tamamını - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tamamını



Bedeutungen von dem Begriff "tamamını" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
tamamını in their entirety expr.
tamamını in its entirety expr.

Bedeutungen, die der Begriff "tamamını" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 88 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(scrabble) bir turda yedi taşının tamamını kullanma bingo n.
müslüman kadınların yüz, eller ve ayaklar hariç vücudunun tamamını örttüğü geleneksel bir giyim tarzı hijab n.
gökyüzünün tamamını kaplayan bulut overcast n.
incil'in tamamını içeren el yazması pandect n.
bir şeyin tamamını okumak read something through v.
koklamak (bir yüzeyin tamamını vb) sniff along v.
tamamını yazmak write out v.
tamamını satın almak buy out v.
malın tamamını satın almak buy up v.
tamamını içmek drink up v.
konunun tamamını bilmek know the whole story v.
hikayenin tamamını bilmek know the whole story v.
kasetin tamamını izlemek/seyretmek watch the whole tape v.
hapın tamamını içmek take the whole pill v.
hapın tamamını almak take the whole pill v.
zararın tamamını karşılamak equal [obsolete] v.
tamamını ödemek equal [obsolete] v.
(scrabble) bir turda yedi taşının tamamını kullanmak bingo v.
tamamını tüketmek run out v.
(bir şeyin) tamamını satın almak coempt v.
(yiyeceğin, içeceğin) tamamını tek başına veya başkalarıyla birlikte almak partake v.
tamamını ele almak survey v.
bir sınıfın veya grubun tamamını ifade eden generical adj.
kainatın tamamını etkileyen pancosmic adj.
ilin tamamını kapsayan provincewide adj.
tamamını bitirecek şekilde through prep.
Phrasals
tamamını içmek drink off v.
tamamını okumak read out v.
riski azaltmak için bahsin bir kısmını veya tamamını diğer bahisçilerde de oynamak lay off v.
tamamını hesaplamak cost out v.
tamamını hesaplamak cost up v.
bir şeyin hepsini/tamamını satın almak snap something up v.
Proverb
dışarıdan bakan bir göz olayın tamamını görür onlookers see most of the game
Colloquial
görevin nerdeyse tamamını kendisi yapmak carry the ball v.
tamamını doldurmak top off v.
gücünün tamamını kullanarak all out expr.
Idioms
bir yerin tamamını the length and breadth of somewhere n.
bir şeyin tamamını bilmek know something through and through v.
tamamını yapmak go the whole hog v.
tamamını/zehir gibi bilmek learn something off pat v.
tamamını/zehir gibi bilmek learn something down pat v.
(borcunun) tamamını ödemek pay off v.
paylaşılması gereken bir sorumluluğun tamamını üstlenmek zorunda bırakılmak hold the bag v.
(birinin/bir şeyin) tamamını bilmek know (someone or something) through and through v.
Trade/Economic
başa baş geliri ev halkının gelirinin tamamını tüketmeyi planladığı dolayısıyla hiç tasarrufta bulunmayacağı harcanabilir gelir düzeyi break-even income n.
borcun tamamını sonradan ödemek üzere yapılan küçük ödeme token payment n.
bir malın tamamını ele geçirme engrossment n.
çıkarılan hisse senedi ve tahvillerin tamamını veya bir kısmını satacağını garanti eden underwriter n.
ihaleyi kazananın hisselerin tamamını satın almayı teklif ettiği devralma teklifi any-and-all bid n.
Law
borçlunun borçlarının tamamını karşılayamaması durumunda alacakların miktarları oranında indirilmesi abatement of debts n.
sigortalının gemiyi tam hasarlı olarak düşünerek sigortacıya terki ile teminatın tamamını talep etmesi abandonment n.
müşterek kiracıların her birinin mülkün tamamını eşit derecede kullanma hakkı undivided interest n.
müşterek kiracıların her birinin mülkün tamamını eşit derecede kullanma hakkı undivided right n.
bir çocuğun velayetinin tamamını içermeyen noncustodial adj.
Politics
ülkenin bir bölümünü değil, tamamını temsil etmek üzere seçilmiş temsilciler electors at large n.
asya'nın tamamını temsil eden pan-asian adj.
Insurance
bir reasürörün üstlendiği rizikonun tamamını veya bir kısmını ikinci bir reasüröre tekrar devretmesi retrosurance n.
ciddi veya uzun süreli hastalıklardan kaynaklı olup belirlenen tutarın üzerinde gelen hastane faturalarının çoğunu veya tamamını kapsayan sigorta major medical n.
Computer
tamamını sakla full save n.
Aeronautic
tur operatörlerinin uçağın tamamını kiralamaktansa belli koltukları kiraladığı düzenleme part charter n.
Medical
septumun bir kısmını veya tamamını kesip çıkarma septectomy n.
karaciğerin tamamını çıkarmak hepatectomise v.
Physiology
vücudun tamamını etkileyen anlamı veren ön ek hemi- pref.
Pathology
atardamarın tamamını etkileyen iltihaplanma panarteritis n.
eklemin tamamını etkileyen iltihaplanma panarthritis n.
Optics
kaynaktan gelen ışığın tamamını veya büyük kısmını yansıtıp yeniden yönlendiren holophotal adj.
Biology
(molekül seti) bir türün tamamını temsil eden büyük miktarda verinin analizi omics n.
(molekül seti) bir türün tamamını temsil eden büyük miktarda verinin analizi yöntemini kullanan alanlar omics n.
hayatının tamamını veya bir aşamasını yer altında geçiren geophilic adj.
hayatının tamamını veya bir aşamasını yer altında geçiren geophilous adj.
Zoology
(hayvan vücudunun bir kısmını veya tamamını destekleyen) uzun sapçık stalk n.
(yürürken) ayağının tamamını yere koyan palmigrade adj.
Botanic
bitkinin köklerinin tamamını oluşturan düzen root system n.
Linguistics
cümlenin tamamını niteleyen zarf sentence adverb n.
History
tanrı'nın kuzey amerika'nın tamamını abd'ye tahsis ettiği inancı manifest destiny n.
ingiltere kilisesi'nin tamamını temsil eden pan-anglican adj.
Geography
akarken yatağının tamamını kaplayan nehir banker [australia] n.
Meteorology
(bulut) çok yaygın olup gökyüzünün tamamını kaplamayan broken adj.
Military
vücudun tamamını kapsamayan üniforma demisuit n.
füzenin uçuşu sırasında tamamını veya bir kısmını istenen zamanda yok etmeye yarayan cihaz destructor n.
askeri kuvvetlerin tamamını kapsayan destek atışları fire support n.
sinyali frekans aralığının tamamını kapsayacak şekilde karıştırmak barrage jam v.
Sport
bovling çerçevesindeki labutların tamamını devirememe break n.
(bowling) atış sonrası ayakta kalan lobutların tamamını ikinci atışta devirmek make v.
Card
remide karşılıklı kartlardan oluşan elin tamamını kapalı koyma gin n.
Music
diatonik skalaya ait yedi notanın tamamını kullanan müzik kompozisyonu pandiatonicism n.
Archaic
kompleks oluşumun tamamını temsil eden şey continent n.
Slang
tamamını yüklemek snarf v.