iki yana - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

iki yana



Bedeutungen von dem Begriff "iki yana" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iki yana astride adv.
Computer
iki yana justified adj.

Bedeutungen, die der Begriff "iki yana" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 75 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iki tahtanın yan yana birleştiği çizgi seam n.
elleri iki yana açılarak tanrıya yakarma hareketi orant n.
yüce ve sıradan iki şeyin gülünç şekilde yan yana gelmesi bathos n.
eşit öneme sahip olmayan yan yana gelmiş iki ünlüden az önemli olanı glide n.
iki yana sallanma teeter n.
iki yana açık halde oturma span n.
bacaklarını iki yana açarak dikilme span n.
iki yana açmak spread v.
kesip iki yana doğru açmak butterfly v.
(parmağı) iki yana sallamak wag v.
bacakları iki yana açık dikilmek overstride v.
iki yana sallanmak roll v.
yüce ve sıradan iki şeyin gülünç bir şekilde yan yana gelmesiyle nitelenen bathetic adj.
bacakları iki yana açık olarak astride adv.
bacaklarını iki yana açarak strideways [dialect] adv.
bacaklarını iki yana açarak stridling adv.
bacaklarını iki yana açarak stridlings adv.
Phrasals
iki şeyi yan yana koyup karşılaştırmak collate (something) with (something) v.
iki şeyi yan yana koyup karşılaştırmak collate something with something v.
(iki şeyi/kişiyi) yan yana getirmek juxtapose (someone or something) with (someone or something else) v.
(iki şeyi/kişiyi) yan yana koyup karşılaştırmak juxtapose (someone or something) with (someone or something else) v.
Colloquial
başı bir kadının memeleri arasına koyup ağızla sürat teknesi sesi çıkararak iki yana sallama motorboating n.
kalçayı iki yana sallarken ellerin de ters yönde kalçanın önünden arkasına doğru hareket ettirildiği dans figürü the floss n.
başını iki yana sallayarak onaylamadığını belirtmek shake one's head v.
başı bir kadının memeleri arasına koyup ağızla sürat teknesi sesi çıkararak iki yana sallamak motorboat v.
Idioms
kafasını iki yana sallamak/çevirmek shake (one's) head no v.
kafasını olumsuz anlamda iki yana sallamak/çevirmek shake (one's) head no v.
başını iki yana sallayarak onaylamadığını belirtmek shake your head v.
(iki veya daha fazla kişiyi) yan yana getirmek throw (two or more people) together v.
Formal
yüce ve sıradan iki şey gülünç bir şekilde yan yana gelerek bathetically adv.
Speaking
bacaklarını iki yana aç spread your legs expr.
Technical
yan yana bulunan iki geminin çarpışmadan birbirlerine dönebilmeleri için gerekli bir tür oryantasyon overlap n.
iki atın yan yana koşum takılmasında kullanılan bir tür çubuk doubletree n.
Computer
iki yana yaslı paragraflar block paragraphs n.
iki yana eğik double slant n.
google'da tırnak kullanmadan iki kelimeyi yan yana aratıp tek sonuç elde etme googlewhack n.
yan yana iki pencerenin ayarlanması için kullanılan sürüklenebilir çubuk sash n.
blokla iki yana yaslamak justify v.
iki yana yaslı/yaslanmış justified-alignment adj.
iki yana yaslı justified adj.
dolgu iki yana yasla fill justify expr.
iki yana yasla justification expr.
iki yana blok quotation expr.
iki yana yasla justify align expr.
iki yana yasla justify expr.
sözcüğü iki yana yasla word justify expr.
yayarak iki yana yasla stretch justify expr.
Architecture
kilisede rahip ve koronun olduğu çevrili alandan her iki yana doğru açılan koridor chancel aisle n.
Construction
iki yana eğimli çatı double-pitched roof n.
Automotive
elleri iki yana açarak superman hareketi yapılan bir motosiklet gösterisi hareketi superman n.
Traffic
yan yana iki devamlı sarı yol çizgisi double solid yellow line n.
Marine
geminin yana yatmaması için iki yanına yerleştirilen metal veya tahta kalas leeboard n.
yan yana inşa edilmiş iki veya daha fazla karinası bulunan gemi multihull n.
(yat yarışında) yan yana bulunan iki yatın çarpışmadan birbirlerine dönebilmeleri için, arkadan gelen yatın öndekinin diğer tarafından geçmek ve bunun için de geri çekilmek zorunda kaldığı durum overlap n.
yan yana dizilmiş iki varilin karınları arasında kalan boşluk contline n.
yan yana dizilmiş iki varilin karınları arasında kalan boşluk cantline n.
yan yana dizilmiş iki varilin karınları arasında kalan boşluk cuntline n.
iki halatı yan yana koymak marry ropes v.
(iki halatı) aynı anda kavranıp çekilebilmesi için yan yana koymak marry v.
yelkenleri bumbalarla iki yana genişletilmiş wung-out adj.
yelkenleri bumbalarla iki yana genişleterek wing and wing adv.
Anatomy
iki yüzeyin yan yana gelmesiyle oluşan sütür harmonic suture n.
iki yüzeyin yan yana gelmesiyle oluşan sütür harmony n.
Astronomy
iki tane olumsuzun yan yana gelerek olumlu hale geldiği argo ifade can't not (can not not) expr.
Botanic
yan yana duran iki siperi andıran biscutate adj.
Linguistics
yan yana gelerek tek bir sesi temsil eden iki ünlü harf monophthong n.
(sözcükte) yan yana iki kez yazılan harf double n.
Geography
batı-orta colorado'da bulunan elk dağları'nda yan yana olan iki dağ maroon bells n.
yan yana iki su kaynağını birbirinden ayıran tepe bölge ridgeline n.
Sport
yan yana monte edilmiş şekilli iki çelik plakadan oluşan zırh bases n.
Art
erken hristiyan sanatında dua edermiş gibi kollarını iki yana açarak duran bir kadın figürü orant n.
erken hristiyan sanatında dua edermiş gibi kollarını iki yana açarak duran bir kadın figürü orante n.
Archaic
yan yana iki hara arasındaki mesafe post n.
bacaklarını iki yana açarak stridelegged [scotland] adv.
bacaklarını iki yana açarak stridelegs [scotland] adv.