Geçmiş

the blue

"the blue" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	the blue i.	sema
2	Genel	the blue i.	deniz
3	Genel	the blue i.	gök
4	Genel	the blue i.	şiirlerde gök
5	Genel	the blue i.	mavilik

"the blue" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 221 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	blue bead worn against the evil eye i.	nazar boncuğu
2	Genel	the blue devils i.	iç sıkıntısı
3	Genel	a bolt from the blue i.	hiç umulmayan bir haber
4	Genel	a bolt from the blue i.	hiç umulmayan bir iş
5	Genel	a bolt out of the blue i.	hiç umulmayan bir haber
6	Genel	a bolt from the blue i.	hiç umulmayan bir olay
7	Genel	a bolt from the blue i.	hiç beklenmedik bir olay
8	Genel	a bolt out of the blue i.	hiç beklenmedik bir haber
9	Genel	a bolt from the blue i.	hiç beklenmedik bir iş
10	Genel	a bolt out of the blue i.	hiç beklenmedik bir iş
11	Genel	a bolt out of the blue i.	hiç beklenmedik bir olay
12	Genel	a bolt from the blue i.	hiç beklenmedik bir haber
13	Genel	a bolt out of the blue i.	hiç umulmayan bir olay
14	Genel	a bolt out of the blue i.	hiç umulmayan bir iş
15	Genel	start calling someone out of the clear blue f.	birini birdenbire (telefonla) aramaya başlamak
16	Genel	out of the blue zf.	damdan düşercesine
17	Genel	out of the blue zf.	hop diye
18	Genel	out of the blue zf.	birden bire
19	Genel	out of the blue zf.	aniden
20	Genel	out of the blue zf.	birdenbire
21	Genel	out-of-the-blue zf.	ansızın
Phrases
22	İfadeler	blue in the face expr.	bitap düşene (kadar)
23	İfadeler	blue in the face expr.	yorgunluk ya da zorlanma belirtileri gösterme
24	İfadeler	blue in the face expr.	hali kalmayana (dek)
25	İfadeler	blue in the face expr.	canı çıkıncaya (kadar)
26	İfadeler	blue in the face expr.	pestili çıkana (kadar)
27	İfadeler	caught between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen bıyık yukarı tükürsen sakal
28	İfadeler	caught between the devil and the deep blue sea expr.	iki ucu boklu değnek
29	İfadeler	caught between the devil and the deep blue sea expr.	iki arada bir derede
30	İfadeler	out of the blue expr.	aniden
31	İfadeler	out of the blue expr.	apansız
32	İfadeler	out of the blue expr.	beklenmedik biçimde
33	İfadeler	out of the blue expr.	beklenmedik bir anda
34	İfadeler	out of the blue expr.	birdenbire
35	İfadeler	out of the blue expr.	beklenmedik
36	İfadeler	out of the blue expr.	damdan düşercesine
37	İfadeler	out of the blue expr.	çat kapı
38	İfadeler	out of the blue expr.	durup dururken
39	İfadeler	out of the blue expr.	umulmadık biçimde
40	İfadeler	out of the blue expr.	umulmadık
Colloquial
41	Konuşma Dili	a bolt from the blue i.	hiç beklenmedik şey
42	Konuşma Dili	a bolt from the blue i.	tepeden inme
43	Konuşma Dili	a bolt from the blue i.	umulmadık şey
44	Konuşma Dili	like a bolt from the blue f.	lappadak
45	Konuşma Dili	blue around the gills s.	sarhoş
46	Konuşma Dili	blue around the gills s.	zom
47	Konuşma Dili	blue around the gills s.	leyla olmuş
48	Konuşma Dili	blue around the gills s.	pilot olmuş
49	Konuşma Dili	blue around the gills s.	hasta
50	Konuşma Dili	blue around the gills s.	rahatsız
51	Konuşma Dili	blue around the gills s.	kırgın
52	Konuşma Dili	blue around the gills s.	midesi bulanmış
53	Konuşma Dili	what the (blue) blazes ünl.	şaşırma ve kızgınlık bildiren bir kalıp
54	Konuşma Dili	what the (blue) blazes ünl.	allah'ın cezası/belası
55	Konuşma Dili	what the (blue) blazes ünl.	allah aşkına
