Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
piece of
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"piece of"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
piece of
i.
parçası
"piece of"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 371 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
piece of advice
i.
küçük bir tavsiye
2
Genel
piece of land
i.
kara parçası
3
Genel
piece of chalk
i.
tebeşir
4
Genel
a piece of advice
i.
tavsiye
5
Genel
a piece of advice
i.
öğüt
6
Genel
lock piece of a yoke
i.
zelve
7
Genel
piece of work
i.
iş
8
Genel
piece of crap
i.
saçmalık
9
Genel
a piece of cake
i.
baklava börek
10
Genel
a piece of land
i.
arazi parçası
11
Genel
piece of cake
i.
çok kolay
12
Genel
piece of land
i.
toprak parçası
13
Genel
piece of advice
i.
tavsiye
14
Genel
shattering piece of news
i.
bomba gibi haber
15
Genel
seller of piece goods
i.
parçacı
16
Genel
piece of wood
i.
tahta
17
Genel
a piece of cake
i.
çok kolay bir şey
18
Genel
piece of work
i.
görev
19
Genel
a piece of money
i.
ufak süs eşyaları
20
Genel
a piece of money
i.
ilginç antika sanat eseri
21
Genel
a piece of money
i.
ıvır zıvır
22
Genel
piece of cake
i.
kolay iş
23
Genel
piece of cake
i.
çocuk oyuncağı
24
Genel
piece of cake
i.
basit iş
25
Genel
a broken piece of glass
i.
cam kırığı
26
Genel
a piece of broken glass
i.
cam kırığı
27
Genel
half-burnt piece of wood
i.
öksü
28
Genel
steep and uneven piece of land
i.
engebeli arazi parçası
29
Genel
piece of paper
i.
kağıt parçası
30
Genel
worthless piece of paper
i.
değersiz kağıt parçası
31
Genel
a piece of metal
i.
bir metal parçası
32
Genel
a piece of advice
i.
öneri
33
Genel
piece of broken glass
i.
kırık bardak parçası
34
Genel
a small piece of information
i.
bilgi kırıntısı
35
Genel
piece of meat
i.
et parçası
36
Genel
piece of art
i.
sanat eseri
37
Genel
piece of technology
i.
teknolojik alet
38
Genel
tiny piece of matter
i.
maddenin çok küçük parçası
39
Genel
a piece of advice from me
i.
benden bir tavsiye
40
Genel
a piece of bric-a-brac
i.
antika eşya
41
Genel
a piece of money
i.
madeni para
42
Genel
a piece of bric-a-brac
i.
süs eşyası
43
Genel
piece of eight
i.
ispanyol doları
44
Genel
piece of work
i.
olağanüstü kimse
45
Genel
piece of work
i.
kayda değer başarı
46
Genel
piece of work
i.
sıra dışı ürün
47
Genel
piece of leather
i.
deri parçası
48
Genel
piece of work
i.
garip kimse
49
Genel
piece of work
i.
anlaşması zor kimse
50
Genel
piece of writing
i.
eser
51
Genel
piece of writing
i.
yazı
52
Genel
give a piece of one's mind
f.
ağzına geleni söylemek
53
Genel
cut down a piece of clothing into
f.
eski bir giysiden yeni bir şey yapmak
54
Genel
give somebody a piece of good news
f.
müjde vermek
55
Genel
give someone a piece of one's mind
f.
birine verip veriştirmek
56
Genel
be a piece of
f.
parçası olmak
57
Genel
spoil (a piece of writing) by alteration
f.
