Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
knees
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen, die der Begriff
"knees"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 217 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Colloquial
1
Colloquial
on bended knees
expr.
diz çökerek
He only has to threaten and the heads of government come begging for concessions
on bended knees.
Tek yapması gereken tehdit etmek, ve sonrasında hükümet başkanları
diz çökerek
taviz için yalvaracaklardır.
More Sentences
2
Colloquial
bee's knees
expr.
harika
Mary is fairly plain, but Tom thinks she's the
bee's knees.
Mary oldukça sade biri, ama Tom onun
harika
olduğunu düşünüyor.
More Sentences
Idioms
3
Idioms
on your knees
expr.
diz çökerek
Better to die standing than to live
on your knees.
Diz çökerek
yaşamaktansa ayakta ölmek daha iyidir.
More Sentences
General
4
General
knock knees
n.
çarpık bacak
5
General
knock knees
n.
parantez bacak
6
General
knees-up
n.
dizleri sırayla yukarıya çekerek yapılan gürültülü bir dans
7
General
give way at the knees
v.
dizlerinin bağı çözülmek
8
General
fall on one's knees
v.
dize gelmek
9
General
sink to one's knees
v.
dizlerinin üzerine çökmek
10
General
bring somebody to his knees
v.
yola getirmek
11
General
sink to one's knees
v.
diz çökmek
12
General
bring someone to his knees
v.
birini yola getirmek
13
General
go down on one's knees to
v.
diz çökmek
14
General
bring someone to her knees
v.
birine diz çöktürmek
15
General
bring someone to her knees
v.
birine boyun eğdirmek
16
General
go down on one's knees to
v.
ayaklarına kapanmak
17
General
bring someone to her knees
v.
birini yola getirmek
18
General
go down on one's knees to somebody
v.
ayaklarına kapanmak
19
General
plump down on one's knees
v.
dizlerinin üzerine çöküvermek
20
General
bring somebody to his knees
v.
dize getirmek
21
General
bring someone to his knees
v.
birine diz çöktürmek
22
General
bring someone to his knees
v.
birine boyun eğdirmek
23
General
bend one's knees
v.
dizlerini bükmek
24
General
fall down into one's knees
v.
dizlerinin üzerine düşmek
25
General
leave someone weak at the knees
v.
birini güçsüz bırakmak
26
General
leave someone weak at the knees
v.
birini savunmasız bırakmak
27
General
leave someone weak at the knees
v.
birini çaresiz bırakmak
28
General
leave someone weak at the knees
v.
birini heyecanlandırıp dizlerinin bağını çözmek
29
General
(one's) knees give way
v.
dizleri çözülmek
30
General
(one's) knees buckle
v.
dizleri çözülmek
31
General
get down on one's knees
v.
diz üstü çökmek
32
General
fall onto one's knees
v.
diz üstü çökmek
33
General
get down on one's knees
v.
dizlerinin üstüne çökmek
34
General
fall onto one's knees
v.
dizlerinin üstüne çökmek
Phrases
35
Phrases
on one's knees
expr.
yalvararak
Colloquial
36
Colloquial
bee's knees
n.
mükemmel
37
Colloquial
your knees are knocking
expr.
dizlerinin bağı çözülmüş
38
Colloquial
your/somebody’s knees are knocking
expr.
dizlerinin bağı çözülmüş
39
Colloquial
your knees are knocking
expr.
(korkudan) dizlerin titriyor
40
Colloquial
your/somebody’s knees are knocking
expr.
(korkudan) dizlerin titriyor
41
Colloquial
your knees are knocking
expr.
(korkudan) elin ayağın titriyor
42
Colloquial
your/somebody’s knees are knocking
expr.
(korkudan) elin ayağın titriyor
43
Colloquial
my knees are knocking
expr.
dizlerimin bağı çözüldü
44
Colloquial
on bended knees
expr.
dizlerine kapanarak
45
Colloquial
on bended knees
expr.
diz çöküp
46
Colloquial
on bended knees
expr.
önünde diz çökerek
47
Colloquial
on one's knees
expr.
önünde diz çökerek
Idioms
48
Idioms
the bee's knees
n.
mükemmel insan
49
Idioms
(one's) knees are knocking
v.
dizleri titremek
50
Idioms
(one's) knees are shaking
v.
dizleri titremek
51
Idioms
your knees are knocking
v.
dizleri titremek
52
Idioms
(one's) knees are knocking
v.
dizlerinin bağı çözülmek
53
Idioms
(one's) knees are shaking
v.
dizlerinin bağı çözülmek
54
Idioms
your knees are knocking
v.
dizlerinin bağı çözülmek
55
Idioms
go down on someone's knees
v.
ayaklarına kapanmak
56
Idioms
bring someone to his knees
v.
birini dize getirmek
57
Idioms
bring someone to his knees
v.
birini yola getirmek
58
Idioms
think one is the bee's knees
v.
burnu büyük olmak
59
Idioms
bring someone to his knees
v.
bozguna uğratmak
60
Idioms
think one is the bee's knees
v.
burnu kaf dağında olmak
61
Idioms
go weak at the knees
v.
dizlerinin bağı çözülmek
62
Idioms
go down on one's knees
v.
dizleri üzerine çökmek
63
Idioms
get up to one's knees
v.
diz seviyesine kadar batmak
64
Idioms
go down on one's knees
v.
diz çökmek
65
Idioms
bring someone to his knees
v.
diz çöktürmek
66
Idioms
be up to one's knees
v.
diz seviyesine kadar batmak
67
Idioms
climb to one's knees
v.
dizlerinin üzerinde doğrulmak
68
Idioms
fall to one's knees
v.
dizleri üzerine çökmek
69
Idioms
fall on one's knees
v.
dizleri üzerine çökmek
70
Idioms
beat someone to his knees
v.
dize getirmek
71
Idioms
bring someone to his knees
v.
hezimete uğratmak
72
Idioms
one's knees knock together
v.
eli ayağı birbirine dolaşmak
73
Idioms
think one is the bee's knees
v.
kendini çok büyük görmek
74
Idioms
think one is the bee's knees
v.
küçük dağları ben yarattım demek
75
Idioms
think one is the bee's knees
v.
kendini fasulyeden nimet saymak
76
Idioms
think one is the bee's knees
v.
kendini en değerli insan olarak görmek
77
Idioms
thinks he's the bee's knees
v.
kendini matah bir şey sanmak
78
Idioms
thinks she's the bee's knees
v.
kendini matah bir şeyler sanmak
79
Idioms
have a knees up
v.
kutlama yapmak
80
Idioms
bring someone to his knees
v.
pes ettirmek
81
Idioms
have a knees up
v.
parti yapmak
82
Idioms
have a knees up
v.
partiyle kutlamak
83
Idioms
bring someone to his knees
v.
yola getirmek
84
Idioms
fall to one's knees
v.
(saygıdan vb) diz çökmek
85
Idioms
knock one's knees together
v.
(korkudan) dizlerinin bağı çözülmek
86
Idioms
be/get up to one's knees
v.
(yoğun bir iş vb) bir şeye gömülmek
87
Idioms
knock one's knees together
v.
(korkudan) dizleri titremek
88
Idioms
fall on one's knees
v.
(saygıdan vb) diz çökmek
89
Idioms
be the bee's knees
v.
mükemmel olmak
90
Idioms
be the bee's knees
v.
harika olmak
91
Idioms
be the bee's knees
v.
muhteşem olmak
92
Idioms
turn to jelly (of legs or knees)
v.
dizlerinin bağı çözülmek
93
Idioms
turn to jelly (of legs or knees)
v.
pelteye dönmek
94
Idioms
be weak at the knees
v.
dizlerinin bağı çözülmek
95
Idioms
be weak at the knees
v.
pelteye dönmek
96
Idioms
be weak at the knees
v.
dizleri tutmamak
97
Idioms
go weak at the knees
v.
dizlerinin bağı çözülmek
98
Idioms
go weak at the knees
v.
pelteye dönmek
99
Idioms
go weak at the knees
v.
dizleri tutmamak
100
Idioms
bring (someone or something) to (someone's or something's) knees
v.
(birine/bir şeye) boyun eğdirmek
101
Idioms
bring (someone or something) to (someone's or something's) knees
v.
(birini/bir şeyi) yola getirmek
102
Idioms
bring (someone or something) to (someone's or something's) knees
v.
(birine/bir şeye) diz çöktürmek
103
Idioms
bring (someone or something) to (someone's or something's) knees
v.
(birini/bir şeyi) dize getirmek
104
Idioms
bring (someone or something) to (someone's or something's) knees
v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak
105
Idioms
bring (something) to (something's) knees
v.
(bir şeyi) aksatmak
106
Idioms
bring (something) to (something's) knees
v.
