| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Yaygın Kullanım | ||||
| Yaygın Kullanım | thrash f. | kırbaçlamak | ||
| Genel | ||||
| Genel | thrash f. | yenmek | ||
|
We trashed the enemy team 8-0. Rakip takımı 8-0 yendik. More Sentences |
||||
| Genel | thrash f. | dayak atmak | ||
|
The poor child was trashed by his father. Zavallı çocuk babasından dayak yemiş. More Sentences |
||||
| Denizcilik | ||||
| Denizcilik | thrash i. | dalgalarla boğuşma | ||
|
The strong current of the river caused the trash to us. Nehrin güçlü akıntısı dalgalarla boğuşmamıza neden oldu. More Sentences |
||||
| Denizcilik | thrash f. | fırtınalı denizde rüzgara karşı seyretmek | ||
|
The boat was trashing about in the gulf. Tekne, körfezde fırtınalı denizde rüzgara karşı seyretmekteydi. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | thrash i. | dövme | ||
| Genel | thrash i. | dayak | ||
| Genel | thrash i. | kırbaçlama | ||
| Genel | thrash i. | kamçılama | ||
| Genel | thrash i. | gürültülü rock müzik | ||
| Genel | thrash i. | çılgın parti | ||
| Genel | thrash f. | pöstekisini sermek | ||
| Genel | thrash f. | kıvranmak | ||
| Genel | thrash f. | büyük bir yenilgiye uğratmak | ||
| Genel | thrash f. | harman dövmek | ||
| Genel | thrash f. | kamçılamak | ||
| Genel | thrash f. | dövmek | ||
| Genel | thrash f. | atılmak | ||
| Genel | thrash f. | saldırmak | ||
| Genel | thrash f. | debelenmek | ||
| Konuşma Dili | ||||
| Konuşma Dili | thrash i. | parti | ||
| Konuşma Dili | thrash i. | sosyal etkinlik | ||
| Denizcilik | ||||
| Denizcilik | thrash i. | fırtınalı denizde rüzgara karşı seyir | ||
| Spor | ||||
| Spor | thrash i. | bacaklarla yukarı ve aşağı doğru yapılan bir yüzme hareketi | ||
| Spor | thrash f. | (yüzerken) bacakları suda yukarı ve aşağı hareket ettirmek | ||
| Müzik | ||||
| Müzik | thrash i. | 80'lerde ortaya çıkan bir heavy metal müzik türü | ||
| Müzik | thrash f. | punk müzik eşliğinde çılgınca dans etmek | ||