Verlauf

take from

Bedeutungen von dem Begriff "take from" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	take from v.	çıkarmak
2	General	take from v.	indirmek
3	General	take from v.	düşürmek

Bedeutungen, die der Begriff "take from" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 160 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	take away from v.	gölge düşürmek
2	General	take off from work v.	geçici olarak işi bırakmak
3	General	take lessons from v.	ders çıkarmak
4	General	take away from v.	ayırmak (başka birinden/başka bir yerden)
5	General	take courage from v.	cesaret almak
6	General	take lessons from v.	ders almak
7	General	take its source from v.	kaynaklanmak
8	General	take off from work v.	izin alarak işe gitmemek
9	General	take one's eyes away from v.	bakışlarını kaçırmak
10	General	take it from the beginning v.	baştan almak (işi/konuyu)
11	General	take lessons (from) v.	ders almak
12	General	take a lesson from v.	ders çıkarmak
13	General	take a lesson from the past v.	geçmişten ders almak
14	General	take over a ruin from v.	enkaz devralmak
15	General	take strength from each other v.	birbirinden güç almak
16	General	go to take someone from somewhere v.	birini bir yerden almaya gitmek
17	General	take lesson from v.	ders çıkarmak
18	General	take someone from somewhere v.	birini bir yerden almak
19	General	take away from v.	bir sayıyı başka bir sayıdan çıkarmak
20	General	take away from v.	çıkarmak (bir sayıyı başka bir sayıdan)
21	General	take over from v.	birinin yerine geçmek (görev değişikliği)
22	General	take something (a post etc) over (from somebody) v.	birinin yerine geçmek (görev değişikliği)
23	General	take the burden away from someone v.	birisinin üzerindeki yükü almak
24	General	take the burden away from someone v.	birisinin yükünü hafifletmek
25	General	take time off from work v.	işten izin almak
26	General	take a half day off from work v.	işten yarım gün izin almak
27	General	take a bite from the apple v.	elmadan bir ısırık almak
28	General	take its source from v.	kaynağını ...'den almak
29	General	take its source from v.	çıkmak/kaynaklanmak
30	General	take from home v.	evden almak
31	General	take from the rich and gives to the poor v.	zenginden alıp fakire vermek
Phrasals
32	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) çalmak
33	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) elde etmek
34	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) almak
35	Phrasals	take from (someone or something) v.	(bir listeden/sayıdan) düşmek
36	Phrasals	take from (someone or something) v.	(bir listeden/sayıdan) eksiltmek
37	Phrasals	take from (someone or something) v.	(bir listeden/sayıdan) düşürmek
38	Phrasals	take from (someone or something) v.	(bir listeden/sayıdan) çıkarmak
39	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) sorumluluğunu birinden almak
40	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birini) göz altına almak
41	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) himayesini birinden almak
42	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine katlanmak
43	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kötü muamelesini çekmek
44	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine dayanmak
45	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine müsamaha göstermek
46	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine tahammül etmek
47	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine izin vermek
48	Phrasals	take from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kötü muamelesine göz yummak
49	Phrasals	take something from someone v.	bir şeyi birinin elinden almak
50	Phrasals	take something from someone v.	birinin tacizine/suistimaline katlanmak
51	Phrasals	take something from someone v.	birinin kötü muamelesine göz yummak/dayanmak
52	Phrasals	take away from v.	eksik bırakmak
53	Phrasals	take away from v.	eksiltmek
54	Phrasals	take away from v.	kötüleştirmek
55	Phrasals	take away from v.	değerini düşürmek
56	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir şeyden/yerden) bir süreliğine izin almak
57	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir yerden/şeyden) bir süreliğine uzak kalmak
58	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir yere/şeye) bir süre gitmemek
59	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) havalanmak
60	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) uçakla havalanmak
61	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) aceleyle çıkmak
62	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) telaşla çıkmak
63	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) hızla çıkmak
64	Phrasals	take off from something v.	bir şeyden/yerden havalanmak
65	Phrasals	take off from something v.	bir şeyden/yerden uçakla havalanmak
66	Phrasals	take away from (something) v.	(bir şeye) gölge düşürmek
67	Phrasals	take away from (something) v.	(bir şeyi) eksiltmek
68	Phrasals	take away from (something) v.	(bir şeyin) değerini düşürmek
69	Phrasals	take off from v.	-den izin almak
70	Phrasals	take off from v.	-den uçakla havalanmak
71	Phrasals	take off from v.	-den telaşla çıkmak
Idioms
72	Idioms	take one's cue from someone v.	birini örnek almak
73	Idioms	take it from the top v.	baştan başlamak
74	Idioms	take one's cue from someone v.	birinin izinden gitmek
75	Idioms	take a page from someone's book v.	birinin yaptığı gibi yapmak
76	Idioms	take it from the top v.	baştan almak
77	Idioms	take heart from something v.	bir şeyden cesaret almak
78	Idioms	take one's cue from v.	başkalarının yaptıklarından ders/örnek çıkartmak
79	Idioms	take a page from someone's book v.	dümen suyundan gitmek
80	Idioms	take one's cue from v.	feyzalmak
81	Idioms	take one's cue from v.	örnek almak (birini)
82	Idioms	take a page from someone's book v.	karşısındakinin huyuna göre davranmak
83	Idioms	take one's cue from v.	(başkalarının) deneyimlerinden yararlanmak
84	Idioms	take a collection up (from someone) (for something) v.	(bir şey için) (birilerinden) para toplamak
85	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birinin) izinden yürümek/gitmek
86	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birinin) yaptığı gibi yapmak
87	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birinden) bir şeyler kapmak
88	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birini) örnek almak
89	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birini) taklit etmek
90	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birinden) feyz almak
91	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birinin) yaptığını yapmak
92	Idioms	take a leaf from (someone) v.	(birini) kendine örnek almak
93	Idioms	take a leaf from v.	izinden yürümek/gitmek
94	Idioms	take a leaf from v.	örnek almak
95	Idioms	take a leaf from v.	taklit etmek
96	Idioms	take a leaf from v.	yaptığını yapmak
97	Idioms	take a leaf from v.	kendine örnek almak
98	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birinin) izinden yürümek/gitmek
99	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birinin) yaptığı gibi yapmak
100	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birinden) bir şeyler kapmak
101	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birini) örnek almak
102	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birini) taklit etmek
103	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birinden) feyz almak
104	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birinin) yaptığını yapmak
105	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birini) kendine örnek almak
106	Idioms	take a leaf from someone's book v.	(birinin) kitabına göre hareket etmek
107	Idioms	take it from there v.	birinin bıraktığı yerden devam etmek/ettirmek
108	Idioms	take it from there v.	birinin bıraktığı yerden ele almak
109	Idioms	take it from there v.	birinden devralmak
110	Idioms	take it from there v.	birinin başlattığı bir şeyi devam ettirmek
111	Idioms	take it from there v.	bir duruma göre karar vermek
112	Idioms	take it from there v.	bir duruma göre yeni bir rota çizmek
113	Idioms	take it from here/there v.	birinin başlattığı bir şeyi devam ettirmek
114	Idioms	take it from here/there v.	birinin bıraktığı yerden devam etmek/ettirmek
115	Idioms	take it from here/there v.	birinin bıraktığı yerden ele almak
116	Idioms	take it from here/there v.	birinden devralmak
117	Idioms	take it from here/there v.	bir şey yapıp sonrasında nasıl devam edeceğine karar vermek
118	Idioms	take it from here/there v.	bir şeyin sonucuna göre devam etmek
119	Idioms	take a collection up (from someone) (for someone or something) v.	(birinden biri/bir şey için) para toplamak
120	Idioms	take a collection up (from someone) (for someone or something) v.	(birinden biri/bir şey için) para almak
121	Idioms	get/take stick from somebody [uk] v.	(birinin) eleştiri oklarının hedefi olmak
122	Idioms	get/take stick from somebody [uk] v.	(birinin) yoğun eleştirilerine maruz kalmak
123	Idioms	get/take stick from somebody [uk] v.	(birinden) sert eleştiri almak
124	Idioms	get/take stick from somebody [uk] v.	(birinden) fırça/papara yemek
125	Idioms	get/take stick from somebody [uk] v.	(birinden) azar işitmek
126	Idioms	take (a lot of) stick (from someone) v.	(birinden bir yığın) eleştiri almak
127	Idioms	take (a lot of) stick (from someone) v.	(birinin) eleştiri oklarının hedefi olmak
128	Idioms	take (a lot of) stick (from someone) v.	(birinden yoğun) eleştiri almak
129	Idioms	take (a lot of) stick (from someone) v.	(birinin yoğun) eleştirisine maruz kalmak
130	Idioms	take (a lot of) stick (from someone) v.	(birinden bir ton) fırça/papara yemek
131	Idioms	take (a lot of) stick (from someone) v.	(birinden bir sürü) azar işitmek
132	Idioms	take (some) time off from work v.	işten biraz izin almak
133	Idioms	take a cue from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) feyz almak
134	Idioms	take a cue from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) örnek almak
135	Idioms	take one's cue from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) feyz almak
136	Idioms	take one's cue from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) örnek almak
137	Idioms	take cue from v.	-den feyz almak
138	Idioms	take cue from v.	-i örnek almak
139	Idioms	take cue from v.	-in deneyimlerinden yararlanmak
140	Idioms	take cue from v.	'-in izinden gitmek
141	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların ekmeğiyle oynamak
142	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların ekmeğini elinden almak
143	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların rızkıyla oynamak
144	Idioms	take your cue from v.	başkalarının yaptıklarından ders/örnek çıkartmak
145	Idioms	take your cue from v.	feyz almak
146	Idioms	take your cue from v.	örnek almak (birini)
147	Idioms	take your cue from v.	(başkalarının) deneyimlerinden yararlanmak
148	Idioms	take your cue from somebody v.	birinin izinden gitmek
149	Idioms	take your cue from somebody v.	birini örnek almak
150	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana inan
151	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana güven
152	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana inanabilirsin/güvenebilirsin
153	Idioms	(you can) take it from me expr.	tecrübelerime dayanarak söylüyorum
Speaking
154	Speaking	take a lesson from something v.	bir şeyden ders çıkarmak
155	Speaking	take it from me expr.	bana inan
156	Speaking	I'll take it from here expr.	buradan sonrasını artık ben devralıyorum
157	Speaking	I'll take it from here expr.	bundan sonrasını ben hallederim
158	Speaking	I'll take it from here expr.	buradan sonrasını ben hallederim
159	Speaking	take it from me expr.	tecrübelerime dayanarak söylüyorum
160	Speaking	don't take rides from strangers expr.	yabancıların arabalarına binme