restriction - Türkisch Englisch Wörterbuch

restriction

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "restriction" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
restriction n. sınırlama
The speed restriction applies to large vehicles only.
Hız sınırlaması yalnızca büyük araçlar için geçerlidir.

More Sentences
restriction n. kısıtlama
The decision was seen as a restriction on freedom of speech.
Karar, ifade özgürlüğüne yönelik bir kısıtlama olarak nitelendirildi.

More Sentences
General
restriction n. kısıtlanma
We shall not support a restriction upon, or change to, our constitution.
Anayasamızın kısıtlanmasını ya da değiştirilmesini desteklemeyeceğiz.

More Sentences
Trade/Economic
restriction n. kısıtlama
The proposal on traffic restrictions we are discussing today must be viewed in this context.
Bugün görüşmekte olduğumuz trafik kısıtlamalarına ilişkin teklif de bu bağlamda değerlendirilmelidir.

More Sentences
Law
restriction n. kısıtlama
This review led to the lifting of certain restrictions against Afghanistan, such as the flight ban.
Bu inceleme Afganistan'a yönelik uçuş yasağı gibi bazı kısıtlamaların kaldırılmasına yol açmıştır.

More Sentences
Technical
restriction n. kısıtlama
This restriction was the reason for my abstention from voting on these two reports.
Bu kısıtlama, benim bu iki rapora çekimser oy vermemin nedeniydi.

More Sentences
Medical
restriction n. restriksiyon
Hundreds of different restriction enzymes have been isolated.
Yüzlerce farklı restriksiyon enzimi izole edilmiştir.

More Sentences
General
restriction n. tahdit
restriction n. kayıt
restriction n. daralma
restriction n. koşul
restriction n. şart
restriction n. yasak
restriction n. sınırlandırma
restriction n. daraltma
Trade/Economic
restriction n. kural
restriction n. sınır
restriction n. sınırlama
restriction n. sınırlılık
restriction n. şart
restriction n. tahdit
Law
restriction n. tahdit
Technical
restriction n. azaltma
restriction n. kısıntı
restriction n. sınırlama
restriction n. sınırlandırma
Logic
restriction n. değişkenin alabileceği değerler veya fonksiyonun ispatlarının tanım kümesi üzerinde kısıtlama oluşturan koşul

Bedeutungen, die der Begriff "restriction" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 107 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
age restriction n. yaş sınırlaması
The contest is open to everyone; there are no age restrictions.
Yarışma herkese açıktır; yaş sınırlaması yoktur.

More Sentences
speed restriction n. hız sınırlaması
Speed restriction was seen as a temporary and unwanted hitch in technology waiting to be perfected.
Hız sınırlaması, mükemmelleştirilmeyi bekleyen teknolojide geçici ve istenmeyen bir aksaklık olarak görülmüştür.

More Sentences
movement restriction n. hareket kısıtlılığı
making a restriction n. tasarrufta bulunma
age restriction n. yaş kısıtlaması
legal restriction n. yasal kısıtlama
severe restriction n. sıkı kısıtlama
economic restriction n. ekonomik kısıtlama
call restriction n. çağrı kısıtlama
restriction criteria n. sınırlama ölçütleri
sign restriction n. işaret kısıtlaması
impose restriction v. kısıtlama getirmek
impose restriction v. sınırlandırma getirmek
introduce restriction v. sınırlandırma getirmek
place restriction v. sınırlandırma getirmek
lift the restriction v. kısıtlamayı kaldırmak
abolish the restriction v. kısıtlamayı kaldırmak
remove the restriction v. kısıtlamayı kaldırmak
have no restriction to travel v. seyahat engeli olmamak
have no restriction to travel v. seyahat engeli bulunmamak
without restriction adv. sınırlı olmaksızın
without restriction adv. sınırsız bir biçimde
without restriction adv. sınırlı olmadan
Trade/Economic
rent restriction n. kira fiyatlarının kontrolü
restriction of the unsafe product from placing on the market n. piyasaya arzın kısıtlanması (güvenli olmayan ürünün)
decision of restriction n. sınırlama kararı
restriction of credits n. kredilerin kısıtlanması
credit restriction n. kredi tahdidi
credit restriction n. kredi sınırlaması
voluntary restriction n. ihtiyari kısıtlama
rent restriction n. kira tahdidi
restriction of trade n. ticaretin sınırlanması
restriction of production n. üretimin sınırlanması
interest restriction n. faiz yasağı
travel restriction n. seyahat engeli
quantitative restriction n. miktar kısıtlaması
import restriction n. ithalat kısıtlaması
Law
quantity restriction n. miktar kısıtlaması
restriction to limits n. göz hapsi
deed restriction n. tapu şerhi
immigration restriction act n. göç sınırlaması yasası
restriction of freedom n. hürriyeti kısıtlama
complete restriction n. tamamen kısıtlama
Politics
trade restriction n. ticari kısıtlamalar
restriction of foodstuff n. yeme-içmenin kısıtlanması
restriction of freedom n. özgürlüğün kısıtlanması
restriction on freedom n. özgürlüğün kısıtlanması
restriction of hazardous substances directive (rohs) n. tehlikeli maddelerin sınırlandırılması direktifi
place restriction v. sınırlandırma getirmek
introduce restriction v. sınırlama getirmek
impose restriction v. sınırlama getirmek
impose restriction v. kısıtlama getirmek
impose restriction v. sınırlandırma getirmek
place restriction v. sınırlama getirmek
place restriction v. kısıtlama getirmek
introduce restriction v. sınırlandırma getirmek
introduce restriction v. kısıtlama getirmek
Technical
restriction tap n. kısma musluğu
restriction tap n. kapatma
restriction strap n. büzme boyunduruğu
restriction union n. redüksiyon rakor
restriction crack n. daralma çatlağı
Computer
call restriction n. çağrı kısıtlama
new restriction n. yeni kısıtlama
restriction of access n. erişimi kısıtlama
no restriction expr. sınırlama yok
Informatics
toll restriction n. şehirlerarası arama kısıtlaması
Telecom
connected line identification restriction n. bağlı hat kimlik sınırlaması
calling line identification restriction n. çağrı hattı kimlik kısıtlaması
calling line identification restriction n. arayan numaranın görünmemesi
connected line identification restriction n. bağlanılan hattın numarasının gösterilmesinin engellenmesi
calling number identification restriction n. arayan numaranın kimliğinin saklanması
calling line identification restriction n. arayan hattın numarasının gözükmesinin engellenmesi
call restriction n. çağrı kısıtlama
Construction
storey restriction n. kat sınırlaması
Automotive
maximum speed restriction n. azami hız sınırlaması
Traffic
end of any restriction n. bütün yasakalama ve kısıtlamaların sonu
Railway
speed restriction n. tekayyüdat
speed restriction n. hız sınırlaması
Medical
intrauterine growth restriction n. intraüterin büyüme kısıtlılığı
protein restriction n. protein sınırlaması
sodium and caffeine restriction n. sodyum ve kafeinin azaltılması
fluid restriction n. sıvı kısıtlaması
restriction in adduction n. addüksiyonda kısıtlılık
intrauterine growth restriction n. intrauterin gelişme geriliği
macromolecular restriction coefficient n. makromoleküler kısıtlama katsayısı
intrauterine growth restriction n. intrauterin gelişme geriliği
Food Engineering
restriction fragment length polymorphisms n. restriksiyon fragment uzunluk polimorfizmi
Biology
genomic restriction profile n. genomik kısıtlama profili
restriction nuclease n. restriksiyon enzimi
restriction endonuclease n. restriksiyon enzimi
restriction site n. restriksiyon enziminin dna'yı böldüğü nokta(lar)
restriction enzyme n. restriksiyon enzimi
restriction fragment n. dna'nın restriksiyon enzimi ile bölünmesi sonucu oluşan dna parçası
restriction enzyme n. restriksiyon endonükleazı
restriction nuclease n. restriksiyon endonükleazı
restriction endonuclease n. restriksiyon endonükleazı
rflp (restriction fragment length polymorphism) abrev. restriksiyon fragment uzunluk polimorfizmi
riflip (restriction fragment length polymorphism) abrev. restriksiyon fragment uzunluk polimorfizmi
Marine Biology
gear restriction n. araç sınırlaması
Apiculture
restriction of brood rearing n. yavru üretiminin sınırlandırılması
Linguistics
restriction of meaning n. anlam daralması
semantic restriction n. anlam daralması
Environment
restriction of hazardous substances (rohs) n. tehlikeli maddelerin sınırlandırılması
Military
movement restriction n. trafik tahdidi
restriction to limits n. göz hapsi
administrative restriction n. göz hapsi