yağmur - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yağmur



"yağmur" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yağmur rain i.
General
yağmur rain fall i.
yağmur barrage i.
yağmur the wet i.
yağmur rainfall i.
yağmur wet i.
yağmur waterworks i.
yağmur deluge i.
yağmur hail i.
yağmur rain i.
yağmur reyn [obsolete] i.
yağmur pluvial s.
Colloquial
yağmur the wet i.
Geography
yağmur rain i.

"yağmur" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yağmur yağmak rain f.
General
şiddetli yağmur deluge i.
yağmur suyu iniş borusu downspout i.
serpinti (yağmur için) sprinkle i.
yağmur suyu rainwater i.
şiddetli yağmur downpour i.
yağmur yüzünden iptal edilen maç rain check i.
kısa süren yağmur shower i.
hafif yağmur shower i.
yağmur (kurşun, ok vb) flight i.
yağan yağmur veya kar miktarı precipitation i.
yağmur ormanı rain forest i.
kısa süreli yağmur shower i.
yağmur duası rain prayer i.
şiddetli yağmur driving rain i.
şiddetli ve ani yağmur waterspout i.
yağmur kuşu killdeer i.
yağmur kuşu kildeer i.
yerel yağmur convectional rain i.
ince yağmur drizzle i.
yağmur sularına karşı konulan saç örtü flashing i.
yağmur yağdırmaya çalışan kimse rainmaker i.
çiseleyen yağmur drizzle i.
yağmur bulutu rain cloud i.
toprağı derinlemesine ıslatan yağmur soaking rain i.
yağmur fırtınası rainstorm i.
yağmur borusu downspout i.
altın yağmur kuşu golden plover i.
tropikal ülkelerde yağmur mevsimi the rains i.
tropik bölgelerde zaman zaman bulutsuz gökyüzünden düşen ince yağmur serein i.
yağmur kuşu wader i.
yağmur oluğu downspout i.
yağmur suyunun oluşturduğu kanal ditch i.
yağmur perdesi rain shadow i.
yağmur veya kar fırtınası flurry i.
yağmur efekti drencher i.
boşanma (yağmur) downfall i.
bitki yapraklarında birikip zemine damlayan yağmur suyu throughfall i.
şiddetli yağmur heavy rain i.
şiddetli yağmur heavy rainfall i.
yağmur yağar yağmaz donduran fırtına ice storm i.
sağanak yağmur yağması pour of i.
yağmur kuşları charadriformes i.
yere ulaşmadan buharlaşan yağmur veya kar virga i.
yağış (yağmur vb) precipitation i.
ahmak ıslatan (yağmur) drizzle i.
yağmur dansı rain dance i.
karla karışık yağmur sleet i.
tropik yağmur ormanları tropical rain forest i.
yağmur suyunu akıtan çıkıntı drip i.
yağmur mevsimi rainy season i.
yağmur ormanı rainforest i.
yağmur suyu rain water i.
yağmur bölgesi rain area i.
kısa yağmur veya kar yağışı showers i.
yağmur bulutu nimbus i.
yağmur bulutları rain clouds i.
yağmur suyu şebekesi storm water system i.
yağmur ana mecrası storm drain i.
yağmur miktarını artırma rainmaking i.
yapay olarak yağmur yağdırma rainmaking i.
yağmur suları rain water i.
yağmur ormanları rain forests i.
şiddetli yağmur pouring rain i.
şiddetli yağmur lashing rain i.
şiddetli yağmur torrential rain i.
yağmur çizmesi rain boot i.
karla karışık yağmur rain mixed with snow i.
yapay olarak yağmur yağdırma rain-making i.
yağmur miktarını artırma rain-making i.
yağmur suyu rain-water i.
ani bastıran yağmur cloudburst i.
yağmur kornişi label i.
yağmur suyu fıçısı water butt i.
bir evin saçaklarından yere dökülen yağmur suları eaves-drip i.
yağmur ormanları rainforests i.
yağmur tanesi raindrop i.
yağmur fırtınaları rain storms i.
gümüş yağmur silver rain i.
yağmur riski/olasılığı risk of showers i.
yağmur riski/olasılığı risk of rain i.
yağmur yokluğu lack of rain i.
yağmur eksikliği lack of rain i.
yağmur taşıyan bulutlar rain-bearing clouds i.
yağmur yüklü bulutlar rain-bearing clouds i.
yağmur taşıyan bulutlar rain-laden clouds i.
yağmur yüklü bulutlar rain-laden clouds i.
cama vuran yağmur sesi pitter-patter i.
yağmur kokusu smell of rain i.
yağmur kokusu scent of rain i.
