Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
tıkamak
"tıkamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
tıkamak
occlude
f.
General
2
Genel
tıkamak
stop
f.
3
Genel
tıkamak
tampon
f.
4
Genel
tıkamak
foul
f.
5
Genel
tıkamak
choke up
f.
6
Genel
tıkamak
plug up
f.
7
Genel
tıkamak
stopple
f.
8
Genel
tıkamak
the close of the day
f.
9
Genel
tıkamak
calk
f.
10
Genel
tıkamak
engorge
f.
11
Genel
tıkamak
congest
f.
12
Genel
tıkamak
block up
f.
13
Genel
tıkamak
spile
f.
14
Genel
tıkamak
stop up
f.
15
Genel
tıkamak
obturate
f.
16
Genel
tıkamak
cram
f.
17
Genel
tıkamak
bung up
f.
18
Genel
tıkamak
glut
f.
19
Genel
tıkamak
bung something up
f.
20
Genel
tıkamak
wad
f.
21
Genel
tıkamak
stuff up
f.
22
Genel
tıkamak
plug up to
f.
23
Genel
tıkamak
spike
f.
24
Genel
tıkamak
stopper
f.
25
Genel
tıkamak
seal off
f.
26
Genel
tıkamak
bung
f.
27
Genel
tıkamak
foul up
f.
28
Genel
tıkamak
hold
f.
29
Genel
tıkamak
plug
f.
30
Genel
tıkamak
jam
f.
31
Genel
tıkamak
block
f.
32
Genel
tıkamak
choke
f.
33
Genel
tıkamak
clod
f.
34
Genel
tıkamak
clog
f.
35
Genel
tıkamak
chock
f.
36
Genel
tıkamak
obstruct
f.
37
Genel
tıkamak
seal
f.
38
Genel
tıkamak
stuff
f.
39
Genel
tıkamak
tighten
f.
40
Genel
tıkamak
gridlock
f.
41
Genel
tıkamak
bottleneck
f.
42
Genel
tıkamak
obstipate
f.
43
Genel
tıkamak
clam [dialect] [uk]
f.
44
Genel
tıkamak
gum up
f.
45
Genel
tıkamak
oppilate
f.
46
Genel
tıkamak
impact
f.
47
Genel
tıkamak
impede
f.
48
Genel
tıkamak
congeal
f.
49
Genel
tıkamak
inglut [obsolete]
f.
50
Genel
tıkamak
dit [scotland]
f.
51
Genel
tıkamak
ditt
f.
52
Genel
tıkamak
gorge
f.
53
Genel
tıkamak
close
f.
54
Genel
tıkamak
clot
f.
55
Genel
tıkamak
cloy [obsolete]
f.
56
Genel
tıkamak
condemn
f.
57
Genel
tıkamak
incumber
f.
58
Genel
tıkamak
beclog
f.
59
Genel
tıkamak
sorb
f.
60
Genel
tıkamak
suppress
f.
Phrasals
61
Öbek Fiiller
tıkamak
tie up
f.
62
Öbek Fiiller
tıkamak
shut up
f.
63
Öbek Fiiller
tıkamak
shut off
f.
64
Öbek Fiiller
tıkamak
choke off
f.
65
Öbek Fiiller
tıkamak
choke up
f.
66
Öbek Fiiller
tıkamak
clog something up
f.
67
Öbek Fiiller
tıkamak
cut off
f.
68
Öbek Fiiller
tıkamak
clog up
f.
69
Öbek Fiiller
tıkamak
jam up
f.
Technical
70
Teknik
tıkamak
channel
f.
71
Teknik
tıkamak
choke
f.
72
Teknik
tıkamak
grout
f.
73
Teknik
tıkamak
suffocate
f.
74
Teknik
tıkamak
jam
f.
75
Teknik
tıkamak
clog
f.
76
Teknik
tıkamak
obstruct
f.
77
Teknik
tıkamak
stuff
f.
78
Teknik
tıkamak
blind
f.
79
Teknik
tıkamak
chunk
f.
Marine
80
Denizcilik
tıkamak
stoak
f.
Medical
81
Medikal
tıkamak
occlude
f.
Archaic
82
Eski Kullanım
tıkamak
overthwart
f.
83
Eski Kullanım
tıkamak
ingorge
f.
84
Eski Kullanım
tıkamak
stifle
f.
Slang
85
Argo
tıkamak
kack up
f.
"tıkamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 112 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çanına ot tıkamak
muzzle
f.
