Geçmiş

gergin

"gergin" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	gergin	strained s.
2	Yaygın Kullanım	gergin	nervous s.
3	Yaygın Kullanım	gergin	stretched s.
4	Yaygın Kullanım	gergin	tense s.
General
5	Genel	gergin	tremulous s.
6	Genel	gergin	stiff s.
7	Genel	gergin	jittery s.
8	Genel	gergin	on edge s.
9	Genel	gergin	intense s.
10	Genel	gergin	uneasy s.
11	Genel	gergin	stressful s.
12	Genel	gergin	uptight s.
13	Genel	gergin	drawn s.
14	Genel	gergin	nervy s.
15	Genel	gergin	skittish s.
16	Genel	gergin	jumpy s.
17	Genel	gergin	highly strung s.
18	Genel	gergin	keyed up s.
19	Genel	gergin	wrought up s.
20	Genel	gergin	tight s.
21	Genel	gergin	high-strung s.
22	Genel	gergin	taut s.
23	Genel	gergin	edgy s.
24	Genel	gergin	twitchy s.
25	Genel	gergin	nervous s.
26	Genel	gergin	aflutter s.
27	Genel	gergin	narrow s.
28	Genel	gergin	toey s.
29	Genel	gergin	toght [obsolete] s.
30	Genel	gergin	tweaky s.
31	Genel	gergin	twittery s.
32	Genel	gergin	antsy s.
33	Genel	gergin	ungratified s.
34	Genel	gergin	jiggy s.
35	Genel	gergin	quaky s.
36	Genel	gergin	bloodshot s.
37	Genel	gergin	blood-shotten s.
38	Genel	gergin	bloodshotten [dialect] s.
39	Genel	gergin	high-keyed [us] s.
40	Genel	gergin	hurry-scurry s.
41	Genel	gergin	burning s.
42	Genel	gergin	overwound s.
43	Genel	gergin	intrinse [obsolete] s.
44	Genel	gergin	itchy s.
45	Genel	gergin	fidgety s.
46	Genel	gergin	supercharged s.
47	Genel	gergin	twitchily zf.
48	Genel	gergin	on a knife-edge zf.
Colloquial
49	Konuşma Dili	gergin	clutched s.
50	Konuşma Dili	gergin	highly strung s.
51	Konuşma Dili	gergin	wired s.
52	Konuşma Dili	gergin	high-strung s.
53	Konuşma Dili	gergin	on edge s.
54	Konuşma Dili	gergin	hung up s.
55	Konuşma Dili	gergin	kacking s.
56	Konuşma Dili	gergin	kakking s.
57	Konuşma Dili	gergin	up to high doh [scotland] zf.
Idioms
58	Deyim	gergin	five-alarm fire i.
59	Deyim	gergin	(all) wrought up s.
60	Deyim	gergin	all in a dither s.
61	Deyim	gergin	on tenterhooks expr.
62	Deyim	gergin	on tenter-hooks expr.
63	Deyim	gergin	in a dither expr.
64	Deyim	gergin	on pins and needles expr.
65	Deyim	gergin	on thorns expr.
Technical
66	Teknik	gergin	taut i.
67	Teknik	gergin	tense s.
68	Teknik	gergin	tight s.
Automotive
69	Otomotiv	gergin	taut i.
Linguistics
70	Dilbilim	gergin	tight s.
71	Dilbilim	gergin	tense s.
Archaic
72	Eski Kullanım	gergin	upwrought s.
73	Eski Kullanım	gergin	quiverish s.
Slang
74	Argo	gergin	hincty s.
75	Argo	gergin	cacking s.
76	Argo	gergin	hinky [us] s.
British Slang
77	İngiliz Argosu	gergin	wired s.

"gergin" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 181 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gergin olma	jittering i.
2	Genel	gergin ip	tightrope i.
3	Genel	uçurtmanın ön kısımdaki çıtayı gergin tutmak için kullanılan çıta	spreader i.
4	Genel	gergin bekleyiş	tense wait i.
5	Genel	gergin bekleyiş	anxious wait i.
6	Genel	heyecanlı ve gergin tip	jitterbug i.
7	Genel	gergin tartışma	heated argument i.
8	Genel	çocukların üzerinde zıpladığı gergin ve esnek ağ	thrombolin i.
9	Genel	heyecan/stres gibi gergin ruh hali	state i.
10	Genel	gergin durum	nail biter i.
11	Genel	stresli ve gergin kimse	nailbiter i.
12	Genel	gergin durum	nailbiter i.
13	Genel	gergin durum	nail-biter i.
14	Genel	(davul derisi gibi) gergin deri	tympan i.
15	Genel	telaşlı ve gergin kimse	auld wife [scottish] i.
16	Genel	aşırı gergin kimse	choker i.
17	Genel	gergin ve kritik durum	clutch i.
18	Genel	gergin bekleyiş	doodah [uk] i.
19	Genel	gergin durum	fantigue i.
20	Genel	uzun, ince ve gergin şey	rope i.
21	Genel	gergin ip	rope [obsolete] i.
22	Genel	gergin kimse	shoven i.
23	Genel	gergin gözler	strain eyes i.
24	Genel	gergin kimse	spring i.
25	Genel	yumuşatmak (gergin/zor bir durumu)	help f.
26	Genel	sinirleri gergin olmak	be on edge f.
27	Genel	gergin görünmek	look nervous f.
28	Genel	gergin hissetmek	feel nervous f.
29	Genel	(av köpeği) iz ararken gergin biçimde kuyruk sallamak	feather f.
30	Genel	gergin bir şekilde evirip çevirmek	fiddle f.
31	Genel	zapt edici ipi gergin şekilde yukarı çekmek	snub f.
32	Genel	gergin (sinirler)	taut s.
33	Genel	gergin (kas)	stiff s.
34	Genel	sinirleri gergin	edgy s.
35	Genel	sinirleri gergin	jumpy s.
36	Genel	sinirleri gergin	nervous s.
37	Genel	gergin (kimse)	highly strung s.
38	Genel	gergin (kimse)	uptight s.
39	Genel	gergin (kimse)	overstrung s.
40	Genel	gergin (kimse)	jumpy s.
41	Genel	gergin (kimse)	in suspense s.
42	Genel	gergin (kimse)	nervy s.
43	Genel	gergin (kimse)	jittery s.
44	Genel	gergin (kimse)	restive s.
45	Genel	sinirleri gergin	high-strung s.
46	Genel	gergin (kimse)	high-strung s.
47	Genel	sinirleri gergin	overwrought s.
48	Genel	gergin bacaklı	stiff-legged s.
49	Genel	gergin bekleyiş içinde	charged s.
50	Genel	ürkek, sinirli veya gergin (at)	nappy s.
51	Genel	sinirleri gergin	tense s.
52	Genel	aşırı gergin	electric s.
53	Genel	gergin olmayan	unbraced [obsolete] s.
54	Genel	gergin olmayan (davul)	unbraced [obsolete] s.
55	Genel	gergin olmayan	unracked s.
56	Genel	aşırı gergin	epitonic s.
57	Genel	gergin olmayan	lax s.
58	Genel	gergin (tartışma, üslup)	high-pitched s.
59	Genel	aşırı gergin	hypertense s.
60	Genel	çok gergin	hypertense s.
61	Genel	(ses) gergin	choking s.
62	Genel	son derece gergin	overintense s.
63	Genel	aşırı gergin	overtaxed s.
64	Genel	çok gergin	goosey s.
65	Genel	çok gergin	goosy s.
66	Genel	gergin bir şekilde	jumpily zf.
67	Genel	gergin halde	on the stretch zf.
68	Genel	gergin bir şekilde	skittishly zf.
69	Genel	gergin bir halde	strainedly zf.
70	Genel	gergin bir biçimde	twitchily zf.
71	Genel	gergin biçimde	nervously zf.
72	Genel	gergin biçimde	skittishly zf.
73	Genel	gergin/heyecanlı biçimde	nervously zf.
74	Genel	gergin olarak	aflutter zf.
75	Genel	gergin bir şekilde	tensely zf.
76	Genel	gergin bir şekilde	unquietly zf.
77	Genel	gergin biçimde	faint-heartedly zf.
78	Genel	gergin bir şekilde	itchily zf.
Phrasals
79	Öbek Fiiller	gergin olmak	tense up f.
80	Öbek Fiiller	gergin gergin/sinirli sinirli bir şeyle oynamak	fidget with something f.
81	Öbek Fiiller	gergin gergin/sinirli sinirli bir şeyle oynamak	fidget with f.
Colloquial
82	Konuşma Dili	gergin geçen beş dakika	5 white-knuckled minutes i.
83	Konuşma Dili	gergin bakış	steely gaze i.
84	Konuşma Dili	gergin olmak	be uptight about f.
85	Konuşma Dili	gergin bir zaman geçirmek	be put to it f.
86	Konuşma Dili	gergin bir zaman geçirmek	put to it f.
87	Konuşma Dili	gergin bir zaman geçiren	put to it s.
88	Konuşma Dili	(bir konuda) gergin	worked up about (something) s.
89	Konuşma Dili	(bir konuda) gergin	worked up over (something) s.
90	Konuşma Dili	heyecanlı/gergin bir şekilde beklemek	sweat it out expr.
Idioms
91	Deyim	gergin ortam	heavy atmosphere i.
92	Deyim	gergin sessizlik	heavy silence i.
93	Deyim	gergin durum	a nail-biter i.
94	Deyim	gergin kimse	five-alarm fire i.
95	Deyim	gergin kimse veya şey	three-alarm fire i.
96	Deyim	gergin veya boğucu kimse veya şey	five-alarm fire i.
97	Deyim	gergin veya boğucu kimse veya şey	three-alarm fire i.
98	Deyim	çok gergin kişi/durum	five-alarm fire i.
99	Deyim	çok gergin kişi/durum	three-alarm fire i.
100	Deyim	gergin hava	heavy atmosphere i.
101	Deyim	gergin ortam	heavy atmosphere i.
102	Deyim	gergin bakış	steely look i.
103	Deyim	çok gergin kimse	a bag/bundle of nerves i.
104	Deyim	gergin bir sessizlik/ortam	a heavy silence i.
105	Deyim	gergin bir sessizlik/ortam	a heavy atmosphere i.
106	Deyim	gergin ortam	an atmosphere that you could cut with a knife i.
107	Deyim	gergin ortam	an atmosphere that you could cut with a knife i.
108	Deyim	çok gergin kimse	bundle of nerves i.
109	Deyim	gergin kavga/mücadele	knockdown drag-out fight i.
110	Deyim	gergin olmak	be on the tenters f.
111	Deyim	sinirleri gergin olmak	(one's) nerves are shot f.
112	Deyim	gergin hissetmek	freak me out f.
113	Deyim	gergin olmak	be wound up f.
114	Deyim	oldukça (çok) gergin/stresli olmak	be under a lot of strain f.
115	Deyim	gergin biri durumun üstüne gitmek	fuel the fire f.
116	Deyim	gergin biri durumun üstüne gitmek	fuel the fires f.
117	Deyim	gergin biri durumun üstüne gitmek	fuel the flame f.
118	Deyim	gergin biri durumun üstüne gitmek	fuel the flames f.
119	Deyim	gergin havayı dağıtmak	clear the atmosphere f.
120	Deyim	gergin olmak	hold one's breath f.
121	Deyim	gergin bir şekilde bir şeyin olmasını/gelmesini/geçmesini beklemek	marinate f.
122	Deyim	gergin olmak	be in a sweat f.
123	Deyim	gergin olmak	be ill at ease f.
124	Deyim	gergin olmak	be in a tizz f.
125	Deyim	gergin olmak	be in a tizzy f.
126	Deyim	(bir konuda) gergin olmak/gerilmek	be/get in/into a tizzy/tizz (about something) f.
127	Deyim	gergin olmak	be in a tizzle f.
128	Deyim	gergin olmak	be worked up f.
129	Deyim	(bir konuda) gergin olmak	be worked up about (something) f.
130	Deyim	(bir konuda) gergin olmak	be worked up over (something) f.
131	Deyim	gergin olmak/gerilmek	be into a tizzy f.
132	Deyim	gergin olmak/gerilmek	be into a tizz f.
133	Deyim	gergin olmak/gerilmek	get into a tizzy f.
