useful - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

useful

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "useful" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
useful adj. faydalı
useful adj. yararlı
useful adj. kullanışlı
General
useful adj. hasiyetli
useful adj. onat
useful adj. yarar
useful adj. yarayışlı
useful adj. faydalı
useful adj. kullanışlı
useful adj. yararlı
useful adj. işe yarar
useful adj. işe yarayan
Trade/Economic
useful adj. faydalı
useful adj. kullanışlı
useful adj. yararlı
Technical
useful adj. faydalı
useful adj. kullanışlı
useful adj. yararlı

Bedeutungen, die der Begriff "useful" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 111 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
useful load n. faydalı yük
useful load n. bir taşıtın kendi ağırlığının yanı sıra taşıyabileceği yük
useful information n. yararlı bilgi
useful to society n. topluma yararlı
useful to society n. topluma faydalı
useful arts n. faydalı sanatlar
useful life n. yararlı ömür
useful information n. yararlı bilgiler
useful information n. faydalı bilgiler
useful expressions n. yararlı ifadeler
useful contribution n. faydalı katkı
useful contribution n. yararlı katkı
be useful v. işe yaramak
be useful v. yaramak
do useful things v. faydalı işler yapmak
make yourself useful v. bir işe yaramak
make something useful v. kullanışlı hale getirmek
find useful v. faydalı bulmak
find useful v. yararlı bulmak
serve a useful purpose v. faydalı bir amaca hizmet etmek
serve a useful purpose v. bir işe yaramak
very useful adj. çok faydalı
very useful adj. çok yararlı
useful for adj. biri ya da bir şey için kullanışlı
more useful adj. daha kullanışlı
Colloquial
useful [australia] n. ufak tefek işlerde becerikli kimse
useful [australia] n. kahya
useful [australia] n. uşak
Idioms
come in useful v. faydalı olmak
come in useful v. işe yaramak
come in useful v. (ileride) faydalı olmak
come in useful v. yararlı olmak
make (oneself) useful v. bir işe yaramak
(as) useful as a chocolate teapot adv. hiçbir işe yaramaz
(as) useful as a chocolate teapot adv. bir nane olmaz
(as) useful as a chocolate teapot adv. bir cacık çıkmaz
(as) useful as a chocolate teapot adv. beş para etmez
Speaking
make yourself useful expr. bir işe yara
do something useful expr. faydalı bir şey yap
did you find anything useful? expr. işe yarar bir şey buldun mu?
do something useful expr. işe yarayacak bir şeyler yap
do something useful expr. işe yarayacak bir şey yap
useful isn't it? expr. kullanışlı değil mi?
Trade/Economic
useful economic life n. ekonomik kullanım ömrü
useful life n. faydalı ömür
useful expense n. faydalı masraf
useful life n. faydalanma süresi
useful visit n. faydalı ziyaret
useful trip n. faydalı gezi
useful load n. faydalı yük
useful expenses n. faydalı giderler
useful life n. harcama sapması
useful life n. hizmet süresi
decision-useful information n. karar için yararlı bilgi
decision- useful information n. karar için yararlı bilgi
useful life n. kullanılma müddeti
useful loads n. safi hamule
useful life n. sabit varlığın ekonomik olarak hizmette kullanıldığı süre
estimated useful life n. tahmini hizmette kullanım süresi
useful life n. yararlı ömür
useful expenses n. yararlı masraflar
Technical
lowest useful frequency n. en alçak kullanılabilir frekans
useful cross-section n. faydalı kesit
useful beam n. faydalı demet
useful life n. faydalı ömür
useful power n. faydalı güç
useful height n. faydalı yükseklik
useful load n. faydalı yük
useful cross-section n. etkin kesit
useful capacity n. kullanılabilir kapasite
useful heat n. kullanılabilir ısı
useful heat output n. kullanılabilir ısı kapasitesi
useful length n. kullanılır uzunluk
useful life n. yararlı ömür
useful work n. yararlı iş
useful length n. yararlı uzunluk
useful magnification n. yararlı büyütme
useful cross-section n. yararlı kesit
useful load n. yararlı yük
useful power n. yararlı güç
useful economic life n. yararlı ekonomik ömür
useful output power n. yararlı çıkış gücü
useful magnification v. işe yarar büyütme
Informatics
useful output power n. yararlı çıkış gücü
Electric
useful power of a machine n. bir makinenin faydalı gücü
lowest useful frequency n. en alçak kullanılabilir frekans
Automotive
useful work n. faydalı iş
actual useful work n. gerçek yararlı iş
full useful life n. tam kullanım ömrü
useful life n. yararlı ömür
Medical
clinically useful adj. klinik olarak yararlı
Military
useful load n. faydalı yük
Cinema
useful length n. yararlı uzunluk
Slang
useful idiot n. kullanışlı salak
useful as an ashtray on a motorbike expr. bir işe yaramayan
(as) useful as tits on a bull expr. para etmez
(as) useful as tits on a bull expr. beş paralık
(as) useful as tits on a bull expr. ıskarta
(as) useful as tits on a bull expr. faydasız
(as) useful as tits on a bull expr. değersiz
(as) useful as tits on a bull expr. işe yaramaz
(as) useful as tits on a bull expr. beş para etmez
(as) useful as tits on a bull expr. anlamsız
(as) useful as tits on a bull expr. gereksiz
(as) useful as tits on a bull expr. lüzumsuz
(as) useful as tits on a bull expr. etkisiz
(as) useful as tits on a bull expr. verimsiz
Modern Slang
about as useful as a screen-door on a submarine expr. işe yaramaz
about as useful as a screen-door on a submarine expr. gereksiz
about as useful as a screen-door on a submarine expr. önemsiz
about as useful as a screen-door on a submarine expr. değersiz