hayali - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hayali



Bedeutungen von dem Begriff "hayali" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 92 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
hayali imaginary adj.
hayali visionary adj.
hayali fanciful adj.
General
hayali myth n.
hayali delusion n.
hayali cardboard box n.
hayali fict (fiction) n.
hayali ideal adj.
hayali visionary adj.
hayali aeriform adj.
hayali unsubstantial adj.
hayali illusory adj.
hayali chimerical adj.
hayali chimeric adj.
hayali romantic adj.
hayali deceptious adj.
hayali unreal adj.
hayali mythical adj.
hayali utopian adj.
hayali subjective adj.
hayali phantasmal adj.
hayali imaginative adj.
hayali fictitious adj.
hayali fictional adj.
hayali laputan adj.
hayali phantom adj.
hayali spectral adj.
hayali insubstantial adj.
hayali delusive adj.
hayali illusive adj.
hayali unrealistic adj.
hayali fantastic adj.
hayali fantastical adj.
hayali fabled adj.
hayali airy adj.
hayali assumed adj.
hayali aerial adj.
hayali fictive adj.
hayali imaginary adj.
hayali notional adj.
hayali make-believe adj.
hayali fabulous adj.
hayali imagined adj.
hayali pretend adj.
hayali imaginate adj.
hayali phantasmatic adj.
hayali aerial adj.
hayali aery adj.
hayali aeriform adj.
hayali airlike adj.
hayali airy adj.
hayali capricious [obsolete] adj.
hayali notionate adj.
hayali apparitional adj.
hayali spectral adj.
hayali spiritual adj.
hayali faerie adj.
hayali faery adj.
hayali barmecidal adj.
hayali barmecide adj.
hayali viewy adj.
hayali mythologic adj.
hayali mythological adj.
hayali chimeral adj.
hayali ideal adj.
hayali opinionative [obsolete] adj.
hayali illusive adj.
hayali cloud-built adj.
hayali fantasque adj.
hayali fict (fictitious) adj.
hayali gauzy adj.
hayali phantasmic adj.
hayali phantastic adj.
hayali phantastical adj.
hayali phantom adj.
hayali supposed adj.
hayali suppositious adj.
hayali supposititious adj.
hayali surreal adj.
hayali surrealist adj.
hayali fictively adv.
Idioms
hayali never-never adj.
Law
hayali notional n.
Technical
hayali imaginary adj.
Informatics
hayali imaginary adj.
Psychology
hayali fantasied adj.
Archaic
hayali metaphysical adj.
hayali commentitious adj.
hayali conceited adj.
hayali fatuous adj.
Slang
hayali flight of imagination n.
hayali woo-woo adj.

Bedeutungen, die der Begriff "hayali" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 271 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
favori hayali karakter favorite fictional character n.
hayali görüntü phantom n.
tibet'te bir yerde olduğu varsayılan hayali yeryüzü cenneti shangri la n.
hayali yer imaginary place n.
hayali işlerle meşguliyet otherworldliness n.
hayali tarihler imaginary histories n.
hayali hayvan fictional animal n.
hayali oyuncu dummy n.
çocukluktan kalma ana veya baba hayali imago n.
hayali mükemmel yer veya durum utopia n.
hayali ışık imaginary light n.
hayali bir düşman ya da gölge ile savaşma durumu sciamachy n.
gündüz hayali daydream n.
hayali kimse/şey myth n.
hayali cemaat imagined community n.
hayali şey bubble n.
hayali yerler imaginary places n.
hayali yolculuklar imaginary voyages n.
hayali karakter fictitious character n.
tek boynuzlu hayali hayvan unicorn n.
hayali görüntü phantasm n.
hayali hikayeler yazan kimse fabulist n.
hayali karakter fictional character n.
hayali altın şehir el dorado n.
hayali diyalog dialogism n.
hayali görüntü phantasmata n.
hayali arkadaş imaginary friend n.