56	Konuşma Dili	what the (blue) blazes ünl.	nasıl olur da
57	Konuşma Dili	what the (blue) blazes ünl.	nasıl oluyor da
58	Konuşma Dili	what the (blue) blazes ünl.	hangi cehennemden
59	Konuşma Dili	what the (blue) blazes expr.	şaşkınlık/kızgınlık veya tiksinti bildiren bir kalıp
60	Konuşma Dili	what the (blue) blazes expr.	allah'ın cezası/belası
61	Konuşma Dili	what the (blue) blazes expr.	allah aşkına
62	Konuşma Dili	what the (blue) blazes expr.	nasıl olur da
63	Konuşma Dili	what the (blue) blazes expr.	nasıl oluyor da
64	Konuşma Dili	what the (blue) blazes expr.	hangi cehennemden
65	Konuşma Dili	like a bolt from the blue expr.	bir anda
66	Konuşma Dili	like a bolt from the blue expr.	birden
67	Konuşma Dili	like a bolt from the blue expr.	birdenbire
68	Konuşma Dili	a bolt from the blue expr.	sürpriz
69	Konuşma Dili	like a bolt from the blue expr.	pat diye
Idioms
70	Deyim	bolt from the blue i.	ani sürpriz
71	Deyim	bolt from the blue i.	beklenmedik sürpiz
72	Deyim	the blue-eyed boy in the office i.	ofisin gözdesi
73	Deyim	the boys in blue i.	polisler
74	Deyim	the boys in blue i.	polis
75	Deyim	a bolt from the blue i.	şok eden/bir anda meydana gelen gelişme
76	Deyim	a bolt out of the blue i.	şok eden/bir anda meydana gelen gelişme
77	Deyim	bolt from the blue i.	açık gökyüzündeki yıldırım
78	Deyim	the wide blue yonder i.	sonsuz mavilik
79	Deyim	the wide blue yonder i.	uçsuz bucaksız mavilik
80	Deyim	the wide blue yonder i.	çok uzaklar
81	Deyim	the wide blue yonder i.	uçsuz bucaksız gökyüzü/deniz
82	Deyim	the wild blue yonder i.	sonsuz mavilik
83	Deyim	the wild blue yonder i.	uçsuz bucaksız mavilik
84	Deyim	the wild blue yonder i.	çok uzaklar
85	Deyim	the wild blue yonder i.	uçsuz bucaksız gökyüzü/deniz
86	Deyim	dip into the blue f.	uygunsuz konuşmak
87	Deyim	dip into the blue f.	açık saçık konuşmak
88	Deyim	dip into the blue f.	ağza alınmaz laflar etmek
89	Deyim	dip into the blue f.	küfürlü konuşmak
90	Deyim	do something until you are blue in the face f.	(bir şeyi) bitap düşene kadar yapıp bir sonuca varamamak
91	Deyim	do something until you are blue in the face f.	(bir şeyi) hali kalmayana dek yapıp bir sonuca varamamak
92	Deyim	do something until you are blue in the face f.	(bir şeyi) canı çıkıncaya kadar yapıp bir sonuç alamamak
93	Deyim	do something until you are blue in the face f.	(bir şeyi) pestili çıkana kadar yapıp bir sonuç alamamak
94	Deyim	do something until you are blue in the face f.	(bir şeyi) takati kalmayana dek yapıp bir sonuç alamamak
95	Deyim	hoist the blue peter f.	ayrılmak ya da ayrılmaya hazırlanmak
96	Deyim	hoist the blue peter f.	kalkışa hazırlanmak
97	Deyim	hoist the blue peter f.	kalkmak üzere olmak
98	Deyim	hoist the blue peter f.	(gemi/tekne) limanı terk etmek
99	Deyim	hoist the blue peter f.	(gemi/tekne) limanı terk etmek üzere olmak
100	Deyim	light the (blue) touch paper f.	fitilini ateşlemek
101	Deyim	light the (blue) touch paper f.	kışkırtmak
102	Deyim	light the (blue) touch paper f.	infial yaratmak
103	Deyim	light the (blue) touch paper f.	isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak
104	Deyim	light the blue touch paper f.	fitilini ateşlemek
105	Deyim	light the blue touch paper f.	kışkırtmak
106	Deyim	light the blue touch paper f.	infial yaratmak
107	Deyim	light the blue touch paper f.	isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak
108	Deyim	light the blue touchpaper f.	olayların fitilini ateşlemek
