explain - Türkisch Englisch Wörterbuch

explain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "explain" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
explain v. açıklamak
She explained the logic behind the experiment.
Deneyin ardında yatan mantığı açıkladı.

More Sentences
explain v. izah etmek
I gave him a chance to explain his behavior.
Davranışını izah etmesi için ona bir şans verdim.

More Sentences
explain v. anlatmak
And we have to explain this to our public and to that of the candidate countries.
Bunu hem kendi kamuoyumuza hem de aday ülkelere anlatmak zorundayız.

More Sentences
General
explain v. açıklamada bulunmak
Turkey also has some explaining to do.
Türkiye'nin de yapması gereken açıklamalar var.

More Sentences
explain v. açıklama yapmak
I am tired of explaining to her.
Ona açıklama yapmaktan yoruldum.

More Sentences
explain v. izah etmek
Such power must at all times be rigorously justified and clearly explained.
Bu tür yetkiler her zaman titizlikle gerekçelendirilmeli ve açıkça izah edilmelidir.

More Sentences
explain v. açıklamak
This explains NATO's decision to invoke Article 5.
Bu, NATO'nun Madde 5'e başvurma kararını açıklamaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
explain v. açıklamak
This explains our second amendment.
Bu, ikinci değişikliğimizi açıklamaktadır.

More Sentences
General
explain v. hesap vermek
explain v. aydınlatmak
explain v. izahat vermek
explain v. ifade etmek
explain v. belirtmek
explain v. izahatta bulunmak
explain v. gerekçelendirmek
Law
explain v. ifade etmek
explain v. izahat vermek
Computer
explain expr. açıkla

Bedeutungen, die der Begriff "explain" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 66 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
try to explain v. açıklamaya çalışmak
I shall try to explain what I mean.
Ne demek istediğimi açıklamaya çalışacağım.

More Sentences
explain clearly v. açıkça anlatmak
Consequently, I think I explained clearly how our thinking is developing.
Sonuç olarak düşüncemizin nasıl geliştiğini açıkça anlattığımı düşünüyorum.

More Sentences
Phrasals
explain (someone or something) to (one) v. (birine birini/bir şeyi) açıklamak
I also wish to take this opportunity to explain to Parliament the Commission's position on this report.
Ayrıca bu vesileyle Parlamentoya Komisyonun bu rapora ilişkin tutumunu açıklamak istiyorum.

More Sentences
explain (someone or something) to (one) v. (birine birini/bir şeyi) anlatmak
He also explains to people the benefits of surfing with their dogs.
Ayrıca insanlara köpekleriyle sörf yapmanın faydalarını da anlatıyor.

More Sentences
Colloquial
explain yourself v. kendini açıklamak
You've only got thirty seconds to explain yourself.
Kendini açıklamak için sadece otuz saniyen var.

More Sentences
Speaking
i can explain expr. açıklayabilirim
This is the only way I can explain their decision.
Kararlarını ancak bu şekilde açıklayabilirim.

More Sentences
let me explain expr. açıklamama izin verin
Let me explain one of the problems we have in providing the policing capacity which is needed.
İhtiyaç duyulan polislik kapasitesini sağlamada yaşadığımız sorunlardan birini açıklamama izin verin.

More Sentences
Technical
try to explain v. anlatmaya çalışmak
We are trying to explain this to our customers as well.
Biz de müşterilerimize bunu anlatmaya çalışıyoruz.

More Sentences
try to explain v. açıklamaya çalışmak
We're going to try to explain what that means.
Bunun ne anlama geldiğini açıklamaya çalışacağız.

More Sentences
General
have difficulty to explain v. anlatamamak
explain away v. örtbas etmek
explain the meaning v. anlamlandırmak
try to explain away a matter v. ağız yapmak
explain oneself v. kendisinin ne demek istediğini anlatmak
explain oneself v. meramını anlatmak
explain oneself v. kendisinin niye öyle davrandığını anlatmak
explain in details v. ayrıntılarıyla açıklamak
explain the meaning of his tattoo v. dövmesinin anlamını açıklamak
re-explain v. yeniden izah etmek
re-explain v. yeniden ifade etmek
re-explain v. yeniden belirtmek
re-explain v. yeniden açıklamak
explain the cause of pollution v. kirliliğin nedenini açıklamak
Phrasals
explain away v. konuyu savuşturmak
explain away v. açıklayarak önemini azaltmak
explain someone or something to someone v. birine birini/bir şeyi anlatmak
explain something away v. mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak
explain something away v. bir konuyu savuşturmak
explain to v. -e anlatmak
explain someone or something to someone v. birine birini/bir şeyi açıklamak
explain something away v. bir şeyi örtbas etmek
explain to v. -e açıklamak
Colloquial
explain yourself v. söylediği şeyi açmak
explain yourself v. ne demek istediğini açıklamak
explain yourself v. davranışının nedenini açıklamak
explain yourself v. ne kast ettiğini açıklamak
eli5 (explain like I'm 5) expr. beş yaşındaymışım gibi açıkla
eli5 (explain like i'm 5) abrev. mala anlatır gibi açıkla
Idioms
explain away v. endişelerini gidermek
explain away v. makul açıklamalar getirmek
explain away v. mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak
explain at great length v. uzun uzun açıklamak
explain at great length v. ayrıntılarıyla açıklamak
Speaking
what I try to explain expr. anlatmak istediğim
it's hard to explain expr. bunu açıklamak zor
it's hard to explain expr. açıklamak zor
there isn't any time to explain expr. açıklayacak zaman yok
how do you explain that? expr. bunu nasıl açıklıyorsun?
I'm trying to explain expr. açıklamaya çalışıyorum
I'll explain everything expr. her şeyi açıklayacağım
can you explain that? expr. bunu açıklayabilir misin?
I'd rather not explain on the phone expr. bunu telefonda söylememeyi tercih ederim
let me explain what i mean expr. izin verirseniz ne demek istediğimi açıklayayım
I can explain this expr. bunu açıklayabilirim
I can't explain it to you expr. bunu sana açıklayamam
you don't have to explain expr. açıklamak zorunda değilsin
let me explain expr. izin ver açıklayayım
I cannot explain the difference expr. aradaki farkı açıklayamam
can you explain why? expr. nedenini açıklar mısın?
I can explain everything expr. her şeyi açıklayabilirim
allow me to explain expr. açıklamama izin verin
explain like I'm dumb expr. mala anlatır gibi açıkla
how can I explain this to her? expr. bunu ona nasıl izah edebilirim?
Trade/Economic
comply or explain n. uy veya açıkla
invitation to explain n. izaha davet
Computer
explain rule expr. kuralı açıkla