çocukluk hayali childhood dream n.
bir serabı/hayali kovalama chasing a mirage n.
hayali düğün imaginary wedding n.
hayali topluluk imagined community n.
hayali ödül pot of gold n.
hayali karakter imaginary character n.
hayali değnek imaginary wand n.
hayali gitar air guitar n.
hayali yaratık imaginary creature n.
boyu kısa ve özel güçleri olan hayali bir yaratık pixie n.
buruşuk-boynuzlu hırgür (hayali canlı) crumple-horned snorkack n.
hayali yüzey imaginery surface n.
bir hikayenin hayali detaylarla yeniden aktarımı loose retelling n.
bağımsızlık hayali dream of independence n.
hayali ya da ruhani önsezilerle kehanette bulunma chaomancy n.
avuç içimizde bulunan hayali üçgenin açılarından biri third angle n.
avuç içimizde bulunan hayali üçgenin açılarından biri middle angle n.
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar ekleme embroidery n.
hayali imge eidolon n.
birini/bir şeyi olmayacak bir yerden kurtarması beklenen hayali vinç kancası skyhook n.
hayali şey zephyr n.
gerçek veya hayali hayvanların ortaçağ kiliselerindeki temsili bestiary n.
gerçek veya hayali hayvanlarla ilgili derleme bestiary n.
özü olmayan hayali şey vapour [rare] n.
kalıcılığı olmayan hayali şey vapour [rare] n.
başka kimselerin deneyimlerine hayali katılım ile duygu hissetme vicariousness n.
ayın yüzeyindeki karanlık ve parlak alanların benzetildiği hayali erkek figürü veya erkek yüzü man in the moon n.
kullanan kişinin mastürbasyon sırasında erojen bölgelerini uyaran ve biçimsel olarak genellikle hayali bir partnerin erotik uzvuna benzetilen seks oyuncağı masturbator n.
hayali bir yaratık whangam n.
hayali yaratık whangdoodle n.
hayali icat whigmaleerie n.
hayali şema windmill [obsolete] n.
hayali tasarı windmill [obsolete] n.
hayali plan windmill [obsolete] n.
hayali rakip windmill n.
hayali düşman windmill n.
hayali kötü kimse windmill n.
ikna etmek veya etkilemek için başvurulan hayali söz veya eylemler hand waving n.
hayali hastalık humdudgeon [scotland] n.
hayali acı veya ağrı humdudgeon [scotland] n.
ilk kez 18. yüzyılda londra'da basılan ve çocuk masalları derlemesi olan the tales of mother goose adlı eserin hayali yazarı mother goose n.
belirli bir durumu kontrol ettiği düşünülen hayali güç veya varlık god n.
hayali çalışan ghost n.
hayali işletme ghost n.
(hayali) korkutucu şey hobgoblin n.
(laban hareket analizinde) yirmi temel dansçı hareketini sembolize eden çok yüzlü hayali bir şekil icosahedron n.
hayali şey ideal n.
hayali şey ideality n.
hayali spekülasyon ideology n.
hayali imge idolum n.
hayali şeyler imaginings n.
hayali tasarım device n.
hayali ülke disneyland n.
hayali unsur bee n.
hayali içerik distortion n.
hayali görüntü fancy n.
hayali icat fancy n.
hayali şey fantasia n.
fantezi dünyasında yaşanan hayali yaşam fantasy life n.
hayali yer fictitious place n.
hayali olma fictiveness n.
(oşinografi) dalganın tepe noktasından dik çizilen hayali çizgi orthogonal n.
hayali görüntü phantasma n.
hayali tasarım phantasy n.
hayali icat phantasy n.
hayali kavram phantasy n.
hayali yaşam phantasy life n.
(gerçeklikle karıştırılan) hayali şey phantasy world n.
hayali düşmanlarla savaşma sciomachy n.
hayali amaç shadow n.
hayali düşmanla savaşma skiamachy n.
ev sahibi olma hayali kurmak dream of being a home owner v.
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar eklemek embroider v.
hayali hale getirmek unrealize v.
hayali hale getirmek unrealise v.
(hayali bir karakteri) tanıtarak güvenilir kılmak establish v.
hayali bir şeye vücut vermek body (forth) v.
(birini) hayali bilgilerle doldurmak load v.
hayali görünüşlere ait phantasmagoric adj.
hayali işlerle meşgul otherworldly adj.
hayali (ihracat vb) fictive adj.
kısmen hayali semifictional adj.
hayali olmayan nonfictional adj.
hayali imge ile ilgili eidolic adj.
hayali olmayan undreaming adj.
başka kimselerin deneyimlerine hayali olarak katılım ile hissedilen vicarious adj.
hayali avrupa ülkesi ile ilgili ruritanian adj.
hayali kurulan dreamt adj.
hayali olarak chimerically adv.
hayali bir şekilde imaginarily adv.
hayali olarak fictionally adv.
hayali bir şekilde delusively adv.
hayali olarak unrealistically adv.
kısmen hayali olarak semifictionally adv.
hayali bir şekilde unreally adv.
göreceli konumu belirtmek için kullanılan hayali bir saate göre o’clock adv.
hayali olarak ideally adv.
hayali bir şekilde fictitiously adv.
Colloquial
hayali para razoo n.
öpüşüp koklaşan çiftleri yerlerinden çıkartmak için yapılan hayali/sözde devriye bush patrol n.
hayali şey a house of cards n.
hayali plan castle in spain n.
hayali plan air castle n.
medeniyetten uzak hayali bir şehir bandywallop [australia] n.
internet üzerinden kendi hayali takımını kurup oyuncuların gerçek hayattaki performansları üzerinden puan kazanılan bir aktivite fantasy football n.
sonuçların gerçek lig oyuncularına dayalı olduğu ve hayali takımlar ile gerçekleştirilen beyzbol oyunu roto [us] n.
olmayan/hayali sesler duymak hearing things v.
hayali şeyler duymak (veya görmek) hear (or see) things v.
hayali şeyler görmek/duymak see/hear things v.
hayali şeyler duymak hear things v.
Idioms
hayali koşullar never-never land n.
hayali ödül pot of gold n.
birini rahatsız eden ve onlarsız da gayet mutlu yaşanabileceği kişilerin yer aldığı hayali liste drop-dead list n.
hayali/gerçekte var olmayan vinç sky hook n.
hayali/gerçekte var olmayan bir alet sky hook n.
olmayacak/hayali işler kovalama snipe hunt n.
hayali bir şeyin peşinden gitme snipe hunt n.
birinin başka birinden alması istenilen hayali nesne a long stand n.
biriyle kafa bulmak için başkasına gönderip alması istenilen hayali nesne a long stand n.
birinin başka birinden alması istenilen hayali nesne a long weight n.
biriyle kafa bulmak için başkasına gönderip alması istenilen hayali nesne a long weight n.
hayali kazanç a pot of gold [us] n.
hayali kazanç a crock of gold [uk] n.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinin hayali gibi olmak be a ghost of (someone or something's) former self v.
(birinin veya bir şeyin) önceki halinin hayali gibi olmak be a shadow/ghost of your/its former self v.
hayali olmak be all in the mind v.
hayali olmak be all in one's the mind v.
hayali olmak be all in somebody's mind v.
hayali olmak be all in the mind v.
hayali hikayeler anlatmak beat banagher [obsolete] v.
hayali gerçek sanmak take the shadow for the substance [dated] v.
Speaking
her insanın bir hayali vardır every person has a dream expr.
herkesin bir hayali vardır every person has a dream expr.
Trade/Economic
özellikle grevlerin yasak olduğu zamanlarda polislerin operasyonları kesintiye uğratmak için yakalandıklarını söyledikleri hayali/uydurma hastalık blue flu n.
hayali sosyalizm utopian socialism n.
hayali çek bogus check n.
hayali aktif fictitious assets n.
hayali ihracat fictitious export n.
hayali kar imaginary profit n.
hayali kar fictive profit n.
hayali ihracat fictitious export n.
hayali emtia fictitious commodity n.
para hayali money illusion n.
sahte/hayali temettü sham dividend n.
Law
bir davada davalıyı temsilen kullanılan hayali isim richard roe n.
hayali suç putative crime n.
Politics
(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler township line n.
rusların sıcak denizlere inme hayali russian/soviet desire to gain access to the warm waters n.
Industry
hayali çalışan ghost n.
hayali işletme ghost n.
Technical
hayali derz dummy joint n.
lazerin hedef işaretleyicisinden hedefe gittiği düşünülen hayali düz çizgi laser-target line n.
Computer
farklı veya hayali bir yerde olma etkisini yaratmak telepresence n.
mortal kombat'ta bir hayali karakter zebron n.
Medical
ayna hayali hareketler mirror movements n.
hayali kol bacak phantom extremities n.
Anatomy
organın ya da vücut bölümünün yerini belirten hayali düzlem plane n.
Psychology
hayali üstünlük illusory superiority n.
hayali arkadaş imaginary companion n.
hayali yaşantı imaginary experience n.
hayali konuşma glossolalia n.
hayali oyun imaginative play n.
hayali izleyici imaginary audience n.
hayali konuşma speaking in tongues n.
görülenin aksine hayali veya hatırlanan zihinsel imgeyi görebilme yetisi mind's eye n.
belirlenemeyen hastalık semptomlarının eşlik ettiği depresyon ve hayali hastalık evhamı ile karakterize bir rahatsızlık hypochondriacism n.
gerçek veya hayali bir eksikliği telafi için geliştirilen davranış compensation n.
aşırı korkuyu kişiyi gerçekte veya hayali olarak duruma veya nesneye maruz bırakarak azaltmak desensitise [uk] v.
aşırı korkuyu kişiyi gerçekte veya hayali olarak duruma veya nesneye maruz bırakarak azaltmak desensitize [us] v.
Optics
görsel imgenin sınırlarına yakın alanlarda hayali çizgiler görmeye neden olan bir optik yanılsama mach bands n.
gözün görme ekseniyle çakıştığı varsayılan hayali dikme principal ray n.
gözün görme ekseniyle çakıştığı varsayılan hayali dikme principal visual ray n.
Physics
dönen bir sıvı içinde oluşan hayali tünel vortex tube n.
enerji harcamaksızın sıcak molekülleri soğuk moleküllerden ayıran ve entropide genel bir azalmaya yol açarak termodinamiğin ikinci yasasını ihlal eden hayali bir yaratık maxwell's demon n.
hayali kuvvet fictitious force n.
Biology
bölünen hücrede metafaz sırasında kromozomların hizalandığı hayali düzlem metaphase plate n.
Astronomy
yörüngenin enberi noktası ile aynı yörüngede sabit açısal hızla dönen hayali bir cismin arasındaki açı anomaly n.
yörüngenin enberi noktası ile aynı yörüngede sabit açısal hızla dönen hayali bir cismin arasındaki açı mean anomaly n.
ay etrafında ekvatora paralel geldiği düşünülen hayali çizgi lunar latitude n.
gökyüzünde yer alan hayali yörünge cycle n.
Zoology
bilateral olarak simetrik olan bir hayvanı sağ ve sol olmak üzere iki eşit parçaya bölen hayali bir aks mesial plane n.
Social Sciences
avustralya'da medeniyetin bittiği yer olarak görülen hayali bir çizgi black stump [australia] n.
Literature
hayali olma aeriality n.
hayali orta avrupa ülkesi ruritania n.
hayali evren legendarium n.
jonathan swift'in guliver'in seyahatleri romanındaki küçük insanların yaşadığı hayali ada lilliput n.
kormir (hayali bir ülke) cormyr n.
tolkien'in şaheserinde hayali köy bree n.
yazarın farklı tarzda yazmak amacıyla oluşturduğu hayali karakter heteronym n.
a. conan doyle'un kaleme aldığı hayali bir dedektif holmes n.
jonathan swift'in guliver'in seyahatleri romanındaki hayali adanın sakinleri lilliputian n.
hayali hayvanlar fictional animal n.
hayali karakter fictional character n.
metni okuyuculardan ayıran hayali duvar fourth wall n.
lewis carroll şiirlerinde geçen hayali bir varlık snark n.
hayali olmayan unfabled adj.
Linguistics
gerçek veya hayali bir kişinin isminden kavim, millet veya yerler için isim türetilmesi eponymism n.
History
2. dünya savaşı'nda amerikan askerlerinin popüler hale getirdiği hayali bir kişi kilroy n.
Religious
mesih'e yaptığı zulüm dolayısıyla, mesih dünyaya tekrar gelene kadar yeryüzünde dolaşmaya mahkum edilmiş hayali şahsiyet the wandering jew n.
Geography
dünyanın etrafından dolaşan hayali çizginin bir dakikalık uzunluğu (1852 m) air mile n.
kuzey yarımkürenin üst kısmında, yerküre ekseniyle kesiştiği hayali kutup noktası north celestial pole n.
Her meridyen üzerindeki ortalama en yüksek sıcaklığa sahip noktadan geçen hayali çizgi thermal equator n.
dünyanın etrafından dolaşan hayali çizginin bir dakikalık uzunluğu (1852 m) nautical mile n.
pasifik okyanusu'nda 180 meridyen boyunca kuzeyden güneye doğru giden hayali hat interpol date line n.
(japonca'da) çin ve uzak doğu mitlerinde bir bilgenin gelişiyle göründüğüne inanılan hayali bir toynaklı yaratık kirin n.
güney amerika'da olduğu düşünülen hayali bir fırsatlar şehri eldorado n.
göz hizasında yansıtılan ve manzaranın doğal ufuk çizgisine yerleştirildiği görselde yer alan hayali çizgi horizon n.
yer yüzeyinin altında aynı ortalama sıcaklığa sahip noktalardan geçen hayali çizgi isogeotherm n.
yer yüzeyinin altında aynı ortalama sıcaklığa sahip noktalardan geçen hayali çizgi geoisotherm n.
denizdeyken görülen hayali kara parçası flyaway n.
Sport
hayali lobutlarla oynanan bir oyun keels n.
(bisiklet yarışlarında) yarışı son sırada bitiren sporcuya verilen hayali bir ödül lanterne rouge n.
katılımcıların hayali takımların sahibi olarak hareket ettiği (spor) fantasied adj.
katılımcıların hayali takımların sahibi olarak hareket ettiği (spor) fantasy adj.
Baseball
sonuçların gerçek lig oyuncularına dayalı olduğu ve hayali takımlar ile gerçekleştirilen beyzbol oyunu rotisserie league baseball n.
Boxing
hayali bir rakip ile dövüşme shadowboxing n.
Card
(mort, briç gibi oyunlarda) hayali oyuncu vivant n.
briçte açık elle temsil edilen hayali oyuncu dummy n.
Art
meiji dönemi japonyası'nda kılıç ustası hayali suikastçının adı rurouni kenshin n.
harika manzaraların veya bölümlerin hayali olarak kaynaşıp birbirini izlemesi diorama [uk] n.
Theatre
raising the wind oyunundaki hayali karakter jeremy diddler n.
Mythology
tek boynuzlu hayali atın boynuzu alicorn n.
tek boynuzlu ve at şeklindeki hayali bir hayvan unicorn n.
özgür düşünürlerin oluşturduğu hayali topluluğun lideri eleutherarch n.
özgür düşünürlerin oluşturduğu hayali bir topluluk eleutheri n.
(çin mitolojisinde) bir bilgenin gelişiyle göründüğüne inanılan hayali bir toynaklı yaratık kirin n.
boğa ve kısrağın çiftleşmesiyle oluşan hayali yaratık jumart n.
insan formunda olup büyü yapabilen, zeki ve fesat olarak betimlenen hayali yaratık fairies n.
madenlerde yaşadığı rivayet edilen hayali bir varlık fairy of the mine n.
yalnızca hayali olarak var olan yer mythical place n.
hayali bir kanatlı yaratık gargoyle n.
ağaçtan inerek insanları yediği söylenen hayali bir yaratık drop bear [australia] n.
fırtınalı havalarda ümit burnu yakınlarında göründüğü rivayet edilen hayali gemi flying dutchman n.
Archaic
hayali şey vapor n.
hayali şey vapour n.
hayali bir kanatlı yaratık gargyle n.
Entomology
gövdeyi sağ ve sol olmak üzere iki eş parçaya bölen hayali orta aks meson n.
Slang
hayatında olması istenmeyen kişilerin hayali listesi drop-dead list n.
hayali seks mindfuck n.
hayali sikiş mindfuck n.
çok uzaklarda olan hayali yer bullamakanka [australia] n.
Modern Slang
hayali gitar çalma air guitaring n.
japonya'da icat edilen ve giyinik vaziyetteki kadın ve erkeklerin müzik eşliğinde birbirleriyle seyirci önünde hayali partnerlerle abartılı şekilde seks yapar gibi hareketler yaptıkları yarışma/performans air sex n.
önünde bateri elinde baget olmadan hayali bir bateriyi çalıyormuş gibi yapma air drumming n.