immediate - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

immediate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"immediate" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
immediate s. acil
General
immediate s. hemen ardından gelen
immediate s. hazır
immediate s. derhal olan
immediate s. yakın
immediate s. araçsız
immediate s. doğrudan
immediate s. anında
immediate s. vasıtasız
immediate s. doğrudan doğruya
immediate s. dolaysız
immediate s. şimdiki
immediate s. mübrem
immediate s. anlık
immediate s. hemen
immediate s. acele
immediate s. çabuk
immediate s. sezgisel
immediate s. doğrudan vasal veya lord olan
immediate s. (zaman) şimdiye yakın
immediate s. (zaman) şimdiyle ilgili
immediate s. dip dibe
immediate s. bitişik
immediate s. yakın
immediate s. sıradaki
immediate s. bir sonraki
immediate s. aşikar
immediate s. bariz
immediate s. (akraba) yakın
immediate s. (akraba) birinci dereceden
immediate s. birinci
immediate s. ilk olan
immediate s. ilk
immediate s. aciliyet arz eden
immediate s. civarda olan
immediate s. yakında
immediate s. yakınlarda
Technical
immediate s. ani
immediate s. ansızın
immediate s. birden
immediate s. birden bire
immediate s. gecikmesiz
Medical
immediate i. immediyat
Logic
immediate s. doğrudan olan (çıkarım)
Linguistics
immediate s. birincil
Ottoman Turkish
immediate s. müstacel

