aside - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

aside

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "aside" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
aside adj. bertaraf
aside adj. ayrı
aside adv. bir kenara
aside adv. bir yana
aside adv. bir tarafa
aside adv. bir tarafa (bırakırsak)
Art
aside n. apar
Music
aside n. sahnede kendi kendine söyleme
Theatre
aside n. apar
aside n. kendi kendine söylenen sözler
aside n. oyuncunun alçak sesle söylediği söz

Bedeutungen, die der Begriff "aside" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 289 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
setting aside n. bir kenara koyma
setting aside n. sarfınazar
setting aside n. çekilme
setting aside n. vazgeçme
put aside v. askıya almak
lay aside v. bir yana koymak
leave aside v. bir kenara bırakmak
set aside v. feshetmek
lay aside v. terketmek
set aside v. reddetmek
turn aside v. vazgeçirmek
step aside v. istifa etmek
lay aside v. rafa kaldırmak
set aside v. bir tarafa koymak
put aside v. biriktirmek
stand aside v. açık durmak
put aside v. kaldırmak
turn aside v. bir yana dönmek
wave someone aside v. birine eliyle kenara geç demek
turn aside v. saptırmak
lay aside v. biriktirmek
speak aside v. kendi kendine konuşmak
step aside v. çekilmek
stand aside v. feragat etmek
stand aside v. kaçınmak
turn aside v. sapmak
put something aside v. biriktirmek
brush aside v. aldırmamak
move aside v. çekilmek
lay aside v. vazgeçmek
draw aside v. kenara çekmek
put aside v. kenara kaldırmak
stand aside v. savulmak
set aside v. iptal etmek
brush aside v. önemsememek
step aside v. kenara çekilmek
stand aside v. yol vermek
stand aside v. kenara çekilmek
leave aside v. arka plana atmak
set aside v. ayırmak
set time aside for someone (for some purpose). v. (birisine) zaman vermek
brush aside v. yabana atmak
thrust aside v. kenara itmek
set aside v. bir tarafa bırakmak
push aside v. arka plana atmak
set aside v. arka plana atmak
set-aside v. tahsis etmek
set-aside v. (sonra kullanmak üzere) ayırmak
set-aside v. bir kenara ayırmak
set aside v. bir kenara koymak
lay aside v. bir kenara koymak
put aside v. bir kenara koymak
lay aside by v. saklamak
lay aside by v. (sonradan kullanmak için) bir tarafa koymak
lay aside v. bir kenara atmak (para vb)
brush aside v. bir kenara itmek
set aside v. kaldırmak
set aside v. bertaraf etmek
cast aside v. bir kenara bırakmak
sweep aside v. bir kenara kaldırmak
stand aside v. tarafsız olmak
turn aside v. rotadan ayrılmak
elbow someone aside v. birisini koluyla/eliyle yana itmek
kick someone aside v. birini terk etmek
have nothing set aside v. hiçbir birikimi olmamak
set aside ample time for the visit v. ziyarete bolca zaman ayırmak
set aside time for yourself v. kendine vakit ayırmak
set aside time for oneself v. kendine vakit ayırmak
set aside time for yourself v. kendine zaman ayırmak
set aside time for oneself v. kendine zaman ayırmak
push aside v. dikkate almamak
push aside v. değerlendirmeye almamak
set aside adj. bir tarafa konmuş
put aside adj. saklı
set aside adj. ayrılmış
joking aside adv. şaka bir yana
aside from adv. bir yana
joking aside adv. şaka bir tarafa
everything aside adv. hepsi bir yana
aside from prep. -den başka
aside from prep. dışında
Phrasals
brush aside v. fırçayla vb. bir kenara itmek
set aside v. dışarıda bırakmak
step aside v. biraz önden yürümek
turn aside v. döndürmek
step aside v. görevden ayrılmak
set aside v. görmezden gelmek
brush aside v. süpürüp atmak
set aside v. atlamak
step aside v. emekli olmak
set aside v. ihmal etmek
set aside v. belirli bir amaca tahsis etmek
set aside v. gündemden çıkarmak
set aside v. hariç tutmak
fling (someone or something) aside v. yana/kenara atmak/fırlatmak/savurmak
place aside v. bir kenara koymak
place aside v. rafa kaldırmak
sweep aside v. yana/bir kenara itmek/itelemek
sweep aside v. küçümsemek
sweep aside v. feshetmek
place aside v. bir kenarda bekletmek/tutmak/saklamak
place aside v. görmezden gelmek
place aside v. bir kenarda tutmak/saklamak
sweep aside v. iterek yol açmak
sweep aside v. burun kıvırmak
sweep aside v. dağıtmak
place aside v. göz ardı etmek
place aside v. sonrası için tutmak/saklamak/biriktirmek
sweep aside v. önem vermemek
sweep aside v. bozguna uğratmak
place aside v. bir kenara bırakmak
sweep aside v. dinlememek
put aside v. aldırmamak
cast aside v. atmak
push aside v. bir kenara itmek
put aside v. bir kenara bırakmak
cast aside v. başından atmak
cast aside v. bir kenara bırakmak
cast aside v. başından savmak
lay something aside for someone v. birisi için bir şey ayırmak
push aside v. bir yana itmek
leave something aside v. bir kenara bırakmak/koymak
cast aside v. bir kenara atmak
go aside v. bir köşeye çekilmek
put aside v. bir kenara koymak
cast someone aside v. başından savmak
put aside v. bir kenara saklamak
put aside v. bir kenara atmak
take somebody aside v. birini kenara çekmek
put aside v. bir kenara ayırmak
jostle someone aside v. birini yana doğru itmek
put aside v. bir tarafa ayırmak
cast someone aside v. başından atmak
cast someone aside v. dışlamak
cast aside v. çevresinden uzaklaştırmak
look aside v. görmezden gelmek
leave aside v. hesaplamamak
call aside v. kenara çekmek
throw aside/out of the way v. kenara atmak/itmek
toss aside v. kenara atmak/itmek
leave aside v. konu dışında tutmak
place something aside v. kenara koymak/ayırmak
push aside v. kenara itmek
shoulder aside v. kenara kaldırmak
shoulder aside v. kenara itmek
look aside v. kafasını çevirmek
sweep aside v. kenara süpürmek
cast aside v. kurtulmak
nudge aside v. kenara itmek
shove aside v. kenara itmek
put aside v. sonraya saklamak
kick aside v. tekmeleyerek kenara itmek
motion someone aside v. (el/kol işareti ile) birini kenara çekmek
pull someone aside v. yana/kenara çekmek
wave aside v. önemsememek
wave aside v. göz/kulak ardı etmek
wave aside v. görmezden/duymazdan gelmek
wave aside v. kulak asmamak
wave aside v. dikkate almamak
wave aside v. yok saymak
wave aside v. başından savmak
wave aside v. yan çizmek
wave aside v. geçiştirmek
wave aside v. cevap vermekten kaçmak
wave aside v. işaret edip kenara çekmek
wave aside v. ihmal etmek
wave aside v. aldırış etmemek
wave aside v. hiçe saymak
wave aside v. arka plana atmak
wave aside v. yadsımak
jostle aside v. kenara itmek
jostle aside v. başkasının/başka bir şeyin yerine ilk sıraya geçmek
jostle aside v. başkasının/başka bir şeyin önde gelen/önemli konumunu elinden almak
lay aside v. ara vermek
lay aside v. bir yana bırakmak
lay aside v. bir süreliğine durdurmak/bırakmak
lay aside v. geçici olarak durdurmak/bırakmak
lay aside v. bir süreliğine bir kenara bırakmak
lay aside v. bırakmak
lay aside v. yarıda kesmek
lay aside v. çekilmek
lay aside v. terk etmek
lay aside v. bir kenarda tutmak
lay aside v. bir kenarda biriktirmek/saklamak
lay aside v. ilerisi için tutmak/saklamak
nudge aside v. ayağını kaydırmak
nudge aside v. ekarte etmek
nudge aside v. yerinden/pozisyonundan etmek
nudge aside v. makamından etmek
set something aside v. bir şeyi bir kenara bırakmak
set something aside v. bir şeyi önemsememek
set something aside v. bir kenara koymak
set something aside v. bir şeyi bir tarafa ayırmak
set something aside v. bir şeyi kale almamak
set something aside v. bozmak (kararı)
set something aside v. feshetmek
set time aside (for somebody/something) v. zaman bırakmak
set something aside for future use v. ileride kullanmak üzere bir kenara koymak/kaldırmak
set something aside for someone v. biri için bir kenara bir şey ayırmak
cast aside v. kenara çekmek
cast aside v. kenara itmek
cast something aside v. bir şeyi bir kenara atmak
cast something aside v. bir şeyi kaldırıp atmak
cast something aside v. bir şeyi elden çıkarmak
draw aside v. kenara çekilmek
draw aside v. yana çekilmek/kaymak
draw someone aside v. birini kenara çekmek
draw someone aside v. birini yana çekmek
elbow aside v. koluyla/eliyle yana itmek
elbow aside v. kenara itmek
fling aside v. yana/kenara atmak/fırlatmak/savurmak
kick aside v. öylece bir kenara atmak
kick aside v. kıçına tekmeyi vurmak
kick aside v. umursamamak
kick aside v. bir köşeye atmak
kick aside v. hiçe saymak
lay aside (something) for (someone or something) v. (biri/bir şey) için (bir şey) ayırmak
lay aside (something) for (someone or something) v. (bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak
lay aside (something) for (someone or something) v. (bir şeyi biri/bir şey) için tutmak
lay aside for v. için ayırmak
lay aside for v. için kenara koymak/ayırmak
lay aside for v. için tutmak
motion aside v. kenara geçmesini/çekilmesini işaret etmek
motion aside v. kenara geçmesi için işaret yapmak
pull aside v. kenara çekmek
take aside v. (birini) kenara çekmek
take aside v. (birini) bir yana çekmek
go aside v. bir kuytuya çekilmek
Phrases
as an aside adv. bu arada
putting aside the fact that expr. beraber
putting aside the fact that expr. bir tarafa bırakırsak
setting aside your personal opinion expr. kişisel fikrin bir yana
as an aside expr. laf aramızda
aside from the circumstances described above expr. yukarıda tarif edilen şartlar dışında
aside from the circumstances described above expr. yukarıda tarif edilen şartlar dışında hariç
aside from someone or something expr. biri/bir şey dışında
aside from someone or something expr. birinden/bir şeyden başka
aside from someone or something expr. biri/bir şey hariç
aside from someone or something expr. birini/bir şeyi bir yana bırakırsak
Colloquial
aside from how it looks v. görüntüsünü bir kenara bırakırsak
move aside! expr. kenara çekil!
move aside! expr. kenara kay!
all kidding aside expr. şaka maka
all joking aside expr. şaka maka
Idioms
put aside (one's) differences v. anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek
go aside v. diğer insanlardan uzaklaşmak
put money aside v. kenara para koymak
set money aside v. kenara para koymak
brush someone or something aside v. önemsememek
brush someone or something aside v. kaale almamak
put something aside for a rainy day v. (zor günler için) bir kenara koymak
put something aside for a rainy day v. zor günler için saklamak
put something aside (for something) v. (bir şey için) (bir şeyi) bir kenara ayırmak
put aside (one's) differences v. çekişmeyi bırakmak
put aside (one's) differences v. anlaşmazlığı bırakmak
set aside (one's) differences v. anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek
set aside (one's) differences v. çekişmeyi bırakmak
set aside (one's) differences v. anlaşmazlığı bırakmak
kidding aside expr. şaka bir yana
joking aside expr. şaka bir yana
all kidding aside expr. şaka bir yana
all joking aside expr. şaka bir yana
(all) joking aside expr. şaka bir yana
(all) joking aside expr. şaka bir tarafa
(all) joking aside expr. cidden
(all) joking aside expr. şaka maka
(all) kidding aside expr. şaka bir yana
(all) kidding aside expr. şaka bir tarafa
(all) kidding aside expr. cidden
(all) kidding aside expr. şaka maka
Speaking
all aside expr. hepsi bir yana
set aside time for yourself expr. kendine vakit ayır
set aside time for yourself expr. kendine zaman ayır
Trade/Economic
set-aside program n. abd'de belirli hükümet sözleşmelerinin yalnızca küçük işletmelere verilebileceğini belirten yasal düzenleme
set-aside n. üretimden ayırma
set-aside n. (arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey
set-aside n. ekim dışı bırakılan arazi
set-aside n. kamu alım sözleşmelerinin zarara uğrayan firmalar için korunmasını gerekli kılan bir program
set-aside n. (yeterince temsilcisi olmayan bir grup için) belirli bir maddi imkan oranını gerekli kılan program türü
Law
action to set aside n. iptal davası
motion to set aside judgement n. kararı bozma istemi
set aside v. yetkisi olmadığını beyan etmek
Politics
set aside n. alan koruma
Computer
computer aside management n. bilgisayar destekli yönetim
Automotive
pulling aside n. yana çekme
Psychology
thinking aside n. dolambaçlı düşünme
Modern Slang
all cap aside expr. yalan yok
all jokes aside expr. hepsi bir yana
all jokes aside expr. şaka bir yana