üzerinde kalem oynatmak
58
Genel
clear a piece of land (in order to grow crops)
f.
tarla açmak
59
Genel
give someone a piece of one's mind
f.
ağzının payını vermek
60
Genel
pin a piece of jewellery on something
f.
takı takmak
61
Genel
pin a piece of jewellery to something
f.
takı takmak
62
Genel
pin a piece of jewellery to someone
f.
takı takmak
63
Genel
pin a piece of jewellery on someone
f.
takı takmak
64
Genel
pin a piece of jewellery onto something
f.
takı takmak
65
Genel
pin a piece of jewellery onto someone
f.
takı takmak
66
Genel
give a piece of one's mind to
f.
açıkça konuşmak
67
Genel
give a piece of one's mind to
f.
dobra dobra konuşmak
68
Genel
give a piece of one's mind to
f.
bir çift söz etmek
69
Genel
consisting of single piece
s.
tek parçadan oluşan
70
Genel
all of a piece
s.
aynı tür
71
Genel
of a piece with
s.
tıpkısı
72
Genel
a piece of
s.
bir parça
73
Genel
of a piece
s.
aynı
74
Genel
all of a piece
s.
aynı
75
Genel
of a piece with
s.
benzer
76
Genel
of a piece with
s.
aynı
77
Genel
consisting of a single piece
s.
tek parçalı
78
Genel
consisting of a single piece
s.
tek parçadan oluşan
79
Genel
two piece of
s.
iki adet
80
Genel
two piece of
s.
iki tane
81
Genel
of a piece
zf.
tutarlı şekilde
82
Genel
of a piece
zf.
istikrarlı şekilde
Phrases
83
İfadeler
a piece of goods
i.
bir kadın (alaycı veya küçümseyerek)
Colloquial
84
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
sağlam ayakkabı olmayan kişi
85
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
kayda değer biri
86
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
kaypak
87
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
dikkate şayan biri
88
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
sevimsiz
89
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
olağanüstü biri
90
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
güvenilmez
91
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
inanılmaz biri
92
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
götü başı ayrı oynayan
93
Konuşma Dili
a piece of work [us]
i.
sıra dışı biri
94
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
beleş iş
95
Konuşma Dili
a piece of me
i.
bir parçam
96
Konuşma Dili
a piece of piss
i.
çocuk oyuncağı
97
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
çocuk oyuncağı
98
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
kolay iş
99
Konuşma Dili
a piece of advice
i.
küçük bir tavsiye
100
Konuşma Dili
a piece of one's mind
i.
samimi fikir
101
Konuşma Dili
a piece of one's mind
i.
samimi düşünce
102
Konuşma Dili
a piece of cake
i.
tatlı iş
103
Konuşma Dili
piece of identification
i.
hüviyet
104
Konuşma Dili
piece of identification
i.
kimlik
105
Konuşma Dili
treat someone like a piece of shit
f.
birisine bir pislik gibi davranmak
106
Konuşma Dili
(do) you want a piece of me?
expr.
kavga mı istiyorsun?
107
Konuşma Dili
(do) you want a piece of me?
expr.
kavga çıkarmak/etmek mi istiyorsun?
108
Konuşma Dili
(do) you want a piece of me?
expr.
dayak yemek mi istiyorsun?
109
Konuşma Dili
(you) wanna piece of me?
expr.
kavga mı istiyorsun?
110
Konuşma Dili
(you) wanna piece of me?
expr.
kavga çıkarmak/etmek mi istiyorsun?
111
Konuşma Dili
(you) wanna piece of me?
expr.
dayak yemek mi istiyorsun?
112
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle aynı
113
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle tutarlı
114
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle bağıntılı
115
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle uyumlu
116
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle aynı
117
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle tutarlı
118
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle bağıntılı
119
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle uyumlu
120
Konuşma Dili
want a piece of me?
expr.
dayak yemek mi istiyorsun?
121
Konuşma Dili
want a piece of me?
expr.
kavga mı istiyorsun?
122
Konuşma Dili
want a piece of me?
expr.
kavga çıkarmak/etmek mi istiyorsun?
Idioms
123
Deyim
a cold piece of work
i.
çok zor biri
124
Deyim
a cold piece of work
i.
zor insan
125
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
azar
126
Deyim
piece of one's mind
i.
azar
127
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
azar
128
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
çocuk oyuncağı
129
Deyim
a piece of the pie
i.
pastadan pay
130
Deyim
a piece of work
i.
çok zor biri
131
Deyim
a piece of work
i.
aşağılık kimse
132
Deyim
a cold piece of work
i.
art niyetli kimse
133
Deyim
a cold piece of work
i.
anlaşması zor kişi
134
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
paylama
135
Deyim
piece of one's mind
i.
paylama
136
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
paylama
137
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
çok kolay
138
Deyim
a piece of work
i.
art niyetli kişi
139
Deyim
a piece of work
i.
iğrenç kimse
140
Deyim
a cold piece of work
i.
sevimsiz tip
141
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
çıkışma
142
Deyim
piece of one's mind
i.
çıkışma
143
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
çıkışma
144
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
basit iş
145
Deyim
a piece of work
i.
sevimsiz tip
146
Deyim
a cold piece of work
i.
antipatik tip
147
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
fırça çekme
148
Deyim
piece of one's mind
i.
fırça çekme
149
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
fırça çekme
150
Deyim
a piece of old tackie [south africa]
i.
çantada keklik
151
Deyim
a piece of work
i.
antipatik kişi
152
Deyim
a cold piece of work
i.
münasebetsiz tip
153
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
ağır eleştiri
154
Deyim
piece of one's mind
i.
tenkit
155
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
tenkit
156
Deyim
a piece of work
i.
ciğeri beş para etmez
157
Deyim
a cold piece of work
i.
ciğeri beş para etmez
158
Deyim
a cold piece of work
i.
anlaşması zor insan
159
Deyim
a cold piece of work
i.
münasebetsiz kimse
160
Deyim
a cold piece of work
i.
çok zor biri
161
Deyim
a cold piece of work
i.
sevimsizini teki
162
Deyim
a cold piece of work
i.
sevimsiz tip
163
Deyim
piece of change
i.
bir miktar para
164
Deyim
piece of change
i.
bozukluk (para)
165
Deyim
piece of change
i.
bozuk (para)
166
Deyim
piece of change
i.
bozuk para
167
Deyim
piece of change
i.
demir para
168
Deyim
piece of change
i.
madeni para
169
Deyim
abbreviated piece of nothing
i.
etkisiz eleman
170
Deyim
abbreviated piece of nothing
i.
silik tip
171
Deyim
abbreviated piece of nothing
i.
fasulyeden tip
172
Deyim
abbreviated piece of nothing
i.
faydasız tip
173
Deyim
abbreviated piece of nothing
i.
varlığıyla yokluğu bir kişi
174
Deyim
abbreviated piece of nothing
i.
beş para etmez kişi
175
Deyim
a nasty piece of work
i.
beş para etmez
176
Deyim
a piece of cake
i.
çantada keklik
177
Deyim
a nasty piece of work
i.
ciğeri beş para etmez
178
Deyim
the villain of the piece
i.
çıban başı
179
Deyim
nasty piece of work
i.
kaba
180
Deyim
a nasty piece of work
i.
namussuz
181
Deyim
a piece of the pie
i.
pastadan pay
182
Deyim
piece (of the action)
i.
pay
183
Deyim
piece of the action
i.
(eylemde/faaliyette) pay
184
Deyim
the villain of the piece
i.
(olumsuz bir olayın) baş sorumlusu
185
Deyim
a nasty piece of work
i.
zor kimse/şey
186
Deyim
a nasty piece of work
i.
ters biri
187
Deyim
a nasty piece of work
i.
geçimsiz biri
188
Deyim
a nasty piece of work
i.
huysuz kimse
189
Deyim
a nasty piece of work
i.
sert biri
190
Deyim
a nasty piece of work
i.
kötü biri/şey
191
Deyim
a nasty piece of work
i.
yaman biri/şey
192
Deyim
a nasty piece of work
i.
fena biri/şey
193
Deyim
a nasty piece of work
i.
terbiyesiz kimse
194
Deyim
a nasty piece of work
i.
tehlikeli biri
195
Deyim
a nasty piece of work
i.
sağlam pabuç olmayan kimse
196
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
(birinin) gerçek düşünceleri
197
Deyim
a piece of (one's) mind
i.
