kid - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kid

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "kid" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
kid n. velet
kid n. çocuk
kid n. küçük çocuk
General
kid n. küçük
kid n. ufaklık
kid n. arkadaşlar
kid n. genç
kid n. oğlak derisi
kid n. keçi yavrusu
kid n. delikanlı
kid n. oğlak
kid v. kandırmak
kid v. oğlak doğurmak
kid v. şaka yapmak
kid v. takılmak
kid v. işletmek
kid v. dalga geçmek
kid adj. oğlak derisinden yapılmış
kid adj. oğlak etinden yapılmış
Colloquial
kid adj. daha genç
kid adj. ufak
kid adj. yavru
Textile
kid n. keçi derisi
Gastronomy
kid n. buzağı
kid n. keçi yavrusu
kid n. oğlak
kid n. oğlak eti

Bedeutungen, die der Begriff "kid" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 229 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
kid glove n. yumuşaklık
poor kid n. çocukcağız
kid stuff n. çocukça
parents with more than one kid n. çok çocuklu aile
family with more than one kid n. çok çocuklu aile
dead-end kid n. sokak çocuğu
kid-12 n. çocuk-12
whizz-kid n. kariyeri hızla yükselen kimse
whiz-kid n. kariyeri hızla yükselen kimse
kid leather n. oğlak derisi
neighbour's kid n. komşunun çocuğu
neighbour's kid n. komşu çocuğu
grand kid n. torun
a skinny kid n. cılız bir çocuk
a gang kid n. çete üyesi bir çocuk
kid mohair n. oğlak tiftiği
foster kid n. üvey evlat
foster kid n. üvey çocuk
sad kid n. mutsuz çocuk
kid stuff n. sadece çocuklara uygun olduğu düşünülen şey
kid stuff n. çocuk işi
handle with kid gloves v. tatlılıkla idare etmek
handle with kid gloves v. yumuşak davranmak
kid around with someone v. dalga geçmek
raise a kid v. çocuk büyütmek
kid around v. makara yapmak
hit a kid crossing the street v. karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak
kid glove adj. fazla nazik
kid-glove adj. kibar
kid-glove adj. nazik
kid-glove adj. yumuşak
kid-glove adj. fazla nazik
kid-glove adj. (diplomaside) ince düşünceli ve çok anlayışlı
as a kid adv. çocukken
as a kid adv. çocukluğunda
Phrasals
kid around with someone v. alay etmek
kid around with someone v. dalga geçmek
kid around with someone v. tiye almak
kid (one) about (something) v. (birinin bir şeyi) ile dalga geçmek
kid (one) about (something) v. (birinin bir şeyi) ile alay etmek
kid (oneself) about (something) v. (bir şey) hakkında (kendini) kandırmak
kid about v. ile dalga geçmek
kid about v. ile alay etmek
Colloquial
bonus kid n. üvey evlat
bonus kid n. bonus çocuk
whizz-kid n. gayretli ve tuttuğunu koparan kimse
whiz-kid n. gayretli ve tuttuğunu koparan kimse
whizz-kid n. iş hayatında çok çabuk yükselen kimse
whiz-kid n. iş hayatında çok çabuk yükselen kimse
a 16-year-old kid n. 16 yaşında bir çocuk
crazy mixed-up kid n. kafası karışık genç
crazy mixed-up kid n. bunalımlarda
crazy mixed-up kid n. sorunlu çocuk
crazy mixed-up kid n. sıkıntılı çocuk
kid vid n. çocuk programı
kid vid n. çocuklar için yapılan program/video
kid-vid n. çocuk televizyonu
kid-vid n. çocuk kanalı
kid-vid n. çocuklar için yapılan televizyon programları
punk kid n. toy çocuk
punk kid n. serseri çocuk
punk kid n. zibidi
punk kid n. şımarık bebe
punk kid n. şımarık tip
punk kid n. pişkin tip
punk kid n. münasebetsiz tip
punk kid n. saygısız tip
punk kid n. densiz
punk kid n. küstah şey
quiz kid n. soru cevap oyunlarında başarılı çocuk
quiz kid n. genel kültürü yüksek genç
quiz kid n. akıllı/zeki çocuk
quiz kid n. akıllı/zeki genç
step-kid n. üvey evlat
step-kid n. üvey çocuk
wiz kid n. yaşına göre oldukça başarılı kimse
whizz kid n. yaşına göre oldukça başarılı kimse
whiz kid n. yaşına göre oldukça başarılı kimse
boomerang kid n. özellikle ekonomik sebeplerle baba evine dönen genç
flk (funny-looking kid) n. anormal görünümlü çocuk
flk (funny-looking kid) n. anormal gelişim gösteren çocuk
giggle and kid around v. şakalaşıp eğlenmek
kid-on [uk] adj. yapay
kid-on [uk] adj. sahte
kid-on [uk] adj. yapmacık
let us not kid ourselves expr. kendimizi kandırmayalım
let us not kid ourselves expr. kendi kendimizi kandırmayalım
don't kid a kidder expr. tereciye tere satma
Idioms
poor little rich girl/boy/kid n. (bazen alay yollu) zavallı küçük zengin kız/oğlan/çocuk
poor little rich girl/boy/kid n. (bazen alay yollu) mutsuz/zavallı zengin kız/oğlan/çocuk/çocuğu
whiz-kid n. adam olacak çocuk
whizz-kid n. adam olacak çocuk
a latchkey kid n. annesi ve babası çalıştığından dolayı sürekli evde yalnız kalan çocuk
the new kid on the block n. acemi çaylak
a latchkey kid n. çalışan ailelerin çocukları için kullanılan bir terim
the new kid on the block n. çömez
whiz-kid n. iş bitirici
whizz-kid n. iş bitirici
whizz-kid n. kariyeri parlak kimse
whiz-kid n. kariyeri parlak kimse
snotnosed kid n. küçük çocuk
whizz-kid n. tuttuğunu koparan
whiz-kid n. tuttuğunu koparan
new kid on the block n. (bir bölgeye/mahalleye) yeni gelen/taşınan kimse
a new kid on the block n. bir yere yeni gelmiş kimse
a new kid on the block n. bir yerde yeni kimse
a new kid on the block n. bir gruba yeni katılmış kimse
a new kid on the block n. bir grupta yeni kimse
a new kid on the block n. bir yere yeni taşınmış kimse
a new kid on the block n. yeni bir şey
a new kid on the block n. insanların hayatına yeni girmiş bir şey
a new kid on the block n. henüz pek kullanılmamış bir şey
a whizz-kid n. genç yaşta çok başarılı kimse
a whizz-kid n. genç ve alanında iyi kimse
a whizz-kid n. kariyeri parlak bir genç
a whizz-kid n. tuttuğunu koparan bir genç
a whiz-kid n. genç yaşta çok başarılı kimse
a whiz-kid n. genç ve alanında iyi kimse
a whiz-kid n. kariyeri parlak bir genç
a whiz-kid n. tuttuğunu koparan bir genç
a/the new kid on the block n. yeni çocuk
a/the new kid on the block n. acemi çocuk
a/the new kid on the block n. çaylak
kid gloves n. tatlılık
kid gloves n. itina
kid gloves n. pamuklara sarma
kid gloves n. gözü gibi sakınma
kid someone about one's something v. birinin bir şeyi ile alay etmek
kid someone about one's something v. birinin bir şeyi ile dalga geçmek
handle someone with kid gloves v. birine karşı çok nazik ve hassas davranmak
handle someone with kid gloves v. birine karşı itina ile davranmak
be like a kid in a candy store v. çok mutlu olmak
be like a kid in a candy store v. çok sevinçli olmak
handle with kid gloves v. gözü gibi sakınmak
treat with kid gloves v. gözü gibi sakınmak
be like a kid in a candy store v. sevinçten havalara uçmak
handle with kid gloves v. pamuklara sararak sakınmak
treat with kid gloves v. pamuklara sararak sakınmak
be like a kid in a candy store v. (sevinçten) içi içine sığmamak
handle (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) karşı çok nazik ve hassas davranmak
handle (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) karşı itina ile davranmak
handle (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) yumuşak davranmak
treat someone with kid gloves v. birine karşı çok nazik ve hassas davranmak
treat someone with kid gloves v. birine karşı itina ile davranmak
treat someone with kid gloves v. birine yumuşak davranmak
treat (someone or something) with kid gloves v. (birini/bir şeyi) gözü gibi sakınmak
treat (someone or something) with kid gloves v. (birini/bir şeyi) pamuklara sararak sakınmak
treat (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) karşı çok nazik ve hassas davranmak
treat (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) karşı itina ile davranmak
treat (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) yumuşak davranmak
not a kid anymore expr. artık çocuk değil
the kid gloves are off expr. bundan sonra iş ciddi
like a kid with a new toy expr. çok sevinçli
like a kid with a new toy expr. çok mutlu
the kid gloves are off expr. iş ciddiye bindi
like a kid with a new toy expr. oyuncağına kavuşmuş çocuk gibi
the kid gloves are off expr. kılıçlar çekildi
with kid gloves expr. tatlılıkla
with kid gloves expr. yumuşak bir şekilde
like a kid in a candy store expr. çok mutlu
like a kid in a candy store expr. çok sevinçli
like a kid in a candy shop expr. çok mutlu
like a kid in a candy shop expr. çok sevinçli
when I was a kid, I walked to school uphill both ways expr. ben çocukken okula yürüyerek giderdim
when I was a kid, I walked to school uphill both ways expr. ben çocukken okula gitmek için bile neler çekerdim
when I was a kid, I walked to school uphill both ways expr. ben çocukken okula gidip gelmek için dağlar tepeler aşardım
Speaking
I'm not a kid anymore expr. artık çocuk değilim
I am not a kid anymore expr. artık çocuk değilim
you're not a kid anymore expr. artık çocuk değilsin
you are not a kid anymore expr. artık çocuk değilsin
when I was a kid expr. çocukken
what did you want to be when you were a kid? expr. çocukken ne olmak isterdin?
some kid threw up expr. çocuğun biri kusmuş
I didn't know you have a kid expr. çocuğun olduğunu bilmiyordum
do you remember that night when the kid got kidnapped? expr. çocuğun kaçırıldığı geceyi hatırlıyor musun?
I was very mischievous when I was a kid expr. çocukken çok yaramazmışım
I was very naughty when I was a kid expr. çocukken çok yaramazmışım
how's your kid? expr. çocugunuz nasıl?
how's your kid? expr. çocuğun nasıl?
did you ever keep a journal when you were a kid? expr. çocukken hiç günlük tuttun mu?
I can't risk losing the kid expr. çocuğu kaybetme riskini göze alamam
he's married with a kid on the way expr. evli ve doğmak üzere olan bir çocuğu var
the kid in all of us expr. içimizdeki çocuk
let's not kid ourselves expr. kendimizi kandırmayalım
let's not kid ourselves expr. kendi kendimizi kandırmayalım
why don't you let the kid go? expr. neden çocuğu bırakmıyorsunuz?
he is just a kid expr. o daha bir çocuk
she is just a kid expr. o daha bir çocuk
I was very naughty when I was a kid expr. küçükken çok yaramazmışım
I was very mischievous when I was a kid expr. küçükken çok yaramazmışım
he's not a kid anymore expr. o artık bir çocuk değil
I kid you not expr. şaka değil
I kid you not expr. şaka etmiyorum
I kid you not expr. şaka yapmıyorum
Textile
facial kid leather n. yüzlük oğlak derisi
kid glove n. oğlak derisinden yapılmış eldiven
kid-glove n. oğlak derisinden yapılmış yumuşak eldiven
dongola kid n. tabaklanmış keçi, buzağı veya koyun derisi
dongola kid n. oğlak derisine benzeyen deri
Zoology
kid fox n. tilki yavrusu
Breeding
butchery hair goat kid n. kasaplık kıl keçi oğlağı
hair goat kid n. kıl keçi oğlağı
kid skin n. oğlak derisi
Social Sciences
kid brides n. çocuk gelinler
Slang
dumb kid n. aptal çocuk
kid stuff n. çocuk oyuncağı
kid stuff n. çok basit
kid stuff n. marihuana
kid stuff n. esrar
kid stuff n. ot
kid stuff n. yeni başlayanların kullandığı uyuşturucu
kid stuff n. hafif uyuşturucu
snotnose kid n. küçük çocuk
snotnosed kid n. baş belası çocuk/ergen
snotnosed kid n. yaramaz çocuk/ergen
snotnosed kid n. dünkü çocuk
snotnosed kid n. kendini beğenmiş çaylak
snotnosed kid n. burnu havada çaylak
snotnose kid n. baş belası çocuk/ergen
snotnose kid n. yaramaz çocuk/ergen
snotnose kid n. dünkü çocuk
snotnose kid n. kendini beğenmiş çaylak
snotnose kid n. burnu havada çaylak
British Slang
saucepan (lid) (rhyming slang on kid) n. çocuk
indie-kid n. indie müzik meraklısı ergen
our kid n. küçük kardeş
Modern Slang
alright our kid exclam. kardeşim
alright our kid exclam. arkadaşım
alright our kid exclam. dostum