bertaraf

Bedeutungen von dem Begriff "bertaraf" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bertaraf	disposure [rare] n.
2	General	bertaraf	aside adj.
3	General	bertaraf	out-of-the-way adj.
4	General	bertaraf	disposed of adj.
5	General	bertaraf	disposed of adj.

Bedeutungen, die der Begriff "bertaraf" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 99 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bertaraf etmek	remove v.
The first danger has now been removed, but the second one remains. İlk tehlike bertaraf edildi ancak ikinci tehlike hala mevcut. More Sentences
2	General	bertaraf etmek	eliminate v.
We tried to eliminate all danger beforehand. Tüm tehlikeleri önceden bertaraf etmeye çalıştık. More Sentences
3	General	bertaraf etmek	dispose of v.
This systematic destruction also disposes of healthy carriers of the disease. Bu sistematik imha, hastalığın sağlıklı taşıyıcılarını da bertaraf etmektedir. More Sentences
Trade/Economic
4	Trade/Economic	bertaraf edilmiş	disposed of adj.
In our view, many of the American reservations can be disposed of on the basis of the existing agreements. Bizim görüşümüze göre, Amerika'nın çekincelerinin birçoğu mevcut anlaşmalar temelinde bertaraf edilebilir. More Sentences
Environment
5	Environment	atık bertaraf	waste disposal n.
What are we to think when a waste disposal company produces glucose syrup as a parallel activity? Bir atık bertaraf şirketi paralel bir faaliyet olarak glikoz şurubu ürettiğinde ne düşüneceğiz? More Sentences
6	Environment	atık bertaraf	disposal of wastes n.
For example, there is a problem with the disposal of waste in ports. Örneğin, limanlarda atıkların bertaraf edilmesiyle ilgili bir sorun var. More Sentences
General
7	General	bertaraf etme	eliminating n.
8	General	bertaraf etme	parry n.
9	General	bertaraf etme	elimination n.
10	General	sorumluluk bertaraf etme	excluding liability n.
11	General	nihai bertaraf	ultimate disposal n.
12	General	bertaraf etme	abatement n.
13	General	bertaraf edilen şey	offscouring n.
14	General	bertaraf etme	disposer n.
15	General	bertaraf etme	disposement [obsolete] n.
16	General	bertaraf etme	clearance n.
17	General	bertaraf etmek	avert v.
18	General	bertaraf etmek	get rid of v.
19	General	bertaraf etmek	stave v.
20	General	tehlikeyi bertaraf etmek	weather v.
21	General	bertaraf etmek (birini)	push someone out v.
22	General	bertaraf etmek	stave off v.
23	General	bertaraf etmek (darbeyi)	parry v.
24	General	bertaraf olmak	be removed v.
25	General	aralarındaki anlaşmazlıkları bertaraf etmek	sink their differences v.
26	General	bertaraf etmek	parry v.
27	General	bertaraf etmek	rule out v.
28	General	bertaraf etmek	fence off v.
29	General	bertaraf etmek	set aside v.
30	General	bertaraf etmek	obviate v.
31	General	bertaraf etmek	defeat v.
32	General	bertaraf etmek	anticipate v.
33	General	bertaraf etmek	dish [uk] v.
34	General	bertaraf etmek	disposition v.
35	General	bertaraf etmek	scrub v.
36	General	bertaraf etmek	shield [obsolete] v.
37	General	bertaraf etmek	shuck v.
38	General	bir hatayı bertaraf etmek	eleminate an error v.
39	General	bertaraf eden	eliminative adj.
40	General	bertaraf edilebilir	evitable adj.
41	General	bertaraf edilmiş	staved adj.
42	General	bertaraf olmuş	removed adj.
43	General	bertaraf olmuş	staved adj.
44	General	bertaraf edici	eliminative adj.
45	General	istendiğinde bertaraf edilebilen	dative adj.
46	General	bertaraf edilmiş	beat adj.
47	General	bertaraf edilen	out of the way adj.
48	General	bertaraf ederek	disposingly adv.
Phrasals
49	Phrasals	bertaraf etmek	pull up v.
50	Phrasals	bertaraf etmek	put down v.
51	Phrasals	bertaraf etmek	shoot down v.
52	Phrasals	(birini/bir şeyi) bertaraf etmek	dispose of (someone or something) v.
53	Phrasals	bertaraf etmek	wash away v.
54	Phrasals	birini bertaraf etmek	beat someone down v.
55	Phrasals	bertaraf etmek	fight down v.
56	Phrasals	birini/bir şeyi bertaraf etmek	fight someone or something down v.
57	Phrasals	birini/bir şeyi bertaraf etmek	hold someone or something off v.
Idioms
58	Idioms	bertaraf etmek	keep clear of v.
59	Idioms	bertaraf etmek	fight something down v.
60	Idioms	birini ortadan kaldırmak/bertaraf etmek	hang, draw, and quarter v.
61	Idioms	aralarındaki anlaşmazlıkları bertaraf etmek	bury the hatchet v.
62	Idioms	yanlış olan bir şeyi baştan engellemek/bertaraf etmek	knock something on the head [uk] v.
63	Idioms	birini/bir şeyi bertaraf etmek	move someone or something out of the way v.
64	Idioms	(birini/bir şeyi) hızlıca bertaraf etmek	make quick work of (someone or something) v.
65	Idioms	maddi sıkıntıları bertaraf etmeye çalışmak	keep (one's) head above water v.
66	Idioms	maddi sıkıntıları bertaraf etmeye çalışmak	get one's head above water and have one's head above water v.
67	Idioms	maddi sıkıntıları bertaraf etmeye çalışmak	have (one's) head above water v.
68	Idioms	maddi sıkıntıları bertaraf etmeye çalışmak	get (one's) head above water v.
69	Idioms	(birini bir şeyden) bertaraf etmek	knock (someone) out of (something) v.
70	Idioms	yanlış olan (bir şeyi) baştan engellemek/bertaraf etmek	knock (someone) on the head [uk] v.
71	Idioms	aralarındaki anlaşmazlıkları bertaraf etmek	sink your differences v.
72	Idioms	aralarındaki anlaşmazlıkları bertaraf etmek	sink (one's) differences v.
73	Idioms	(birini/bir şeyi) bertaraf etmek	wipe (someone or something) off the map v.
Trade/Economic
74	Trade/Economic	piyasaya arzın bertaraf edilmesi	destruction of the product placed on the market n.
75	Trade/Economic	piyasaya arzın bertaraf edilmesi	placing on the market n.
76	Trade/Economic	(maaş, vergi) enflasyonu bertaraf etmek için otomatik olarak geçim endeksine ayarlamak	index-link v.
77	Trade/Economic	bertaraf edilebilir	dismissible adj.
Law
78	Law	tehlike bertaraf etme	averting danger n.
79	Law	bertaraf etme	avert n.
80	Law	bertaraf etme	averting n.
81	Law	mülkiyet üzerindeki belirsizlik ve iddiaları yasal yollarla bertaraf etmek	quiet title v.
Politics
82	Politics	bertaraf etme	elimination n.
83	Politics	geri kazanımsız atıkların güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi	safe disposal of non-recoverable waste and residues n.
84	Politics	tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınması ve bertaraf edilmesinin kontrolüne ilişkin basel sözleşmesi	basel convention on the control of transboundary movements of hazardous wastes and their disposal n.
Insurance
85	Insurance	tehlikeyi bertaraf etmek için alınan önlemler	risk avoidance n.
Technical
86	Technical	basıncı bertaraf etme	removing pressure n.
Medical
87	Medical	sıkışmayı bertaraf etmek	decongest v.
Veterinary
88	Veterinary	veterinerlikte çiftlik hayvanlarının iç parazitlerinin bertaraf edilmesinde kullanılan bir bileşik	thiodiphenylamine n.
Environment
89	Environment	katı atık bertaraf tesisleri	solid waste disposal plants n.
90	Environment	atık bertaraf bedeli	waste disposal cost n.
91	Environment	asbest bertaraf çalışması	asbestos removal study n.
92	Environment	bertaraf tesisi	disposal facility n.
93	Environment	bertaraf tesisi	disposal plant n.
94	Environment	lağım suyunu bol suyla karıştırarak bertaraf etme	dilution n.
95	Environment	bertaraf etmek	dispose v.
Military
96	Military	düşmanı bertaraf etmek	dispatch an enemy v.
97	Military	hücumu bertaraf ettikten sonra misilleme yapmak	repost v.
98	Military	insan kalıntısı bertaraf sorumlusu	padd (person authorized to direct disposition of remains) abrev.
Slang
99	Slang	bertaraf etmek	86 v.