sanatsal - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sanatsal



"sanatsal" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sanatsal artistic s.
sanatsal art s.
Colloquial
sanatsal aesthetic s.
sanatsal artsy s.
sanatsal arty s.
sanatsal artsy-craftsy s.
Art
sanatsal artistic s.
Archaic
sanatsal fancied [obsolete] s.

"sanatsal" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 158 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sanatsal toplantı conversazione i.
sanatsal etki arthistic influence i.
sanatsal fotoğrafçılık artistic photography i.
sanatsal içerikli art i.
sanatsal nitelik artistry i.
sanatsal değer artistic value i.
sanatsal etkinlik artistic activity i.
sanatsal etkinlik art activity i.
sanatsal tat artistic taste i.
sanatsal yapıt set piece i.
sanatsal özgürlük artistic freedom i.
sanatsal etkinliklere maddi olarak destek olan kimse patron of arts i.
sanatsal ve kültürel etkinlik événement artistique et culturel (fr) i.
sanatsal kapasite artistic capacity i.
sanatsal yaratıcılık artistic creativity i.
sanatsal güç artistic power i.
satılmak için üretilmiş olup sanatsal özellikler de taşıyan gündelik nesne ready-made i.
sanatsal, felsefi vb. amaçlarla bir arada olan seçkin topluluk cénacle i.
sanatsal üslup/tarz/biçem the artistic style i.
sanatsal değeri olmayan eser trash i.
sanatsal üslup the artistic style i.
sanatsal tarz the artistic style i.
sanatsal bir üslup an artistic style i.
sanatsal bir tarz an artistic style i.
entelektüel veya sanatsal helenizm özelliğine sahip kimse hellene i.
(entelektüel veya sanatsal) mükemmellik brilliancy i.
basmakalıp sanatsal tema bromide i.
edebi, sanatsal branşlarda kendisinden önceki bir ustanın ilke ve yöntemlerine sık sıkıya bağlı kimse descendant i.
edebi, sanatsal branşlarda kendisinden önceki bir ustanın ilke ve yöntemlerine sık sıkıya bağlı kimse descendent i.
sanatsal veya edebi zevk goût i.
entelektüel veya sanatsal beceri egzersizi gymnastic i.
edebiyatta sanatsal eserler veren kimse belle-lettrist i.
edebiyatta sanatsal eserler veren kimse belletrist i.
kendini sanatsal yazına adamış kimse belletrist i.
kendini sanatsal yazına adamış kimse belle-lettrist i.
sanatsal veya entelektüel bağlılığı olan az sayıda insan grubu cult i.
medeniyetin entelektüel ve sanatsal içeriği culture i.
uygun sanatsal yansıma felicity i.
sanatsal faaliyetlerde kullanılan ham madde fodder i.
sanatsal üretim output i.
sanatsal dışavurum artistic expression i.
sanatsal metinlere ilgi duymama subliteracy i.
estetik, sanatsal veya edebi kalitesini yitirmek degenerate f.
(sanatsal konuyu) idealize etmek idealise f.
(sanatsal konuyu) idealize etmek idealize f.
(sanatsal konuyu) idealise etmek idealise f.
(felsefi, sanatsal, bilimsel akımlar) en etkili olduğu dönemi yaşamak flourish f.
sanatsal yönünü zenginleştirmek strength [obsolete] f.
sanatsal yönünü zenginleştirmek strengthen f.
sanatsal yönü olan artistic s.
sanatsal içerikli (with) artistic content s.
sanatsal içerikli art themed s.
sanatsal olmayan unartful s.
sanatsal olmayan unartificial s.
sanatsal yönü olmayan unartificial s.
sanatsal olmayan unartistic s.
sanatsal yönü olmayan unartistic s.
sanatsal olmayan unartistlike s.
sanatsal detayları olmayan bucolical s.
(özellikle sanatsal tasarımlarda) dikkat dağıtıcı ayrıntılarla dolu busy s.
sanatsal zevki olmayan inartistic s.
mali kazanç için sanatsal nitelikleri feda eden commercial s.
sanatsal şekilde yapılmış fashioned s.
hayvan veya insan figürleriyle yapılan sanatsal temsile ait veya ilişkili figurative s.
sanatsal olmayan bir şekilde unartfully zf.
sanatsal olmayan bir şekilde unartificially zf.
sanatsal yönü olmayan bir şekilde unartificially zf.
sanatsal olmayan bir şekilde unartistlike zf.
Phrasals
(bir şeyi farklı bir sanatsal araçla) ifade etmek translate (something) to (something) f.
Colloquial
tuhaf ama sanatsal weird and wonderful s.
Idioms
sanatsal bir etki yaratmak için geleneksel formlardan/standartlardan/söz diziminden bilerek sapma artistic license i.
sanatsal bir etki yaratmak için kasten geleneksel formların dışına çıkma artistic license i.
sanatsal özgürlük artistic/poetic licence i.
artistik/sanatsal müdahale/manipülasyon artistic/poetic licence i.
sanatsal yaklaşım/bakış sense of craft i.
(birinin) sanatsal üslubu/tarzı/biçemi (one's) artistic style i.
kendi sanatsal ifade şeklini bulmak find (one's) voice f.
Media
tek bir kompozisyonda iki veya daha fazla sanatsal aracın kullanıldığı bir teknik mixed media i.
Architecture
sanatsal kaygısı olmayan, gündelik gereksinimleri karşılamaya yönelik, süsten uzak mimari vernacular architecture i.
sanatsal yapıtın odak merkezi climax i.
Medical
sanatsal anatomi artistic anatomy i.
Social Sciences
kitle iletişim araçları ile bağlantılı olup geniş kitlelere yayılan sanatsal ve entelektüel kültür masscult i.
aydın kültürü ile kültürsüzlük seviyeleri arasında yer alan, orta seviyeli ve kolay ulaşılabilir sanatsal ve fikirsel kültür midcult i.
Education
sanatsal etkinlikler artistic activities i.
sanatsal veya dekoratif unsurlar üzerine eğitim veren okul school of design i.
Literature
kelimelerin sanatsal olarak ifadesi turn i.
sanatsal ifadenin yazılı veya sözlü alegori olarak yorumlanması allegoresis i.
edebi eserde belirli bir sanatsal etki elde etmek için kullanılan şey device i.
sanatsal eserleri andıran bellettristic s.
sanatsal yazına ait bellettristic s.
sanatsal metinlere ilgi duymayan subliterate s.
History
imparator yoshihito döneminde yaşanmış japon sanatsal dönemi (1912–26) taisho i.
sanatsal veya kültürel gelişimin zirvesi belle epoque i.
on dokuzuncu yüzyılda fransa'da sanatsal ve kültürel gelişimin zirve yaptığı dönem belle epoque i.
Environment
sanatsal bir tasarımla düzenlenmiş bahçe landscaped garden i.
(bahçecilikte) sanatsal bir tasarıma sahip bahçe landscaped garden i.
Art
sanatsal eserde karşıt unsurların dengesi tension i.
isa'nın tecellisi olayının sanatsal temsili transfiguration i.
sanatsal yaratıcılık artistic creation i.
sanatsal kalıt/miras artistic patrimony i.
sanatsal nitelik artistry i.
antik çağdan kalma sanatsal obje an article of virtu i.
sanatsal çalışmalarda anatomi kurallarının uygulanması anatomism i.
sanatsal ifade için araç art form i.
içine mimarlık, resim, gravür, heykeltıraş gibi alanları alan sanatsal form ve figürler arts of design i.
hiçbir kurala bağlı kalmadan sanatsal eser üretme automatism i.
sanatsal çalışmadaki bileşenlerin uyumla bir araya gelmesi balance i.
opereda çağdaş ve gündelik malzemenin sanatsal bir şekilde kullanımı verism i.
opereda çağdaş ve gündelik malzemenin sanatsal bir şekilde kullanımı verismo i.
sanatsal nitelik virtu i.
sanatsal nitelik vertu i.
sanatsal mükemmelliği takdir eden kimse virtuoso i.
(sanatsal gösteri) ayırt edici ince özellik bouquet i.
sanatsal kompozisyonda birleştirilmiş ve kapsayıcı görsel etki breadth i.
pohpohlayarak diğerini taklit eden sanatsal çalışma homage i.
benzer olmayan unsurlardan oluşan sanatsal komposizyon montage i.
sanatsal figürün postürünün ifade ettiği olası değişim motion i.
sanatsal değere sahip nesne objet d’art i.
sanatsal değere sahip nesne objet dart i.
(orana ve harmoniye ağırlık veren) sanatsal antik yunan stili classical style i.
incelikle işlenmiş küçük ve sanatsal unsurlar ekleme detail i.
bir dönemi yansıtan sanatsal dışavurum tarzı idiom i.
öne çıkan sanatsal imitasyon impression i.
sanatsal süsleme device i.
sanatsal tasarım device i.
sıradışı sanatsal objeler curios i.
sanatsal veya edebi kompozisyonun unsurlarının uygun şekilde düzenlenmesi ordonnance i.
zulmün sanatsal temsili crucifixion i.
sonradan sanatsal anlam yüklenen buluntu nesne found object i.
sanatsal hale getirmek render f.
sanatsal kompozisyonda şekilleri estetik bir şekilde düzenlemek group f.
sanatsal olmayan nonartistic s.
kısıtlanmamış (sanatsal üslup) barbaric s.
kontrolsüz bir coşku içeren (sanatsal üslup) barbaric s.
(sanatsal performansta) form, zarafet veya vizyonda mükemmelliğe ulaşan victorious s.
geleneksel ifade biçimlerinden ve tekniklerden ayrılıp deneyselliğe, cesarete ve yaratıcı özgünlüğe vurgu yapan (sanatsal hareket veya üslup) modern s.
efekt yaratmak için sanatsal form ve ilkeleri kullanan conventionalized s.
efekt yaratmak için sanatsal form ve ilkeleri kullanan conventionalised s.
hayvan veya insan figürleriyle yapılan (sanatsal temsil) figured s.
sanatsal bir şekilde artistically zf.
sanatsal bir tarzda artly zf.
Music
izlenimci sanatsal kompozisyon yaratmak amacıyla çeşitli müzikal tınıların kullanımı tone painting i.
amerikan zencilerinin yarattığı sanatsal halk müziği jazz i.
sanatsal rock art rock i.
sanatsal rock progressive rock i.
sanatsal özellikler göstermeyip şahsiyetsiz olan, şirketlere bağımlı ana akım pop müzik mallcore i.
sanatsal estetiği bulunmayan müzik rough music i.
(antik irlanda'da) kanunların duyurulması ve sanatsal becerilerin yarıştırılması için düzenlenen etkinlik feis i.
sanatsal dans gösterisi stage dancing i.
Painting
nesneleri orijinal şekillerini sanatsal şekilde bozarak çizen ressam distortionist i.
Photography
fotoğrafa sanatsal etki kazandırmak için görüntüyü oluşturan ışığın bir kısmının hafifçe dağıtılması diffusion i.
Archaic
yüksek zevke hitap eden sanatsal tarz gusto i.
bilimsel veya sanatsal ilgi curiosity i.
sanatsal toplantı conversation i.
Slang
fazlaca sanatsal fartsy s.
fazlaca sanatsal artsy (fartsy) s.
göze sokarcasına sanatsal artsy (fartsy) s.
Modern Slang
afrika veya afrika amerikalı tarzını içeren bir sanatsal rock müzik tarzı afro prog i.