134	Deyim	gergin olmak/gerilmek	get in a tizz f.
135	Deyim	gergin olmak/gerilmek	be in a tizzy f.
136	Deyim	gergin olmak/gerilmek	be in a tizz f.
137	Deyim	çok gergin/stresli	all wound up s.
138	Deyim	çok gergin	(as) nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs s.
139	Deyim	çok gergin	(as) tight as a drum s.
140	Deyim	davul gibi gergin	(as) tight as a drum s.
141	Deyim	davul gibi gergin/gerilmiş	tight as a drum s.
142	Deyim	sinirleri gergin olmak	(one's) nerves are shot expr.
143	Deyim	gergin durumda	all of a dither expr.
144	Deyim	çok gergin (ortam)	you could cut the atmosphere with a knife expr.
145	Deyim	gergin (atmosfer, ortam)	you could cut it with a knife expr.
146	Deyim	gergin/kaygılı bir bekleyiş içinde olan	on the anxious seat expr.
147	Deyim	gergin (kavga/tartışma)	knock-down drag-out expr.
Speaking
148	Konuşma	herkes gergin şu an	everybody's on edge right now expr.
149	Konuşma	sinirler son derece gergin	nerves are stretched to the max expr.
Politics
150	Siyasal	gergin durum	state of tension i.
Technical
151	Teknik	gergin konum (çekici ile römorkun frenlemede gergin konumda kalması)	extended position i.
152	Teknik	gergin (lastik)	nervy s.
Textile
153	Tekstil	dokuma tezgahında bezi enine gergin tutmaya yarayan pimli düz ahşap çubuk	templet i.
Marine
154	Denizcilik	gemide halatların ve zincirlerin karışmasını önleyen gergin halat	timenoguy i.
Medical
155	Medikal	gergin cilt	stretched skin i.
156	Medikal	gergin kas	pull i.
157	Medikal	normal/gergin durumda	at normal/stretched position expr.
Physiology
158	Fizyoloji	kasın gergin bir şekilde kasılması	tetanus i.
Marine Biology
159	Deniz Biyolojisi	polytrichaceae familyasındaki yosunlarda kapsül açıklığını kapan gergin zar	tympanum i.
160	Deniz Biyolojisi	polytrichaceae familyasındaki yosunlarda kapsül açıklığını kapan gergin zar	epiphragm i.
Zoology
161	Zooloji	(kanatları) gergin bir konumdayken bir araya getirmek	fold f.
Fishery
162	Balıkçılık	gergin misina	ledger i.
163	Balıkçılık	gergin misina	leger i.
164	Balıkçılık	gergin misina	ledger line i.
Linguistics
165	Dilbilim	gergin konuşma sesleri ile ilgili	long s.
Hunting
166	Silah/Atıcılık	revolverlerde kabza içinde horozun gergin olarak muhafazasını sağlayan vida	strain screw i.
Sport
167	Spor	gergin atlama	astride vault i.
168	Spor	(okçuluk) gergin	overstrung s.
Archaic
169	Eski Kullanım	gergin ve aşırı heyecanlı	frenetical s.
Slang
170	Argo	kıçına sopa girmiş/kıçında sopa varmış gibi gergin/sinirli kişi	stick up (one's) ass i.
171	Argo	gergin ifade	resting bitch face i.
172	Argo	gergin ifade	bitchy resting face i.
173	Argo	gergin kimse	white knuckler i.
174	Argo	gergin ve sinirli kimse	white knuckler i.
175	Argo	gergin durum	hairy situation f.
176	Argo	gergin olmak	be kacking it f.
177	Argo	gergin olmak	be kakking it f.
178	Argo	çok gergin olmak	be cacking it f.
179	Argo	(biraz) sinir bozucu/gergin bir hal almak	get a little hairy f.
180	Argo	(biraz) sinir bozucu/gergin bir hal almak	get a bit hairy f.
181	Argo	daima gergin	tightly wound s.