Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
zor durum
"zor durum"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
zor durum
sorry pickle
i.
2
Genel
zor durum
lurch
i.
3
Genel
zor durum
sad pickle
i.
4
Genel
zor durum
foul
i.
5
Genel
zor durum
hole
i.
6
Genel
zor durum
nice pickle
i.
7
Genel
zor durum
scrape
i.
8
Genel
zor durum
toughie
i.
9
Genel
zor durum
grievousness
i.
10
Genel
zor durum
dolorousness
i.
11
Genel
zor durum
push
i.
12
Genel
zor durum
predicament
i.
13
Genel
zor durum
crunch
i.
14
Genel
zor durum
pickle
i.
15
Genel
zor durum
spot
i.
16
Genel
zor durum
den
i.
17
Genel
zor durum
impasse
i.
18
Genel
zor durum
tight corner
i.
19
Genel
zor durum
cleft stick
i.
20
Genel
zor durum
difficult situation
i.
21
Genel
zor durum
dilemma
i.
22
Genel
zor durum
plight
i.
23
Genel
zor durum
duress situation
i.
24
Genel
zor durum
tough situation
i.
25
Genel
zor durum
need
i.
26
Genel
zor durum
twister
i.
27
Genel
zor durum
vortex
i.
28
Genel
zor durum
hornet's nest
i.
29
Genel
zor durum
hobble [dialect] [uk]
i.
30
Genel
zor durum
rub-out
i.
31
Genel
zor durum
doghouse
i.
32
Genel
zor durum
pinch
i.
33
Genel
zor durum
fix
i.
34
Genel
zor durum
plunge
i.
35
Genel
zor durum
schtook
i.
36
Genel
zor durum
schtuck
i.
Colloquial
37
Konuşma Dili
zor durum
a hot potato
i.
38
Konuşma Dili
zor durum
bad boy
i.
39
Konuşma Dili
zor durum
in deep
expr.
Idioms
40
Deyim
zor durum
a fine kettle of fish
i.
41
Deyim
zor durum
behind the eight ball
i.
42
Deyim
zor durum
a pretty kettle of fish
i.
43
Deyim
zor durum
hot water
i.
44
Deyim
zor durum
a tight corner
i.
45
Deyim
zor durum
a tight corner
i.
46
Deyim
zor durum
a tight spot
i.
47
Deyim
zor durum
a tight place
i.
48
Deyim
zor durum
a tight spot
i.
49
Deyim
zor durum
a tough spot
i.
50
Deyim
zor durum
deep water
i.
51
Deyim
zor durum
pretty kettle of fish [us]
i.
52
Deyim
zor durum
on thin ice
expr.
Technical
53
Teknik
zor durum
emergency
i.
Automotive
54
Otomotiv
zor durum
mess
i.
Archaic
55
Eski Kullanım
zor durum
boggle
i.
Slang
56
Argo
zor durum
hairy situation
f.
British Slang
57
İngiliz Argosu
zor durum
sticky wicket
i.
"zor durum"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
zor/güç durum
strait
i.
General
2
Genel
kıtlıktan ileri gelen zor durum
squeeze
i.
3
Genel
kısıtlamadan ileri gelen zor durum
squeeze
i.
4
Genel
zor bir durum
distress
i.
5
Genel
içinden çıkılması zor durum
a can of worms
i.
6
Genel
çözülmesi zor durum
crux
i.
7
Genel
üç ihtimalden birinin seçilmesi gerektiği zor durum
trilemma
i.
8
Genel
zor bir durum
a difficult situation
i.
9
Genel
girdap gibi içinden çıkılamaz zor durum
vortex
i.
10
Genel
çok zor durum
crucifixion
i.
11
Genel
zor bir durum karşısında cesaret göstermek
put a bold face on
f.
Phrases
12
İfadeler
durum zor bir hal aldığında
when the balloon goes up
expr.
13
İfadeler
durum zor bir hal aldığında/almadan
before the balloon goes up
expr.
Colloquial
14
Konuşma Dili
zor bir durum
a sticky situation
i.
15
Konuşma Dili
çözülmesi zor durum
bind
i.
16
Konuşma Dili
başa çıkılması zor problem/durum/kimse/şey
a tough nut
i.
17
Konuşma Dili
çözülmesi zor problem/durum/kimse/şey
a tough nut
i.
18
Konuşma Dili
birinin zor bir durum karşısındaki tepkisi
what somebody is made of
expr.
Idioms
19
Deyim
zor biri/mesele/durum/iş
a hard egg to crack
i.
20
Deyim
hazmı zor olan durum
a tough pill to swallow
i.
21
Deyim
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi
shifting the goalposts
i.
22
Deyim
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi
moving the goalposts
i.
23
Deyim
içinden çıkılması/çözülmesi zor durum
tar baby
i.
24
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a tough row to hoe
i.
25
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a hard/tough row to hoe
i.
26
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a hard row to hoe
i.
27
Deyim
zor/güç durum
a hard/tough row to hoe
i.
28
Deyim
yerine getirilmesi gereken sorumluluk/zor durum
a cross somebody has to bear
i.
29
Deyim
yerine getirilmesi gereken sorumluluk/zor durum
a cross somebody has to carry
i.
30
Deyim
kaçışı/kurtuluşu olmayan zor durum
shirt of nessus
i.
31
Deyim
kaçışı/kurtuluşu olmayan zor durum
the shirt of nessus
i.
32
Deyim
zor bir durum
a catch-22 situation
i.
33
Deyim
hazmetmesi zor bir durum
a bitter pill
i.
34
Deyim
kabul etmesi/kabullenmesi zor bir durum
a bitter pill
i.
35
Deyim
zor/güç bir durum
a catch 22
i.
36
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a hard row to hoe
i.
37
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a tough row to hoe
i.
38
Deyim
birkaç işin aynı anda yürütülmesi gereken zor durum
a juggling act
i.
39
Deyim
zor bir durum
a pretty pass
i.
40
Deyim
işlerin zor bir aşamaya geldiği durum
a pretty state of affairs
i.
41
Deyim
zor bir durum
a sticky wicket [uk/australia]
i.
42
Deyim
devam ettirmenin bırakmaktan daha güvenli olduğu zor/tehlikeli bir iş/durum
a tiger by the tail
i.
43
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a tough row to hoe
i.
44
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a hard row to hoe
i.
45
Deyim
üstesinden gelinmesi zor durum
a long row to hoe
i.
46
Deyim
(biri için sindirmesi) zor bir durum
a bitter pill (for somebody) (to swallow)
i.
47
Deyim
içinden çıkılması zor durum
can of worms
i.
48
Deyim
birinin yerine getirmesi gereken sorumluluk/zor durum
cross (somebody has) to carry
i.
49
Deyim
zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak
close (one's) eyes and think of england
f.
50
Deyim
zor bir durum karşısında çıt çıkartmamak
keep a stiff upper lip
f.
51
Deyim
zor bir durum üstüne kalmak
be hung out to dry
f.
52
Deyim
zor bir dönemin/durum sonuna yaklaşmış olmak
be in the short strokes
f.
53
Deyim
zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak
lie back and think of england
f.
54
Deyim
zor veya istenmeyen bir durum karışışında hayallere dalmak
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
55
Deyim
zor bir durum karşısında neşeli bir tavır takınmak
put on a brave face
f.
56
Deyim
içinden çıkılması zor/güç bir durum/hal nedeniyle
between the jigs and the reels
zf.
57
Deyim
zor/tehlikeli bir durum atlatmış
been to hell and back
expr.
Technical
58
Teknik
zor durum çıkış yeri
emergency exit
i.
Baseball
59
Beysbol
atıcı veya savunma takımı için zor olan durum
jam
i.
Slang
60
Argo
zor/zorlu/güç durum
conk-buster
i.
61
Argo
zor/zorlu/güç durum
konk-buster
i.
62
Argo
zor durum/sorun
conk-buster
i.
63
Argo
üstesinden gelinmesi zor durum/sorun
conk-buster
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of zor durum
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy