inch - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

inch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "inch" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
inch n. 2,54 cm
inch n. az miktar
inch n. pus
inch n. inç
inch n. parmak
inch n. çok kısa mesafe
inch n. boy
inch n. endam
inch n. yüzeyi kaplamaya yeten yağış
inch n. ölçü aletini bir inç derinliğinde doldurmaya yeten yağış
inch n. (barometre veya manometrede) bir inç yüksekliğindeki cıva gibi sıvının ağırlığını dengelemeye yeten basınç
inch n. inç su ölçü birimi
inch n. inç reklam ölçü birimi
inch n. küçük avantaj
inch n. ufak taviz
inch n. kıl payı
inch v. yavaş yavaş hareket etmek
inch v. yavaş yavaş hareket ettirmek
inch adj. inçlik
Technical
inch n. inç
inch n. inç 2,54 cm
inch n. 2,54 cm'lik uzunluk ölçüsü
Computer
inch n. inç
Automotive
inch n. inç
Marine
inch n. burgata

Bedeutungen, die der Begriff "inch" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 338 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
pounds per square inch n. basınç birimi
cubic inch n. inç küp 16,4 cm3
pounds per square inch n. libre-inç kare
37 inch television n. 37 ekran televizyon
half an inch n. yarım inç
half-inch n. yarım inç
inch [dialect] n. (genellikle iskoçya'daki küçük ada isimlerinde kullanılır) ada
inch [dialect] n. nehir kenarındaki alçak, çimenli zemin
inch [dialect] n. günün aydınlık döneminin on ikide biri
inch of water n. inç su ölçü birimi
inch along v. yavaş yavaş ilerlemek
inch along v. yavaş yavaş hareket ettirmek
come within an inch of v. kıl payı kalmak
know every inch of v. karış karış bilmek
know every inch of a place v. karış karış bilmek
not give an inch v. taviz vermemek
not give an inch v. kabul etmemek
not give an inch v. yanaşmamak
not give an inch v. kararından dönmemek
inch (out) v. kıl payı yenmek
inch [obsolete] v. azar azar vermek
inch [obsolete] v. azar azar dağıtmak
every inch of adj. karış karış
every inch adv. tepeden tırnağa kadar
every inch adv. tamamiyle
inch by inch adv. yavaş yavaş
inch by inch adv. karış karış
every inch adv. tepeden tırnağa
inch by inch adv. azar azar
inch (inchoative) abrev. yeni başlayan
cu in (cubic inch) abrev. inç küp
Phrasals
inch over v. birazcık/azıcık yana kaymak
inch forward v. yavaş yavaş ileriye doğru gitmek
inch back v. yavaş yavaş geriye çekilmek
inch towards v. yavaş yavaş ileriye doğru gitmek
Phrases
2 inch-thick expr. 2 inç/parmak kalınlığında
Proverb
give someone an inch and he'll take a yard yüz verince astarını istemek
give someone an inch and he'll take a mile yüz verince astarını istemek
give someone an inch and he'll take a yard yüz verirsen astarını isterler
give someone an inch and he'll take a mile yüz verirsen astarını isterler
give (someone) an inch and (someone) (will) take a mile (birine) yüz verirsen astarını ister
give (someone) an inch and (someone) (will) take a mile (birine) elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give (someone) an inch and (someone) (will) take a mile (birine) selam verir borçlu çıkarsın
give (someone) an inch and (someone) (will) take a yard (birine) yüz verirsen astarını ister
give (someone) an inch and (someone) (will) take a yard (birine) elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give (someone) an inch and (someone) (will) take a yard (birine) selam verir borçlu çıkarsın
give (someone) an inch and they'll take a mile (birine) yüz verirsen astarını ister
give (someone) an inch and they'll take a mile (birine) elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give (someone) an inch and they'll take a mile (birine) selam verir borçlu çıkarsın
Colloquial
every inch a something n. bir şeyin tamamı
every inch the something n. bir şeyin tamamı
every inch of (something) n. (bir şeyin) her köşesi
every inch of (something) n. (bir şeyin) tamamı
every inch of (something) n. (bir şeyin) her tarafı
every inch of (something) n. (bir şeyin) her yanı
inch up v. yavaş yavaş yaklaşmak
inch up v. yavaşça yaklaşmak
inch up v. adım adım yaklaşmak
inch up v. santim santim yaklaşmak
inch up v. adım adım/santim santim ilerlemek
inch up v. yavaş yavaş ilerlemek
inch up v. yavaşça ilerlemek
inch up v. gıdım gıdım ilerlemek
inch up v. yavaş yavaş yaklaştırmak
inch up v. yavaşça yaklaştırmak
inch up v. adım adım yaklaştırmak
inch up v. santim santim yaklaştırmak
inch up v. adım adım/santim santim ilerletmek
inch up v. yavaş yavaş ilerletmek
inch up v. yavaşça ilerletmek
inch up v. küçük adımlarla ilerlemek
inch up v. küçük küçük ilerlemek
inch up v. yavaş yavaş tırmanmak/yükselmek
inch up v. kademe kademe tırmanmak/yükselmek
inch up v. adım adım tırmanmak/yükselmek
inch up v. yavaşça yükseltmek
inch up v. yavaş yavaş yükseltmek
inch up v. kademe kademe yükseltmek
inch up v. adım adım yükseltmek
not budge an inch v. hiçbir şekilde geri adım atmamak
not budge an inch v. kararından dönmemek
not budge an inch v. taviz vermemek
not budge an inch v. yanaşmamak
not budge an inch v. istifini bozmamak
not budge an inch v. duruşundan/kararından ödün vermemek
not budge an inch v. hiçbir şekilde kararını/duruşunu değiştirmemek
not budge an inch v. kararının arkasında durmak
not give an inch v. hiçbir şekilde geri adım atmamak
not give an inch v. kararından dönmemek
not give an inch v. taviz vermemek
not give an inch v. yanaşmamak
not give an inch v. istifini bozmamak
not give an inch v. duruşundan/kararından ödün vermemek
not give an inch v. hiçbir şekilde kararını/duruşunu değiştirmemek
not give an inch v. kararının arkasında durmak
not move an inch v. hiçbir şekilde geri adım atmamak
not move an inch v. kararından dönmemek
not move an inch v. taviz vermemek
not move an inch v. yanaşmamak
not move an inch v. istifini bozmamak
not move an inch v. duruşundan/kararından ödün vermemek
not move an inch v. hiçbir şekilde kararını/duruşunu değiştirmemek
not move an inch v. kararının arkasında durmak
inch-by-inch adj. ufak ufak
inch-by-inch adj. yavaş yavaş
inch-perfect [uk] adj. kusursuz
inch-perfect [uk] adj. hatasız
inch-perfect [uk] adj. mükemmel
inch-by-inch expr. adım adım
inch-by-inch expr. azar azar
every inch a something expr. her yönüyle
every inch the something expr. her yönüyle
within an inch of expr. ile burun buruna
every inch a something expr. tamamen
every inch the something expr. tamamen
within an inch of expr. -in eşiğinde
every inch a expr. karış karış
every inch a expr. her yönüyle
every inch a expr. tamıyla
every inch a expr. tepeden tırnağa
every inch a expr. her şeyiyle
every inch a expr. tam bir
every inch a (something) expr. her yönüyle (bir şey)
every inch a (something) expr. tamıyla (bir şey)
every inch a (something) expr. tepeden tırnağa (bir şey)
every inch a (something) expr. her şeyiyle (bir şey)
every inch a (something) expr. tam bir (bir şey)
every inch the (something) expr. her yönüyle (bir şey)
every inch the (something) expr. tamıyla (bir şey)
every inch the (something) expr. tepeden tırnağa (bir şey)
every inch the (something) expr. her şeyiyle (bir şey)
every inch the (something) expr. tam bir (bir şey)
every inch a star expr. her yönüyle (bir) yıldız
every inch a star expr. tepeden tırnağa (bir) yıldız
every inch a star expr. her şeyiyle (bir) yıldız
every inch a star expr. tam (bir) yıldız
every inch the star expr. her yönüyle (bir) yıldız
every inch the star expr. tepeden tırnağa (bir) yıldız
every inch the star expr. her şeyiyle (bir) yıldız
every inch the star expr. tam (bir) yıldız
Idioms
inch forward v. adım adım/yavaş yavaş ilerlemek
inch along v. ağır aksak ilerlemek
know every inch (of a place) v. bir yeri karış karış bilmek
not trust somebody an inch v. birine hiç güvenmemek
inch one's way along something v. çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek
inch oneself along something v. çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek
come within an inch of something v. çok yaklaşmak
inch one's way across something v. çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek
inch oneself across something v. çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek
give someone an inch and he'll take a yard v. elini verip kolunu kaptırmak
give someone an inch and he'll take a yard v. elini verip kolunu alamamak
not budge an inch v. hiçbir şekilde geri adım atmamak
not give an inch v. hiçbir şekilde geri adım atmamak
not trust an inch v. hiç güvenmemek
beat somebody to within an inch of their life v. öldüresiye dövmek
not budge an inch v. kararından dönmemek
beat to within an inch of life v. öldüresiye dövmek
come within an inch of doing something v. neredeyse yapmak
be beaten to within an inch of one's life v. öldüresiye dayak yemek
not give an inch v. kararından dönmemek
come within an inch of doing something v. ramak kalmak
come within an inch of something v. ramak kalmak
come within an inch of something v. sıyırmak
not budge an inch v. taviz vermemek
not give an inch v. taviz vermemek
not give an inch v. yanaşmamak
not budge an inch v. yanaşmamak
come within an inch of something v. (olmasına/yapmaya) ramak kalmak
not move an inch v. hiçbir şekilde geri adım atmamak
not move an inch v. kararından dönmemek
not move an inch v. taviz vermemek
not move an inch v. yanaşmamak
not move an inch v. kararının arkasında durmak
not move an inch v. hiçbir şekilde duruşunu değiştirmemek
not move an inch v. hiçbir şekilde kararını değiştirmemek
not move an inch v. istifini bozmamak
not move an inch v. duruşundan/kararından ödün vermemek
be every inch a/the (something) v. her şeyiyle (bir şey) olmak
be every inch a/the (something) v. her yönüyle (bir şey) olmak
be every inch a/the (something) v. tamamen (bir şey) olmak
be every inch a/the (something) v. tamamıyla (bir şey) olmak
be every inch a/the (something) v. tam (bir şey) olmak
be every inch a/the (something) v. tepeden tırnağa (bir şey) olmak
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) fena halde benzetmek
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birinin) pestilini çıkarmak
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) öldüresiye dövmek
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) gebertmek
come within an inch of someone or something v. birine/bir şeye çok yaklaşmak
come within an inch of someone or something v. biriyle/bir şeyle burun buruna gelmek
come within an inch of someone or something v. birini/bir şeyi kıl payı sıyırmak
come within an inch of doing v. neredeyse yapmak
come within an inch of doing v. yapmaya ramak kalmak
give knaves an inch and they will take a yard v. elini verip kolunu kaptırmak
give knaves an inch and they will take a yard v. yüz bulup astarını istemek
give an inch v. taviz vermek
give an inch v. ödün vermek
give an inch v. esnek davranmak
give an inch v. bir adım atmak/yaklaşmak
give an inch v. orta yol bulmak için adım atmak
give somebody an inch v. birine taviz vermemek
give somebody an inch v. birine ödün vermek
give somebody an inch v. birine esnek davranmak
give somebody an inch v. birine bir adım atmak/yaklaşmak
give somebody an inch v. birine orta yol bulmak için adım atmak
inch way across v. çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek
inch way across v. gıdım gıdım ilerlemek
inch way along v. çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek
inch way along v. gıdım gıdım ilerlemek
not trust (one) an inch v. (birine) zerre kadar güvenmemek
not trust (one) an inch v. (birine) hiç güvenmemek
give them an inch and they'll take a mile v. elini verip kolunu kaptırmak
give them an inch and they'll take a mile v. yüz verince astarını istemek
won't budge an inch v. hiçbir şekilde geri adım atmamak
won't budge an inch v. kararından dönmemek
won't budge an inch v. taviz vermemek
won't budge an inch v. yanaşmamak
won't budge an inch v. istifini bozmamak
won't budge an inch v. duruşundan/kararından ödün vermemek
won't budge an inch v. hiçbir şekilde kararını/duruşunu değiştirmemek
won't budge an inch v. kararının arkasında durmak
inch by inch expr. ağır ağır
give them an inch and they'll take a mile. expr. elini veren kolunu kaptırır
give them an inch and they'll take a mile expr. elimizi verdik kolumuzu kaptırdık
within an inch of one's life expr. ölümüne ramak kalmış
within an inch of his life expr. ölümüne ramak kalmış
every inch expr. sapına kadar
within an inch of expr. ramak kala
give them an inch and they'll take a mile expr. selam verdik borçlu çıktık
every inch a leader expr. tam bir lider
every inch a leader expr. her şeyiyle bir lider
every inch a leader expr. her yerinden liderlik akıyor/fışkırıyor
every inch a leader expr. her yönüyle/bütün yönleriyle eksiksiz bir lider
every inch a leader expr. nereden baksan bir lider
every inch the leader expr. tam bir lider
every inch the leader expr. her şeyiyle bir lider
every inch the leader expr. her yerinden liderlik akıyor/fışkırıyor
every inch the leader expr. her yönüyle/bütün yönleriyle eksiksiz bir lider
every inch the leader expr. nereden baksan bir lider
give an inch and he'll take a mile expr. yüz verirsen astarını ister
give an inch and he'll take a mile expr. elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give an inch and he'll take a mile expr. selam verir borçlu çıkarsın
give an inch and they'll take a mile expr. yüz verirsen astarını isterler
give an inch and they'll take a mile expr. elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give an inch and they'll take a mile expr. selam verir borçlu çıkarsın
give somebody an inch (and they'll take a yard/mile) expr. birine yüz verirsen astarını ister
give somebody an inch (and they'll take a yard/mile) expr. birine elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give somebody an inch (and they'll take a yard/mile) expr. birine selam verir borçlu çıkarsın
give someone an inch expr. birine yüz verirsen astarını ister
give someone an inch expr. birine elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give someone an inch expr. birine selam verir borçlu çıkarsın
give someone an inch and they'll take a mile expr. birine yüz verirsen astarını ister
give someone an inch and they'll take a mile expr. birine elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give someone an inch and they'll take a mile expr. birine selam verir borçlu çıkarsın
to within an inch of your life expr. öldüresiye
to within an inch of your life expr. ölümüne
to within an inch of your life expr. baştan ayağa
to within an inch of your life expr. tepeden tırnağa
to within an inch of your life expr. aşırı derecede
to within an inch of your life expr. zerresine kadar
within an inch of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) burnunun dibinde
within an inch of (someone or something) expr. (birine/bir şeye) çok yakın
within an inch of (something) expr. (bir şeye) çok yakın
within an inch of (something) expr. (bir şeyi) elde etmeye çok yaklaşmış
within an inch of (something) expr. neredeyse (bir şey)
within an inch of (something) expr. (bir şeye) ramak kalmış
within an inch of life expr. ölüme ramak kalmış
within an inch of something/of doing something expr. bir şeye/bir şey yapmaya çok yakın
within an inch of something/of doing something expr. bir şeye/bir şeyi elde etmeye çok yaklaşmış
within an inch of something/of doing something expr. neredeyse bir şey/bir şey yapmış
within an inch of something/of doing something expr. bir şeye/bir şey yapmaya ramak kalmış
within an inch of your life expr. ölümüne ramak kalmış
within an inch of your life expr. ölmek üzere
Speaking
if you give him an inch expr. yüz bulunca astar ister
Trade/Economic
the 7-inch tablet market n. 7 inç tablet pazarı
the 7-inch tablet market n. 7 inç tablet piyasası
sale by inch of candle n. mum müzayedesi
sale by inch of candle n. katılımcıların müzayedenin başında yakılan mum sönene kadar teklif verebildikleri müzayede
Advertising
column inch n. bir inç kalınlığında ve bir sütun genişliğinde reklam alanı ölçüsü
column inch n. reklam ilanları için kullanılan bir ölçü birimi
column inch n. reklam ölçü birimi
Technical
acre inch n. 102,8 metreküp
acre-inch n. 102,8 metreküp
acre inch n. 102,8 m3
acre-inch n. 102,8 m3
tons per inch immersion n. beher pus batma tonu
nine-inch equivalent n. dokuz inç eşdeğeri
dots per inch n. dpi
cubic inch n. inçküp
square inch n. inç kare
pound per square inch n. inç kareye isabet eden pound cinsinden basınç
inch-based series n. inç boyut esaslı seriler
inch series n. inç serileri
inch units n. inç birimleri
bits per inch n. inç başına bit miktarı
inch-based series n. inç esaslı seriler
characters per inch n. inç başına karakter sayısı
iso inch screw threads n. iso inç vida dişleri
inch units n. inç birimler
cubic inch displacement n. inçküp yerdeğiştirme
tracks per inch n. inç başına iz sayısı
characters per inch n. inç başına damga sayısı
inch-based series n. inç esaslı seri
lines per inch n. satır/inç
miner's inch n. değeri bölgeden bölgeye değişen bir su debisi birimi
inch based adj. inç esaslı
inch-based adj. inç boyut esaslı
half-inch-wide adj. yarım inç genişliğinde
characters per inch expr. karakter/inç
lines per inch expr. satır/inç
Computer
dots per inch n. inç başına nokta
bits per inch n. inç başına bit miktarı
dots per inch n. inç başına nokta sayısı
dots per inch n. nokta/inç
3 1/2 inch mo n. 3 1/2 inç mo
bits per inch expr. bit/inç
bpi (bits pers inch) abrev. inç başına bit
Informatics
dots per inch n. inçte nokta sayısı
dots per inch n. inç başına nokta sayısı
characters per inch n. inç başına karakter sayısı
dots per inch n. inç başına nokta
characters per inch n. karakter/inç
lines per inch n. satır/inç
Telecom
characters per inch n. inç başına karakter sayısı
Automotive
threads per inch n. diş sayısı/inç
cubic inch n. inç küp
cubic inch displacement n. inç küp yer değiştirme
square inch n. inç kare
cubic inch n. inç küp
square inch n. inçkare
Marine
tons per inch immersion n. inç başına batma tonajı
Religious
excommunication by inch of candle n. tövbe etmesi için kişiyi bir mumun yanma süresince aforoz etme
Meteorology
pounds per square inch n. inç karede pound
Archaic
inch stuff n. (bir inç kalınlığında kesilmiş) levhalar
Slang
twelve inch n. büyük single plak
seven inch n. küçük single plak
British Slang
half-inch (rhyming slang for pinch) v. aşırmak
half-inch (rhyming slang for pinch) v. çalmak