"immediate" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 208 sonuç

İngilizce Türkçe
General
immediate family i. birinci dereceden akrabalar
immediate family i. birinci dereceden yakınlar
immediate family i. en yakın aile bireyleri
immediate mission i. ivedi görev
immediate surroundings i. yakın çevre
immediate cause i. bir şeye doğrudan yol açan neden
immediate settlement i. hemen yerleşim
immediate support i. acil destek
immediate medical response i. acil tıbbi müdahale
immediate cash i. acil nakit
immediate payment i. acil ödeme
immediate delivery i. hızlı teslim
immediate support services i. acil yardım hizmetleri
immediate viewing i. anlık görüntüleme
immediate threat i. mevcut tehdit
immediate threat i. mevcut tehlike
immediate threat i. bir anda ortaya çıkan tehdit
immediate settlement i. anında oturma
immediate instruction i. mutlak komut
immediate addressing i. yerinde adresleme
immediate response i. ani karşılık verme
immediate response i. acil yanıt
immediate response i. ani tepki
immediate care i. acil bakım
immediate family i. birinci derece akraba
immediate warning i. acil ikaz
immediate warning i. acil uyarı
immediate operation i. acil operasyon
immediate aid i. acil yardım
immediate solution i. acil çözüm
immediate occupancy i. yerleşime hazır
immediate occupancy i. taşınılmaya hazır
immediate interest i. doğrudan çıkar
immediate suburbs i. kentin hemen dışındaki banliyöler
immediate suburbs i. en yakındaki banliyöler
immediate vicinity i. yakın çevre
immediate concerns i. acil halledilmesi gereken işler/sorunlar
immediate concerns i. (çözülmesi gereken) acil sorunlar
immediate relatives i. birinci derece akrabalar
immediate environment i. yakın çevre
immediate influence i. doğrudan etki
immediate measures i. acil önlemler
immediate family i. ebeveyn, kardeş, çocuk, eş veya nişanlı
immediate circle i. yakın çevre
immediate circle i. (birinin) yakın çevresi
immediate neighbour i. yakın komşu
immediate neighbor i. yakın komşu
be in an immediate danger f. ateş hattında olmak
be in an immediate danger f. topun ağzında olmak
ready for immediate use s. hemen kullanıma uygun
in the immediate future zf. yakın gelecekte
as immediate as possible zf. mümkün olduğunca erken
as immediate as possible zf. en kısa zamanda
as immediate as possible zf. derhal
as immediate as possible zf. hemen
as immediate as possible zf. bir an önce
Phrases
your immediate attention to this matter is appreciated expr. gereğinin yapılmasını arz ederim
your immediate attention to this matter is appreciated expr. gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim
Colloquial
take an immediate liking to someone f. birinden hemen hoşlanmak
Speaking
we are awaiting your immediate reply expr. acil cevap bekliyoruz
Trade/Economic
immediate payment i. acil ödeme
immediate cash need i. acil nakit ihtiyacı
immediate delivery i. acele teslim
immediate cash need i. acil nakit gereksinimi
immediate delivery i. acil teslim
immediate discount i. anında indirim
immediate purchase i. anında satınalma
immediate delivery i. anında teslim
immediate incorporation i. ani kuruluş
immediate purchase i. anlık satınalma
coefficient of immediate liquidity i. birinci derecede likidite katsayısı
immediate order i. borsada derhal al-sat emri
immediate run i. çok kısa dönem
immediate dismissal i. derhal işten çıkarma
immediate delivery i. derhal teslim
immediate supervisor i. en yakın amir
immediate annuity i. hemen ödemeli yaşam boyu gelir
immediate order i. hemen emri
immediate use i. hemen kullanım
immediate manager i. ilk amir
immediate chief i. ilk amir
immediate endorser i. ilk ciranta
immediate supervisor i. ilk amir
coefficient of immediate liquidity i. mütedavil kıymetlerin derhal paraya çevrilme oranı
immediate payment i. peşin ödeme
ready for immediate use s. hemen kullanıma/tüketime uygun
with immediate effect expr. derhal geçerli olmak üzere
with immediate effect expr. derhal yürürlüğe girmek üzere
Law
immediate interest i. acil alaka
immediate family i. birinci dereceden akrabalık
immediate family i. birinci dereceden akraba
immediate notice i. derhal yapılması gereken ihbar
immediate possession i. derhal zilyetlik
immediate termination i. derhal fesih
immediate performance i. derhal ifa
immediate cancellation i. derhal fesih
principle of immediate application i. derhal uygulanırlık ilkesi
immediate possession i. doğrudan zilyetlik
immediate indorsee i. ilk ciranta
immediate reversion i. kira sözleşmesinin sona ermesini takiben kiralanan mülkün mülk sahibine derhal iade edilmesi
immediate descent i. mirasın birinci derecede evlatlara intikali
immediate cause i. sonuçla doğrudan ilişkisi olan sebep
mediate or immediate s. dolaylı ya da dolaysız
Politics
immediate action plan i. acil eylem planı
immediate action i. acil eylem
immediate prevention i. acil önlem
cases that require immediate action i. acil önlem gerektiren durum
immediate effect i. ani etki
immediate election i. erken seçim
immediate past president i. geçen dönem başkanı
for immediate release expr. derhal basına sunulacaktır
Insurance
immediate annuity i. devre sonunda yürürlüğe giren irat
Technical
immediate-access store i. anında erişim belleği
immediate addressing i. anında adresleme
immediate access i. anında erişim
immediate processing i. anında işlem
immediate address i. anlık adres
immediate address i. çabuk adres
immediate access i. çabuk erişim
immediate addressing i. çabuk adresleme
immediate address i. hazır adres
immediate instruction i. hazır bilgi komutu
immediate crease recovery angle i. sıçrayış açısı
Computer
immediate pane i. anlık bölmesi
immediate addressing i. anında adresleme
immediate data i. anlık veri
immediate access i. anında erişim
immediate processing i. anında işlem
immediate address i. anlık adres
immediate address i. çabuk adres
immediate access i. çabuk erişim
immediate addressing i. çabuk adresleme
immediate data i. dolaysız veri
immediate instruction i. doğrudan komut
immediate address i. dolaysız adres
immediate address i. hazır adres
immediate start i. hemen başlangıç
immediate instruction i. mutlak komut
immediate pane i. yandaki bölme
Informatics
immediate data i. anlık veri
immediate notification i. anında bilgilendirilme
immediate access i. anlık erişim
immediate predecessor i. bitişik öncül
immediate successor i. bitişik ardıl
immediate address i. dolaysız adres
immediate data i. dolaysız veri
immediate instruction i. dolaysız veri komutu
immediate data i. mutlak veri
immediate address i. mutlak adres
Telecom
immediate data i. anlık veri
immediate address i. anlık adres
immediate instruction i. dolaysız veri komutu
immediate address i. mutlak adres
Electric
immediate address i. ani adres
immediate access i. ani erişme
Textile
immediate crease recovery angle i. sıçrayış açısı
Construction
immediate occupancy i. hemen kullanım
Aeronautic
immediate air support i. ani hava desteği
Medical
immediate medical care i. acil tıbbi müdahale
immediate treatment i. acil tedavi
immediate treatment i. acil müdahale
immediate surgical treatment i. acil cerrahi tedavi
immediate packaging i. birincil ambalaj
immediate release tablet i. çabuk salımlı tablet
immediate release product i. çabuk salımlı ürün
immediate versus delayed toxicity i. hızlı tip ya da gecikmiş toksisite
Psychology
immediate memory i. anlık bellek
immediate memory span i. anlık bellek boyutu
Dentistry
immediate denture i. geçici protez
Pathology
immediate allergy i. bir şeye karşı hassas olan kimsede teması takiben dakikalar içinde ortaya çıkan alerjik reaksiyon
immediate postpartum haemorrhage i. erken postpartum hemoraji
Pharmaceutics
immediate release tablet i. hemen salım sağlayan tablet
Social Sciences
immediate dependents i. bakmakla yükümlü olunan yakın aile üyeleri
immediate dependents i. eş ve hane halkının bir parçasını oluşturan yirmi bir yaşın altındaki bakmakla yükümlü olunan çocuklar
Linguistics
immediate constituent i. birincil kurucu
immediate constituent i. dolaysız kurucu
immediate speech i. zamandaş konuşma
Environment
immediate decontamination i. ivedi arındırma
Geography
immediate foreshore i. ön kıyı bandı
Geology
immediate settlement i. ani oturma
Military
immediate air mission i. ani hava görevi
immediate decontamination i. acilen bulaşıcı maddelerden temizleme
immediate visual assessment sentry i. ani durum gözetleme elemanı
immediate reaction force i. ani müdahale kuvveti
immediate air support i. ani hava desteği
immediate reaction force i. ani reaksiyon kuvveti
immediate message i. acele mesaj
immediate nuclear support i. acele nükleer destek
immediate back-up i. acil destek
priority of immediate mission requests i. acil görev taleplerinin önceliği
immediate visual assessment i. ani görsel değerlendirme
immediate visual assessment sentry i. ani görsel değerlendirme nöbetçisi
immediate operational readiness i. ani harekata hazırlık durumu
immediate commander i. bir üst komutan
immediate take-off i. çabuk kalkış
immediate reenlistment i. gönüllü hizmete çabuk dönüş
immediate message i. harekat acele mesajı
operational immediate i. harekat çok ivedi
domestic intelligence immediate situation report i. iç istihbarat ani durum raporu
immediate destination i. ilk liman
violation immediate report i. ihlal ön raporu
immediate commander i. ilk amir
immediate destination i. uğranılacak ilk liman
unanticipated immediate targets i. beklenmedik acil hedefler
unplanned immediate targets i. plansız acil hedefler
unplanned immediate targets i. harekat alanında olduğu bilindiği halde yeterli süre içinde yeri belirlenemeyen acil hedefler
Hunting
immediate assault i. ani baskın
Engineering
immediate engineering i. anında mühendislik