2
Genel
sözü ağzına tıkamak
shut somebody up
f.
3
Genel
birinin çanına ot tıkamak
spike someone's guns
f.
4
Genel
çanına ot tıkamak için fırsat kollamak
gun for
f.
5
Genel
bir şey boğazını tıkamak
gag on
f.
6
Genel
mantarla tıkamak
cork
f.
7
Genel
lafı ağzına tıkamak
shut somebody up
f.
8
Genel
çanına ot tıkamak
get
f.
9
Genel
çanına ot tıkamak
check
f.
10
Genel
falya deliğini tıkamak (silah)
spike
f.
11
Genel
kulaklarını tıkamak
turn a deaf ear to
f.
12
Genel
kulaklarını tıkamak
shut one's ears to
f.
13
Genel
silt ile tıkamak
silt up
f.
14
Genel
ağzını tıkamak
gag
f.
15
Genel
lafını ağzına tıkamak
shut somebody up
f.
16
Genel
yolunu tıkamak
block off
f.
17
Genel
burnunu tıkamak
congest one's nose
f.
18
Genel
burun tıkamak
congest one's nose
f.
19
Genel
çanına ot tıkamak
reduce to silence
f.
20
Genel
(pislik) tıkamak
choke up
f.
21
Genel
yolu tıkamak
block the road
f.
22
Genel
önünü tıkamak
stonewall
f.
23
Genel
boğazına toprak tıkamak
stuff one’s gullet with dirt
f.
24
Genel
yolu tıkamak
clog the roadway
f.
25
Genel
yolu tıkamak
clog the road
f.
26
Genel
çamurla/toprakla tıkamak
tamp
f.
27
Genel
yeniden mantarla tıkamak
recork
f.
28
Genel
(boru, vana) tıkamak
gag
f.
29
Genel
önünü tıkamak
obstruct
f.
30
Genel
zamkla tıkamak
gum
f.
31
Genel
yapışkan madde ile tıkamak
gunge (up)
f.
32
Genel
yolu tıkamak
impede
f.
33
Genel
yolu tıkamak
dit [scotland]
f.
34
Genel
yolu tıkamak
ditt
f.
35
Genel
ağzını tıkamak
close
f.
36
Genel
alüvyon veya çamur birikimiyle tıkamak
silt
f.
37
Genel
(baca veya silah namlusu) tıkamak
foul
f.
38
Genel
buzla tıkamak
freeze
f.
39
Genel
nefesini tıkamak
smolder [obsolete]
f.
40
Genel
nefesini tıkamak
smoulder [obsolete]
f.
Phrasals
41
Öbek Fiiller
şişenin ağzına mantar tıkamak
cork up
f.
42
Öbek Fiiller
şişenin ağzına mantar tıkamak
cork something up
f.
43
Öbek Fiiller
birinin geçiş yolunu tıkamak
block (someone or something) in
f.
44
Öbek Fiiller
bir yeri bir şeyle tıkamak
clog something with something
f.
45
Öbek Fiiller
birinin geçiş yolunu tıkamak
block (someone or something) in some place
f.
46
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkıştırmak/tıkamak
jam something up
f.
47
Öbek Fiiller
yolunu tıkamak
close something off
f.
48
Öbek Fiiller
-ile tıkamak
jam something up with something
f.
49
Öbek Fiiller
'-e tıkamak
lodge in
f.
50
Öbek Fiiller
yıkılıp (bir şeyi) tıkamak
drop across (someone or something)
f.
51
Öbek Fiiller
yıkılıp (bir şeyi) tıkamak
drop across someone or something
f.
52
Öbek Fiiller
(bir şeyle) tıkamak
jam with (something)
f.
53
Öbek Fiiller
yolunu tıkamak
pinch off
f.
54
Öbek Fiiller
yolunu tıkamak
pinch out
f.
55
Öbek Fiiller
çıkışını tıkamak
block in
f.
56
Öbek Fiiller
bir yerden çıkışını tıkamak
block in some place
f.
57
Öbek Fiiller
bir şeyi tıkamak
block something off
f.
58
Öbek Fiiller
bir şeyin geçişini tıkamak
block something off
f.
59
Öbek Fiiller
bir şeyi tıkamak
block something up
f.
60
Öbek Fiiller
bir şeyi tıkamak
choke something up
f.
61
Öbek Fiiller
(bir şey) soluk borusunu tıkamak
choke on (something)
f.
62
Öbek Fiiller
ile tıkamak
clog with
f.
63
Öbek Fiiller
(bir şey) boğazını tıkamak
gag on (something)
f.
64
Öbek Fiiller
bir şeyle iştahını tıkamak
gorge oneself on something
f.
65
Öbek Fiiller
bir şeyle iştahını tıkamak
gorge oneself with something
f.
66
Öbek Fiiller
ile iştahını tıkamak
gorge on
f.
67
Öbek Fiiller
(bir şeyle) iştahını tıkamak
gorge on (something)
f.
68
Öbek Fiiller
ile tıkamak
jam with
f.
Colloquial
69
Konuşma Dili
kulaklarını tıkamak
pull in one's ears
f.
Idioms
70
Deyim
önünü tıkamak
put the blocks on (something)
f.
71
Deyim
kulağını tıkamak
close (one's) ears to (someone or something)
f.
72
Deyim
barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
close the door on something on a peaceful solution
f.
73
Deyim
barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
shut the door on something on a peaceful solution
f.
74
Deyim
birinin önünü bir şey ile tıkamak
put something in the way of someone
f.
75
Deyim
birinin çanına ot tıkamak
settle somebody's hash
f.
76
Deyim
birinin çanına ot tıkamak
spike somebody's guns
f.
77
Deyim
çanına ot tıkamak
put a spoke in someone's wheel
f.
78
Deyim
kulaklarını tıkamak
fall on deaf ears
f.
79
Deyim
kulak tıkamak
turn a deaf ear to
f.
80
Deyim
kulaklarını tıkamak
stop one's ears
f.
81
Deyim
kulaklarını tıkamak
shut one's ears
f.
82
Deyim
soluğunu ağzına tıkamak
take someone's breath away
f.
83
Deyim
birine/bir şeye kulaklarını tıkamak
shut/close your ears to somebody/something
f.
84
Deyim
(kendi) önünü tıkamak
stand in (one's) own light
f.
85
Deyim
yolu tıkamak
get into the way
f.
86
Deyim
kulaklarını tıkamak
pull in ears
f.
87
Deyim
(birinin) çanına ot tıkamak
reduce (one) to silence
f.
88
Deyim
çanına ot tıkamak
settle hash
f.
89
Deyim
(birine/bir şeye) karşı kulaklarını tıkamak
shut (one's) ears to (someone or something)
f.
90
Deyim
kulaklarını tıkamak
stop your ears
f.
91
Deyim
(birine/bir şeye) kulaklarını tıkamak
turn a deaf ear (to someone or something)
f.
92
Deyim
çanına ot tıkamak
spike one's guns
f.
93
Deyim
çanına ot tıkamak
spike the guns
f.
Technical
94
Teknik
kanalı tıkamak
plug the channel
f.
Construction
95
İnşaat
duvardaki boşlukları çamur gibi maddeyle tıkamak
cob
f.
Marine
96
Denizcilik
geçici olarak tıkamak
chintze
f.
97
Denizcilik
üstünkörü bir şekilde tıkamak
chintze
f.
Mining
98
Maden
kuyudaki yağ kaçağını tıkamak için kuyuya yüksek basınçla moloz atma işlemi
junk shot
i.
Medical
99
Medikal
kalpteki bir deliği tıkamak için kullanılan bir cihaz
occluder
i.
100
Medikal
tıkamak (gözenek, bağırsak)
oppilate [obsolete]
f.
101
Medikal
(bağırsak, damar, kanal) tıkamak
strangulate
f.
Biology
102
Biyoloji
(enzim, organ) tıkamak
inhibit
f.
Breeding
103
Hayvancılık
(toynak) tıkamak
ball
f.
Military
104
Askeri
falya deliğini tıkamak için kullanılan gereç
spiker
i.
Hunting
105
Silah/Atıcılık
ateş ederken gaz kaçağını önlemek için (atım yatağını) tıkamak
obturate
f.
Slang
106
Argo
kıçına pamuk tıkmak/pamuğu tıkamak
bust a cap in (someone's) ass
f.
107
Argo
kıçına pamuk tıkmak/pamuğu tıkamak
pop a cap in (someone's) ass
f.
108
Argo
önünü tıkamak
put the skids on
f.
109
Argo
(birinin) kıçına pamuk tıkamak/pamuğu tıkamak
put a cap in (one's) ass
f.
110
Argo
artıklarla tıkamak
kack up
f.
111
Argo
pislikle tıkamak
kack up
f.
112
Argo
yapış yapış/pis bir şeyle tıkamak
kack up
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of tıkamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy