steer - Türkisch Englisch Wörterbuch

steer

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "steer" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 49 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
steer v. yönlendirmek
The bodyguard steered her towards the door.
Koruma onu kapıya doğru yönlendirdi.

More Sentences
General
steer n. öküz
He uses different feeds for steers and heifers.
Öküzler ve düveler için farklı yemler kullanıyor.

More Sentences
steer v. idare etmek
This boat is very easy to steer.
Bu tekneyi idare etmek çok kolay.

More Sentences
steer v. yol göstermek
My mother tried to steer me into becoming an architect.
Annem bana mimar olmam için yol göstermeye çalışıyordu.

More Sentences
steer v. (zor, karmaşık bir durumdan) çıkmasını sağlamak
He managed to steer the firm through the crisis.
Şirketin krizden çıkmasını sağlamayı başardı.

More Sentences
Technical
steer v. yönlendirmek
We hoped this Agency would be an executive Agency of the Commission, steered by the Commission as far as possible.
Bu Ajansın, mümkün olduğunca Komisyon tarafından yönlendirilen, Komisyon'un icracı bir Ajansı olmasını umuyoruz.

More Sentences
General
steer n. dana
steer n. dümen
steer n. kastre edilmiş hayvan
steer n. iğdiş edilmiş boğa
steer n. yönlendirme
steer n. talimat verme
steer n. güzergah tarifi
steer n. komut
steer n. ipucu
steer n. ima
steer n. direksiyon mekanizması
steer n. direksiyon mekanizması
steer v. doğrultmak
steer v. sürmek
steer v. yöneltmek
steer v. abramak
steer v. direksiyonda olmak
steer v. dümen tutmak
steer v. direksiyon kullanmak
steer v. yönetmek
steer v. seyretmek
steer v. dümenle idare etmek
steer v. direksiyonla kumanda etmek
steer v. dümen kullanmak
steer v. dümenle yönetmek
steer v. (zor, karmaşık bir durumdan) çıkmasını sağlamak
steer v. ayartmak
steer v. aklını çelmek
steer v. aklına girmek
steer v. kötülüğe bulaştırmak
steer v. (araba dümeni) rahat kullanılmak
Trade/Economic
steer v. (bir taşıtı) sürmek
Technical
steer v. dümenle idare etmek
steer v. dümen kullanmak
steer v. rota vermek
steer v. yöneltmek
Automotive
steer v. yön vermek
Marine
steer v. dümende olmak
Veterinary
steer v. (öküzü) iğdiş etmek
Breeding
steer n. hadım edilmiş boğa
steer n. buzağı
steer n. yavru öküz
steer n. buzağı derisi

Bedeutungen, die der Begriff "steer" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 140 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Phrasals
steer away from (someone or something) v. (birinden) uzak durmak
Steer away from diets that promise rapid weight loss.
Hızlı kilo vermeyi vaat eden diyetlerden uzak durun.

More Sentences
Idioms
steer clear of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
Let us steer clear of these military metaphors and this talk of battles, crusades and waging war.
Bu askeri metaforlardan ve savaşlardan, haçlı seferlerinden ve savaş yürütmekten bahsetmekten uzak duralım.

More Sentences
General
steer roping n. rodeo
steer [obsolete] n. pilot
steer [obsolete] n. dümenci
steer roping n. kementle boğa yakalama
steer into v. yöneltmek
steer through v. geçirmek
steer for v. gitmek
steer up v. yukarıya yönelmek
steer up v. yukarıya doğru hareket ettirmek (uçağı vb)
steer to the left v. sol yapmak
steer for v. yönelmek
steer off v. saptırmak
steer off v. açıktan geçmek
give somebody the bum steer v. yanlış bilgi vermek
steer through v. -den geçirmek
steer toward someone v. direksiyonu üzerine kırmak
steer toward someone v. direksiyonu üstüne kırmak
steer the ship v. komutayı ele almak
steer the ship v. gemiyi yönlendirmek
Phrasals
steer away from v. -den uzaklaşmak
steer with v. (ile) yön vermek
steer toward (something) v. (başka bir şeye) çekmek
steer toward (something) v. aklını çelmek
steer toward (something) v. yöneltmek
steer toward (something) v. yönlendirmek
steer toward (something) v. gözünü (bir şeye) çevirtmek
steer toward something v. seçmesi için ikna etmeye çabalamak
steer toward something v. birine doğru yönlendirmek
steer away from (someone or something) v. (bir şeye) çarpmamak için direksiyonu kırmak
steer toward something v. bir araya getirmeye çalışmak
steer away from (someone or something) v. (bir şeyi) kullanmamaya çalışmak
steer away from (someone or something) v. (bir şeyden) kaçınmak
steer toward something v. arabanın vs. burnunu bir yere doğru çevirmek
steer away from (someone or something) v. uzak tutmaya çalışmak
steer away from (someone or something) v. uzak durması için uyarmak
steer away from (someone or something) v. kullanmaması için ikna etmeye çalışmak
steer toward something v. bir yere doğru ilerlemek
steer toward something v. arabayı, tekneyi, uçağı vs. bir yere doğru yöneltmek
steer away from (someone or something) v. (birinin) yoluna çıkmamak
steer away from (someone or something) v. (bir şeyden) uzak durmak
steer away from (someone or something) v. (bir şeyden) kaçınmak
steer through something v. bir şeyini içinde araçla yol alabilmek
steer someone or something through something v. birine karmaşık, tehlikeli bir durumu halledebilmesi/geçebilmesi için yardım etmek
steer through (something) v. (zor, karmaşık bir durumda) yol göstermek
steer through (something) v. (zor, karmaşık bir durumdan) geçebilmesi için yönlendirmek
steer through (something) v. (araçla bir engelden) geçebilmesi için rehberlik etmek
steer through (something) v. (bir şeyini içinde araçla) yol alabilmesi için yönlendirmek
steer someone or something through something v. birine bir şeyde rehberlik etmek
steer through something v. bir şey arasından araçla yolunu bulmak
steer someone or something through something v. birine karmaşık, tehlikeli bir durumun içinden çıkabilmesi için yol göstermek
steer through (something) v. (bir şeyin içinden araçla) geçmesine yardım etmek
steer through something v. araçla bir engelden/tehlikeli bir yerden geçebilmek
steer through something v. bir şeyin içinden araçla geçebilmek
steer someone or something through something v. birini bir şeyde yönlendirmek
steer through (something) v. (aracı zor/olumsuz bir koşulda) sürebilmek
steer through (something) v. (aracı tehlikeli bir koşulda) sürebilmek
steer through (something) v. (bir şey arasından araçla) yolunu bulmasını sağlamak
steer into (something) v. (bir şey yolunda) liderlik etmek
steer for (something) v. direksiyonu/rotayı (bir şeye) doğru çevirmek
steer for (something) v. direksiyonu/rotayı (bir şeye) yöneltmek
steer into (something) v. (bir şey yolunda) rehberlik etmek
steer into (something) v. (bir şeye) yöneltmek
steer into (something) v. direksiyonu/rotayı (bir şeye) yöneltmek
steer into (something) v. (bir şeye) yönlendirmek
steer into (something) v. direksiyonu/rotayı (bir şeye) doğru çevirmek
Colloquial
steer the future v. geleceğe yön vermek
Idioms
bum steer n. yanlış bilgi
a bum steer n. yanıltıcı bilgi
a bum steer n. yetersiz/eksik bilgi
a bum steer n. hatalı/yanlış bilgi
bum steer n. yanıltıcı/yanlış yönlendirme
bum steer n. yanlış tavsiye
bum steer n. hatalı yönerge/talimat
steer clear of somebody v. birisinden sakınmak
steer clear of somebody v. birinden çekinmek
give someone bum steer v. birisini yanlış yönlendirmek
steer a middle course v. bir ara yol bulmak
steer a middle course v. bir orta yol tutturmak
kick like a steer v. katır gibi tepmek
steer clear of someone v. birine bulaşmamak
steer clear of someone v. birinden uzak durmak
follow/steer/take a middle course v. ara yolu bulmak
follow/steer/take a middle course v. orta yolda buluşmak
follow/steer/take a middle course v. ortayı bulmak
follow/steer/take a middle course v. orta yolu bulmak
kick like a steer v. katır gibi geri tepmek
kick like a steer v. bangır bangır itiraz etmek
kick like a steer v. şiddetle karşı çıkmak
kick like a steer v. öfkeyle karşı çıkmak
kick like a steer v. çok etkili olmak
kick like a steer v. yoğun bir tadı olmak
kick like a steer v. çok sert olmak
kick like a steer v. şiddetle itiraz etmek
kick like a steer v. hızlı tesir etmek
kick like a steer v. hızlı/fena çarpmak
kick like a steer v. kuvvetlice geri tepmek
give (one) a bum steer v. (birini) yanlış yönlendirmek
steer clear of (someone or something) v. (birine/bir şeye) bulaşmamak
steer clear v. uzak durmak
steer clear of v. -e bulaşmamak
steer clear of v. -den uzak durmak
steer clear v. bulaşmamak
give someone a bum steer v. birisini yanlış bir şekilde yönlendirmek
Trade/Economic
steer the economy v. ekonomiye yön vermek
Technical
steer wheel n. direksiyon simidi
steer axle n. dingil
steer axle n. direksiyon aksı
skid steer loader n. nokta dönüşlü yükleyici
steer axle n. direksiyon dingili
steer axle n. dümenli dingil
steer axle n. dümenlenen dingil
steer to v. yöneltmek
Textile
texas steer n. teksas öküzünden elde edilen deri
Automotive
adaptive cruise control with auto steer assist n. adaptif seyir kontrolü ve direksiyon desteği
active four-wheel steer n. aktif dört tekerlekten yönetim
roll steer n. yalpaya bağlı yön verme
bump steer n. sıçramaya bağlı yön kaybı
memory steer n. direksiyonun toplamaması
toe steer n. içe-dışa dönüklük yön verme etkisi
direct steer n. doğrudan yönlendirme
rear axle steer n. arka aksın yön vermesi
steer axle n. yön verme aksı
steer-by-wire n. kablo kumandalı direksiyon
neutral steer n. tarafsız yön verme
ply steer n. kat yön vermesi
torque steer n. tork yönlendirmesi
compliance steer n. yüke bağlı bağlı özyönverme (derece/kilo-newton olarak ölçülür)
deflection steer n. sapma yönlendirmesi
rear steer v. arkadan yönvermek
Marine
steer for v. rotayı izlemek (belirli bir yere giden)
steer for v. gitmek (belirli bir yere doğru)
steer small v. dümeni sabit tutmak
steer large v. gemiyi boca etmek
steer large v. gemiyi rüzgarlı seyirden çıkarmak
steer small v. gemiyi sabit rotada tutarak ilerletmek
steer large v. (dümen çevirerek) gemi güzergahını değiştirmek
Breeding
texas steer n. teksas öküzü
British Slang
bum steer n. yanlış bilgi verme