Verlauf

lifetime

Bedeutungen von dem Begriff "lifetime" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	lifetime n.	ömür
General
2	General	lifetime n.	ömür boyu
3	General	lifetime n.	yaşam
4	General	lifetime n.	ömür boyu süren
5	General	lifetime n.	hayat
6	General	lifetime n.	bir ömür boyu
7	General	lifetime n.	yaşam süresi
8	General	lifetime n.	insan ömrü
9	General	lifetime n.	ömür süresi
10	General	lifetime n.	kullanım ömrü
11	General	lifetime adj.	ömür boyu
12	General	lifetime adj.	yaşam boyu
Computer
13	Computer	lifetime n.	ömür
14	Computer	lifetime n.	yaşam süresi
Medical
15	Medical	lifetime adj.	yaşam boyunca
Zoology
16	Zoology	lifetime n.	yaşam süresi

Bedeutungen, die der Begriff "lifetime" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	lifetime guarantee n.	ömür boyu garanti
2	General	the holiday of a lifetime n.	hayatının tatili
3	General	chance of a lifetime n.	hayatının fırsatı/şansı
4	General	one's entire lifetime n.	(bütün) ömrü boyunca
5	General	lifetime achievement award n.	yaşam boyu başarı ödülü
6	General	chance of a lifetime n.	hayatının fırsatı
7	General	the experience of a lifetime n.	hayatının tecrübesi
8	General	the experience of a lifetime n.	hayatının deneyimi
9	General	lifetime honorary award n.	yaşam boyu onur ödülü
10	General	lifetime warranty n.	ömür boyu garanti
11	General	last a lifetime v.	ömür boyu sürmek
12	General	put on a performance of a lifetime v.	hayatının gösterisini/performansını sergilemek
13	General	put on a performance of a lifetime v.	hayatının en iyi/güzel/muhteşem vs. gösterisini yapmak
14	General	once-in-a-lifetime adj.	hayatta bir kez karşılaşılacak olan
15	General	in his lifetime adv.	sağlığında
Proverb
16	Proverb	why break the habit of a lifetime	huylu huyundan vazgeçmez
17	Proverb	why break the habit of a lifetime	can çıkar huy çıkmaz
18	Proverb	why break the habit of a lifetime	yedisinde neyse yetmişinde de aynı
19	Proverb	why break the habit of a lifetime?	can çıkmadıkça huy çıkmaz
Colloquial
20	Colloquial	worth a lifetime expr.	bir ömre bedel
21	Colloquial	once in a lifetime expr.	hayatta bir kez
22	Colloquial	once in a lifetime expr.	hayatta bir kere
23	Colloquial	once in a lifetime expr.	hayatta bir defa
Idioms
24	Idioms	legend in one's own lifetime n.	döneminin efsanesi
25	Idioms	once-in-a-lifetime chance n.	hayatının fırsatı
26	Idioms	once-in-a-lifetime opportunity n.	hayatının fırsatı
27	Idioms	once-in-a-lifetime chance n.	hayatının şansı
28	Idioms	once-in-a-lifetime opportunity n.	hayatının şansı
29	Idioms	a legend in (one's) own lifetime n.	kendi döneminin efsanesi
30	Idioms	a legend in (one's) own lifetime n.	o zamanın efsanesi
31	Idioms	a legend in (one's) own lifetime n.	kendi zamanının efsanesi
32	Idioms	a legend in (one's) own lifetime n.	kendi yaşadığı dönemin efsanesi
33	Idioms	a legend in (one's) own lifetime n.	döneminin efsanesi
34	Idioms	a legend in their own lifetime n.	ünlü kimse
35	Idioms	a legend in their own lifetime n.	efsane kimse
36	Idioms	a legend in their own lifetime n.	adı çıkmış kimse
37	Idioms	of a lifetime expr.	hayatının
38	Idioms	of a lifetime expr.	hayatındaki en iyi
39	Idioms	of a lifetime expr.	hayat boyu bir daha ele geçmeyecek
40	Idioms	once-in-a-lifetime experience expr.	hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim
41	Idioms	once-in-a-lifetime experience expr.	hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim
42	Idioms	once-in-a-lifetime experience expr.	hayatının deneyimi
43	Idioms	once-in-a-lifetime experience expr.	tekrarlanması mümkün olmayacak bir deneyim
44	Idioms	once-in-a-lifetime situation expr.	hayatta bir kez olacak bir durum
45	Idioms	once-in-a-lifetime situation expr.	hayatta bir kez yaşanacak bir durum
46	Idioms	once-in-a-lifetime situation expr.	hayatta bir kez başına gelecek bir şey
47	Idioms	once-in-a-lifetime situation expr.	bir kerelik bir şey/durum
Speaking
48	Speaking	the opportunity of a lifetime n.	hayatının fırsatı
49	Speaking	I wish you all lifetime happiness expr.	hepinize hayat boyu mutluluklar dilerim
Trade/Economic
50	Trade/Economic	lifetime employment n.	hayat boyu istihdam
51	Trade/Economic	customer lifetime value n.	müşteri yaşam süresi değeri
52	Trade/Economic	customer lifetime value n.	müşteri yaşam boyu değeri
53	Trade/Economic	probable lifetime n.	muhtemel hayat süresi
54	Trade/Economic	lifetime achievement award n.	ömür boyu başarı ödülü
55	Trade/Economic	lifetime employment n.	ömür boyu istihdam
56	Trade/Economic	lifetime replacement warranty n.	ömür boyu yenileme garantisi
57	Trade/Economic	lifetime buy n.	ömür boyu satın alma
58	Trade/Economic	lifetime replacement warranty adj.	ömür boyu yenileme garantili
Law
59	Law	lifetime ban from public office v.	hidamatı ammeden müstelzim olmak
Media
60	Media	lif (lifetime) ® abrev.	bir kablolu televizyon kanalı
Technical
61	Technical	fluorescence lifetime imaging n.	flüorışıma ömürlü görüntüleme
62	Technical	fluorescence lifetime n.	flüorışıma ömrü
63	Technical	fluorescence-lifetime imaging microscopy n.	flüorışıma ömürlü görüntüleme mikroskopisi
64	Technical	lifetime of lasers n.	lazerlerin ömrü
65	Technical	foreseeable lifetime n.	öngörülen ömür
66	Technical	delegation lifetime n.	yetkilendirme süresi
Telecom
67	Telecom	consumer lifetime value n.	ömür boyu tüketici değeri
68	Telecom	consumer lifetime value n.	tüketici ömrü değeri
Automotive
69	Automotive	fluorescence lifetime imaging n.	flüor ışıma ömürlü görüntüleme
Statistics
70	Statistics	lifetime distribution n.	yaşam dağılımı
Chemistry
71	Chemistry	atmospheric lifetime n.	atmosferdeki ömrü
Biology
72	Biology	mean lifetime n.	ortalama ömür
Education
73	Education	lifetime learning credit n.	ömürboyu ögrenim kredisi
Environment
74	Environment	lifetime average daily dose n.	ömür boyu ortalama günlük doz
75	Environment	lifetime dose n.	ömür boyu alınan doz
76	Environment	lifetime exposure n.	ömür boyu maruz kalma