109	Deyim	light the blue touchpaper f.	büyük öfkeye/heyecana neden olmak
110	Deyim	come out of the clear blue sky f.	aniden ortaya çıkmak
111	Deyim	disappear into the blue f.	buhar olmak
112	Deyim	talk until one is blue in the face f.	bitap düşene kadar konuşmak
113	Deyim	come out of the blue f.	bir anda belirmek
114	Deyim	vanish into the blue f.	buhar olmak
115	Deyim	complain till one is blue in the face f.	başının etini yemek
116	Deyim	go off into the blue f.	buhar olmak
117	Deyim	talk until one is blue in the face f.	dili damağı kurumak
118	Deyim	come out of the clear blue sky f.	çat kapı gelmek
119	Deyim	come out of the blue f.	çıkıp gelmek
120	Deyim	come out of the blue f.	çat kapı gelmek
121	Deyim	come out of the blue f.	haber vermeden gelmek
122	Deyim	blue around the gills f.	hasta görünmek
123	Deyim	come out of the clear blue sky f.	haber vermeden çıkagelmek
124	Deyim	turn the air blue f.	fazla küfretmek
125	Deyim	between the devil and the deep blue sea f.	iki ucu boklu değnek
126	Deyim	vanish into the blue f.	ortadan kaybolmak
127	Deyim	disappear into the blue f.	ortadan kaybolmak
128	Deyim	go off into the blue f.	ortadan kaybolmak
129	Deyim	complain till one is blue in the face f.	makineli tüfek gibi konuşmak
130	Deyim	disappear into the blue f.	kayıplara karışmak
131	Deyim	turn the air blue f.	küfretmek
132	Deyim	turn the air blue f.	küfredip durmak
133	Deyim	come out of the blue f.	olup bitmek
134	Deyim	vanish into the blue f.	kayıplara karışmak
135	Deyim	go off into the blue f.	kayıplara karışmak
136	Deyim	complain till one is blue in the face f.	sürekli dırdır etmek
137	Deyim	be blue around the gills f.	solgun görünmek
138	Deyim	turn the air blue f.	sövmek
139	Deyim	turn the air blue f.	sövüp saymak
140	Deyim	disappear into the blue f.	toz olmak
141	Deyim	go off into the blue f.	toz olmak
142	Deyim	vanish into the blue f.	toz olmak
143	Deyim	vanish into the blue f.	yok olmak
144	Deyim	go into the wide blue yonder f.	uzak/bilinmeyen diyarlara gitmek
145	Deyim	go into the wild blue yonder f.	uzak/bilinmeyen diyarlara gitmek
146	Deyim	disappear into the blue f.	yok olmak
147	Deyim	go off into the blue f.	yok olmak
148	Deyim	dip into the blue f.	ayıp şeyler söylemek
149	Deyim	dip into the blue f.	yakışıksız şeyler söylemek
150	Deyim	be/until one is blue in the face f.	canını dişine takmış olmak
151	Deyim	be/until one is blue in the face f.	bitap düşene kadar çabalamak
152	Deyim	be/until one is blue in the face f.	kendini paralamak
153	Deyim	be/until one is blue in the face f.	canı çıkana kadar çabalamak
154	Deyim	be/until one is blue in the face f.	pestili çıkana kadar çabalamak
155	Deyim	talk till (one) is blue in the face f.	bitap düşene kadar konuşmak
156	Deyim	talk till (one) is blue in the face f.	konuşmaktan dili damağı kurumak
157	Deyim	talk till (one) is blue in the face f.	nefes tüketmek
158	Deyim	talk till (one) is blue in the face f.	dili damağı kuruyana kadar konuşmak
159	Deyim	talk till (one) is blue in the face f.	istediği kadar konuşmak
160	Deyim	until (one) is blue in the face zf.	bitap düşene kadar
161	Deyim	until (one) is blue in the face zf.	hali kalmayana dek
162	Deyim	until (one) is blue in the face zf.	canı çıkıncaya kadar
163	Deyim	until (one) is blue in the face zf.	pestili çıkana kadar
164	Deyim	until (one) is blue in the face zf.	takati kalmayana dek
165	Deyim	like a bolt from the blue zf.	umulmadık/beklenmedik bir biçimde
