Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
burn
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"burn"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 188 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
burn
v.
yakmak
2
Common Usage
burn
v.
yanmak
General
3
General
burn
n.
yanık yeri
4
General
burn
n.
yanma izi
5
General
burn
n.
ırmak
6
General
burn
n.
çay
7
General
burn
n.
dere
8
General
burn
n.
damga
9
General
burn
n.
dağlama demiri
10
General
burn
n.
yanma hissi
11
General
burn
n.
yanık
12
General
burn
v.
tutuşmak
13
General
burn
v.
tutuşturmak
14
General
burn
v.
başını yakmak
15
General
burn
v.
alev almak
16
General
burn
v.
kızdırmak
17
General
burn
v.
kiremitte pişirmek
18
General
burn
v.
öfkelendirmek
19
General
burn
v.
yanıp kül olmak
20
General
burn
v.
ışık saçmak
21
General
burn
v.
kavurmak
22
General
burn
v.
yanıp tutuşmak
23
General
burn
v.
parıldamak
24
General
burn
v.
fazla pişerek yanmak
25
General
burn
v.
yakmak
26
General
burn
v.
yanmak
27
General
burn
v.
yanma yapmak
28
General
burn
v.
ateşlemek
29
General
burn
v.
yangın çıkarmak
30
General
burn
v.
kazık atmak
31
General
burn
v.
oyuna getirmek
32
General
burn
v.
delip geçmek
33
General
burn
v.
güçlü bir izlenim bırakmak
34
General
burn
v.
duygularıyla yanıp kül olmak
35
General
burn
v.
sinirlenmek
36
General
burn
v.
çok istekli olmak
37
General
burn
v.
dağlamak
38
General
burn
v.
kıl payı mağlup etmek
39
General
burn
v.
sıcaklamak
40
General
burn
v.
cinsel olarak uyarılmak
41
General
burn
v.
azmak
42
General
burn
v.
tiksinmek
43
General
burn
v.
yanıyormuş gibi görünmek
44
General
burn
v.
parlamak
45
General
burn
v.
sıcaklık hissi vermek
46
General
burn
v.
yangı hissi vermek
47
General
burn
v.
yangı hissetmek
48
General
burn
v.
batmak
49
General
burn
v.
sızlamak
50
General
burn
v.
ateşin veya ısının etkisiyle değişmek
51
General
burn
v.
kömürleşmek
52
General
burn
v.
kavrulmak
53
General
burn
v.
yanıp tükenmek
54
General
burn
v.
(cilt) yanarak kızarmak
55
General
burn
v.
(cevap, nesne) arayıp taramak
56
General
burn
v.
(alev, yakma aleti) yakıt olarak kullanmak
57
General
burn
v.
tüketmek
58
General
burn
v.
kullanıp bitirmek
59
General
burn
v.
bir kimseyi dağlayarak işaretlemek
60
General
burn
v.
haşlamak
61
General
burn
v.
kömürleştirmek
62
General
burn
v.
(ticari amaçlarla) yakmak
63
General
burn
v.
kontrollü olarak yakmak
64
General
burn
v.
sinirlendirmek
65
General
burn
v.
kötü muamele etmek
66
General
burn
v.
eskimek
67
General
burn
v.
yıpranmak
68
General
burn
v.
azaltmak
69
General
burn
v.
bitirmek
70
General
burn
v.
yüksek hızla gitmek
71
General
burn
v.
yüksek hızla gitmesine neden olmak
72
General
burn
v.
(taşa) oyun kurallarına aykırı bir şekilde dokunmak
73
General
burn
adj.
yanık
Irregular Verb
74
Irregular Verb
burn
v.
burned/burnt - burned/burnt
Colloquial
75
Colloquial
burn
n.
sigara
76
Colloquial
burn
n.
cigara
77
Colloquial
burn
n.
bir dal sigara
78
Colloquial
burn
n.
dalavere
79
Colloquial
burn
n.
dolandırma
80
Colloquial
burn
n.
dolandırıcılık
81
Colloquial
burn
n.
kafes
82
Colloquial
burn
n.
kelek
83
Colloquial
burn
n.
ketenpere
84
Colloquial
burn
n.
üçkağıt
85
Colloquial
burn
n.
uyuşturucuyu damara zerk ettikten sonraki karıncalanma hissi
86
Colloquial
burn
n.
aldatma
87
Colloquial
burn
n.
aldatmaca
88
Colloquial
burn
n.
kandırma
89
Colloquial
burn
n.
kandırmaca
90
Colloquial
burn
n.
hile
91
Colloquial
burn
n.
uyuşturucu kafası
92
Colloquial
burn
n.
kafanın yükselmesi
93
Colloquial
burn
n.
uyarılma
94
Colloquial
burn
n.
ketenpere
95
Colloquial
burn
v.
hakaret etmek
96
Colloquial
burn
v.
ağır söz söylemek
97
Colloquial
burn
v.
aşağılamak
98
Colloquial
burn
v.
hor görmek
99
Colloquial
burn
v.
lafı geçirmek
100
Colloquial
burn
v.
giydirmek
101
Colloquial
burn
v.
(hakareti) yedirmek
102
Colloquial
burn
v.
sigara içmek
103
Colloquial
burn
v.
sigara tüttürmek
104
Colloquial
burn
v.
sigara tellendirmek
105
Colloquial
burn
v.
esrar içmek
106
Colloquial
burn
v.
ot içmek
107
Colloquial
burn
v.
duman almak
108
Colloquial
burn
v.
elektrikli sandalyede idam etmek
109
Colloquial
burn
v.
elektrikli sandalyede idam edilmek
110
Colloquial
burn
v.
dolandırmak
111
Colloquial
burn
v.
çarpmak
112
Colloquial
burn
v.
hacılara getirmek
113
Colloquial
burn
v.
iş/işini almak
114
Colloquial
burn
v.
kafese almak
115
Colloquial
burn
v.
kafeslemek
116
Colloquial
burn
v.
keleğe getirmek
117
Colloquial
burn
v.
kerizlemek
118
Colloquial
burn
v.
ketenpereye düşürmek/getirmek
119
Colloquial
burn
v.
mantarlamak
120
Colloquial
burn
v.
o biçim etmek
121
Colloquial
burn
v.
sağmak
122
Colloquial
burn
v.
tava düşürmek
123
Colloquial
burn
v.
tokatlamak
124
Colloquial
burn
v.
üçkağıda getirmek
125
Colloquial
burn
v.
üçkağıt açmak
126
Colloquial
burn
v.
cızlatmak
127
Colloquial
burn
v.
vurmak
128
Colloquial
burn
v.
ateş etmek
129
Colloquial
burn
v.
ateşe tutmak
130
Colloquial
burn
v.
yakmak
131
Colloquial
burn
v.
yemek yapmak/pişirmek
132
Colloquial
burn
v.
varını yoğunu harcamak/tüketmek
133
Colloquial
burn
v.
kaynaklarını tüketmek
134
Colloquial
burn
v.
kendini tüketmek
135
Colloquial
burn
v.
elindeki avucundakini müsrifçe harcamak/savurmak
136
Colloquial
burn
v.
har vurup harman savurmak
137
Colloquial
burn
v.
kaynaklarını kurutmak
138
Colloquial
burn
v.
suyunu çektirmek
139
Colloquial
burn
interj.
geber git başımdan
140
Colloquial
burn
interj.
cehenneme kadar yolun var
141
Colloquial
burn
interj.
cehennemin dibine git
142
Colloquial
burn
interj.
cehennem ol git başımdan
143
Colloquial
burn
interj.
defol şurdan
144
Colloquial
burn
interj.
defol git başımdan
Technical
145
Technical
burn
n.
güneş yanığı
146
Technical
burn
n.
küçük akarsu
147
Technical
burn
n.
yanık
148
Technical
burn
v.
pişirmek
149
Technical
burn
v.
yanmak
150
Technical
burn
v.
yakmak
151
Technical
burn
v.
disk yakmak
152
Technical
burn
v.
diske veri kaydetmek
153
Technical
burn
v.
(metali) oksijen bakımından zengin alevle yakmak
154
Technical
burn
v.
(kauçuk bileşiği) yanmak
155
Technical
burn
v.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
156
Technical
burn
v.
(kaplama) koyu renkli veya sert bir hale getirmek
Automotive
157
Automotive
burn
n.
yanık
Railway
158
Railway
burn
n.
demiryolu raylarında aşınmış bölge
Aeronautic
159
Aeronautic
burn
n.
roket sevk edicinin kontrollü kullanımı
160
Aeronautic
burn
n.
roket motorunun ateşlenmesi
Physiology
161
Physiology
burn
n.
kas yanması
162
Physiology
burn
v.
(glikoz) vücutta yakmak
163
Physiology
burn
v.
vücutta metabolize etmek
Chemistry
164
Chemistry
burn
v.
(kimyasal element) füzyon geçirmek
Astronomy
165
Astronomy
burn
v.
(hafif bir elementi) nükleer füzyonla daha ağır bir elemente dönüştürmek
Agriculture
166
Agriculture
burn
v.
(çayır) kurumak
167
Agriculture
burn
v.
(kültür bitkisi) aşırı kimyasal kullanımı nedeniyle rengi solmak
Breeding
168
Breeding
burn
v.
(hayvanın vücudunu) dağlamak
Tobacco
169
Tobacco
burn
n.
tutuşturulan tütünün ateş çıkarmadan yanmaya devam etme kapasitesi
Environment
170
Environment
burn
n.
yanmış arazi
Meteorology
171
Meteorology
burn
n.
sisin kalkması
Sport
172
Sport
burn
v.
(rakip takımı veya oyuncuyu) yenmek
173
Sport
burn
v.
(rakip takıma veya oyuncuya karşı) sayı almak
174
Sport
burn
v.
(top) çok sert atmak
Basketball
175
Basketball
burn
v.
güzel bir çalımla savunmacıyı çembere doğru geçip sayı atmak
Card
176
Card
burn
v.
(oyun kartını) gösterip yüzü yukarıda olacak şekilde kağıt destesinin altına koymak
Slang
177
Slang
burn
n.
sigara
178
Slang
burn
n.
hakaret
179
Slang
burn
n.
sövme
180
Slang
burn
n.
aşağılama
181
Slang
burn
n.
kızgınlık
182
Slang
burn
n.
giderek artan öfke
183
Slang
burn
n.
laf sokma
184
Slang
burn
v.
sigara içmek
185
Slang
burn
v.
esrar içmek
186
Slang
burn
v.
elektrikli sandalye ile infaz etmek
187
Slang
burn
v.
birini vurmak
188
Slang
burn
v.
lanet etmek
Bedeutungen, die der Begriff
"burn"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
freeze burn
n.
buz yanığı
2
General
advance burn
n.
tedbirli yakma
3
General
burn pit
n.
ateş çukuru
4
General
burn ointment
n.
yanık merhemi
5
General
burn cream
n.
yanık kremi
6
General
severe burn
n.
şiddetli yanık
7
General
severe burn
n.
ciddi yanık
8
General
burn bag
n.
yakılacak evrak torbası
9
General
burn [scotland]
n.
su
10
General
burn [scotland]
n.
demleme suyu
11
General
burn-off
n.
istenmeyen malzemeyi yakarak çıkarma
12
General
burn-off
n.
yakarak çıkarılan malzeme
13
General
cigarette burn
n.
sigara yanığı
14
General
rope burn
n.
(elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan aşınma
15
General
rope burn
n.
(elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan sıyrık
16
General
burn by arson
v.
kundaklanarak yanmak
17
General
burn down
v.
yakıp kül etmek
18
General
burn bridges
v.
köprüleri yakmak
19
General
burn somebody up
v.
ifrit etmek
20
General
have money to burn
v.
parayı ezmek
21
General
burn up
v.
yanıp yok olmak
22
General
burn someone in effigy
v.
protesto olarak sevilmeyen birinin kuklasını yakmak
23
General
burn up
v.
yakıp yok etmek
24
General
have money to burn
v.
aşırı para harcamak
25
General
burn up
v.
alev alev yanmak
26
General
burn out
v.
içini yakmak
27
General
cause to burn
v.
yanmasına neden olmak
28
General
burn in fire
v.
ateşte yanmak
29
General
have money to burn
v.
para yemek
30
General
have money to burn
v.
aşırı harcama yapmak
31
General
burn out
v.
yakmak
32
General
burn out
v.
yanmak
33
General
burn the midnight oil
v.
geceyi gündüze katmak
34
General
burn up
v.
yakmak
35
General
burn to ground
v.
yanıp kül olmak
36
General
burn something down
v.
yakıp kül etmek
37
General
burn out
v.
bozulmak
38
General
burn oneself out
v.
kendini tüketmek
39
General
burn down
v.
yanıp kül olmak
40
General
burn up
v.
tamamen yanmak
41
General
burn the midnight oil
v.
gece yarısına kadar çalışmak
42
General
burn out
v.
sönmek
43
General
burn the candle at both ends
v.
durup dinlenmeden çalışmak
44
General
burn one's fingers
v.
ağzı yanmak
45
General
have money to burn
v.
para savurmak
46
General
burn out
v.
mahvolmak
47
General
burn the candle at both ends
v.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek
48
General
burn away
v.
yanıp kül olmak
49
General
burn out
v.
tamamen yanıp kendi kendine sönmek
50
General
burn one's boats
v.
köprüleri atmak
51
General
burn furiously
v.
cayır cayır yanmak
52
General
burn something out
v.
yakıp kül etmek
53
General
stick to the pan and burn
v.
dibi tutmak
54
General
burn the candle at both ends
v.
fazla çalışmak
55
General
burn itself out
v.
sönmek
56
General
burn up
v.
yanıp bitmek
57
General
burn out
v.
yakıp yok etmek
58
General
burn one's bridges
v.
köprüleri atmak
59
General
get one's finger burn
v.
(bir şeyden) ağzı yanmak
60
General
burn the midnight oil
v.
gecesini gündüzüne katmak
61
General
burn something alive
v.
diri diri yakmak
62
General
burn to death
v.
yanarak ölmek
63
General
burn lignite
v.
linyit yakmak
64
General
burn (itself) out
v.
yangın kendi kendine çıkmak
65
General
burn (itself) out
v.
yangının kendi kendine çıkması
66
General
burn with hate
v.
nefret duymak
67
General
burn off calorie
v.
kalori yakmak
68
General
burn calorie
v.
kalori harcamak
69
General
burn calorie
v.
kalori yakmak
70
General
burn off calorie
v.
kalori harcamak
71
General
(the lamp) to burn
v.
lamba yanmak
72
General
burn away
v.
yakıp kül etmek
73
General
burn out
v.
yanıp yokolmak
74
General
burn out
v.
yakıp kül etmek
75
General
burn someone with a lighted cigarette
v.
üzerinde sigara söndürmek
76
General
burn in hell
v.
cehennemde yanmak
77
General
burn into flames
v.
alevler içinde kalmak
78
General
burn the food
v.
yemeği yakmak
79
General
crash and burn
v.
başarısız olmak
80
General
crash and burn
v.
hezimete uğramak
81
General
burn one's belly fat
v.
göbeğini eritmek
82
General
burn belly fat
v.
göbek eritmek
83
General
burn the building
v.
binayı ateşe vermek
84
General
burn the building
v.
binayı yakmak
85
General
crash and burn
v.
düşüp infilak etmek
86
General
burn a dead body
v.
ceset yakmak
87
General
burn a dead body
v.
ölü yakmak
88
General
burn the clutch disc
v.
debriyaj balatasını yakmak
89
General
burn one's hand
v.
elini yakmak
90
General
burn to ashes
v.
yanıp kül olmak
91
General
burn something clean
v.
birşeyi yakarak temizlemek
92
General
burn the house
v.
evi yakmak
93
General
apply burn ointment
v.
yanık merhemi sürmek
94
General
burn fat
v.
yağ yakmak
95
General
burn internally
v.
için için yanmak
96
General
burn one's hand
v.
eli yanmak
97
General
burn in effigy
v.
nefret edilen birini simgeleyen (resim, kukla gibi) bir şeyi yakmak
98
General
burn energy
v.
enerji harcamak
99
General
burn energy
v.
enerji yakmak
100
General
burn (into)
v.
yakarak yol açmak
101
General
burn up
v.
tutuşup yok olana kadar yanmak
102
General
burn up
v.
yakarak yok etmek
103
General
burn up
v.
sinirlendirmek
104
General
burn up
v.
kızdırmak
105
General
still-burn
v.
damıtım sırasında yakmak
106
General
still-burn
v.
distilasyon sürecinde yakmak
107
General
slash-and-burn
adj.
aşırı sert ve acımasız
Phrasals
108
Phrasals
burn out
v.
yakıp yok etmek
109
Phrasals
burn out
v.