(çatıdaki) yağmur oluğu rone (scottish) i.
yağmur suyu oluğu rone (scottish) i.
yağmur varili rain barrel i.
yağmur aşığı pluviophile i.
güneş varken yağan yağmur sunshower i.
güneş varken yağan yağmur sun shower i.
bulutsuz havada yağmur yağması fox rain i.
hafif yağmur mizzle i.
toz şeklinde ince yağmur mizzle i.
yağmur sezonu rain i.
yağmur suyu rain i.
çok yağmur alma raininess i.
sağanak yağmur rain i.
yağmur mevsimi rain i.
yağmur çokluğu raininess i.
çok şiddetli sağanak yağmur cataract i.
yağmur sesi rain patter i.
yağmur sesi patter of rain i.
yağmur bulutu nimb [rare] i.
rüzgar yardımı ile çiseleyen yağmur veya kar flurry of i.
evin saçaklarından yağmur sularının dökülmesi eavesdrip i.
hafif yağmur blash [uk] i.
yağmur (mermi, füze) volley i.
yağmur suyu oluğu leader i.
saman yığınına yağmur suyu girmemesi için yüzeye yakın samanları çapraz yerleştirme haystack dressing i.
hafif yağmur misle i.
toz şeklinde ince yağmur misle i.
ayakkabı tabanının hemen üzerine yağmur veya çamurdan koruma amaçlı eklenen parça mudguard i.
ince yağmur mug [dialect] [uk] i.
havai fişek patlatıldıktan sonra yağmur, yıldız gibi görüntüler oluşturan malzeme garniture i.
yağmur yağışı onfall i.
çiy, yağmur ve güneşe maruz bırakarak keten ve kenevirin yapışkan maddesini ayrıştırma dewretting i.
şiddetli yağmur douse i.
şiddetli yağmur dowse i.
yağmur ve rüzgarın birden şiddetlenmesi drow i.
yağmur havuzu dub i.
(hinduizm'de) yağmur tanrısı parjanya i.
(yağmur) şiddetli yağış plunge i.
çok yağmur alma pluviosity i.
aniden bastıran yağmur scat [dialect] [uk] i.
hafif yağmur scouther [dialect] [scotland] i.
yağmur gibi düşen şey shower i.
yağmur seline benzeyen şey freshet i.
aniden çiseleyen ince yağmur skew [dialect] [uk] i.
yağmur çiselemesi skiff i.
yağmur çiselemesi skift i.
çiseleyen yağmur skiffle [obsolete] i.
çiseleyen yağmur smir i.
hafif hafif atıştıran yağmur smir i.
çiseleyen yağmur smither i.
hafif hafif atıştıran yağmur smither i.
çiseleyen yağmur smur [scotland] i.
hafif hafif atıştıran yağmur smur [scotland] i.
çiseleyen yağmur smirr [scotland] i.
hafif hafif atıştıran yağmur smirr [scotland] i.
yağmur dansı rain dance i.
sağanak yağmur spout i.
(yağmur) atıştırma sprinkling i.
(yağmur) çiseleme sprinkling i.
(yağmur) hafif hafif yağma sprinkling i.
yağmur şapkası squam i.
yağmur yağmak shower f.
güneş yağmur vb nedenlerle solmak/aşınmak weather f.
kesilmek (yağmur) let up f.
serpmek (yağmur) sprinkle f.
yere düşmek (yağmur/kar şeklinde) precipitate f.
bardaktan boşanırcasına yağmak (yağmur) pelt down f.
yağmur boşanmak rain cats and dogs f.
kuvvetle vurmak (yağmur) slash against f.
yağmur nedeniyle solmak weather f.
dinmeye başlamak (fırtına/rüzgar/yağmur) subside f.
yağmur yemek get wet in the rain f.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak rain cats and dogs f.
kuvvetle vurmak (yağmur) slash across f.
dinmek (yağmur) let up f.
yağmur gibi boşanmak rain f.
yağmur gibi yağdırmak rain f.
sağanak yağmur yağmak pour down f.
güneş yağmur vb soldurmak/aşındırmak weather f.
yağmur aşındırmak weather f.
dinmek (fırtına/rüzgar/yağmur) subside f.
bastırmak (yağmur vb) overtake f.
yağmur yağarken küpünü doldurmak make hay while the sun shines f.
(yağmur) yağmak rain f.
çok yağmur yağmak rain a lot f.
(yağmur) izleri silmek wash away the trail f.
(yağmur) şiddetli yağmak pour with rain f.
şiddetli yağmur yağmak pour with rain f.
yağmur şiddetli yağmak rain come down hard f.
sağanak yağmur yağmak rain f.
yağmur yağmak rain down f.
yağmur gibi yağmak rain down f.
(gökyüzü) yağmur yağdırmak let loose f.
ince ince yağmak (yağmur) misle f.
atıştırmak (yağmur) misle f.
serpiştirmek (yağmur) misle f.
(yağmur) bardaktan boşanırcasına yağmak ding (on) [scotland] f.
(keten veya kenevir) yağmur, çiy, güneş gibi etkenlere maruz kalarak çürümek dewret f.
sağanak yağmur yağmak downpour f.
(yağmur) hafifçe yağmak pitter-patter f.
(yağmur) hafif hafif atıştırmak smir f.
(yağmur) çiselemek smir f.
(yağmur) hafif hafif atıştırmak smur [scotland] f.
(yağmur) çiselemek smur [scotland] f.
(yağmur) yağmamak fail f.
ara sıra yağmur yağan showery s.
hafif (rüzgar/yağmur) gentle s.
hafif (rüzgar/yağmur) soft s.
yağmur yağacak gibi watery s.
çok şiddetli yağan (yağmur) torrential s.
kuvvetli (yağmur/rüzgar/fırtına) heavy s.
geçirmez (yağmur/hava) impenetrable to s.
karla karışık yağmur sleety s.
yağmur geçirmez rainproof s.
yağmur geçmez rainproof s.
yağmur kaynaklı rain-induced s.
yağmur benekli rain-speckled s.
yağmur geçmez raintight s.
yağmur geçmez rain-tight s.
yağmur geçirmez raintight s.
yağmur geçirmez rain-tight s.
serpiştiren (yağmur) misly s.
yağmur sonrası hafif nemli kalan (parkur) good s.
şiddetli yağmur ile ilişkili pluvious s.
yağmur ile ilgili showery s.
yağmur gibi showery s.
yağmur yaratan showery s.
yağmur ile gelen showery s.
yağmur gibi düşen showery s.
(yağmur) sağanak olmayan light s.
yağmur öncesi before the rain zf.
aniden bastırarak (yağmur, rüzgar vb) gustily zf.
(yağmur, yağış) çok şiddetli in sheets zf.
yağmur anlamında bir ön ek hyeto- ök.
yağmur anlamını veren bir ön ek pluvio- ök.
yağmur anlamını veren bir ön ek pluvia- ök.
yağmur anlamını veren bir ön ek pluvi- ök.
Phrasals
(yağmur, kar, şimşek) olasılığı risk of (some inclement weather) i.
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) rain out f.
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) rain off f.
(yağmur) durmak hold up f.
yağmur yağmamaya devam etmek hold up f.
yağmur/kar üzerine yağmak/boşalmak beat down on (someone or something) f.
(yağmur vs.) yağmak come down f.
(fide) yağmur/çok sulama sonrası ölmek damp off f.
(yağmur/sis) bastırmak set in f.
(yağmur vb) üzerilerine (şakır şakır) yağmak pelt down (on someone or something) f.
(yağmur/kar) üzerine/üzerilerine yağmak beat down on f.
(yağmur suyu vb) üzerine dökülmek pour all over someone or something f.
(yağmur) üzerine boşalmak/yağmak beat down on f.
(yağmur) üzerine boşalmak/yağmak lash down on f.
(birinin veya bir şeyin) üzerine yağmur inmek drizzle down f.
üzerine yağmur indirmek drizzle down f.
birinin veya bir şeyin üstüne indirmek (yağmur veya akışkan madde) pour down f.
birinin üstüne indirmek (yağmur) pour down f.
üstüne sağanak şeklinde yağmak (yağmur) pour down f.
yağmur yağdığı için çıkamamak rain in f.
yağmur yağdığı için içeri taşımak rain in f.
(yağmur/kar) başlamak come on to (something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerine şiddetli yağmur yağmak lash down on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmur indirmek lash down on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmur boşalmak/yağmak lash down on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerine bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak lash down on (someone or something) f.
(yağmur) bardaktan boşanırcasına yağmak sheet down f.
Phrases
hava güneşliyken yağmur yağması the devil is beating his wife expr.
yağmur öncesi before rain expr.
Proverb
yağmur yağarken küpünü doldur make hay while the sun shines
Colloquial
güneş varken yağan yağmur monkey's wedding i.
kısa süren yağmur fırtınası gully washer i.
sağanak yağmur gully washer i.
sağanak yağmur pelting rain i.
yağmur ve dalga tanrısı hughie [australia/new zealand] i.
yağmur şapkası souwester i.
şiddetli yağmur yağmak chuck it down f.
sağanak yağmur yağmak chuck it down f.
yağmur dinmek rain stop f.
yağmur nedeniyle ertelenmek be rained off f.
yağmur nedeniyle iptal edilmek be rained off f.
yağmur nedeniyle geciktirilmek be rained off f.
yağmur nedeniyle ertelenmek be rained out f.
yağmur nedeniyle iptal edilmek be rained out f.
yağmur nedeniyle geciktirilmek be rained out f.
geçen ay neredeyse her gün yağmur yağdı last month it rained almost every day expr.
yağmur yağmak üzere coming up a cloud expr.
yağmur yağacak coming up a cloud expr.
(yağmur vb yüzünden) sırılsıklam oldum I am soaked to the bone expr.
(yağmur vb yüzünden) sırılsıklam oldum I am soaked to the skin expr.
yağmur nedeniyle ertelendi/gecikti/iptal edildi rain stopped play [uk/ireland] expr.
yağmur/yağış nedeniyle sekteye uğradı rain stopped play [uk/ireland] expr.
sağanak yağmur yağıyor it's chucking it down [uk] expr.
yağmur indirdi it's chucking it down [uk] expr.
şiddetli yağmur yağıyor it's chucking it down [uk] expr.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor it's chucking it down [uk] expr.
Idioms
(yağmur nedeniyle) etkinliğin iptal edilmesi rain-off i.
(yağmur nedeniyle) etkinliğin iptal edilmesi rainout i.
yağmur nedeniyle iptal edilen etkinlik rain-off i.
yağmur nedeniyle iptal edilen etkinlik rainout i.
yağmur nedeniyle iptal edilmiş etkinlik rain-off i.
yağmur nedeniyle iptal edilmiş etkinlik rainout i.
sağanak yağmur a (real) frog-choker i.
sağanak yağmur a (real) frog-strangler i.
sağanak yağmur a (real) toad-choker i.
sağanak yağmur a (real) toad-strangler i.
bardaktan boşalırcasına yağmur a (real) frog-choker i.
bardaktan boşalırcasına yağmur a (real) frog-strangler i.
bardaktan boşalırcasına yağmur a (real) toad-choker i.
bardaktan boşalırcasına yağmur a (real) toad-strangler i.
yağmur/fırtına öncesindeki güneşli ve açık hava weather breeder i.
aşırı derecede yağan yağmur a (real) frog-choker i.
sular seller gibi yağan yağmur a (real) frog-choker i.
gök delinmiş gibi yağan yağmur a (real) frog-choker i.
bardaktan boşanırcasına yağan yağmur a (real) frog-choker i.
aşırı derecede yağan yağmur a (real) toad-choker i.
sular seller gibi yağan yağmur a (real) toad-choker i.
gök delinmiş gibi yağan yağmur a (real) toad-choker i.
bardaktan boşanırcasına yağan yağmur a (real) toad-choker i.
ahmak ıslatan yağmur lovely weather for ducks i.
ahmak ıslatan yağmur fine weather for ducks i.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu it was raining cats and dogs i.
fırtına/yağmur bulutları storm clouds i.
yağmur boşanma tipping (it) down [uk] i.
(hava) yağmur toplamak breed up a storm f.
şiddetli yağmur yağmak pour with rain f.
(yağmur vb) birini sırılsıklam ıslatmak soak someone to the skin f.
(yağış/yağmur) bir şeyi mahvetmek rain something out f.
yağmur yağarken küpünü doldurmak make hay while the sun shines f.
çok şiddetli yağmur yağmak rain like a cow pissing on a flat rock f.
yoğun bir şekilde yağmur yağmak rain like a cow pissing on a flat rock f.
aşırı yağmur yağmak rain like a cow pissing on a flat rock f.
sağanak yağmur yağmak be chucking (it) down [uk] f.
yağmur indirmek be chucking (it) down [uk] f.
şiddetli yağmur yağmak be chucking (it) down [uk] f.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak be chucking (it) down [uk] f.
yağmur indirmek be tipping (it) down [uk] f.
yağmur boşanmak be tipping (it) down [uk] f.
yağmur yağarken küpünü doldurmak make hay while the sun is shining f.
şiddetli yağmur yağmak pour rain f.
yağmur indirmek pour rain f.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak pour rain f.
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmak the heavens open [uk] f.
yağmur indirmek the heavens open [uk] f.
(dalgalar, aşırı yağmur) tekneden denize düşürmek wash overboard f.
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmaya başladı the heavens open (up) expr.
adeta gök delindi (yağmur) heavens opened expr.
adeta gök delindi (yağmur) the heavens opened expr.
yağmur çamur demeden come rain or come shine expr.
yağmur yağarken küpünü doldur make hay while the sun shines expr.
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmaya başladı heavens opened expr.
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmaya başladı the heavens opened expr.
yağmur çamur demeden come rain or shine expr.
güneşli havada yağmur yağıyor the devil is beating his wife expr.
güneş varken yağmur yağıyor the devil is beating his wife expr.
hava güneşliyken yağmur yağıyor the devil is beating his wife expr.
güneşli havada yağmur yağıyor the devil is meeting his wife expr.
güneş varken yağmur yağıyor the devil is meeting his wife expr.
hava güneşliyken yağmur yağıyor the devil is meeting his wife expr.
yağmur çamur demeden come rain, come shine expr.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor it's raining cats and dogs expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor it's raining cats and dogs expr.
çok yağmur yağıyor it's raining cats and dogs expr.
yağmur indirdi it's tipping down expr.
yağmur boşandı it's tipping down expr.
bardaktan boşanırcasına (yağmur) yağıyor it's tipping (it) down [uk] expr.
yağmur indirdi it's tipping (it) down [uk] expr.
şakır şakır (yağmur) yağıyor it's tipping (it) down [uk] expr.
yağmur boşandı it's tipping (it) down [uk] expr.
bu hafta sonu kesin yağmur yağar! trust it to rain at the weekend! expr.
Speaking
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor it's raining pitchforks expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı it started to rain a lot expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor it is pouring rain expr.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı it started to rain a lot expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı the heavens opened expr.
bu yağmur nereden çıktı? where did this rain come from? expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor it is raining cats and dogs expr.
bütün gün yağmur yağdı it rained all day expr.
bütün gün yağmur yağdı it rained all day long expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor it's raining pitchforks and hammer handles expr.
bütün gün yağmur yağdı it has rained all day expr.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor it is pouring rain expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor it's raining pitchforks expr.
bir dakika içinde yağmur başlayacak it's gonna start raining in one minute expr.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor it is raining cats and dogs expr.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor it's raining pitchforks and hammer handles expr.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı heavens opened expr.
çok yağmur yağıyor it is raining cats and dogs expr.
dün dışarı çıkamadık çünkü yağmur yağdı yesterday we couldn't go out because it rained expr.
dün yağmur yağmadı it didn't rain yesterday expr.
dışarıda yağmur yağıyor it's raining out expr.
eninde sonunda yağmur yağacak it's gonna rain sooner or later expr.
gün boyunca yağmur yağdı it rained all day expr.
gün boyunca yağmur yağdı it rained all day long expr.
gün boyunca yağmur yağdı it has rained all day expr.
eğer yağmur yağarsa if it rains expr.
tüm gün yağmur yağdı it has rained all day expr.
tüm gün yağmur yağdı it rained all day long expr.
tüm gün yağmur yağdı it rained all day expr.
yağmur yağacak gibi it looks like rain expr.
yağmur yağacak gibi it looks like it's going to rain expr.
yaşadığın yerde çok yağmur yağar mı? does it rain a lot where you live? expr.
yaşadığın yerde çok yağmur yağıyor mu? does it rain a lot where you live? expr.
yağmur yağacağa benziyor it looks like rain expr.
yine yağmur yağacak it will rain again expr.
yağmur diner dinmez as soon as it stops raining expr.
yağmur yağacak it is going to rain expr.
Trade/Economic
yağmur pantolonu rain pants i.
yağmur pantolonu rain trousers i.
Industry
yağmur ölçer kullanan kimse precipitator i.
Insurance
yağmur suyu hasarı rainwater damage i.
yağmur sigortası pluvius insurance i.
Technical
yağmur oluğu rainspout i.
yağmur iniş borusu rainwater pipe i.
yağmur borusu rainspout i.
alt yağmur oluğu bottom gutter i.
benzeştirilmiş yağmur etkisi simulated rain effect i.
dıştan yağmur iniş borusu external downspout i.
içten yağmur iniş borusu internal downspout i.
kanalizasyon ve yağmur şebekesi sewage and drainage network i.
kaydetmeyen yağmur ölçeği nonrecording rain gage i.
maksimum efektif yağmur maximum effective rainfall i.
net yağmur miktarı net supply rainfall i.
siklonik yağmur cyclonic rain i.
senelik yağmur annual rainfall i.
şiddetli yağmur torrent i.
suni yağmur artificial rain i.
udometre yardımıyla düşen yağmur miktarının ölçülmesi udometry i.
üst yağmur oluğu top gutter i.
yağmur suyu şebekesi storm water system i.
yağmur korunağı rain shelter i.
yağmur suyu rain water i.
yağmur damlası raindrop i.
yağmur boranı rain storm i.
yağmur buzu glitter i.
yağmur damlası desenli cam water drop glass i.
yağmur suyu haznesi cesspit i.
yağmur suyu toplama sistemi rainwater harvesting system i.
yağmur suyu fıçısı water-butt i.
yağmur suyu borusu rainwater pipe i.
yağmur suyu ızgarası manhole cover i.
yağmur geçirmez giysi rainwear i.
yağmur suyu storm water i.
yağmur borusu rainwater fall pipe i.
yağmur borusu downspout i.
yağmur ve kar eşeli rain and snow gauge i.
yağmur kaydedici rainfall recorder i.
yağmur zayıflatması rain attenuation i.
yağmur damlası erozyonu raindrop erosion i.
yağmur suyu çıkışı rainwater outlet i.
yağmur ölçme aleti udometer i.
yağmur ölçme aleti rain gauge i.
yağmur suyu boru sistemleri rainwater piping systems i.
yağmur oluğu water guttering i.
yağmur damlası desenli cam sparkle glass i.
yağmur ölçer pluviometer i.
yağmur suyu haznesi cess box i.
yağmur haslığı fastness rain i.
yağmur sensörü rain sensor i.
yağmur iniş borusu downpipe i.
yağmur sığınağı rain shelter i.
yağmur damlası dewdrop i.
yağmur ölçme aleti pluviometer i.
yağmur oluğu downspout i.
yağmur suyu ızgarası rainwater grate i.
yağmur ve kar ölçeri rain and snow gauge i.
yağmur suyu drenajı storm drainage i.
yağmur seli drenajı storm drainage i.
yağmur iniş borusu downspout i.
yağmur damlası aşınması raindrop erosion i.
yağmur oluğu gutter i.
yağmur ölçme aleti rain gage i.
yağmur kalkanı rain shield i.
yağmur fırtınası rain storm i.
yağmur yıkaması rain wash i.
yağmur ölçeği rain gauge i.
yağmur oluğu rainwater gutter i.
yağmur oluğu kepçesi gutter hook i.
yağmur göstergesi rain gauge i.
yağmur oluğu roof puller i.
yağmur içeişlemesi rain penetration i.
yağmur sonrası toprağın tuttuğu su capillary water i.
yıllık yağmur annual rainfall i.
yerel yağmur convectional rain i.
saçaktan dökülen yağmur suyu eavesdrop i.
yağmur sularına karşı korunmak istenen çatının belirli bölümlerine yerleştirilebilmesi için bükülen sac levha şeritleri flashing i.
yağmur iniş borusu spout i.
yağmur iniş borusu sistemi spouting i.
çiselemek (yağmur) drizzle f.
yağmur geçirmez yapmak rainproof f.
yağmur geçirmez rainproof s.
yağmur suyuyla beslenen rainfed s.
Textile
yağmur-duş deneyi rain-shower test i.
yağmur haslığı fastness to rain i.
yağmur-duş deneyi bundesmann method i.
yağmur yöntemi rain method i.
yağmur geçirmez rain-proof s.
Architecture
yağmur oluğu eaves channel i.
yağmur oluğu eavesdrip i.
yağmur oluğu eavestrough i.
roma evlerinde orta avlu üzerinde bulunup yağmur sularını toplamada kullanılan çatısız açıklık compluvium i.
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı drip mold i.
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı drip mould i.
Construction
kanalizasyon ve yağmur suyu boşaltım sistemleri sewerage and rainwater discharge systems i.
yağmur sundurması weather strip i.
yağmur oluğu roof gutter i.
yağmur oluğu eavestrough i.
yağmur suyu haznesi rainwater hopper i.
yağmur borusu rainwater down-pipe i.
yağmur deresi eaves trough i.
yağmur iniş borusu hunisi rainwater head i.
yağmur oluğu guttering i.
yağmur suyu deposu rainwater store reservoir i.