|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
birtakım tutarsızlıklar |
certain inconsistencies n.
|
|
2 |
General |
birtakım iddialar |
some claims n.
|
|
3 |
General |
birtakım iddialar |
some allegations n.
|
|
4 |
General |
belirli birtakım çevresel özelliklere odaklanma |
attending n.
|
|
5 |
General |
köpek ırkları için birtakım standartlar belirleyen, soy kayıtlarını tutan ve köpek gösterilerinin kurallarını belirleyen kurum |
kennel club n.
|
|
6 |
General |
modern cadılık inancında ve diğer birtakım dinlerde kişisel dönüşüme veya dışsal değişime sebep olduğu düşünülen faaliyet |
magick n.
|
|
7 |
General |
sabır, özveri, besleyici olma ve cinselliği sadece evlilikte yaşama gibi değerlere önem veren ve özellikle birtakım latin amerikalı kültürlerde yaygın olan, geleneksel dişiliğin güçlü veya abartılı bir formu |
marianismo n.
|
|
8 |
General |
kraliyet konutlarında törenleri düzenlemek gibi birtakım görevleri bulunan yüksek rütbeli memurlar |
marshall n.
|
|
9 |
General |
abd'nin birtakım şehirlerinde mahkeme süreçlerinde hizmet vermek ve bazı görevleri ifa etmek üzere görevlendirilmiş kanun görevlisi |
marshall n.
|
|
10 |
General |
abd'nin birtakım şehirlerinde emniyet müdürü veya itfaiye teşkilatı müdürü |
marshall n.
|
|
11 |
General |
mayıs ayının ilk gününün sabahında görülen ve birtakım doğaüstü özellikler atfedilen çiylenme |
may dew n.
|
|
12 |
General |
birtakım ticari mallar için kullanılan çeşitli ingiliz miktar birimlerine verilen ad |
hundred n.
|
|
|
13 |
General |
birtakım hislerin ifadesi olarak yüzünü buruşturma |
mouth n.
|
|
14 |
General |
metinde birtakım değişiklikler yapma |
rewrite n.
|
|
15 |
General |
cırcır böcekleri familyasının eski dünya'ya özgü birtakım cırcır böceği türlerini içeren tip cinsi |
gryllus n.
|
|
16 |
General |
birtakım kategorilerdeki mahkumların hapishane çevresinde kurulan sınırlı alanda yaşama özgürlüğü |
rule n.
|
|
17 |
General |
birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan |
rules n.
|
|
18 |
General |
birtakım ortak çıkarlar doğrultusunda birleşmiş insan grubu |
commonwealth n.
|
|
19 |
General |
doğaüstü birtakım güçlere lanetlemesi için çağrıda bulunma |
condemnation n.
|
|
20 |
General |
(kamera gibi) birtakım ek özelliklere sahip olmayan telefonlar |
feature phones n.
|
|
21 |
General |
insan davranışının yalnızca bireyin genleri ve birtakım psikolojik faktörlerin etkisiyle oluştuğuna ve kontrol edildiğine inanan görüş |
biological determinism n.
|
|
22 |
General |
birtakım sosyal şartların ürünü |
construct n.
|
|
23 |
General |
savunduğu konuyu başka birtakım gerekçelere dayatmak |
shift one's ground v.
|
|
24 |
General |
birtakım hareketlerle birşeyi belirli bir yere getirmek |
maneuver v.
|
|
25 |
General |
sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek (tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden) |
fly blind v.
|
|
26 |
General |
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) |
maneuver v.
|
|
27 |
General |
tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek |
fly by the seat of one's pants v.
|
|
28 |
General |
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) |
manoeuvre v.
|
|
29 |
General |
birtakım hareketlerle birşeyi belirli bir yere getirmek |
manoeuvre v.
|
|
30 |
General |
birtakım hedeflere ulaşmak için durumu manipüle etmek |
manoeuvre v.
|
|
31 |
General |
metinde birtakım değişiklikler yapmak |
rewrite v.
|
|
32 |
General |
birtakım işlerle meşgul olmak |
be on the go v.
|
|
|
33 |
General |
birinden birtakım bilgiler edinmek |
elicit something from someone v.
|
|
34 |
General |
birisi için birtakım düzenlemelerde bulunmak |
make arrangements for someone v.
|
|
35 |
General |
birtakım çağrışımlar yapan |
evocative of adj.
|
|
36 |
General |
insanlara özgü birtakım hislere, güçlere veya zayıflıklara açık |
human adj.
|
|
37 |
General |
birtakım düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan |
oppressed adj.
|
|
38 |
General |
akla getiren (birtakım şeyleri) |
evocative of adj.
|
|
39 |
General |
zerdüştlerin kutsal kitabında yer alan birtakım şiir formundaki vaazlara ilişkin |
gathic adj.
|
|
Phrasals |
|
40 |
Phrasals |
(birtakım görüşlerden) kurtarmak |
win away v.
|
|
Colloquial |
|
41 |
Colloquial |
birtakım (bir şey) |
a number of (something) adj.
|
|
Idioms |
|
42 |
Idioms |
(boksta) eldiven takma, maçın rauntlara bölünmesi, nakavt ilan etmeden önce on saniye sayılması gibi birtakım dürüst dövüşme kuralları |
the queensberry rules n.
|
|
43 |
Idioms |
zor bir dönem için birtakım önlemler almak |
batten down the hatches v.
|
|
44 |
Idioms |
birtakım düşünceleri desteklemek |
carry the banner for v.
|
|
45 |
Idioms |
zor bir dönem için birtakım önlemler almak |
batten down the hatches v.
|
|
46 |
Idioms |
için birtakım düzenlemelerde bulunmak |
make arrangements for v.
|
|
Trade/Economic |
|
47 |
Trade/Economic |
birtakım ürünleri aynı satıcıdan ikinci kez sipariş etme |
reorder n.
|
|
48 |
Trade/Economic |
muhtemel zararı karşılamak amacıyla birtakım ihtiyatları saklamak suretiyle yapılan kendi kendini sağlama alma eylemi |
self insurance n.
|
|
49 |
Trade/Economic |
bir yazıya birtakım eklemeler yapmak |
interline v.
|
|
Law |
|
50 |
Law |
gerçeklerin üstünün kapatıldığı iddia edilen boşanma ve birtakım diğer davalara müdahale etme yetkisi bulunan görevli |
king's proctor [uk] n.
|
|
51 |
Law |
kral mahkemesi tarafından çıkarılan, ingiltere kralı'nın adına bir devlet memurunun birtakım kamu görevlerini yerine getirmesini emreden bir ferman |
mandamus n.
|
|
52 |
Law |
(sözleşme hukukunda) mal ve mülk verilen tarafın bu ayniyat doğrultusunda karşılıksız olarak birtakım hizmetler sunacağını kaydeden bir kefalet sözleşmesi |
mandate n.
|
|
53 |
Law |
birtakım devredilemez mülklerin en genç erkek varise miras kalmasını gerektiren eski bir teamül |
minorat n.
|
|
54 |
Law |
polis teşkilatının üyesi olmayıp polislere yardımcı birtakım yetkileri bulunan üniformalı görevli |
community support officer (cso) [uk] n.
|
|
55 |
Law |
girdiği davalarda birtakım manüpilatif teknikler uygulayarak zafer kazanmaya çalışan avukat |
philadelphia lawyer n.
|
|
56 |
Law |
askeri olmayan birtakım hizmetlerle elde edilen feodal mülkiyet |
free socage [uk] n.
|
|
57 |
Law |
yasal işlemde taraflardan alacağı para miktarının bir kısmını, birtakım yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle alıkoymak |
recoup v.
|
|
Politics |
|
58 |
Politics |
bir programı yürürlüğe sokmak veya birtakım hedeflere ulaşmak için derhal ve doğrudan eyleme geçilmesi gerektiğini savunan kimse |
maximalist n.
|
|
Technical |
|
59 |
Technical |
sanat eserinin üzerinde bulunup baskı ressamının izleyeceği birtakım talimatları içeren şeffaf kaplama |
overlay n.
|
|
Computer |
|
60 |
Computer |
uluslararası standartlar örgütü'nün batı avrupa dilleri için ortaya koyduğu birtakım standart karakter |
latin-1 n.
|
|
61 |
Computer |
uluslararası standartlar örgütü'nün batı avrupa dilleri için ortaya koyduğu birtakım standart karakter |
iso latin-1 n.
|
|
62 |
Computer |
başkalarının internetten birtakım dosyaları indirmesini mümkün kılma |
file sharing n.
|
|
63 |
Computer |
rastgele örnekleme tekniklerine ve birtakım fizik ve matematik problemlerinin bilgisayar simülasyon kullanımı ile çözümüne ait veya ilişkin |
monte carlo adj.
|
|
64 |
Computer |
rastgele örnekleme tekniklerini ve birtakım fizik ve matematik problemlerinin bilgisayar simülasyon kullanımı ile çözümünü içeren |
monte carlo adj.
|
|
Woodworking |
|
65 |
Woodworking |
dipterocarpaceae familyasına mensup birtakım ağaçlardan elde edilip vernik ve matbaa mürekkebi yapımında kullanılan yumuşak reçine |
gum dammar n.
|
|
66 |
Woodworking |
malay takımadaları'nda yetişen dipterocarpaceae familyasına mensup birtakım ağaçlardan elde edilip vernik ve matbaa mürekkebi yapımında kullanılan yumuşak bir reçine |
gum damar n.
|
|
67 |
Woodworking |
birtakım akasya türlerinin meyve kabuğuna verilen ad |
babul n.
|
|
68 |
Woodworking |
birtakım akasya türlerinin meyve kabuğuna verilen ad |
gonake n.
|
|
Dyeing |
|
69 |
Dyeing |
birtakım boyalarda kullanılan metalik altın sarısı |
goldtone n.
|
|
Medical |
|
70 |
Medical |
sistemin bünyeyi egzama, sedef hastalığı, pitriyaz gibi birtakım cilt hastalıklarına yatkın hale getiren hastalıklı durumu |
rheumic diathesis n.
|
|
Anatomy |
|
71 |
Anatomy |
birtakım amfibiler gibi bazı türlerin yumurtalarında görülen kalınlaşmış hücre zarı |
membrana striata n.
|
|
72 |
Anatomy |
birtakım amfibiler gibi bazı türlerin yumurtalarında görülen kalınlaşmış hücre zarı |
striated membrane n.
|
|
|
73 |
Anatomy |
birtakım amfibiler gibi bazı türlerin yumurtalarında görülen kalınlaşmış hücre zarı |
zona radiata n.
|
|
Pathology |
|
74 |
Pathology |
vücutta birtakım dokuların anormal yapıda kıkırdak oluşturması |
cartilaginification n.
|
|
75 |
Pathology |
özellikle yaylak sığırlarında belirli aralıklarla görülen, birtakım iltihap oluşturan bakterilerden kaynaklanan ve ölümcül olabilen kronik ve ilerleyici bir mastitis |
summer mastitis n.
|
|
76 |
Pathology |
bağ dokusundaki bir proteinin üretimini kontrol eden gendeki sorundan kaynaklanıp kalıtımsal olarak aktarılan, uzun kemiklerin aşırı uzaması ile gözde ve dolaşım sisteminde birtakım sorunlarla karakterize edilen bir bağ dokusu bozukluğu |
marfan's syndrome n.
|
|
77 |
Pathology |
eklemlerde yangı ve birtakım şekil bozuklukları ile kendini gösteren kronik bir otoimmün hastalık |
rheumatism n.
|
|
Pharmaceutics |
|
78 |
Pharmaceutics |
birtakım kemik hastalıklarının tedavisinde damardan verilen bifosfonat grubu bir ilaç |
zoledronic acid n.
|
|
79 |
Pharmaceutics |
birtakım kemik hastalıklarının tedavisinde damardan verilen bifosfonat grubu bir ilaç |
zoledronate n.
|
|
80 |
Pharmaceutics |
besinsel birtakım tedbirlerin alınmasını gerektiren çok etkili bir antidepresan grubu |
maoi drugs n.
|
|
Parasitology |
|
81 |
Parasitology |
birtakım parazit nematodların enfekte olmuş bireylerin kanında bulunan larvası |
microfilaria n.
|
|
Food Engineering |
|
82 |
Food Engineering |
birtakım katkıların eklenmesiyle gıdanın zenginleştirilmesi |
nutrification n.
|
|
Gastronomy |
|
83 |
Gastronomy |
rom, su, şeker, limon suyu ve birtakım tatlandırıcı özütlerden oluşan bir içki |
rum shrub n.
|
|
84 |
Gastronomy |
irmiği, şekeri ve birtakım lezzet verici malzemeleri sütte kaynatarak yapılan yumuşak bir tatlı |
semolina pudding n.
|
|
Physics |
|
85 |
Physics |
newton'un hareket yasalarının uygulanamayacağı birtakım hızlandırıcı kuvvetlerin mevcut olduğu koşul |
noninertial frame n.
|
|
86 |
Physics |
manyetik alana maruz kalmış birtakım sıvıların akış özelliklerinde görülen değişimleri çalışan bilim dalı |
magnetorheology n.
|
|
87 |
Physics |
kimyasal reaksiyonlar veya fiziksel değişimler sırasında birtakım özelliklerin korunumu |
conservation n.
|
|
Chemistry |
|
88 |
Chemistry |
birtakım alil türevlerinden yapay olarak elde edilen uçucu ve acı bir sıvı |
dipropargyl n.
|
|
89 |
Chemistry |
bileşiklerde birtakım elementlerin var olup olmadığını çıkardığı alevin rengine bakarak tespit etme yöntemi |
flame reaction n.
|
|
90 |
Chemistry |
bileşiklerde birtakım elementlerin var olup olmadığını çıkardığı alevin rengine bakarak tespit etme yöntemi |
flame test n.
|
|
91 |
Chemistry |
oksijen içeren birtakım bileşik isimlerinin sonuna gelen bir ek |
-one suf.
|
|
Biology |
|
92 |
Biology |
birkaç kuşak boyunca görünmeyen birtakım özelliklerin yeniden ortaya çıkması |
reversion n.
|
|
93 |
Biology |
birtakım süngerlerin iskeletlerini oluşturan boynuzsu fibröz madde |
keratode n.
|
|
94 |
Biology |
birtakım protozoaların kamçılarının köküne yakın yerde bulunan büyük bir mitokondri içindeki dna spirali |
kinetonucleus n.
|
|
95 |
Biology |
birtakım protozoaların kamçılarının köküne yakın yerde bulunan büyük bir mitokondri içindeki dna spirali |
kinetoplast n.
|
|
96 |
Biology |
birtakım kamçılı protozoalarda kamçının kökünü oluşturan bir yapı |
kinetosome n.
|
|
97 |
Biology |
birtakım bulaşıcı hastalıklara sebep olan veya bu hastalıkların yayılmasına yol açan bir mikroorganizma |
microzyme n.
|
|
98 |
Biology |
birtakım dinoflagellatların kabuklarında bulunan bir bölüm |
girdle n.
|
|
99 |
Biology |
bitkilerde görülen birtakım çıkıntı şeklindeki küçük yapılar |
gland n.
|
|
Biochemistry |
|
100 |
Biochemistry |
birtakım bitki hücrelerinin duvarlarında bulunup bitkinin sert ve dik durmasını sağlayan kompleks bir polimer |
lignireose n.
|
|
101 |
Biochemistry |
birtakım bitki hücrelerinin duvarlarında bulunup bitkinin sert ve dik durmasını sağlayan kompleks bir polimer |
lignin n.
|
|
102 |
Biochemistry |
birtakım bitki hücrelerinin duvarlarında bulunup bitkinin sert ve dik durmasını sağlayan kompleks bir polimer |
lignone n.
|
|
Marine Biology |
|
103 |
Marine Biology |
su yosunlarının arasında yaşayıp onları taklit eden birtakım derin deniz yumuşakçalarını içeren bir cins |
scyllaea n.
|
|
Astronomy |
|
104 |
Astronomy |
boylam bulmak için gözlemlerde kullanılan birtakım veriler |
longitude stars n.
|
|
Zoology |
|
105 |
Zoology |
areneidae familyasına ait birtakım küremsi ağ ören örümcekleri içeren bir cins |
zilla n.
|
|
106 |
Zoology |
birtakım kamçılı protozoaların çekirdeklerinin yakınında bulunan granüler hücre gövdesi |
kinetoplast n.
|
|
107 |
Zoology |
turbellarya familyasına mensup birtakım tenyaların epidermal hücre ile üretilen iğsi iğneye sahip bir kapsül |
sagittocyst n.
|
|
108 |
Zoology |
birtakım kum kurtlarının hortumlarında bulunan boynuzsu veya kalsifik dokuya sahip kesici plaka çiftinden her biri |
mandible n.
|
|
109 |
Zoology |
hindi ve birtakım soyu tükenmiş canlıları içeren bir familya |
meleagrididae n.
|
|
110 |
Zoology |
hindi ve birtakım soyu tükenmiş canlıları içeren bir familya |
family meleagrididae n.
|
|
111 |
Zoology |
keçilerle akrabalığı bulunup birtakım yönlerden antilopları andıran, boynuzlugiller familyasına mensup çeşitli memelilere verilen ad |
mountain antelope n.
|
|
112 |
Zoology |
keçilerle akrabalığı bulunup birtakım yönlerden antilopları andıran, boynuzlugiller familyasına mensup çeşitli memelilere verilen ad |
mountain goat n.
|
|
113 |
Zoology |
rotifer gibi birtakım mikroskobik canlılarda görülen koruyucu dış kabuk veya kın |
lorica n.
|
|
Botanic |
|
114 |
Botanic |
afrika'da yetişen acacia cinsi birtakım ağaçlardan elde edilen bir zamk |
acacia senegal n.
|
|
115 |
Botanic |
avustralya, yeni gine, malezya ve güneydoğu asya'da yetişen birtakım ot ve çalıları içeren bir cins |
goodenia n.
|
|
Social Sciences |
|
116 |
Social Sciences |
orta avustralya'daki birtakım aborjin kabilelerinde ölen kişinin öcünü almakla görevli bir tür şaman |
kadaitcha n.
|
|
117 |
Social Sciences |
(birtakım orta avustralya aborjin kabilelerinde) kabilesinden birinin ölümünün intikamını almakla yükümlü erkek |
kurdaitcha n.
|
|
118 |
Social Sciences |
(birtakım orta avustralya aborjin kabilelerinde) kurdaitcha'nın intikam görevi sırasında yerde ayak izi bırakmamak için giydiği devekuşu tüyünden yapılmış ayakkabılar |
kurdaitcha shoes n.
|
|
Education |
|
119 |
Education |
(yeni zelanda'da) kriket ve netbol gibi birtakım spor dallarını içeren, okullar için tasarlanmış bir fitness programı |
kiwisports n.
|
|
Linguistics |
|
120 |
Linguistics |
modern yunan edebiyatında antik yunanca'ya özgü birtakım özellikleri barındıran bir tarz |
katharevusa n.
|
|
121 |
Linguistics |
(birtakım dillerde) kelimeyle ifade edilen kavram |
lexicalized concept n.
|
|
122 |
Linguistics |
s veya z gibi birtakım sesleri r olarak telaffuz etmek |
rhotacize v.
|
|
123 |
Linguistics |
s veya z gibi birtakım sesleri r olarak telaffuz etmek |
rhotacise v.
|
|
History |
|
124 |
History |
kral john'un ayaklanan ingiliz baronlarına birtakım siyasi haklar verdiği kraliyet imtiyaznamesi |
magna charta n.
|
|
125 |
History |
(eskiden) birtakım italyan şehir ve kasaba belediyelerinde bulunan yasama organı |
great council n.
|
|
126 |
History |
(ingiltere'de) birtakım hapishanelerin etrafında yer alıp güvenilir mahkumların belirli kısıtlamalar altında yaşayabileceği mahalle |
the rules n.
|
|
127 |
History |
birtakım prenslik veya devletlerce kullanılmış sancak |
gonfalon n.
|
|
Religious |
|
128 |
Religious |
birtakım aşırı geleneksel teolojik kavram ve yorumlara bağlılık |
kabbalism n.
|
|
129 |
Religious |
isa'nın yaşamı ve ölümü sırasında sahip olduğu birtakım tanrısal özelliklerinden feragat etmesi |
kenosis n.
|
|
130 |
Religious |
(yahudilik'te) sinagog hizmetlerinde birtakım ayrıcalık tanınan, harun soyundan gelen levi kabilesine mensup bir aileye üye kimse |
kohen n.
|
|
131 |
Religious |
hamursuz bayramı'nın ilk gecesinde yenen yabanturpu gibi birtakım acı otlar |
maror n.
|
|
132 |
Religious |
hamursuz bayramı'nın ilk gecesinde yenen yabanturpu gibi birtakım acı otlar |
moror n.
|
|
133 |
Religious |
dünyanın gerçekte yaşanmamış bir tarihin birtakım belirtileri ile yaratıldığını öne süren teolojik bir önerme |
omphalos n.
|
|
134 |
Religious |
gizli kutsal bilgeliğin sembolü olarak gördükleri yılanlara tapınan birtakım gnostik tarikatların öğreti ve inançları |
ophism n.
|
|
Environment |
|
135 |
Environment |
birtakım yabani özellikler taşıyan |
semiwild adj.
|
|
136 |
Environment |
birtakım yabani özellikler taşıyan |
semi-wild adj.
|
|
Geology |
|
137 |
Geology |
derin okyanus tabanlarında bulunan, yüksek oranda manganez gibi birtakım metalleri içeren küçük ve şekilsiz beton parçası |
manganese nodule n.
|
|
Military |
|
138 |
Military |
birtakım onursal nişanlarda, en düşük rütbeli sınıf mensupları |
knights companions n.
|
|
139 |
Military |
askeri bir operasyonun yapılmasını birtakım yöntemsel kısıtlamaların uygulanmasını gerektirecek ölçüde engelleyen hava şartları |
marginal weather n.
|
|
140 |
Military |
ordunun özel birtakım dairelerinin başındaki subay |
commissary general n.
|
|
141 |
Military |
1989 yılında yürürlüğe giren, küçük işletmeler, sivil toplum örgütleri ve yerel hükümetler gibi küçük oluşumlar üzerindeki düzenlemelerin etkilerini ele almak için birtakım devlet kurumlarının açılmasını gerekli kılan federal bir yasa |
rfa (regulatory flexibility act) abrev.
|
|
Sport |
|
142 |
Sport |
(boksta) eldiven takma, maçın raundlara bölünmesi, nakavt ilan etmeden önce on saniye sayılması gibi birtakım dürüst dövüşme kuralları |
marquis of queensberry rules n.
|
|
Music |
|
143 |
Music |
altı zil üzerinde çalınan birtakım armoni değişimlerine ilişkin |
minor adj.
|
|
Abbreviation |
|
144 |
Abbreviation |
doğuştan getirilen ve bütün insan dillerinde ortak birtakım kuralların varlığını savunan kuram |
ug (universal grammar) n.
|
|
Ornithology |
|
145 |
Ornithology |
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad |
mallemock n.
|
|
146 |
Ornithology |
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad |
mallemuck n.
|
|
147 |
Ornithology |
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad |
mollymawk n.
|
|
148 |
Ornithology |
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad |
mollemock n.
|
|
149 |
Ornithology |
birtakım deniz kırlangıcı türlerine verilen ad |
gull teaser n.
|
|
150 |
Ornithology |
dalgıç kuşları ile birtakım nesli tükenmiş türleri içeren bir takım |
order gaviiformes n.
|
|
Reptiles |
|
151 |
Reptiles |
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen |
tuatara (sphenodon punctatus) n.
|
|
152 |
Reptiles |
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen |
sphenodon n.
|
|
153 |
Reptiles |
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen |
hatteria n.
|
|
154 |
Reptiles |
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen |
tuatera n.
|
|