(birinin) içinden/aklından geçen her şey
198
Deyim
a piece of mind
i.
gerçek düşünceleri
199
Deyim
a piece of mind
i.
içinden/aklından geçen her şey
200
Deyim
a piece of mind
i.
ağır eleştiri
201
Deyim
a piece of mind
i.
azar
202
Deyim
a piece of mind
i.
fırça
203
Deyim
a piece of mind
i.
çıkışma
204
Deyim
a piece of the action
i.
eylemde/faaliyette bir pay
205
Deyim
a piece of the action
i.
eylemin/faaliyetin bir parçası olma
206
Deyim
a piece of the action
i.
eyleme/faaliyete dahil olma
207
Deyim
a piece of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeyden pay
208
Deyim
a piece of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeye ortak olma
209
Deyim
a piece of the pie
i.
pastadan pay
210
Deyim
a piece of work [us]
i.
çok şaşırtıcı kimse
211
Deyim
a piece of work [us]
i.
şaşılası kimse
212
Deyim
a piece of work [us]
i.
acayip tip
213
Deyim
a piece of work [us]
i.
tuhaf tip
214
Deyim
a piece of work [us]
i.
sıra dışı tip
215
Deyim
a piece of work [us]
i.
etkileyici kimse
216
Deyim
a piece/slice of the action
i.
eylemde/faaliyette bir pay
217
Deyim
a piece/slice of the action
i.
eylemin/faaliyetin bir parçası olma
218
Deyim
a piece/slice of the action
i.
eyleme/faaliyete dahil olma
219
Deyim
a piece/slice of the action
i.
bir şeyin karından pay
220
Deyim
a piece/slice of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeyden pay
221
Deyim
a piece/slice of the action
i.
karlı olacağı düşünülen bir şeye ortak olma
222
Deyim
give a piece of one's mind
f.
ağzının payını vermek
223
Deyim
take a piece out of somebody
f.
ağzının payını vermek
224
Deyim
give a piece of mind
f.
azarlamak
225
Deyim
give somebody a piece of your mind
f.
azarlamak
226
Deyim
take a piece out of somebody
f.
birini azarlamak
227
Deyim
want a piece of the action
f.
bir eylemin bir parçası olmak istemek
228
Deyim
give someone a piece of one's mind
f.
birine ağzının payını vermek
229
Deyim
be a piece of piss
f.
çocuk oyuncağı olmak
230
Deyim
be a piece of piss
f.
çok kolay olmak
231
Deyim
be a piece of cake
f.
çok kolay olmak
232
Deyim
give one a piece of one's mind
f.
dobra dobra konuşmak
233
Deyim
be a piece of cake
f.
çocuk oyuncağı olmak
234
Deyim
be all of a piece with
f.
ile aynı/benzer özellikleri taşımak
235
Deyim
give somebody a piece of your mind
f.
kalayı basmak
236
Deyim
give one a piece of one's mind
f.
lafını esirgememek
237
Deyim
give a piece of mind
f.
kalayı basmak
238
Deyim
get one's piece of the pie
f.
pastadan payını almak
239
Deyim
be (all) of a piece
f.
aynı/benzer özellikleri taşımak
240
Deyim
be (all) of a piece
f.
hepsi aynı olmak
241
Deyim
be a nasty piece of work
f.
zor biri/bir şey olmak
242
Deyim
be a nasty piece of work
f.
ters biri/bir şey olmak
243
Deyim
be a nasty piece of work
f.
geçimsiz olmak
244
Deyim
be a nasty piece of work
f.
huysuzluk etmek
245
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birini azarlamak
246
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine kalayı basmak
247
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine gününü göstermek
248
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine ağzının payını vermek
249
Deyim
give someone a piece of your mind
f.
birine ağzına geleni söylemek
250
Deyim
be a piece of cake
f.
