fold - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fold

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "fold" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 120 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
fold n. kat
fold n. kıvrım
fold v. bükülmek
fold v. katlamak
General
fold n. sürü
fold n. kilise
fold n. ağıl
fold n. misil
fold n. dürüm
fold n. lüle
fold n. aile ocağı
fold n. katlama
fold n. koyun sürüsü
fold n. pasta
fold n. cemaat
fold n. yuva
fold n. oyuk
fold n. pli
fold n. çukur
fold n. pas
fold n. katlama sebebiyle oluşan çizgi veya iz
fold n. kırışık
fold n. bobin
fold n. kavis
fold n. ortak inanç ve amaçlar etrafında birleşmiş bir grup kuruluş
fold n. highland sığırı sürüsü
fold n. inançlı cemaat
fold n. erdemli topluluk
fold n. ortak bir davanın taraftarları
fold n. tabaka
fold n. kaplama
fold n. yılanın çöreklenmesi
fold n. kağıdın katlanması ile oluşturulan kitap sayfaları veya yaprakları
fold n. gazeteyi ikiye katlayarak oluşturulan kat yeri
fold n. baskı malzemesi kat yerini geçmeyecek şekilde katlanmış olan basılı sirküler
fold n. ön sayfa gibi başlıca sayfalarda birincil önemdeki hikayeleri diğerlerinden ayıran pratik çizgi
fold v. ağıla kapamak
fold v. kıvırmak
fold v. kırmak
fold v. kavuşturmak
fold v. kıvrılmak
fold v. devşirmek
fold v. yavaş yavaş katmak
fold v. topu atmak
fold v. kapanmak
fold v. çırpmak
fold v. sarmak
fold v. çökmek
fold v. bürünmek
fold v. katlanmak
fold v. sarılmak
fold v. iflas etmek
fold v. bükmek
fold v. kaplamak
fold v. istiflemek
fold v. pokerde oyundan çekilmek
fold v. pokerde kağıtları bırakmak
fold v. açık pozisyondan kapalı pozisyona getirmek
fold v. sıkı pozisyondan geniş veya yayılmış pozisyona getirmek
fold v. (katlanmış bir şeyi) açmak
fold v. yaymak
fold v. bir araya getirip iç içe geçirmek
fold v. sarmalamak
fold v. sımsıkı tutmak
fold v. bürümek
fold v. paketlemek
fold v. kat kat sarmak
fold v. (hafif bir malzemeyi) birkaç nazik karıştırma hareketiyle daha ağır bir karışıma yedirmek
fold v. katlanabilir olmak
fold v. katlanabilmek
fold v. sıkı sıkı birleştirmek
fold v. (kuşatarak) bir şeyin parçası haline getirmek
fold v. (tek katlı iki veya daha fazla ipliği) birlikte bükmek
fold v. çift katlı hale gelmek
fold v. pileli hale gelmek
fold v. ikiye katlanarak daha düz veya küçük hale gelmek
fold suf. (iki, üç …) türlü
fold suf. …yönlü
fold suf. kat
fold suf. misli
fold expr. benden pas
Colloquial
fold v. faaliyetini durdurmak
fold v. iflas etmek
fold v. çabalamaktan zayıf düşmek
fold v. uğraşmaktan çökmek
fold v. pes etmek
fold v. teslim olmak
fold v. boyun eğmek
Technical
fold n. kıvırma
fold n. katlantı
fold n. kıvrım
fold n. pli
fold v. bir şeyi bükerek bir parçasını diğerinin üstüne koymak
fold v. istiflemek
fold v. paftalamak
Computer
fold n. kat
fold expr. katla
Medical
fold n. (embriyoda) dokunun ince tabaka halinde geçici olarak çoğalması
Anatomy
fold n. (zarın) katlanması ile oluştuğu düşünülen kıvrım veya çizgi
Gastronomy
fold n. kıvırmak (kumaş vb)
fold v. (çırpılmış bir karışımı) altı üstüne gelecek şekilde kaşık yardımı ile yavaşça başka malzemelerle karıştırmak
Zoology
fold v. (kanatları) gergin bir konumdayken bir araya getirmek
Agriculture
fold v. ağılda toplamak
fold v. ağıla kapatmak
fold v. (araziyi) gübrelemek için koyunları ağıla kapatmak
fold v. (mahsulü) toplamak için otlak hayvanlarını ağıla kapatmak
Tobacco
fold v. bükmek
fold v. katlamak
Literature
fold v. (şiirsel) tamamen örtmek
fold v. (şiirsel) bütünüyle kaplamak
Archaeology
fold n. büklüm
Religious
fold n. kilise ahalisi
Geology
fold n. kayaç tabakasında büklüm
fold v. (kayaç tabakasında) büklümler oluşturmak
Card
fold v. (kartları) pes etme anlamında masaya ters olarak koymak
Wagering
fold n. kombinasyon bahislerde seçilen karşılaşmaların toplamı
fold n. pokerde pas
Cinema
fold n. büklüm
Archaic
fold n. çift kanatlı kapı veya geçidin kanatlarından biri
fold n. kanat

Bedeutungen, die der Begriff "fold" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 297 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
sheep fold n. ağıl
sheep-fold n. ağıl
eight fold n. sekiz misli
fold up bed n. çek yat
fold-up bike n. katlanır bisiklet
fold-up bicycle n. katlanır bisiklet
the fold n. ortak inanca veya ilgiye sahip bir grup insan
thresh-fold n. eşik
fold [dialect] [uk] n. evi çevreleyen avlu
fold [dialect] [uk] n. eve bitişik bahçe kısmı
fold-up n. katlanabilir portatif eşya
fold-up n. son verme
fold-up n. son bulma
fold-up n. sonlandırma
fold-up n. kapama
fold-up n. kapatma
fold-up n. kapanma
fold-up n. çöküş
fold-up n. yıkılma
fold-up n. teslim olma
fold-up n. şartlı teslim
fold up v. sarmak
fold down v. katlamak
fold down v. bükmek
herd into a fold v. ağıllamak
fold in one's arms v. kollarına almak
fold down v. kıvırmak
fold up v. kapanmak
fold up v. katlamak
fold one's arms v. kollarını kavuşturmak
fold up v. çökmek
fold in one's arms v. kucaklamak
fold in half v. ikiye kıvırmak
fold in two v. ikiye katlamak
fold back v. geriye doğru katlamak
fold out v. kıvırmak
fold into v. bir şeyi kıvırıp birşeyin içine yerleştirmek
fold over v. katlamak
fold back v. (elbise) kıvırmak
fold in two v. ikiye kıvırmak
fold in half v. ikiye katlamak
fold a paper v. kağıt katlamak
fold one's hands v. ellerini birleştirmek
fold into half v. (kağıdı vb) ikiye katlamak
fold into thirds v. (kağıdı vb) üçe katlamak
fold laundry v. çamaşır katlamak
fold a handkerchief v. mendil katlamak
fold clothes v. giysi dürmek
fold clothes v. giysi katlamak
fold up v. direnişe son vermek
fold up v. pes etmek
fold up v. başarısız olmak
fold up v. vazgeçmek
fold up v. yenilgiyi kabul etmek
fold up v. kıvırıp küçültmek
fold up v. sıkılaştırmak
fold up v. katlanmak
fold up v. katlanmış hale gelmek
fold up v. kepenk kapamak
fold up v. iflas etmek
fold up v. ticareti kesmek
fold up v. katlayarak sıkılaştırmak
fold up v. katlanıp sıkılaşmak
two fold adj. iki katlı
two-fold adj. iki katlı
two-fold adj. 2 katlı
eight fold adj. sekiz katı
eight fold adj. sekiz kat
two-fold adj. iki tür
nine-fold adj. dokuzlu
nine-fold adj. dokuz bölümlü
nine-fold adj. dokuz parçalı
ten-fold adj. on kat büyük
ten-fold adj. on misli
five-fold adj. beş bölümlü
five-fold adj. beş parçadan oluşan
five-fold adj. beşli
five-fold adj. beş birimli
five-fold adj. beş bileşenli
fold-up adj. katlanır
fold-up adj. katlanabilen
six-fold adj. altılı
six-fold adj. altı birimli
six-fold adj. altı bileşenli
four-fold adj. dört birimli
four-fold adj. dört bileşenli
four-fold adj. dörtlü
two-fold adv. iki misli
two-fold [scottish] adv. iki büklüm
-fold suf. … katı anlamını veren bir son ek
-fold suf. …de biri anlamını veren bir son ek
-fold suf. … parçaya ayrılmış anlamını veren bir son ek
Phrasals
fold away v. katlayıp kaldırmak
fold something away v. katlayıp kaldırmak
fold something into something v. bir şeyi bir şeye karıştırmak
fold something into something v. bir şeyi bir şeyin içine yedirmek
fold something into something v. bir şeyi kıvırıp bir şey yapmak
fold something into something v. bir şeyi katlayıp bir şey yapmak
fold something back v. bir şeyi geriye doğru katlamak
fold something back v. bir şeyi geriye doğru kıvırmak
fold down v. eğilmek
fold down v. iki büklüm olmak
fold down v. eğmek
fold down v. iki büklüm etmek
fold down v. yıkmak
fold down v. çöktürmek
fold down v. bir aletin ses çıkış kalitesini düşürmek
fold something over v. bir şeyi katlamak
fold up v. bayılmak
fold up v. kendinden geçmek
fold something up v. bir şeyi katlamak
fold something up v. bir şeye son vermek
fold something up v. işi kapatmak
fold something up v. işi durdurmak
fold something up v. tasfiye gitmek
fold down v. çökmek
fold down v. yığılmak
fold down v. katlanmak
fold down v. (bir dizi ayrı ses kanalını) daha az sayıda ses kanalı oluşturmak için birleştirmek
fold up v. iflas etmek
fold up v. batmak
fold up v. kapanmak (işyeri)
Colloquial
hold some, fold some expr. bir kısmını elinde tut, bir kısmını sat
hold some, fold some expr. bazı hisse senetlerini tut, bazılarını sat
Idioms
fold (someone) in (one's) arms v. kollarının arasına almak
fold (someone) in (one's) arms v. kucaklamak
fold (someone) in (one's) arms v. kollarıyla sarmak/sarmalamak
fold (someone) in (one's) arms v. kollarını açmak
fold like a cheap suitcase v. parmağının ucuyla dokunsan yıkılmak
fold like a cheap suitcase v. çok zayıf olmak
fold like a cheap suitcase v. kolayca alt edilmek/yenilmek
come back to the fold v. dönüp dolaşıp aynı yere gelmek
return to the fold v. dönüp dolaşıp aynı yere gelmek
return to the fold v. kürkçü dükkanına geri dönmek
come back to the fold v. kürkçü dükkanına geri dönmek
bring into the fold v. saflarına çekmek
return to the fold v. sürüye geri dönmek
come back to the fold v. sürüye geri dönmek
bring into the fold v. saflarına katmak
fold (up) (one's) tent v. pılısını pırtısını toplamak
fold (up) (one's) tent v. pes etmek
fold (up) (one's) tent v. bırakmak
fold (up) (one's) tent v. çekilmek
fold (up) (one's) tent v. toparlanmak
fold (up) (one's) tent v. toplanmak
fold hands v. ellerini birleştirmek
fold one's tent v. pılısını pırtısını toplamak
fold one's tent v. pes etmek
fold one's tent v. bırakmak
fold one's tent v. çekilmek
fold one's tent v. toparlanmak
fold one's tent v. toplanmak
fold somebody in your arms v. birini kollarının arasına almak
fold somebody in your arms v. birini kollarıyla sarmak
fold somebody in your arms v. birine sarılıp bağrına basmak
fold somebody in your arms v. birine sarılmak
fold, spindle, or mutilate v. bozmak
fold, spindle, or mutilate v. eğip bükmek
fold, spindle, or mutilate v. buruşturmak
fold, spindle, or mutilate v. yırtmak
fold, spindle, or mutilate v. zarar vermek
(let us) fold our tents expr. toplanıp gidelim
(let us) fold our tents expr. kalkıp gidelim
(let us) fold our tents expr. sessizce gidelim
(let us) fold our tents expr. pılımızı pırtımızı toplayıp gidelim
(let us) fold our tents expr. sessiz sedasız gidelim
Speaking
do not fold, spindle, or mutilate expr. katlamayın, bükmeyin, buruşturmayın/yırtmayın
fold your arms expr. kollarını kavuştur
Trade/Economic
fold up v. işi durdurmak
fold up v. tasfiye gitmek
Media
below-the-fold adv. gazetenin katlama yerinin altında kalan kısmında
above the fold expr. manşetten
Advertising
above-the-fold (atf) adj. manşetten
Technical
saprogenous fold n. açınımlı kıvrım
flowage fold n. akım kıvrımı
thousand fold n. bin kat
fulling fold n. dinkleme kırışığı
transverse fold n. enine kıvrım
fold angle n. katlama açısı
fold change n. son değerin başlangıca oranını gösteren bir ölçü birimi
recumbent fold n. yatık kıvrım
two-fold adj. simetrisi her 180 derecede bir tekrar eden (kristal)
two-fold adj. iki kat
two-fold adj. iki misli
Computer
size and fold n. boyut ve katlama
blank book fold n. boş kitap katlaması
book fold n. kitap katlaması
book fold n. katlı kitap
booklet fold n. kitapçık katlama
fold options n. katlama seçenekleri
top-fold card n. üstten katlı kart
tri-fold style n. üçe katlı stili
top fold card n. üstten katlı kart
half-fold n. yarım klasör
side fold card n. yandan katlı kart
side-fold card n. yandan katlı kart
tent fold adj. ortadan katlanmış
below the fold adv. internet sayfasının ekranın görünmeyen alt bölümünde kalan kısmında
no fold options expr. katlama seçeneği yok
Informatics
k-fold cross validation n. k katlı çapraz geçerlilik
k-fold cross validation n. k katlamalı çapraz geçerlilik
Telecom
edge fold n. kenar katlaması
Textile
fold fast n. dayanıklı pile
fulling fold n. dinkleme kırışığı
crossways fold n. enlemesine kat
crossways fold with nap n. havlı enlemesine kat
partial fold n. kısmi katlama
fold edge v. kenar katlamak
Architecture
bi-fold door n. iç kapı
Mining
inverted fold n. devrik kıvrım
Medical
pharyngoepiglottic fold n. epiglot ile farinks arasındaki kıvrım
fold-change n. kat değişimi
inframammary fold n. meme altı kıvrımı
inframammary fold position n. meme altı kıvrım pozisyonu
paradoxical vocal fold movement disorder n. paradoksal vokal kord hareketi hastalığı
nail fold n. tırnak kıvrımı
nail fold n. tırnak yatağı
treves’ fold n. treves katlantısı
epicanthic fold n. üst göz kapağının burna yakın kısımdan katlanmış olması
epicanthal fold n. üst göz kapağının burna yakın kısımdan katlanmış olması
ventricular fold n. yalancı vokal kordlar
fat-fold test n. vücuttaki yağ oranını ölçmek için üst kolun triseps bölümündeki deriyi kıvırarak yapılan antropometrik ölçüm
vocal fold n. vokal kort
vestibular fold n. yalancı vokal kordlar
false vocal fold n. yalancı vokal kordlar
Anatomy
thyroarytenoid fold n. gırtlaktaki dört elastik bağ dokudan herhangi biri
true vocal fold n. gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri
inferior vocal fold n. gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri
vocal fold n. ses teli
Food Engineering
dead fold n. ölü kat yeri
Gastronomy
fold in v. içine katmak
fold in v. kıvırmak
Chemistry
two-fold axis of symmetry n. iki katlı simetri ekseni
Biology
protective fold n. örttüğü kısmı koruyan doku tabakası
Marine Biology
dermal fold n. derikanat
Zoology
epigastric fold n. karın kıvrımı
scottish fold n. katlı kulakları olan kısa tüylü bir kedi ırkı
Agriculture
fold [uk] n. kümes hayvanlarını veya tavşanları taze çimlerin üzerinde dolaştırmak için kümes veya kafese takılan taşınabilir küçük tel parmaklık
fold yard [uk] n. koyun veya sığırların konulduğu etrafı çevrili alan
Breeding
sheep fold n. koyun ağılı
Literature
fold [dialect] [obsolete] n. dünya
fold [dialect] [obsolete] n. yeryüzü
fold [dialect] [obsolete] n. toprak
fold [dialect] [obsolete] n. kara
fold [dialect] [obsolete] n. diyar
fold [dialect] [obsolete] n. ülke
Religious
eight-fold path n. (budizm'de) sekiz aşamalı yol
five-fold cross n. kudüs haçı
Environment
active fold n. aktif kıvrım
Geography
synclinal fold n. senklinal kıvrım
synclinal fold n. tekne kıvrım
fold [uk] n. dalgalı arazide tepe veya vadi
Geology
open fold n. açık kıvrım
supratenuous fold n. açınımlı kıvrım
flowage fold n. akış kıvrımı
flow fold n. akma kıvrımı
chevron fold n. akordiyon kıvrım
parasitic fold n. asalak kıvrım
asymmetrical fold n. asimetrik kıvrım
asymmetric fold n. asimetrik kıvrım
symmetrical fold n. bakışımlı kıvrım
subsidiary fold n. bağlı kıvrım
compound fold n. bileşik kıvrım
overturned fold n. devrik kıvrım
diapiric fold n. diyapirik kıvrım
disharmonic fold n. disharmonik kıvrım
flexural slip fold n. eğilti atımlı fay
concentric fold n. iç-içe kıvrım
closed fold n. kapalı kıvrım
fold nappe n. kıvrım napı
fold angle n. kıvrım açısı
fold limb n. kıvrım kanadı
fold mountains n. kıvrım dağları
fold axis n. kıvrım ekseni
fold belt n. kıvrım kuşağı
fold patterns n. kıvrım dokuları
concentric fold n. konsantrik kıvrım
box fold n. kutu kıvrım
concentric fold n. ortak merkezli kıvrım
symmetrical fold n. simetrik kıvrım
box fold n. şekilli kıvrım
chevron fold n. şevron kıvrım
chevron fold n. şevron kıvrımı
drag fold n. sürüme kıvrım
chevron fold n. v biçimli kıvrım
disharmonic fold n. uyumsuz kıvrım
recumbent fold n. yatık kıvrım
fan fold n. yelpaze kıvrım
chevron fold n. zik-zak kıvrım
chevron fold n. zik zak kıvrım
fold and thrust belt n. kıvrım ve bindirme kuşağı
Hunting
fold net n. kuş yakalamada kullanılan bir ağ
Art
blind fold n. adalet heykelinin gözlerinde takılı olan göz bağı
Printery
fold line n. kat izi
long fold adj. kağıdın uzun tarafı yönünde döndürülen (makine)
Slang
know when to hold them and when to fold v. ne zaman uğraşıp ne zaman pes edeceğini bilmek
know when to hold them and when to fold v. neyin ne olduğunu bilmek