sırtında - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sırtında



Bedeutungen von dem Begriff "sırtında" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sırtında piggyback adv.
sırtında pick-a-back adv.
Idioms
sırtında pickaback n.

Bedeutungen, die der Begriff "sırtında" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 164 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sırtında reklamla dolaşan adam sandwich man n.
sırtında semere benzer çizgileri olan hayvan saddleback n.
sırtında taşıma piggybacking n.
at sırtında gezi trot n.
at sırtında ringa balığı taşımak için kullanılan hasır sepet ölçüsü maise n.
at sırtında yapılan ispanyol eğlencesi masquerade n.
at sırtında yolculuk road [obsolete] n.
at sırtında silahlı saldırı road [obsolete] n.
insan sırtında taşıma packing n.
insan sırtında taşınma packing n.
hayvan sırtında taşınma packing n.
hayvan sırtında gönderilme packing n.
sırtında taşıma piggyback n.
insan sırtında gönderme packing n.
hayvan sırtında gönderme packing n.
birinin toprağına yürüyerek veya at sırtında girme hakkı iter n.
oturma duruşu (at sırtında) seat n.
oturma şekli (at sırtında) seat n.
sırtında taşımak hump v.
çantası sırtında gezmek live out of suitcases v.
evini sırtında taşımak live out of suitcases v.
at sırtında tilki avına çıkmak ride to hounds v.
sırtında döküntüler olmak get some rash on one's back v.
at sırtında yola çıkmak take horse v.
at sırtında çapraz dönüş yapmak traverse v.
at sırtında sürmek haze [dialect] v.
at sırtında gütmek haze [dialect] v.
at sırtında sürmek hazle [dialect] v.
at sırtında gütmek hazle [dialect] v.
at sırtında gitmek ride horseback v.
at sırtında daireler çizerek hayvanların etrafını çevirmek ring v.
hayvan sırtında taşımak pack v.
hayvan sırtında götürmek pack v.
(at sırtında) valizle seyahat etmek pack v.
omzunda ve sırtında taşımak piggyback v.
at sırtında olan horse adj.
at sırtında bulunan horseback adj.
sırtında kamburu olan humpbacked adj.
sırtında kamburu olan hunchbacked adj.
sırtında yosun benzeri oluşum olan moss-backed adj.
sırtında yosun benzeri oluşum olan mossy-backed adj.
sırtında elmas şeklinde izler olan diamondback adj.
sırtında baklava şeklinde izler olan diamondback adj.
at sırtında on horseback adv.
at sırtında in the saddle adv.
at sırtında on horse back adv.
at sırtında à cheval adv.
at sırtında ahorse adv.
at sırtında ahorseback adv.
at sırtında bulunarak horseback adv.
at sırtında giderek horseback adv.
sırtında anlamına gelen bir ön ek super- pref.
Phrasals
kucağında/sırtında taşımak carry someone around (with oneself) v.
(birinin) omuzlarında/sırtında yük olmak fall (squarely) on (someone's) shoulders v.
(birinin/bir şeyin) sırtında yük olmak weigh on (someone or something) v.
Phrases
(birinin) sırtında/omuzlarında (sorumluluk/görev) on (one's) shoulders expr.
(birinin) sırtında (yükümlülük) on (one's) shoulders expr.
birinin sırtında/omuzlarında (sorumluluk/görev) on someone's shoulders expr.
birinin sırtında (yükümlülük) on someone's shoulders expr.
Colloquial
(birinin/bir şeyin) üstünde/sırtında yük drag on (someone or something) n.
birisini sırtında gezdirmek give someone a piggyback ride v.
sırtında taşımak muscle up v.
bıçak sırtında on a knife-edge expr.
Idioms
omzunda/sırtında çok yük/sorumluluk olabilme/taşıyabilme broad shoulders n.
sırtında bir yük excess baggage n.
(birinin) sırtında/omzunda yük a millstone about (one's) neck n.
sırtında/omzunda yük a millstone around your neck n.
sırtında/omzunda yük a millstone round your neck [uk] n.
birinin sırtında/omzunda yük a millstone around somebody's neck n.
birinin sırtında/omzunda yük a millstone round somebody's neck n.
sırtında yük albatross n.
birinin sırtında yük albatross round someone's neck n.
sırtında yük an albatross around your neck n.
sırtında yük an albatross round your neck [uk] n.
sırtında yük albatross n.
birinin sırtında yük albatross round someone's neck n.
sırtında yük an albatross around your neck n.
sırtında yük an albatross round your neck [uk] n.
sırtında/belinde tutulma crick in one's back n.
omzunda/sırtında çok yük/sorumluluk olabilmek/taşıyabilmek have broad shoulders v.
bıçak sırtında olmak sit on a powder keg v.
bıçak sırtında olmak walk a tightrope v.
bıçak sırtında olmak be sitting on a powder keg v.
bıçak sırtında olmak be on the ropes v.
bıçak sırtında olmak be on a knife-edge v.
bıçak sırtında yürümek dance on the razor's edge v.
bıçak sırtında olmak be walking a tightrope v.
sırtında yük olmak have a monkey on your back v.
sırtında kambur olmak have a monkey on your back v.
sırtında külfet olmak have a monkey on your back v.
evini sırtında taşımak live out of one's suitcase v.
çantası sırtında gezmek/yaşamak live out of one's suitcase v.
evini sırtında taşımak live out of a suitcase v.
çantası sırtında gezmek/yaşamak live out of a suitcase v.
bıçak sırtında olmak tread/walk a tightrope v.
bıçak sırtında olmak be on a tightrope v.
bıçak sırtında sitting on a powder keg adj.
bıçak sırtında on a razor's edge adv.
bıçak sırtında on a razor-edge adv.
bıçak sırtında between wind and water adv.
bıçak sırtında on the knife-edge expr.
bıçak sırtında on a knife-edge expr.
sırtında/omuzlarında (sorumluluk/görev) on shoulders expr.
sırtında (yükümlülük) on shoulders expr.
bıçak sırtında on the razor's edge expr.
bıçak sırtında olmak on the ropes expr.
Advertising
sırtında reklamla dolaşan adam sandwichman n.
Technical
ülkenin bir ucundan diğerine at sırtında yapılan yolculuk wild-goose chase [obsolete] n.
Computer
sırtında taşıma piggybacking n.
Informatics
sırtında taşıma piggybacking n.
Veterinary
hindilerin sırtında görülen mavimsi bir renk bozulması blueback n.
Biology
yumurtalarını ya da yavrularını sırtında taşıyan tergiferous adj.
yumurtalarını ya da yavrularını sırtında taşıyan dorsiferous adj.
Marine Biology
sırtında dikenler olan ve soğuk suda yaşayan bir tür dip balığı thorny skate (raja radiata) n.
sırtında solungaçları olan deniz yumuşakçaları sınıfı notobranchiata n.
sırtında solungaçları olan deniz yumuşakçaları sınıfına mensup canlı notobranchiate n.
uskumrugiller familyasında sırtında koyu renk dalgalı çizgileri bulunan, gümüş rengi karınlı yırtıcı bir yemeklik balık mackerel (scomber scombrus) n.
kuzey amerika'da atlantik okyanusu'na özgü sırtında lekeleri olan bir av balığı weakfish n.
kuzey amerika'da atlantik okyanusu'na özgü sırtında lekeleri olan bir av balığı seatrout n.
kuzey amerika'da atlantik okyanusu'na özgü sırtında lekeleri olan bir av balığı squeteague n.
kuzey amerika'da atlantik okyanusu'na özgü sırtında lekeleri olan bir av balığı cynoscion regalis n.
sırtında zehirli dikenleri olan bir balık weaverfish n.
kuzey kutbu'na özgü, yanlarında ve sırtında halka şeklinde desenler bulunan bir fok ringed seal n.
kuzey kutbu'na özgü, yanlarında ve sırtında halka şeklinde desenler bulunan bir fok pusa hispida n.
kuzey kutbu'na özgü, yanlarında ve sırtında halka şeklinde desenler bulunan bir fok phoca hispida n.
pasifik'e özgü olup sırtında küçük benekler bulunan, yenilebilir büyük bir balık oncorhynchus keta n.
pasifik'e özgü olup sırtında küçük benekler bulunan, yenilebilir büyük bir balık chum salmon n.
pasifik'e özgü olup sırtında küçük benekler bulunan, yenilebilir büyük bir balık chum n.
kuzey amerika'da atlantik okyanusu'na özgü sırtında lekeleri olan bir av balığı drummer n.
kuzey amerika'da atlantik okyanusu'na özgü sırtında lekeleri olan bir av balığı sun trout [dialect] n.
Zoology
uzun ve ince bacaklı, dişilerinin sırtında kırmızı şerit bulunan küçük ve zehirli bir örümcek redback (latrodectus hasselti) n.
doğu asya ve hindistan'a özgü, sırtında beyaz şerit olan ve misk kokan etçil bir memeli nyentek (helictis orientalis) n.
doğu asya ve hindistan'a özgü, sırtında beyaz şerit olan ve misk kokan etçil bir memeli helictis moscatus n.
yiyecek ararken sırtında yaprak parçaları taşıyan karınca umbrella ant n.
yiyecek ararken sırtında yaprak parçaları taşıyan karınca parasol ant n.
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket zenick (suricata tetradactyla) n.
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket suricat (suricata tetradactyla) n.
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket zenik (suricata tetradactyla) n.
hayvanın sırtında bulunan renkli işaret saddle n.
sırtında beyaz bir şerit bulunan siyah bir domuz ırkı saddleback n.
sırtında ve kanatlarında eyer biçiminde kestane rengi leke bulunan yeni zelanda'ya özgü nadir siyah bir kuş saddleback n.
sırtında yosun benzeri oluşuma sahip yaşlı kaplumbağa mossyback n.
afrika'da avlanma için yetiştirilen, taba veya kızıl kahverengi kısa tüyleri sırtında çıkıntı oluşturan iri bir köpek ırkı rhodesian ridgeback n.
östaki kasları sırtında olan anacromyodian adj.
Breeding
genellikle sırtında siyah veya beyaz tüyleri olan alman kökenli evcil bir güvercin ırkı nun n.
Hunting
(tilki avında) at sırtında avın ilerlemesini takip etmek hilltop v.
(at sırtında) av köpeklerini takip etmek drag hunt v.
Wagering
at sırtında à cheval [french] adv.
Bookbindery
kitap sırtında yer alan dekoratif kabartma rib n.
kitap sırtında yer alan bombe round n.
Archaic
hayvan sırtında gitmek hagride v.
Ornithology
sırtında siyah tüyleri bulunan büyük bir martı karoro (laris dominicanus) n.
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş mavis (toxostoma rufum) n.
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş mavie (toxostoma rufum) n.
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş brown thrasher (toxostoma rufum) n.
sırtında merdiveni andıran yatay çizgiler bulunan (kuş) ladder-backed adj.
Reptiles
sırtında düzensiz ve çapraz desenli derisi olan bir yılan tiger rattlesnake (crotalus tigris) n.
sırtında üç adet sivri çıkıntı bulunan, güneydoğu abd'ye özgü büyük bir kaplumbağa alligator snapping turtle (macroclemys temmincki) n.
(yılan) sırtında çapraz şeritler olan cross-banded adj.
Entomology
sırtında iki sarı çizgisi olan kısa boynuzlu bir çekirge two-striped grasshopper (melanoplus bivittatus) n.
sırtında iki sarı çizgisi olan kısa boynuzlu bir çekirge yellow-striped locust n.
notodonta cinsi olup tırtılının sırtında belirgin boynuz olan bir güve unicorn moth (coelodasys unicornis) n.
notodonta cinsi olup tırtılının sırtında belirgin boynuz olan bir güve unicorn prominent n.
Slang
(birinin) sırtında kambur olmak have got a monkey on (one's) back v.