(insanları) ev veya iş yerlerini yakarak kaçmaya zorlamak
110
Phrasals
burn out
v.
aşırı yüklenerek gücünü tüketmek
111
Phrasals
burn out
v.
(büyükbaş hayvanı) aşırı besleyerek üreme kalitesini bozmak
112
Phrasals
burn out
v.
gücü kuvveti tükenmek
113
Phrasals
burn (one) out of (something)
v.
bir yeri yakarak (birini) dışarı çıkmaya zorlamak
114
Phrasals
burn (one) out of (something)
v.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalmak
115
Phrasals
burn someone out of something
v.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri terk etmek zorunda bıraktırmak
116
Phrasals
burn someone out
v.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri terk etmek zorunda bıraktırmak
117
Phrasals
burn up
v.
azarlamak
118
Phrasals
burn in
v.
bir malzemeye kazımak veya gravürlemek için ısı kullanmak
119
Phrasals
burn in
v.
bir şey üzerinde kalıcı bir iz bırakmak
120
Phrasals
burn in
v.
bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak
121
Phrasals
burn into
v.
bir malzemeye kazımak veya gravürlemek için ısı kullanmak
122
Phrasals
burn into
v.
bir şey üzerinde kalıcı bir iz bırakmak
123
Phrasals
burn into
v.
bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak
124
Phrasals
burn into
v.
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak
125
Phrasals
burn up
v.
çırasını yakmak
126
Phrasals
burn with
v.
deliye dönmek
127
Phrasals
burn in
v.
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak
128
Phrasals
burn with
v.
çok istemek
129
Phrasals
burn up
v.
çok öfkelendirmek
130
Phrasals
burn up
v.
hız yapmak
131
Phrasals
burn into
v.
ekranda kalıcı olarak görünmeye neden olmak
132
Phrasals
burn in
v.
ekranda kalıcı olarak görünmeye neden olmak
133
Phrasals
burn up
v.
haşlamak
134
Phrasals
burn with
v.
içten istemek
135
Phrasals
burn up
v.
kaynakları tüketmek
136
Phrasals
burn with
v.
kuvvetle hissetmek
137
Phrasals
burn up
v.
küplere bindirmek
138
Phrasals
burn up
v.
sürat yapmak
139
Phrasals
burn up
v.
paylamak
140
Phrasals
burn through
v.
yakıp geçmek
141
Phrasals
burn through
v.
yakıp delik açmak
142
Phrasals
burn through
v.
yakıp harap etmek
143
Phrasals
burn away
v.
yanıp kül olmak
144
Phrasals
burn with
v.
yanıp tutuşmak
145
Phrasals
burn off
v.
yanıp kül olmak
146
Phrasals
burn off
v.
yakıp kül etmek
147
Phrasals
burn someone out of something
v.
bir şeyi yakıp birini dışarı çıkartmak/çıkmaya zorlamak
148
Phrasals
burn someone out of something
v.
evini/işini yakıp birini dışarı çıkmak zorunda bırakmak
149
Phrasals
burn someone out of something
v.
yangın nedeniyle birini bulunduğu yeri (işini/evini) terk etmek zorunda bırakmak
150
Phrasals
burn someone out of something
v.
yakıp birini evsiz/işsiz bırakmak
151
Phrasals
burn someone out of something
v.
birinin işini/evini yakmak
152
Phrasals
burn someone out of something
v.
yakıp birini evinden/işinden etmek
153
Phrasals
burn someone out of something
v.
bir şeyi yakıp birini sokakta bırakmak
154
Phrasals
burn (something) into (something)
v.
yakarak (bir şeyi bir şeye) kazımak/oymak
155
Phrasals
burn (something) into (something)
v.
yakarak (bir şeyi bir şeye) işlemek
156
Phrasals
burn (something) into (something)
v.
bir görüntünün ekranda sabit kalmasına neden olmak
157
Phrasals
burn (something) into (something)
v.
bir görüntüyü ekrana sabitlemek
158
Phrasals
burn (something) into (something)
v.
bir görüntünün ekranda kalmasına sebep olmak
159
Phrasals
burn down
v.
yanıp bitmek
160
Phrasals
burn down
v.
yana yana bitmek
161
Phrasals
burn down
v.
sonuna kadar yanıp sönmek
162
Phrasals
burn down
v.
yanıp tükenmek
163
Phrasals
burn down
v.
utandırmak
164
Phrasals
burn down
v.
mahcup etmek
165
Phrasals
burn for
v.
için yanıp tutuşmak
166
Phrasals
burn for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
167
Phrasals
burn in
v.
aklına kazımak
168
Phrasals
burn in
v.
hafızasına kazımak
169
Phrasals
burn in
v.
elektronik bir aleti deneme sürecine tabi tutmak
170
Phrasals
burn off
v.
buharlaşmak
171
Phrasals
burn off
v.
uçmak (buharlaşmak)
172
Phrasals
burn off
v.
buharlaştırmak
173
Phrasals
burn off
v.
uçurmak (buharlaştırmak)
174
Phrasals
burn off
v.
mevcut bitki örtüsünü yakmak
175
Phrasals
burn off
v.
anız yakmak
176
Phrasals
burn off
v.
(enerji, kalori) yakmak/harcamak
177
Phrasals
burn out of
v.
yakıp dışarı çıkartmak/çıkmaya zorlamak
178
Phrasals
burn out of
v.
evini/işini yakıp dışarı çıkmak zorunda bırakmak
179
Phrasals
burn out of
v.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri (işini/evini) terk etmek zorunda bırakmak
180
Phrasals
burn out of
v.
yakıp evsiz/işsiz bırakmak
181
Phrasals
burn out of
v.
işini/evini yakmak
182
Phrasals
burn out of
v.
yakıp evinden/işinden etmek
183
Phrasals
burn out of
v.
-i yakıp birini sokakta bırakmak
184
Phrasals
burn someone up
v.
birini çileden çıkarmak
185
Phrasals
burn someone up
v.
birini çok kızdırmak
186
Phrasals
burn someone up
v.
birini çok sinirlendirmek
187
Phrasals
burn someone up
v.
birini küplere bindirmek
188
Phrasals
burn someone up
v.
birinin sinirlerini ayağa kaldırmak
189
Phrasals
burn someone up
v.
birini sinirden kudurtmak
190
Phrasals
burn someone up
v.
birini ifrit etmek
191
Phrasals
burn through
v.
tamamen tüketmek
192
Phrasals
burn through
v.
sonuna kadar harcamak
193
Phrasals
burn through
v.
harcayıp bitirmek
194
Phrasals
burn through
v.
dibini bulmak
195
Phrasals
burn through
v.
bitirmek
196
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) yakıp geçmek
197
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) yakıp harap etmek/kül etmek
198
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) yakıp delmek/delik açmak
199
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) hızla/hemen tüketmek
200
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) hızla/hemen harcamak
201
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) hemen harcayıp bitirmek
202
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) hemen bitirmek
203
Phrasals
burn through (something)
v.
(bir şeyi) su gibi harcayıp bitirmek
204
Phrasals
burn up
v.
tamamen tüketmek
205
Phrasals
burn up
v.
sonuna kadar harcamak
206
Phrasals
burn up
v.
harcayıp bitirmek
207
Phrasals
burn up
v.
dibini bulmak
208
Phrasals
burn up
v.
bitirmek
209
Phrasals
burn up
v.
kasıp kavurmak
210
Phrasals
burn up
v.
büyük bir etki yaratmak
211
Phrasals
burn up
v.
kitlemek
212
Phrasals
burn up
v.
kolayca yenmek
213
Phrasals
burn up
v.
bozguna uğratmak
214
Phrasals
burn up
v.
geride bırakmak
215
Phrasals
burn up
v.
gölgede bırakmak
216
Phrasals
burn up
v.
sürat yapmak
217
Phrasals
burn up
v.
ibreyi sonuna dayamak
218
Phrasals
burn up
v.
ateşler içinde yanmak
219
Phrasals
burn up
v.
ateşi yükselmek
220
Phrasals
burn up
v.
ateşi yüksek olmak
221
Phrasals
burn up
v.
ateşi çıkmak
222
Phrasals
burn something up
v.
yakıp kül etmek
223
Phrasals
burn something up
v.
yakıp yok etmek
224
Phrasals
burn something up
v.
yakıp imha etmek
225
Phrasals
burn with (something)
v.
(bir şeyle) yanmak
226
Phrasals
burn with (something)
v.
(belli bir şekilde) yanmak
227
Phrasals
burn with (something)
v.
(bir duyguyla) dolup taşmak
228
Phrasals
burn with (something)
v.
(bir duyguyu) yoğun bir şekilde hissetmek
229
Phrasals
burn with (something)
v.
(bir duygudan) deliye dönmek
230
Phrasals
burn with (something)
v.
(bir duyguyla) yanıp tutuşmak
Phrases
231
Phrases
to burn
adv.
çok
232
Phrases
to burn
adv.
bol
233
Phrases
to burn
adv.
hazırda
234
Phrases
to burn
adv.
ihtiyacından çok
235
Phrases
to burn
adv.
dünya kadar
236
Phrases
to burn
adv.
bir dünya
237
Phrases
to burn
adv.
aşırı
238
Phrases
to burn
adv.
fazladan
239
Phrases
to burn
adv.
kum gibi
Proverb
240
Proverb
burn not your house to fright the mouse away
pire için yorgan yakma
Colloquial
241
Colloquial
burn artist
n.
muhbir
242
Colloquial
burn artist
n.
ihbarcı
243
Colloquial
burn artist
n.
jurnalci
244
Colloquial
burn artist
n.
gammaz
245
Colloquial
burn artist
n.
ispiyoncu
246
Colloquial
cash burn
n.
nakit sıkıntısı
247
Colloquial
friction burn
n.
sürtünme yanığı
248
Colloquial
a slow burn
v.
kafası kızmak
249
Colloquial
be a slow burn
v.
sakinken yavaş yavaş aşırı derecede sinirlenmek
250
Colloquial
a slow burn
v.
tepesi atmak
251
Colloquial
get freezer burn
v.
gözü yanmak
252
Colloquial
burn itself out
v.
kendi kendine sönmek
253
Colloquial
burn or shine
expr.
yan ya da parla
Idioms
254
Idioms
slow burn
n.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş ilerleme
255
Idioms
a slow burn
n.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş gelişen şey
256
Idioms
slow burn
n.
zamanla büyüme/gelişme
257
Idioms
a slow burn
n.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş artan şey
258
Idioms
a slow burn
n.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş etkisini gösteren şey
259
Idioms
burn artist
n.
hain
260
Idioms
burn artist
n.
sahtekar
261
Idioms
burn artist
n.
üçkağıtçı
262
Idioms
burn artist
n.
dolandırıcı
263
Idioms
burn artist
n.
düzenbaz
264
Idioms
burn artist
n.
madikçi
265
Idioms
burn artist
n.
madrabaz
266
Idioms
money to burn
n.
aşırı para
267
Idioms
money to burn
n.
sokağa atılacak para
268
Idioms
money to burn
n.
çarçur edecek para
269
Idioms
money to burn
n.
dünya kadar para
270
Idioms
money to burn
n.
çok para
271
Idioms
money to burn
n.
özgürce/istendiği gibi harcanacak para
272
Idioms
money to burn
n.
sağa sola savuracak para
273
Idioms
burn someone down
v.
birini aşağılamak
274
Idioms
burn someone down
v.
birini utandırmak
275
Idioms
burn a bowl
v.
(çim topu oyununda topu) kazayla yerinden oynatmak
276
Idioms
burn a card
v.
destenin tepesinden bir veya daha fazla kart almak
277
Idioms
burn daylight
v.
karanlıktan olmadan mum yakmak
278
Idioms
burn one's fingers
v.
başını beklenmedik bir belaya sokmak
279
Idioms
burn daylight
v.
zamanı boşa harcamak
280
Idioms
burn daylight
v.
gereksiz işler yapmak
281
Idioms
burn both ends of the candle
v.
kendini hırpalamak
282
Idioms
burn both ends of the candle
v.
canı çıkana kadar çalışmak
283
Idioms
burn both ends of the candle
v.
gece gündüz demeden çalışmak
284
Idioms
burn both ends of the candle
v.
pestili çıkana kadar çalışmak
285
Idioms
burn both ends of the candle
v.
kendini helak etmek
286
Idioms
burn both ends of the candle
v.
durup dinlenmeden/bıkıp usanmadan çalışmak
287
Idioms
burn both ends of the candle
v.
işe sabah karanlıkta gidip gece yarılarına kadar çalışmak
288
Idioms
burn both ends of the candle
v.
çok fazla çalışmak
289
Idioms
burn both ends of the candle
v.
kendini çok yormak/hırpalamak
290
Idioms
burn up the road
v.
hız/sürat yapmak
291
Idioms
burn up the road
v.
ibreyi sonuna dayamak
292
Idioms
go for the burn
v.
(egzersiz yaparken) kaslarında yanmayı/acıyı hissetmek
293
Idioms
go for the burn
v.
egzersizde kendini zorlamak
294
Idioms
have (something) to burn
v.
harcayacak çok parası/zamanı olmak
295
Idioms
have (something) to burn
v.
hazırda bol parası/zamanı olmak
296
Idioms
have (something) to burn
v.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak
297
Idioms
have (something) to burn
v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak
298
Idioms
have (something) to burn
v.
denizde kum onda para/zaman
299
Idioms
have (something) to burn
v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak
300
Idioms
have something to burn
v.
harcayacak çok parası/zamanı olmak
301
Idioms
have something to burn
v.
hazırda bol parası/zamanı olmak
302
Idioms
have something to burn
v.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak
303
Idioms
have something to burn
v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak
304
Idioms
have something to burn
v.
denizde kum onda para/zaman
305
Idioms
have something to burn
v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak
306
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
kulaklarına kadar kızartmak
307
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
utandırmak
308
Idioms
burn one's fingers
v.
ağzı yanmak (bir şeyden)
309
Idioms
burn to a cinder
v.
aşırı yanmak (bronzlaşmak)
310
Idioms
burn one's fingers
v.
ağzı yanmak
311
Idioms
burn one's fingers
v.
akılsızlığının cezasını çekmek
312
Idioms
burn something in
v.
aklına kazımak
313
Idioms
burn something into something
v.
aklına kazımak
314
Idioms
burn one's fingers
v.
aptallığının cezasını çekmek
315
Idioms
burn with a low blue flame
v.
ateş püskürmek
316
Idioms
burn one's fingers
v.
bir şeyden ağzı yanmak
317
Idioms
burn up
v.
birisini sıkmak
318
Idioms
burn daylight
v.
boş yere calışmak
319
Idioms
burn one's fingers
v.
başını yakmak
320
Idioms
burn up
v.
birini çok kızdırmak
321
Idioms
burn with a low blue flame
v.
barut kesilmek
322
Idioms
burn someone at the stake
v.
birisini haşlamak
323
Idioms
burn with a low blue flame
v.
bulut gibi sarhoş olmak
324
Idioms
burn for someone
v.
birisi için yanıp tutuşmak
325
Idioms
burn the candle at both ends
v.
dur durak bilmeden çalışmak
326
Idioms
have money to burn
v.
dünya kadar parası olmak
327
Idioms
burn through the money
v.
çok para harcamak
328
Idioms
burn one's fingers
v.
diyetini ödemek
329
Idioms
burn one's boats
v.
dönüş yollarını kapamak
330
Idioms
burn up
v.
çok öfkelendirmek
331
Idioms
burn one's fingers
v.
dili yanmak
332
Idioms
burn one's bridges
v.
dönüş yollarını kapamak
333
Idioms
have money to burn
v.
çok parası olmak
334
Idioms
burn the candle at both ends
v.
geceyi gündüze katmak
335
Idioms
burn with a low blue flame
v.
fitil gibi sarhoş olmak
336
Idioms
burn one's bridges
v.
gemileri yakmak
337
Idioms
burn the midnight oil
v.
gece geç saatlere kadar çalışmak
338
Idioms
burn the midnight oil
v.
geceyi gündüze katmak
339
Idioms
burn up
v.
gıcık etmek
340
Idioms
burn one's bridges
v.
geri dönülemeyecek bir noktaya gelmek
341
Idioms
burn one's boats
v.
gemileri yakmak
342
Idioms
burn one's boats
v.
geri dönülemeyecek bir noktaya gelmek
343
Idioms
burn the midnight oil
v.
geç saate kadar ayakta kalmak
344
Idioms
burn one's ears
v.
kulaklarını çınlatmak
345
Idioms
burn oneself out
v.
kendini yıpratmak
346
Idioms
burn the boats
v.
köprüleri yakmak
347
Idioms
burn one's bridges behind one
v.
köprüleri atmak
348
Idioms
burn one's boats
v.
köprüleri atmak
349
Idioms
burn one's boats
v.
köprülerini yakmak
350
Idioms
burn one's bridges
v.
köprülerini yakmak
351
Idioms
burn one's boats
v.
köprüleri yıkmak
352
Idioms
burn one's bridges
v.
köprüleri atmak
353
Idioms
burn one's bridges
v.
köprüleri yıkmak
354
Idioms
burn daylight
v.
oyalanmak
355
Idioms
burn up
v.
küplere bindirmek
356
Idioms
burn one's bridges in front of one
v.
kendi kendini yakmak
357
Idioms
burn the candle at both ends
v.
kendisini helak etmek
358
Idioms
burn the bridges
v.
köprüleri yakmak
359
Idioms
burn the candle at both ends
v.
kendisini paralamak
360
Idioms
burn oneself out
v.
sağlığını bozmak
361
Idioms
burn the midnight oil
v.
sabahlara kadar çalışmak
362
Idioms
burn a hole in the pocket
v.
para suyunu çekmek
363
Idioms
do a slow burn
v.
sinirlenmeye başlamak
364
Idioms
burn up
v.
sinirden kudurtmak
365
Idioms
burn up
v.
sinirlerini ayağa kaldırmak
366
Idioms
burn with a low blue flame
v.
sarhoş olmak
367
Idioms
burn not your house to fright the mouse away
v.
pire için yorgan yakmamak
368
Idioms
burn up
v.
tiye almak
369
Idioms
do a slow burn
v.
yavaş yavaş sinirlenmek
370
Idioms
burn something in
v.
(deneme amacıyla) bir cihazı çalıştırmak
371
Idioms
burn something to a crisp
v.
yakıp kül etmek
372
Idioms
burn daylight
v.
zaman harcamak
373
Idioms
yearn and burn
v.
yanıp tutuşmak
374
Idioms
burn to the ground
v.
yanıp kül olmak
375
Idioms
burn someone to death
v.
yakarak öldürmek
376
Idioms
burn something to a crisp
v.
yakıp kömür etmek
377
Idioms
burn the midnight oil
v.
(çalışarak) sabahlamak
378
Idioms
burn something away
v.
yakıp kül etmek
379
Idioms
burn one's fingers
v.
yaptığı bir hatanın sonuçlarına katlanmak
380
Idioms
burn something to a cinder
v.
yakıp kül etmek
381
Idioms
burn someone at the stake
v.
yakarak öldürmek
382
Idioms
burn to a cinder
v.
(yemeği) yakmak
383
Idioms
crash and burn
v.
(müsabaka dışı kalacak kadar) kötü bir biçimde yaralanmak
384
Idioms
crash and burn
v.
kaza geçirip yarış dışı kalmak
385
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
utançtan/telaştan yüzünü kızartmak
386
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
söyledikleriyle birini utandırmak/rahatsız etmek
387
Idioms
burn both ends of the candle
v.
gece gündüz çalışmak
388
Idioms
burn both ends of the candle
v.
sabahlara kadar çalışmak
389
Idioms
burn both ends of the candle
v.
gece yarılarına kadar çalışmak
390
Idioms
burn (someone) to a crisp
v.
(birini) ciddi şekilde yakmak (güneş)
391
Idioms
burn (someone) to a crisp
v.
(birini) güneş yanığı yapmak
392
Idioms
burn (someone) to a crisp
v.
(birinde) ciddi güneş yanığı oluşturmak
393
Idioms
burn (one) in effigy
v.
karşıt olunan birini temsil eden bir şeyi yakmak
394
Idioms
burn (one) in effigy
v.
(birinin) temsili kuklasını/portresini/heykelini/büstünü yakmak
395
Idioms
burn one's candle at both ends
v.
fazla çalışmak
396
Idioms
burn one's candle at both ends
v.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek
397
Idioms
burn one's candle at both ends
v.
durup dinlenmeden çalışmak
398
Idioms
burn one's candle at both ends
v.
dur durak bilmeden çalışmak
399
Idioms
burn one's candle at both ends
v.
gecesini gündüzüne katmak/geceyi gündüze katmak
400
Idioms
burn one's candle at both ends
v.
kendini paralamak/helak etmek
401
Idioms
burn (something) to a cinder
v.
(bir şeyi) yakıp kül etmek
402
Idioms
burn (something) to a cinder
v.
(bir şeyi) kömür gibi yakmak
403
Idioms
burn (something) to a cinder
v.
(bir şeyi) yakıp kömür etmek
404
Idioms
burn (someone) to a cinder
v.
ıstakoz gibi yakmak (güneş)
405
Idioms
burn (someone) to a cinder
v.
güneş yanığı yapmak
406
Idioms
burn (someone) to a cinder
v.
aşırı bronzlaştırmak
407
Idioms
burn (something) to a crisp
v.
(bir şeyi) yakıp kül etmek
408
Idioms
burn (something) to a crisp
v.
(bir şeyi) kömür gibi yakmak
409
Idioms
burn (something) to a crisp
v.
(bir şeyi) yakıp kömür etmek
410
Idioms
burn (someone) to a crisp
v.
ıstakoz gibi yakmak (güneş)
411
Idioms
burn (someone) to a crisp
v.
güneş yanığı yapmak
412
Idioms
burn (someone) to a crisp
v.
aşırı bronzlaştırmak
413
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
414
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) ceplerini boşatmak
415
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasının suyunu çektirmek
416
Idioms
burn at the stake
v.
sert biçimde cezalandırmak
417
Idioms
burn at the stake
v.
çırasını yakmak
418
Idioms
burn at the stake
v.
(birini) haşlamak
419
Idioms
burn bridges in front of
v.
kendini yakmak
420
Idioms
burn bridges in front of
v.
köprüleri yakmak
421
Idioms
burn bridges in front of
v.
gemileri yakmak
422
Idioms
burn daylight
v.
gündüz gözüne ışık yakmak
423
Idioms
burn daylight
v.
hava aydınlıkken boşuna ışık yakmak
424
Idioms
burn something off something
v.
bir şeyi yakıp bir şeyden/bir şeyin içinden buharlaştırmak/uçurmak
425
Idioms
burn one's fingers
v.
kendini yakmak
426
Idioms
burn one's fingers
v.
kendine zarar vermek
427
Idioms
burn one's fingers
v.
başını yakmak
428
Idioms
burn one's fingers
v.
başını belaya sokmak
429
Idioms
burn your fingers
v.
başına bela açmak/almak
430
Idioms
burn your fingers
v.
başını yakmak
431
Idioms
burn your fingers
v.
akılsızlığının/aptallığının cezasını çekmek
432
Idioms
burn your fingers
v.
kendini yakmak
433
Idioms
burn the books
v.
sahip olduğu bilgiyi gizleyerek başkaları üzerinde baskı oluşturmak
434
Idioms
burn the water
v.
meşale ışığında somon mızraklamak
435
Idioms
burn the wind
v.
hızlı bir şekilde ilerlemek
436
Idioms
burn the wind
v.
hızlı bir şekilde yayılmak
437
Idioms
burn out
v.
(bir kimseyi) yıllık maruz kalabileceği maksimum radyasyon düzeyine kadar çalıştırarak çalışamaz hale getirmek
438
Idioms
have to burn
v.
harcayacak çok parası/zamanı olmak
439
Idioms
have to burn
v.
hazırda bol parası/zamanı olmak
440
Idioms
have to burn
v.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak
441
Idioms
have to burn
v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak
442
Idioms
have to burn
v.
denizde kum onda para/zaman
443
Idioms
have to burn
v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak
444
Idioms
slash-and-burn
adj.
aşırı yıkıcı
445
Idioms
slash-and-burn
adj.
büyük ölçüde tahrip edici
446
Idioms
slash-and-burn
adj.
yok edici
447
Idioms
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
aşırı sıcak
448
Idioms
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
cehennem kadar sıcak
449
Idioms
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
çok sıcak
450
Idioms
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
cehennem gibi sıcak
451
Idioms
one does not burn a blanket in to get rid of a flea
expr.
pire için yorgan yakılmaz
Speaking
452
Speaking
let it burn
expr.
bırak yansın
453
Speaking
you will burn in hell
expr.
cehennemde yanacaksın
454
Speaking
burn eveything
expr.
her şeyi yak
455
Speaking
did your ears burn?
expr.
kulaklarınız çınladı mı?
456
Speaking
don't burn your house to fright the mouse away
expr.
pire için yorgan yakma
457
Speaking
let it burn
expr.
yanmasına izin ver
Trade/Economic
458
Trade/Economic
burn stocks
v.
bedelsiz olarak dağıtmak
Technical
459
Technical
burn-up
n.
atomların nötronlar tarafından yokedilmesi
460
Technical
burn in
n.
bir sistemi ısındırma
461
Technical
burn in
n.
çalışmaya hazırlama
462
Technical
burn in
n.
çalıştırma öncesi ısındırma
463
Technical
burn in
n.
doğru çalışıp çalışmadığını anlamak için bilgisayarı bir iki gün çalıştırma
464
Technical
screen burn
n.
ekran yanığı
465
Technical
ice burn
n.
ıslak pistten dolayı aşınma
466
Technical
ion burn
n.
iyon yakması
467
Technical
skid burn
n.
kaymadan dolayı aşınma
468
Technical
burn marks
n.
makas çatlağı
469
Technical
burn-up
n.
nükleer yanma
470
Technical
specific burn-up
n.
özgül yanma
471
Technical
color burn
n.
renk yanması
472
Technical
burn-off machine
n.
sıcak kesme makinesi
473
Technical
grinding burn
n.
taşlama yamğı
474
Technical
grinding burn
n.
taşlama yanığı
475
Technical
fuel burn-out
n.
yanma
476
Technical
burn-out
n.
yanıp tükenme
477
Technical
burn-proof gloves
n.
yanmaz eldiven
478
Technical
burn dressing
n.
yanık kapama
479
Technical
anti-burn gloves
n.
yanmaz eldiven
480
Technical
burn-up rate
n.
yanma hızı
481
Technical
lean burn
n.
zayıf yanma
482
Technical
hard-to-burn fuel
n.
zor yanan yakıt
483
Technical
burn-through range
n.
radarın hedefleri ayırt edebildiği mesafe
484
Technical
burn in
v.
yarıiletken belleğe yazmak
485
Technical
burn out
v.
yanıp yok olmak
486
Technical
burn in
v.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
487
Technical
burn on
v.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
488
Technical
burn together
v.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
489
Technical
burn-proof
adj.
ateş geçirmez
490
Technical
burn-proof
adj.
ısıya dayanıklı
491
Technical
burn-proof
adj.
yanmaz
Informatics
492
Informatics
screen burn
n.
ekran yanığı
Electric
493
Electric
ion burn
n.
iyon yakması
Automotive
494
Automotive
electronic lean burn
n.
elektronik kontrollü fakir yanma
495
Automotive
lean burn engine
n.
fakir karışımla çalışan motor
496
Automotive
fast-burn engines
n.
hızlı yanmalı motorlar
497
Automotive
stratified lean burn
n.
katmanlı fakir yanma
498
Automotive
peel or burn rubber
n.
soyulmuş veya yanmış lastik
499
Automotive
burn time
n.
yanma süresi
500
Automotive
burn rubber
v.
lastik yakmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of burn
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy