player - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

player

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "player" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
player n. oyuncu
General
player n. çalgıcı
player n. sporcu
player n. çalgı çalan kimse
player n. çalar
player n. kumarbaz
player n. eğlenceyle vakit geçiren kimse
player n. aktör
player n. çalan kimse
player n. çeşitli oyunlarda diğer tüm oyunculara karşı oynayan oyuncu
player n. müsabaka katılımcısı
Computer
player n. aygıt
Automotive
player n. çalıcı/oynatıcı
Sport
player n. oyuncu
player n. (bilardo gibi oyunlarda) oyun sırası gelen top
Music
player n. müzik aletini otomatik çalmak için kullanılan alet
player n. otomatik piyano çalar
player v. çalmak
Slang
player n. zampara
player n. kadın avcısı

Bedeutungen, die der Begriff "player" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 276 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
flute player n. flütçü
General
hooky player n. okul kaçağı
violin player n. viyolonist
tape player n. kasetçalar
chess player n. satranç oyuncusu
earthenware kettledrum player n. darbukatör
golf player n. golf oyuncusu
record player n. fonograf
record player n. plakçalar
cassette player n. kaset çalar
bridge player n. briç oyuncusu
leading player n. başoyuncu
baseball player n. beysbolcu
football player n. futbolcu
tennis player n. tenisçi
trombone player n. trombon çalan
tape player n. teyp
baglama player n. bağlamacı
lute player n. udi
earthenware kettledrum player n. darbukacı
dart player n. dart oyuncusu
video player n. video
clarinet player n. gırnatacı
cd player n. kompakt disk çalar
substitute player n. yedek oyuncu
piano player n. piyanist
record player n. pikap
basketball player n. basketçi
trumpet player n. trompetçi
compact disk player n. kompakt disk çalar
volleyball player n. voleybol oyuncusu
cassette player n. teyp
video player n. oynatıcı video
volleyball player n. voleybolcu
baseball player n. beyzbolcu
mandolin player n. mandolinci
video disk player n. video disk çalıcısı
team player n. takım oyuncusu
system player n. sistem oyuncusu
audio player n. ses çalar
music player n. müzik çalar
handball player n. hentbol oyuncusu
cassette-player n. teyp
hooky player n. okulu asmış
hooky player n. okuldan kaçmış
cassette player n. kasetçalar
mp3 player n. mp3 çalar
tape player n. teyp çalıcı
video player n. video çalar
theatre player n. tiyatro oyuncusu
poker player n. poker oyuncusu
keyboard player n. klavyeci
star player n. yıldız oyuncu
theater player n. tiyatrocu
theatre player n. tiyatrocu
hockey player n. hokey oyuncusu
leading player n. baş aktör
feature player n. baş aktör
top player n. baş aktör
player selected n. seçilen oyuncu
kudüm player n. kudümzen
kudüm player n. kudumi
smart player n. akıllı oyuncu
former volleyball player n. eski voleybolcu
ex volleyball player n. eski voleybolcu
game player stats n. oyuncu istatistikleri
mp4 player n. mp4 çalar
role player n. katılımcı
role player n. oyuncu
role player n. aldatıcı kimse
role player n. numaracı kimse
become a dominant player in the market v. piyasada hakim olmak
Colloquial
a small stakes player n. küçük bahislerin adamı
my favorite player n. en sevdiğim oyuncu
bit-player n. önemsiz kimse
bit-player n. solda sıfır kimse
Idioms
bit player n. faydasız kimse
bit player n. yararsız kimse
bit player n. işe yaramaz kimse
team player n. takım/grup çalışmasında iyi olan kimse
team player n. takım çalışmasına/gruba uyum sağlayan kimse
team player n. takım/grup çalışmasının başarısı için fedakarlık yapan kimse
Speaking
I want to be a soccer player expr. futbolcu olmak istiyorum
you would've made a great player expr. senden iyi bir oyuncu olurdu
Trade/Economic
key player n. piyasadaki önemli ya da kilit rol oynayan firma
dominant player n. hakim oyuncu
team-player n. takım çalışmasına yatkın kimse
Technical
stereo tape player n. stereo teyp çalıcı
