Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
satma
Bedeutungen von dem Begriff
"satma"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
satma
disposal
n.
Trade/Economic
2
Trade/Economic
satma
sale
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"satma"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 128 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
içki satma ruhsatı
excise licence
n.
2
General
dolaşarak satma
peddling
n.
3
General
elde bulunanı satma
sellout
n.
4
General
dinsel görevleri satma
simony
n.
5
General
içki satma ruhsatı
liquor licence
n.
6
General
fazladan yer satma
overbooking
n.
7
General
fiilen var olandan fazla konaklama yeri satma uygulaması
overbooking
n.
8
General
kitapçılar ve kitap satma
booksellers and bookselling
n.
9
General
eski gemileri satın alıp parçalarına ayırıp satma
shipbreaking
n.
10
General
açık artırma ile satma
auctioning
n.
11
General
yazıyı gazeteye satma
syndication
n.
12
General
beklenen yok satma miktarı
expected sell-out rate
n.
13
General
elde bulunanı satma
sell-out
n.
14
General
paçavra toplayıp satma işi
rag-picking
n.
15
General
paçavra toplayıp satma işi
ragpicking
n.
16
General
çalım satma
attitudinarianism
n.
17
General
yok pahasına satma
sacrifice
n.
18
General
evde izlemek için önceden kaydedilmiş video kasetleri kiralama veya satma işi
home video
n.
19
General
dolaşarak satma
hucksterage
n.
20
General
kapı kapı dolaşarak satma
huckstery
n.
21
General
alkollü içki satma ruhsatı bulunan lokantacı veya hancı
licensed victualer
n.
22
General
(dükkan dışında) alkollü içki satma ruhsatı
off-licence
n.
23
General
çalım satma
venditation
n.
24
General
satma kabiliyeti
salesmanship
n.
25
General
ahlak satma
preachification
n.
26
General
(bazı kültürlerde) malını yabancının takdir ettiği değerde satma hakkı
preemption
n.
27
General
ahlak satma
pudibundity
n.
28
General
geri satma
sellback
n.
29
General
alınan malı tekrar satma
sellback
n.
30
General
piyasaya araştırması bahanesi ile ürün satma
sugging
n.
31
General
suratı sirke satma
sulkiness
n.
32
General
(yazıyı) gazeteye satma
syndication
n.
Proverb
33
Proverb
tereciye tere satma
a nod is as good as a wink to a blind man
Colloquial
34
Colloquial
koltuk satma
bums in seats
n.
35
Colloquial
zenginlik ve güç karşılığında ruhunu satma
pact with the devil
n.
36
Colloquial
çok satma
hot
adj.
37
Colloquial
başkalarının giysileriyle (caka satma)
in borrowed plumes
expr.
38
Colloquial
tereciye tere satma
don't kid a kidder
expr.
39
Colloquial
satma beni
don't sell me out
expr.
Idioms
40
Idioms
kendine ait olmayan bir şeyle caka satma
borrowed plumes
n.
41
Idioms
caka satma
putting on the ritz
n.
42
Idioms
tereciye tere satma
teach one's grandmother to suck eggs
expr.
Speaking
43
Speaking
kendini böyle ucuza satma
don't sell yourself short like that
expr.
44
Speaking
tereciye tere satma
don't teach your grandmother how to suck eggs
expr.
Trade/Economic
45
Trade/Economic
(satın alınmış malı) tekrar satma
regratery
n.
46
Trade/Economic
perakende satma
regratery
n.
47
Trade/Economic
açığa satma
short sale
n.
48
Trade/Economic
açığa satma
short selling
n.
49
Trade/Economic
alıcıya tanınan satınalma ya da satma hakkı
option
n.
50
Trade/Economic
alıp satma
chaffery
n.
51
Trade/Economic
banka çekini müşteriye satma
check trading
n.
52
Trade/Economic
birlikte satma hakkı
tag-along right
n.
53
Trade/Economic
bir hakkın ihlali patenti başkasına ait olan bir malı izinsiz olarak üretme satma veya kullanma
infringement
n.
54
Trade/Economic
bir elden satma
monopoly
n.
55
Trade/Economic
daha ucuza satma
underselling
n.
56
Trade/Economic
düşük fiyattan satma
underpricing
n.
57
Trade/Economic
döviz alıp satma
buying and selling foreign exchange
n.
58
Trade/Economic
düşük fiyata satma
underselling
n.
59
Trade/Economic
gelecekte teslim kambiyo senedi satın alma ya da satma
forward exchange
n.
60
Trade/Economic
gelecekte teslim döviz satınalma ya da satma işlemi
forward exchange transaction
n.
61
Trade/Economic
fazla satma
outsell
n.
62
Trade/Economic
hisse alıp satma
agiotage
n.
63
Trade/Economic
hissesini satma
sellout
n.
64
Trade/Economic
hissesini satma
sell-out
n.
65
Trade/Economic
hisse alıp satma
stockjobbing
n.
66
Trade/Economic
imalatçı tarafından bayi veya perakendeciye tanınan mallarını satma yetkisi
franchise
n.
67
Trade/Economic
içerden alıp satma
insider dealing
n.
68
Trade/Economic
ihtiyaçtan satma
distress selling
n.
69
Trade/Economic
kapı kapı dolaşarak mal satma
door to door selling
n.
70
Trade/Economic
kiracı hakları satma taahhüdü amortismanı
amortization of commitment to sell leaserrights
n.
71
Trade/Economic
markanın değerini yükselterek aynı hizmeti daha yüksek fiyata satma
premium price
n.
72
Trade/Economic
mevki satma
barratry
n.
73
Trade/Economic
satın alma veya satma hakkı
options
n.
74
Trade/Economic
satma opsiyonu
put option
n.
75
Trade/Economic
satma ve geri kiralama
sale and lease back
n.
76
Trade/Economic
satma emri
stop order
n.
77
Trade/Economic
satma opsiyonu
put
n.
78
Trade/Economic
satma opsiyonu primi
premium for the put option
n.
79
Trade/Economic
satın alma ya da satma hakkı
option
n.
80
Trade/Economic
satma yasağı
prohibition to sell
n.
81
Trade/Economic
satma emri
stop-loss order
n.
82
Trade/Economic
tekelden satma
monopolization
n.
83
Trade/Economic
tekelden satma
monopolisation
n.
84
Trade/Economic
tüyo alarak alıp satma
insider dealing
n.
85
Trade/Economic
ürün satma
selling goods
n.
86
Trade/Economic
ucuza satma
underselling
n.
87
Trade/Economic
ürünü hizmetle beraber satma
servitization
n.
88
Trade/Economic
yeniden satma
re-selling
n.
89
Trade/Economic
yurtdışına çok düşük fiyata satma
dumping
n.
90
Trade/Economic
yöneticilerine hisse senedi ve tahvil alıp satma yetkisi veren şirket
closed-end company
n.
91
Trade/Economic
(borsada) borsa bankerine verilen, hisse senetlerini mevcut değerinden hemen satma talimatı
market order
n.
92
Trade/Economic
ürün satma
merchanting
n.
93
Trade/Economic
mekanda içilmek üzere içki satma ruhsatı
on-license
n.
94
Trade/Economic
fahiş fiyata satma
overcharging
n.
95
Trade/Economic
devletin enflasyonu dizginlemek amacıyla uyguladığı, kamu harcamaları için gerekenden fazla menkul kıymet satma politikası
overfunding [uk]
n.
96
Trade/Economic
(envanteri azaltmak için) malları düşük fiyata satma
drive
n.
97
Trade/Economic
senet alıp satma
inscription [uk]
n.
98
Trade/Economic
alkollü içki satma izni olmayan otel
private hotel [australia/new zealand]
n.
99
Trade/Economic
vadeli işlem sözleşmesini başka bir vadeli işlem sözleşmesini alırken satma
rollover
n.
100
Trade/Economic
distribütörlere reklam vererek parti parti mal satma uygulaması
pyramid selling
n.
101
Trade/Economic
satma teklifinde bulunmak
vend
v.
102
Trade/Economic
mülkü belirli süreliğine sabit bir fiyata satma veya alma hakkını elde etmek
option
v.
103
Trade/Economic
mülkü belirli süreliğine sabit bir fiyata satma veya alma hakkı tanımak
option
v.
Law
104
Law
kanunsuz olarak içki satma
bootlegging
n.
105
Law
satma hakkı
right of sale
n.
106
Law
uyuşturucu satma
drug pushing
n.
107
Law
londra eczacılar derneği'nin ilaç yazma, hazırlama ve satma yetkisi verdiği kimyager
apothecary
n.
108
Law
devlet dairelerinde veya kiliselerde mevki alma veya satma
barretry
n.
109
Law
eseri yayımlama ve satma hakkı
right of first publication
n.
110
Law
mülkü belirli süreliğine sabit bir fiyata satma veya alma hakkını tanıyan finansal araç
option
n.
111
Law
bir süreliğine geçerli olan, belirli sayıdaki hisse senedini sabit fiyata satma veya alma hakkı
option
n.
Politics
112
Politics
satma hakkı
right of sell out
n.
Tourism
113
Tourism
fazladan yer satma
double booking
n.
Media
114
Media
(makale veya karikatürü) aynı anda çok sayıda gazeteye satma
syndication
n.
Computer
115
Computer
sanal varlıkları gerçek paraya satma
gold farming
n.
Forestry
116
Forestry
arazide bulunan ağaçları araziden bağımsız olarak alma veya satma hakkı
timber right
n.
117
Forestry
arazide bulunan ağaçları araziden bağımsız olarak alma veya satma hakkı
timber rights
n.
Religious
118
Religious
dinsel görevleri satma
simonism
n.
Archaic
119
Archaic
kar amacıyla mal alıp satma
merchandise
n.
120
Archaic
suratı sirke satma
sullen
n.
Slang
121
Slang
caka satma
flossing
n.
122
Slang
hatunlar için asla erkek arkadaşlarını satma
bros before hoes
n.
123
Slang
uyuşturucu satma
slanging
n.
124
Slang
tereciye tere satma
never bullshit a bullshitter
expr.
125
Slang
tereciye tere satma
don't bullshit a bullshitter
expr.
126
Slang
beni satma
don't pimp me
expr.
127
Slang
beni satma
don't flake on me
expr.
128
Slang
beni satma
don't ditch me
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of satma
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy