selling - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

selling

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "selling" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
selling n. satış
General
selling n. satıcılık
selling n. satı
selling n. satış
selling n. satım
selling adj. yok satan
selling adj. satılan
selling adj. satılabilir
selling adj. satış işi yapan
selling adj. satan
selling adj. satış işleri ile uğraşan
selling adj. satış yapan
selling adj. satıma ait veya ilgili
selling adj. satışa ait veya ilgili
Trade/Economic
selling v. satmak

Bedeutungen, die der Begriff "selling" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 197 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
permit for selling alcoholic beverages n. alkollü içki satışı ruhsatı
buying and selling n. alım satım
unique selling point n. benzersiz satış noktası
selling licence n. satış ruhsatı
buying and selling n. alışveriş
radiator selling n. radyatörcülük
fruit selling n. meyvecilik
spice selling business n. baharatçılık
selling point n. tatil veya başka bir düzenlemenin potansiyel müşterilerin hoşuna giden özelliği veya yanı
making or selling canned food n. konservecilik
suggestive selling n. önermeli satış
selling point n. satış noktası
selling dry goods and notions n. manifaturacılık
car selling n. galericilik
sack selling n. çuvalcılık
selling a product, service or idea n. ürün veya düşünce satışı
bread selling n. ekmekçilik
buying and selling n. alım satım yapma
selling technique n. satış tekniği
agricultural sale-selling cooperatives n. tarım satış kooperatifleri
hand-printed head scarve selling n. yemenicilik
selling-plater n. at yarışı için satışa çıkarılan at
best-selling author n. çok satan yazar
best-selling writer n. çok satan yazar
best-selling products n. en çok satan ürünler
most selling products n. en çok satan ürünler
selling-plater n. ederi belli olan kimse
selling-plater n. kapasitesi belli olan kimse
selling-plater n. belirli bir değerde olan şey
be arrested for selling drugs to students v. öğrencilere uyuşturucu satmaktan tutuklanmak
develop new selling strategies v. yeni satış stratejileri geliştirmek
selling alcoholic drinks adj. içkili
best-selling adj. çok satan
top selling adj. en çok satılan
best selling adj. satış rekorları kıran
best selling adj. en çok satan
fast-selling adj. hızlı satılan
fast-selling adj. sürümden kazandıran
(selling something) at a loss adv. zararına
Colloquial
hot-selling adj. çok satan
Speaking
have you ever considered selling the car? expr. arabayı satmayı düşündünüz mü?
Trade/Economic
telephone selling n. tele ticaret
telephone selling n. tele satış
maximum selling price n. azami satış fiyatı
american selling price n. abd'de ithalata rakip bazı malların gümrük vergisinin hesaplanmasında vergi temeli olarak amerika'nın kendi iç fiyatlarının esas alınması
short selling transactions n. açığa satış işlemleri
open selling palace n. açık satış yeri
american selling price n. amerikan satış fiyatı uygulaması
short selling n. açığa satış
short selling n. açığa satma
selling short n. açıktan satış
unique selling proposition n. alamet-i farika
field selling n. alan satışı
direct selling n. aracısız satış
unique selling proposition n. ayırt edici özellikler
range selling n. aynı anda çeşitli kanallar kullanılarak yapılan satış
unique selling proposition n. benzersiz satış teklifi
range selling n. birçok kanaldan satış
shop selling n. borsada satış
block selling n. blok satış
block selling n. blok halinde satış
cross selling n. çapraz satış
cross selling n. çapraz satış
range selling n. çoklu satış
unique selling point n. diğer sunucuların benzerini gerçekleştiremedikleri satış noktası
warehouse selling price n. depo satış fiyatı
other selling expenses n. diğer satış masrafları
other selling expenses n. diğer satış giderleri
direct selling n. doğrudan doğruya satış
buying and selling foreign exchange n. döviz alıp satma
selling climax n. düşen bir borsanın son günlerinde yaşanan büyük satış furyası
direct selling n. direkt satış
direct selling n. doğrudan satış
direct selling n. dolaysız satış
forex selling n. döviz satış
buying and selling foreign exchange n. döviz alış ve satışı
selling rate of exchange n. döviz satış kuru
banknote selling n. efektif satış
foreign exchange selling account n. efektif alım satım hesabı
effective selling n. efektif satış
team selling n. ekip ile satış
foreign exchange selling account n. efektif alım ve satım hesabı
effective selling rate n. efektif satış oranı
real estate buying and selling n. gayrimenkul alım ve satımı
short selling n. fiyatların düşeceği beklentisiyle yapılan mal veya menkul değer satışı
long selling n. fiyat yükselmesi beklentisinde satış
group selling n. grup satışı
group selling n. grup halinde yapılan satış yapması
share selling n. hisse satışı
manufacturer's selling price n. imalatçı satış fiyatı
need satisfaction selling n. ihtiyaçları karşılamaya yönelik satış yöntemi
selling at discount n. ıskontolu satış
distress selling n. ihtiyaçtan satma
door to door selling n. kapıdan kapıya satış yapma
door to door selling n. kapı kapı dolaşarak mal satma
door step selling n. kapıdan satışlar
personal selling n. kişisel satış
selling group n. kredi sendikasyonu
selling off n. likidasyon
formula selling presentation n. malı satın almaya özendirmek için aşama aşama tam ve ayrıntılı bilgi sunma temeline dayalı bir satış biçimi
suggestion selling n. müşterilerin satın almayı istedikleri ürünler ile ilgili satıcılar tarafından yapılan tavsiyeler
spot selling n. nakit karşılığı derhal yapılan satış
inertia selling n. müşterinin arzusu dışında adresine ürün gönderilmesi ve müşteriye fatura çıkarılması
suggestive selling n. müşterilerin satın almayı istedikleri ürünler ile ilgili satıcılar tarafından yapılan tavsiyeler
selling by post n. muhaberatla yapılan satış
inertia selling n. müşteriye istenmeyen bir ürünün gönderilmesi ve müşterinin ürünü kabulü üzerine ödemenin talep edilmesine dayalı bir satış uygulaması
missionary selling n. misyoner satışı
average selling price (asp) n. ortalama satış fiyatı
objective selling n. nesnel satış
net selling price n. net satış fiyatı
automatic selling n. otomatik satış
missionary selling n. özel görev satışı
collaterals for short-selling n. ödünç alınan menkul kıymetler için verilen teminatlar
suggestion selling n. önermeli satış
interests and commissions from short selling n. ödünç menkul kıymet işlemlerinden gelirler
suggestive selling n. önermeli satış
pyramid selling method n. piramit satış yöntemi
marketing, selling and distribution expenses n. pazarlama satış ve dağıtım giderleri
mail order selling n. postayla sipariş alma ve satış sistemi
mail order selling n. posta ile sipariş alarak yapılan satış
marketing, selling & distrib exp. n. pazarlama, satış ve dağıtım giderleri
marketing, selling and distribution expenses n. pazarlama, satış ve dağıtım giderleri
selling at premium n. primli satış
marketing and selling costs n. pazarlama ve satış maliyetleri
selling costs n. satış maliyetleri
selling licence n. satış lisansı
selling, general and administrative costs n. satış, genel ve yönetim maliyetleri
selling and administrative expenses n. satış ve yönetim masrafları
selling short n. satıcının henüz sahip olmadığı malları satması
selling office n. satış tezgahı
selling cost n. satış masrafı
selling expenses n. satış masrafları
selling expenses n. satış giderleri
selling order n. satış emri
selling price n. satış fiyatı
selling space n. satış yeri
selling office n. satış bürosu
selling rate n. satış kuru
expenses of selling n. satış masrafları
non-selling party n. satıcı olmayan taraf
date of selling n. satış tarihi
selling pressure n. satış baskısı
selling area n. satış yeri
selling brokerage n. satış komisyonu
selling agent n. satış acentesi
selling group n. satıcı grubu
selling campaign n. satış kampanyası
selling and administrative expenses n. satış ve idari masraflar
selling group n. satış grubu
selling syndicate n. satış konsorsiyumu
promotional selling n. reklam satışı
selling commission n. satış komisyonu
selling and marketing rights n. satış ve pazarlama hakları
selling concept n. satış konsepti
selling tasks n. satış görevleri
selling expenses n. satış masrafları
selling space n. satış alanı
selling strategy n. satış stratejisi
selling model n. satış modeli
selling expense n. satış gideri
selling agent n. satış temsilcisi
systems selling n. sistem satışları
spot buying and selling n. spot alım satım
installement selling n. taksitli satış
wholesale selling n. toptan satış
selling off n. tasfiye satışı
installment selling n. taksitli satış
distance selling n. uzaktan satış
adaptive selling n. uyarlanmış satış
selling goods n. ürün satma
installment selling n. vadeli satış
selling by post n. yazışmayla yapılan satış
re-selling n. yeniden satma
creative selling n. yaratıcı satıcılık
face to face selling n. yüz yüze satış
high-pressure selling n. zorlama satış
personal selling n. birebir satış
mis-selling n. hileli satış
mis-selling n. hileli satış vakası
distance selling contract n. mesafeli satış sözleşmesi
distance selling n. mesafeli satış
cross-selling n. çapraz satış
selling-off n. (borsa fiyatlarında) belirgin ani düşüş
selling-off n. elden çıkarma
selling-off n. likidite etme
selling-off n. likidasyon
pyramid selling n. distribütörlere reklam vererek parti parti mal satma uygulaması
Insurance
selling insurance n. sigortacılık
Technical
automatic selling n. otomatik satış
automatic selling n. selfservis satış
automatic selling n. self servis ile yapılan satış
Telecom
average selling price n. ortalama satış fiyatı
Automotive
one-price selling n. son satış fiyatı
Wagering
selling race n. kazanan ata müzayede usulü değer biçilen bir at yarışı türü
selling race n. satış koşusu
selling plate n. kazanan ata müzayede usulü değer biçilen bir at yarışı türü
selling plate n. satış koşusu