cassette radio player n. radyo kaset çalar
tape player n. teyp çalıcısı
card player n. kağıt oyuncusu
netshow player n. netshow yürütücüsü
cd-rom-player n. cd okuyucu
cd player n. yd okuyucusu
video player n. oynatıcı video
video disk player n. video disk calicisi
video cassette player n. video kaseti göstericisi
tape player n. seslendirici
stereo player n. stereo çalar
videodisk player n. video disk göstericisi
minidisc player n. minidisk çalıcı
Computer
cd rom player n. cd rom okuyucu
windows media player n. windows ortam oynatıcı
cd player n. diskçalar
cd player n. cd okuyucu
cd player n. cd çalar
cd player help n. cd çalar yardım
cd player accessory n. cd okuyucu donatısı
compact disk player n. optik disk okuyucu
computer player names n. bilgisayar oyuncu adları
digital waveform player n. sayısal waveform okuyucusu
dvd player n. dvd oynatıcı
dvd player n. dvd oynatıcısı
media player n. ortam yürütücüsü
player controls n. oyuncu denetimleri
player options n. cd çalar seçenekleri
qc player n. qc yürütücü
cd-rom-player n. diskçalar
cd-rom-player n. cd-rom-okuyucu
player tag n. oyuncu ismi/etiketi
player versus player n. oyuncuya karşı oyuncu
npc (non player character) n. oyuncu olmayan karakter
undock player expr. yürütücüyü çıkar
about media player expr. ortam yürütücüsü hakkında
about cd player expr. cd okuyucu hakkında
redock player expr. yürütücüyü yerleştir
quit cd player expr. cd okuyucu'dan çık
you have voted twice for the same player expr. aynı oyuncuyu iki kere oyladın
you have voted twice for the same player expr. aynı oyuncu için iki kez oy kullandın
you have voted twice for the same player expr. aynı oyuncu için iki kere oy kullandın
you have voted twice for the same player expr. aynı oyuncuyu iki kez oyladın
Informatics
cd-rom-player n. cd-rom-okuyucu
Telecom
established player n. yerleşik oyuncu
video player button n. video oynatma butonu
Electric
compact disc player n. cd çalar
compact disc player n. kompakt disk çalar
compact disc player n. cd okuyucu
compact disc player n. kompakt diskleri oynatan cihaz
Television
windows media player plug-in n. windows media player eklentisi
i-player® n. bbc'nin yayınların internet üzerinden izlenmesini sağladığı bir hizmet
Automotive
stereo radio/cassette player n. stereo radyo/teyp
radio/cassette player n. radyo/teyp
single compact disc player n. tekli cd çalar
radio/cassette player n. radyo/kaset çalar
dvd player n. dvd oynatıcı
cassette player n. kaset çalar
dead player n. bozuk parça
cd player n. cd çalar
Education
tape player or music set n. teyp veya müzik seti
multi-player adj. çok ortaklı
Sport
karate player n. karateci
baseball player n. beysbol oyuncusu
basketball player n. basketbol oyuncusu
professional tennis player n. profesyonel tenisçi
hockey player n. hokey oyuncusu
amateur player n. amatör futbolcu
back line player n. arka oyuncu
frontline player n. ön bölge oyuncusu
certified player n. lisanslı futbolcu
foreign player n. yabancı oyuncu
international player n. uluslararası oyuncu
forward player n. hücum oyuncusu
veteran player n. deneyimli emekli oyuncu
midfield player n. orta saha oyuncusu
pivot player n. pivot oyuncusu
top player n. yıldız oyuncu
water polo player n. su topu oyuncusu
reserve player n. yedek oyuncu
star player n. birtakımın en iyi oyuncusu
tennis player n. tenisçi
registered player n. lisanslı oyuncu
top player n. en iyi oyuncu
pool player n. bilardo oyuncusu
ice hockey player n. buz hokeyi oyuncusu
ping-pong player n. pinpon oyuncusu
defensive player n. müdafaa oyuncusu
defensive player n. savunma oyuncusu
defensive player n. defans oyuncusu
bench player n. yedek oyuncu
foreign player quota n. yabancı sınırı
foreign player quota n. yabancı oyuncu sınırı
rookie player n. çaylak oyuncu
back-line player n. defans oyuncusu
lacrosse player n. lakros oyuncusu
lacrosse player n. lakros sporunda onar kişilik takımlar halinde maça çıkan sporculardan her biri
utility player n. birden çok pozisyonda oynayabilen oyuncu
utility player n. oynamamasına rağmen sayı toplayan oyuncu
billiard player n. bilardo oyuncusu
money player n. özellikle kritik zamanlarda çok iyi performans gösteren atlet
hockey player n. buz hokeyi oyuncusu
hockey player n. çim hokeyi oyuncusu
ice-hockey player n. buz hokeyi oyuncusu
role player n. esas olarak belirli durumlarda oynayan takım sporcusu
role player n. takım oyuncusu
role player n. takıma anlamlı katkıda bulunan oyuncu
player-manager n. spor kulübünde aynı zamanda oyuncu olarak görev alan yönetici
seeded player n. turnuvanın favori oyuncusu
seeded player n. turnuvanın en göze çarpan oyuncusu
lvp (least valuable player) abrev. en az değerdeki oyuncu
Basketball
heady player n. rakibin hatalarından yararlanmasını bilen zeki oyuncu
franchise player n. tek başına takıma bedel
pivot player n. potaya yakın oynayan uzun oyuncu
green player n. çaylak
safety player n. güvenlik oyuncusu
post player n. 3 saniye koridoruna yakın oynayan oyuncu
disqualified player n. faul limitini doldurup oyundan çıkarılan oyuncu
basketballer,basketball player n. basketbolcu
basketball player n. basketbolcu
basketball player n. basketbol oyuncusu
player-control foul n. hücumdayken yapılan faul
pivot player n. pivot
post player n. pivot
most valuable player (mvp) n. en değerli oyuncu
Football
midfield player n. orta saha oyuncusu
injured player n. sakatlanan oyuncu
football player n. futbolcu
player exit tunnel n. oyuncu çıkış tüneli
player exit tunnel n. futbolcu çıkış tüneli
box-to-box player n. defans ofans oynayan orta saha oyuncusu
send a player off v. oyundan atmak
be a soccer player v. futbolcu olmak
be a football player v. futbolcu olmak
leave a player unmarked at the back post v. arka direkte boş bırakmak
agree a deal for a player v. (bir futbolcuyu) renklerine bağlamak
Volleyball
front player n. ön oyuncu
player substitution n. oyuncu değiştirme
exceptional player substitution n. istisnai oyuncu değişikliği
leader player n. lider oyuncu
back line player n. arka oyuncu
diagonal player n. çapraz oyuncu
Baseball
baseball player n. beyzbolcu
baseball player n. beyzbol oyuncusu
Wagering
form player n. yarışmacının geçmişteki performansına bakarak bahis yapan kişi
dog player n. zayıf takım veya yarışmacı üzerine bahis yapan kişi
chalk player n. favorilere bahis yapan
Music
bassoon player n. fagot çalıcısı
violin player n. kemancı
player piano n. otomatik piyano
piano player n. piyano sanatçısı
zither player n. zither çalgıcısı
guitar player n. gitarist
clarinet player n. klarnet çalıcısı
flute-player n. flüt çalan
hautboy-player n. obua çalıcısı
saz player n. sazende
instrument player n. sazende
clarinet player n. klarnetçi
bass player n. basçı
lyre player n. lirci
lyre player n. lir çalan kişi
recorder player n. flavta çalan kimse
ney player n. neyzen
trombone player n. tromboncu
trombone player n. trombon sanatçısı
koto player n. koto çalan müzisyen
koto player n. koto çalan kimse
piano player n. on dokuzuncu yüzyıla özgü otomatik bir piyano çalma mekanizması
cornet player n. kornet çalgıcısı
cornet player n. kornet çalan kimse
flute player n. flüt çalan kimse
sitar player n. sitar çalgıcısı
sitar player n. sitar çalan kimse
sitar player n. sitarcı kimse
Theatre
bit-player n. küçük bir rol oynayan aktör
role player n. tiyatro oyuncusu
Cinema
leading player n. baş oyuncu
feature player n. başoyuncu
feature player n. baş oyuncu
leading player n. başoyuncu
bit player n. filmlerde kısa süreliğine rol oynayan oyuncu
bit player n. ufak roller oynayan oyuncu
Slang
player (playa) (rap slang) n. playboy
player (playa) (rap slang) n. kadınları parmağından oynatan tip
player (playa) (rap slang) n. uyanık tip
player (playa) (rap slang) n. karısını/kız arkadaşını aldatan tip
player-hater n. başarılı/işi kıvıran tipleri sevmeyen nefret dolu ezik