|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
yağmur yağmak |
rain f.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
şiddetli yağmur |
deluge i.
|
|
3 |
Genel |
yağmur suyu iniş borusu |
downspout i.
|
|
4 |
Genel |
serpinti (yağmur için) |
sprinkle i.
|
|
5 |
Genel |
yağmur suyu |
rainwater i.
|
|
6 |
Genel |
şiddetli yağmur |
downpour i.
|
|
|
7 |
Genel |
yağmur yüzünden iptal edilen maç |
rain check i.
|
|
8 |
Genel |
kısa süren yağmur |
shower i.
|
|
9 |
Genel |
hafif yağmur |
shower i.
|
|
10 |
Genel |
yağmur (kurşun, ok vb) |
flight i.
|
|
11 |
Genel |
yağan yağmur veya kar miktarı |
precipitation i.
|
|
12 |
Genel |
yağmur ormanı |
rain forest i.
|
|
13 |
Genel |
kısa süreli yağmur |
shower i.
|
|
14 |
Genel |
yağmur duası |
rain prayer i.
|
|
15 |
Genel |
şiddetli yağmur |
driving rain i.
|
|
16 |
Genel |
şiddetli ve ani yağmur |
waterspout i.
|
|
17 |
Genel |
yağmur kuşu |
killdeer i.
|
|
18 |
Genel |
yağmur kuşu |
kildeer i.
|
|
19 |
Genel |
yerel yağmur |
convectional rain i.
|
|
20 |
Genel |
ince yağmur |
drizzle i.
|
|
21 |
Genel |
yağmur sularına karşı konulan saç örtü |
flashing i.
|
|
22 |
Genel |
yağmur yağdırmaya çalışan kimse |
rainmaker i.
|
|
23 |
Genel |
çiseleyen yağmur |
drizzle i.
|
|
24 |
Genel |
yağmur bulutu |
rain cloud i.
|
|
25 |
Genel |
toprağı derinlemesine ıslatan yağmur |
soaking rain i.
|
|
26 |
Genel |
yağmur fırtınası |
rainstorm i.
|
|
|
27 |
Genel |
yağmur borusu |
downspout i.
|
|
28 |
Genel |
altın yağmur kuşu |
golden plover i.
|
|
29 |
Genel |
tropikal ülkelerde yağmur mevsimi |
the rains i.
|
|
30 |
Genel |
tropik bölgelerde zaman zaman bulutsuz gökyüzünden düşen ince yağmur |
serein i.
|
|
31 |
Genel |
yağmur kuşu |
wader i.
|
|
32 |
Genel |
yağmur oluğu |
downspout i.
|
|
33 |
Genel |
yağmur suyunun oluşturduğu kanal |
ditch i.
|
|
34 |
Genel |
yağmur perdesi |
rain shadow i.
|
|
35 |
Genel |
yağmur veya kar fırtınası |
flurry i.
|
|
36 |
Genel |
yağmur efekti |
drencher i.
|
|
37 |
Genel |
boşanma (yağmur) |
downfall i.
|
|
38 |
Genel |
bitki yapraklarında birikip zemine damlayan yağmur suyu |
throughfall i.
|
|
39 |
Genel |
şiddetli yağmur |
heavy rain i.
|
|
40 |
Genel |
şiddetli yağmur |
heavy rainfall i.
|
|
41 |
Genel |
yağmur yağar yağmaz donduran fırtına |
ice storm i.
|
|
42 |
Genel |
sağanak yağmur yağması |
pour of i.
|
|
43 |
Genel |
yağmur kuşları |
charadriformes i.
|
|
44 |
Genel |
yere ulaşmadan buharlaşan yağmur veya kar |
virga i.
|
|
45 |
Genel |
yağış (yağmur vb) |
precipitation i.
|
|
46 |
Genel |
ahmak ıslatan (yağmur) |
drizzle i.
|
|
47 |
Genel |
yağmur dansı |
rain dance i.
|
|
48 |
Genel |
karla karışık yağmur |
sleet i.
|
|
49 |
Genel |
tropik yağmur ormanları |
tropical rain forest i.
|
|
50 |
Genel |
yağmur suyunu akıtan çıkıntı |
drip i.
|
|
51 |
Genel |
yağmur mevsimi |
rainy season i.
|
|
52 |
Genel |
yağmur ormanı |
rainforest i.
|
|
53 |
Genel |
yağmur suyu |
rain water i.
|
|
54 |
Genel |
yağmur bölgesi |
rain area i.
|
|
55 |
Genel |
kısa yağmur veya kar yağışı |
showers i.
|
|
56 |
Genel |
yağmur bulutu |
nimbus i.
|
|
57 |
Genel |
yağmur bulutları |
rain clouds i.
|
|
58 |
Genel |
yağmur suyu şebekesi |
storm water system i.
|
|
59 |
Genel |
yağmur ana mecrası |
storm drain i.
|
|
60 |
Genel |
yağmur miktarını artırma |
rainmaking i.
|
|
61 |
Genel |
yapay olarak yağmur yağdırma |
rainmaking i.
|
|
62 |
Genel |
yağmur suları |
rain water i.
|
|
63 |
Genel |
yağmur ormanları |
rain forests i.
|
|
64 |
Genel |
şiddetli yağmur |
pouring rain i.
|
|
65 |
Genel |
şiddetli yağmur |
lashing rain i.
|
|
66 |
Genel |
şiddetli yağmur |
torrential rain i.
|
|
|
67 |
Genel |
yağmur çizmesi |
rain boot i.
|
|
68 |
Genel |
karla karışık yağmur |
rain mixed with snow i.
|
|
69 |
Genel |
yapay olarak yağmur yağdırma |
rain-making i.
|
|
70 |
Genel |
yağmur miktarını artırma |
rain-making i.
|
|
71 |
Genel |
yağmur suyu |
rain-water i.
|
|
72 |
Genel |
ani bastıran yağmur |
cloudburst i.
|
|
73 |
Genel |
yağmur kornişi |
label i.
|
|
74 |
Genel |
yağmur suyu fıçısı |
water butt i.
|
|
75 |
Genel |
bir evin saçaklarından yere dökülen yağmur suları |
eaves-drip i.
|
|
76 |
Genel |
yağmur ormanları |
rainforests i.
|
|
77 |
Genel |
yağmur tanesi |
raindrop i.
|
|
78 |
Genel |
yağmur fırtınaları |
rain storms i.
|
|
79 |
Genel |
gümüş yağmur |
silver rain i.
|
|
80 |
Genel |
yağmur riski/olasılığı |
risk of showers i.
|
|
81 |
Genel |
yağmur riski/olasılığı |
risk of rain i.
|
|
82 |
Genel |
yağmur yokluğu |
lack of rain i.
|
|
83 |
Genel |
yağmur eksikliği |
lack of rain i.
|
|
84 |
Genel |
yağmur taşıyan bulutlar |
rain-bearing clouds i.
|
|
85 |
Genel |
yağmur yüklü bulutlar |
rain-bearing clouds i.
|
|
86 |
Genel |
yağmur taşıyan bulutlar |
rain-laden clouds i.
|
|
87 |
Genel |
yağmur yüklü bulutlar |
rain-laden clouds i.
|
|
88 |
Genel |
cama vuran yağmur sesi |
pitter-patter i.
|
|
89 |
Genel |
yağmur kokusu |
smell of rain i.
|
|
90 |
Genel |
yağmur kokusu |
scent of rain i.
|
|
91 |
Genel |
(çatıdaki) yağmur oluğu |
rone (scottish) i.
|
|
92 |
Genel |
yağmur suyu oluğu |
rone (scottish) i.
|
|
93 |
Genel |
yağmur varili |
rain barrel i.
|
|
94 |
Genel |
yağmur aşığı |
pluviophile i.
|
|
95 |
Genel |
güneş varken yağan yağmur |
sunshower i.
|
|
96 |
Genel |
güneş varken yağan yağmur |
sun shower i.
|
|
97 |
Genel |
bulutsuz havada yağmur yağması |
fox rain i.
|
|
98 |
Genel |
hafif yağmur |
mizzle i.
|
|
99 |
Genel |
toz şeklinde ince yağmur |
mizzle i.
|
|
100 |
Genel |
yağmur sezonu |
rain i.
|
|
101 |
Genel |
yağmur suyu |
rain i.
|
|
102 |
Genel |
çok yağmur alma |
raininess i.
|
|
103 |
Genel |
sağanak yağmur |
rain i.
|
|
104 |
Genel |
yağmur mevsimi |
rain i.
|
|
105 |
Genel |
yağmur çokluğu |
raininess i.
|
|
106 |
Genel |
çok şiddetli sağanak yağmur |
cataract i.
|
|
107 |
Genel |
yağmur sesi |
rain patter i.
|
|
108 |
Genel |
yağmur sesi |
patter of rain i.
|
|
109 |
Genel |
yağmur bulutu |
nimb [rare] i.
|
|
110 |
Genel |
rüzgar yardımı ile çiseleyen yağmur veya kar |
flurry of i.
|
|
111 |
Genel |
evin saçaklarından yağmur sularının dökülmesi |
eavesdrip i.
|
|
112 |
Genel |
hafif yağmur |
blash [uk] i.
|
|
113 |
Genel |
yağmur (mermi, füze) |
volley i.
|
|
114 |
Genel |
yağmur suyu oluğu |
leader i.
|
|
115 |
Genel |
saman yığınına yağmur suyu girmemesi için yüzeye yakın samanları çapraz yerleştirme |
haystack dressing i.
|
|
116 |
Genel |
hafif yağmur |
misle i.
|
|
117 |
Genel |
toz şeklinde ince yağmur |
misle i.
|
|
118 |
Genel |
ayakkabı tabanının hemen üzerine yağmur veya çamurdan koruma amaçlı eklenen parça |
mudguard i.
|
|
119 |
Genel |
ince yağmur |
mug [dialect] [uk] i.
|
|
120 |
Genel |
havai fişek patlatıldıktan sonra yağmur, yıldız gibi görüntüler oluşturan malzeme |
garniture i.
|
|
121 |
Genel |
yağmur yağışı |
onfall i.
|
|
122 |
Genel |
çiy, yağmur ve güneşe maruz bırakarak keten ve kenevirin yapışkan maddesini ayrıştırma |
dewretting i.
|
|
123 |
Genel |
şiddetli yağmur |
douse i.
|
|
124 |
Genel |
şiddetli yağmur |
dowse i.
|
|
125 |
Genel |
yağmur ve rüzgarın birden şiddetlenmesi |
drow i.
|
|
126 |
Genel |
yağmur havuzu |
dub i.
|
|
127 |
Genel |
(hinduizm'de) yağmur tanrısı |
parjanya i.
|
|
128 |
Genel |
(yağmur) şiddetli yağış |
plunge i.
|
|
129 |
Genel |
çok yağmur alma |
pluviosity i.
|
|
130 |
Genel |
aniden bastıran yağmur |
scat [dialect] [uk] i.
|
|
131 |
Genel |
hafif yağmur |
scouther [dialect] [scotland] i.
|
|
132 |
Genel |
yağmur gibi düşen şey |
shower i.
|
|
133 |
Genel |
yağmur seline benzeyen şey |
freshet i.
|
|
134 |
Genel |
aniden çiseleyen ince yağmur |
skew [dialect] [uk] i.
|
|
135 |
Genel |
yağmur çiselemesi |
skiff i.
|
|
136 |
Genel |
yağmur çiselemesi |
skift i.
|
|
137 |
Genel |
çiseleyen yağmur |
skiffle [obsolete] i.
|
|
138 |
Genel |
çiseleyen yağmur |
smir i.
|
|
139 |
Genel |
hafif hafif atıştıran yağmur |
smir i.
|
|
140 |
Genel |
çiseleyen yağmur |
smither i.
|
|
141 |
Genel |
hafif hafif atıştıran yağmur |
smither i.
|
|
142 |
Genel |
çiseleyen yağmur |
smur [scotland] i.
|
|
143 |
Genel |
hafif hafif atıştıran yağmur |
smur [scotland] i.
|
|
144 |
Genel |
çiseleyen yağmur |
smirr [scotland] i.
|
|
145 |
Genel |
hafif hafif atıştıran yağmur |
smirr [scotland] i.
|
|
146 |
Genel |
yağmur dansı |
rain dance i.
|
|
147 |
Genel |
sağanak yağmur |
spout i.
|
|
148 |
Genel |
(yağmur) atıştırma |
sprinkling i.
|
|
149 |
Genel |
(yağmur) çiseleme |
sprinkling i.
|
|
150 |
Genel |
(yağmur) hafif hafif yağma |
sprinkling i.
|
|
151 |
Genel |
yağmur şapkası |
squam i.
|
|
152 |
Genel |
yağmur yağmak |
shower f.
|
|
153 |
Genel |
güneş yağmur vb nedenlerle solmak/aşınmak |
weather f.
|
|
154 |
Genel |
kesilmek (yağmur) |
let up f.
|
|
155 |
Genel |
serpmek (yağmur) |
sprinkle f.
|
|
156 |
Genel |
yere düşmek (yağmur/kar şeklinde) |
precipitate f.
|
|
157 |
Genel |
bardaktan boşanırcasına yağmak (yağmur) |
pelt down f.
|
|
158 |
Genel |
yağmur boşanmak |
rain cats and dogs f.
|
|
159 |
Genel |
kuvvetle vurmak (yağmur) |
slash against f.
|
|
160 |
Genel |
yağmur nedeniyle solmak |
weather f.
|
|
161 |
Genel |
dinmeye başlamak (fırtına/rüzgar/yağmur) |
subside f.
|
|
162 |
Genel |
yağmur yemek |
get wet in the rain f.
|
|
163 |
Genel |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak |
rain cats and dogs f.
|
|
164 |
Genel |
kuvvetle vurmak (yağmur) |
slash across f.
|
|
165 |
Genel |
dinmek (yağmur) |
let up f.
|
|
166 |
Genel |
yağmur gibi boşanmak |
rain f.
|
|
167 |
Genel |
yağmur gibi yağdırmak |
rain f.
|
|
168 |
Genel |
sağanak yağmur yağmak |
pour down f.
|
|
169 |
Genel |
güneş yağmur vb soldurmak/aşındırmak |
weather f.
|
|
170 |
Genel |
yağmur aşındırmak |
weather f.
|
|
171 |
Genel |
dinmek (fırtına/rüzgar/yağmur) |
subside f.
|
|
172 |
Genel |
bastırmak (yağmur vb) |
overtake f.
|
|
173 |
Genel |
yağmur yağarken küpünü doldurmak |
make hay while the sun shines f.
|
|
174 |
Genel |
(yağmur) yağmak |
rain f.
|
|
175 |
Genel |
çok yağmur yağmak |
rain a lot f.
|
|
176 |
Genel |
(yağmur) izleri silmek |
wash away the trail f.
|
|
177 |
Genel |
(yağmur) şiddetli yağmak |
pour with rain f.
|
|
178 |
Genel |
şiddetli yağmur yağmak |
pour with rain f.
|
|
179 |
Genel |
yağmur şiddetli yağmak |
rain come down hard f.
|
|
180 |
Genel |
sağanak yağmur yağmak |
rain f.
|
|
181 |
Genel |
yağmur yağmak |
rain down f.
|
|
182 |
Genel |
yağmur gibi yağmak |
rain down f.
|
|
183 |
Genel |
(gökyüzü) yağmur yağdırmak |
let loose f.
|
|
184 |
Genel |
ince ince yağmak (yağmur) |
misle f.
|
|
185 |
Genel |
atıştırmak (yağmur) |
misle f.
|
|
186 |
Genel |
serpiştirmek (yağmur) |
misle f.
|
|
187 |
Genel |
(yağmur) bardaktan boşanırcasına yağmak |
ding (on) [scotland] f.
|
|
188 |
Genel |
(keten veya kenevir) yağmur, çiy, güneş gibi etkenlere maruz kalarak çürümek |
dewret f.
|
|
189 |
Genel |
sağanak yağmur yağmak |
downpour f.
|
|
190 |
Genel |
(yağmur) hafifçe yağmak |
pitter-patter f.
|
|
191 |
Genel |
(yağmur) hafif hafif atıştırmak |
smir f.
|
|
192 |
Genel |
(yağmur) çiselemek |
smir f.
|
|
193 |
Genel |
(yağmur) hafif hafif atıştırmak |
smur [scotland] f.
|
|
194 |
Genel |
(yağmur) çiselemek |
smur [scotland] f.
|
|
195 |
Genel |
(yağmur) yağmamak |
fail f.
|
|
196 |
Genel |
ara sıra yağmur yağan |
showery s.
|
|
197 |
Genel |
hafif (rüzgar/yağmur) |
gentle s.
|
|
198 |
Genel |
hafif (rüzgar/yağmur) |
soft s.
|
|
199 |
Genel |
yağmur yağacak gibi |
watery s.
|
|
200 |
Genel |
çok şiddetli yağan (yağmur) |
torrential s.
|
|
201 |
Genel |
kuvvetli (yağmur/rüzgar/fırtına) |
heavy s.
|
|
202 |
Genel |
geçirmez (yağmur/hava) |
impenetrable to s.
|
|
203 |
Genel |
karla karışık yağmur |
sleety s.
|
|
204 |
Genel |
yağmur geçirmez |
rainproof s.
|
|
205 |
Genel |
yağmur geçmez |
rainproof s.
|
|
206 |
Genel |
yağmur kaynaklı |
rain-induced s.
|
|
207 |
Genel |
yağmur benekli |
rain-speckled s.
|
|
208 |
Genel |
yağmur geçmez |
raintight s.
|
|
209 |
Genel |
yağmur geçmez |
rain-tight s.
|
|
210 |
Genel |
yağmur geçirmez |
raintight s.
|
|
211 |
Genel |
yağmur geçirmez |
rain-tight s.
|
|
212 |
Genel |
serpiştiren (yağmur) |
misly s.
|
|
213 |
Genel |
yağmur sonrası hafif nemli kalan (parkur) |
good s.
|
|
214 |
Genel |
şiddetli yağmur ile ilişkili |
pluvious s.
|
|
215 |
Genel |
yağmur ile ilgili |
showery s.
|
|
216 |
Genel |
yağmur gibi |
showery s.
|
|
217 |
Genel |
yağmur yaratan |
showery s.
|
|
218 |
Genel |
yağmur ile gelen |
showery s.
|
|
219 |
Genel |
yağmur gibi düşen |
showery s.
|
|
220 |
Genel |
(yağmur) sağanak olmayan |
light s.
|
|
221 |
Genel |
yağmur öncesi |
before the rain zf.
|
|
222 |
Genel |
aniden bastırarak (yağmur, rüzgar vb) |
gustily zf.
|
|
223 |
Genel |
(yağmur, yağış) çok şiddetli |
in sheets zf.
|
|
224 |
Genel |
yağmur anlamında bir ön ek |
hyeto- ök.
|
|
225 |
Genel |
yağmur anlamını veren bir ön ek |
pluvio- ök.
|
|
226 |
Genel |
yağmur anlamını veren bir ön ek |
pluvia- ök.
|
|
227 |
Genel |
yağmur anlamını veren bir ön ek |
pluvi- ök.
|
|
Phrasals |
|
228 |
Öbek Fiiller |
(yağmur, kar, şimşek) olasılığı |
risk of (some inclement weather) i.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rain out f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rain off f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
(yağmur) durmak |
hold up f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
yağmur yağmamaya devam etmek |
hold up f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
yağmur/kar üzerine yağmak/boşalmak |
beat down on (someone or something) f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
(yağmur vs.) yağmak |
come down f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
(fide) yağmur/çok sulama sonrası ölmek |
damp off f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
(yağmur/sis) bastırmak |
set in f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
(yağmur vb) üzerilerine (şakır şakır) yağmak |
pelt down (on someone or something) f.
|
|
238 |
Öbek Fiiller |
(yağmur/kar) üzerine/üzerilerine yağmak |
beat down on f.
|
|
239 |
Öbek Fiiller |
(yağmur suyu vb) üzerine dökülmek |
pour all over someone or something f.
|
|
240 |
Öbek Fiiller |
(yağmur) üzerine boşalmak/yağmak |
beat down on f.
|
|
241 |
Öbek Fiiller |
(yağmur) üzerine boşalmak/yağmak |
lash down on f.
|
|
242 |
Öbek Fiiller |
(birinin veya bir şeyin) üzerine yağmur inmek |
drizzle down f.
|
|
243 |
Öbek Fiiller |
üzerine yağmur indirmek |
drizzle down f.
|
|
244 |
Öbek Fiiller |
birinin veya bir şeyin üstüne indirmek (yağmur veya akışkan madde) |
pour down f.
|
|
245 |
Öbek Fiiller |
birinin üstüne indirmek (yağmur) |
pour down f.
|
|
246 |
Öbek Fiiller |
üstüne sağanak şeklinde yağmak (yağmur) |
pour down f.
|
|
247 |
Öbek Fiiller |
yağmur yağdığı için çıkamamak |
rain in f.
|
|
248 |
Öbek Fiiller |
yağmur yağdığı için içeri taşımak |
rain in f.
|
|
249 |
Öbek Fiiller |
(yağmur/kar) başlamak |
come on to (something) f.
|
|
250 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üzerine şiddetli yağmur yağmak |
lash down on (someone or something) f.
|
|
251 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmur indirmek |
lash down on (someone or something) f.
|
|
252 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmur boşalmak/yağmak |
lash down on (someone or something) f.
|
|
253 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üzerine bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak |
lash down on (someone or something) f.
|
|
254 |
Öbek Fiiller |
(yağmur) bardaktan boşanırcasına yağmak |
sheet down f.
|
|
Phrases |
|
255 |
İfadeler |
hava güneşliyken yağmur yağması |
the devil is beating his wife expr.
|
|
256 |
İfadeler |
yağmur öncesi |
before rain expr.
|
|
Proverb |
|
257 |
Atasözü |
yağmur yağarken küpünü doldur |
make hay while the sun shines
|
|
Colloquial |
|
258 |
Konuşma Dili |
güneş varken yağan yağmur |
monkey's wedding i.
|
|
259 |
Konuşma Dili |
kısa süren yağmur fırtınası |
gully washer i.
|
|
260 |
Konuşma Dili |
sağanak yağmur |
gully washer i.
|
|
261 |
Konuşma Dili |
sağanak yağmur |
pelting rain i.
|
|
262 |
Konuşma Dili |
yağmur ve dalga tanrısı |
hughie [australia/new zealand] i.
|
|
263 |
Konuşma Dili |
yağmur şapkası |
souwester i.
|
|
264 |
Konuşma Dili |
şiddetli yağmur yağmak |
chuck it down f.
|
|
265 |
Konuşma Dili |
sağanak yağmur yağmak |
chuck it down f.
|
|
266 |
Konuşma Dili |
yağmur dinmek |
rain stop f.
|
|
267 |
Konuşma Dili |
yağmur nedeniyle ertelenmek |
be rained off f.
|
|
268 |
Konuşma Dili |
yağmur nedeniyle iptal edilmek |
be rained off f.
|
|
269 |
Konuşma Dili |
yağmur nedeniyle geciktirilmek |
be rained off f.
|
|
270 |
Konuşma Dili |
yağmur nedeniyle ertelenmek |
be rained out f.
|
|
271 |
Konuşma Dili |
yağmur nedeniyle iptal edilmek |
be rained out f.
|
|
272 |
Konuşma Dili |
yağmur nedeniyle geciktirilmek |
be rained out f.
|
|
273 |
Konuşma Dili |
geçen ay neredeyse her gün yağmur yağdı |
last month it rained almost every day expr.
|
|
274 |
Konuşma Dili |
yağmur yağmak üzere |
coming up a cloud expr.
|
|
275 |
Konuşma Dili |
yağmur yağacak |
coming up a cloud expr.
|
|
276 |
Konuşma Dili |
(yağmur vb yüzünden) sırılsıklam oldum |
I am soaked to the bone expr.
|
|
277 |
Konuşma Dili |
(yağmur vb yüzünden) sırılsıklam oldum |
I am soaked to the skin expr.
|
|
278 |
Konuşma Dili |
yağmur nedeniyle ertelendi/gecikti/iptal edildi |
rain stopped play [uk/ireland] expr.
|
|
279 |
Konuşma Dili |
yağmur/yağış nedeniyle sekteye uğradı |
rain stopped play [uk/ireland] expr.
|
|
280 |
Konuşma Dili |
sağanak yağmur yağıyor |
it's chucking it down [uk] expr.
|
|
281 |
Konuşma Dili |
yağmur indirdi |
it's chucking it down [uk] expr.
|
|
282 |
Konuşma Dili |
şiddetli yağmur yağıyor |
it's chucking it down [uk] expr.
|
|
283 |
Konuşma Dili |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor |
it's chucking it down [uk] expr.
|
|
Idioms |
|
284 |
Deyim |
(yağmur nedeniyle) etkinliğin iptal edilmesi |
rain-off i.
|
|
285 |
Deyim |
(yağmur nedeniyle) etkinliğin iptal edilmesi |
rainout i.
|
|
286 |
Deyim |
yağmur nedeniyle iptal edilen etkinlik |
rain-off i.
|
|
287 |
Deyim |
yağmur nedeniyle iptal edilen etkinlik |
rainout i.
|
|
288 |
Deyim |
yağmur nedeniyle iptal edilmiş etkinlik |
rain-off i.
|
|
289 |
Deyim |
yağmur nedeniyle iptal edilmiş etkinlik |
rainout i.
|
|
290 |
Deyim |
sağanak yağmur |
a (real) frog-choker i.
|
|
291 |
Deyim |
sağanak yağmur |
a (real) frog-strangler i.
|
|
292 |
Deyim |
sağanak yağmur |
a (real) toad-choker i.
|
|
293 |
Deyim |
sağanak yağmur |
a (real) toad-strangler i.
|
|
294 |
Deyim |
bardaktan boşalırcasına yağmur |
a (real) frog-choker i.
|
|
295 |
Deyim |
bardaktan boşalırcasına yağmur |
a (real) frog-strangler i.
|
|
296 |
Deyim |
bardaktan boşalırcasına yağmur |
a (real) toad-choker i.
|
|
297 |
Deyim |
bardaktan boşalırcasına yağmur |
a (real) toad-strangler i.
|
|
298 |
Deyim |
yağmur/fırtına öncesindeki güneşli ve açık hava |
weather breeder i.
|
|
299 |
Deyim |
aşırı derecede yağan yağmur |
a (real) frog-choker i.
|
|
300 |
Deyim |
sular seller gibi yağan yağmur |
a (real) frog-choker i.
|
|
301 |
Deyim |
gök delinmiş gibi yağan yağmur |
a (real) frog-choker i.
|
|
302 |
Deyim |
bardaktan boşanırcasına yağan yağmur |
a (real) frog-choker i.
|
|
303 |
Deyim |
aşırı derecede yağan yağmur |
a (real) toad-choker i.
|
|
304 |
Deyim |
sular seller gibi yağan yağmur |
a (real) toad-choker i.
|
|
305 |
Deyim |
gök delinmiş gibi yağan yağmur |
a (real) toad-choker i.
|
|
306 |
Deyim |
bardaktan boşanırcasına yağan yağmur |
a (real) toad-choker i.
|
|
307 |
Deyim |
ahmak ıslatan yağmur |
lovely weather for ducks i.
|
|
308 |
Deyim |
ahmak ıslatan yağmur |
fine weather for ducks i.
|
|
309 |
Deyim |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu |
it was raining cats and dogs i.
|
|
310 |
Deyim |
fırtına/yağmur bulutları |
storm clouds i.
|
|
311 |
Deyim |
yağmur boşanma |
tipping (it) down [uk] i.
|
|
312 |
Deyim |
(hava) yağmur toplamak |
breed up a storm f.
|
|
313 |
Deyim |
şiddetli yağmur yağmak |
pour with rain f.
|
|
314 |
Deyim |
(yağmur vb) birini sırılsıklam ıslatmak |
soak someone to the skin f.
|
|
315 |
Deyim |
(yağış/yağmur) bir şeyi mahvetmek |
rain something out f.
|
|
316 |
Deyim |
yağmur yağarken küpünü doldurmak |
make hay while the sun shines f.
|
|
317 |
Deyim |
çok şiddetli yağmur yağmak |
rain like a cow pissing on a flat rock f.
|
|
318 |
Deyim |
yoğun bir şekilde yağmur yağmak |
rain like a cow pissing on a flat rock f.
|
|
319 |
Deyim |
aşırı yağmur yağmak |
rain like a cow pissing on a flat rock f.
|
|
320 |
Deyim |
sağanak yağmur yağmak |
be chucking (it) down [uk] f.
|
|
321 |
Deyim |
yağmur indirmek |
be chucking (it) down [uk] f.
|
|
322 |
Deyim |
şiddetli yağmur yağmak |
be chucking (it) down [uk] f.
|
|
323 |
Deyim |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak |
be chucking (it) down [uk] f.
|
|
324 |
Deyim |
yağmur indirmek |
be tipping (it) down [uk] f.
|
|
325 |
Deyim |
yağmur boşanmak |
be tipping (it) down [uk] f.
|
|
326 |
Deyim |
yağmur yağarken küpünü doldurmak |
make hay while the sun is shining f.
|
|
327 |
Deyim |
şiddetli yağmur yağmak |
pour rain f.
|
|
328 |
Deyim |
yağmur indirmek |
pour rain f.
|
|
329 |
Deyim |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak |
pour rain f.
|
|
330 |
Deyim |
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmak |
the heavens open [uk] f.
|
|
331 |
Deyim |
yağmur indirmek |
the heavens open [uk] f.
|
|
332 |
Deyim |
(dalgalar, aşırı yağmur) tekneden denize düşürmek |
wash overboard f.
|
|
333 |
Deyim |
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmaya başladı |
the heavens open (up) expr.
|
|
334 |
Deyim |
adeta gök delindi (yağmur) |
heavens opened expr.
|
|
335 |
Deyim |
adeta gök delindi (yağmur) |
the heavens opened expr.
|
|
336 |
Deyim |
yağmur çamur demeden |
come rain or come shine expr.
|
|
337 |
Deyim |
yağmur yağarken küpünü doldur |
make hay while the sun shines expr.
|
|
338 |
Deyim |
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmaya başladı |
heavens opened expr.
|
|
339 |
Deyim |
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmaya başladı |
the heavens opened expr.
|
|
340 |
Deyim |
yağmur çamur demeden |
come rain or shine expr.
|
|
341 |
Deyim |
güneşli havada yağmur yağıyor |
the devil is beating his wife expr.
|
|
342 |
Deyim |
güneş varken yağmur yağıyor |
the devil is beating his wife expr.
|
|
343 |
Deyim |
hava güneşliyken yağmur yağıyor |
the devil is beating his wife expr.
|
|
344 |
Deyim |
güneşli havada yağmur yağıyor |
the devil is meeting his wife expr.
|
|
345 |
Deyim |
güneş varken yağmur yağıyor |
the devil is meeting his wife expr.
|
|
346 |
Deyim |
hava güneşliyken yağmur yağıyor |
the devil is meeting his wife expr.
|
|
347 |
Deyim |
yağmur çamur demeden |
come rain, come shine expr.
|
|
348 |
Deyim |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor |
it's raining cats and dogs expr.
|
|
349 |
Deyim |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor |
it's raining cats and dogs expr.
|
|
350 |
Deyim |
çok yağmur yağıyor |
it's raining cats and dogs expr.
|
|
351 |
Deyim |
yağmur indirdi |
it's tipping down expr.
|
|
352 |
Deyim |
yağmur boşandı |
it's tipping down expr.
|
|
353 |
Deyim |
bardaktan boşanırcasına (yağmur) yağıyor |
it's tipping (it) down [uk] expr.
|
|
354 |
Deyim |
yağmur indirdi |
it's tipping (it) down [uk] expr.
|
|
355 |
Deyim |
şakır şakır (yağmur) yağıyor |
it's tipping (it) down [uk] expr.
|
|
356 |
Deyim |
yağmur boşandı |
it's tipping (it) down [uk] expr.
|
|
357 |
Deyim |
bu hafta sonu kesin yağmur yağar! |
trust it to rain at the weekend! expr.
|
|
Speaking |
|
358 |
Konuşma |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor |
it's raining pitchforks expr.
|
|
359 |
Konuşma |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı |
it started to rain a lot expr.
|
|
360 |
Konuşma |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor |
it is pouring rain expr.
|
|
361 |
Konuşma |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı |
it started to rain a lot expr.
|
|
362 |
Konuşma |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı |
the heavens opened expr.
|
|
363 |
Konuşma |
bu yağmur nereden çıktı? |
where did this rain come from? expr.
|
|
364 |
Konuşma |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor |
it is raining cats and dogs expr.
|
|
365 |
Konuşma |
bütün gün yağmur yağdı |
it rained all day expr.
|
|
366 |
Konuşma |
bütün gün yağmur yağdı |
it rained all day long expr.
|
|
367 |
Konuşma |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor |
it's raining pitchforks and hammer handles expr.
|
|
368 |
Konuşma |
bütün gün yağmur yağdı |
it has rained all day expr.
|
|
369 |
Konuşma |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor |
it is pouring rain expr.
|
|
370 |
Konuşma |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor |
it's raining pitchforks expr.
|
|
371 |
Konuşma |
bir dakika içinde yağmur başlayacak |
it's gonna start raining in one minute expr.
|
|
372 |
Konuşma |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor |
it is raining cats and dogs expr.
|
|
373 |
Konuşma |
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor |
it's raining pitchforks and hammer handles expr.
|
|
374 |
Konuşma |
bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı |
heavens opened expr.
|
|
375 |
Konuşma |
çok yağmur yağıyor |
it is raining cats and dogs expr.
|
|
376 |
Konuşma |
dün dışarı çıkamadık çünkü yağmur yağdı |
yesterday we couldn't go out because it rained expr.
|
|
377 |
Konuşma |
dün yağmur yağmadı |
it didn't rain yesterday expr.
|
|
378 |
Konuşma |
dışarıda yağmur yağıyor |
it's raining out expr.
|
|
379 |
Konuşma |
eninde sonunda yağmur yağacak |
it's gonna rain sooner or later expr.
|
|
380 |
Konuşma |
gün boyunca yağmur yağdı |
it rained all day expr.
|
|
381 |
Konuşma |
gün boyunca yağmur yağdı |
it rained all day long expr.
|
|
382 |
Konuşma |
gün boyunca yağmur yağdı |
it has rained all day expr.
|
|
383 |
Konuşma |
eğer yağmur yağarsa |
if it rains expr.
|
|
384 |
Konuşma |
tüm gün yağmur yağdı |
it has rained all day expr.
|
|
385 |
Konuşma |
tüm gün yağmur yağdı |
it rained all day long expr.
|
|
386 |
Konuşma |
tüm gün yağmur yağdı |
it rained all day expr.
|
|
387 |
Konuşma |
yağmur yağacak gibi |
it looks like rain expr.
|
|
388 |
Konuşma |
yağmur yağacak gibi |
it looks like it's going to rain expr.
|
|
389 |
Konuşma |
yaşadığın yerde çok yağmur yağar mı? |
does it rain a lot where you live? expr.
|
|
390 |
Konuşma |
yaşadığın yerde çok yağmur yağıyor mu? |
does it rain a lot where you live? expr.
|
|
391 |
Konuşma |
yağmur yağacağa benziyor |
it looks like rain expr.
|
|
392 |
Konuşma |
yine yağmur yağacak |
it will rain again expr.
|
|
393 |
Konuşma |
yağmur diner dinmez |
as soon as it stops raining expr.
|
|
394 |
Konuşma |
yağmur yağacak |
it is going to rain expr.
|
|
Trade/Economic |
|
395 |
Ticaret/Ekonomi |
yağmur pantolonu |
rain pants i.
|
|
396 |
Ticaret/Ekonomi |
yağmur pantolonu |
rain trousers i.
|
|
Industry |
|
397 |
Sanayi |
yağmur ölçer kullanan kimse |
precipitator i.
|
|
Insurance |
|
398 |
Sigortacılık |
yağmur suyu hasarı |
rainwater damage i.
|
|
399 |
Sigortacılık |
yağmur sigortası |
pluvius insurance i.
|
|
Technical |
|
400 |
Teknik |
yağmur oluğu |
rainspout i.
|
|
401 |
Teknik |
yağmur iniş borusu |
rainwater pipe i.
|
|
402 |
Teknik |
yağmur borusu |
rainspout i.
|
|
403 |
Teknik |
alt yağmur oluğu |
bottom gutter i.
|
|
404 |
Teknik |
benzeştirilmiş yağmur etkisi |
simulated rain effect i.
|
|
405 |
Teknik |
dıştan yağmur iniş borusu |
external downspout i.
|
|
406 |
Teknik |
içten yağmur iniş borusu |
internal downspout i.
|
|
407 |
Teknik |
kanalizasyon ve yağmur şebekesi |
sewage and drainage network i.
|
|
408 |
Teknik |
kaydetmeyen yağmur ölçeği |
nonrecording rain gage i.
|
|
409 |
Teknik |
maksimum efektif yağmur |
maximum effective rainfall i.
|
|
410 |
Teknik |
net yağmur miktarı |
net supply rainfall i.
|
|
411 |
Teknik |
siklonik yağmur |
cyclonic rain i.
|
|
412 |
Teknik |
senelik yağmur |
annual rainfall i.
|
|
413 |
Teknik |
şiddetli yağmur |
torrent i.
|
|
414 |
Teknik |
suni yağmur |
artificial rain i.
|
|
415 |
Teknik |
udometre yardımıyla düşen yağmur miktarının ölçülmesi |
udometry i.
|
|
416 |
Teknik |
üst yağmur oluğu |
top gutter i.
|
|
417 |
Teknik |
yağmur suyu şebekesi |
storm water system i.
|
|
418 |
Teknik |
yağmur korunağı |
rain shelter i.
|
|
419 |
Teknik |
yağmur suyu |
rain water i.
|
|
420 |
Teknik |
yağmur damlası |
raindrop i.
|
|
421 |
Teknik |
yağmur boranı |
rain storm i.
|
|
422 |
Teknik |
yağmur buzu |
glitter i.
|
|
423 |
Teknik |
yağmur damlası desenli cam |
water drop glass i.
|
|
424 |
Teknik |
yağmur suyu haznesi |
cesspit i.
|
|
425 |
Teknik |
yağmur suyu toplama sistemi |
rainwater harvesting system i.
|
|
426 |
Teknik |
yağmur suyu fıçısı |
water-butt i.
|
|
427 |
Teknik |
yağmur suyu borusu |
rainwater pipe i.
|
|
428 |
Teknik |
yağmur suyu ızgarası |
manhole cover i.
|
|
429 |
Teknik |
yağmur geçirmez giysi |
rainwear i.
|
|
430 |
Teknik |
yağmur suyu |
storm water i.
|
|
431 |
Teknik |
yağmur borusu |
rainwater fall pipe i.
|
|
432 |
Teknik |
yağmur borusu |
downspout i.
|
|
433 |
Teknik |
yağmur ve kar eşeli |
rain and snow gauge i.
|
|
434 |
Teknik |
yağmur kaydedici |
rainfall recorder i.
|
|
435 |
Teknik |
yağmur zayıflatması |
rain attenuation i.
|
|
436 |
Teknik |
yağmur damlası erozyonu |
raindrop erosion i.
|
|
437 |
Teknik |
yağmur suyu çıkışı |
rainwater outlet i.
|
|
438 |
Teknik |
yağmur ölçme aleti |
udometer i.
|
|
439 |
Teknik |
yağmur ölçme aleti |
rain gauge i.
|
|
440 |
Teknik |
yağmur suyu boru sistemleri |
rainwater piping systems i.
|
|
441 |
Teknik |
yağmur oluğu |
water guttering i.
|
|
442 |
Teknik |
yağmur damlası desenli cam |
sparkle glass i.
|
|
443 |
Teknik |
yağmur ölçer |
pluviometer i.
|
|
444 |
Teknik |
yağmur suyu haznesi |
cess box i.
|
|
445 |
Teknik |
yağmur haslığı |
fastness rain i.
|
|
446 |
Teknik |
yağmur sensörü |
rain sensor i.
|
|
447 |
Teknik |
yağmur iniş borusu |
downpipe i.
|
|
448 |
Teknik |
yağmur sığınağı |
rain shelter i.
|
|
449 |
Teknik |
yağmur damlası |
dewdrop i.
|
|
450 |
Teknik |
yağmur ölçme aleti |
pluviometer i.
|
|
451 |
Teknik |
yağmur oluğu |
downspout i.
|
|
452 |
Teknik |
yağmur suyu ızgarası |
rainwater grate i.
|
|
453 |
Teknik |
yağmur ve kar ölçeri |
rain and snow gauge i.
|
|
454 |
Teknik |
yağmur suyu drenajı |
storm drainage i.
|
|
455 |
Teknik |
yağmur seli drenajı |
storm drainage i.
|
|
456 |
Teknik |
yağmur iniş borusu |
downspout i.
|
|
457 |
Teknik |
yağmur damlası aşınması |
raindrop erosion i.
|
|
458 |
Teknik |
yağmur oluğu |
gutter i.
|
|
459 |
Teknik |
yağmur ölçme aleti |
rain gage i.
|
|
460 |
Teknik |
yağmur kalkanı |
rain shield i.
|
|
461 |
Teknik |
yağmur fırtınası |
rain storm i.
|
|
462 |
Teknik |
yağmur yıkaması |
rain wash i.
|
|
463 |
Teknik |
yağmur ölçeği |
rain gauge i.
|
|
464 |
Teknik |
yağmur oluğu |
rainwater gutter i.
|
|
465 |
Teknik |
yağmur oluğu kepçesi |
gutter hook i.
|
|
466 |
Teknik |
yağmur göstergesi |
rain gauge i.
|
|
467 |
Teknik |
yağmur oluğu |
roof puller i.
|
|
468 |
Teknik |
yağmur içeişlemesi |
rain penetration i.
|
|
469 |
Teknik |
yağmur sonrası toprağın tuttuğu su |
capillary water i.
|
|
470 |
Teknik |
yıllık yağmur |
annual rainfall i.
|
|
471 |
Teknik |
yerel yağmur |
convectional rain i.
|
|
472 |
Teknik |
saçaktan dökülen yağmur suyu |
eavesdrop i.
|
|
473 |
Teknik |
yağmur sularına karşı korunmak istenen çatının belirli bölümlerine yerleştirilebilmesi için bükülen sac levha şeritleri |
flashing i.
|
|
474 |
Teknik |
yağmur iniş borusu |
spout i.
|
|
475 |
Teknik |
yağmur iniş borusu sistemi |
spouting i.
|
|
476 |
Teknik |
çiselemek (yağmur) |
drizzle f.
|
|
477 |
Teknik |
yağmur geçirmez yapmak |
rainproof f.
|
|
478 |
Teknik |
yağmur geçirmez |
rainproof s.
|
|
479 |
Teknik |
yağmur suyuyla beslenen |
rainfed s.
|
|
Textile |
|
480 |
Tekstil |
yağmur-duş deneyi |
rain-shower test i.
|
|
481 |
Tekstil |
yağmur haslığı |
fastness to rain i.
|
|
482 |
Tekstil |
yağmur-duş deneyi |
bundesmann method i.
|
|
483 |
Tekstil |
yağmur yöntemi |
rain method i.
|
|
484 |
Tekstil |
yağmur geçirmez |
rain-proof s.
|
|
Architecture |
|
485 |
Mimarlık |
yağmur oluğu |
eaves channel i.
|
|
486 |
Mimarlık |
yağmur oluğu |
eavesdrip i.
|
|
487 |
Mimarlık |
yağmur oluğu |
eavestrough i.
|
|
488 |
Mimarlık |
roma evlerinde orta avlu üzerinde bulunup yağmur sularını toplamada kullanılan çatısız açıklık |
compluvium i.
|
|
489 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mold i.
|
|
490 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mould i.
|
|
Construction |
|
491 |
İnşaat |
kanalizasyon ve yağmur suyu boşaltım sistemleri |
sewerage and rainwater discharge systems i.
|
|
492 |
İnşaat |
yağmur sundurması |
weather strip i.
|
|
493 |
İnşaat |
yağmur oluğu |
roof gutter i.
|
|
494 |
İnşaat |
yağmur oluğu |
eavestrough i.
|
|
495 |
İnşaat |
yağmur suyu haznesi |
rainwater hopper i.
|
|
496 |
İnşaat |
yağmur borusu |
rainwater down-pipe i.
|
|
497 |
İnşaat |
yağmur deresi |
eaves trough i.
|
|
498 |
İnşaat |
yağmur iniş borusu hunisi |
rainwater head i.
|
|
499 |
İnşaat |
yağmur oluğu |
guttering i.
|
|
500 |
İnşaat |
yağmur suyu deposu |
rainwater store reservoir i.
|
|