daha hafif - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

daha hafif



Bedeutungen von dem Begriff "daha hafif" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
daha hafif lighter adj.
daha hafif ltr (lighter) abrev.

Bedeutungen, die der Begriff "daha hafif" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 38 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kaba veya ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz söyleyen euphemist n.
100 kilogramdan daha hafif yün balyası içinde yün paketi fadge [new zealand] n.
(gemiler arasında) ağır bir halatı çekmek için kullanılan daha hafif halat messenger n.
(hafif bir malzemeyi) birkaç nazik karıştırma hareketiyle daha ağır bir karışıma yedirmek fold v.
Phrasals
birinin daha hafif bir suç işlediğini resmi olarak kabul ve beyan etmek plead down to (something) v.
daha hafif bir suçlamayla cezalandırılmak plead down to (something) v.
daha hafif bir suçtan daha düşük bir ceza almak plead down to (something) v.
savcıyla birinin daha hafif bir suçtan ceza almasını sağlayacak bir anlaşma yapmak plead down to (something) v.
Idioms
daha hafif/az ciddi bir konu olarak on a lighter note expr.
Law
daha hafif suç lesser included offense n.
iki ayrı suçtan daha hafif olanı lesser included offense n.
kişinin işlediği iki ayrı suçtan daha hafif olanı lesser included offense n.
vatan hainliği gibi ağır bir suç işlemiş bir zanlının ölümden daha hafif bir cezaya çarptırılması için düzenlenmiş özel kanun bill of pains and penalties n.
(ceza hukukunda) çifte yargılamayı önlemek için hafif suçu daha ağır suçla birleştirme merger n.
kara listeden daha hafif suçlara yönelik gri liste greylist n.
Technical
yağın daha hafif bileşenlerini çıkaran özütleme tesisi topping plant n.
(yüklü terazinin daha hafif kolunun) ağırlığa ihtiyacı olmak kick the beam v.
Dyeing
kestane kahvesinden daha hafif olan, orta dereceli bir kahverengi tonu oakwood n.
porselen yeşilinden daha mavimsi, daha hafif ve daha güçlü olan mavimsi yeşil chemic green n.
alacakaranlık mavisinden daha hafif bir mavi tonu twilight n.
alacakaranlık mavisinden daha hafif bir mavi tonu twilight blue n.
Automotive
motor gücü düşük otomobillerin daha hafif olmasını sağlayan formül power-to-weight formula n.
Transportation
iki veya daha fazla oturma yeri olan ve genellikle iki atla çekilen hafif bir çiftlik arabası democrat n.
Medical
kızamığa benzer fakat daha hafif belirtiler gösteren çeşitli hastalıklara verilen ad measles n.
Pathology
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü kaffir pox n.
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü cuban itch n.
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü milk pox n.
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü pseudosmallpox n.
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü west indian smallpox n.
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü white pox n.
Pharmaceutics
(uyuşturucu madde) daha hafif soft adj.
Printing
fon kartonuna benzeyen ancak daha hafif kuşe karton thick china n.
Gastronomy
çırpılmış yumurta beyazı ve dondurma eklenerek daha yumuşak ve hafif bir tatlı haline getirilen puding snow pudding n.
Physics
iki hafif elementin çekirdek reaksiyonlarıyla birleşerek daha ağır bir element oluşturması nuclear fusion reaction n.
Astronomy
yıldızlarda meydana gelen nükleer füzyon ile hafif parçacıklardan daha ağır elementlerin oluşumu nucleosynthesis n.
(hafif bir elementi) nükleer füzyonla daha ağır bir elemente dönüştürmek burn v.
Military
filoya eşlik etmek için tasarlanmış, muhripten daha küçük olan hafif zırhlı savaş gemisi destroyer escort n.
Photography
doğal renklerde bir fotoğraf etkisi vermek için çok hafif bir baskının vernikle yarı saydam hale getirilip arkası renklendirilmiş daha koyu renkli bir baskı üzerine koyulmasıyla elde edilen bir resim hellenotype n.