166	Deyim	like a bolt from the blue zf.	şaşkınlık verircesine
167	Deyim	like a bolt from the blue zf.	pat diye
168	Deyim	like a bolt from the blue zf.	hayret uyandırırcasına
169	Deyim	like a bolt from the blue zf.	hazırlıksız
170	Deyim	caught between the devil and the deep blue sea zf.	iki ateş arasında
171	Deyim	caught between the devil and the deep blue sea zf.	kendini iki ateş arasında bulmuş
172	Deyim	caught between the devil and the deep blue sea zf.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
173	Deyim	caught between the devil and the deep blue sea zf.	iki ucu boklu değnek
174	Deyim	caught between the devil and the deep blue sea zf.	iki arada bir derede kalma
175	Deyim	out of the clear (blue) sky zf.	apansız
176	Deyim	out of the clear (blue) sky zf.	aniden
177	Deyim	out of the clear (blue) sky zf.	ön bilgilendirme olmadan
178	Deyim	out of the clear (blue) sky zf.	haberdar olmaksızın
179	Deyim	out of the clear (blue) sky zf.	pat diye
180	Deyim	like a bolt from the blue expr.	aniden
181	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	aniden
182	Deyim	come out of the blue expr.	aniden
183	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	apansız
184	Deyim	like a bolt from the blue expr.	apansız
185	Deyim	between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
186	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	birdenbire
187	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	birden
188	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	bir anda
189	Deyim	like a bolt from the blue expr.	bir anda
190	Deyim	out of the blue expr.	beklenmedik bir anda
191	Deyim	out of the blue expr.	durduk yere
192	Deyim	out of the blue sky expr.	damdan düşer gibi
193	Deyim	like a bolt from the blue expr.	çat kapı
194	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	çat kapı
195	Deyim	out of the blue expr.	damdan düşer gibi
196	Deyim	between the devil and the deep blue sea expr.	iki arada bir derede
197	Deyim	bolt from the blue expr.	labbadak
198	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	lappadak
199	Deyim	like a bolt out of the blue expr.	pat diye
200	Deyim	out of the blue expr.	pat diye
201	Deyim	bolt from the blue expr.	tepeden inme
202	Deyim	out of the blue expr.	ummadık anda
203	Deyim	into the wide/wild blue yonder expr.	ücra/uzak bir yere
204	Deyim	caught between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
205	Deyim	(as) clear as the sky is blue expr.	apaçık ortada
206	Deyim	(as) clear as the sky is blue expr.	gün gibi ortada/açık
207	Deyim	(as) clear as the sky is blue expr.	tamamen aşikar
208	Deyim	(as) clear as the sky is blue expr.	bariz bir şekilde ortada
209	Deyim	into the blue expr.	uzaklara doğru
210	Deyim	into the blue expr.	bilinmeyene doğru
211	Deyim	till (one) is blue in the face expr.	makineli tüfek gibi
212	Deyim	till (one) is blue in the face expr.	dır dır
213	Deyim	till (one) is blue in the face expr.	vır vır
214	Deyim	till (one) is blue in the face expr.	nefesi tükenene kadar
215	Deyim	until you are blue in the face expr.	istediği kadar
216	Deyim	until you are blue in the face expr.	pestili çıkana kadar
217	Deyim	until you are blue in the face expr.	takati kalmayana dek
Music
218	Müzik	the blue danube i.	mavi tuna
Slang
219	Argo	have the worst case of blue balls f.	felaket biçimde ereksiyon halinde olmak
220	Argo	appear out of the blue f.	yırtık dondan çıkmak
221	Argo	out of the blue expr.	damdan düşercesine