplaması uygulamak
463
Teknik
flash
f.
hava kabarcıklarını gidermek için (elektrotip kılıfının) erimiş parafin yüzeyinden pürmüz alevi geçirmek
464
Teknik
flash
f.
(camı) renkli ve renksiz bölgeleri karışıp iç içe dağılacak şekilde ısıtmak
465
Teknik
flash
f.
(camın) rengini yoğunlaştırmak için yeniden ısıtmak
466
Teknik
flash vented
s.
delikli
Computer
467
Bilgisayar
flash memory
i.
anlık bellek
468
Bilgisayar
flash drive
i.
anlık bellek sürücüsü
469
Bilgisayar
flash drive
i.
bellek aygıtı
470
Bilgisayar
flash once
i.
bir kez yanıp sön
471
Bilgisayar
flash memory
i.
çakarbellek
472
Bilgisayar
flash mode
i.
flaş modu
473
Bilgisayar
flash energy
i.
flaş gücü
474
Bilgisayar
flash drive
i.
flaş bellek
475
Bilgisayar
flash disk cache utility
i.
flash disk önbellek yardımcı programı
476
Bilgisayar
flash disk cache utility
i.
flash disk önbellekleme programı
477
Bilgisayar
flash disk
i.
flaş disk
478
Bilgisayar
flash disk
i.
flash bellek
479
Bilgisayar
flash memory
i.
flaş bellek
480
Bilgisayar
flash memory
i.
flash bellek
481
Bilgisayar
flash mode
i.
flaş kipi
482
Bilgisayar
flash drive
i.
hafıza aygıtı
483
Bilgisayar
indicator flash
i.
gösterge yanıp/sönme
484
Bilgisayar
flash memory card
i.
hafıza kartı
485
Bilgisayar
flash disk
i.
hafıza kartı
486
Bilgisayar
busy-flash signal
i.
meşgul ışığı
487
Bilgisayar
usb flash drive
i.
usb bellek
488
Bilgisayar
usb flash drive
i.
usb hafıza çubuğu
489
Bilgisayar
flash
i.
yanıp sönme
490
Bilgisayar
flash
i.
yanıp sönme ışıldama
491
Bilgisayar
flash on time
i.
zamanında yanıp sönme
492
Bilgisayar
flash card
i.
flaş bellek kullanan hafıza kartı
493
Bilgisayar
flash disk
i.
usb sürücüsü
494
Bilgisayar
flash drive
i.
usb bellek
495
Bilgisayar
flash drive
i.
usb hafıza çubuğu
496
Bilgisayar
flash memory
i.
elektriksel olarak silinebilen ve tekrar programlanabilen kalıcı bellek
497
Bilgisayar
flash drive
i.
flaş sürücü
498
Bilgisayar
flash drive
i.
flash sürücü
499
Bilgisayar
no flash
s.
flaşsız
500
Bilgisayar
flash
s.
güç kaynağına bağlı olmaksızın depolanan veriyi tutabilen ve katı hal veri depolama teknolojisi kullanan
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of flash®
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy