bir yukarı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir yukarı



Bedeutungen von dem Begriff "bir yukarı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Computer
bir yukarı one-up expr.

Bedeutungen, die der Begriff "bir yukarı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir vadinin başında veya dağın yukarı kısımlarında derin, kase biçimli çukurluk cirque n.
bir teleferiğin ya da bir tesisteki teleferiklerin tümünün bir saatte yokuş yukarı taşıyabileceği kapasitesi uplift capacity n.
insanların yüksek bir yerden aşağıya doğru atladıkları ve esnek bir halatla yukarı çekildikleri bir etkinlik bungee jumping n.
karda yere uzanıp kolları ve ayakları aşağı yukarı oynatarak meleğe benzer bir şekil oluşturma snow angel n.
kayak merkezlerinde kişilerin t şeklinde bir bara tutunarak yukarı çıktığı lift t-bar lift n.
yüksek uçan kuşların dairesel yukarı yönlü hava akımından faydalanmak için bir araya gelmesi kettle n.
dizleri yukarı çekerek gerçekleştirilen bir dans hareketi prance n.
fransa'nın yukarı normandiya bölgesinde bulunan bir idari bölge seine-maritime n.
bir aşağı bir yukarı yürümek/dolaşmak pace v.
bir aşağı bir yukarı yürümek pace v.
karda yere uzanıp kolları ve ayakları aşağı yukarı oynatarak meleğe benzer bir şekil oluşturmak snow angel v.
(soba, şömine) aşırı güçlü bir yukarı yönlü hava akımına sahip olmak overdraw v.
(bir şeyin) ucu yukarı yöne bakmak prick v.
bir yukarı bir aşağı up and down adv.
bir aşağı bir yukarı to and fro adv.
bir aşağı bir yukarı up and down adv.
bir aşağı bir yukarı to and again adv.
yüzü yukarı dönük bir şekilde supinely adv.
yukarı anlamına gelen bir ön ek sur- pref.
Phrasals
bir şeyi yukarı kaldırmak/çekmek jerk something up v.
bir şeyin yukarı fırlamasına sebep olmak drive up v.
bir yerden yukarı kaldırmak lift from v.
birini bir şeyden yukarı götürmek lead someone up something v.
birine bir şeyden yukarı doğru yol göstermek lead someone up something v.
bir şeyden yukarı çıkmak slip up something v.
(bir şeyden) yukarı doğru kendini göstermek rise out of (something) v.
(bir şeyden) yukarı doğru uzamak/yükselmek rise out of (something) v.
(birini/bir şeyi) yukarı doğru itmek push up on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) yukarı doğru kaldırmak push up on (someone or something) v.
(bir şey) boyunca yukarı çekmek/kaldırmak pull up along (something) v.
bir şeyi yukarı çekmek run something up v.
bir şeyi yukarı kaldırmak run something up v.
yukarı doğru bir şey salmak belch something up v.
birini/bir şeyi yukarı getirmek bring someone or something up v.
birini/bir şeyi yukarı taşımak bring someone or something up v.
bir şeyi (bir yerden) yukarı çekmek haul something up (from something) v.
(bir şeyi) yukarı kaldırmak/çekmek hike (something) up v.
(bir şeyde/bir yerde) yukarı çıkmak move up through (something or some place) v.
(bir şeyden/birinden) yukarı doğru uzanmak/çıkmak thrust up through (something) v.
Phrases
aşağı yukarı bir tarihte/ zamanda long about expr.
(bir şeye) üç aşağı beş yukarı benzer on the lines of (something) expr.
aşağı yukarı (belli bir miktarda) in the order of (some amount) expr.
aşağı yukarı (belli bir miktarda) in the region of (some amount) expr.
aşağı yukarı (belli bir miktarda) of the order of (some amount) expr.
aşağı yukarı (bir miktar) in the neighborhood of (some amount) expr.
Colloquial
bir aşağı yukarı yürümek pace up and down v.
bir aşağı yukarı yürümek walk back and forth v.
bir aşağı bir yukarı hoplamak bounce up and down v.
aşağı yukarı (bir şey) give or take (something) expr.
üç aşağı beş yukarı (bir şey) give or take (something) expr.
aşağı yukarı bir şey/miktar (somewhere) in the neighborhood of something expr.
bir aşağı bir yukarı up and down like a yo-yo expr.
Idioms
yukarı doğru bir meyil rising tide [cliché] n.
yukarı doğru bir dalgalanma rising tide [cliché] n.
bir şeyi yukarı çekmek heave something up v.
bir seviye yukarı taşımak/çıkarmak crank it up a notch v.
üç aşağı beş yukarı bir fiyat ver give me a ballpark figure expr.
bir seviye yukarı up a notch expr.
Speaking
elini bir aşağı bir yukarı hareket ettir move your hand up and down expr.
Technical
yukarı çekmede kullanılan bir çizgi gantline n.
(grafik üzerinde) aşağı veya yukarı yönlü keskin bir hareket blip n.
bessemer işleminde havanın erimiş pik demiri yoluyla yukarı basıldığı bir aşama blow n.
metal bir parçanın haddelenirken yukarı doğru kıvrılma eğilimi overdraft n.
bir ucu tespit edilmiş bir çubuğun diğer ucunun aşağı yukarı hareketi gibi hareket etmek vibrate v.
Computer
bir paragraf yukarı taşı move up one paragraph n.
bir klasör yukarı up one folder n.
bir düzey yukarı one level up expr.
bir düzey yukarı up one level expr.
bir sayfa yukarı page up expr.
Informatics
bir sayfa yukarı page up expr.
Textile
omuza doğru dışarı ve yukarı doğru çıkan bir yaka türü peak lapels n.
Furniture
yukarı çekildiğinde altta kıvrımlar halinde toplanan bir panjur çeşidi roman blind n.
Marine
seyirde bir geminin aşağı yukarı hareketi heave n.
eskiden büyük göller'in yukarı kısmında sıkça kullanılmış düz tabanlı bir tekne mac n.
eskiden büyük göller'in yukarı kısmında sıkça kullanılmış düz tabanlı bir tekne mack n.
(palangada) kargoyu veya filikaları yukarı çekip nakleden gerecin bir parçası fly block n.
Mining
cevherin yukarı çekildiği ve işçilerin taşındığı bir maden kuyusu working pit n.
Medical
uzuvdan yukarı veya aşağı doğru eğik bağlanan bir bandaj oblique bandage n.
Anatomy
göz küresinin üst kısmında bulunup gözü yukarı ve yana hareket ettiren kısa bir kas oblique n.
kasılması ile göz küresini yukarı ve ortaya kaydıran bir tür göz kası superior rectus n.
kasılması ile göz küresini yukarı ve ortaya kaydıran bir tür göz kası superior rectus muscle n.
Pathology
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anoöpsia n.
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anoöpsia n.
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anopsia n.
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anopsy n.
Physics
birer yukarı ve aşağı kuarkın yanı sıra bir de garip kuark içeren, elektriksel olarak nötr durumdaki atom altı hadron parçacığı lambda baryon n.
Marine Biology
teleskop akvaryum balığının gözbebekleri yukarı doğru bakan bir varyetesi celestial telescope n.
Botanic
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı telegraph plant (codariocalyx motorius) n.
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı desmodium gyrans n.
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı desmodium motorium n.
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı semaphore plant n.
Fishery
akıntı hızını kontrol edip yukarı çıkan balıklar için bir dinlenme havuzu sağlayan enine tahta riffle n.
Social Sciences
michigan'daki yukarı yarımada'da ve kuzeydoğu wisconsin'de yaşayan bir kızılderili halkı menomini n.
Linguistics
mossi gibi yukarı volta halklarının konuştuğu bir dil mole n.
mossi halkının ve yukarı volta'daki diğer birçok halkın konuştuğu bir dil mossi n.
dyula halkı tarafından fildişi sahili ve yukarı volta'da ticaret dili olarak kullanılan bir mande dili dyula n.
History
virjinya'daki yukarı james nehri vadisinde yaşamış olan soyu tükenmiş bir halk monacan n.
kutsal roma imparatorluğu'nun günümüz bavyera eyaletinin bir parçası olan ve yukarı pfalz olarak isimlendirilen elektoratı rhine palatinate n.
Archaeology
tünelde yukarı doğru yapılan bir kazı breakup n.
Geography
abd'nin new york kentinden geçip long island boğazı'nı güneydeki yukarı new york körfezi'ne bağlayan bir haliç east river n.
yukarı mısır bölgesinde bir şehir nag hammadi n.
yukarı ve aşağı michigan arasında yer alan bir boğaz mackinac n.
yukarı michigan yarımadası'nda bir nehir menominee river n.
Military
halterin omuz yüksekliğine getirildikten sonra yavaşça yukarı kaldırıldığı bir ağırlık kaldırma hareketi military press n.
Sport
bacaklarla yukarı ve aşağı doğru yapılan bir yüzme hareketi thrash n.
bacaklarla yukarı ve aşağı doğru yapılan bir yüzme hareketi thresh n.
paralel barların ucunda yapılan, kişinin çenesi barların hizasına gelecek kadar kollarını büktüğü ve sonrasında düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırdığı bir jimnastik egzersizi dip n.
Slang
kenarları yukarı doğru kıvrık bir şapka çeşidi scraper n.