çantada keklik olmak
251
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı özelliklere sahip
252
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı özellikleri taşıyan
253
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) bağıntılı
254
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı
255
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) tutarlı
256
Deyim
how long is a piece of string
expr.
ahiret sorusu
257
Deyim
how long is a piece of string
expr.
ahret sorusu
258
Deyim
piece of cake
expr.
çocuk oyuncağı
259
Deyim
nasty piece of work
expr.
hoşa gitmeyen
260
Deyim
a nasty piece of work
expr.
işe yaramaz
261
Deyim
how long is a piece of string
expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı sorulan soru
262
Deyim
the villain of the piece
expr.
kötü bir olayın müsebbibi
263
Deyim
how long is a piece of string
expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı soru
Speaking
264
Konuşma
it is a piece of cake for me
expr.
benim için çocuk oyuncağı
265
Konuşma
it's a piece of cake!
expr.
çok kolay!
266
Konuşma
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit whom you call your husband/father/mother/wife
expr.
o karın/baban/annen/kocan olacak herif/kadın
267
Konuşma
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit who is supposed to be your husband/father/mother/wife
expr.
o kocan/baban/annen/karın olacak herif/kadın
268
Konuşma
you piece of shit cake
expr.
seni değersiz pislik
269
Konuşma
you piece of shit
expr.
seni değersiz pislik
270
Konuşma
you crap piece of shit
expr.
seni değersiz pislik
Trade/Economic
271
Ticaret/Ekonomi
piece of ground
i.
arsa
272
Ticaret/Ekonomi
piece of land
i.
arsa
273
Ticaret/Ekonomi
piece of ground
i.
parsel arsa
274
Ticaret/Ekonomi
piece of land
i.
parsel arsa
275
Ticaret/Ekonomi
piece of land
i.
toprak parçası
Technical
276
Teknik
curvature of test piece
i.
deney parçasının kıvrılma açısı
277
Teknik
of rubber test piece
i.
lastik deney parçası
Computer
278
Bilgisayar
piece of software
i.
yazılım parçası
Textile
279
Tekstil
piece of cloth
i.
kumaş parçası
280
Tekstil
piece of material
i.
kumaş parçası
Architecture
281
Mimarlık
side-piece (of saddle frame)
i.
böğür
Woodworking
282
Ağaç İşleri
piece of sawn timber
i.
kereste parçası
Furniture
283
Mobilya
piece of furniture
i.
mobilya
Linguistics
284
Dilbilim
piece of information
i.
bim
285
Dilbilim
piece of information
i.
bilgi-birim
Military
286
Askeri
service of the piece
i.
top hizmeti
Art
287
Sanat
an immortal piece of work
i.
ölümsüz eser
Music
288
Müzik
piece of music
i.
beste
289
Müzik
murder the piece of music
f.
bir müzik parçasını çok kötü çalmak
290
Müzik
perform (a piece of music)
f.
icra etmek
Slang
291
Argo
piece of ass
i.
fıstık
292
Argo
piece of ass
i.
seks
293
Argo
piece of ass
i.
güzel bir parça
294
Argo
a nasty piece of work
i.
anasının gözü
295
Argo
worthless piece of shit
i.
aşağılık pislik
296
Argo
(worthless) piece of shit
i.
beş para etmeyen kimse
297
Argo
a nasty piece of work
i.
beş para etmez biri
298
Argo
worthless piece of shit
i.
boş beleş tip
299
Argo
piece of piss
i.
çocuk oyuncağı (kolay iş)
300
Argo
redneck piece of shit
i.
cahil pislik
301
Argo
piece of cake
i.
çok kolay iş
302
Argo
piece of cake
i.
çocuk oyuncağı
303
Argo
(worthless) piece of shit
i.
değersiz herif
304
Argo
piece of junk
i.
hurda
305
Argo
human piece of garbage
i.
insan müsvettesi
306
Argo
human piece of garbage
i.
insan müsveddesi
307
Argo
piece of junk
i.
külüstür
308
Argo
a piece of dog shit
i.
pisliğin teki
309
Argo
piece of shit
i.
sikko
310
Argo
piece of shit
i.
tırt
311
Argo
piece of garbage
i.
beş para etmez
312
Argo
piece of garbage
i.
rezil
313
Argo
piece of garbage
i.
alçak
314
Argo
piece of garbage
i.
aşağılık
315
Argo
piece of garbage
i.
değersiz
316
Argo
piece of garbage
i.
kalitesiz
317
Argo
piece of garbage
i.
çöp
318
Argo
a piece of ass
i.
bir seks objesi olarak kadın
319
Argo
a piece of ass
i.
cinsel bir obje olarak kadın
320
Argo
a piece of ass
i.
et parçası olarak görülen kadın
321
Argo
a piece of tail
i.
bir seks objesi olarak kadın
322
Argo
a piece of tail
i.
cinsel bir obje olarak kadın
323
Argo
a piece of tail
i.
et parçası olarak görülen kadın
324
Argo
piece of snatch
i.
kaldırılacak kadın
325
Argo
piece of snatch
i.
takılmalık kadın
326
Argo
piece of snatch
i.
yatılacak kadın
327
Argo
piece of snatch
i.
davetkar kadın
328
Argo
piece of snatch
i.
fıstık
329
Argo
piece of snatch
i.
güzel parça
330
Argo
piece of snatch
i.
seksi şey
331
Argo
piece of snatch
i.
seks
332
Argo
piece of snatch
i.
sikiş
333
Argo
piece of tail
i.
kaldırılacak kadın
334
Argo
piece of tail
i.
takılmalık kadın
335
Argo
piece of tail
i.
yatılacak kadın
336
Argo
piece of tail
i.
kuyruk sallayan kadın
337
Argo
piece of tail
i.
fıstık
338
Argo
piece of tail
i.
güzel parça
339
Argo
piece of tail
i.
seksi şey
340
Argo
piece of tail
i.
kuyruk sallayan kadın
341
Argo
piece of tail
i.
seks
342
Argo
piece of tail
i.
sikiş
343
Argo
piece of ass
i.
sikiş
344
Argo
a piece of meat
i.
bir seks objesi olarak düşünülen kimse
345
Argo
a piece of meat
i.
cinsel obje olarak düşünülen kimse
346
Argo
a piece of meat
i.
et parçası
347
Argo
a piece of meat
i.
fıstık
348
Argo
a piece of meat
i.
seksi şey
349
Argo
pos (piece of shit)
i.
sikko
350
Argo
pos (piece of shit)
i.
tırt
351
Argo
pos (piece of shit)
i.
adi
352
Argo
pos (piece of shit)
i.
ciğeri beş para etmez
353
Argo
piece of ass [rare]
i.
eşcinsel erkek fahişe
354
Argo
piece of paper
i.
evlilik cüzdanı
355
Argo
a piece of crumpet
i.
çekici kadın
356
Argo
a piece of crumpet
i.
afet
357
Argo
a piece of crumpet
i.
fıstık gibi hatun
358
Argo
worthless piece of shit
ünl.
aşağılık herif
359
Argo
worthless piece of shit
ünl.
değersiz pislik
360
Argo
you want a piece of me?
expr.
kavga mı istiyorsun?
361
Argo
fucking piece of shit
expr.
lanet olası pislik
362
Argo
fucking piece of shit
expr.
lanet pislik
363
Argo
fucking piece of shit
expr.
lanet olasıca pislik
364
Argo
you're a lying piece of shit
expr.
yalancı pisliğin tekisin
British Slang
365
İngiliz Argosu
piece of shit
i.
adi
366
İngiliz Argosu
piece of shit
i.
ciğeri beş para etmez
367
İngiliz Argosu
piece of shit
i.
pislik
368
İngiliz Argosu
piece of shit
i.
şerefsiz
369
İngiliz Argosu
piece of skirt
i.
(kadınlar için ofansif) et parçası
370
İngiliz Argosu
piece of shit
ünl.
adi şerefsiz
371
İngiliz Argosu
piece of shit
ünl.
aşağılık herif
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of piece of
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy