thrash - Türkisch Englisch Wörterbuch

thrash

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "thrash" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
thrash v. kırbaçlamak
General
thrash v. yenmek
We trashed the enemy team 8-0.
Rakip takımı 8-0 yendik.

More Sentences
thrash v. dayak atmak
The poor child was trashed by his father.
Zavallı çocuk babasından dayak yemiş.

More Sentences
Marine
thrash n. dalgalarla boğuşma
The strong current of the river caused the trash to us.
Nehrin güçlü akıntısı dalgalarla boğuşmamıza neden oldu.

More Sentences
thrash v. fırtınalı denizde rüzgara karşı seyretmek
The boat was trashing about in the gulf.
Tekne, körfezde fırtınalı denizde rüzgara karşı seyretmekteydi.

More Sentences
General
thrash n. dövme
thrash n. dayak
thrash n. kırbaçlama
thrash n. kamçılama
thrash n. gürültülü rock müzik
thrash n. çılgın parti
thrash v. pöstekisini sermek
thrash v. kıvranmak
thrash v. büyük bir yenilgiye uğratmak
thrash v. harman dövmek
thrash v. kamçılamak
thrash v. dövmek
thrash v. atılmak
thrash v. saldırmak
thrash v. debelenmek
Colloquial
thrash n. parti
thrash n. sosyal etkinlik
Marine
thrash n. fırtınalı denizde rüzgara karşı seyir
Sport
thrash n. bacaklarla yukarı ve aşağı doğru yapılan bir yüzme hareketi
thrash v. (yüzerken) bacakları suda yukarı ve aşağı hareket ettirmek
Music
thrash n. 80'lerde ortaya çıkan bir heavy metal müzik türü
thrash v. punk müzik eşliğinde çılgınca dans etmek

Bedeutungen, die der Begriff "thrash" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
thrash [dialect] n. süprüntü
thrash [dialect] n. çöp
thrash [scottish] n. acele
thrash [scottish] n. telaş
thrash about v. çırpınmak
thrash about v. debelenmek
thrash soundly v. evire çevire dövmek
thrash about v. kıvranmak
thrash about v. hummalı bir hasta gibi çırpınıp durmak
thrash out v. tartışarak çözümlemek
thrash one's tail v. kuyruğunu (kırbaç gibi) sallamak
Phrasals
thrash something out v. tartışarak çözüme kavuşturmak
thrash around v. (etrafta) dolanıp durmak
thrash out something v. tartışarak çözüme kavuşturmak
thrash something out of someone v. (zor kullanarak) konuşturmak
thrash over v. eylem planı yapmak amacıyla problemi tekrar tekrar ele almak
thrash out of (someone) v. zorla/şiddet uygulayarak (birine) bir şeyden el çektirmek
thrash out of (someone) v. zor kullanarak (birinin) ağzından laf almak
thrash out of (someone or something) v. debelenerek (birinden/bir şeyden/bir yerden) kurtulmak/kaçmak
thrash out of (someone) v. zor kullanarak (birini) bir şeyden vazgeçirmek
thrash out of (someone) v. döve döve (birini) bir inançtan/görüşten vazgeçirmek
thrash out of (someone) v. zor kullanarak (birinin) bir şeyi bırakmasını sağlamak
thrash out of (someone) v. zorla/şiddet uygulayarak (birini) bir şeyden vazgeçirmek
thrash out of (someone or something) v. sağı solu parçalayıp bir (birinden/bir şeyden/bir tuzaktan) kurtulmak
thrash out of (someone or something) v. sağa sola vurarak (birinden/bir şeyden/bir tuzaktan) kaçmak
thrash out of (someone) v. (birine) bir şeyi döve döve söyletmek
thrash out of (someone) v. (birinden) zor kullanarak bilgi almak
Colloquial
thrash on (one) v. (birine) çıkışmak
thrash on (one) v. (birini) haşlamak
thrash on (one) v. (birini) paylamak
thrash on someone v. birini haşlamak
thrash on someone v. birini eleştirmek
thrash on someone v. birini fırçalamak
thrash on (one) v. (birini) fırçalamak
thrash on someone v. birine çıkışmak
thrash on someone v. birine fırça çekmek
thrash on (one) v. (birini) azarlamak
thrash on someone v. birini azarlamak
thrash on (one) v. (birine) fırça çekmek
thrash on someone v. birini paylamak
thrash on (one) v. (birini) eleştirmek
Music
thrash metal n. seksenlerin başında ortaya çıkan sert bir metal müzik türü