(bir süreci) durdurmak
107
Idioms
bring (something) to (something's) knees
v.
(bir şeyi) duraklatmak
108
Idioms
bring to (one's) knees
v.
(birine) boyun eğdirmek
109
Idioms
bring to (one's) knees
v.
(birini) yola getirmek
110
Idioms
bring to (one's) knees
v.
(birine) diz çöktürmek
111
Idioms
bring to (one's) knees
v.
(birini) dize getirmek
112
Idioms
bring somebody to their knees
v.
birini dize getirmek
113
Idioms
bring somebody to their knees
v.
birine boyun eğdirmek
114
Idioms
bring somebody to their knees
v.
birini yola getirmek
115
Idioms
bring somebody to their knees
v.
birine diz çöktürmek
116
Idioms
bring somebody to their knees
v.
birini hezimete uğratmak
117
Idioms
bring someone or something to their knees
v.
birine/bir şeye boyun eğdirmek
118
Idioms
bring someone or something to their knees
v.
birini/bir şeyi yola getirmek
119
Idioms
bring someone or something to their knees
v.
birine/bir şeye diz çöktürmek
120
Idioms
bring someone or something to their knees
v.
birini/bir şeyi dize getirmek
121
Idioms
bring someone to their knees
v.
birine boyun eğdirmek
122
Idioms
bring someone to their knees
v.
birini yola getirmek
123
Idioms
bring someone to their knees
v.
birine diz çöktürmek
124
Idioms
bring someone to their knees
v.
birini dize getirmek
125
Idioms
bring something to its knees
v.
(bir ülkeyi, kurumu) düşürmek
126
Idioms
bring something to its knees
v.
(bir şeyi) yıkmak
127
Idioms
bring something to its knees
v.
(bir şeyi) bozguna uğratmak
128
Idioms
bring something to its knees
v.
(bir şeyi) çökertmek
129
Idioms
bring to knees
v.
boyun eğdirmek
130
Idioms
bring to knees
v.
diz çöktürmek
131
Idioms
bring to knees
v.
yola getirmek
132
Idioms
bring to knees
v.
dize getirmek
133
Idioms
bring to one's knees
v.
birine boyun eğdirmek
134
Idioms
bring to one's knees
v.
birini yola getirmek
135
Idioms
bring to one's knees
v.
birine diz çöktürmek
136
Idioms
bring to one's knees
v.
birini dize getirmek
137
Idioms
fall on knees
v.
dize gelmek
138
Idioms
fall on knees
v.
dizleri üzerine çökmek
139
Idioms
fall on knees
v.
(saygıdan vb) diz çökmek
140
Idioms
go down on knees
v.
diz çökmek
141
Idioms
go down on knees
v.
dizleri üzerine çökmek
142
Idioms
go weak in the knees
v.
dizlerinin bağı çözülmek
143
Idioms
go weak in the knees
v.
pelteye dönmek
144
Idioms
go weak in the knees
v.
dizleri tutmamak
145
Idioms
go weak in the knees
v.
eli ayağı boşalmak
146
Idioms
have a knees-up
v.
parti yapmak
147
Idioms
have a knees-up
v.
partiyle kutlamak
148
Idioms
have a knees-up
v.
kutlama yapmak
149
Idioms
knock knees together
v.
eli ayağı birbirine dolaşmak
150
Idioms
knock knees together
v.
(korkudan) dizleri titremek
151
Idioms
knock knees together
v.
(korkudan) dizlerinin bağı çözülmek
152
Idioms
weak in the knees
adj.
dizlerinin bağı çözülmüş
153
Idioms
weak in the knees
adj.
sarsılmış
154
Idioms
out at the knees [obsolete]
adj.
kılıksız
155
Idioms
out at the knees [obsolete]
adj.
paspal
156
Idioms
out at the knees [obsolete]
adj.
üstü başı eskimiş
157
Idioms
out at the knees [obsolete]
adj.
fakir
158
Idioms
out at the knees [obsolete]
adj.
pek parası olmayan
159
Idioms
out at the knees [obsolete]
adj.
çulsuz
160
Idioms
out at the knees [obsolete]
adj.
yoksul
161
Idioms
weak at the knees
adj.
sarsılmış
162
Idioms
weak at the knees
adj.
eli ayağı boşalmış
163
Idioms
weak at the knees
adj.
(heyecandan, korkudan) dizlerinin bağı çözülmüş
164
Idioms
weak at the knees
adj.
(heyecandan, korkudan) bayılacak gibi
165
Idioms
weak at the knees
adj.
(heyecandan, korkudan) dizleri tutmayan
166
Idioms
(one's) knees are knocking
expr.
dizlerinin bağı çözülmüş
167
Idioms
(one's) knees are shaking
expr.
dizlerinin bağı çözülmüş
168
Idioms
(one's) knees are knocking
expr.
(korkudan) dizleri titriyor
169
Idioms
(one's) knees are shaking
expr.
(korkudan) dizlerin titriyor
170
Idioms
(one's) knees are knocking
expr.
(korkudan) eli ayağı titriyor
171
Idioms
(one's) knees are shaking
expr.
(korkudan) eli ayağı titriyor
172
Idioms
on bended knees
expr.
diz çökmüş
173
Idioms
on bended knees
expr.
diz çökerek
174
Idioms
on its knees
expr.
kötü/zor durumda
175
Idioms
(s)he thinks (s)he is the bee's knees
expr.
kendini bulunmaz hint kumaşı sanmak
176
Idioms
on the knees of the gods
expr.
kararsız
177
Idioms
on the knees of the gods
expr.
şüpheli
178
Idioms
up to (one's) knees
expr.
(birinin) dizlerine kadar
179
Idioms
up to (one's) knees
expr.
(birinin) diz seviyesine kadar
180
Idioms
up to (one's) knees
expr.
gereğinden fazla
181
Idioms
up to (one's) knees
expr.
aşırı
182
Idioms
up to (one's) knees
expr.
bir şeyle çok meşgul
183
Idioms
up to (one's) knees
expr.
bir şeye gömülmüş
184
Idioms
up to (one's) knees
expr.
bir şeye dalmış/kendini kaptırmış
185
Idioms
on (one's) hands and knees
expr.
elleri ve dizleri üzerinde/üzerine
186
Idioms
on (one's) hands and knees
expr.
dört bacak üstünde/üstüne
187
Idioms
on (one's) hands and knees
expr.
diz çökmüş
188
Idioms
on (one's) hands and knees
expr.
yerlere eğilmiş/kapanmış
189
Idioms
on (one's) hands and knees
expr.
yalvarır pozisyonda
190
Idioms
on (one's) hands and knees
expr.
teslim olmuş halde
191
Idioms
on (one's) hands and knees
expr.
boynu bükük halde
192
Idioms
on your hands and knees
expr.
ellerinin ve dizlerinin üstünde/üstüne
193
Idioms
on your hands and knees
expr.
dört bacağının üstünde/üstüne
194
Idioms
on your knees
expr.
dizlerinin üstünde
195
Idioms
on your knees
expr.
çökmek üzere
196
Idioms
on your knees
expr.
çökmenin eşiğinde
197
Idioms
up to knees
expr.
dizlerine kadar
198
Idioms
up to knees
expr.
diz seviyesine kadar
199
Idioms
up to knees
expr.
gereğinden fazla
200
Idioms
up to knees
expr.
aşırı
Speaking
201
Speaking
I'd rather die on my feet than die on my knees
expr.
dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
202
Speaking
get on your knees
expr.
dizlerinin üzerine çök
203
Speaking
get down on your knees!
expr.
dizlerinin üstüne çök!
204
Speaking
I'd rather die on my feet than die on my knees
expr.
diz çöküp ölmektense ayakta ölmeyi tercih ederim.
205
Speaking
I would rather die on my feet than die on my knees
expr.
dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
Marine
206
Marine
transom knees
n.
gemi kaburgasından sonra traverslere sürgülenmiş paraçollar
Medical
207
Medical
medial and lateral collateral ligament injuries of knees
n.
diz iç ve dış yan bağ yaralanmaları
208
Medical
anterior cruciate ligaments of two knees
n.
her iki dizin ön çapraz bağları
Sport
209
Sport
back lying knees bend
n.
dizler bükülü sırtüstü yatış pozisyonu
Archaic
210
Archaic
bee's knees
expr.
önemsiz şey
Slang
211
Slang
knees-up
n.
kutlama
212
Slang
knees-up
n.
parti
213
Slang
bee's knees
expr.
harika
214
Slang
bee's knees
expr.
mükemmel
British Slang
215
British Slang
bee’s knees
n.
müthiş
216
British Slang
bee's knees
n.
müthiş
217
British Slang
bee's knees
n.
nefis
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of knees
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy